AÖF Yaşayan Dünya Dinleri ders notu



YAHUDİLİK-I (6. ÜNİTE)
GİRİŞ
Yahudi ismi öncesinde İbranilerin dini veya İsrailoğullarının dini olarak bilinirdi. Dinin merkezinde Tevrat vardır. Hz. Musa kendisine kitap indirilen en büyük peygamberdir. Dinin temel kuralları ve temel çerçevesi Tevratta belirlenmiştir. Bütün diğer peygamberler bu kuralları öğütlemiş ve uygulamışlardır.
Din ile etnisite birbirine geçmiş bir haldedir. Yahudiler çeşitli sebeplerle dünyaya yayılmış durumdadır. Kutsal kitap aynı zamanda Yahudi tarihidir. Hırıstiyanlarca da kutsal kabul edilir.
TEMEL KAVRAMLAR (İBRANİ, İSRAİL, YAHUDİ VE YAHUDİLİK TERİMLERİ)
İbrani Terimi;
Terimin kökeni ile ilgili teoriler şunlardır:

  1. Nuh insanlığın ikinci atası sayılır. Üç oğlundan Sam’ın soyundan gelenler Sami olarak adlandırılır. Sam’ın soyundan gelen Eber Hz. İbrahim’in büyük atasıdır. Hz. İbrahim’e Eber’in soyundan gelen anlamında İbrani (İvri) denir. Eberin bütün çocuklarına da İbrani denir.
  2. Eber “öte yaka” anlamındadır. Hz. İbrahim ve beraberindekiler Fırat’ın öte yakasından geldikleri için “öte yakanın insanları” anlamında bu ad verilmiştir.
  3. Akadça Habiru veya Hapiru’dan gelmektedir.

Tanah’ta İsrailoğulları için İbrani kelimesi kullanılır ve bundan Hz. İbrahim, İshak, Yakup ve onların çocukları kastedilir. Aslında İbrani teriminin içine; İbraniler, Araplar ve Aramiler girer.
İsrail Terimi;
İsra ve el kelimelerinden oluşur. İsra, üstün gelmek, şifa vermek, güreşmek anlamlarına gelir. El, Tanrıyı ifade eder. Tevrat’a göre bu isim Yakup’la güreşen biri tarafından ona lakap olarak verilmiştir ve “Tanrıyla uğraşan, güreşen, Tanrıya karşı güçlü olan anlamındadır. Yine Tevrata göre bu kişi Tanrı’nın meleğidir. Dilcilere göre bu anlayış daha çok halk inancında kabul edilir. Onlara göre kelimenin güçlü olmak anlamında olduğu ve “Tanrı güçlüdür” anlamına geldiği ifade edilir.
İsrail kelimesi Sina sözleşmesinden itibaren Yahve’nin kendi kavmi olarak seçtiği ve kendilerine Yahve’yi Tanrı olarak seçen 12 kabileyi ifade etmekte İsrail denince bu karşılıklı seçim ve yapılan dini anlaşma anlaşılır. Yakup’tan Süleyman’a kadar Yahudiler İsrail ve İsrailoğulları olarak anıldı. Süleyman’dan sonra devlet Kuzeyde İsrail ve güney’de Yahuda şeklinde ikiye ayrıldı. Babil sürgünü dönüşü Yahudi ismi ön plana çıktı. İsrail ismi de kullanıldı.
Bugün Yahudiler, Yahudi ismi yanında İsrail ismini de kullanırlar. Yahudi geleneğine göre İsrail bir halka verilen isimdir. Bu insanların yaşadığı toprağa İsrail toprağı, devlete de İsrail devleti denir derler.
İsrail kelimesi, Tanrının kendisiyle ahitleştiği topluluk ve Tanrı tarafından verilen Filistin bölgesini ifade eder. Kavramın kutsallığı Tanrının onlarla anlaşma yapmış olmasından gelir. Tarih içinde iki ahit yapılmıştır: 1. Hz. İbrahim’le yapılan İshak ve Yakupla yinelenen ahit. Ahdin içeriği, İbrahim ve neslinin kutsanmasıdır. 2. Hz. Musa ile yapılan ahit. Ahdin içeriği, Tanrı ve İsrailoğullarının uyması gereken hususları belirtir. Yakup’un Tanrı veya meleği ile güreşmesi yani gücü ve dayanıklığı, Tanrının onlarla ahit yapmış olması, seçilmişlik fikri İsrailoğullarının ırki üstünlük iddiasında bulunmalarına diğer insanları hakir görmelerine neden olmuştur.
İsrail isminde hem etnik hem de dini manevi bir vurgu vardır. Tanah ve Talmud’da yaygın olarak kullanılır.
Kuranda İsrail kelimesi, 1. Hz. Yakup’un lakabı olarak geçer. Beni İsrail tabiri de kullanılır. Bu şekliyle Mekki surelerde yer alır. 2. Yehud kelimesi Medeni surelerde geçer. İslami kaynaklarda Beni İsrail, Yakup’un soyundan gelen ve ırken Yahudi olanları ifade eder. Yehud ise hem bunları hem de başka ırktan olup bu dine girenleri kapsar.
Yahudi Terimi,
Yehuda tanrıya teşekkür anlamına gelir. 1. Hz. Yakup’un dördüncü oğlu. 2. Yahudanın kabilesi. 3. Kabilenin yerleştiği yer. 4. Bölgede kurulan krallık 5. Krallık içinde yaşayan Yahuda, Bünyamin ve Levililerden oluşan topluluk. 6. Babil sürgünü dönüşü hangi soydan olursa olsun bütün İsrailoğullarının adı oldu.
Kitab-ı Mukaddeste; 1. Yahuda devleti üyelerini, 2. Esaret sonrası İsrail halkı, 3. Babil sürgünü dönüşü Kudüste Yahve ibadetine tabi olanlar kastedilir.
Kuran’da Yehudi, Yehud ve Hud gibi terimlerle ifade edilir.
Yahudi kelimesi bir milleti ve o milletin inanç, kültür ve geleneğini ifade eder. Batı’da İsa’yı çarmıha gerdirmekle itham edilmeleri, ayrı gruplar halinde yaşamaları sebebiyle ve karanlık cemaatlerle ilişkileri sebebiyle Yahudi kelimesi küçük düşürücü ve hakaret anlamı kazanmıştır. Bu nedenle daha çok Musevi ismini kullanmayı tercih ederler.
Yahudi Kimdir?
Yahudi anne-babadan doğan veya sadece annesi Yahudi olan kişiler Yahudi olarak kabul edilir. Ayrıca sonradan Yahudi olmak da fiilen mümkün ancak zordur.
Dine giriş prosüdürü, erkek için sünnet, erkek ve kadın için Mikve havuzunda suya dalma (tevilah) ve Şeriati kabulden ibarettir.
Reformistlere göre Yahudi olmayan anneden doğan çocuk da Yahudidir. Laiklere göre kendini Yahudi sayan herkes Yahudi’dir. Bu yaklaşımlar Ortodoks ve muhafazakar Yahudilerce tepki ile karşılanmıştır. Sartre’ye göre, Yahudi olmayanların Yahudi saydıkları herkes Yahudi’dir.
1950’de çıkarılan “Dönüş Yasası” ile Yahudi olduğunu söyleyen herkes İsrail vatandaşlığına alınıyordu. Baskılar üzerine din adamlarının kararı sonucu, Yahudi anneden doğma ve Yahudi dinine girme şekli (ihtida) Yahudilik için şart koşuldu.
Günümüzde Yahudi kelimesi dini bağlılığın yanı sıra belki daha fazla etnik veya sosyo-kültürel kimlik biçiminde tanımlanmaktadır.
Yahudilik nedir?
Yahudilik: Yahudilerin bağlı olduğu dini gelenektir. Yahudilik, Hıristiyanlıkla kutsal kitap, seçilmişlik ve kurtuluş kavramlarını paylaşır. Yahudilik, İslamla tek tanrı inancı ve dini hukuka vurgu konularını paylaşır. Yahudilik hem dini hem de milli boyutu olan bir kavramdır. İnançtan çok aidiyet ön plandadır. Monoteisttir. Tanrı-İsrail ilişkisine vurgu yapılır. Seçilmişlik, Ahitleşme, Kutsal toprak ülküsü ve Kurtuluş öğretisi hemen akla gelen özellikleridir. Tanrı-Tevrat-İsrail üçlemesi ön plandadır. Dogmalar kolleksiyonu yoktur. Ancak sonradan dogmalaştırılmıştır. Şeriate önem verir. Eylem ve gelenek dinidir. Ne düşündüğün ve neye inandığından çok ne olduğun ve ne yaptığın önemlidir.
TARİHSEL GELİŞİM
Yahudilerin tarihi Hz. İbrahim’le başlar. M.Ö. 22-19.yylarda (2000’li yıllar)yaşar. Hz. İbrahim Kaldelilerin Ur şehrinde doğar. Harran’a göç eder. Oradan ailesini ve yeğeni Lut’u da yanına alarak Kenan (Filistin)’a göçer. Oradan Mısır’a geçer. Sara ve Hacer’le evlenir. 12 oğlu olur. İshak’ı kurban etmek ister. 175 yaşında vefat eder.
İslami kaynaklarda Hz. İbrahim Urfa’da doğar. Babası Azer. Putperest bir toplum içindedir. Ateşe atılır. Hanımı Sare ve Hacer’le evlenir. Hacer’den İsmail adında bir oğlu olur. Çocuğu ve annesini Mekke’nin bulunduğu yere getirir. Oğlu ismail’le beraber Kabe’nin temellerini yükseltir. İnsanları hacca davet eder. Hz. İbrahim ne Yahudi ne de Hristiyandır. Halilurrahman’da defnedilir.
Hz. Adem-(On nesil)-Hz. Nuh-Sam-Hz. İbrahim-Hz. İshak-Hz. Yakup-(12 oğul)-Hz. Yusuf-(Göçebe Hiksoslar dönemi-Mısır 430 Yıl)-Hz. Musa 
HZ. MUSA / M.Ö. 13. yy
Hz. Musa, Tanrı tarafından peygamber olarak seçilen, İsriloğullarını Firavun’un zulmünden kurtaran, kendisine Tevrat verilen ve Yahudilerin en büyük peygamberidir.
Dünyaya gelişi, Hz. Yakup’un oğlu Levi soyundan gelmektedir. İsrailoğullarının nüfusunun aşırı artışından etkilenen dönemin firavunun bir politikası olarak İsrailoğullarına dönük baskının arttığı bir dönemde doğar…
Peygamberliği, Ömrünün kırk yılı Mısırda geçer. İstemeden bir Mısırlının ölümüne sebep olur. Mısırdan çıkar Medyen’e gider. Hz. Şuayb’a damat olur. Peygamberlik görevi verilir. Mısırdan kavmini çıkarmakla görevlendirilir.
İsrailoğullarını Mısır’dan Çıkarışı, Kardeşi Harun’la birlikte Firavun’a gider, niyetini söyler. İzin ister. İzin verilmez. Mısır’ın başı felaketlerden kurtulmaz; sis, at sineği, tatarcık, suların kana dönüşmesi, kurbağa yağması gibi gariplikler yaşanır. M.Ö. 13.yy da Firavun çıkışa izin verir. Firavun fikrinden vazgeçer ama denizde boğulmaktan kurtulamaz…
Vadedilmiş Topraklar, Yahudi inancına göre dünyanın merkezi İsrail topraklarıdır. Buranın merkezinde Kudüs, onun merkezinde Siyon Dağı ve Mabet bölgesi yer alır. Bir yoruma göre fiziki Kudüs, semavi Kudüs’ün yeryüzündeki izdüşümüdür.
Çöldeki Hayat, Hz. Musa Sina Dağına çıkar. Burada fazla kaldı diye kavmi ziynetlerinden eriterek altın buzağı yapar tapmaya başlar. Çölde çeşitli nimetlerle rızıklandırılırken isyanları sebebiyle 40’yıl çölde başı boş dolaşırlar. Çıkışı gören nesilden sadece iki kişi Yefunne oğlu Kaleb ve Nun oğlu Yeşu hayatta kalır. Hz. Musa’da bu arada ölür.
Musa döneminde din büyük ölçüde tamamlanır, inanç, ibadet, ahlak ve dini hukuk teşekkül etmiştir. Tevrat tamamlanmıştır. Musa Tevrat’ın bir nüshası ve diğer kutsal eşyaları Ahit Sandığında teslim etmiştir.
Yeşu Dönemi, Kenan büyük ölçüde fethedildi, Topraklar İsrailoğullarının 12 kabilesi arasında pay edildi. Yeşu hem liderlik hem peygamberlik yaptı. Kuran’da Hz. Musa’nın yanındaki genç olarak bahsedilir.
Hakimler dönemi, Kabileler yerleşik düzene geçti. 10 kabile kuzeyde, Yehuda ve Bünyamin kabileleri güneyde konuşlandı. Savaşlarda israiloğullarını sevk ve idare ettiler. Hakim Deborah Yahudilik’teki kadın peygamberdir. Hakimlerin sayısı 12 dir.
Krallık Dönemi, Saul (Talut) M.Ö. 1000’ler, İsrail’in ilk kralı oldu. Filistililerle savaşıldı. Ahit sandığı geri alındı. Davut Filistililerin komutanı Calut (Golyat)’u öldürdü.Hz. Davut Tanrının emriyle kral oldu. Yahudilere göre o bir peygamber değil kraldır. Döneminde İsrailoğulları bir devlet oldu. Hz. Davut ve Süleyman dönemi en ihtişamlı dönemdir. M.Ö. 1010-970. Mesih Davut’un soyundan gelecektir. Hz. Süleyman,Kudüs’teki Moriah tepesine mabedi inşa etti. Bet-ha-Mikdaş. Beytü’l-Makdis, Mescid-i Aksa. Krallığın altınçağı ancak bu dönemde bile Fırat’a ulaşamadılar. Ölümünden sonra devlet kuzeyde İsrail güneyde Yahuda olmak üzere ikiye ayrıldı. İsrail putperestliğe yöneldi. Tevrat yasaklandı. Putlara kurbanlar sunulmaya başladı. M.Ö. 722 de Asurlularca yıkıldı. Kuzeydeki yerleşik 10 kabile, “Kayıp 10 kabile” efsanesine dönüştü. Güney’de Yahuda, Bünyamin ve Levililer kaldı.
Samiriler denilen grub da bu dönemde oluştu. Samiriler, Asurdan gelen bir grubun İsrail topraklarına yerleştirilmesiyle başladı. Zamanla Yahudileştiler. Ancak kendi inançlarını da tamamen bırakmadılar. Yahudiler onları heretik olarak kabul edip dışladılar. Samiriler, Şomron, Şomronim, talmud’da Kutim, veya heretik manasına minim gibi isimlerle anıldılar.
Samiriler ise kendilerinin İsrail dinin koruyucuları olarak görürler. Yusuf’un iki oğlu Efraim ve Menase ile din adamları sınıfı Levi soyundan geldiklerini iddia ederler. Yeşu zamanında Gerizim Dağı kutsal mekan olarak belirlenir. Samiriler bu anlayışı devam ettirirler. Kendilerine ait Tevrat nüshaları vardır.
Bir müddet sonra güneydeki Yahuda krallığı da Babil kralı Nabukatnetsar (Buhtunnasr) tarafından işgal edilir. M.Ö. 587. Kudüs tahrip edilir Mabet yıkılır. Çoğunluk Babil’e sürülür. I. Mabed dönemi sona erer. Sürgün 70 yıl sürer. Bu ilk büyük sürgün ve en önemli hadisedir. Bu olay Yehuda, Bünyamin ve Levi soyunun politeizmden monoteist bir anlayışa dönüşte dönüm noktası sayılır.
Perslerin (Cyrus) 538’de Babil’i işgaliyle Yahudiler hürriyetlerine kavuşurlar. Mabed pers kralı Daryus’un desteğiyle Zerubavel önderliğinde yeniden inşa edildi. M.Ö. 515. Ezra ve Nehemya önderliğinde Tevrat son şeklini aldı. Samiriler dışlandı. Yabancılarla evliliğe son verildi. Ezra peygamber değildir. Ancak peygamberden öte biridir. Hz. Musa önce gelmeseydi Ezra’ya verilecekti Tevrat. O, Tevrat’ın usta yazıcısıdır. Mabedin yapımına öncülük etti. Tevratın yeniden yazılması ve Yahudi hayatında yerini alması onun sayesinde oldu. Tevrat’ı haftalık okuma bölümlerine ayırdı. Tevrat’ın yazı karakterini değişitirdi. Bazı yerlere noktalar koydu. Sene başını Mısırdan çıkış anısına kabul edilen Nisan ayından Babil’den çıkış olan Tişri ayına taşıdı.
Pers hakimiyeti (M.Ö. 538-332), Büyük İskender dönemi (M.Ö. 332-323), Mısır-Helen Devleti (M.Ö. 320-200), Grek Slevkitler (M.Ö. 200-142), -Bu dönemde Antiakos Yunan tanrı heykellerini mabede yerleştirdi. Maccabiler isyan başlattı bir dönem bağımsız devlet kuruldu-, Romalılar (M.Ö. 63-M.S. 637)
Mısır ve Suriye merkezli Grek yönetiminde Hellenistik öğretiler etkisinde bir Yahudi diasporası oluştu. Tevrat Grekçeye çevrildi. Yetmişler Çevrisi. (Septuagint, M.Ö. 3.yy)
II. Mabed dönemi önemli olaylarından biri de, Ferisilik, Sadukilik ve Essenilik gibi mezheplerin oluşmasıdır. Ayrıca o dönemde devrimci Zelot adı veren fanatik bir grup da vardı. Ferisiler Rabbani Yahudiliğin oluşmasında rolleri oldu.
M.S. 66 da Romalılara karşı ayaklandılar. 70 yılında kanlı bir şekilde bastırıldı. Mabet yıkıldı. Bu olay İsrail tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bir devrin sonudur. Esaret, kovulma ve diasporanın başlangıcıdır. Filistindeki Yahudilerin büyük bir kısmı ya öldürüldüler ya da sürüldüler. Medinedeki Yahudi kabilelerinin bu sürgünle birlikte Medineye geldikleri kabul edilir. Bu olaydan sonra kutsal kitap üzerine yoğunlaştılar. Yavne kentinde Sanhedrin kuruldu.
M.S. 132 yılında Hadrianus sünneti yasakladığı için Mesihlik iddiasında bulunan Şimon Bar Kohba liderliğinde isyan ettiler. Bu isyan da bastırıldı.
M.S. 3.yy da Yahuda Ha Nasi tarafından Şifahi Tora Mişna adı altında derlendi. Sonra Talmud oluştu. Bu çalışmalar sırasında iki önemli merkez oluştu: Filistin ve Babil Yahudiliği. II. Mabed döneminde, Mabed-Kurban İbadeti-Kohen Sınıfı bu dönemde ise Tevrat-Sinagog İbadeti-Rabbiler yerini aldı. Mişna üzerine Filistinde Filistin/Kudüs Talmud’u -4.yy da Hristiyanlar Filistin akademiyesini kapattıkları için tamamlanamadan derlendi-, Babil’de Babil Talmudu oluştu.
Hıristiyan Roma döneminde baskı arttı. Bu dönemde Kudüs’e sadece Ab ayının 9. Günü girmelerine izin veriliyordu. M.S. 637 yılında Hz. Ömer Kudüs’ü fethetti. Yahudiler serbestçe kutsal mekanlara gelmeye başladı.
Talmud literatürü ve Rabbani Yahudiliğe alternatif Tevrat’a dönüş hareketi olan Karailerin oluşumunda İslam’ın etkisinin olduğu söylenir.
Emeviler, Abbasiler, Fatımiler –Haçlı Seferleri, Kudüs Haçlıların eline geçer- Eyyubiler –Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü yeniden ele geçirir ve Yahudilerin Kudüs’e dönmelerine müsaade eder-, Memluk hakimiyetleri.
Yine bu dönemde Rabbani Yahudilik bir farklılaşma yaşar, bu farklılaşma temel dini konulardan çok sosyal yapılanma, adet ve uygulamalarla dua geleneği ve İbranicenin teleffuzuna dönük farklılıklarla ortaya çıkar: Sefarad ve Aşkenaz.
Sefarad, Babil geleneğine dayanır. İspanya-Portekiz ve Kuzey Afrika Yahudilerini içerir. Aralarından İbn Meymun gibi önemli kişiler yetişmiştir. Aşkenazlar, Filistin geleneğine dayanır. Roma yoluyla Orta Avrupaya yerleşmişlerdir.
Hıristiyan dünyada aynı dönemde (1290-1497) Yahudiler, tanrı katili olarak kabul edildiler. Dışlandılar. Baskı, işkence, sürgün, din değiştirmeye zorlandılar ve katliam yaşadılar. Çeşitli Avrupa ülkelerinden kovuldular. Kovulan bir çok Yahudi Osmanlı topraklarına sığındı.
1516’da Filistin Osmanlı hakimiyetine girdi. Yahudiler bu dönemde altın dönemlerini yaşadılar. Serbest bir ortamda yaşadılar. Bu dönemde; Sabatay Sevi ve Rabbani Yahudiliğe alternatif Hasidilik hareketi ortaya çıktı.
1897’de I. Siyonist Kongresi toplandı. Theodor Herzl başkan seçildi. 1882-1903 Filistine ilk Yahudi göçü, 2. Göç, 1905-1914, 1917’de Filistin İngiliz hakimiyetine girdi. 1948’de Filistinde İsrail devleti kuruldu. 1967’de Doğu Kudüs de israil’in eline geçti.
İsrail’de seküler Siyonist hükümetle Ortodoks gruplar arasında oluşturulan statüko gereği İsrail devleti, resmi Yahudilik anlayışı olarak Ortodoks öğretiyi kabul eder.
Bugünki İsrail Aşkenaz, Sefardim, Mizrahim ve Etyopya Yahudilerinden oluşur. Aşkenazlar, siyonizmin öncülüğünü yapan ilk göçmenler, doğu ve orta Avrupa ile diğer ülkelerden gelen Yahudilerdir. Sosyal, ekonomik ve siyasi statüko olarak en tepedeki gruptur. Sefaradlar, İspanya kökenli, Akdeniz ve Kuzey Afrika Yahudilerinden oluşur. Ayrıca Müslüman Arap ülkelerden gelen Asya ve Afrika kökenli Yahudilerden oluşanMizrahim olarak isimlendirilen Yahudilerdir. Bu son ikisi birincilerden daha aşağı bir statüye sahiptir.
KUTSAL KİTAPLARI
Yahudi kutsal kitabı Türkçe’de Eski Ahit diye bilinen Yahudilerin TANAH diye isimlendirdikleri kutsal metinlerdir. TANAH kelimesi Yahudi Kutsal Kitabını oluşturan kitapların ilk harflerini esas alarak oluşturulmuş uydurma bir isimdir. T (Tora /Tevrat), N(Nevim/Peygamberler), H (Ketuvim/Kitaplar).
Tevrat, en dar anlamda Kutsal Kitap külliyatı TANAH’ın ilk bölümüdür. Tevrat, hüküm, öğreti, yasa/şeriat anlamlarına gelir. Tanrı sözüdür. Vahyin en mükemmel biçimidir. Ahdin belgesi ve teminatıdır. Yaratılmadan öncede var olandır. Yaratılışa rehberlik eden, herşeyin kendisine dayandığı kutsal metindir.
Tevrat, yazılı ve sözlü öğreti olmak üzere iki şekildedir. Her ikisi de Sina’da Hz. Musa’ya verilmiştir. Yazılı Tevrat tüm Tanah’ı içerir. Sözlü Tevrat, Talmud literatürüdür. Tanah ismi tüm Yahudi hukukunu ifade için kullanılır. Tanah, 3 kitap ve 24 bölümden oluşur. 1. Tevrat (Tekvin-Çıkış-Levililer-Sayılar-Tesniye/Dünyanın başlangıcından Hz.Musa’yakadar ki olayları anlatır.) 2. Nevim (Kutsal topraklara girişten II. Mabedin inşasına kadar geçen zamanı, Musa’dan sonra gelen peygamberleri anlatır), 3. Ketuvim (Farklı dönemlere ait tarihi, felsefi, edebi karakterde 11 kitaptan meydana gelir)
Tevrat Babil dönüşü son şeklini aldı. Nevim’in kanona dahil olması Pers hakimiyetinin sonuna denk gelir. Diğerleri M.S. I.yy da Yavne Sinodunda tamamlanmıştır.
Ortodoks Yahudi inancına göre Tevrat Tanrı tarafından Musaya yazdırıldı. Orijinal şekliyle günümüze ulaştı. Nevim, rüya ve müşahede yoluyla tanrı tarafından vahyedildi. Musa tevratı on üç nüsha olarak yazdırdı. Birer tane kabilelere verdi. Birini de Ahit Sandığı içinde kohenlere verdi.
Otantiklik Meselesi; Ortodokslar dışındakiler farklı görüşler sunarlar. Ortodokslar arasında da tenkit edenler vardır. 17.yy da metin tenkidi sarsıcı teoriler ileri sürdü. Spinoza, bazı ifadelerin Hz. Musa’ya ait olmadığını iddia etti. Richard Simon, Tevrat’ın beş kitabının da farklı üslupta olduğunu ileri sürdü. Farklılık ve çelişkilere vurgu yaptı. Jean Astruc, Tevratın değişik dokümanlardan derlendiğini ileri sürdü. Wellhausen, Dört kaynak teorisini dile getirdi. Buna göre Tevrat, dört farklı zamanda dört ayrı kişi ya da grup tarafından yazıldı. M.Ö. IV.yy da bir araya getirildi. Bunlar: Yahvist, Elohist, Deuteronomist ve Ruhban metinleri.
Tanah’ın en eski ve tam yazma nüshası olan Masoretik metin, 9.yy da Ben Aşer ve Ben Naftali ailelerince mevcut nüshalar incelenerek hazırlandı iki ayrı kodeks (Leningrad ve Halep Kodeksleri) haline getirildi.
M.Ö.II.-ve M.S.I.yy ait oldukları tahmin edilen Ölüdeniz Yazmaları da Tanah’ın tam veya eksik bölümlerini içerir.
Ayrıca Samirilerin de bir metinleri vardır.
Tercümeleri,
M.Ö. 3.yy Grekçe tercüme, Septuagint, Hristiyanlar bu tercümeyi esas alır. Ayrıca Aramice Targum, Süryanice Peşitta.
Sözlü Tevrat, Mişna (M.S. 200) Yahuda Ha Nasi tarafından derlendi. Mişna’nın açıklaması ve yorumu konumunda Babil ve Kudüs Talmudları. Mişna bir tür şeriat kitabıdır. Mişna ve Mişna dışındaki bir takım hukuki metinlerden oluşan Gemera adlı metinler de vardır. Mişna ve Gemera’yı da içine alan metinlerden Talmudlar oluştu.
Kur’an’da Tevrat…YAHUDİLİK-II (7. ÜNİTE)
GİRİŞ
Bu ünitede Yahudiliğin inanç ve ibadetleri hakkında bilgi verilmektedir.
İNANÇ ESASLARI
Yahudi inanç esasları kutsal kitaplarda net olarak belirtilmemektedir. Ancak daha sonradan Yahudilerin kendi aralarındaki tartışmalar ve diğer dinlerle karşılaşmalar sonucu inanç esasları tespit edilmiştir. İnanç esaslarını belirleme çalışmaları konusunda ismi ön plana çıkan kişiler; İskenderiyeli filozof Philo, Saadya Gaon, Maymonides (İbn Meymun), Hasdai Crescas ve Yusuf Albo’dur.
Philo’nun amentüsünde Tanrının birliği ve yaratmadaki rolü ön plandadır. Helenistik felsefe ve felsefi bir monoteizm yapmakla eleştirilmiştir. Ayrıca Filistindeki gelişmelerden uzak kalışı da yapılan tenkitlerdendir.
Saadya Gaon’un (Said b. Yusuf el-Feyyumi 882-942) amentüsü; 8.yy da Müslüman bilginlerle temasın etkisiyle oluşan Karaim Yahudiliği ile mücadele ve Müslüman kelamcılara cevap amaçlı çalışmaların olduğu döneme denk gelir. Dünyanın yaratılmışlığı, Tanrının cisimsizliği, vahiy, günahtan kaçınma yeteneği, mükafaat ve ceza, yeniden dirilme, mesih ve son yargı kavramlarına yer verir.
İbn Meymun’un amentüsü; Günümzüde Yahudilerin çoğu tarafından benimsenir. 13 maddeden oluşur. Bu tasnif dışında yapılan hiçbir tasnif İbn Meymunun tasnifi kadar ilgi görmemiştir. Tanrı, Peygamber, kitap, mesih, mükafaat ve ceza, yeniden dirilişle ilgilidir.
TANRI İNANCI
Tanrının birliği Yahudi inancında üzerinde ısrarla durulan bir konudur. Yahudi inancının Tanrının birliği ve seçilmişlik üzerine kurulu olduğu da ifade edilir. Tanrının birliğine yapılan bu vurgu yanında onun niteliği konusunda farklı yaklaşımlar vardır. Bunun bir sebebi de Tanrının ne olduğu sorusundan çok Tanrı için nasıl ibadet edildiği sorusunun daha fazla önemsemesinin rolü vardır.
Hz. İbrahim ve zürriyetinin Tanrının birliğine davet ettiği malumdur. Kuran’da bu gerçeğe işaret eder. Ancak Yahudilerin tarih içinde başka ilahların peşinden gittikleri, başlangıçta çok tanrılı bir anlayıştan mutlak anlamda bir olan Tanrıya ibadet anlayışının geliştiği de söylenir. Bazı araştırmacılara göre başlangıçta Tanrı savaşçı, lider ve milli vasıflarıyla ön plana çıkar. Klasik peygamberler döneminde ise evrensel boyutta bir tanrı anlayışı vardır. Yahvist metinlerde antropomorfik, Elohist metinlerde aşkın bir tanrı gözlenir. Genel olarak Yahudi kutsal metinlerinde tek tanrı hem insanlığın yaratıcısı, İsrailoğullarının rehberi, koruyucusu ve kurtarıcısıdır.
Tanrının isimleri: Yahve (Yahova) en önemli ve kutsal olanıdır. Gelişi güzel ağza alınmaz.Adonay (Efendi), Elohim, Ha-Şem, El-Şadday isimlerden bazılarıdır.
PEYGAMBERLİK
Peygamberlik inancı vardır. Tanah’ın ikinci kitabı Nevim bölümüdür. Peygamber için, Nevi, Hozeh ve Roeh kelimeleri de kullanılır. Musa Tanrı ile aracısız konuşmuştur. Diğerleri ise rüya ve vizyon şeklinde muhatap olmuşlardır. Peygamberliğin vahiy alma ve tebliğ gibi iki temel özelliği vardır. Peygamberlik farklı yaşlarda gelmiştir.
Tevratta peygamberlerin özellikleri: Tebliğin doğruluğu, verilen haberlerin gerçek çıkması ve alametler göstermesidir. Yalancı peygamberlik kavramı vardır. Tevrata göre ilk peygamber Hz. İbrahim’dir. Son peygamber Malaki’dir. Malaki’den sonra Tanrı adamı yerine din adamı (Rabbi) figürü ortaya çıkmıştır. Mesih beklentisi gelişmeye başlamıştır. Kadınlardan da peygamber gelmiştir ve sayıları altıdır: Hz. Musa’nın ablası Miryam, Deborah, Hulda, Noadya, Peygamber Yeremya’nın eşi.
AHİRET İNANCI
Kutsal metinlerde açık ve net değildir. Mezhepler arasında farklı görüşler vardır.
Ferisiler: Ruhun ölümsüzlüğü ve yeniden dirilmeyi kabul ederler. Sadukiler: Tanah’ta yer almadığı gerekçesiyle ölümden sonraki hayatı reddederler. Ruhun ölümsüzlüğü Tanah sonrası dini literatüre girmiştir.
Ahiretle ilgili kavramlardan biri de Şeol’dur. Ölümden sonra bütün insanların gittiği yer olarak kabul edilir. Zamanla kavram kötülerin azap çektiği gehinnom (cehennem) kavramına dönüşmüştür. İyilerin de Aden bahçesine gittiği kabul edilmiştir.
Cennet ve cehennem farklı kademelerden oluşur. Nezaman ve nerede olduğu ile ilgili farklı görüşler vardır. Yaygın anlayışa göre Dünya yaratılmadan önce planlanan veya yaratıldığına inanılır. Cehennem yerin altında veya semanın üzerinde ya da karanlık dağların ardındadır. Cehennem sadece ceza yeri değil aynı zamanda arınma yeridir. Günahı ve sevabı birbirine eşit olanlar 11 ay cehennemda kaldıktan sonra cennete girebilirler. Yaygın görüşe göre hem İsrailden hem de diğer milletlerden olan kötüler cehennemde 12 ay kaldıktan sonra yok olacaklardır. Sözlü ve fiili Yahudi ahdine bağlılığını ve temel Yahudi öğretisini reddedenler sonsuz azaba uğrayacaklar. Şabat’a denk gelen günlerde azab olmayacağı da bazılarınca ileri sürülür.
Cennetin Aden bahçesi olduğu yeri kesin olarak bilinmemekle birliktebu dünyada bulunduğu ruhların yeniden dirilmeye kadar henüz yaratılmamış öte dünyaya gitmeden önce bir müddet duracakları yerdir. Reformist ve lieral Yahudiler cenneti reddederler. Yahudilikte inanç esaslarının dogmatik bağlayıcılığı olmadığından bu durum (reddedilmesi) Ortodoks Yahudiler içinde problem oluşturmaz.
MESİH İNANCI
Yağla meshedilmiş anlamına gelir. Başlangıçta peygamber veya kohen tarafından yağlanmak (kutsanmak) şeklinde kullanıldı. Kral, kohen veya baş kohen için kullanılmaya başlandı. Daha sonra kurtarıcı mesih anlamı kazandı. 2. Mabed döneminden itibaren son anlamda kullanılması yaygınlaştı.
Rabbani literatürde Davud soyundan gelecek, İsrail düşmanlarını yenecek, esaretten kurtaracak, kutsal topraklara onları döndürecek, mabedi tekrar inşa edecek, Tanrı krallığını kuracak savaşçı, öğretmen ve peygamber kimliklerini de taşıyan kral olarak tasvir edilir. Ayrıca bu kişiye öncülük edecek Yusuf soyundan ikinci bir mesih figürü de vardır. Daha sonra bu figür Siyonist hareketin öncileri için de kullanılmıştır.
Mesih insan olmakla beraber tabiat üstü güçlere sahiptir. Kudüste doğmuş, gökyüzünde gizlenmektedir. Mesihin gelişi ile ilgili çeşitli olaylardan bahsedilir. Gog ve Megog (Yecüc ve Mecüc) savaşı, İsrailin vadedilmiş topraklarda toplanması ve milletlere hükmetmesi mesihin gelişi önce vuku bulacak olaylardan bazılarıdır.
Mesih anlayışını Ortodokslar kabul eder Reformistler kabul etmez. /Zerdüştilik-Şaoşyant/ Budizm-Maitreya/Hinduizm/ Hıristiyanlık-Mesih anlayışı vardır.
VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR
Yahudi inanç esasları arasında yer almaz. Ancak Yahudiler kendilerinin seçilmiş bir millet olduklarına ve Arz-ı mevud’un Tanrı tarafından kendilerine vaad edildiğine inanırlar. Arz-ı mevud, Tanrının Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere vermeye vaad ettiği yer için kullanılan bir kavramdır. Bu yer için II. Mabed döneminden itibaren bu kavram kullanılmaya başlanmıştır. Yerin sınırları Nil’den Fırat’a kadar olan bölgedir. Vaadin belli şartları vardır ki bu da Yahudilerin Tanrıya verdikleri sözü tutmadır.
İBADETLERİ
Avoda, doğru biçimi anlamında kullanılır. Eski İsrail’de öne çıkan ibadet kurban kültüdür. İlk dönemlerde ferdi tarzda yapılan ibadet, adak, takdime ve dua tarzındadır.
Toplanma çadırı etrafında toplu ibadet Musa döneminden sonra Mabedde ibadet şekline dönüştü.
Kohen sınıfı: Yakup’un 3. Oğlu Levi soyundan gelen ilk baş kahin Harun oğullarından gelir.
Levili soyu: Levi soyunun diğer kollarına bağlı erkekler ise Levilileri oluşturur. Kohen ve Levili ünvanı babadan geçer. Kohen, baş kohen; yardımcıları Levililerdir.
Mabed ibadetinin merkezinde kurban yer alır. Mabedin yıkılmasıyla askıya alındı. Eski İsrail dininde Mabed-kurban-kohen ön plandadır. 2. Mabedin yıkılmasıyla Sinagog-Tevrat-Rabbiler ve Dua ön plana çıkmıştır.
Yahudi ibadet hanelerine Sinagog (Grekçe, toplanma anlamına gelir.), Bet ha-Kneset (toplanma evi), Bet ha-Tefila, Bet ha-Midraş(öğrenme evi), Havra (Türkçe) gibi isimler verilir. İbadethanelerde resim heykel bulunmaz. Tek veya iki katlı olur.
Sabah, ikindi ve akşam olmak üzere üç vakit ibadet vardır. Cemaat en az 10 kişiden oluşur. Karaim’e göre en az üç kişi yeterlidir. Mabetteki ibadete geleneksel olarak sadece erkekler katılır. İbadet, ayakta, oturarak, hafif ruku şeklinde Kudüs’e doğru dönerek yapılır. İbadet sırasında şal örtme, alın ve kol bandı kullanılır.
ŞABAT
Cumartesi günü Yahudilerce haftanın en kutsal günüdür. Kutsallık sebebi, Tanrının dünyayı 6 günde yaratıp 7. Gün dinlenmesi ve Tanrının Yahudileri Mısırdan kurtarışının bu günde olmasıdır. Bu günde 39 işten uzak durulur. Cuma havanın kararmasıyla başlar ertesi günü hava kararıncaya kadar sürer.
DİNİ GÜN VE BAYRAMLAR
Dini gün ve bayramlarda ayın hareketi esas alınmakla birlikte güneş yılına göre sabitlenmiş Yahudi takvimi kullanılır. Bayramlar zirai kutlamalar ve mevsimlere dayalıdır. Bu durumu da bir şekilde ay ve güneş takvimi arasında sürekli aynı mevsime gelecek şekilde düzenlemişlerdir.
Yahudi takviminde toplam 11 bayram vardır. 6’sı büyük, 3’ü küçük 2’tanesi de modern uygulamadır. Tevrata göre yılbaşı Nisan ayıdır. Ancak geleneksel anlayışta Tışri ayı yıl başı olarak kutlanır.
YENİ YIL (ROŞ HA ŞANA)
Tışri ayının ilk günü yılbaşıdır. Adem’in yaratılması gibi önemli olaylar bu günde olmuştur. İş yapmak yasaktır. On günlük dönem tövbe günüdür. İnsanların kaderlerinin deftere yazıldığı gündür.
KEFARET GÜNÜ (YOM KİPUR)
Tişri’nin 10. Günüdür. En kutsal gündür. Kader defterinin mühürlendiği gündür. Oruç tututlur.
ÇARDAKLAR BAYRAMI (SUKOT)
Tişri’nin 15-21 günlerinde kutlanır. Hasat bayramı da denir. Mısırdan çıkışta çölde geçirilen günlerin anısına yapılır. Tevratta üç büyük hac bayramından biri olarak bahsedilir ve kurban takdimesinin de yapıldığı bayramdır.
TEVRAT’I HATİM BAYRAMI
Tişri’nin 22.günü Tevrat’ın hatmine yönelik bir bayramdır. Yıl boyunca okunan Tevratın hatmi ve yeniden başlanması ile 13 yaşını dolduran çocukların gençlik duasının icra edildiği bir kutlamadır. Tevrat rulosu cemaat içinde ilahi ve dualar eşliğinde yedi defa dolaştırılır.
PESAH (FISIH)BAYRAMI (Bahar Bayramı, Özgürlük Bayramı, Hamursuz Bayramı)
Yahudi hac bayramlarından ilkidir. İsrailoğullarının Mısırdan çıkışı anısına kutladıkları bayramdır. İlk akşam hazırlanan sofra düzenine seder denir. Bayram süresince mayasız ekmek tüketilir. Bu bayrama özel yemek takımları ve gereçleri kullanılır.
HAFTALAR BAYRAMI (ŞAVUOT)
Batı kültüründe Pentacost diye de bilinir. Ellinci gün anlamına gelir. Tevrat’ın İsrailoğullarına veriliş günü adına kutlanır. Üç büyük Yahudi hac bayramından ikincisidir. Fısıh, fiziki kurtuluşu Şavuot ise manevi kurtuluşu simgeler. Turfandalar Günü de denir.
HANUKA BAYRAMI
Işıklar bayramı olarak da bilinir. Makkabilerin Grek-Slevkit kralı Antiochus’un Helenleştirme politikası ve mabedi putperest ibadethanesine dönüştürmesine karşı kazandıkları zaferin anısınadır. Bu bayramda Mabed’deki Menora’nın bir günlük yağla sekiz gün yanmasının anısına evlerde gün boyunca mum yakılır.
PURİM BAYRAMI
Neşe ve eğlence bayramıdır. Perslerin Yahudileri katletmek için kura çekme girişimleri ve Yahudilerin katliamdan kurtulup Persleri katletmeleri anısına yapılır.
MEZHEPLERİ
Yahudilikte diğer dinlerde de olduğu gibi çeşitli sebeplerle farklı mezhepler oluşmuştur. II. Mabed döneminin önemli özelliklerinden biri de bu dönemde (M.Ö.II) üç büyük Yahudi mezhebinin ortaya çıkmasıdır. (Ferisiler, Sadukiler ve Esseniler)
PERUŞİM (FERİSİLER)-Ayrılıkçılar
Kendilerini Haşmoni yönetimi ile Helenistik kültür yanlıları ve sıradan halktan ayırdıkları için bu isimle anıldılar. Sinagog ve Tevrat üzerine vurgu yaparlar. Tevrat’ın yorum geleneğini başlattılar. Yazıcı ve din alimlerinden oluşurlar. Sanhedrin’de çoğunluğa sahiptiler. Mişna ve Talmudu oluşturanlar kendilerini bu mezheple ilişkilendirirler. Ahiret ve meleklere inanırlar. Ortodokslar bu mezhebin günümüzdeki temsilcileridir.
SADUKİM (SADUKİLER)
Kohenlerden oluşan aristokrat ve muhafazakar bir gruptur. Kendilerini otorite olarak görürlerdi. Tevratın lafzi anlamını esas alırlar. Tevratta açıkça yer almayan yeniden dirilme, melekler, kötü ruhların varlığını kabul etmezler. II. Mabedin yıkılmasıyla tarih sahnesinden silindiler.
İSİYİM (ESSENİLER)
Mütevazi ve dindar kişi anlamına gelir. Tevrat’ın Levililer kısmına müfrit şekilde uyarlar. Kendi elleriyle kazandıklarını paylaşarak dini bir hayat yaşarlar. Evlilik ve bedeni zevklerden uzak dururlar. Münzevi ve apolitik bir hayat süren bir gruptur. Kumran Cemaati de denilen grup komin hayatı yaşadılar. Kısmi bekarlığı tercih ettiler. Evliliğe getirdikleri kısıtlamalarla nesillerinin uzun süre devam ettiremediler. II. Mabed sonunda ortadan kayboldular.
Müslümanlığın etkisiyle oluşan Yahudi mezhepleri: İseviyye, Yudganiyye, Ananiyye ve Karaim’dir. Orta Çağ’da ortaya çıkanKabala hareketi ve 19.yy da Doğu Avrupa ve Rusya’da ortaya çıkan Hasidim hareketi de eklenebilir.
Karailer, yazılı Tevratı kabul eden sözlü Tevrat Talmud’u kabul etmeyen gruptur. Karailere göre bu mezhep sonradan ortaya çıkmış değilidir. Sonradan ortaya çıkmış Talmud Yahudiliğine karşı, başından itibaren Musa’nın öğretisinin doğru yorumuna dayalı Yahudiliği temsil etmektedir. Bu hareket 8.yy da Babil’de yaşayan Anan ben David tarafından başlatıldı. Ölümünden sonra Filistinde yayıldı. Kudüs’ün Haçlılarca istilasından sonra Anadolu, Kırım ve Mısırda yayıldı.
Günümüz Dünyasında Başlıca Yahudi Mezhepleri Şunlardır:
REFORMİST YAHUDİLİK
19.yy Almanya Yahudileri arasında çıktı. Amerika’da yayıldı. Akılcı, evrenselci ve ilerlemecidir. Yahudiliği çağın şartlarıyla uyumlu olması gerktiği anlayışından doğdu. Tevrat Tanrı vahyi değildir. Geçeliliği yoktur. Talmud’un da kutsallığı yoktur. Mesihçiliği kabul etmez. Kutsal toprak ülküsünü benimsemezler. Kadın erkek eşittir. Görüşlerinden bazılarıdır.
MUHAFAZAKAR YAHUDİLİK
Reformistlerin aşırılığına bir tepki olarak doğdu. Amerika uygulamasına Muhafazakar Yahudilik, Avrupa’daki uygulamasına Masorti adı verilir. Ortodokslarla reformistler arasında bir orta yol iddiasındadırlar. Gelenekten kopmadan değişimci olmayı öne çıkarmaktalar.
YENİDEN YAPILANMACI YAHUDİLİK
Muhafazakar Yahudiler içinden çıktı. Amerikan Yahudiliğine hastır. Mordecai Kaplan önderliğinde başladı. Ona göre Yahudilik bir din değil devamlı gelişen bir dini medeniyettir.
ORTODOKS YAHUDİLİK
Ferisilikle başlayan Rabbani Yahudiliğin devamı, ana bünyenin günümüzdeki temsilcisidir. Tevrat, Mişna ve Talmud’un kutsallığına inanırlar.
YENİ ORTODOKSLUK HAREKETİ
S.R. Hirsch öncülüğünde gelişen ortodokslukla reformistlik arası bir anlayıştır. Değişim prensibinden hareket eder. Gelenekle modern arasında uyuma dikkat çeker. Halahaya ters düşmeyen yeniliklere açık yapılardır. Amerika, Kanada ve İngiltere Yahudilerinin çoğunluğunu oluşturur.
HASİDİLİK
Dindar anlamına gelir. 18.yy Polonya Yahudilerinden İsrael ben Eliezer adlı kabalacı bir kişi etrafında gelişen mistik unsurlar taşyan bir harekettir. Duygu ve duaya önem verir. İbadet esnasında mistik konsatntrasyon neşe, haz faktörlerine yer verirler. Özel giyisileri ile tanınırlar. Yetişkinler siyah şapka ve cübbe giyerler. Kadınları örterler. Dini hayat beş yaşında başlar. Çocuğun başı traş edilir kippa giydirilir.
KABALA
Mistik ve ezoterik bir yapıya sahiptir. M.S. I.yy’a dayandırılsa da 12-13.yy ortaya çıktı. Bu dönemde dar bir çevrede olan Kabala 17.yy da Doğu Avrupa Yahudileri arasında yayıldı. Yaratılışla ilgili sırlara erme, Yaratılış- kurtuluş konuları ön plandadır. Dile önem verirler. Harflerin sayı değerlerinden sırlara ulaşmaya çalışırlar.
NETUREİ KARTA
Şehrin muhafızları anlamına gelir. Siyonizm karşıtı Ortodoks Yahudi bir gruptur. 1938’de Kudüs’te kuruldu. Mesih gelmeden kurulan İsrail devletini tanımaz. Siyonist düşüncenin Yahudiliğe ters olduğunu savunur.
SİYONİZM
Filistinde tüm Yahudileri toplama ve bir devlet kurma ideolojisidir. Kökleri eski olsa da siyasi hareket olarak 19.yy da seküler kişilerin önderliğinde doğdu. Siyasi ve Sosyalist Siyonizm şeklinde ikiye ayrılır. Theodor Herzl Siyasi Siyonizm’in kurucusudur. Alman Yahudisi Moses Hess ise Siyonizm fikrini ortaya attı.
DİĞER DİNLERE BAKIŞ
Yahudilikte, Yahudi olan ve olmayan ayrımı oldukça belirgindir. Eski İsrail dininde kavim merkezli bir Tnarı inancı olduğundan diğer din değil diğer kavimler ayrımı vardı. 2. Mabed dönemiyle Evrensel Tanrı inancı ön plana çıktı. Bu anlayışla birlikte tek doğru inanç Yahudi inancı diğerleri putperest olarak değerlendirildi. Talmud’a göre insanlar:
1. İsrail Cemaati (Günahsız, Günahkar ve Muhtedi Yahudiler)
2. Yahudi Olmayanlar
a. Nuhiler
b. Putperestler
c. Heretikler (Samiri, Hristiyan gibi Yahudi soyundan olan olmayanlar)
d. Mürtedler (Bazı açılardan goyim içinde anılan mürtedler). HIRİSTİYANLIK – II (9. ÜNİTE)
GİRİŞ: Hristiyanlıkta ibadet günlük, haftalık ve yıllık olmak üzere üçe ayrılır.
GÜNLÜK İBADET
Günde kaç defa ve tam olarak hangi vakitte yapılacağı belirlenmemiştir. Bununla birlikte genel olarak sabah, öğle ve akşam vakitlerinde ibadet yapılır.
HAFTALIK İBADET
Pazar günü sabah ve akşam olmak üzere iki vakitte yapılır. Hıristiyanlara göre pazar gününün önemi, Hz. İsa’nın çarmıhtan sonra dirilişinin (mezardan diriliş) gerçekleştiği gün olduğu içindir. Pazar ibadeti mutlaka kilisede ve papaz huzurunda yapılır. İbadette kutsal kitaptan parçalar okunur, dualar edilir, ilahiler söylenir.
YILLIK İBADET
NOEL: Hz. İsa’nın doğum gününe nispetle yapılan ayin ve kutlamaları ifade eder. Başlangıçta Romalı paganların yeni yılın başlangıcında yapılan şenliklerine ad olmuştur. Roma kültüründen Hıristiyanlığa geçmiştir. M.S. 354’ten itibaren Hz. İsa’nın doğum günü 24 aralığı 25 aralığa bağlayan gece olarak belirlenmiştir. Doğu Hıristiyanları ise 6 Ocak’ı Hz. İsa’nın doğum günü olarak kutlamaya başlamışlardır. Hıristiyan dünyasında adına Noel kutlamaları yapılan pek çok dini şahsiyet vardır. En meşhuru Noel Baba Aziz Nikolas’tır.
PASKALYA: Hz. İsa’nın dirilişi anısına ilkbaharda değişik tarihlerde yapılan kutlamalara “Paskalya Yortusu” denir. Gregoryan takvimine göre 22 Mart ile 25 Nisan tarihleri arasındaki Pazar günlerinden birine denk gelir. Doğu Ortodoks Kiliseleri Julyen takvimini kullandıkları için genellikle Katolik ve Protestan kiliselerinden sonra gerçekleşir. En büyük Hıristiyan bayramlarından biridir.
HAÇ YORTUSU: Haç kelimesi dilimize Ermenice’den geçmiştir. Grekçesi stavros olup Türkçeye istavroz olarak geçmiştir. Stavros kelimesi başlangıçta Homeros’un da kullandığı şekliyle “direk, sivri uçlu kazık, sırık” anlamınja gelirken daha sonra Haç karşılığında kullanılmıştır. İsa’nın üzerinde öldüğüne inanılan Haç Hıristiyanlar için bir tapınma nesnesi ve inançlarının sembolüdür. Haç çıkarma adetinin ilk defa ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Hıristiyanlar gün boyunca çeşitli sebeplerle haç çıkarırlar. Katolikler sağ ellerini alından göğüse, sol omuzdan sağ omuza götürerek haç çıkarırlar. Ortodokslar ve öteki doğu kilisesi mensupları sağ omuzdan sol omuza götürürler. Protestanlar haç çıkarmazlar. Hıristiyan inancına göre haç taşımak, insanın nefsini inkar etmesi ve İsa mesihin peşine gitmesi anlamına gelir.
MERYEM ANA GÜNÜ: Meryemin kutsallığı –Tanrı doğuran kadın- 431’deki Efes Konsilinden sonraya dayanır. Adına kiliseler, katedraller tapınaklar yapılmıştır. Meryem’in günahsızlığı iffet ve ahlakını tanıtmak üzere anma törenleri düzenlenmektedir. Protestanlar dışında Katolik ve Ortodokslar İsa gibi Meryem’in de günahsız olduğunu kabul ederler. Meryem’in kutsallık nedenleri: Günahsız ve lekesiz doğması, hayatını üç yaşından itibaren mabette geçirmesi, Tanrı’nın ona meleği göndermesi, İsa mesihin annesi, yani Rabbin annesi olması.
DİĞER İBADETLER
Oruç: Çeşitli sebeplere bağlı olarak oruç tutulması ibadeti vardır. Esasında oruç gün doğumundan gün batımına kadar yeme ve içmeden uzak durmak şeklinde yapılır. Ancak çeşitli sebeplerle oruç tutamayanlar perhiz yapabilir, ya da gün boyunca sıvı şeyler alarak orucunu hafifletebilir. Et, tavuk, süt, yumurta gibi hayvansal gıdalar ve alkol kullanılmaz. Çeşitli zamanlarda oruç veya perhiz bir arada yapılarak oruç ibadeti gerçekleştirilir. Perhiz yaşı 14, oruç yaşı 21 olarak kabul edilir.
Hac: Hac uygulaması ilk defa Konstantin zamanında Azize Helene tarafından Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği, gömüldüğü ve büyük kiliselerin bulunduğu yerleri ziyaret şeklinde başlamıştır. Tarih içinde Kudüs, Roma, İspanya’daki Santiago de Compostela, İstanbul, Vatikan, Portekiz’de Fatima, Fransa’da Lourdes, Efes bu yerlerden bazılarıdır. Hac için kutsal bir zamanı tercih etmek ve o zamanda buralara gitmek gerekir. Noel günleri, Paskalya günü, Pentikost günleri bunlardan bazılarıdır.
Ascension: Hz. İsa’nın göğe yükselmesi anısına kutlanır.
Pentikost: Kutsal Ruhun havariler üzerine inişinin hatırasına kutlanır.
Annonciation: Melek Cebrail’in Meryem’e, İsa’nın doğumunu müjdelemesi anısına kutlanır.
Assomption: Katoliklerce kutlanır. Hz. Meryem’in bedeninin melekler tarafından göğe çıkarıldığı gün anısına kutlanır.
HIRİSTİYAN AYİNLERİ (SAKRAMENTLERİ)
Katolik ve Ortodoksalara göre sakrementlerin sayısı 7 dir.
VAFTİZ: Suya daldırmak demektir. Vaftizin, Yahudilerin yıkanma törenleri, Sabiilerin suya dalmaları ve Hz. İsa’nın Vaftizci Yahya tarafından Şeria nehrinde (su Hz. İsa’yı değil İsa suyu temizlemiştir diye inanılır)vaftiz edilmesiyle yakından ilgisi vardır. Hz. Adem ve Havva’dan naklolan ilk günah/asli günahtan kurtulmak amacıyla yapılır. Gayesi ile ilgili olarak: İman ve kurtuluşu gerçekleştirmek , asli günahı silmek, tevbe ve ihtidayı sağlamak, insanı aydınlatmak, kutsal ruha iştiraki sağlamak, mesihin acılar içinde ölümünü hatırlatmak, Kiliseye ve Tanrının toplumuna üye olmayı sağlamak, kıyametteki yargı gününü hatırlamak, yeniden doğuşu gerçekleştirmek.
Genellikle doğumun ilk haftasında yapılır. Ancak ileri ki yaşlarda da olur. Vücudun suya daldırılması, başa su dökülmesi veya üstüne su serpilmesi gibi değişik şekillerde uygulanır. Ortodokslarda genellikle suya girerek, Katoliklerde su serperek olur. Vaftiz adı, vaftiz anne ve babası, vaftiz teknesi, vaftizhane gibi kavramlar literatürde yer alır.
EVHARİSTİYA: Tanrıya şükür duasında bulunma anlamına gelir. Ekmek-şarap ayini olarak da bilinir.Katolik anlayışta ekmek ve şarap Hz. İsa’nın eti ve kanını sembolize eder bunları yiyen kişi bir anlamda Hz. İsa ile bir tür enkarne (hulul)olur. Yani onunla birleşir. Protestanlar Hz. İsa’nın havarileri ile yediği son yemek anısına kutlandığını kabul ederler.
KONFİRMASYON: Vaftizi Kuvvetlendirme, pekiştirme amacıyla yapılır.
HASTALARI YAĞLAMA: Hasta veya ölüm döşeğindekilere uygulanan bir işlemdir. Bu kimseler kutsal yağla yağlanarak çektiği eziyetlerin azaltılması, giderilmesi hedeflenir. Kilise’de cemaat huzurunda ve onların da katılımıyla yapılır.
TEVBE: İki tür günah vardır. Asli günah ve fiili günahlar. Asli günah malumdur. Fiili günahlar ise, kibir, cimrilik, haset, şehvet düşkünlüğü, oburluk, öfke ve tembellik gibi günahlardır. Para karşılığı günah bağışlama denilebilecek bir uygulama türü olanEndüljans da uygululanagelmiştir.
EVLİLİK: Kutsal bir faaliyettir.Bu yüzden kilisede yapılmayan nikah geçerli sayılmaz. Katoliklerde evlenenler boşanamaz. Ruhban sınıfı evlenemez. Ortodokslarda belli makamlardakiler evlenemez ancak genel itibariyle yasak yoktur. Boşanma da yasak değildir. Protestanlarda sakrament değildir.
RAHİP TAKDİSİ(Din Adamları Tayin Etme): Hıristiyanlıkta İsa Mesih’in vekilleri havariler, sonra kilise babaları ve ondan sonra da kilise hiyerarşisi içinde yer alan din adamlarıdır. Din adamlarının görevi, ibadeti idare etme, imanlıları takdis, tevbe ile tanrıya götürmedir. Bu yetki takdis sakramenti ile gerçekleşir. Katoliklerde kilise hiyerarşisi aşağıdan yukarı: diyakos, rahip (papaz), piskopos ve papa şeklindedir. Ortodokslarda: diyakos, papaz, keşiş, metropolit, patrik şeklindedir. Protestanlıkta kilise hiyerarşisi yoktur. Hiyerarşik sıralamanın en fazla olduğu kilise Gregoryen Ermeni Kilisesidir. Diyakos yardımcısı, diyakos, papaz, başpapaz, başrahip veya doktor, piskopos, patrik, katolikos şeklindedir.
HIRİSTİYAN KİLİSESİ VE MEZHEPLERİ
Kilise kavramı; Hristiyan cemaat (Katolik Kilisesi’nin inanç esasları), bu cemaatin ibadet yeri (Santa Maria Draperi Kilisesi Latin Cizvit papazların devam ettikleri bir kilisedir.) ve kurumsal yapıyı (Ortodoks Kilisesinin başı patriktir.) ifade etmek için kullanılır. Gahal, ekklesia, church, katakomp, chapel gibi isimler verilir. Kilisenin bir mabet anlamında kullanılışı Konstantin dönemine rastlar. Bu anlamda en eski kiliselerin Latran’da inşa edilen Aziz Yuhannes ve Aziz Sabin kiliseleri kabul edilir.
HIRİSTİYAN MEZHEPLERİ(KİLİSELERİ)
Hıristiyanlığın serbestleşmesi öncesinden başlayan cemat yapıları serbestlikle birlikte kurumsal yapılara dönüştü. Aralarında dini ve siyasi ayrılıklar ortaya çıktı. Monofizitlik, diofizitlik gibi. Roma imparatorluğu sınırları içinde yer alan bağımsız bir çok kiliseden özellikle Roma Kilisesi ve İstanbul kilisesi ön plana çıkmaya başladı. Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması doğu ve batı kiliseleri ayrımını da beraberlerinde getirdi. 1054 yılında bu ayrılık zirveye çıktı ve Roma Kilisesi Katolik (evrensel anlamındadır), Bizans Kilisesi de Ortodoks (öze bağlı, doğru inanç) ismini aldı. 1517’de Katolik kilisesinin uygulamalarına karşı çıkan Martin Luther Protestan hareketin fitilini ateşledi. Calvin ve Zwingli ile protest hareket devam etti.
KATOLİKLİK KİLİSESİ, “Evrensel” anlamına gelir. Nüfus bakımından en fazla mensubu bulunan kilisedir. Yaklaşık 1 milyara yakın mensubu vardır. Merkezi Roma Katolik Kilisesidir. Merkeziyetçi, dogmatik ve geleneği ön plana çıkaran bir yapısı vardır. Kurucularının havari Petrus olduğunu kabul ederler. Katolik Kilisesinin başı olarak Papa aynı zamanda Vatikan site devletinin de başkanıdır. Başlıca özellikleri: Dini lider Papa’dır. Kararları tartışılmaz ve yanılmazdır. Roma Kilisesi diğer kiliselerden üstündür, Kutsal ruh bab ve oğuldan çıkmıştır, İsa’da ilahi ve insani iki tabiat vardır. Meryem ve Azizler kutsaldır, İnsan asli günahla doğar ve vaftizle bu günahtan temizlenebilir, Günah çıkarma vardır, Yedi sakrament vardır, yirmi bir konsili kabul ederler, cennet-cehennemi kabul ederler.
ORTODOKS KİLİSESİ, “Orthos –doğru-, doxa –düşünce, inanç” kelimelerinden oluşur. Genel anlamda bir dinin öğretisine, doktrin ve dogmasına; herhangi bir öğretinin ilkelerine, geleneksel olarak doğru kabul edilen düşüncelere ya da görüşlere uygun düşünce inanç ve bu inancı benimseyen kişi veya gruplara verilen isimdir. Bu anlamda zıddı Heterodoks’tur. Roma Kilisesi ile Bizans Kilisesi arasındaki rekabette bardağı taşıran tartışma, II. İznik (ikon tartışması) ve III. İstanbul Konsillerinde tartışılan Kutsal ruhun nereden çıktığı konuları oldu. Doğu kilisesi bu ayrılıktan sonra başka bir konsile katılmadı. 1054 yılında kesin olarak ayrılarak Ortodoksluk ismini aldı. Başlıca Özellikleri:Ortodoks kiliseler: otosefal (bağımsız) ve otonom (bir ana kiliseye bağlı olan) şeklinde ikiye ayrılır. Otosefal kiliseler 14 tanedir. İstanbul, İskenderiye, Antakya, Kudüs, Bulgar, Sırp, Moskova, Rumen Patrikleri, Gürcistan Katolikosluğu, Kıbrıs, Yunan, Polonya, Arnavutluk, Çekoslavakya kiliseleridir. Otonom kiliselerin sayısı 6 dır. Finlandiya Kilisesi, Japon Kilisesi, Çin Kilisesi, Estonya-Litvanya Kiliseleri, Macar Kilisesi, Makedonya Kilisesidir.
Ruhani lider patrik veya başpiskoposlardır. Papanın üstünlüğünü kabul etmezler. İlk 7 konsili kabul ederler. Kilise babalarının yazıları da ikinci dereceden saygınlığı olan metinlerdir. Kiliselerde hata yapmaz, yanılmaz bir otorite yoktur. İbadetler ruhsal ve mistik niteliklidir. Sır kilisesi olarak antik dinlerin mirasçısı görünümündedir. İkonlara değer verilir. Çocuklar vaftiz edilmekle şeytani güçlere karşı korunmuş olur. İbadetler, sabah, gündüz, akşam ve gece vakitlerinde yapılır. Papazlar evlenebilir. Keşişler, piskoposlar ve patrikler evlenemez.
PROTESTAN KİLİSESİ, İsim,ilk defa 1529’da yapılan politik içerikli Spire toplantısında kullanılmıştır. Bu toplantıda Alman prensler kral Şarlken’in Lutherci reformu desteklemesini istediler. Kralın ayak sürümesi üzerine bir deklerasyonla bu duruma tepkilerini koydular. Bu deklarasyonda protestolarını dile getirdikleri için bu kimselere “protestan prensler” adı verildi. Bu olaydan itibaren Lutherci reformu benimseyenler Protestanlar olarak anıldı. Protestanlığın çıkışıyla birlikte Hıristiyan dünyada bir çok kilise ortaya çıktı: Lutherien Kiliseler, Anglikan Kilisesi, Evanjelik Kilise, Methodist Kilise, Babtist Kilisesi Prebiteryen Kilisesi… Başlıca özellikleri: Papa tek otorite değildir. Yanılmazlığı yoktur. Papanın dünyevi bir yetkisi yoktur ve imparatordan üstün değildir. Kilisede hiyerarşi yoktur. Ruhbanın ruhban olmayana üstünlüğü yoktur. Rahipler evlenebilir. Ayrı bir kilise hukuku yoktur. Papazları cemaat seçer. Ayini bu kişi yaptırır. Günahları ancak Tanrı bağışlar. Dünyevi iktidar Tanrı tarafından verilmiştir. Tek kaynak Kutsal kitaptır. Konsil kararları ve kilise dogmaları değildir. Kutsal kitabı yorumlamak kilisenin tekelinde değildir. Sakramentlerin ilk ikisini (vaftiz ve Evharistiya)kabul ederler. Günah itirafını kabul etmezler. Kiliselerde resim heykel bulunmaz. Anglikanlar hariç haç bulundurmazlar. Haç çıkarmazlar. İbadet ve ayinler ana dillerde yapılır. Ebedi cezaya inanmazlar. Meryem’e ve Azizlere kutsallık atfetmezler. Teslisi kabul ederler. Katolik ve Ortodokslar gibi ruhani bir liderleri yoktur. Tek tip kilise yerine farklı anlayışlara sahip kiliselerden oluşur. Protestan rahipler evlenebilir.
MONOFİZİT KİLİSELER, Hz. İsa’da ilahi ve beşeri iki tabiatın birleşerek tek tabiat olduğunu savunan anlayıştır. Bunlar Doğu Ortodoks kiliseleri içinde gösterilmelerine rağmen bağımsızdırlar. Bunlar: Süryani, Ermeni, Habeş ve Kıpti Kiliseleridir.
Süryani Kilisesi, Etnik olarak kendilerini ayrı bir millet olarak Hz. Nuh’un Sam adlı oğlundan torunu Aram neslinden gelen Sami bir grup olarak kabul ederler. Suriye merkezli oldukları için bu adı aldıkları söylenir. 38 yılında Hıristiyanlığı kabul ettikleri söylenir. Hıristiyanlığı Petrusun şakirtlerinden öğrendiklerini kabul ederler. Hıristiyan olduktan sonra Süryani adını almışlar putperestliğe devam edenler Arami şeklinde isimlendirilmeye devam etmişlerdir. Kendilerini ilk Hıristiyan cemaat olarak kabul ettikleri için kiliselerine “Kadim” ünvanını vermişlerdir. İlk merkezleri Antakya Bağımsız Süryani Ortodoks Patrikliği idi. Mardin’de Deyru’z-Zaferan (Zaferan Manastırı) 1932 yılına kadar patriklik merkezi oldu. Patrik İlyas’ın ölümü üzerine yapılan seçimler sonucu merkez Şam’a taşındı. Ülkemizde Doğu ve Güney Doğu ile İstanbul’da Süryani vatandaşlarımız yaşamaktadır.Başlıca özellikleri: Allah, melekler, peygamberler, kıyamet vb. haktır. Teslis üç sıfat olarak dile getirilir ve vahdaniyet bu unsurlardan oluşur. I. İznik, I. İstanbul ve Efes konsilleri dışındaki konsilleri kabul etmezler. Patrik Petrus’un halefidir. Kilisede hiyerarşik üç rütbe vardır: diyakosluk, keşişlik ve episkoposluk, Namaz, oruç, vaftiz, evlenme vb. ibadetleri vardır. Monofizittirler. Namaz ibadetleri ruku ve secdelidir. Namazda doğuya dönerler. Oruçları perhizle karışıktır. Günah itirafı rahiplere yapılır.
Ermeni Kilisesi, Ermeniler, Aziz Gregor’un faaliyetleri sonucu bu dini benimsemişlerdir. Hristiyanlığı toplu olarak benimseyen ilk milletlerden biri olduklarını iddia ederler. Gregoryan Kilisesi de denir. Aziz Gregor ilk kiliseyi Eçmiyazin’de kurmuştur. Burası bu nedenle önemli bir yere sahiptir. Ermeni Kilisesi etnik ve dini nitelikleri ile bir bütünlük arz eder. Ermeni milliyeçiliğinin korunması ve devamlılığında önemli konuma sahiptir. Başlıca Özellikleri: Milli bir kilisedir. Ruhani başkanı, milletin temsilcisi ve dini otorite katolikos’tur. Üç konsili kabul ederler. Monofizittirler. Kilisenin günahları bağışlaması anlayışını benimsemezler. Hasta yağlama sakrament olarak kabul edilmez. Alt rütbeli din adamları evlenebilir. İkonlar putperestlik alameti olarak reddedilir. Hayvan kurbanı uygulaması vardır.
HIRİSTİYANLIKTA YENİ DİNİ HAREKETLER
Yahova Şahitleri: Charles Taze Russel (1852-1916) tarafından kurulmuştur. Tanrının özel ismi olduğunu iddia ederek harekete Yahova adını vermişlerdir. Kıyametin kopuşuna ilişkin çeşitli tarihler vermişlerdir. Teslis, ruhun ölümsüzlüğü, Hz. İsa’nın bedensel dirilişi, cehennemi … inkar ederler. Askerliğe, siyasete, savaşa karşı çıkarlar.
Mormonlar: Joseph Smith (1805-1844) tarafından 1830’da kurulmuştur. Cemaati yönlendirmek için yazılan kitabın adı Mormon Kitabı’dır. Kitab-ı mukaddesle paralellik arz ettiğine inanılır. Diğer kiliseleri Hıristiyanlığı bozdukları iddiası ile eleştirirler. Tanrıyı insan suretinde bir varlık olarak tasavvur ederler. Onlara göre tanrının çok sayıda çocuğu vardır. En büyü İsa mesihtir. Teslisi reddederler.
Babtistler: 1682’de Peter William Screven tarafından Amerika’da kuruldu. Babtist, Tanrıya inananların mutlaka vaftiz edilmesi, vaftizin de suya daldırma şeklinde olması gerektiğini savunan hareket mensuplarına verilen addır.
Metodistler: John Wesley (1703-1791) tarafından İngiltere’de kurulmuştur. İbadet zamanlarına ve prensiplerine bağlılıkları sebebiyle Metodistler denilmiştir.
Adventistler: William Miller (1782-1849) tarafından Amerika’da kurulmuştur. Felsefesini Hz. İsa’nın yakında geleceği üzerine kurmuştur.
Üniteryenler: Michael Servetus (1511-1539) tarafından Allah’ın birliği, Hz. İsa’nın tanrılaştırılamayacağı inancını yerleştirmek üzere kurulmuş ancak engizisyon mahkemesince diri diri yakılarak öldürülmüştür.
Bunların dışında; İsa Mesih Havariliği, Afrika Mesihçi Hareketleri, Nazareth Babtist Kilisesi, İsa Mesih Kilisesi, Hür Protestanlar, Hür Kardeşler, Mennonitler, Kutsal Askerler, Kuveykırlar (Dostlar Cemaati), Hıristiyan Cemaati Birliği, Katolik Havariler,
HIRİSTİYANLIĞIN DİĞER DİNLERE BAKIŞI
1. Kilise Merkezli, Dışlayıcı Geleneksel Yaklaşım
Yegane kurtuluş İsa Mesih merkezli kilisedir. Diğer dinler insan uydurmasıdır. Hıristiyanlar arasında büyük çoğunluk bu şekilde inanmaktadır.
2. Çoğulcu yaklaşım
Bütün dinler Tanrıya götüren eşit vasıtalardır. Bu görüşte olanlar azınlıktadır.
3. Kapsayıcı ve Uzlaştırıcı Yaklaşım
Hıristiyanlık dışındaki dinlerde de Tanrıya götüren işaretler vardır. Ancak insanlığı kurtuluşa götürmekte yetersizdirler. İsa mesih bunları tamamlar. Bu görüşü benimseyenler de fazla değildir. HIRİSTİYANLIK – I (8. ÜNİTE)
GİRİŞ: KAVRAM OLARAK HIRİSTİYANLIK
Kelime Anlamı
Hristos, Mesih; Hristianos, Mesih’e bağlı olan anlamına gelir.
Kur’an’da Nasara, Nasıra kasabasına nispetle kullanıldığı kabul edilmektedir.
Hristiyan kaynaklarda Nasıralılar ifadesi; 1. İlk zamanlarda alay etmek amacıyla kullanılmış daha sonra bir tür mesihçi Yahudi grubun adı olarak kullanılmıştır.
Diğer isimleri: Şakirtler, Kardeşler, Azizler, Seçilmişler, Çağırılmışlar, Kilise, Fakirler, Dostlar, Celileliler.
Terim Anlamı:
Hz. İsa’ya ve İncil’e tabi olan tüm Hıristiyanların dinine verilen addır. İlk defa Antakya’da M.S. 60 da kullanıldığı veya M.S. 106’da yine Antakya’da kullanıldığına dair rivayetler vardır.
TARİHİ GELİŞİMİ
Hıristiyanlıkta Hz. İsa merkezi öneme sahiptir. O, hem Tanrının oğlu hem de insanlığın kurtarıcısıdır. Tanrı insanlığı kurtarmak için biricik oğlunu yeryüzüne indirdi.
HZ. İSA
DOĞUMU
İncillere Göre Hz. İsa’nın Doğumu
Doğumu ile ilgili bilgiler Matta ve Luka’da yer alır. Ancak farklı şekilde anlatılır. M.Ö. 4-6 da doğduğu sanılmaktadır. Doğum günü Batı Hıristiyanlığında 25 Aralık, Doğu Hıristiyanlığında 6 Ocak olarak kabul edilir.
Teologlara göre Hz. İsa’nın Doğumu
Doğum zamanı ile ilgili bilgiler net değildir. M.Ö. 10 yılına kadar doğumunu çeken tarihçiler vardır. Doğu ve Batı’da kabul edilen tarihlerle ilgili olarak 25 Aralık Antik Roma’nın pagan kutlamalarına, 6 Ocak ise Doğunun, Greklerin Zaman’ın doğumu anısına kutladıkları tarihle yer değiştirdi.
ÇOCUKLUĞU VE GENÇLİĞİ
Çocukluk ve gençliğine dair pek bilgi yoktur. Çocukluğu muhtemelen Nasıra’da geçmiştir. Kız ve erkek kardeşlerinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Havarilerin reisi olarak bilinen Yakup’un onun kardeşi olduğu görüşü vardır.
GÖREVE BAŞLAMASI
Görevine 30 yaşından sonra başladı. Hz. Yahya’ya giderek vaftiz oldu. Bir hazırlık süresinden sonra tebliğe başladı. Etrafında insanlar toplanmaya başladı.
Havariler, Beyaz giyinenler anlamına gelir. Bu ifade zamanla özel bir anlam kazanmış ve Hz. İsa’nın yardımcılarını kasteden bir terim halini almıştır. Tebliğinin başında 12 kişiyi seçerek bunlara havari ismini vermiştir. Bunlar: Petrus, Andreas, Yakup Zebedi, Yuhanna, Filipus, Barthelemous, Thomas, Matta, Yakup Alfeos, Taddeus, Gayyur, Simun, Yahuda İskariyot
MUCİZELERİ
Hayatı mucizelerle doludur. İncillerde kırka yakın mucizesinden bahsedilir.
SON AYLARI
Hayatının son anlarına Passion (tutku, acı) adı verilir. Son döneminde Kudüs’e gelir. Tebliğine buradan devam etmek ister. Kudüs’te kendisi için tehlike oluşturabilecek muhaliflerin varlığını bilmesine rağmen. Birtakım Yahudiler varlığı ve faaliyetlerinden rahatsız olur. Onu durdurmaya karar verirler. M.S. 30’da Senhedrin’de Tanrıya küfretmekle suçlanıp ölüm cezasına çarptırılır.
KUR’AN’A GÖRE HZ. İSA
15 surede 93 ayette ismi veya nitelikleriyle zikredilmektedir. Doğumunun müjdelenmesi, dünyaya gelişi, tebliği, mucizeleri, dünyevi hayatının sonu, Allah’ın katına yükselişi, kul ve peygamber oluşu, Tanrılık nispetinin küfür oluşu, kitap verildiği, onun öleceğinden ve tekrar hayata döneceğinden söz edilmektedir (kıyamet sonrası), çarmıha gerilmemiştir, Kelimullah, Allah’tan bir ruh, Peygamber oluşu ve mucizeleri, Ruhu’l-Kudüsle teyid edilmesi. Teslis reddedilir. Uluhiyetin badenleşmesi, Çarmıha gerilmesi, kurtuluş fidyesi oluşu reddedilir.
Müslümanlar ve Hırsitiyanlar arasında baştan beri karşılıklı reddiyeler yazılmıştır. Reddiyelerde, Teslis doktrini, Hz. İsa’nın tabiatı, Keffaret problemi, Çarmıh hadisesi konu edilir. Annesi Meryem’e önemli bir yer verilir.
HIRİSTİYANLIĞIN YAYILIŞI
Hıristiyanlığın yayılışı uzun ve sıkıntılı bir süreçte olmuştur. Hz. İsa’nın üç yıllık kısa tebliğ süresi içinde inananlarının sayısı sınırlı kalmıştır. Bu dönemde hiçbir yerleşim biriminin toplu olarak Hıristiyanlığa geçmediği genel kabul görmüş bir konudur. Hayatı terkinden sonra havariler devreye girmiş, Pavlus’un devreye girmesiyle Havariler dönemi, Pavlus Öncesi Dönem, Pavlus Dönemi ve Pavlus Sonrası Dönem diye üçe ayırılmaktadır.
PAVLUS DÖNEMİ
Resullerin İşleri bölümünde bu dönem anlatılır. Mekez Kudüs’tür. Talebeler toparlanmış dini hayat bakımından Yahudiliği sürdürdüler. Bu dönemde ön planda olan Petrus’tur. Bir çok kişinin dini benimsemesinde rolü oldu. Çeşitli yerlere yolculuk yaptı. Yahudiler dışındakilere de tebliğde bulundu. Roma’da Yeni Ahitte yer alan I.ve II.mektupları yazdı. M.S. 57 de Roma’ya gitti. M.S. 60’da Neron tarafından baş aşağı çarmıha gerilerek öldürüldü. Havarilerin çoğunun hayatı kesin olarak bilinmemektedir.
PAVLUS DÖNEMİ
Tarsuslu Saul (Pavlus) anne babası Roma vatandaşı olan Ferisi bir Yahudidir. M.S. 5-15 yıllarında doğduğu sanılmaktadır. M.S. 33 de Hz. İsa’nın Şam’daki talebelerinin tutuklanmasında görevlendirildi. Yolda Hz. İsa’nın görüntüsü ile karşılaşır ve ona iman eder. M.S. 46 da Barnabas Pavlus’u Antakya’ya davet eder. Çeşitli yolculuklar yapar. I. Yolculuğunda, Yalvaç, Konya, Listra ve Derbe’ye gider. 49 yılında Kudüs konsülüne katılır. II. Yolculuk: Makedonya, Efes’e gider. 57’de Kudüste tutuklanır. 59’da Romaya götürülür. M.S. 64’de Neron’un emriyle başı kesilerek öldürüldü.
Pavlus’un üzerinde durduğu iki konu: Yahudi geleneğinin ilgası ve İsa’nın Mesihliği konusudur. Mesihçilik anlayışıyla evrenselci bir doktrini benimsemiş oldu. Yahudi şeriati yerine Tanrının izzeti ve Tanrının herkese ulaşabileceği anlayışını koyarak bu evrensel mesajı destekledi. Hıristiyanlığın gentile topraklarında hızla yayılmasına vesile olan doktrin budur.
PAVLUS SONRASI DÖNEMİ
Bu dönemde din Pavlus ve havarilerce Hıristiyanlaştırılan kimselerce ve Kilise Babalarınca yayıldı. I.yy sonunda Hıristiyanlık Kudüsten dışarda çok uzaklara yayıldı. Ashab- kehf bu dönemdedir. Bu dönem baskının arttığı dönemdir. Çok geniş bir coğrafyaya yayıldı.
II.yy da yayılma yanında heretik akımlarda oluştu. Ebiyonitler, Gnostikler ve Nasıralılar bunlardandır. III.yy da Kilise Babaları ön plandadır.
III. yy sonlarında Gregor (Kirkor) çabalarıyla Ermeniler Hıristiyanlaştı. Toplu olarak Hıristiyanlığı kabul eden ilk kavmin Ermeniler olduğu ileri sürülür.
M.S. 313’de Konstantin tam özgürlük verdi. M.S. 325 İznik Konsili ilk ekumenik konsildir.
380 de I.Teodosyus putperestliği yasakladı. Devletle din birleşti.
……
KUTSAL KİTAPLARI
Kutsal Kitap (Kitab-ı Mukaddes): Eski Ahit ve Yeni Ahit
YENİ AHİT
27 kitaptan oluşur.

  1. Tarihi Kitaplar: Matta, Markus, Luka, Yuhanna, Resullerin İşleri (Luka tarafından yazıldı)
  2. Talimi Kitaplar: 21 mektup ve Vahiy kitabından oluşur.
    1. Pavlus’un 14 mektubu
    2. Büyük mektuplar: Romalılara, Korintoslulara, Galatyalılara, Selaniklilere
      bb. Hapishane mektupları,
      cc. Pastoral Mektuplar
  3. Diğer 7 mektup
  4. Vahiy

İnciller
İncil, Evangelion haber müjde anlamına gelir. Matta, Markos ve Luka şekil ve konu benzerlikleri nedeniyle snoptik İnciller olarak bilinir.
Matta İncili
Yazarı Levi diye de bilinen Matta’dır. Hz. İsa’nın hayatı, ölümü ve dirilişi, Vaftiz oluşu, Mesihliği, Kurtuluş müjdesi ve Sık sık Eski Ahide atıfta bulunarak Yahudi karakterini muhafaza ettiği görülür. 65-70 yılından önce yazıldığı tahmin edilmektedir.
Markos İncili
M.S. 60 larda yazıldığı sanılmaktadır. İlk yazılan İncil olduğu sanılmaktadır. İnciller içinde en kısasıdır. Markos diye biri tarafından yazıldığı kabul edilmektedir. Daha çok Hz. İsa’nın yaptıklarından söz eder. Canlı ve hareketli bir anlatımı vardır. Tanrıoğlu, İnsanoğlu, Mesih olarak tanıtır. Ölümü ve dirilişinden bahsedilir.
Luka İncili
Antakyalı Luka tarafından M.S. 80 lerde yazıldığı kabul edilir. Yazılı ve sözlü kaynakları vardır.
Yuhanna İncili
90-110 yıllarında Antakya veya Kudüs’te yazıldığı kabul edilmektedir. Havarilerden Yuhannaya nispet edilir. Snoptik İncillerden değildir. Yeni Eflatuncu anlayışın etkisinde olduğu iddia edilir. Mesihin lahuti yönünü anlatmak için kaleme alındığı ifade edilir. Konular, hikayelerin seçimi, sıralaması, coğrafi ve kronolojik bilgilerde, dini bakış açısında farklılıklar vardır. Evharistiya’ya yer vermez. Diğer İncillerde olmayan öldükten sonra talebelerine gözükmesi olayından bahsedilir. Hz. İsa’nın risaletinin süresi diğer İncillerde bir yıl Yuhanna da ise iki seneden fazladır.
İnciller Arasındaki Bazı Çelişki ve Tutarsızlıklar
En erken İncil Hz. İsa’dan 35 yıl sonraya dayanır. Bu metinlerin ilk nüshaları bile Yunancadır. Hz. İsa ile Yunanca arasında bir irtibat yoktur. Yeni Ahit’in en eski nüshaları bile Yunancadır. En eski iki nüshası:

  1. Sina Kodeksi (nüshası): 1844 de bulundu. 331 de yazılmış. Sina da bir manastırda bulundu. Bugün British Museum’dadır.
  2. Vatikan Kodeksi: M.S. 325 yılına aittir. Vatikan Kütüphanesindedir.

M.S. 325’te İznik konsilinde kabul edilen İncillere Kanonik İnciller denir. Sahih kitaplar anlamındadır. Bunlar da Matta, Markos, Luka ve Yuhannadır. Bu metinlerin özellikleri:
1. Eserler Hz. İsa hakkında aşırı düşüncelerin geliştiği dönemde yazıldı.
2. Yazarları ekleme ve çıkarma konusunda rahat davrandılar
3. Hiçbiri İsa’yı görmedi
4. Matta ve Yuhanna’nın havarilikleri tartışmalıdır.
5. Hz. İsa Aramice konuşurken bu dilde yazılı bir İncil yoktur.
6. Yazıldıkları tarihten resmiyet kazndıkları süreye kadar olan dönemde bir korumaları yoktu. Bu nedenle tahrif olma kaçınılmaz gözükmektedir.
7. İlk nüshaları 4.yy aittir.
8. Metinler herhangi bir senetle Hz. İsa’ya dayanmamaktadır.
9. Aralarında çeşitli yönlerden zıtlık ve tutarsızlıklar bulunmaktadır.
BARNABAS İNCİLİ
17.yy a kadar gelmiş sonra kaybolmuştur. Papa tarafından yasaklanmıştır. Günümüzde Türkçe tercümesi de bulunan Barnabasa ait olduğu söylenen metnin gerçekten o olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi yoktur.
İNANÇ ESASLARI
İnanç esasları konsillerde belirlenmiştir. Özellikle Havariler İman Esasları ve İznik-İstanbul İman Esasları şeklinde dile getirilir. Özellikle İznik-İstanbul Konsillerinde alınan kararlar tüm Hıristiyanlarca benimsenir. Bunlar:

  1. Kainatın yaratıcısı Baba olan tek Tanrıya
  2. Tanrının biricik oğlu tek bir Rab İsa Mesih’e, onun Tanrı olduğuna…
  3. Kutsal ruh vasıtasıyla bakire Meryem’de bedenlendiğine ve insan olduğuna
  4. Bizim için Pontus Platus zamanında Çarmıha gerildiğine
  5. Üçüncü gün dirildiğine
  6. Göğe yükselip Babanın sağında oturduğuna
  7. Geri geleceğine
  8. Kutsal ruha
  9. Kiliseye
  10. Vaftize
  11. Ölülerin dirilmesine
  12. Gelecek dünyayı beklerim.

TESLİS
Teslis (Trinite). İlk olarak 2.yy da Antakyalı Theophine tarafından kullanıldı. “İzahı zor fakat inanılması gerekli bir sır”, “Tek Tanrının üç ayrı tezahürü”, “Üç uknumda tek tanrı”, Bir üçtür üç birdir”.

  1. Baba:
  2. Oğul: İsa Tanrının ezeli ebedi kelamı (logos)’tur. Tanrı Baba doğmamış doğrulmamıştır. Ancak İsa doğmuş ve doğrulmuştur. (381 İstanbul). 431 Efes konsilinde Meryem Tanrının annesi Tanrı doğuran (teotokos)İsa ise gerçek bir Tanrı, İlahi-beşeri iki tabiata sahip bir insan ve Baba ile aynı cevherden olduğu kabul edildi. Baba Tanrı insanlara merhametinden İsa mesih suretinde insanlara yaklaşmış ve aralarında yaşamıştır.
  3. Kutsal Ruh: Kutsal ruh-Kilise ilişkisi, birbirinden ayrılmazlar. Kutsal ruh Kiliseye hayat veren güçtür. Vaftizle insan ruhuna girer ve onunla yaşamaya başlar. İstanbul konsilinde tanrılığına karar verildi.

Katoliklere göre Baba-Oğuldan çıktı. Ortodokslara göre ise oğul vasıtasıyla babadan çıktı. Baba-Oğul-Kutsal Ruh tek bir cevherde toplanmış üç ayrı şahıstır. Hepsi de ebedidir.
Teslis inancının Hıristiyanlığa nasıl girdiği ile ilgili bazı yorumlar vardır. (…)
Meryem bazı anlayışlarda teslisin üçüncü unsuru olarak kabul edilir. Tanrı Anası (Teotokos) konumundan tanrı konumuna yükseltilmiştir. Katolik ve Ortodokslar Meryeme saygı duyarlar.
KONSİLLER
Kilise hayatının ortaya koyduğu tüm problemleri çözmek ve tartışmak üzere bir araya gelen piskoposlara veya yüksek düzeydeki din adamları kuruluna konsil adı verilir. Bazı ilahiyatçılar ilki Havariler Konsili M.S. 50. Olarak kabul eder. Bu toplantıda Yahudi şeriatine sadakat konusu tartışıldı. Bu dönemde Yahudi-Hıristiyan ve Pavlusçu Hıristiyan anlayışı oluşmaya başlar.
Piskoposlar toplantısı 2. Asrın ikinci yarısına kadar çıkar. Bu toplantılara Sinod veya Konsil de denir. Piskoposlar kurulu. Bunlar dini ve sosyal amaçlarla toplanılmıştır. Konsiller:

  1. Özel Konsiller: (Milli Konsiller), Belli bir ülkenin dini problemleri ile ilgili yapılır. Eyalet bazında olursa Bölge Konsili adı verilir.
  2. Genel Konsiller (Ekumenik): Hıristiyan inançlarının oluştuğu konsillerdir. Kilisenin bütün temsilcileri katılır. Papanın çağrısı ile toplanır. Papa veya temsilcilerince yönetilir. Kararlar papa tarafından onaylanınca resmiyet kazanır. Şu ana kadar 21 konsil vardır. Tümü Katoliklerce, 7 si Ortodokslarca, reforma kadar olanlar da Protestanlarca kabul edilir.

İznik Konsili: (325)
İlk genel konsildir. Baba ve Oğul’un tabiatı tartışılmıştır. İskenderiye Kilisesi papazı Aryus (her ikisi de farklı cevherlerdendir) mahkum edilmiştir. Her ikisininde aynı tabiatı taşıdıkları kabul edildi. Yeni Ahit’i oluşturan kitaplar tespit edildi.
1.İstanbul Konsili: (381)
İznik konsili kararları teyid edildi. Kutsal ruhun tanrısallığına hükmedildi.
Efes Konsili (431):
İsa’nın tabiatı tartışıldı. İsa’nın tek kişilikli iki tabiatlı olduğuna karar verildi. İstanbul piskoposu Nesturyus mahkum edildi.
Kadıköy Konsili (451)
İsanın tabiatı tartışması bitmedi. Sonuçta monofizitlik reddedildi. Diofizitlik kabul edildi. Yani İsa da biri beşeri diğeri tanrısal iki nitelik vardır denildi.
II.İstanbul Konsili (533)
Monofizit anlayışa karşı kararların alındığı bir konsil oldu.
III.İstanbul Konsili (680-681)
İsa’da iki iradenin biri beşeri diğeri tanrısal olmak üzere iki iradenin varlığı benimsendi.
II.İznik Konsili (787)
Mabedlerdeki resim ve heykellerle ilgili karar alındı. İkon kiliselerde yer alan resim ve heykellere verilen ad. İkonoklast resim heykel karşıtlığı ve yıkıcılığı.
Bu yedi konsil üç Hıristiyan ekolü için de kutsal kabul edilmektedir.
…….
Trente Konsili (1545-1563)
Protestan harekete karşı yapılan bir hareket olarak yapıldı. Sapık doktrinler mahkum edildi. Katolik dogmaları tarif edildi. Katoliklik içinde köklü reformlar yapılması gerektiği görüşüldü.
I.Vatikan Konsili (1869-1870)
Reform hareketlerinin etkisini kırmak amacıyla yapılan konsillerden bir diğeridir. Papanın yanılmazlığı konusu en belirgin mesele oldu.
II. Vatikan Konsili (1962-1965)
Konsilin amacı, Katolik inancı geliştirmek, kuvvetlendirmek, inananlara moral, dini konuların modern çağın ihtiyaçlarına cevap verebilir hale getirilmesi, ayrılan hrıistiyanların birliğe tekrar çağırılması. Diyalog konusu başlatıldı. ÜNıTE (İSLAM)
*Miladi 7.yy’da Hz.Muhammed tarafından tebliğ edilen dinin adıdır.
*ıslam; Allah’ın iradesine teslim olmak anlamındadır.
*ıslam’ın emirleri evrenseldir.
*Irk, sınıf, dil ayrımı yapmadan kardeş eşitliği temel alır.
ıslam’ın Tarihsel Gelişimi: 7. yy başında Arabistan’da ortaya çıkmış.
*ıslam; temelde Yahudilikteki seçilmişlik ve Hristiyanlıktaki teslis inancını reddeder.
*ıSLAM; Hz.ıbrahim’in kurduğu Kâbe’nin de içinde yer aldığı Mekke’de 610 yılında Hz.Muhammed’in tebliğ faaliyetiyle ortaya çıkmıştır.
*O dönemde Bizans’ın dini- Hristiyanlık ; Sasanilerin dini- Mecusilik ; Araplar arasında Putperestlik hakimdir.
*Hz.ıbrahim’in tevhid inancını takip edenler “Hanifler” Mekke’de yaşıyordu.
*Araplar, Allah’ı ilah olarak kabul ediyor, Allah ile kendi aralarındaki işlerde putları aracı olarak görüyorlardı, Allah’a ortak koşanlar anlamında “müşrik” denilir.
Hz.Muhammed (SAV) 571 yılında Arabistan Yarımadası’ndaki Mekke’de doğdu.
*25 yaşında Hz.Hatice ile evlendi, 7 çocuğu oldu.
*Mekke’de haksızlığa uğrayan yerli- yabancı tüccarların hakkını korumak için “ ERDEMLıLER TOPLULUğU” anlamında “Hılfülfudül” toplantısına katılmıştır.
*”Siyah taş” anlamına gelen “Hacerülesved’i” yerine kimin yerleştireceği tartışma konusu olunca hakemlik yapmıştır.
*ılk vahiy 40 yaşında gelmiştir. (Alak Suresi 96 / 1-5)
*3 yıl kesintiden sonra Duhâ suresini teşkil edecek ayetler; Allah’ın onu unutmadığı, ahretin dünyadan hayırlı olduğu, yetimlere ve isteyelere iyi davranılması gerektiğini anlatır.
*ılk yıllarda doğru inanca sahip olmayla ilgili ayetler vahyedilir.Allah’ın birliği, ahret inancı,öldükten sonra diriliş üzerinde durulur.
*Hak dinden vazgeçmeyip bu uğurda can verenlere “şehit” denir.
*Mekkeli müşriklerin Müslümanlara işkencesi artınca Müslümanların bir kısmı Habeşistan’a hicret ettiler.
*Mekkeli müşrikler Hz.Peygamber’i kendisine vermesini istediler Ebu Leheb hariç herkes karşı çıktı ,vermeyince Haşimoğullarına boykot uyguladılar.
* Boykot kararında; Haşimoğullarıyla konuşulmayacak, kız alıp verilmeyecek, ticari alışverişte bulunulmayacaktır.
*Boykot sırasında yaşanan kıtlık nedeniyle Hz.Hatice ve Ebu Talip vefat etti. Bu sırada Miraç olayı gerçekleşti.Miraçla birlikte namaz farz kılındı.
*Hz. Muhammed 622 yılında Ebu Bekir’le beraber Medine’ye hicret etti.Bu yıl, Hz.Ömer’in halifeliği zamanında hicri takvimin başlangıcı kabul edildi.
*Hicretten sonra 10 yıl Peygamberlik yapacaktır.Medine’ye hicret edenlere Muhacir, Medineli Müslümanlara Ensar denilir.
*Hicretin 2.yılında Alkollü içki ve şans oyunları yasaklandı.
*Mekke’yi kan dökmeden fathedince Mekkeliler toplu ıslam2ı kabul etti.
*Hicretten 10 yıl sonra Arap yarımadasının tamamı ıslam’ı kabul etti.
*Hicretin 10.yılı Veda Haccı’nı gerçekleştirdi. Hutbede; Allah’a iman, Müslümanlar arasında eşitlik, üstünlüğün takvada olduğu, faizi yasaklanması, kan davasının kaldırılması, kadınlara iyi davranılması, mirasın kadın-erkek arasında eşit dağıtılması kararı alındı.
Mekkeli müşriklerin uyguladığı boykot sırasında kaybettiği yakınları? Hz.Hatice ve Ebu Talib’tir.
Kutsal Metinler: 1) Kur’an 2) Hadistir
*Kur’an Peygamber’in 23 yıllık Peygamberliğinde parça parça inmiştir.
*Dili Arapçadır.Vahiyleri kağıda geçiren katiplere Vahiy katipleri denir. Allah Kur’an’ı koruyacağını ifade eder. ( Hicr -9)
*Peygamber’in ilk 10 yılık Mekke ‘de vahyedilen ayetler Mekki ayetler, hicretten sonra 13 yıllık Medine’de vahyedilen ayetler Medeni ayetlerdir.
*Ayetler ihtiyaç ve özel durumlara cevap halinde inmiştir.
* Hz.Ebu Bekir zamanında Zeyd b. Sabit başkanlığındaki komisyonca derlenmiş, Hz..Osman zamanında çoğaltılmıştır.114 sure bulunur.
*Hadis, Hz.Muhammed’in söz, fiil ve davranışlarını anlatan ifadeler.
*Kütüb-i Sitte’de yer alan kitaplar; Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i Tirmizi, Sünen-i Nesâi, Sünen-i Ebu Davud ve Sünen-i ıbn Mâce’dır.
*Hadis kitabındaki hadisler, sened ve metin kısmı; ravilerin adlarının olduğu kısım sened, ravilerin naklettiği söz, metin kısmını oluşturur.
ınanç Esasları: ıman esasları ( Amentü) da denir.ıman; tasdik, itimat etmektir.
*tasdikin 3 mertebesi , kalp, dil ve fiil ile tasdiktir.Mümin hem kalbi hem diliyle tasdik eder. Münafık sade diliyle tasdik eder.Kafirinkar eder.
*ıcmali ıman ; iman esaslarını özetler. Kelime-i şehadet, Kelime-i Tevhid gibi..Tafsili ıman:Amentüdeki (6 iman esası)lerin tamamı.
*Allah’a iman, Meleklere ıman, Kitaplara ıman, Peygamberlere ıman, Ahirete ıman , Kadere ıman..
*Cebrail ve Mikail’in ismi Kur’an’da zikredilir. Cebrail’e ; Cibril,Rûhulkudüs, Rûhulemin,Rûh ve Resul denir.
*”Hatemü’n-Nebiyyin” Peygamber Efendimize denir.Uzeyr, Lokman ve Zülkarneyn’in peygamber olup olmadığı tartışmalıdır.
*Sıdk, Emanet,Fetanet,ısmet, Tebliğ peygamberlerin özellikleridir.www.ilimhazinem.comdan alıntıdır.
*Öldükten sonra hesaba çekilmek için toplanılan yere Mahşer Yeri veya Arasat denir.
*ınsan seçmekte hür olduğundan sorumludur,insan neyi seçerse Allah onu yaratır.
ıbadetler: 1) Namaz; Mekke döneminde Hz.Peygamber’in Miraç hadisesinde farz kılınmıştır.Farz namazlar; 5 vakit namaz, Cuma namazı ve cenaze namazı ( farz-ı kifaye)dır.Bayram namazı ve vitir namazı vacip namazdır. Nafile namazlar, 5 vakit namazların sünneti,Kuşluk namazı,Teheccüd namazıdır.
2)Oruç: Hicretin 1. yılında farz kılındı.Allah rızası için bedenle yapılır.
3)Hac: Maddi imkanı olan ve sağlıklı olan her Müslümana yılda 1 kez farzdır.hem mali hem bedenidir. Kabe Allah adına inşa edilen ilk mabeddir.
4)Zekat: Hicretin 2. yılında farz kılınmıştır.Kendisine zekat verilecek olanlar; Zekat verilecek olanlar; fakirler,miskinler,zekatın toplanmasında görev alanlar,kalpleri ıslam’a ısındıracak olanlar.kölelikten azad edecekler,borçlular,Allah yolunda sarf edecek olanlar, yolda kalmışlar..( Tevbe 9/60)
*Bayramlar: Ramazan Bayramı- bu bayram fıtır sadakası verildiğinden fıtır bayramı da denir. Kurban Bayramı- Hz.ıbrahim’den beri vardır.Bayramın ilk 3 günü kesilir.Küçük aş hayvanı 1 kiş, büyükbaş hayvanı 7 kişiye kadar müsadesi vardır. Arefe gününden başlayarak namaz sonlarında “Teşrik Tekbirleri” getirilir.
Mezhepler: 1) Sünnilik:2 itikadi ( Maturidi ve Eş’ari), 4 fıkhi ( Hanefi, şafi, Maliki, Hanbeli) oluşur.Kur’an, Sünnet, ıcma ve Kıyas’ı delil olarak kabul ederler.
Hanefilik:Kurucusu ımam-ı Azam Ebu Hanife ( Numan b. Sabit)’dır.Ebu Yusuf ve Muhammed b. şeybani’de diğer kurucularıdır. Özelliği; görüşü nakli kaynaklar kadar akli yorumlara da dayandırması..
şafilik:Muhammed b.idris es-şafi’dır.Karakterislik özelliği; hadislere fazla yer vermesidir.
Malikilik:Kurucusu;Malik b. Enes’tir.“Muvatta” kitabıdır.Peygamberin sözü kadar sahabenin sözlerine de önem vermiştir. Özelliği; Medinelilerin örf ve adetleri ile “istihsan” ve “mesalihi mürsele” metotlara başvurmasıdır.K.Afrika’da yaygındır.
Hanbelilik:Kurucusu Ahmed b. Habel’dır. şafiliğe yakındır.Özelliği, nakli delile dayanmasıdır.Suudi Arabistan’da yaygındır.
şiilik:Hz.Ali taraftarıdır,Caferilik ( ımamiyye), Zeydiyye Ehl-i Sünnete yakındır. Hz.Ali’yitanrılaştıranlara Gâliyye denir. Özelliği, imam inancı ve aşırı Ehl-i Beyt sevgisidir.ımamların korunmuş olduğuna inanırlar.
ımamiyye:ımam Cafer-i Sâdık’ın yolunu izleyenlere denir.Caferi de denir.Karakteristik özelliği; imamet düşüncesi ve takiyye düşüncesidir.”ımamlık” , nas , veraset, vasiyetlebelirlenir.Hz.Muhammed’den sonra ımamlığın Hz.Ali’nin hakkı olduğuna inanırlar.
*Kabirde sorulacak sorudan biri de “ımamın kimdir?” sorusudur.
*Takiye inancına göre kişi uygun olmayan durumda, kendini,asli inancını ve görüşünü gizleyebilir.
*ılk 6 ımam; Ali, Hasan, Hüseyin,Zeynelabidin,Hz.Muhammed Bâkır,Caferi Sadık’tır.
*7. imamın kim olacağı tartışmalıdır,bu konuda 2’ye ayrılırlar.
1-ısnâ Aşeriyye ( 12 ımamcılar): Cafer-i Sadık’tan sonra imam onun küçük oğlu Musa Kazım’dır.Büyük oğlu ısmail, bazı günahları yüzünden kabul edilmez.
*Musa Kazım’dan sonraki imamlar; Ali Rıza, Muhammed Cevad, Ali Hâdî, Hasan el-Askeri’dır.
*12.ımam Muhammed Mehdi, ahir zamanda gelecek mehdi olduğuna inanırlar.
*Abdest alırken ayağı meshedilmesi,Mut’a nikahı, Secdede alnın özel taşa konması, ezana “Aliyyün Veliyyullah” ifadesinin eklenmesiyel Ehl-i Sünnet’ten farklıdır.ıran’da hakimdir.
2-ısmailiyye: 7.ımamın Cafer-isadık2ın oğlu ısmail olduğunu kabul edenlere denir.Seb’iyyede denir.
*ımam ısmail’den sonraki Muhammed Mektüm ve Muhammed Hatib gizli imamdır.
*Peygamberler “Nâtık Huccetler” konuşan delillerdir.ımamlar- Sâmid Huccet; Sessiz Delillerdir.
*ımamlar masumdur, korunmuştur,yanılmazdır.
*Hindistan’da “HOCALAR” adıyla devam eder.
Zeydilik:Hz.Ali’nin oğlu Hüseyin’in torunu Zeyd b. Ali taraftarlarına verilen isimdir.
*Mezhep anlayışı bakımından Ehl-i Sünnete yakındır.
*Günümüzde Yemen’de yaşar.
*Ehl-i kitap, kafir, mütraf, Fâsık,ehl-i zimmet,ehl-i fetret diğer dinleri tanımlamak için kullanılan kavramlardır.
*8.yy- 14.yy arasında dünya dinleriyle diyalog kurmuşlardır.
ıbn Nedim’inel-Fihrist , ıbn Hazm’ın el-Fasl , Biruni’nin Asâkiru’l-Bâkire ve Kitabü’t-Tahkik mâ li’l-Hind , şehristani’nin el-Milel ve’n- Nihal eserleri Müslümanların diğer dinler hakkıbdaki bilgisini gösterir.

İlgili Kategoriler

Anadolu AÖF AÖF Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir