Avukat-müvekkil ilişkisinin hukuki niteliği



AVUKAT-MÜVEKKİL İLİŞKİSİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Avukat ile müvekkil arasındaki ilişki, vekâlet verene bunun ihtiyaçları doğrultusunda niteliği belirlenen avukatlık hizmetinin avukat tarafından yerine getirilmesini isteme, avukata da kendisine verilen vekâlet kapsamında müvekkiline yönelik mesleki faaliyette bulunmak karşılığında kararlaştırılmış vekâlet ücretinin ödenmesini isteme hakkı veren, taraşarın karşılıklı edim yükümlülüklerinin de bu çerçeve içinde belirlendiği ivazlı bir sözleşme ilişkisidir.

Avukat müvekkilden bağımsızdır.
Vekâlet ilişkisi avukatın zaman itibariyle müvekkile bağlanması, gününün tümünü veya belli bir bölümünü ona hasretmesini gerektirmez.
Vekâlet akdine göre hizmet veren bağımsız avukat müvekkile belli bir sonucun elde edileceğini taahhüt edemez. Avukatın, mesleki faaliyetinin başarı ile sonuçlanacağını müvekkile garanti etmesi, mesleği dürüstlükle yürütme (Av.K. m. 34) ve karşılıklı menfaatleri objektif şekilde koruma yükümlülüklerini ihlal etmesi sonucunu doğurabilecektir.

AVUKATIN VEKÂLET İLİşKİSİNDEN KAYNAKLANANHAKLARI
Avukatın vekalet ilişkisinden kaynaklanan hakları 3 tanedir:

1-Ücret Hakkı
Avukat müvekkil lehinde bulunduğu mesleki faaliyet için mutlaka bir ücret alır.

Taraşarca sözleşmede bir belirleme yapılmadığı takdirde avukatlık ücreti;
• değeri para ile ölçülmeyen iş ve davalarda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre,
• değeri para ile ölçülebilen iş ve davalarda ise, asgari ücret tarifelerindeki miktarın altında kalmamak kaydıyla davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar olarak belirlenir.

Avukatlık ücreti tutarına dava veya hüküm olunacak şeyin değerinin %25’i biçiminde bir üst sınır getirilmiştir. Avukatlık ücretinin bu yasal sınır aşılarak %25’lik oranın üzerinde belirlenmiş olduğu durumlarda, avukatlık ücreti dava veya hüküm olunacak şeyin değerinin %25’i için geçerli kabul edilecek, ancak %25’lik oranı aşan ücret miktarı geçersiz sayılacaktır.

Avukatın Ücret Alacağına İlişkin Hapis ve Rüçhan Hakkı
Avukatın rüçhan hakkı, hak sahibi avukat bakımından, vekâletnamenin düzenlenme tarihine, birden çok avukata verilen genel nitelikte bir vekâletname söz konusu ise de, müvekkil adına ücrete tabi iş yapan hak sahibi avukatlar tarafından yapılan ilk başvuru tarihine göre yapılan sıralama uyarınca söz konusu olacaktır. Avukatın hapis hakkını kullanabilmesi için ücret alacağının vadesi gelmiş olmalıdır.

Sulh, Azil ve İstifa Hallerinde Avukatlık Ücreti
Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraşar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, iş sahibinin birden çok kişi olması halinde de bunlardan her biri, avukatın ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılır.

Avukatın azli halinde, vekil eden avukatlık ücretinin tamamını ödemelidir. Ancak avukatın azli kendi kusur veya ihmalinden dolayı söz konusu olmuşsa, avukata ücret ödenmesi gerekmeyecektir

Hklı sebeple istifa halinde, avukata ifaya dair olan menfaatinin tümünü yani tam ücretini isteyebilme hakkı vermiştir.

Davadan Feragat, Davayı Kabul Hallerinde Yargılama Gideri Niteliğindeki Avukatlık Ücreti
Davalının, avukat vasıtasıyla yürüttüğü davalarda, mahkeme açtığı davadan feragat eden davacıyı davalıya bir vekâlet ücreti ödemeye mahkûm eder. Davacı açtığı davayı bir avukat vasıtasıyla yürütmüşse, mahkeme davayı kabul eden davalıyı davacıya bir vekâlet ücreti ödemeye mahkûm edecek ve bu ücreti davacının avukatı alacaktır.

Adli Yardıma İlişkin Hükümler ile Ceza Muhakemeleri Kanunu Çerçevesinde Görevlendirilen Avukatın Ücreti
Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılmış Adli Yardım Yönetmeliği’nin 6. Maddesi gereğince, adli yardım isteminin kabulü halinde, durum bir tutanakla tespit edilir. İstem sahibinden, işin sonunda maddi bir yarar elde etmesi halinde, avukata ödenen para ile elde edilecek maddi yararın %5’ini baroya ödeyeceğine; adli yardım isteminin haksız olduğunun sonradan anlaşılması halinde, görevlendirilen avukata ödenen ücretin iki katı ve yapılmış masraşarı yasal faizleri ile geri vereceğine ilişkin bir taahhütname alınır. Vekâletname masrafı adli yardım faslından ödenebilir.

Ücret Alacağının Tahsili
Avukat üzerine aldığı işi sonuna kadar takiple yükümlü olduğundan ücret alınmadığından bahisle sorumluluğunun da başlamayacağını kabul mümkün değildir. Avukatın üstlendiği dava ile ilgili olarak düzenlediği layiha ve yaptığı işlemler için ayrı ücret alması söz konusu değildir.

Avukatlık anlaşmasına göre avukata peşin olarak ödenmesi gereken bir ücret ödenmemiş ise, avukat işe başlamaya zorlanamaz.

Avukat ücretsiz dava aldığında, bunu bağlı olduğu baronun yönetim kuruluna bildirmek zorundadır

Avukatın müvekkiline karşı dava açabilmesi için, asıl davanın sonuçlanmış ve hükmün kesinleşmiş olması şart değildir.

Yargılama Gideri Niteliğindeki Vekâlet Ücreti
Yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin hesaplanmasında kural olarak avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesi ile kararlaştırılmış olan ücret dikkate alınmaz. Bu ücret, ücret tarifeleri dikkate alınarak tayin ve takdir edilir.

2-Avans ve Masraf Talep Hakkı
Avans, henüz gerçekleşmemiş veya henüz vadesi gelmemiş müstakbel giderlere ilişkin olarak avukata yapılan peşin ödeme olarak tanımlanabilir. Avukatın bu gibi masraşarı yapabilmesi için, müvekkilce avukata yeterince avans verilmesi gerekir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk giderleri ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, taraşar arasındaki anlaşmaya göre müvekkil tarafından avukata ayrıca ödenir. Bu tür giderler avukata peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz.

Avukatın üstlenmiş olduğ u vekalet görevi bakımından yeterli tutarda bir avans alması gerekir, avukatın avukatlık ücretini güvence altında bulundurmaya yarar şekilde yüksek tutarda avans alması, avans tutarının yapılacak işlemlerin gerektirdiği tutarın çok üzerinde olması uygunsuz olur. Bu şekilde alınan bir avans, meslek hukuku gereklerine de aykırı olur.

Avukat, avans almaksızın masraf yapacaksa, hiç değilse, bu masraşarı yapmadan önce müvekkilden avans alınmaksızın giderlerin avukatça karşılanmakta olduğuna ve bilahare kendisince ödeneceğine ilişkin imzalı bir beyan almalıdır.

Avukata avans ödemekle yükümlü olan, öncelikle avukatlık sözleşmesinin tarafı olan müvekkildir.

Avukatın birden fazla kişiden oluşan bir kişi topluluğunu temsil etmesi halinde, avans yükümlülüğü bu kişilerin hepsine ait olur.

3-Vekâlet Görevini Yerine Getirme Dolayısıyla Uğramış Olduğu Zarar ve Ziyanın Giderilmesini Talep Hakkı
Avukatlık Kanunu’nda buna ilişkin bir hüküm olmadığı için avukatın bu talep hakkı BK m. 126/4 uyarınca 5 yıllık bir zamanaşımı süresine tabidir.

AVUKATIN STATÜSÜNDEN KAYNAKLANAN YETKİLERİ
Statüsünden kaynaklanan 12 yetkisi vardır:

1-Dosya Evrakını Tetkik Yetkisi
Avukatın statüsel yetkilerinin başında ‘dosya evrakını tetkik yetkisi’ gelmektedir. “İki taraf veya vekilleri dava dosyasını tetkik ve mütalaa edebilirler”. Dosya ancak mahkemenin bulunduğu yerde incelenebilir. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel sektöre ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakışar, avukatlara görevlerini yerine getirirlerken yardımcı olmak zorundadırlar. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar gereksinim duyduğu bilgi ve belgeleri avukatın incelemesine sunmakla yükümlüdür.

2-Hazır Bulunma Yetkisi
İfadesi alınırken veya sorguya çekilirken şüphelinin ya da sanığın avukatının yanı nda bulunması ve avukatından hukuki yardım alması engellenemez. İfade alma ve sorgu sırasında müdaş, sanık ya da şüphelinin haklarının korunması na yönelik müdahalelerde bulunabilir; bu bağlamda soru sorup, bunların tutanağa geçirilmesini istemek de savunma avukatının hakkıdır.

3-Görüşme Yetkisi
Avukatların özgürlüklerinden yoksun kişilerle ilgili avukatlık görevlerinin gereklerini gereğince yerine getirebilmeleri, onların görüşme yetkilerinin bulunmasını ve bu yetkinin gereksiz sınırlandırmalardan arındırılmış olmasını gerektirir. Müdaş vekâletname aranmaksızın şüpheli ve sanıkla konuşulanları başkalarının duymayacağı bir ortamda her zaman için görüşmek yetkisine sahiptir. Savunmaya ilişkin oldukları ceza infaz kurumlarına giren avukatlarca yazılı olarak bildirilmiş olan belge ve dosyalar ceza infaz kurumları yetkilileri tarafından incelemeye tabi tutulmayacaktır.

4-Yazışma Yetkisi
Sanığın müdaşye-avukata, müdaşin sanığa-müvekkile yazdığı mektup ve elektronik haberleşme mesajları gizli olup, açılamaz ve kontrol edilemez. Bunların sadece müdaş-avukat postası olup olmadığı hususu denetime tabi tutulabilir. Şüpheli veya sanığın müdaş ile yazışmaları da denetlenemez. Şüpheli veya sanıkla avukat arasındaki yazışmalara bu kişiler nezdinde bulundukça el konulamaz.

5-Soru Sorma Yetkisi
Ceza yargılamasında, müdaş, tanık ve bilirkişilere duruşma disipline uygun olarak doğrudan soru yöneltebilir.

6-Örnek Çıkarma ve Onaylama Yetkisi
Avukat, vekil edenin kendisine verdiği vekâletnamenin örneğini çıkararak aslına uygunluğunu imzasıyla onaylamak suretiyle kullanmak yetkisine sahiptir.

7-Tebligat Yapma Yetkisi
Avukatlar, vekâlet aldıkları işlerde, ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebligat konusunda bir kararı olmaksızın, diğer tarafa adli kâğıt ve belge tebliğ edebilirler.

8-Duruşmayı Terk Etme Yetkisi
Kural olarak avukatın duruşmayı terk yetkisi yoktur. Ancak meslek onurunun korunması ve kişisel sebepler zorunlu kılmışsa, akabinde hemen barosuna bilgi vermek kaydıyla avukat duruşmayı terk edebilir.

9-Kanun Yoluna Başvuru Yetkisi
Avukat üzerine aldığı işi sonuna kadar takip eder. Üstlendiği işin gereğini yerine getirmek için gerekli olan dilekçeleri hazırlamak, duruşmalarda hazır bulunmak, gereken her türlü adli işlem ve eylemi gerçekleştirmek, bu bağlamda gerektiğinde kanun yoluna başvuru sürecini işletmek avukat bakımından hem bir yetki hem de bir görevdir.

10-Sır Saklama Yetkisi
Avukatların gerek kendilerine tevdi edilen avukatlık görevi, gerekse Türkiye Barolar Birliği ve baroların organlarındaki diğer görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır. Çekinme hakkının kullanılması bu hakkı kullanan avukatın hukuki ve cezai sorumluluğunu gerektirmez.

11-İddia ve Savunma Dokunulmazlığı
Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, avukatın kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunması halinde, avukata ceza verilmez.

12-Uzlaştırma Yetkisi
Avukatlar kendilerine intikal eden dava ve işlerde, müvekkilleriyle karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilir. Uzlaşma sağlanması ve tutanağın düzenlenmesi halinde her iki tarafın da avukatla temsil edilmesi zorunludur. Karşı tarafın uzlaşma için yapılan davete icabet etmesi ve uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma konusunun, yerinin ve tarihinin, taraşarın yerine getirmeleri gereken hususların yer aldığı tutanak, avukatlarla müvekkilleri tarafından birlikte imzalanır ve bu tutanak bir ilam niteliği taşır.

İlgili Kategoriler

Hukuk Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir