Türkiye’de Aile Kurumu ve Nüfusla İlgili Sorunlar ders notları



*** Türkiye’de Aile Kurumu ve Nüfusla İlgili Sorunlar

Anahtar Kavramlar

2000 yılındaki nüfus sayımında 67.803.927 kişi olan Türkiye nüfusu, 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla 74.724.269 kişidir.

Son sayıma göre ülke nüfusunun % 76,8’i il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır (www.tuik.gov.tr).

2011 yılındaki nüfus sayımına göre nüfusun % 50,2’sini (37 milyon 532 bin 954 kişi) erkekler, % 49,8’ini (37 milyon 191 bin 315 kişi) ise kadınlar oluşturmaktadır.

Kültürün içselleştirilmesiyle birlikte toplumun kuralları ve değerleri kabul edilir ve içselleştirilir.

Kayseri’de, bunalım geçirdiği iddia edilen annesinin, inşaatın 5. katından attığı 2 yaşındaki çocuk öldü. Kazım Karabekir Mahallesinde oturan F.Z.H. (25), 2 yaşındaki oğlu M.H’yi evlerinin yanındaki bir inşaatın 5. katından attı.

Küçük çocuk, olay yerinde yaşamını yitirdi. Anne F.Z.H. ise olay yerine gelen polis ekipleri tarafından inşaattan indirilerek gözaltına alındı. F.Z.H, psikolojik muayene için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü http://www.haberevet.com/haber/20110107/271489/kunye.html).

Kent nüfus oranı 2000 yılında % 64,9 iken köy nüfus oranı % 35,1 olarak ölçülmüştür. Oysa 2007 yılında kent nüfus oranının % 70,5, köy nüfus oranının % 29,5 olduğunu görürüz (www.tuik.gov.tr).

Kırsal alanlarda aile bağımsız bir ekonomik birim olmaktan çıkar. Üretime katılan aile emeği farklılaşır ve aile geçimini sağlamak için emeğini aile dışı işletmelere satar (Özbay, 1984: 42).

“Kentleşme, nüfusun büyük oranının tarımdan ve topraktan kopup tarım dışı alanlarda, sanayide, karmaşık örgütlerde ve dolayısı ile köyden başka yerlerde, kentlerde hayatlarını kazanmaya ve yaşamaya başlamaları demektir (Kıray, 1982: 57).

“Gecekondu ailesi bir taraftan kır ailesinin alışkanlıkları, tutumları ve değer yargılarıyla çevrili diğer taraftan kent yaşantısının etkisi altında kalan bir aile tipidir (Gökçe, 1991: 388).

“Köylü olarak düşünürüm, kendimi köylü olarak görürüm. Çünkü karın üstünde yalınayak odun topluyorduk ki yakak köyde biz. İnsan halini unutur mu? Ben onu unutup da şehirli olamam. Dünya kadar variyetim (varlığım, malım) olsa gine olamam” (Erman, 1998: 218).

Bireylerin yapmış oldukları evliliklerin % 85,9’unda hem resmî hem de dinî nikâh kıyılmıştır (www.tuik.gov.tr:2006).

2011 yılının III. Dönemi’nde (Temmuz-Ağustos-Eylül) evlenme sayısı 2010 yılının aynı dönemine göre % 0,8 artarak 184.750’ye yükselmiştir. (www.tuik.gov.tr, 2011).

2011 yılının IV. Dönemi’nde (Ekim-Kasım-Aralık) evlenme sayısı 2010 yılının aynı dönemine göre % 0,8 azalarak 137.386 olmuştur (www.tuik.gov.tr, 2011).

Türkiye’de kaba doğum hızı 1990 yılında % 25,2 iken 2000 yılında % 20,2, 2006 yılında ise % 18,7’ye gerilemiştir.

Türkiye’de kaba doğum hızı 2010 yılında % 17,0, genel doğurganlık hızı ise % 71,5’tir (www.tuik.gov.tr, 2011).

Evlilik birliği, ortak hayatın sürdürülmesi eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılır. Medeni Yasa’da yapılan değişiklikle Aile Mahkemeleri kurulmuştur.

Eşler arasında Yasal Mal rejimi değişti. Eşin üzerindeki mallara ortaklığı getiren edinilmiş mallara katılma rejimi yasallaştı.

Türkiye’de 2007 yılında 638.311 çift evlenirken 94.219 çift ise boşanmıştır (www.tuik.gov.tr: 2007).

2011 yılının III. Dönemi’nde (Temmuz-Ağustos-Eylül) boşanma sayısı 2010 yılının aynı dönemine göre % 4,2 artarak 25.858’e yükselmiştir (www.tuik.gov.tr, 2011).

2011 yılının IV. Dönemi’nde (Ekim-Kasım-Aralık) boşanma sayısı 2010 yılının aynı dönemine göre % 3,3 azalarak 28.370’e düşmüştür (www.tuik.gov.tr, 2011).

Türkiye’de 2007 yılı verilerine göre boşanmaların % 41,8’i evliliğin ilk 5 yılı içinde, % 22,5’i ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde gerçekleşmiştir (www.tuik.gov.tr, 2008).

2011 yılının IV. Dönemi’nde meydana gelen boşanmaların % 39,7’si evliliğin ilk 5 yılı içinde, % 24,9’u ise 16 yıl ve daha fazla süreli olan evli çiftlerde gerçekleşmiştir (www.tuik.gov.tr, 2012).

4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun, 08-03-2012 tarihinde 6284 sayılı AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN olarak değiştirilmiş ve 19- 03-2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Alo 183 telefon hattı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı olarak şiddete uğrama tehlikesi altındaki kadın ve çocuklara, psikolojik, hukuki ve ekonomik alanda danışmanlık hizmeti vermek için kurulmuştur.(Karınca, 2011: 43).

Türkiye’de 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Türk Ceza Yasası, kadının cinsel ve bedensel bütünlüğünü koruyan değişiklikleri içermektedir.

Yeni Medeni Yasa, evlilik içinde kadın-erkek eşitliğini önceki yasadan daha ileri bir düzeyde sağlamıştır (Karınca, 2011: 67).

Türk Medeni Kanunu, eşlerin oturdukları konuttan yararlanma ve kullanma hakkını etkileyen hukuksal işlemlerde tek başına değil, birlikte hareket etme ve karar verme zorunluluğunu getirmiştir.

Hiç kimse zorla evlendirilemez. Herkes evleneceği kişiyi seçme hakkına sahiptir.

Nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri yetkili kılınmıştır [md.177], (Karınca, 2011: 67).

Yeni Medeni Yasa ile kadının ev içindeki emeği, ailenin geçimine katkı olarak değerlendirilecektir.

Amaçlarımız

*** Ailenin yapısı ile ilgili farklı bakış açılarını karşılaştırmak.

Aileye getirilen en temel yaklaşımlar, evrensel ve fonksiyonalist bakış açılarıdır. Ailenin evrensel bir kurum olduğunu savunan G. P. Murdock’a göre aile ortak ikamet, ekonomik iş birliği ve yeniden üretimle karakterize edilen sosyal bir gruptur. Bu grup her iki cinsin yetişkinlerini içerir ve bunların arasında sosyal olarak onaylanmış bir cinsel ilişki vardır.

Ailenin işlevsel analizini yapan T. Parsons’a göre ise ailenin temel ve indirgenemez iki fonksiyonu vardır: 1. Çocukların birincil sosyalizasyonu 2. Toplum nüfusunun yetişkin kişiliklerinin sabitlenmesi. Ona göre aileler insan kişilikleri üreten fabrikalardır. İlk sosyalizasyon sıcaklık, güvenlik ve karşılıklı destek ister.

*** Türk ailesinin oluşumunu etkileyen faktörleri tanımlamak.

Türk ailesinin oluşumunu etkileyen faktörler ailedeki yapısal değişiklikler ve sosyo-ekonomik etmenlerdir. Çekirdek aile, ataerkil geniş aile, geçici geniş aile ve çözülmüş aile olmak üzere dört aile tipi vardır. Aileyi etkileyen sosyo-ekonomik etmenler ise mülkiyet, iş, meslek ve gelir ilişkileridir. Bu faktörlerle birlikte aile tiplerinin oluşumu evlilik kalıplarını, evliliğin oluşumunu, evlilikte yaş, aile otoritesi, davranış kalıplarını ve karı koca ilişkilerini etkiler. Türk aile yapısı çekirdek büyük bir çoğunlukla çekirdek ailelerden oluşur. Geniş aile ne kırsal alanlarda ne de kentsel alanlarda başat aile yapısı olmaktan çıkmıştır.

*** Kırsal ailenin özelliklerini saptamak.

Ailenin üretim işlevindeki değişiklikler ailenin yapısını da önemli ölçüde etkiler. Türkiye tarımında aile yapıları ağırlıklı olarak küçük meta üreticisi hanelerden oluşur. Bu haneler küçük ve orta büyüklükteki topraklar üzerinde aile emeğini kullanarak üretim yapan birimlerdir. Hanede yaşayan bireylerin iş bölümü içerisindeki yerleri yaşa ve cinsiyete bağlı olarak değişir.

*** Kentsel ailenin farklılıklarını açıklamak.

Bütün metropol aileleri, modern teknolojinin kurumları tarafından yaratılmış farklılaşmış, kurumlaşmış ve örgütlü bir çevrede yaşarlar. Buna karşılık gecekondu ailesi bir taraftan kır ailesinin alışkanlıkları, tutumları ve değer yargılarıyla çevrili diğer taraftan kent yaşantısının etkisi altında kalan bir aile tipidir. Gecekondu aileleri kentsel ekonomi içerisinde kalıcı ve temel ögeler hâline geldiler. Oysa elde ettikleri yalnızca kendi durumlarını sürdürmelerini sağlayacak toplumsal ve ekonomik destek ve ekonomik koruma oldu.

*** Boşanmanın nedenlerini saptamak.

Boşanma davası, eşlerden birinin kötü muamelesi, hayata kast edecek veya onur kırıcı davranışlarda bulunması, küçük düşürücü suç işlemesi ve haysiyetsiz bir hayat sürmesi, evlilik dışı ilişkide bulunması, evi terk etmesi, tedavisi olanaksız akıl hastası olması hâlinde açılır.

*** Aile ve ailenin yapısı ile ilgili yasal düzenlemeleri listelemek.

Yeni Medeni Yasa ile aile içerisinde kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır. Türk Medeni Yasası’na göre:

  • Kadınlar ve erkekler 17 yaşını doldurmadan evlenemezler.
  • Kadınlar evlendikten sonra önceki soyadlarını kullanabilirler.
  • Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler.
  • Eşler oturdukları konuttan yararlanma ve kullanma hakkını etkileyen hukuksal işlemlerde tek başına hareket etmeyip birlikte hareket etmek ve karar vermek zorundadırlar.
  • Kadının bir meslek ve sanatla uğraşması kocanın iznine bağlı değildir.
  • Çocuğun velayeti ile ilgili olarak kadınlar erkeklerle eşit haklara sahiptirler.
  • Hiç kimse zorla evlendirilemez. Herkes evleneceği kişiyi seçme hakkına sahiptir.
  • Evlilik birliği devam ederken ya da eşler ayrı yaşarken kadınlar nafaka talebinde bulunabilir.
  • Nafaka davası Türkiye’nin her yerinde ve Aile Mahkemelerinde açılabilir.
  • Yeni Medeni Yasa ile kadının ev içindeki emeği ailenin geçimine katkı olarak değerlendirilecektir.

*** G. Murdock aileyi nasıl tanımlar?

G.P. Murdock’a göre aile, ortak ikamet, ekonomik işbirliği ve yeniden üretimle karakterize edilen sosyal bir gruptur. Bu grup her iki cinsin yetişkinlerini içerir ve bunların arasında sosyal olarak onaylanmış bir cinsel ilişki vardır.

*** T. Parsons’a göre ailenin temel ve indirgenemez fonksiyonları nelerdir?

  1. Parsons’a (1955) göre ise ailenin temel ve indirgenemez iki fonksiyonu vardır: 1. Çocukların birincil sosyalizasyonu 2. Toplum nüfusunun yetişkin kişiliklerinin sabitlenmesi.

*** D. Cooper’ın eleştirisine göre aile nasıl tanımlanır?

  1. Cooper’ın (1972) eleştirisine göre ise aile “kendi” olmayı ve insanların kendi bireyselliklerini yaratma özgürlüklerini reddeder. Aile bireyleri sınırlayıcı olan rollerde uzmanlaştırır. Böylece bireylerin davranışları dar kalıplarla sınırlanır ve benliğin gelişimi engellenir.

*** Serim Timur’a göre aile tiplerinin oluşumu aile ile ilgili hangi faktörleri etkiler?

Serim Timur’a göre aile tiplerinin oluşumu evlilik kalıplarını, evliliğin oluşumunu, evlilikte yaş, aile otoritesi, davranış kalıplarını ve karı koca ilişkilerini etkiler.

*** Türkiye’de çiftler hangi nedenlerden dolayı boşanırlar?

Türkiye’de çiftlerin büyük çoğunluğu “geçimsizlikten”, “bilinmeyen nedenlerden “diğer” nedenlerden, “terk” nedeniyle boşanırken, bir kısmı da “zina”, “akıl hastalı- ğı”, “cürüm ve haysiyetsizlik” ve son olarak “cana kast ve pek fena muamele” den dolayı boşanırlar.

*** Yeni Türk Ceza Yasası’na aile ile ilgili getirilen değişiklikler nelerdir?

Yeni Türk Ceza Yasası:

  • Töre cinayetlerini cezalandırmaktadır.
  • Birden fazla evliliği ve imam nikâhını yasaklamaktadır.
  • Resmî nikâh yapılmadan gerçekleştirilmek istenen dinî nikâhları cezalandırmakta ve engel olmaktadır.
  • Evlilik içi tecavüzü suç saymaktadır.
  • İş yerinde, eğitim kurumunda veya aile içinde taciz ve tecavüzü cezalandırmakta, mağdurun bu eylem sonucu işsiz kalması, eğitim kurumunu terk etmesi veya aileden ayrı kalması hâlinde verilen cezayı artırmaktadır
  • Tecavüz sonucu hamile kalan kadının kendi isteğinin bulunması hâlinde (hamileliğini 20 haftayı geçmemiş olması koşulu ile) hastane ortamında olmak koşulu ile kürtaj olmasına izin vermektedir.
  • Aynı konutta yaşanan birlikteliklerde kötü muamele ve şiddeti cezalandırmaktadır.
  • Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemeyi suç saymaktadır.
  • Hâkim ve savcı kararı olmadan yapılacak bekâret kontrolünü (her türlü genital muayeneyi) yasaklamaktadır.

Yeni Medeni Yasa ile evlilik içinde getirilen değişiklikler nelerdir?

Yeni Türk Medeni Yasası’na göre:

  • Kadınlar ve erkekler 17 yaşını doldurmadan evlenemezler.
  • Kadınlar evlendikten sonra önceki soyadlarını kullanabilirler.
  • Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler.
  • Türk Medeni Kanunu, eşlerin oturdukları konuttan yararlanma ve kullanma hakkını etkileyen hukuksal işlemlerde tek başına hareket etmeyip birlikte hareket etmek ve karar vermek zorunluluğu getirmiştir.
  • Kadının bir meslek ve sanatla uğraşması kocanın iznine bağlı değildir.
  • Çocuğun velayeti ile ilgili olarak kadınlar erkeklerle eşit haklara sahipler.

Yeni Medeni Yasa ile evlilik içinde getirilen değişiklikler:

  • Hiç kimse zorla evlendirilemez. Herkes evleneceği kişiyi seçme hakkına sahiptir.
  • Evlilik birliği devam ederken ya da eşler ayrı yaşarken kadınlar nafaka talebinde bulunabilir.
  • Nafaka davası Türkiye’nin her yerinde ve Aile Mahkemelerinde açılabilir.
  • Yeni Medeni Yasa ile kadının ev içindeki emeği ailenin geçimine katkı olarak değerlendirilecektir.

İlgili Kategoriler

Anadolu AÖF



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir