Cümlede Anlam Testi Çöz
Soru 1 |
A | Öğrencilerin, özellikle deneme türündeki yapıtlara ihtiyacı var. |
B | Gerçek bir okur, eline geçen her kitabı okumaz; kitap okurken seçici davranır. |
C | Böyle klasik yapıtları her öğrencinin okumasını
istiyorum.
|
D | Bu yıl sonuna kadar bu kitapları okumanız yararlı olur düşüncesindeyim. |
E | Bu kütüphane, yöre halkından okumayı sevenler için çok yararlı olacak. |
Soru 2 |
(I) Yazar, okuduğu kitaplardan edindiği izlenimleri, bu kitaplarla ilgili değerlendirmelerini yeni kitabında toplamış. (II) Duygularını karıştırmadığı için değerlendirmeleri oldukça isabetli. (III) Dilinin yalınlığı ve kendine özgü anlatımı, yapıtı çekici kılıyor. (IV) Ancak, kimi zaman yazarın değerlendirmelerinde tutarsızlıklar göze çarpıyor. (V) Dikkatli gözlerden kaçmayacak bilgi yanlışları da dikkat çekiyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde, sözü edilen kitapla ilgili olumlu ya da olumsuz bir eleştiri yoktur?
A | III. |
B | IV. |
C | II. |
D | V. |
E | I. |
Soru 3 |
(I) Benim sözlerimde çelişki aramanız boşunadır. (II) Ben hiçbir şeyi kesin olarak söylemem. (III) Çelişki, kesin söz söyleyenlerin yazılarında aranır. (IV) Ben bazı konular üzerinde düşünürüm. (V) Okuduğum kitaplardan bazı düşünceler alırım. (VI) Kendimi düşüncenin de, duygunun da o çok basit akışına bırakırım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, kendinden önceki yargının gerekçesi durumundadır?
A | V. |
B | VI. |
C | III. |
D | VI. |
E | II. |
Soru 4 |
A | Haberi duyunca çok sevindik; Karadeniz’de petrol bulunmuştu. |
B | Bu romanı yirmi yıl önce de okumuştum, o zamandaçok beğenmiştim. |
C | Dün hava çok sıcaktı; çocukların ve yaşlıların evden çıkmaması gerektiği duyuruldu. |
D | Sabahtan beri bu istasyonda bekliyorduk; görevli, hâlâ trenin gecikebileceğini söylüyordu. |
E | O akşam çok yorgundu; yemek bile yemeden uyudu. |
Soru 5 |
A | Şimşek çakmadan gök gürlemez. |
B | Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar. |
C | Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır. |
D | İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var. |
E | İtin kuyruğu, kalıba konmakla doğrulmaz. |
Soru 6 |
(I) Attila İlhan yeni çıkan “Yağmur Kaçağı” adlı şiir kitabından bana da göndermiş. (II) Kitabın ilk sayfasına adımı yazmış ve kitabı benim için imzalamış, (III) Dün akşam kitabın ilk iki bölümünü, bu sabah da son bölümünü okudum. (IV) Ana tema günlük yaşamın karmaşası karşısında insanın yalnızlığı, çaresizliği. (V) Sanatçı duygularını dile getirirken yapaylığa düşmüyor, alabildiğine doğal davranıyor.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde, adı geçen yapıtın içeriğinden söz edilmiştir?
A | IV. |
B | II. |
C | I. |
D | III. |
E | V. |
Soru 7 |
(I) Nefes almanın neredeyse olanaksız olduğu, alabildiğine sıcak ve nemli bir hava karşıladı bizi. (II) Saat gece yarısını geçiyordu. (III) Otogarda bizim geldiğimiz otobüsle birlikte beş otobüs vardı. (IV) Otobüsün muavini, bagajdaki eşyaları indirmeye başlamıştı. (V) Şehir içi servisin sürücüsü hangi semte gideceğimizi sordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde duygulara yer verilmiştir?
A | III. |
B | II. |
C | IV. |
D | I. |
E | V. |
Soru 8 |
A | Türklük onunla buldu en ulu yıldızını, / Ülkemiz ondan aldı dağ deviren hızını. |
B | Ey gök, şimdi o baştan bu yurdu sencileyin, / Gündüzün güneş doğar, ay doğar geceleyin. |
C | Şanlı yaprakları tarihin açılmış, duruyor; / Canlı bir levha, fakat her yiğidin girmesi güç. |
D | Gökyüzü binlerce yıl çalışmış gece gündüz, / Yeryüzüne en güzel örneği versin diye. |
E | Nice destanların ilhamı olan kavmimize, / Ata’dan sonra, bir efsane beğendirmesi güç. |
Soru 9 |
Celal’in öldüğünü duyunca içim burkuldu. (I) Kendisiyle kırk yıldır tanışıyorduk. (II) Son zamanlarda pek görüştüğümüz yoktu. (III) Ben İstanbul’a sık gitmiyordum, onun da çoktandır Ankara’ya geldiği yoktu. (IV) Eski arkadaştık, ancak kendisini bu kadar sevdiğimi bilmezdim. (V) Birdenbire en yakın dostumu yitirmiş gibi oldum.
Numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki yargının gerekçesi durumundadır?
A | IV. |
B | I. |
C | V. |
D | III. |
E | II. |
Soru 10 |
(I) Tanzimat döneminde şiir denildiğinde bir çırpıda üç ya da dört isim sayılabilir.
(II) Taklit edilip, bir ekol gibi izlenebilecek şair yoktur.
(III) Şinasi, her ne kadar birçok alanda Tanzimat edebiyatına öncülük etmiş olsa da şiirlerinin pek başarılı olduğu söylenemez.
(IV) Ziya Paşa eski tarz şiiri sürdüren bir isimdir.
(V) Namık Kemal, “hürriyet” ve “vatan” gibi sık işlediği kavramlara bakılarak bu dönemin öncü ismi olarak değerlendirilebilir mi?
Numaralanmış cümlelerden hangi ikisinde “değerlendirme” söz konusudur?
A | I. ve III. |
B | III. ve V. |
C | II. ve IV. |
D | I. ve II. |
E | IV. ve V. |
Soru 11 |
A | Bugünlerde bizim oralarda erik, çağla badem çıkmıştır. |
B | Sanırım, bundan sonraki yapıtlarında anılarını işleyecek. |
C | İnsan-doğa ilişkisini işleyen yapıtlar ülkemizde de ilgi görebilir. |
D | Bugün anlattıklarınızın doğru olduğunu kabul edelim. |
E | Bizim Ankara’ya ne zaman varacağımızı biliyor olmalı. |
Soru 12 |
(I) İki günden beri “Çimen Türküsü” adlı bir yapıtı okuyorum.
(II) Truman Capote adlı bir yazarın romanı.
(III) Bu yazarın adını daha önce hiç duymadım; ama sanırım Amerikalı.
(IV) Kitabın değeri üzerine bir şey söyleyemeyeceğim.
(V) Çeviri oldukça başarılı; çevirmenin akıcı bir dili var.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde “tahmin” anlamı vardır?
A | I. |
B | III. |
C | II. |
D | IV. |
E | V. |
Soru 13 |
(I) Çağlar boyunca “Edebiyat nedir?” sorusunun yanıtı aranmıştır.
(II) Edebiyatın yaşamla olan ilişkisini kimse yadsımamıştır.
(III) Kimilerine göre yaşamı yansıtan bir aynadır edebiyat.
(IV) Bu kişilere göre ayna nasıl varlıkları yansıtırsa, edebiyat da yaşamı, yaşamdaki olayları yansıtır.
(V) Yaşamdaki olayların edebiyatın aynasında nasıl yansıyacağı sanatçının tutumuna bağlıdır.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde bir tanım yapılmıştır?
A | IV. |
B | V. |
C | III. |
D | I. |
E | II. |
Soru 14 |
A | Dışarıda yağmur yağdığından bekleme salonu çok kalabalıktı. |
B | Karayolu kapalı ise Ankara’ya trenle gitmek durumundayız. |
C | Sınav başvurusu için çok az bir zaman kaldı. |
D | Hava çok sıcak olduğu için, öğle saatlerinde kimse çalışmıyordu. |
E | Ankara’ya taşınması konusundaki baskılara direniyordu. |
Soru 15 |
Geçmişin anılarıyla değil, geleceğimizin sorumluluklarıyla akıllanırız.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A | İnsana, geçmişte yaşadıkları değil, yarınlarla ilgili yükümlülükleri bilinç kazandırır. |
B | Kişinin bilinç kazanmasında kendi birikimleri kadar yaşadığı çevre de etkilidir. |
C | Geçmişte yaşadıklarından ders almayı bilen insan, deneyim kazanabilir. |
D | Akıllı insan, geçmişte yaşadıklarından ders alarak kendisine iyi bir gelecek oluşturmaya çalışır. |
E | Kendisine ve çevresine karşı sorumluluklarının bilincinde olan kişi duygularıyla değil, aklıyla hareket eder |
Soru 16 |
Mutluluğum belki şundan ileri geliyor: Bende olanlara seviniyor, olmayanların üzerine düşmüyorum.”
Bu cümlede ağır basan duygu aşağıdakilerden hangisidir?
A | Kararlılık |
B | Yüreklilik |
C | Umut |
D | Bencillik |
E | Yetinme |
Soru 17 |
(I) Edebiyatımıza, kültürümüze, düşünce dünyamıza büyük katkısı olmuştur Varlık dergisinin.
(II) Bugünün birçok ozanlarını, yazarlarını o tanıttı – hayır tanıttı demek doğru değil – yetiştirdi.
(III) Varlık dergisi olmasaydı şimdi çok sevdiğimiz, adlarını övünerek andığımız nice yazarımız, yazılarını verecek yer bulamazdı.
(IV) “Bu ülkede yıllarca yayımlanacak dergi olmaz.” denilen günlerde Varlık, umutsuzluğa düşmeden çıkıyordu.
(V) Çevresindeki herkes için umut olmuştu, umut saçıyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, sözü edilen dergi için övgü niteliği taşımaz?
A | I. |
B | III. |
C | V. |
D | IV. |
E | II. |
Soru 18 |
A | Neredeyse mayıs ayının yarısı geçti, fakat havalar hâlâ ısınmadı. |
B | Okul müdürünün gönderdiği yazıyı üç kez okudu, ama kendisinden ne istendiğini anlayamadı. |
C | Cihan’ın bu kadar uyumlu ve düzenli çalışması hepimizi şaşırtıyordu. |
D | Sabahtan beri uğraşıyordu, ama henüz yazının iki sayfasını çevirebilmişti. |
E | Yirmi yıl boyunca hiç dinlenmeden çalışan adam, iki haftadan beri oturduğu yerden kımıldamıyor. |
Soru 19 |
A | Dün bitirdiğim bu kitaptaki bazı öyküleri gazetede yayımlandığında da okumuştum |
B | Tatil konusunu sizinle daha önce konuşmuş muyduk? |
C | Bu yaz Dostoyevski ve Tolstoy’u bir kez daha okumak istiyorum. |
D | Buradakilerin hiçbirini daha önce gördüğümü sanmıyorum |
E | Yapıtlarında kendi yaşamını bugüne kadar hiç işlememişti. |
Soru 20 |
A | Ülkemizde şiir, öteki türlere göre daha çok ilgi görmektedir. |
B | Yalın bir dille yazması, sanatçının yapıtlarına ilgiyi artırıyor. |
C | Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet dönemi romanlarında işlenen konulardan biridir. |
D | Edebi yaşamına şiirler yazarak başladı, ancak öykü yazmaya başladıktan sonra şiir yazmadı. |
E | Yazarın bu son kitabından önce yayımlanmış üç romanı ve bir öykü kitabı var. |
Soru 21 |
(I) İnsan eğitilmeye son derece elverişli bir canlıdır.
(II) Eğitimle insana yaptırılmayacak bir şey yoktur.
(III) İnsanın çocukluk dönemi, öteki canlılara göre daha uzundur.
(IV) Bu uzun dönem, onun eğitilebileceği dönemin de uzun olmasını sağlar.
(V) Çünkü çocukluk döneminde başlatılmayan eğitimden bir sonuç alınamaz.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde bir karşılaştırma vardır?
A | IV. |
B | I. |
C | III. |
D | V. |
E | II. |
Soru 22 |
I.Böyle durduğuna bakmayın; her an sizi şaşırtabilir.
II. Toplantının yapılacağı yer çok yakın; yürüyerek de gidebilirsin
III. Elindeki işleri bitirdiysen erken çıkabilirsin.
IV.Halk bu oyunu çok beğendi, bir kez daha sahnelense yine izleyebilir.
V. Siz çıkın, ben burada biraz daha bekleyebilirim.
Numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde “olabilirlik” anlamı vardır?
A | I. ve II. |
B | II. ve III. |
C | III. ve V. |
D | I. ve IV. |
Soru 23 |
(I) Aka Gündüz sohbeti hoş bir arkadaş ve değerli bir yazardır.
(II) Nutuk söyler gibi yazı yazar.
(III) Tartışmaya girmekten ve atışmalardan çekinmez.
(IV) Bugünkü yazarlarımızın çoğu, halkı etkileyecek yazılar yazmayı amaç edinmiştir.
(V) Bunların içinde yalnız Aka Gündüz bu amacı gerçekleştirebilmiştir.
Numaralanmış cümlelerden hangisi üslupla ilgili bir yargıdır?
A | III. |
B | IV. |
C | V. |
D | II. |
E | I. |
Soru 24 |
(I) Perşembe günü öğle saatlerinde başladı kar yağışı.
(II) Cuma günü akşama kadar, hiç durmaksızın yağdı,
(III) Çalışanların büyük bölümü işine gidemedi.
(IV) İki gün boyunca evler birer cezaevi, insanlar da tutuklu olmuştu.
(V) Sokaklarda, caddelerde yalnız ticari araçlar ve belediye otobüsleri vardı.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde duygular ağır basmaktadır?
A | III. |
B | I. |
C | II. |
D | IV. |
E | V. |
Soru 25 |
(I) Film kendinizi fazla yormadan kahkahalar atacağınız, bir iki saat boyunca sizi eğlendirecek niteliklerde.
(II) Ama yönetmen, fazlaca riske girmeden, komedinin bildik kalıplarından beslenerek, sırtını da dev oyuncu kadrosuna dayayarak bir film üretmiş.
(III) Yönetmen, oyuncular büyük olunca işin kolayına kaçıp her oyuncuya sahne vermek adına filmi küçük skeçlere bölmüş.
(IV) Bu skeçlerin çoğunda doyasıya gülseniz bile çıktıktan sonra aklınızda fazla bir şey kalmıyor.
(V) Gerçi bu olumsuzlukta inandırıcılıktan yoksun olan senaryonun etkisini de unutmayalım.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde sözü edilen filmle ilgili olarak olumsuz bir yargı belirtilmemiştir?
A | III. |
B | IV. |
C | II. |
D | V. |
E | I. |
Soru 26 |
A | Hazırlanan raporu beğenmedi; kendisi yeni bir rapor hazırladı. |
B | Sınavla ilgili üç yazı yazdım, ikisi haftalık dergilerde yayımlandı. |
C | Tiyatro ile ilgili yazıyı dikkatle okudu; hiçbir şey anlamadı. |
D | Geçen yıl Ankara’da iyi bir bölüm kazandı; ama bu yıl tekrar sınava girecekmiş. |
E | Sabahleyin güneş çıktı, ama hava çok soğuktu. |
Soru 27 |
(I) Eleştirmen de bir sanatçı olduğu için bir şairi, bir romancıyı ne için okursak onu da öyle okuruz.
(II) Eleştiri, bir eserin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için, o eseri sanatlı bir biçimde incelemek ve anlatmaktır.
(III) Eleştiriden korkanlar, eleştiriye dayanacak eser verdiğine inanmayanlardır.
(IV) Eleştirmenle yazar arasındaki çarpışmada hangi taraf haklıdır?
(V) Ne biri ne öbürü; çünkü sanat işlerinde zaman bile yanılmaz bir hakem değildir.
Numaralanmış cümlelerden hangisi bir tanım cümlesidir?
A | IV. |
B | III. |
C | I. |
D | V. |
E | II. |
Soru 28 |
(I) Fecr-i Âti edebiyatçıları, yayımladıkları bildiride, Servet-i Fünûn dönemi hakkında saygılı bir dil kullanırlar.
(II) Şiirleri ve romanlarıyla edebiyatı gerçek bir sanat haline getirenler onlardır.
(III) Onlar gibi sanata, estetiğe bağlı, fakat daha çok yeniliğe açık olmak düşüncesindedirler.
(IV) Sanatı “kişisel” olarak kabul etmeleri belli bir edebi akıma bağlanmalarını engellemiştir.
(V) Yaşamı bütün yönleriyle şiire yansıtmanın olanaksız olduğu düşüncesindedirler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde bir “değerlendirme” vardır?
A | II. |
B | V. |
C | III. |
D | IV. |
E | I. |
Soru 29 |
A | Yalnız kalan insan duygularıyla baş başa kalır. |
B | Çocuklar, sokağın başındaki boş arsada top oynuyorlardı. |
C | Küçük kız kapının önünde uyuyan köpeği uyandırmaya çalışıyordu. |
D | Tek katlı evin önünde duran adam, inşaatta çalışanişçileri izliyordu. |
E | Köye doğru yaklaşan araba, insanların hareketlenmesine neden oldu. |
Soru 30 |
A | Gidersen, yok olur ümitlerim birden |
B | Oturup ağlardım utanmasam çocuklardan |
C | Doymazdım, ela gözlerine ne kadar baksam |
D | Bıraksan uçup gider balonlar gibi |
E | Gökler ağlar ardından, sen ağlarsan eğer |
Soru 31 |
Shakspeare bir çağın değil, bütün çağların adamıdır.
Bu sözle Shakspeare’in hangi yönü vurgulanmak istenmiştir?
A | Çağının sorunlarına çözümler önerdiği |
B | Dil ve anlatım yönüyle çok başarılı olduğu |
C | Yapıtlarında özellikle toplumsal sorunları ele aldığı |
D | Ulusallıkla evrenselliği kaynaştırmayı başardığı |
E | Yalnız yaşadığı döneme değil, her döneme seslendiği |
Soru 32 |
Herkesin yaka silktiği bir çocuktu, evdeki her şeyi kırıp döktüğü gibi —-
Bu cümle aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülemez?
A | okulda da arkadaşlarına ve öğretmenlerine rahat vermezdi. |
B | bahçedeki çiçeklere, ağaçlara bile zarar verirdi. |
C | sokakta da arkadaşlarıyla sürekli kavga ederdi. |
D | bazen inanılmayacak kadar anlayışlı bir çocuk olurdu. |
E | tehlikeli yerlerde oynamaktan da geri kalmazdı. |
Soru 33 |
I. Sanat insanlara: “Sen yaşıyorsun, uyan farkına var yaşadığının!” demektir.
II.Sanatçılık insanlara, gizli kalmış güzellikleri gösterebilmektir.
III. Sanatın amacı insanlara, yaşadıklarını hissettirebilmektir.
IV.Sanat, insan için hava gibi su gibi vazgeçilmezdir.
Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A | II. ve III. |
B | III. ve IV. |
C | I. ve II. |
D | II. ve IV |
E | I. ve III. |
Soru 34 |
Cahit Sıtkı’nın ağzından genç şair adaylarına iletmek istediğim bir öğüt var; “Şiirin sana gülmesini istiyorsan, önce sen kendini tamamen ona vereceksin.”
Bu parçadaki “şiirin sana gülmesi” sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Başarılı bir şair olmak |
B | İnsanları güldürebilecek şiirler yazmak |
C | Kolay anlaşılan şiirler yazmak |
D | Tüm yaşamını şiire adamak |
E | Bir şiiri doğru anlayabilmek |
Soru 35 |
Yaşamınız yaşadıklarınızla değil, beklentilerinizle şekillenir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A | Beklentileri gerçekle uyum içerisinde olan kişiler, hayal kırıklığına uğramaz. |
B | Geleceğin daha güzel alacağına inanan kişi, yaşama dört elle sarılır. |
C | Yaşadığı olumsuz olaylar, kişinin geleceğe güvenle bakmasını engeller. |
D | Kişinin hedefleri, yaşamının biçimlenmesinde yaşadıklarından daha etkilidir. |
E | Geleceğe umutla bakan kişi, yaşamdaki olumsuzluklardan çok az etkilenir. |
Soru 36 |
Sıradan bir deneyim bile, yaşadıklarına biraz yoğunlaştığın zaman seni bilim adamları ve sanatçılar gibi “büyük öğretmenlerin” yanına götürebilir.
Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | İnsan dikkatle düşündüğü zaman, yaşadığı en basit olaylardan bile büyük dersler çıkarabilir. |
B | Kişinin olgunlaşmasında deneyimlerinden aldığı dersler çok önemlidir. |
C | Kendine güvenip yılmadan çalışan herkes, bir bilim adamı ya da sanatçı olabilir. |
D | İnsan yanlış yaptım diye üzüleceğine, nerede yanlış yaptığını düşünmelidir. |
E | Öğrenmek sadece okul yıllarında değil, hayat boyunca devam eder. |
Soru 37 |
Söz ne denli değerli olursa olsun, yazıya geçmediği sürece onun sonsuzluğu söz konusu edilemez.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A | Konuşmaların kalıcılık kazanması, ancak yazıya geçirilmesi ile gerçekleşebilir. |
B | Ancak evrensel konulara yönelik konuşmalar kalıcılık kazanabilir. |
C | Gerçek sanatçı, yalnız yaşadığı dönemi düşünerek eser vermez |
D | Yazıya geçirilmemiş bir sözün gerçek değeri anlaşılmaz. |
E | Söylediklerinin önemli olduğunu düşünen kişi, onları yazılı duruma getirerek anlatmalıdır. |
Soru 38 |
Sanatı oyuna benzeten felsefeciler vardır. Şöyle ki, nasıl ki oyun sadece oyun içindir, sadece oyun olduğu için oynanırsa sanat da sadece sanat için yapılır. Buna yapılmalıdır dersek daha doğru olur.
Bu sözlerle anlatılmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A | Sanatta önemli olan işlenen konudan çok onun nasıl işlendiğidir. |
B | Sanatın kendisinden başka bir hedefi olmamalı, ondan bir yarar beklenmemelidir. |
C | Sanat eseri kadar, onu ortaya koyan sanatçının özellikleri de önemlidir. |
D | Sanat eseri okuyanlara, izleyenlere zevk vermelidir. |
E | Sanatta dün ya da yarın değil, bugün düşünülmelidir. |
Soru 39 |
Bir fikri öldürmek istiyorsan, onu lüzumsuz birçok kelimeyle ifade et.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A | Konuşma sırasında sözün uzatılması, ilgiyi azaltır ve dağıtır. |
B | Yalın biçimde dile getirilmeyen düşünceler tüm değerini yitirir. |
C | Üslubuna özen göstermeyen birinin söylediklerinin hiç önemi yoktur. |
D | En değerli düşünceler en yalın biçimde ifade edilenlerdir. |
E | Bir düşüncenin insanları etkilenmesinde anlatım biçimi çok önemlidir. |
Soru 40 |
Eleştiri okumayan kişi, kötü yapıtlar arasında ömür tüketir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümle ile anlamca aynı doğrultudadır?
A | Eleştirmen, sanat ortamına canlılık kazandıran kişidir. |
B | Eleştirmen, okurların düzeyini yükseltmek için kötü kitapları da tanıtmalıdır. |
C | Eleştirmen, okuru iyi eserle buluşturur; kötü esere karşı da uyarır. |
D | Eleştirmen, kitaplarla okur arasında köprü görevi görür. |
E | Bir toplumda okuryazar sayısının artması, eleştirmenlere bağlıdır. |
Soru 41 |
Bütün ömürleri kalabalıkta geçenler, kendilerinden çok uzaklarda yaşamak zorunda kalırlar.
Bu cümle ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Bazı insanlar hiçbir zaman yalnız kalmak istemez. |
B | Yaşam tarzı ve yaptığı iş, insanın kişiliğine yön verir. |
C | Yalnız kalmaya fırsat bulamayan kişiler, duygu ve düşünceleriyle baş başa kalamaz. |
D | Kişinin en huzurlu anları kendisi ile baş başa kaldığı saatlerdir. |
E | Yaşam boyunca kalabalıklar içinde bulunmak her insan için katlanılmaz bir durumdur. |
Soru 42 |
A | Son on yılda yayımladığı tek yapıt bu 80 sayfalık şiir kitabıydı. |
B | “İnsan sevgisi”ni belki binlerce sanatçı işledi, ama hiçbiri Yunus Emre gibi değil. |
C | Abdülhak Hamit denildiğinde pek çok insanın aklına ilk Gelen şiir “Makber” dir. |
D | Günümüz romanlarında toplumsal konular ve çevre-birey ilişkisi önem kazanmıştır. |
E | Yirminci yüzyıl şiirinde ölçü ve uyak önemini yitirmiş, dil ve söyleyiş değer kazanmıştır. |
Soru 43 |
A | Bu adam gördüklerini anlatmazsa, kaza kesinlikle aydınlanmayacak. |
B | Evinden oldukça uzaktaydı, üstelik yanında para da yoktu. |
C | Pazar günü evde oturmaktan sıkıldım; balkondaki boş saksılara çiçek diktim. |
D | Bu yıl oldukça ümitli; yıl boyunca çok iyi çalıştı. |
E | Evde bir arkadaşını bekliyordu; birlikte maça gidecekmiş. |
Soru 44 |
A | Can sıkıcı olaylardan ya hiç söz etmez ya da böyle olayları birkaç cümle ile geçiştirirdi. |
B | İlk romanından beri yazdığı tüm öykü ve romanlarda
gözlemlerini anlatmaya özen göstermiştir.
|
C | Yazdıklarının herkes tarafından anlaşılması için sözcükleri temel anlamlarıyla kullanmaya dikkat ederdi. |
D | Eserlerinin, çocukluk anılarından kent yaşamına kadar uzanan oldukça geniş bir konu haritası vardı. |
E | Yapıtlarında kendisinden ve yaşamından söz etmeyi doğru bulmazdı. |
Soru 45 |
A | Nedir bu benim çilem? / Hesap bilmem |
B | Pencereden görebildiğin kadar / Göğün kıymetini bil. |
C | Halimden belli değil mi? / Zihnim hep seninle meşgul |
D | Bir sabah vakti yazdım bu şiiri, / Okudum kendisine |
E | Beyazın, siyahın, yeşilin, / Pembenin kıymetini bil! |
Soru 46 |
A | Biz yalnız gitmesek de onlar da gelse. |
B | O hiç aramasa da biz yine arayalım. |
C | Ancak üç yıl sonra yararı görülür bu planın. |
D | Bu güçlüklere sabrederek zorlukları aştı. |
E | Parasız yaşayamaz bir insan bu yerlerde. |
Soru 47 |
Ah, ne beyazdı yelkenim,
Ne güzeldi evlerim benim!
Ne ufaktı potinlerim,
Ne minikti ellerim benim!
Dörtlükte aşağıdaki duygulardan hangisi ağır basmaktadır?
A | İmrenme |
B | Pişmanlık |
C | Telaş |
D | Çaresizlik |
E | Özlem |
Soru 48 |
(I) Evime çekilip saatlerce kitap okumak istiyorum.
(II) Okumadığım nice kitaplar var, alıp alıp yığmışım.
(III) Bu kitapları kendime çok okuyan bir kişi süsü vermek için topladığımın farkındayım.
(IV) Açıyorum o kitaplardan birini, çabuk düşüyor elimden.
(V) Beğenmiyorum da ondan mı? Değil, anlamadığımdan.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde “özeleştiri” ağır basmaktadır?
A | II. |
B | III. |
C | V.. |
D | I. |
E | IV. |
Soru 49 |
A | Serçeler birbiriyle didişiyor, daldaki tırtıl da onları seyrediyordu. |
B | Üç serçe, kiraz ağacının dalına kondular, birbirleriyle didişmeye başladılar. |
C | Son günlerde durmaksızın çalışıyor, kendini çok yoruyordu. |
D | Dün akşam aniden hastaneye kaldırmışlar, mide kanaması geçirmiş. |
E | Sizinkilerin hepsiyle görüştüm, şimdi seninle konuşacağım. |
Soru 50 |
(I) Yapıt içerikle biçimin oluşturduğu birliktelikten doğar.
(II) Her sanat eserinin kendine göre bir amacı vardır.
(III) Her eserin okuyucuya vereceği bir şeyler vardır, olmalıdır da.
(IV) Duymayı, düşünmeyi sanat yapıtlarından öğreniriz.
(V) Her yapıt, kendince bir dünya ortaya koyar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sanatın ya da sanat yapıtının gördüğü işlevden söz edilmiştir?
A | V. |
B | IV. |
C | III. |
D | I. |
E | II. |