Deyimler, gerçek anlamlarının dışında anlam kazanan sözlerdir.
Deyimler, en az iki sözcükten oluşur.
Deyimler, çoğunlukla mecaz anlamlı kelimelerden oluşur.
Deyimler, bir kavramı veya bir olayı ilgi çekici ve hoş bir şekilde anlatır.
Deyimleri oluşturan kelimelerin yerini değiştiremeyiz.
Deyimleri oluşturan kelimelerin yerine başka kelimeler yazamayız.
Abayı yakmak
Aşık olmak, birisini çok sevmek
Etekleri zil çalmak
Çok sevinmek
Küplere binmek
Çok kızmak , çok öfkelenmek
Çam devirmek
Karşısındakini üzecek şekilde konuşmak
Ağzı açık kalmak
Çok şaşırmak
Burnundan getirmek
Yaptığına pişman etmek
A’ dan Z’ ye
Baştan aşağı, tamamen, bütünüyle her şey
Dili çözülmek
Susan birisinin bir anda konuşmaya başlamsı
Ağırdan almak
Bir işi geciktirmek , yavaşlatmak,
Çivi kesmek
Çok üşümek
Ağız değiştirmek
Önceki söylediğinden farklı şeyler söylemek
Kafa tutmak
Bir kimseye boyun eğmemek, karşı gelmek
Etekleri tutuşmak
Bir konuda çok telaşlanmak, panik olmak
Ağzı kulaklarına varmak
Çok sevinçli olmak, çok gülmek
Ağzında bakla ıslanmamak
Gizli kalması gerekenleri başkasına söylemek
Ağzından baklayı çıkarmak
Gizlediği şeyleri söylemeye başlamak
Ağzı sulanmak
Yemek yemeye çok istekli olmak
Beti benzi atmak
Ansızın yüzü solmak, yüzünün rengi değişmek
Göz atmak
İncelemek, araştırmak
Dizini dövmek
Yapılan bir şeyden çok pişmanlık duymak
Başına çorap örmek
Birisine ondan habersiz kötülük yapmak
İpe un sermek
Bir işi yapmamak için bahaneler üretmek
Arka çıkmak
Birisini korumak için onu desteklemek
Taş yürekli
Merhametli olmayan, katı yürekli, zalim
Boş gezenin boş kalfası
İşsiz güçsüz dolaşan kişi, hiçbir iş yapmayan
Etle tırnak olmak
Birbirine çok güçlü bağlarla bağlanmak
Saçını süpürge etmek
Birisi için her fedakarlığı yapmak
Leyleği havada görmek
Çok sık seyahat yapmak, sürekli gezmek
Yarım ağız konuşmak
İsteksiz konuşmak, sözleri eksik söylemek
Çantada keklik
Bir şeyi emeksiz kolayca elde etmek
Pireyi deve yapmak
Bir işteki küçük meseleleri çok büyütmek
Kulağına küpe olmak
Başına gelen bir durumdan ders çıkarmak
Şifayı kapmak
Hastalanmak
Ateş püskürmek
Çok öfkelenmek, aşırı sinirlenmek
Ağzı var dili yok
Çok az konuşan, sessiz biri
Canına tak etmek
Bir konuda dayanılmaz bir halde olmak
Kedi gibi dört ayak üstüne düşmek
Tehlikeli durumdan zarar görmeden kurtulmak
Tükürdüğünü yalamak
Yapmayacağını söylediği şeyi yapmak
Başının etini yemek
Bir konuda bıktırana kadar konuşmak
El etek çekmek
Eskiden ilgilendiği konuyla şimdi ilgilenmemek
Ok yayadan çıktı
Bir işin geri dönülemeyecek şekilde yapılması
Zurnanın zırt dediği yer
Bir işin en önemli kısmı
Zıvanadan çıkmak
Çok sinirlenmek, aklını kaybetmek
Yaka silkmek
Bir işten veya bir kişiden bıkmak, usanmak
Kanı kaynamak
Ani bir sevgiyle içi coşmak
Eceline susamak
Çok tehlikeli işler yapmak
Fink atmak
Bir işte istediği gibi davranmak, eğlenmek
Damarına basmak
Bir kişinin en hassas olduğu konuyu söylemek
Hızır gibi yetişmek
En zor anda yardım etmek
Saman alevi gibi parlamak
Bir anda sinirlenen ardından sakinleşen
Bindiği dalı kesmek
Kendisi için faydalı olan şeyleri yok etmek
Üç maymunu oynamak
Bir olayı görmemek, duymamak, konuşmamak
Kara kara düşünmek
Çok üzüntülü düşüncelere dalmak
Aklını peynir ekmekle yemek
Akılsızca ve düşüncesizce davranmak
Tereyağından kıl çeker gibi
Bir işi çok kolay olacak şekilde yapmak
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
Güç bir durumdan kurtulmak isterken daha güç bir duruma düşmek
Suya götürüp susuz getirmek
Bir işi yaparken çevresindekileri kurnazca kandırmak
Özrü kabahatinden büyük
Özür dilerken daha büyük bir suç işlemek
Pabucu dama atılmak
Gözden düşmek, eskisi gibi ilgi görmemek
Karadeniz’de gemileri batmak
Çok düşünceli ve durgun bir halde bulunmak
Kulak kabartmak
Bir konuşmayı dikkatli şekilde dinlemek
Kül yutmamak
Kolay kandırılmamak
Kabak başına patlamak
Bir olayda bir kişinin zarar görmesi
Kabak çiçeği gibi açılmak
Utangaçlığı bitmek ve daha özgür konuşmak
Kabak tadı vermek
Bir işten usanmak, bıkmak, sıkılmak
Muradına etmek
Çok istediği bir şeye kavuşmak
Başından kaynar su dökülmek
Bir olay karşısında birdenbire çok üzülmek
Sinek avlamak
Bir işyerinde müşterilerin olmaması
Turnayı gözünden vurmak
Uzun süre bekleyip istediğine kavuşmak
Tüyleri ürpermek
Bir olay karşısında korku ve heyecan duymak
Defterden silmek
Bir insanı arkadaşlarının arasından çıkarmak
Burnunu dikine gitmek
Kimseyi dinlemeyip kendi bildiğini yapmak
Buluttan nem kapmak
En küçük şeylerden alınganlık yapmak
Burnundan solumak
Çok öfkelenmek, sinirlenmek
Burnundan kıl aldırmamak
Kendisine söz söyletmemek
Damdan düşer gibi
Aniden birdenbire bir işe başlamak
Eski hamam eski tas
Eskisi gibi olmak, hiçbir şeyin değişmemesi
Faka basmak
Tuzağa düşmek, aldatılmak, kandırılmak
Göğsü kabarmak
Bir olayla ilgili gurur duymak
Dolap çevirmek
Bir işte hile yapmak, kandırmak
Dut yemiş bülbüle dönmek
Neşesini ve konuşkanlığını kaybetmek
Foyası meydana çıkmak
Bir olaydaki kötü niyetin ortaya çıkması
İçine kurt düşmek
Bir şey hakkında kuşkulanma, tereddüt etme
Gözdağı vermek
Bir ceza ile korkutmak, tehdit etmek
Hapı yutmak
Çok kötü bir duruma düşmek
İçini dökmek
İnsanlara içindeki duyguları söylemek
Kolu kanadı kırılmak
Hiçbir şey yapamayacak kadar güçsüz kalmak
Elini eteğini çekmek
Bir konu ile ilgilenmemek
Burnunda tütmek
Bir kimseyi yada bir şeyi çok özlemek
Adam etmek
Bir insanı eğitmek, onu terbiye etmek
Göz boyamak
Bir iş için insanların övgüsünü almak
Adı gibi bilmek
Bir bilginin doğruluğundan çok emin olmak
Göz kulak olmak
Bir kimseyi korumak onun işlerinde yardım etmek
Kulak ardı etmek
Bir konu ile ilgili uyarıları dikkate almamak
Gözü kalmak
Elde edemediği bir şeyi sürekli istemek
Başı sıkışmak
Bir olay karşısında zor durumda kalmak
Aklına koymak
Bir şeyi yapabilmek için çok istekli olmak
Dili dolaşmak
Bir olayı anlatırken şaşırmak