Natüralizm
Pozitivist ve determinist düşünce zemininden doğan, XVIII. yüzyılın sonlarına doğru gelişen bilimsel gerçeklik ilkelerine bağlı kalan, insanı ve yaşadığı çevreyi yalın bir dille anlatan sanat akımıdır.
Temel ilkeleri şunlardır:
- Bilimsel gerçekliği temel alma: Dış dünyanın, doğanın, insanın gerçekliğini daha da ileri götürerek deneysel bir gerçekçilik boyutu kazandırılır. Gözlemden yararlanırlar ve olaylara dışarıdan müdahele etmezler.
- Nesnel olma: Sanatçı eserinde tıpkı bir bilim adamı gibi tarafsız ve nesnel olmalıdır.
- İnsanı çevresine göre ele alma: natüralist eserlerde daha çok işçi ve burjuva arasındaki sınıf farklılığı işlenir.
- Tasvir: Natüralistler, realistlere oranla mekan tasvirlerine çok daha fazla yer vermişler hatta bunu o kadar abartmışlar ki zaman zaman okuyucuyu bunaltmışlardır.
- Sanatın işlevi: Toplum için sanat anlayışını benimsemişlerdir. Toplumu ve insanı içinden çıkılmaz zor durumdan kurtarma eserlerindeki işlevdir.
- Üslup: aşırı gerçekçilik endişesi, onların açık, herkesin anlayabileceği bir dil anlayışından uzaklaşmalarına sebep olmuştur. Ayrıca eserlerinde kahramanları kendi ağız özellikleriyle konuştururlar.
Natüralist sanatçı ve eserleri:
Emile Zola / Meyhane, Nana, Hakikat
Alpnonse Daudet / Sapho
Maupossant / Bir Hayat, Güzel Dost
Türk Edebiyatında en önemli natüralist Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır.