Avukat-müvekkil ilişkisinden kaynaklanan yükümlülükler



AVUKAT-MÜVEKKİL İLİşKİSİNDEN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜKLER

1-Aydınlatma Yükümlülüğü
Avukatın aydınlatma yükümlülüğü, müvekkilinin konuya ilişkin gerekli bilgiye sahip kılınmasına yöneliktir. Ancak bu yükümlülüğün yerine getirilmesinin vekil eden sebebi ile güçleştiği veya olanaksızlaştığı durumlarda avukat bu yükümlülüğü yerine getirmeye zorlanamaz.

2-Sadakat Yükümlülüğü
Avukat gerek vekil edenini temsil ederken gerekse de ona hukuki danışmanlık yaparken doğru, emin, amaca en uygun ve kapsamlı şekilde onu bilgilendirmek ve temsil etmek durumundadır. Sadakat yükümlülüğünün alt gerekleri aşağıdaki gibidir:
• Uygunsuz işlerin reddi zorunluluğu,
• Çatışan menfaatleri temsil etmekten kaçınma yükümlülüğü,
• Taraf değiştirmekten kaçınma yükümlülüğü (taraf değiştirme yasağı).

Sadakat yükümlülüğü, avukatın vekil edenine karşı olan diğer mesleki yükümlülüklerinin de temelini oluşturur.

3-Edimini Özenle İfa Yükümlülüğü
Avukatın özen yükümlülüğünün gereklerini yerine getirmemesi, hukuki yaptırımların (maddi-manevi tazminat) yanı sıra, disiplin yaptırımlarına maruz kalmasına da sebep olabilir. Özen yükümlülüğünün avukat tarafından gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda menfaatlerinin boşa çıkmasından doğan vekil eden zararının avukat tarafından tazmini gerekir.

4-Edimini şahsen Yerine Getirme Yükümlülüğü
Avukat, kural olarak üstlendiği işi bizzat yapmakla yükümlüdür. Verilen vekâletnamede avukat başkasını tevkile yetkili kılınmış ise, yazılı sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, vekâlet verilen avukat bu işi başka bir avukat ile birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir. Tevkil olunan avukat vekâlet işini yürütürken tevkil eden avukattan emir ve talimat almaz. Tevkil eden avukat, tevkil ettiği meslektaşının kusurlarıyla meydana getirdiği zarardan tevkil edilen avukat ile birlikte müteselsilsen sorumlu olur.

5-Vekâletten Uygun Olmayan Zamanda Çekilmekten Kaçınma Yükümlülüğü
Avukat kural olarak üstlendiği işi sonuna kadar takip etmek ve vekil edenine bilgi vermek zorundadır. Ancak avukat-vekil eden ilişkisi, özel nitelikte bir güvene dayandığından, güvenin sarsılması durumunda gerek avukat bakımından herhangi bir sebep göstermeden vekâletten çekilmek, gerekse de vekil eden bakımından yine sebep göstermeden avukatı azletmek hakları mevcut bulunmaktadır. Belli bir işi takipten veya savunmadan kendi isteği ile çekilen avukatın bu işe ait vekâlet görevi, durumun vekil edenine tebliğinden itibaren on beş (15) gün süreyle devam eder.

6-Vekil Edenin Talepleri Dairesinde Vekâlet Görevini Yürütme Yükümlülüğü
Avukatın yürüttüğü faaliyette başarı ve masraf rizikosunu sonuçta vekil eden taşımaktadır. Bu yüzden, avukat, görevini vekil edenin haklı talepleri dairesinde yürütür.

7-Vekil Eden Menfaatlerini Koruma ve Savunmada En Güvenilir Usulün İzlenmesi Yükümlülüğü
Avukatlık faaliyeti sürdürülürken, vekil edenin hakkına ulaşması için birçok hukuki yolun varlığıyla karşılaşılması çok sık rastlanılan bir durumdur. Böyle bir durumda avukat vekil edenin menfaatini koruma ve savunmada en güvenilir olan yolu izlemelidir.

8-Vekil Edenine Yol Gösterme ve Tavsiyede Bulunma Yükümlülüğü
Bu yükümlülüğün dört alt gereği vardır:
• Dava Rizikosuna Dikkat Çekme Yükümlülüğü,
• Masraf Rizikosuna Dikkat Çekme Yükümlülüğü,
• Avukatın Yargısal Nitelikte Olmayan Faaliyetine İlişkin İstişare Yükümlülüğü,
• Sulh Olunması Sırasında Avukata Düşen Dikkat Çekme Yükümlülüğü.

[b]9-Üstlendiği Her İş İçin Dosya Tutma Yükümlülüğü[/b]
Avukatlık Kanunu’nun 52. maddesine göre, avukat üzerine aldığı her iş veya yazı-lı mütalaasına başvurulan her husus hakkında düzenli dosya tutmakla yükümlüdür.

10-Elinde Bulundurduğu Dava Evrakı ile İlgili Yükümlülükleri
Avukatlık Kanunu’nun 39. maddesine göre avukat, avukatlık ücreti ve yapmış olduğu giderler kendisine ödenmedikçe, elinde bulunan evrakı geri vermekle yükümlü değildir. 2 durum söz konusudur bu yükümlülükte:

a-Evrakı Saklama Yükümlülüğü
Avukat, kendisine tevdi olunan evrakı, vekâletin sona ermesinden itibaren 3 yıl süre ile saklamakla yükümlüdür.

b-Evrakın Vekil Edence İncelenmesine Katlanma Yükümlülüğü
Her somut olayda olayın özelliklerine göre yorumlanmak ve hakkın kötüye kullanılması yasağı ihlal edilmemek kaydıyla, avukat vekil edenin gerekli evrakları inceleme yetkisine katlanmak zorundadır.

11-Hesap Verme Yükümlülüğü
Geniş anlamda hesap verme yükümlülüğü, avukatın sadakat ve özen yükümlülüklerinin bir alt gereğidir. Hesap verme yükümlülüğü, vekâlet konusu işin görülmesini tamamlayıcı ve elde olan veya kalan şeylerin vekil edene iadesini sağlamak suretiyle de vekâlet ilişkisinin tasşyesini de hazırlayıcı bir husustur.

12-Sır Saklama Yükümlülüğü
Bu yükümlülük sayesinde, vekil eden kendisini temsil eden avukatına haklarını koruması konusunda tam bir güven duyar. Avukatın sır saklama yükümlülüğü, vekâlet görevi son bulduktan sonra da devam eder. Avukatın mesleğini icra ederken edindiği ve vekil eden açısından gizli kalması gereken, bir başka deyişle herkesçe bilinmeyen vekil edenin özel yaşam alanını ilgilendiren hususlar avukat açısından meslek sırrı teşkil eder. Meslek sırrından söz edebilmek için, sırrın öğrenilmesi ile mesleki faaliyet arasında bir nedensellik bağı bulunması gerekir. Bazen bir işletmeye özgü ticari bir husus veya vergiyle ilgili bir bilgi veya siyasi nitelikteki bir husus da avukat tarafından gizli tutulmalıdır.

Avukatın meslek sırrı ile bağlılıktan kurtulabilmesini sağlayan bazı haller bulunmaktadır. Bunlar:
Vekil edenin Rızası: Sırrın açıklanması konusunda vekil edeninin bir rızası varsa avukat sır saklama yükümlülüğünden kurtulmaktadır.

Iztırar Hali: Avukatın taammüden işlenen ağır suçlar konusunda bilgi sahibi olması halinde bunu açıklaması gerektiği savunulur.

Avukatın Özel Hukuka Dayanan Tazminat İstemi, Ceza Hukukuna Dayanan Yaptırım veya Meslek Hukukuna Özgü Disiplin Cezası Tehdidi Altında Bulunması Hali: Bu gibi hallerde, vekil edenin avukatın sır saklamakla yükümlü olduğunda ısrar etmesi, hileli hareket sayılmalı ve avukat bu çerçevede sır saklama yükümlülüğünden kurtulmuş kabul edilebilmelidir.

AVUKAT-MAHKEME İLİşKİSİNDEN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜKLER

Avukatın aslında iki yönlü işlevi vardır. Avukat, bir taraftan hukukun uygulanması ve adaletin gerçekleştirilmesi yararına faaliyet gösterir; diğer taraftan ise avukat vekil edenin kişisel menfaatlerini korur. Ancak avukatın vekil edenin kişisel menfaatlerini koruma işlevi hukuk ve yasalarla sınırlıdır.

1-Gerçeğin Bulunmasına Katkı Sağlama Yükümlülüğü
Hukuk yargılamasında kural olarak, yargıç kendisine taraşarca sunulan olaya ilişkin verileri kararına esas almak zorunda olduğu için, avukat hukuken önemli olan tüm bilgi ve belgeleri ileri sürmeli, bu hususları ortaya koymalı ve bu konuda özenli çalışmalı, dava malzemelerini ayıklamalı, yargılama ile ilişkili olmayanları yargılamadan uzak tutmalıdır.

2-Teklif Olunan Bir İşi Haksız veya Yolsuz Bulduğunda Red Yükümlülüğü
Hukuken himayeye değer herhangi bir menfaat bulunmamasına rağmen dava açılması ise doğruluk ve güven kuralına uygun davranma konusundaki yükümlülüğün ihlali anlamına gelir.

3-Davayı Sürüncemede Bırakmaktan Kaçınma Yükümlülüğü
Usul hukukunda amaç hukuki ihtilafın tasşyesinin sürüncemeye uğratılmaksızın olabildiğince çabuk biçimde sonuçlanmasıdır.

4-Tanıklarla Temasa Geçmek ve Onları Etkilemekten Kaçınma Yükümlülüğü
Avukat tanıklara tavsiyede bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya yargıç önünde nasıl hareket edecekleri hakkında onlara talimat veremez.

[b]5-Bilirkişilerle İlişkisi Bakımından Tabi Olduğu Yükümlülük[/b]
Avukatın tanıklarla olan ilişkilerde dikkat etmek zorunda olduğu hususlar, avukatın bilirkişilerle olan ilişkisi açısından da geçerlidir. Avukat bilirkişiler ile olan ilişkilerde de, bu hususlara dikkat etmelidir.

[b]AVUKATIN YARGILAMA MERCİLERİ VE RESMİ MAKAMLARLA İLİşKİLERİNDEN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ[/b]
Avukat, yargıçları ve diğer resmi mercilerde görevli olanları, adli olmayan yollardan etkilememelidir. Avukatın üzerinde çalıştığı dava ile ilgili yargılama ve verilen karar hakkında, davanın bitiminden sonra, objektif ve uygun bir lisanla olmak kaydıyla kamuoyunda eleştirilerde bulunması engellenemez.

AVUKATLIK STATÜSÜNDEN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜKLER
Avukatın bu bağlamda ortaya çıkan ilk statüsel yükümlülüğü, bir büro edinmek ve baro levhasına yazılmaktır. Ayrıca avukat mesleğini icra etmeye başladığı andan itibaren baro keseneklerini ödemek, baronun olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarına katılmak, baro organlarında almış olduğu görevleri yerine getirmek, CMK m. 150 gereğince görevlendirildiği işleri görmek, baro levhasında yazılı bürosundan başka yerlerde, mahkeme salonlarında veya adliye binası içinde başka bir yerde iş sahipleri ile hukuki danışma ve iş kabulü amacı ile bir araya gelmekten kaçınmak, hâkim veya Cumhuriyet Savcısının eşi, sebep veya nesep itibarıyla usul ve füruğundan veya 2. dereceye kadar hısımlarından ise, davada avukatlık etmekten kaçınmak, meslekle bağdaşmayan nitelikte bir başka işi yapmaktan kaçınmak; TBB ve baro organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendiklerini açıklamaktan kaçınmak ile yükümlü olur.

Yine avukatın çıkar karşılığı iş temin etmek, çekişmeli hakları edinmek veya bunların edinilmesine aracılık etmek, iş temin etmek için reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmak, özellikle tabelalarında ve basılı kâğıtlarında avukat unvanı ve akademik unvanları dışında bir sıfat kullanmaktan kaçınmak biçiminde yükümlülükleri de vardır.

İlgili Kategoriler

Hukuk Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir