Osmanlı kültür ve medeniyeti-Osmanlı merkez teşkilatı ders notları



OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

MERKEZ TEŞKİLATI

PADİŞAH

A)-PADİŞAHLARIN BAŞA GEÇMESİ(VERASET SİSTEMİ):

Osmanlı Devletinde kimin padişah olacağı konusunda kesin bir kural yoktu. Osmanlı ailesinin bütün erkekleri taht üzerinde hak sahibi idiler. Onun için padişah ölünce oğullarının hangisinin tahta geçeceği konusunda devlet yönetimindeki etkili grupların(ümera,ulema vb.) tercihleri önemli rol oynuyordu.Eski Türk Devlet geleneğinden kaynaklanan bu sistem(Kut anlayışı)taht kavgalarına neden oluyordu.

Veraset Sistemindeki Değişmeler:* Fatih Sultan Mehmet bu sakıncayı ortadan kaldırmak için tahta geçme yöntemini belirleyen bir kanunname düzenledi.

Bu kanunla Fatih’in amacı: 1 -Taht kavgasına son vererek,ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamak,

2- En GÜÇLÜ olanın padişah olmasını sağlamaktı.

* 1.AHMET zamanında yapılan değişiklikle EN YAŞLI ve AKILLI olanın (EKBER VE ERŞED) padişah olması esası benimsendi.

AÇIKLAMA: Ekberiyet sistemi Şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımındanOLUMSUZ,taht kavgalarına son vermesi bakımından da OLUMLU sonuçlar doğurmuştur.

B)-PADİŞAHLARIN YETİŞMESİ:

16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14-15 yaşlarına gelince, Anadoludaki sancaklara

SANCAKBEYİ olarak gönderilirlerdi. Burada bir LALA’nın yanında devlet yönetiminde tecrübe kazanmaları sağlanırdı.

NOT: Lala’yı Büyük Selçuklular’daki ATABEYLERE benzetebiliriz.

III. Mehmet’ten sonra şehzadelerin SANCAĞA ÇIKMA usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda KAFES HAYATI yaşadılar.)

C)-PADİŞAHLARIN ÜNVANLARI:

Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında başta bulunan hükümdarlara BEY denilmiştir.Yine hırıstiyanlara karşı savaştıklarından GAZİ de denilmiştir.(Örneğin:Osman bey,Osman Gâzi,Orhan Bey,Orhan Gâzi gibi..) Hükümdarların aldığı diğer başlıca ünvanlar; Han, Hakan, Hünkâr, Sultan ve genellikle Padişah’dır.

NOT: Yavuz Sultan Selimin 1517 Mısır seferi sonucu HALİFELİK Osmanlı padişahlarına geçmiştir.Böylelikle Osmanlı hükümdarları padişah olarak Devletin Başı, halife olarakta müslümanlarınbaşı olma özelliği taşımışlardır.

 
SARAY

Padişahın hem özel hayatının geçtiği, hem de devletin yönetildiği yerdi. Saray ENDERUN ve BİRUN olmak üzere iki bölümden oluşuyordu.Bu iki bölüm BAB’ÜS-SAADE(Orta kapı) denilen kapıyla birbirine bağlanmıştı.

1)- ENDERUN :Padişahın özel hayatının geçtiği sarayın iç bölümüdür. Burada padişahın hizmetine bakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet ve eğitim odaları ve harem bulunuyordu.Enderundaki odalar şunlardır:

a)-HASODA:Padişahın günlük himetine bakarlardı.

b)-HAZİNE ODASI:Padişahın özel hazinesine bakarlardı.

c)-KİLER ODASI:Yemek ve sofra hizmetlerini yaparlardı.

d)-SEFERLİ ODASI:Berber,terzi,müzisyen gibi görevliler bulunurdu.

Devşirme usulüyle toplanan oğlanlar, Acemi oğlanlar ocağına götürülmeden önce, içlerinden seçilenler Topkapı sarayına alınarak, sıkı bir disiplin altında yetiştirilirlerdi. Bunlara dini bilgiler, Arapça, Farsça gibi dersler ve pratik el sanatları öğretilirdi.Bunlara İÇOĞLANI denilirdi.Amaç saraya alınan bu içoğlanlarını gerçek bir dindar, devlet adamı, asker ve seçkin nitelikli bir kişi olarak yetiştirmekti. Hasoda,kiler odası,hazine ya da seferli odalarında hem hizmet ederler, hemde eğitim ve öğretimlerini sürdürürlerdi. Daha sonra ÇIKMA denilen bir atama usulüyle Birun da görevlendirilir,bu odaların başındaki ağalar da sancak beyliği gibi önemli görevlere tayin edilirlerdi.

HAREM: Sarayda kadınların yaşadığı bölüme denirdi.Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı bir eğitim görürlerdi. Eğer padişah tarafından sarayda tutulmazlarsa Çıkma ile saray dışında görevlendirilen Kapıkullarıyla evlendirilirlerdi.

2)- BİRUN: Sarayın dış bölümüne denirdi. Bîrûnda geniş bir yönetici kadro yer alırdı. Bîrûndakigörevliler ve teşkilatları şunlardı:

a)-Yeniçeriler

b)-Altı Bölük halkı (sipahiler,silahdar,sağ ve sol garipler,sağ ve sol ulûfeciler.)

c)-Topçular ve Cebeciler

d)-Mehterler

e)-Müteferrikalar Enderundan çıkma içoğlanlar, beyzade çocukları,devlet ileri gelenlerinin çocukları.)

Birunda başka görevlilerde vardı. Başlıcaları:

Padişah Hocası: Şehzadelerin eğitimiyle meşgul olur.

Hekimbaşı:Cerrahbaşı da denilen doktor.

Çavuşlar ve Çavuşbaşı:Haberleşme ve elçilik görevini yapar.

Ayrıca Müneccimbaşı,Mimarbaşı,seyisler,okçular, rikabdarlar, Darbhane emini vb…

Üstün başarı gösterenler, saray dışındaki görevlere atanarak ödüllendirilirlerdi.

NOT: Osmanlılar’da ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir saray yapılmış,İstanbul’un fethiyle Fatih Beyazıt’taki mevcut sarayda oturmuş, buranın yeterli gelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın da yeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyıla kadar burada oturmuşlar, 19. yüzyılda Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız sarayları yapılmıştır.

 
DİVAN-I HÜMAYUN

Bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışan Divan-ı Hümayun önceleri DİVANHANE’de toplanırken, Kanuni zamanında yapılan KUBBEALTI denilen yerde toplanmaya başlamıştır. Divan teşkilatı ilk defa ORHAN BEY zamanında kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet padişahların divân toplantılarına katılma geleneğine son vererek,toplantıları kafesli bir pencerenin arkasından takip etmiştir.

DİVANIN YAPISI: Osmanlılarda padişahın yetkilerini kullanmak yada emirlerini uygulamak için görevlendirilmiş üç temel sınıf bulunuyordu. Bu sınıfların en üst yetkilileri divânda temsil edilirdi. Bu sınıflar şunlardı:

1-Seyfiye (Ehl-i Kılıç= Ehl-i Örf)

2-İlmiye (Ehl-i Şer)

3-Kalemiye (Ehl-i Kalem)

1)- SEYFİYE (Ehli Örf): Osmanlı Devletinde yönetim ve askerlik görevini yerine getiren zümrelere denirdi. Ehli örf,ehli seyf ve ümera gibi isimler verilen bu sınıfın divan-ı hümayundaki temsilcileri vezir-i azam ve vezirlerdi. Divan dışında beylerbeyleri, sancak beyleri,kapıkulu askerleri,tımarlı sipahiler bu grubun içindedir.

VEZİR-İ AZAM(Sadrazam):Bugünkü başbakan durumunda olan veziri azam, padişahın vekili olarak görev yapar ve onun altın mührünü taşırdı. Divana başkanlık eder, padişah sefere katılmıyorsa ordunun başına geçer,bu görevi sırasında SERDARI EKREM sıfatıyla padişahın bütün yetkilerini kullanırdı.

KUBBE ALTI VEZİRLERİ: Bugünkü devlet bakanları durumunda olan kubbe altı vezirlerinin sayıları 5-7arasındaydı.

2)- İLMİYE (Ehli Şer) Medreselerde iyi eğitim görmüş, devletin adalet,eğitim ve yargı görevlerini üstlenen gruptu.Ulema da denilen bu grubun üç önemli görevi vardı:

a)-Tedris Görevi:Eğitim-Öğretim görevidir.Bu görevi müderris,muâllim gibi kişiler yürütürdü.

b)-Kaza Görevi:Yargı görevidir. Bu görev kadılar tarafından yürütülürdü. Kadılar İslam hukukunagöre davalara bakar ve karar verirlerdi.

c)-İfta Görevi: Fetva görevidir.Yapılanların şeriata uygun olup olmadığı konusunda fikir beyan etme görevidir.

Fetva verme yetkisine sahip olanlara MÜFTİ denilirdi. Müftilerin en üst rütbelisi Şeyhülislamve kazaskerlerdi.

ŞEYHÜLİSLAM: Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhüislamın protokoldeki sırası veziri azamla aynıydı.Hem ilmi kişiliği, hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygı gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı. Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası gerekiyordu.Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimattan sonra şeyhülislamların yönetimdeki önemi azalmaya başladı.

KAZASKERLER (KADIASKERLER): Divanı Humayun üyesi olan kadıaskerler şer’i hükümler veren en yüksek görevlilerdi. Fatihten itibaren Anadolu ve Rumeli kadıaskerleri olmak üzere sayıları ikiye çıkarıldı. Rumelideki kadılar Rumeli, Anadoludaki kadılar Anadolu kadıaskerine bağlıydılar.

KADILAR: Başlıca görevleri şunlardı:

a)-Merkezden gelen emirleri halka iletmek, halkın şikayetlerini merkeze bildirmek.

b)-Her türlü davaya(miras,ticaret,ceza) bakarak karar vermek.(Yargıçlık)

c)-Nikah sözleşmesi, şirket kurulması, Vakıf kurulması gibi sözleşmeleri yapardı.(Noterlik)

d)-Avarız denilen olağanüstü durumlardaki vergileri toplar, merkeze gönderirdi.

PADİŞAH HOCALARI: Osmanlı şehzadelerine ulemadan bir kimse hoca olarak tayin edilirdi. Şehzadeler hükümdar olduklarında onları PADİŞAH HOCASI olarak tayin ederlerdi.

SEYYİD VE ŞERİFLER: Hz.Peygamberin torunları Hz.Hasanın soyundan gelenlere Şerif, Hz. Hüseyinin soyundan gelenlere ise Seyyid denirdi. Seyyid ve şerifler Osmanlı toplumunda büyük saygı görürlerdi. Devlet de bunların işleriyle meşgul olmak için NAKİB’ÜL EŞRAFLIK denilen bir kurum kurmuştu.

Yukarıdaki görevlilerden başka ilmiye zümresi içinde müderrisleri,müneccimleri,hekimleri, tarikat şeyhlerini, imam ve müezzinleri sayabiliriz.

 
3)- KALEMİYE(Ehli Kalem): Günümüzde bürokrasi diye adlandırılan bu sınıfın en üst rütbelileri NİŞANCI VE DEFTERDARLAR’dır.

NİŞANCI(TEVKİİ=TUĞRAİ): Divandan çıkarılan belgelerin üstüne padişahın nişan olan TUĞRA ‘yı çektiği için TUĞRACI’da denirdi. Nişancı kendisine bağlı REİSÜL KÜTTAB başkanlığında çeşitli kalemler vasıtasıyla merkez bürokrasisinin her türlü işlemlerini yapardı. Reisülküttab’a bağlı kalemler şunlardı:

a)-Beylikçi Kalemi b)-Tahvil Kalemi c)-Ruus Kalemi d)-Amedi Kalemi

Nişancının görevleri: Nişancı tuğra çekmenin yanısıra yukarıdaki kalemler vasıtasıyla şu görevleri yapardı:

1 Divanda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak MÜHİMME DEFTERİNE(Divan Defteri) kaydetmek.

2 Ferman,berat gibi belgeleri hazırlamak.

3 Sadrazam ve padişah arasındaki ve dış ülkelerle olan yazışmaları hazırlamak.

4 Tapu Tahrir Defterlerini tutmak.

DEFTERDAR:Osmanlı Devletinde bütün mali işlerden ve hazineden sorumlu en üst görevlilerdi. Osmanlılarda İçve Dış Hazine olmak üzere iki tür hazine vardı. İç hazinede padişahın özel serveti ve değerli eşyaları saklanırdı. Dış hazine ise devletin maliye teşkilatını oluştururdu. İlk dönemde defterdar sayısı bir iken, sonraları mâli işlerin artmasından dolayı sayıları ikiye yükselmiştir.Bunlar; Rumeli defterdarı ve Anadolu Defterdarı idi. Rumeli Defterdarı Başdefterdar idi. Defterdara bağlı kalemler şunlardı:

a)-Ruznamçe kalemi b)-Maliye emirleri kalemi c)-Tarihçi kalemi d)-Gelir ve gider kalemi

Defterdara bağlı üst düzey görevliler şunlardı:

a)-Başbakı kulu b)-Veznedarbaşı c)-Sergi nazırı d)-Sergi halifesi

MERKEZ TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:

1)- 18. yüzyılda değişmeler: a)- Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi, zamanla devlet işlerinin sadrazamlara bırakılması sonucun doğurmuştur. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan BAB-I ALİ’de(Sadrazam kapısı=Yüksek Kapı)toplanmaya başlamıştır

b)- 18. yüzyılda devletlerarası ilişkiler ön plana çıkınca diplomasi önem kazanmaya başlamış, böylece kalemiye sınıfının özellikle de REİSÜL KÜTTAB’ın etkinliğ artmıştır. Reisülküttab dış ilişkileri düzenleyen bir nitelik kazanmıştır.

2)- II.Mahmut Döneminde değişmeler: a)- 1826’dan itibaren BAB-I ALİ sadrazamın özel ikametgahı olmaktan çıkmış, devletin hükümet binası haline gelmiştir. b)- II.Mahmut zamanında Divân Batı ülkelerinde olduğu gibi yeniden düzenlenmiştir. Divân-ıHümayûn yerine nezaretlerden (nazırlıklar=bakanlıklar) oluşan yeni bir hükümet modeloluşturulmuştur. Bu hükümet modeline Meclis-i Vükela, Heyeti Vükela(bakanlar kurulu) veyaMeclis-i Has denir. Böylelikle Sadrazamın yetkileri nazırlar arasında dağıtılmıştır. Bunazırlıklar şunlardır

ESKİ YENİ

Divan-ı Hümayun —–> Heyeti Vükela(bakanlar kurulu

Sadrazam —–> Başvekil(Başbakan)

Sedaret Kethüdası —–> Dahiliye Nazırı(İçişleri)

Reisülküttab —–> Hariciye Nazırı(Dışişleri)

Defterdar —–> Maliye Nazırı

Kazasker —–> Adalet Bakanlığı (Nezareti Deavi=Davalar bakanlığı)

Ayrıca Evkaf ve Ticaret Nazırlığı kuruldu.

c)- II.Mahmut zamanında yeni meclis ve komisyonlar kuruldu.Bunlar;

1-Dar-ı Şura-i Askeri (Askeri işleri düzenlemek)

2-Dar-ı Şura-i Bab-ı Ali(İdari ve bürokratik işler

3-Meclis-i Vala-i Ahkam-ı Adliye(Adalet işleri)

Bunların dışında II.Mahmut zamanında şu ıslahatlar gerçekleştirildi:

a)-1826 da Yeniçeri ocağı kaldırıldı,Yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir

ordu kuruldu.

b)-Tımar ve zeamet kaldırıldı. Başta valiler olmak üzere devlet memurları maaşa bağlandı.

c)-Müsadere usulü kaldırıldı.(Görevden alınan yüksek dereceli memurun malına devletin

elkoyma usulü)

d)-İlköğretim mecburi kılındı.

e)-İlk resmi gazete ( TAKVİM-İ VEKAYİ) çıktı.

f)-İlk defa nüfus sayımı yapıldı.

g)-Kıyafet değişikliği yapıldı.(Memurlara fes,ceket,pantolon giyme zorunluluğu)

h)- Harp okulu, Tıp okulu gibi okullar açıldı.

ı)- Mahalle ve köylere MUHTARLIK teşkilatı kuruldu.

 
3)-Tanzimat Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:

3 Kasım 1839 da ilan edilen Tanzimat fermanıyla devlet teşkilatında yeni düzenlemeleregidilmiştir. 1876’ya kadar süren dönemde yeni meclis ve komisyonlar kurulmuştur.Bunlar; a)-Meclis-i Ali Tanzimat, b)-Şura-i Devlet c)-Divan-ı Ahkam-ı Adliye’dir.Ayrıca Tanzimat Döneminin bir başka yeniliği de SERASKERLİK makamının kurulmasıydı. Karakuvvetleri komutanlığı olan bu makam, Sadrazam ve şeyhülislama eşit tutuldu.

4)-Meşrutiyet Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:1876’da Kanuni Esasi’nin ilan edilmesiyle Meşrûtiyet dönemi başlamıştır. Yapılan seçimlerle ikimeclis oluşturulmuştur:

a)- Meclisi Mebusan:Hırıstiyan,Yahudi ve müslüman halkın seçtiği milletvekillerinden oluşuyordu.

b)- Ayan Meclisi: Padişah tarafından tayin edilen 26 kişiden oluşuyordu.

İlgili Kategoriler

Tarih Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir