AÖF Ergonomi 1.Ünite Özeti



ERGONOMİ – ÜNİTE-1 ÖZET

 

GİRİŞ

Endüstrileşmenin her aşamasında vazgeçilmez unsur olan insan faktörünün, sağlık ve güvenlik (İş Sağlığı ve Güvenliği,  İSG) gibi sorunları ancak yirminci yüzyılın ilk yarısında ele alınmıştır. İş güvenliği ile verimlilik arasındaki önemli ilişkinin de fark edilmesi ile birlikte, insan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkileri kapsamlı olarak inceleyecek bir disiplin arayışı başlamıştır  Güvenliğe Dayalı İşyeri Düzenleme). Bu durum “Ergonomi” biliminin ya da Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre “İşbilim” in doğmasına yol açmıştır.

Endüstriyel Ergonomi, çalışan için, sağlık ve güvenliğinin yükselmesi ile yüksek moral kaynağı olurken; çalışanların performanslarının artırılması da işletme için artan kalite, üretkenlik ve rekabet edebilirliktir

Alphonse Chapanis’e göre ERGONOMİ : Güvenli, rahat ve etkili insan kullanımı için, insanın davranış, yetenek, sınır ve diğer özellikleri hakkındaki bilgileri ortaya çıkarır ve bu bilgileri araç, makine, sistem, iş ve çevre tasarımında kullanır

Ergonomi; sistem yaklaşımını, insan ve makine arasındaki ilişkiye uygular.

 Çalışanın refahını, güvenliğini, performansını ve aynı zamanda da iş verimini artırmaya yönelen Ergonomi, “hayatın insana uygun hâle getirilmesi”nde disiplinler arası bir yaklaşımı tercih eder

Teknik mühendislik alanlarının yanı sıra psikoloji, sosyoloji, fizyoloji ile sıkı etkileşimi bulunan Ergonomide ağırlık, “şeylerin tasarımında insanları nasıl etkilediği”dir

Ergonomi; insanların anatomik özelliklerini (Bk. Ünite 3: İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi)., antropometrik karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını göz önünde tutarak; endüstriyel iş ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile oluşabilecek, fiziksel ve psiko-sosyal stresler karşısında, sistem verimliliği ve “insan-makine-çevre” uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan, çok disiplinli bir araştırma vegeliştirme alanıdır

 

Başka ifadeler ile Ergonominin amaçları :

* Çalışanla işi arasında iyi bir uyum sağlayarak, insanın çalışırken aşırı zorlanmalar yüzünden yıpranmasını önlemek öte yandan bu uyum sayesinde iş başarımını yükseltmektir.

* “Çalışanın işe” değil, “işin çalışana” uydurulmasının sağlanmasıdır.

*  Ergonomi, çalışanla işi arasındaki istenen uyumu gerçekleştirebilmek için, öncelikle insanı yeteneklerini en iyi kullanabileceği bir işe yerleştirmeyi amaçlar

Ergonomi” kelimesi ilk kez 1857 yılında Polonyalı Biyolog Wojciech JASTRZĘBOWSKİ’nin (1799-1882) kaleme aldığı Hakikatlere Dayanan Doğa Bilimleri Çekirdekleri makalesinde geçmiştir.

Ergonomi biliminin gelişimi 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde başlamasına rağmen, tanımlanabilir bir pratik ve çalışma alanı olarak II. Dünya Savaşı sıralarında (1940’larda) başlamaktadır

Amerika, İngiltere ve Almanya’da Ergonomi çalışmaları, askerî silah sistemlerinde insan performansını artıracak araştırma ve uygulamaları gerçekleştirmek amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda bulunmuştur

Günümüzdeki Durum

Yirminci yüzyılın ortalarına kadar makine ve kontrol dizaynı, iş yerindeki yerleşim durumu, el aletleri ile ağır yüklerin elle taşınması gibi konular üzerinde yoğunlaşan Ergonomi araştırmaları; sonraki yıllarda gürültü, vibrasyon, aydınlatma ve sıcaklık gibi konular üzerindeki araştırmalara kaymıştır. İnsanların makinelerin kontrollüğünü üslendiği bu tip yeni  durumlar ise, başka problemleri doğurmuştur.  Kısacası makinelerin ve işlemlerin tasarımında, insan sınırları ve kabiliyetlerine uyacak tam iş çevrelerine artan bir ihtiyaç olmuştur. Bunun sonucu savaş sonrası Avrupa’da “geliştirilecek her türlü araç ve gerecin tasarımında insan faktörünün dikkate alınması”nın gereği üzerinde durulmuştur

Bu yapıdaki problemler daha önceleri de fark edilmiş olmakla birlikte, özellikle bunlarla (iş-insan ilişkisi) ilgilenen bir akademik disiplin yoktu. Bu amaçla İngiltere’de kurulan “Ergonomi Araştırma Konseyi” (Ergonomics Research Council), bilahare 1961 yılında adını “Uluslararası Ergonomi Derneği” (International Ergonomics Association-IEA) şeklinde  değiştirerek günümüzde de çalışmalarını devam ettirmektedir

ERGONOMİNİN TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ

Ergonomi’nin Türkiye’ye girişi 60’lı yılların sonlarına rastlar. Bu gün İstanbul Teknik Üniversitesi, İşletme Fakültesi’nde dekanlık görevini ifa eden Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK, 21.Şubat.1968 tarihinde, Ankara Makine Mühendisleri Odasınca düzenlenen “İşbilim” adlı bilimsel konferansta yaptığı sunu ile Türkiye ilk kez Ergonomi bilimi ile tanışmış oldu

Ergonomi’nin Türkiye’deki tarihi köşe taşları şöylece özetlenebilir

* Üniversitelerdeki ilk Ergonomi dersleri 1968 yılında İTÜ Makine Fakültesi’nde “Fabrika Organizasyonu” dersinin ders müfredatı içinde verilmeye başlanmıştır.

* 1981 yılında Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK ve arkadaşları “Türk Sanayi İşçileri Üzerine Antropometrik Bir Araştırma” başlıklı çalışmasıyla, sanayi çalışanları üzerinden (meslek gruplarına göre 1000 çalışandan 50 ölçü alınarak (her birinin en büyük, en küçük, ortalama ve standart sapma değerleri ile değişim katsayısı ve dağılım frekansları) antropometrik ölçüler derlenmiştir.

* 1992 yılında Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK Türk Ergonomi Derneği’ni kurmuştur. Türk Ergonomi Derneği, halen  Uluslararası bir Dernek olarak çalışmalarını yürütmektedir.

* İlk (birinci) Ulusal Ergonomi Kongresi, Türk Ergonomi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK tarafından 23-24 Kasım 1987’tarihlerinde İTÜ, Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde düzenlenmiştir.

* Seksenli yıllardan günümüze kadar, “Ulusal Ergonomi Kongreleri” her sene farklı bir üniversitede düzenlenmiş ve düzenlenmektedir

* 24. Ulusal Ergonomi Kongresi, Türk Ergonomi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK tarafından 28-30 Eylül 2018 tarihlerinde Atatürk Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde düzenlenmiştir.

* Dünyada ki ilk “Uluslararası Uygulamalı Ergonomi Konferansı” (1st International Conference on Applied Ergonomics & Advances in Applied Ergonomics), 21-24 Mayıs 1996 tarihlerinde, Prof.Dr. Ahmet Fahri ÖZOK (İTU) ile Prof. Dr. Gavriel SALVENDY (Purdue Universty, ABD) tarafından İstanbul’da düzenlenmiştir.

* 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde Prof. Dr. Mahmut EKŞİOĞLU (Şekil 1.17) tarafından, Boğaziçi ÜniversitesiErgonomi Laboratuvarı, “ErgoLab” kısa adıyla fiziksel ergonomi laboratuvarı kurulmuştur. ErgoLab genel olarak; biyomekanik, fizyolojik ve psikofizik çalışmaların yapılabileceği ekipman ve  sistemlerle donanmıştır. ErgoLab Laboratuvar, ağırlıklı olarak aşağıdaki alanlarda araştırma yapmaya yönelik bilgisayar destekli çeşitli ölçme sistemlerini içermektedir

*Ergonomiye destek veren bilim insanları ile araştırmacıların akademik çalışmalarını bir araya getirmek amacıyla; Antropometri, Bilişsel Ergonomi, Çalışma Hayatının Kalitesi ve Ergonomi vb. konularda kuramsal ve deneysel eserler yer almak üzere, Türk Ergonomi Derneği adına Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK tarafından Ergonomi Dergisi, 2018 yılında yayın hayatına başlamıştır.

Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK, “Türk Ergonomi Derneği” başkanı olarak, Ergonomi ile İş Sağlığı ve Güvenliği arasındaki ilişkileri özetleyen önemli bazı görüşleri şu şekildedir:

*Ergonomi, insan ve insanın kullandığı her türlü aracın uyumunu en iyi şekilde sağlamayı amaç edinmektedir. Ergonomi, insanın içinde bulunduğu çevrenin ne şekilde düzenlenmesi gerektiğini incelemektedir.

*Sadece çevrenin fiziksel olarak iyileştirmesi değil, insanın zihnine seslenen internet ve bilgisayar yazılımları gibi öğelerin de insana uyumu ile algılama, kolay kontrol edebilme ve yönlendirebilme gibi pek çok alan da Ergonominin çalışma konularıdır. İnsanı; anatomik, fizyolojik, psikolojik, antropometrik ve makro ekonomi organizasyon ve yönetim açıdan

incelemeden ve değerlendirmeden bir çalışma yapmak mümkün değildir.

*İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda ister makine sistemleri, ister başka sistemler fark etmez, tüm sistemler her şeyden önce (ilkin) Ergonomi göz önünde tutularak kurgulanmalı. İnsanca çalışmanın koşullarını oluşturabilmek, verimliliği ve üretkenliği artırmak için öncelikle Ergonomi bilgisine sahip olunmalıdır.

*Ergonominin iş kazalarının azaltılmasında, ,İş sağlığı ve Güvenliğinin sağlanmasında çok büyük katkıları bulunmaktadır. iş sağlığı ve güvenliğinin tüm ülkelerin önemli sorunları arasında yer almakta olup, iş sağlığı ve güvenliği açısından salt mühendislik bilgileriyle çalışılmalı ve bilimsel disiplinlerin de yardımı alınmalı. İşverenler ve sendikalar Ergonomiye daha çok önem vermeli.

*İş sağlığı ve güvenliği açısından Ergonominin yapacağı çok büyük katkılar var. Bir iş sistemini başlangıçta kaza olmayacak şekilde düzenlemelisiniz ki mümkün olduğu kadar sorunlar az olsun.

*Gelişmiş bazı ülkelerdeki iş kazaları, diğerlerinden daha az oluyor? Bunun en önemli sebebi, bilimin yol göstericiliğinden yararlanılmamasıdır. Halbuki kazalara sebebiyet verecek tüm faktörler göz önüne almalıdır. İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında, bu güne kadar bilimsel olarak ne yapmış ve problemler nasıl çözülmüş onlar incelemeli ve buna göre davranılmalıdır.

*Tüm işverenler, iş sağlığı ve güvenliği söz konusu olduğunda Ergonomiyi göz önünden ayırmamaktadırlar. Hem  işverenlerin hem de işçi sendikalarımızın kendi koşullarının, ne şekilde daha iyi olabileceğine dair çalışma yapmaları ve daha istekli olmaları gerekir

Ülkemizde ergonominin gelişiminde Milli Prodüktivite Merkezi’nin (MPM) (bu kurumun bugünkü ismi Verimlilik Genel Müdürlüğü’dür) önemli katkıları olmuştur. Kurumca düzenlenen “Ergonomi”, “işyerlerinde fiziksel ortamın iyileştirilmesi”, “Endüstri mühendisliğinin işletmelere katkısı” gibi seminerlerde, Ergonomi düşüncesinin vurgulanması yanı sıra, MPM uzmanlarından Gülten İNCİR tarafından hazırlanarak, kurumca yayınlanan Endüstriyel İşyerlerinde Çevre Koşullarının Etkileri (1976) ve Ergonomi (1980) kitapları da yararlı kaynaklar olarak, kısır olan Ergonomi literatürüne öncülük etmişlerdir. Yine MPM tarafından basılmış Dr. Necmettin ERKAN tarafından (1992) dönemin en kapsamlı “Ergonomi” kitabı yayınlanmıştır.

 

İş Sistemi ve Süreç Düzenleme’de Avrupa ekolü “İş Düzenleme, İşletme Organizasyonu ve Geliştirme Birliği”nin (REFA) Türkiye uzmanı; Gazi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği’nden Prof. Dr. Mustafa KURT, Ergonomi’nin ülkemizdeki önde gelen bilim insanlarındandır. Prof. Dr. Mustafa KURT, Gazi Üniversitesinde kurduğu “Ergonomi ve İş Etüdü Laboratuvarı”, bu bilim dalının ülkemizdeki farkındalığın artırılmasına çok ciddi hizmetleri olmuş, haddizatında günümüze kadar Ergonomi alanında onlarca bilim insanı yetiştirmiştir

Türkiye’nin doğusunda, ABD’deki Ohio State Üniversitesi’nden Prof. Dr. William S. MARRAS (Şekil 1.21-b) tarafından yürütülen Ergonomi projelerinde ciddi çalışmalar yapmış olan, ülkemizde Ergonomi Biliminin önemli temsilcilerinden Prof. Dr. Muhammet Dursun KAYA Atatürk Üniversitesi’nde Ergonomi ve Antropometri alanında eğitimler vermektedir

Sonuç olarak, 60’larda ülkemizi Ergonomi ile tanıştıran Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK ve öğrencileri ile binlerce  akademisyen ve Ergonomi profesyoneli, günümüz Türkiye’sinin modern bilimine ve her türlü AR-GE ve yenilenme faaliyetinin mihrak noktasına “Ergonomi Odaklı Yaklaşım Felsefesi” anlayışını kazandırmışlardır.

 

  • Ergonomi, sistem yaklaşımını, insan ve makine arasındaki ilişkiye uygular. Çalışanın refahını, güvenliğini, performansını ve aynı zamanda da iş verimini artırmaya yönelen ergonomi, hayatın insana uygun hâle getirilmesinde disiplinler arası bir yaklaşımı tercih eder.
  • Bu bilim dalı, kapasite ve ihtiyaçlarına daha uygun olması için, insanların kullandığı eşyaları ve kullandıkları çevreleri değiştirmeye çalışır. Ergonomi, insanların işte ve günlük hayatta kullandıkları ürün, ekipman, yöntem, kısacası tüm çevresi ile iletişimlerine odaklıdır.
  • Ergonomi, insan kabiliyet ve kapasitesine uygun iş çevresi düzenlemekle, çalışan sağlığını korumak ve iş kazalarını minimuma indirmeyi sağlamış olmaktadır. Ergonomi aslında, güvenlikle ilgili yapılacak tüm teorik ve pratik yaklaşımların odak noktasındadır.
  • Ergonomi, çalışanla işi arasında iyi bir uyum sağlayarak, insanın çalışırken aşırı zorlanmalar yüzünden yıpranmasını önleyerek bu uyum sayesinde iş başarısını yükseltmeyi ve öncelikle insanların yeteneklerini en iyi kullanabileceği bir işe yerleştirmeyi amaçlar.
  • “Ergonomi” ilk kez, 1857 yılında Polonyalı bir biyoloğun “Hakikatlere Dayanan Doğa Bilimleri Çekirdekleri” makalesinde geçmiştir.
  • Başlıca araştırmalar 20. yüzyılın ilk zamanlarına gidilerek izlenmesine rağmen, tanımlanabilir bir pratik ve çalışma alanı olan Ergonomi biliminin gelişimi ise II. Dünya Savaşı sıralarında başlamaktadır.
  • Amerika, İngiltere ve Almanya’da Ergonomi çalışmaları, askerî silah sistemlerinde insan performansını artıracak araştırma ve uygulamaları gerçekleştirmek amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda bulunmuştur.
  • İnsanların makinelerin kontrollüğünü üstlenmesi ise, başka problemlere yol açmıştır. Dahası, iş dünyasında talep arttıkça insanların ısı, ışık, basınç, ses, titreşim, gürültü, hız açısından neye dayanabileceği önemli hâle gelmiştir.
  • Amerika’da mühendislik psikologları, pilot hatası olarak atfedilen çoğu askerî uçak kazalarının niçin olduğunu daha iyi anlamaya çalışmak için bu kazaları araştırmaya çalıştılar.
  • Yirminci asrın ortalarında iş yerindeki yerleşim durumu, sıra ve el aletleri modelleri, elle yükleme gibi konularda yoğunlaşan Ergonomi araştırmaları, sonraki yıllarda gürültü, vibrasyon, aydınlatma ve sıcaklık gibi konulara kaymıştır.
  • İngiltere’de kurulan “Ergonomi Araştırma Konseyi” 1961’de “Uluslararası Ergonomi Derneği” (International Ergonomics Association-IEA) adını alarak günümüzde de çalışmalarını devam ettirmektedir.
  • Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK, 1968’de “İşbilim” adlı konferansta yaptığı sunu ile Türkiye ilk kez Ergonomi bilimi ile tanışmış oldu.
  • 1992 yılında Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK tarafından “Türk Ergonomi Derneği” kurulmuş olup, hâlen uluslararası bir dernek olarak çalışmalarını yürütmektedir.
  • 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde, Prof. Dr. Mahmut EKŞİOĞLU tarafından “ErgoLab” kısa adıyla bilinen bir ergonomi laboratuvarı kurulmuştur.
  • Türk bilim adamlarınca Ergonominin teorik ve uygulama alanları ile Türkçede hazırlanmış bilimsel eserler yazılmıştır.
  • Ergonomiye destek veren bilim insanları ile araştırmacıların akademik çalışmalarını bir araya getirmek amacıyla, “Türk Ergonomi Derneği” tarafından “Ergonomi Dergisi”, 2018 yılında yayın hayatına başlamıştır.
  • Gazi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği’nden Prof. Dr. Mustafa KURT, kurduğu “Ergonomi ve İş Etüdü Laboratuvarı”, bu bilim dalının ülkemizdeki farkındalığın artırılmasına çok ciddi hizmetleri olmuştur.
  • Ergonomi Biliminin önemli temsilcilerinden Prof. Dr. Muhammet Dursun KAYA, Atatürk Üniversitesi’nde Ergonomi ve Antropometri alanında eğitimler vermektedir.
  • Günümüz Türkiye’sinde YÖK ve MÜDEK tarafından alınan tavsiye vb. kararlarına binaen, özellikle Mühendislik, Teknoloji, Spor Bilimleri, Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Eğitim Bilimleri, Sağlık Bilimleri başta olmak üzere, birçok fakülte enstitüde, Ergonomi dersleri yüzlerce bölümün ders müfredatında yer almaktadır.
  • Bununla beraber, başta İş Sağlığı ve Güvenliği olmak üzere, Endüstri Mühendisliği’nin yanı sıra Tıp, Bilişim, Uzay ve Verimlilik gibi diğer branş ve meslek dallarına yönelik kongre ve konferansta Ergonomi Bilimi için özel toplantılar düzenlenmektedir. Bunun yanı sıra Mühendislik, Tıp, Hukuk alanındaki dernek, oda, sendika, kurum vekuruluşlar da, her sene toplantılar düzenleyerek, mensup ve üyelerini uygulamalı Ergonomi alanında bilgilendirmektedirler.
  • Sonuç olarak, Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK ve binlerce akademisyen ve Ergonomi profesyoneli, günümüz Türkiye’sinin modern bilimine ve her türlü AR-GE ve yenilenme faaliyetinin mihrak noktasına “Ergonomi Odaklı Yaklaşım Felsefesi” anlayışını kazandırmışlardır.

İlgili Kategoriler

Anadolu AÖF AÖF Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir