Zirai mücadele alet ve makinaları



 

 

 ZİRAİ MÜCADELE ALET VE MAKİNALARI
İLE SEÇİMİ, BAKIMI VE KALİBRASYONU

 

 

 

Tarımsal üretimde, birim alandan alınan ürün miktarının ve kalitesinin artırılmasında; ıslah çalışmaları, sulama, gübreleme gibi temel üretim girdilerinden başka hastalık, zararlı ve yabancı otlarla tarımsal savaşım oldukça önemli bir yere sahiptir.

Hastalık, zararlı ve yabancı otlarla savaşımda kültürel savaş, fiziksel savaş, biyolojik savaş, biyoteknik savaş gibi yöntemler kullanılmasına karşın hem uygulama kolaylığı, hem de etkisini kısa sürede göstermesi nedeniyle günümüzde en yaygın kullanılan yöntem kimyasal savaştır.

Başarılı bir kimyasal savaş, en az ilaç kullanarak en yüksek biyolojik etkinliğin sağlanması, çevre kirliliğinin en aza indirilmesi ve ekonomik bir ilaç uygulamasıyla mümkündür. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi; savaşım yapılacak hedef çeşidine uygun ilacın seçilmesi, seçilen ilacın zamanında ve uygun dozlarda hedef yüzeylere yerleştirilmesi ve bu işlemlerin yapılmasında en uygun ekipmanın seçilmesine bağlıdır. Bununla birlikte bu ekipmanların ayar ve bakımlarının doğru bir şekilde yapılarak en uygun işletme koşullarında çalıştırılmaları gerekmektedir.

Bitki Koruma Makinalarının Sınıflandırılması

Tarım ilaçlarının uygulanmasında çeşitli bitki koruma makinaları kullanılmaktadır. Bunlar; havadan ilaçlamada kullanılan uçak ve helikopterler ile yerden yapılan uygulamalarda kullanılan pülverizatörler, tozlayıcılar, mikrogranül uygulayıcıları, toprak enjektörleri, sisleyiciler ve fumigatörlerdir.

Tarımsal savaş yöntemleri içerisinde en fazla kullanılan yöntem kimyasal savaştır. Kimyasal savaşın temelini ise, çoğunlukla sıvı haldeki ilaçlar ve bu ilaçların hedef yüzeylere iletilmesinde kullanılan pülverizatörler oluşturmaktadır. Bu durum uygulanan pülverizasyon tekniği ve uygulamada kullanılan pülverizatörlerin önemini daha da arttırmaktadır.

Etkili maddenin taşıyıcı su veya yağlı çözeltiler içine karıştırılarak hedef yüzeylere damlalar halinde iletilmesi işlemine pülverizasyon (püskürtme), bu işlemlerin gerçekleştirilmesinde kullanılan makinalara ise pülverizatör (püskürtücü) denilmektedir.

Pülverizatörlerin Ana Parçaları

Klasik tip pülverizatörlerde bulunan bazı önemli parça ve sistemler aşağıda şekilde sıralanabilir:

  • İlaç deposu,
  • Karıştırıcı,
  • Pompa,
  • Hava deposu,
  • Basınç regülatörü ve manometre,
  • Bağlantı boruları ve hortumlar,
  • Filtreler,
  • Vanalar,
  • Püskürtme boruları (bum) ve askı sistemleri,

 

Pülverizatörlerde kullanılan depolar püskürtülecek sıvı ilacı içinde taşıyan, ağzı süzgeçli ve kapaklı altında boşaltma vanası ve ilacı pompaya ileten emme ağzının açıklığından oluşan bir yapıdır.

  • Günümüz pülverizatörlerinde depolar ilaçların etkilerine karşı dayanıklı şeffaf plastikten (polyester-polietilen) yapılmaktadır.
  • Depo üzerinde sıvı seviyesinin kolaylıkla gözlenebilmesi için rakam ve işaret çizgileri bulunmaktadır.
  • Depolar, depo anma hacimlerinin % 10 fazlası hacimde yapılırlar.
  • Depo üzerinde sıvının kolay doldurulmasını sağlayacak büyüklükte bir doldurma ağzı kapağı ve yabancı materyallerin depo içerisine girmesini engelleyen bir süzgeç bulunmaktadır.
  • Büyük hacimli depolarda, ilacın fazla çalkalanarak köpürmesi ve eğimli alanlarda çalışma sırasında yanal dengenin korunması amacıyla dalga kıran şeklinde perdeler bulunmaktadır.
  • Depoların şekli çoğunlukla silindirik ve bazen oval yapıdadır. Depo hacimleri pülverizatörlerin kullanım alanı ve tipine göre değişmektedir.

Karıştırıcı

 

Karıştırıcılar, ilaç depolarında sıvı haldeki ilaçları karıştırarak ilaç etkili maddesinin konsantrasyonunun değişmemesini ve düzgün bir konsantrasyonla ilaçlama yapılmasını sağlamaktadırlar.

Pülverizatörlerde kullanılan karıştırıcılar mekanik, hidrolik ve pnömatik tipte olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Mekanik karıştırıcılar pompa ve meme verdilerine bağlı kalmadan etkin bir karıştırma sağlamaktadırlar. Bunlar pistonlu veya membranlı pompaya sahip, depo kapasitesi 800 l üzerindeki pülverizatörlerde sıklıkla kullanılmaktadırlar. Hidrolik karıştırıcılarda, ilaç deposunun dip kısmına yerleştirilen ve üzerinde delikler bulunan bir boru içerisine basınçla gönderilen sıvıyla karıştırma işlemi gerçekleşmektedir. Genellikle depo kapasitesi 600 l’den küçük olan pülverizatörlerde, pompanın bastığı sıvının bir kısmı regülatörden geri dönüş hattıyla depoya geri gönderilerek karıştırma  sağlanmaktadır.

Pompa

Pülverizatörler üzerindeki pompa, traktör kuyruk mili veya diğer bir güç kaynağından aldığı mekanik enerjiyi basınç enerjisine dönüştürerek sulandırılmış ilaca iletmektedir. Sıvı, kazandığı bu basınç enerjisiyle boru hatlarında hareket etmekte ve basınç enerjisinin memede kinetik enerjiye dönüşümü ile damlalar şeklinde parçalanmakta ve hedef yüzeye ulaşabilmektedir. Pompanın bir diğer görevi ise, geriye dönüşlü hidrolik karıştırıcılarda sıvının bir kısmını depoya geri göndererek ilaç konsantrasyonunun sabit tutulmasını sağlamaktır.

Pompalar, bitki korumada kullanılan ilaçlara dayanıklı (aşınma, korozyon, paslanma) ve farklı kullanım basınçlarına karşı yeterli debiyi sağlayacak nitelikte olmalıdır.

Pülverizatörlerde kullanılacak pompa tipi seçilirken, ilaçlama koşullarına uygun verdi ve basıncı sağlamasına dikkat edilmelidir. Pompa karakteristikleri içinde yer alan verdi ve basınç, pülverizasyonu doğrudan etkileyen iki önemli faktördür. Gereğinden daha az verdi veya basınç sağlayan bir pompa ile yeterli etkinlikte bir ilaçlama yapılamazken; gereğinden daha büyük kapasiteli bir pompa seçilmesi ise daha pahalı olacağından maliyeti yükseltecek ve ayrıca daha fazla güç tüketimine neden olacaktır.

Hava deposu

 

Pülverizatörlerde alternatif hareketli pompalar kullanıldığında, ilaç yalnızca basma hattında basıldığı için pülverizasyonda kesiklilik oluşmaktadır. Bu koşullarda pülverizasyon sistemindeki sıvı akışı ve basıncının devamlılığını  sağlayabilmek    için pompa üzerine bir hava deposu yerleştirilmektedir.

 

Basınç regülatörü ve manometre

 

Pülverizatörlerde çalışma basıncının sabit tutulabilmesi için bir regülatöre ihtiyaç duyulmaktadır. Pülverizasyon sırasında sistemdeki basıncı kontrol edebilmek için, çalışma basınçlarını gösteren çeşitli manometreler kullanılmaktadır. Manometrelerin düzgün olmayan arazilerde çalışırken ortaya çıkan titreşimlerden ve pülverizasyon sırasındaki basınç dalgalanmasından kaynaklanan titreşimlerden etkilenmemeleri için göstergenin içi sıvı gliserinle doldurulmaktadır. Gliserin aynı zamanda manometrenin ölçme mekanizmasını aşınmaya, korozyona ve yoğuşmaya karşı da korumaktadır. Aşağıdaki şekilde pülverizatörler üzerinde kullanılan basınç regülatörü ve manometre görülmektedir.

Bağlantı boruları ve hortumlar

Pülverizatörlerde, depodaki sıvı ilacın püskürtme sistemine iletilmesi için farklı çap ve uzunlukta düz hortum ve borular kullanılmaktadır. Bunlar, püskürtme sistemindeki aşırı basınçlara dayanabilecek yapıda ve güneş ışığına, yağ ve aşındırıcı özellikteki ilaçlara karşı dayanıklı olmalıdır. Sıvı basıncı, pülverizatör üzerindeki farklı noktalarda değişiklik göstermektedir. Bu yüzden hortumların seçiminde tasarımı, malzemesi ve ölçüsü dikkate alınmalıdır.

Sıvılar hortum içerisinde basınçlandırıldığında sıvı ve hortum iç yüzeyi arasındaki sürtünmeden dolayı bir miktar basınç düşümü olacaktır. Bağlantı sayısının azaltılması, hortumların olabildiğince kısa ve düzgün olması püskürtme hattındaki basınç düşmesini minimuma indirmektedir.

Filtreler

Filtreler sıvı ilaç içerisindeki çözünmemiş katı parçacıklar, kum, toprak ve diğer yabancı maddeleri ayırarak pompayı aşınmaya karşı, memeleri ise hem aşınmaya hem de tıkanmaya karşı korumaktadır. Bu nedenle pülverizatörlere depo ağzından memelere kadar kademeli olarak farklı delik çaplarında filtreler yerleştirilmektedir. Diğer filtrelere göre daha büyük delikli olan depo ağzı fitreleri kaba materyalleri süzmek için depo ağzına yerleştirilirler. Pompa ve memeleri sıvı ilaç içindeki küçük yabancı materyallerden koruyan emme filtreleri, genellikle deponun altına yakın yerleştirilir ve emme hortumunun sonuna bağlanırlar. Memelerde tıkanmayı ve aşınmayı önleyen meme süzgeçleri ise, meme uçlarının hemen önüne yerleştirilirler.

 

Vanalar (Akış kontrol valfleri)

Düşük basınçlı tarla pülverizatörlerinde püskürtme sistemi (bum) genellikle iki veya üç bölmeden oluşmaktadır. Bumdaki sıvı akışı üç yollu bir kontrol vanası kullanılarak ya bumun bir kısmına ya da bütün buma yönlendirilebilmekte veya tamamen kapatılabilmektedir. Bu, özellikle tarla kenarı ilaçlanırken tüm bumun gerekli olmadığı koşullarda oldukça faydalıdır.

Püskürtme boruları (bum) ve askı sistemleri

Püskürtme boruları (bumlar) sıvı ilacın hedef yüzeylere püskürtülmesini sağlayan memelerin bağlı bulunduğu borulardır. Tarla pülverizatörlerinde, memeler bumlar üzerine belirli aralıklarla bağlanmaktadır. En çok kullanılan meme aralıkları ortalama 50 cm’dir. Bumlar, genellikle iki ya da üç parçalı olarak katlanabilir biçimde yapılmaktadır.

Memeler

Sıvı haldeki bitki koruma ilaçlarını geniş tarım alanlarına dağıtabilmenin yolu, ilacı küçük damlacıklar halinde parçalayarak belli bir hızda hedefe doğru yönlendirmektir. Pülverizatörlerde, ilacın parçalanmasını ve hedefe ulaşmasını sağlayan parça memelerdir. Pülverizatörlerde çok değişik tipte memeler kullanılabilmektedir. Çünkü her ilaç uygulamasına uygun meme tipi mevcut değildir. Eğer ilaç uygulamasının gerektirdiği pülverizasyon karakteristiklerini sağlayabilecek bir meme tipi seçilmezse, ilaç uygulamasından beklenen biyolojik etkinlik sağlanamaz.

Ülkemizde en yaygın olarak kullanılan meme tipleri; yelpaze hüzmeli ve konik hüzmeli memelerdir. Her iki meme tipinde oluşan ilaç dağılımı birbirinden farklıdır. Bunun sonucunda verdikleri ilaç damla dağılımı ve ilacın ortaya çıkan etkisi de farklı olmaktadır.

  1. a) Konik hüzmeli meme                         b) Yelpaze hüzmeli meme        

Yelpaze hüzmeli meme için, meme açısına bağlı olarak 30-50 cm arasında bum yüksekliği uygundur. Konik hüzmeli meme için ise, bu değer 40-60 cm arasındadır. Bum yüksekliği yapılan ilaçlama şekline, toprağa veya kültür bitkisinin üst yüzeyine göre ayarlanır. Her iki meme tipi için de memeler arası mesafe ortalama 50 cm olmalıdır.

Yelpaze hüzmeli memeler, daha çok yabancı ot ilaçlamalarında; konik hüzmeli memeler ise zararlı ve hastalık ilaçlamalarında kullanılırlar.

 

Pülverizatör memelerinde aşınma

Pülverizatörlerin başarısında en önemli göreve sahip olan memeler, kontrol ve bakım açısından en çok ihmal edilen parçalardan biridir. Memeler zamanla aşınabilen parçalardır. Aşınma, hem sıvı ilacın kimyasal etkisiyle, hem de ilaç içindeki yabancı maddelerin mekanik aşındırma etkisiyle oluşmaktadır. Ayrıca memelerin sert cisimlerle temizlenmesi de aşınmaya neden olmaktadır.

Aşınma nedeniyle memelerin verdileri artmakta dolayısıyla aşınmış memelerde ilaç tüketimi artmaktadır. Ayrıca meme aşınması ilaç dağılım düzgünlüğüne de etki etmektedir. Böylece ilaçlanan alanın bazı bölgelerine aşırı miktarda, bazı bölgelerine ise gereğinden az ilaç uygulanmaktadır. Bunun sonucu olarak hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı istenilen etki sağlanamamaktadır.

Memelerdeki aşınmanın olumsuz etkilerini en aza indirmek için alınması gereken önlemler şunlardır:

  • İlaçlama dönemine girmeden önce püskürtme çubuğu üzerindeki tüm memelerin verdileri tek tek ölçülmeli ve meme verdisi %10 un üzerinde artış gösteren memeler değiştirilmelidir.
  • Memeler her ilaçlama döneminden sonra temizlenmelidir. Ancak temizleme yapılırken metal gibi sert cisimler kullanılmamalıdır. Memeler yumuşak bir fırça yardımıyla temizlenmelidir.
  • Püskürtme çubuğu üzerinde sökülen ve temizlenen memeler kuru ve temiz bir ortamda muhafaza edilmelidir.
  • İlaçlamada kullanılan su olabildiğince temiz su kaynaklarından sağlanmalı ve filtre edildikten sonra kullanılmalıdır.
  • İlaç formülasyonu içinde meme aşınmasına neden olan partiküllerin etkin şekilde filtrasyonu için, pülverizatörde ilacın akış hattı boyunca belirli yerlerde ve uygun özellikte filtreler bulunmalıdır.

İlgili Kategoriler

Anadolu AÖF



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir