Sinema tarihi özet notlar



—SİNEMA TARİHİ ÖZET—
kineteskop; thomas alva edison- william k.l dickson
16 mm film alıyor. Film izleme deneyimi için çok da elverişli değil. tek kişi izleyebiliyor.
Newton görme kusurları üzerine çalışıyor.
Sinematograf=louis ve auguste lumiere ilk film gösterimini yapmıştır.
hem gösterim aygıtı hem kamera hem baskı aygıtı olarak kullanılıyor. elle kuruluyor, çalışırken ses çıkarmıyor, bu nedenlerden dolayı kinesteskopa oranla daha kullanışlı.
thomas alva edison ve william dickson____ “Fredottun Aksığı”nı çekiyor(tek çekim)
Melie’s kurmaca alanına, Lumiere katı gerçekçiliğe odaklanıyor.
Melie’s 1902-1903 yılında fantastik sinemanın ilk örneklerini çekiyor. Donuk kare, silme, erime, bindirme ilk kez Melie’s tarafından kullanılmaya başlanıyor. Daha renkli film o dönemde söz konusu değilken filmleri boyuyor. Filmlerinde tiyatronun sahneleme tekniklerini kullanıyor. Kül kedisi önemli filmlerinden biri. Aya seyahat; Bilim insanlarının aya merakıyla dalga geçen bir film..
O dönem “Nickledeon” isimli sinema salonları var. Bozuk parayla izlenebildiği için bu ismi alıyor. (Nickledeon bozuk para demek)
Edison ilk patent şirketini kuruyor.
Fransa sessiz sinema döneminde en önde olan ülkelerden biri ancak dünya savaşı döneminde bu durum geriliyor. Çünkü film yapımında kulllanılan selüloz aynı zamanda patlayıcı yapımında da kullanılıyor.
*Patent şirketlerinin katı kurallarında sıkılan sinemacılar Amerika’ya gidip Hollywood’un temellerini atıyor. Ve 1. dünya savaşından sonra üstünlük Hollywood’a geçiyor.
*Sinemada kurguyu ilk yapan yönetmen= Edwin S. Porter(Western filmleri ile biliniyor) 1902 yılında “Bir Amerikan itfayecisinin hayatı” filmini çekiyor.
“Büyük tren soygunu” ve “tom amcanın kulubesi ” önemli filmlerinde
Thomas Ince de western filmleri ile ünlü.
Hollywood da “Block Booking” sistemi işliyor. yani salon sahipleri şirketlerden tek bir filmi alamıyor. Gösterime sokmak istediği film için o yapımcının bütün filmlerini almak zorunda.
Senaryosuz film çekilemiyor. Yapımcıların büyük baskısı var.
Komedi filmlerinde Mark Sennet(Slapstick komedi) ve Charlie Chaplin ön planda.
Mark Sennet güldürüsünün temeli “mekanik”. Gerçeklik algısının yıkılması söz konusu(ölmeyen, yaralanmayan insanlar) Ayrıca Sennet, “Key Stone” isminde bir şirket kuruyor. Charlie Chaplin de Key Stone da çalışmaya başlıyor. “Durum komedisi” çekiyor. Bu anlayışta film çeken bir başka isimse Harold Loyd. Buston Keaton da o dönem pokerface bir karakter yaratarak komedi çekiyor.

Bu dönemde film çeken Griffith’in “Bir ulusun doğuşu” en önemli filmlerinde. Kendisine yönelik eleştiriler nedeniyle “Hoşgörüsüzlük” filmini çekiyor. Bir çeşit günah çıkarma anlayışıyla… Griffith’in önemi ilk kez kurguyu tematik anlamda kullanması. Hem cinsiyeti hemde ırkçı bir görüşe sahip. İlk defa konunun niteliğine bağlı olarak çekim ölçekleri kullanıyor.
—Hollywood stüdyo şeması—
Tür sistemi var. Yıldız sistemi ile belli başlı aktörler ön planda. Ticari bir yapıya sahip olması yönetmenlerin dahi hollywood’u fazla önemsemeden ticari bir girişim olarak görmesine sebep oluyor. O dönem Avrupa sineması çok daha sanatsal. Yapım-dağıtım ve gösterimi ellerinde tutan bir yapıları var. Bu yapılanmaya “Dikey Bütünleşme” diyoruz. dönemin önemli şirketleri; Paramount, Fox, Warner Bross, RKO… Bunlar dışında Universal, Coloumbia, United Artists ise kendi salonları olmayan çok daha küçük çaplı şirketler olarak varlığını gösteriyor.
20’ler Amerika’sında kentte cinselliğin arttığı, tabuların yıkılmaya başladığı, uyuşturucunun kullanımının arttığı bir yapı var. Hollywood da basında bunları içinde barındıran bir şirket olarak lanse ediliyor.
İlk yıllarda tecnicolor aracılığıyla sadece 2 renk kullanılıyor.
* ilk sesli film “Caz Şarkısı” (1927)
Ve sinemaya sesin gelmesiyle kameranın hareketleri kısıtlanıyor. Bir çok oyuncu seslerinden dolayı işinden oluyor. Öncesinde film müziği yapan orkestralar işinden oldu. Sesin sinemaya gelmesiyle saniyede 24 kare görüntü kural haline geldi. Avrupada Hollywood’un kabul görmemesinin ardından Hollywood aynı prodüksiyonla farklı ülkelerin dillerinde film çekmeye başladı.
Hollywood hükümet sansürünü engellemek amacıyla 1934 yılında “yapım yönetmeliği”ni kuruyor. Bu ilk sansür uygulamalarından biri. O dönemde “Paint Foundation”a bir anket yaptırılıyor. (İlk kitle iletişim araştırması bu)
1929 yılında büyük buhran nedeniyle büyük şirketler “B sınıfı” denen daha düşük maliyetli filmleri gösterime sokmaya başlıyor. Bu filmler genellikle 60 dakika ve yıldız aktörlerin oynamadığı filmler bu nedenle düşük maliyetli.
Rooswelt “New Deal” programı kapsamında bazı şirketlerin tekelleşmesinin önünü açıyor. Bir bölgeden diğer bölgeye satış artıyor. Hollywood’da sendikalaşma ortaya çıkıyor. Emek örgütlenmeye başlıyor. 1931 yılında “merkezi yapımcı sistemine”den “birim yapımcı” sistemine geçiliyor. Ve böylece bir yapımcı sadece 6-7 filmden sorumlu oluyor. Savaştan sonra bağımsız yapımcılar ortaya çıkıyor.
1930’larda Gangster filmleri ortaya çıkıyor.
Postacı arabası= John Wayne (Western)
Yaralı yüz= Howard Hawks (Gangster)
Canlandırma tekniği ile Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler çekiliyor.
Rüzgar Gibi Geçti yine o dönemde Mgm tarafından çekliyor.
1939’da Hollywood’daki stüdyolara “anti tekel” davası açılıyor. Amerika, Avrupadaki pazarlarını savaşla beraber kaybediyor.
*40’larda kara filmler arttı.
Avrupada sansürde devlet müdahalesi daha etkili. Almanya’nın savaştan yenilgi alması nedeniyle oldukça kötü bir yönetim hakim oluyor. 1922’de İtalya, 1923’te Almanya faşist yönetim ile yönetiliyor. Almanya’da 20’lerde oldukça iyi bir sinema oluşuyor. UFA kuruluyor (sinema stüdyosu) devlet destekliyor, propaganda amaçlı almanyayı tanıtıcı filmler yapmak isteniyor. Hollywood da UFA’nın bünyesindeki yönetmenlerden faydalanmak istiyor. UFA hollywood’un aksine daha sanatsal ve filmi senaryodaki sıraya göre çekiyor. Savaş sonrası Faşist yönetim UFA’yı etkisi altına alıyor. Hem ustalık hem yöneticilik hakim. Filmler stüdyoda çekiliyor. Dışavurumculuk akımı hakim. Çarpıtılmış bir set tasarımı, yapay aydınlatmalar, derin gölgelendirmeler, oyunculuğun farklılaşması söz konusu. Psikanaliz ve psikoloji etkili konular. Önlerde silüet şeklinde, orta aydınlık, arka plan karanlık çekimler mevcut. Filmlerin temelarında bir tarafta tiran, diğer tarafta ondan kaçan halk var. Devrimci bilinçten çok içe kapanma hakim. Rasyonaliteden kaçış, şeytansı figürler hakim. Sonradan Hollywood’a giden UFA çalışanlarının etkisiyle Amerika’ya kara film ulaşıyor.
Caligarizm; İnsanın zihnindeki yoğun hezeyanları anlatan akım. abartılı hareketler, jestler, mimikler, bunlara uygun müzikler ve bazen boğucu derecede karışık dekor…
Robert Wienne- Dr. Caligari’nin Muayenehanesi
Fritz Lang= Kumarbaz – Metropolis- Dr. Mbuse’un Vasiyeti- Yorgun Ölüm…
Frederich Wilhem Murnaw= Nosferatu- Son Adam
Berlin Bir Kentin Senfonisi- Walter Ruttman (İlk kent senfonisi- şafaktan geceye kadar çekiyor- Berlin açısından bir belge niteliği taşıyor- Kamera ilk kez insandan çevreye dönüyor.)
Fritz Lang Metropolis filmiyle övgü almasına rağmen, Dr. Mabuse’un Vasiyeti filminde Hitlerle benzerlik kurduğu gerekçesiyle Faşist yönetimle arası bozuluyor ve kaçmak zorunda kalıyor.
Carl Mayer işçi ve orta sınıfın filmlerini çekmek istiyor. Kameranın dışarı çıkmasını istiyor ve Walter Ruttman’la beraber Berlin Bir Kentin Senfonisi filmini çekiyor. Ritmik montaj kullanılıyor. Ernst Lubistch kostümde etkili.
Sinema faşist yönetim döneminde propaganda amacıyla kullanılıyor. Sansür önemli bir mekanizma. Leni Riefenstahl (kadın) doğrudan faşist yönetimle çalışan , sovyet montaj tekniklerini kullanıyor. Olimpia ve İradenin Zaferi filmleri önemli. Hitlere tanrısal bir güç atfediyor.

—İTALYA—
En önemli filmleri “melodram” filmleri …
Etiyopya savaşından sonra filmlerde zenginler “beyaz telefon” kullanıyor. Bu yüzden ismini “beyaz telefon” filmleri olarak alıyor. Yapay ışık, stüdyo ortamında çekiliyor, aşk maceraları ön planda…
Mussolini’nin oğlu film çekiyor
Endüstriyi geliştirmek üzere ekonomik müdahaleler söz konusu. Hollywood’la yarışmak için İtalya tarihini konu alıyorlar.
LUCE kuruluyor. Filmler çekiyor.(1924) Daha sonra venedik bienali düzenleniyor.(dünyadaki ilk film festivali) Cinecitta kuruluyor. Kuruluşu Romanın mitolojik fethiyle aynı tarihe denk getiriliyor. İtalyada Hollywood filmine kota konuluyor. Amaç kitlelerin düşünmesini engellemek. Cinema Dergisi oluşturuluyor. Blasetti’nin çektiği, “bulutlar üzerinde dört adım” italyan yeni gerçekçiliği en önemli adımlar biridir. (“Roma Açık Şehir- Rosellini de evlilik dışı hamile kalan bir kadının hayatını anlatıyor, yoksulluk teması var, ve tepki çeken bir film. Aynı zamanda Visconti de “Tutku” filminde tepki çekiyor, kocasını aldatan bir kadını anlatıyor)
İtalyada tarihi olayları, fetihleri, gösteren büyük setlere sahip filmler; “Spectacular”
İngilterenin ise çok sıkıntılı bir geçmişi var. Sinema anlamında ilk kota yasasını uygulayan İngiltere. Sinema alanında ABD ile yarışıyor.
Ses 3 anlamda etki salıyor.
*Hitcock sineması
*Müzikaller
*İmparatorluk Filmleri.
Belgesel geleneği çok sağlam. John Grierson imgenin gücüne inanmıyor.Daha didaktik filmler çekiyor.
Alexander Korda tarafından imparatorluk filmleri çekiliyor.

SON DERS İŞLENENLER—
Avangarde sinema, fransız sinemasının ilk yıllarında daha çok tek film etrafında oluşan şirketlerin etkisiyle deneysel çalışmaların başlamasında kendine yer buluyor.
Avangarde kelimesi, yeni olan, eski kuralları reddeden, sanatsal haraketler ile ilişkili olarak kullanılıyor. İzlenimcilik, gerçek üstücülük, o dönem fransada önemli.
*ilk avangarde film, “Mekanik Bale”- Ferdinand Lager
Makineleşmeyi kutsallaştırıyor. Anlatı ortadan kalkmış durumda devamlılık yok, Lager’in tek filmi bu. İnsan yüzleri, geometik şekiller ön planda. İnsanların filmde duyguları yok, mekanik bir şekilde yer alıyor. Avangarde’lar sinema herşeyden önce sanatçının duygularını yansıtmalı anlayışını benimsiyorlar. Hollywood kurallarına karşı çıkıyorlar. Öznelliği ön plana çıkarıyorlar, karakterin hayalleri-rüyaları ön planda yer alıyor. Bakış açısı çekimleri(öznel kamera) kullanılıyor. Kamera hileleri hakim, algısal deneyim önemli, yumuşak çekim hareketleri çok yoğun.
Germaine Dulac ilk kadın yönetmen. Mütebessim bayan beautles filmi taşrada yaşayan bir kadının kocası evden gittikten sonra daldığı erotik hayalleri anlatıyor.
Ayrıca “Deniz kabuğu ve Din adamı” filmi değerlere saldıran, Rahip’in cinsel arzularını anlatan film.
*Abel Gance – “Tekerlek” ve “Napolyon” filmlerini çekiyor.
*Louis Delluc
*Marcel Herbier- “Para” filmi
Ve avangarde’lar ticari sinemaya olan ilginin karşısında yeniliyorlar. 1920’lerin sonunda bitiyor bu akım.
—Geçeküstücülük—
Tamamen küçük bir sanatçı topluluğu için üretilen filmler. Filmlerde anarşist bir yöntem izleniyor.
Andre Breton bu akımın öncüsü. Bu akım için “düşlerin, düşüncenin üretiminden bağımsız kalmasıdır” diyor.
Estetik ve ahlaki ölçüte inanmıyorlar. Bu akımda akla gelmesi gereken ilk isim “Luis Bunuel”dir.
Salvador Dali ile beraber “Endülüs Köpeği”ni çekiyorlar.(1928)
Altınçağ da bu filmlerden biri. Sinemada ilk defa mastürbasyon bu filmde gösteriliyor.
1930’larda Breton’un Komünizm’e katılmasıyla kafa karışıklığı oluşuyor. 30’larda bu akım da yok oluyor.
1930’lar en çok Fransız Şiirsel Gerçekliği ile tanınıyor.
Jean Gabin en önemli isimlerinden biri.
Karanlık karamsar bir gerçeklik var. Kontrastlar yüksek.
Jean Renoir- Büyük Yanılsama (bir savaş filmi, savaşı eleştiriyor, düşmanlığı eleştiren bir film)
“Hayvanlaşan insan” – “Oyunun Kuralları” filmlerinden bazıları.
*Marcel Carne- Sisler Rıhtımı filminde olanaksız bir sevginin peşinden koşan bir askeri anlatıyor. “Cennettin Çocukları” da ünlü filmlerinden biri.
Fransada 36-35 yıllarında sol bir hükümet var.
Jean Vigo- “Hal ve Gidiş Sıfır”ı çekiyor.Anarşist bir bakış içeriyor. Öğrencilerin bir okulun çatısına korsan bayrağı asması…
*L’atalente de önemli filmlerinden biri ( bir aşk öyküsünü anlatıyor)
*Reine Claire “hepimize özgürlük ” – aynı zamandan chaplin’in yabancılaşma makineleşme temasını bu filmden aldığı söyleniyor-
Almanya- Fransa savaşı sonrası almanlar baskı uyguluyor. sansür var. Yönetmenler Amerikaya kaçıyor. Fransanın kurtuluşundan sonra almanlarla işbirliği yapan sanatçılar cezalandırılıyor.
Henri Banklsy- Jean Mitri tarafından “Sinematek” kuruluyor. IDHEC sinema okulu açılıyor.
—SOVYET SİNEMASI—
gelecekçilik ve inşacılık ön planda.
makineleşme ön plana çıkıyor.
Rus sinemasındaki montajcılar gelecekçilik ve inşacılık akımından etkileniyor.
İç düşmanlar ve dış düşmanlar görüşü hakim.
Dovzhenko ukraynalı olduğu için film çekmesi yasaklanıyor. kurgucudur.
Stalin için bir filmin en önemli kişisi senaristtir yönetmen değildir.
Kuleşhov’un önemli çalışmaları
*Yaratıcı anatomi- yaratıcı coğrafya ve mazhukin…
Ayzenştayn – grev- potemkin zırhlısı- ekim- korkunç ivan…
Makineleşmeye duyulan inanç, mekanik güçlerle donatılmış bir dünya özlemi var. Marinetti bunun öncülerinden geleceğin savaşlarla inşa edilebileceğini düşünüyor.
*Mayerhold ise dönemin tiyatro yönetmeni. gerçekliğin karşısında duruyor. İnsanlara mekanik oyunculuğu benimsetiyor.
*Lenin’e göre sinema devrimci bilinç için en önemli araç.
Bu dönemde (1919) VGIK kuruluyor. Film enstitüsü…
Ayrıca “Gaskino” kuruluyor. Ayzenştayn, Pudovkin, Dovzhenko, Vertov önemli montajcılar.
Stalinle birlikte sinemaya müdahale var. Burjuva filmleri olarak eleştiriyor. Daha anlaşılır filmler yapılmasını söylüyor. “Sosyalist gerçekçilik” temel eğilim haline geliyor.

İlgili Kategoriler

İletişim Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir