Bölgesel Coğrafya’ya Giriş Ders Notu

BÖLGESEL COĞRAFYA’YA GİRİŞ

ORTA AMERİKA:GENEL ÖZELLİKLERİ

Orta Amerika’nın çevre koşulları açısından dünyanın en güç ve tehlikeli bölgelerinden birisi olduğu açıktır.Orta Amerika kültürel açıdan karmaşık bir bölgedir. Meksika, kapladığı alan, nüfus ve ekonomik güç açısından, bölgenin en büyük devletidir.Bölge (özellikle Meksika) bilinen ve potansiyel yeraltı kaynakları açısından zengindir.Orta Amerika bir bütün olarak “anakara” ve “adalar” olmak üzere iki bölgeye ayrılarak incelenebilmektedir

ORTA AMERİKA ANAKARASI

Meksika hem anakaranın hem de tüm bölgenin en büyük ülkesidir. Meksika uzun Indian (yerli) tarihe sahiptir. Maya, Toltek ve Aztek, İspanyolların burayı sömürgeleştirmesinden önce varolan medeniyetlerden yalnızca üçüdür. Meksika, yarıdan fazlasının 1.000 m’nin üzerinde kaldığı dağlık bir ülkedir. Kuzey Amerika’nın batı kıyısı boyunca uzanan Kayalık Dağlar güneye doğru Meksika içinde de devam eder ve “Sierra Madre” adıyla ülkenin belkemiğini oluşturur. Meksika’nın 111.2 milyon nüfusunun büyük kısmı (yaklaşık ¼’ünden fazlası) başkent Mexico City çevresindeki yüksek plato üzerinde toplanmıştır. Orta Amerika anakarasının geri kalan kısmında ise Orta Amerika Cumhuriyetleriolarak bilinen yedi küçük devlet -Belize, Kosta Rika, El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua ve Panama- yer alır Tüm Orta Amerika anakarasında, kıyıda yer alan tek başkent Panama City’dir Belize Orta Amerika’nın en küçük ülkelerinden ve dünyanın en az nüfuslu ülkelerinden birisidir Ülke düzdür ve yoğun ormanlarla kaplıdır. Karayip Denizi’nin sığ kesimlerinde kıyıya paralel uzanan mercan resifi, (Avustralya’dakinin ardından) dünyanın ikinci büyük set resifidir Kosta Rika tropikal iklim bölgesinde yer alır Anayasası bir ulusal ordu kurulmasına izin vermeyen dünyadaki tek ülkedir. Orta Amerika’daki en dinamik turizm endüstrisi de bu ülkede yer alır. Başarısının nedeni A.B.D. pazarına dayanan “ekoturizm” kampanyasından kaynaklanmaktadır.

KARAYİP ADALARI

Küba’dan Trinidad’a kadar yaklaşık 4.000 km boyunca geniş bir yay halinde uzanırlar. Yetiştirilen şeker kamışı yüzünden “Şeker Adaları” olarak tanınan Karayipler 125 yıl boyunca bir “İspanyol Gölü” olarak kabul edilmişti Karayip Adaları içinde büyük olanlar (Küba, Hispanyola, Jamaika ve Porto Riko) Büyük Antiller, küçük olanları ise Küçük Antiller olarak adlandırılırlar. Büyük Antiller’in en büyüğü Küba’dır. Hem Karayipler’in hem de Büyük Antiller’in üçüncü büyük adası olan Jamaika bölgenin kuzeyinde kalır. Porto Riko Karayipler’deki dördüncü büyük adadır Başkent San Juan Karayipler’in ana iletişim merkezidir Amerikan Virjin Adaları yaklaşık 50 küçük adadan oluşmaktadır; bu grupta en büyük adalar St Croix, St Thomas ve St John’dur Bermuda ise Karayip Adaları içinde turizmin en uzun geçmişe (yaklaşık 100 yıl) sahip olduğu adalardan birisidir. Ancak dünyanın yakın zamanlı mali değişimleri sürecinde kendisine önemli bir yer kapmıştır. Kara para aklama işinin bu adaya kayması ve tek odalı tek memurlu bankaların çoğalması, Bermuda’yı dünyanın kişi başına ortalama geliri en yüksek ülkelerinden birisi yapmıştır.

GÜNEY AMERİKA GENEL ÖZELLİKLER

Bununla birlikte, kıtadaki bitki toplulukları üç genel gruba ayrılmaktadır: Ekvatoral-tropikal bitki toplulukları, nemli kurak tropikal bitki toplulukları ve Andlar üzerinde görülen topluluklar. Bir ya da iki büyük şehirde merkezileşmiş çok büyük bir nüfus toplanmasına karşılık, ülkenin gri kalan kısımlarının az yerleşilmiş olması. Çok nüfuslanmış alan ulusal çekirdek olarak hizmet görürken, seyrek nüfuslanmış alanlar ülkenin komşularıyla bitişik topraklarına denk düşer. Bu özellikleri ortaya koyan başlıca ülkeler Brezilya, Venezüella, Arjantin ve Şili’dir. Bölgenin başlıca metropoliten alanlarının üçü –Brezilya’da Sao Paulo ve Rio de Janeiro ile Arjantin’de Buenos Aires- günümüzde dünyanın en büyük şehirleri arasında yer almaktadırlar.

KUZEY KARAYİP GÜNEY AMERİKASI

Güney Amerika’nın kuzey kıyısında yer alan Venezüella ve Kolombiya aynı zamanda komşuları Guyana, Surinam ve Fransız Guyanası’nı da içerecek şekilde, bir bölgesel ünite oluştururlar. Bu ülkeler, kıyısal lokasyonlarının ötesinde bazı ortak özelliklere sahiptirler: her biri tropikal plantasyon alanlarına sahiptir;

İNDİAN(YERLİ) BATI VE GÜNEY AMERİKASI

Bu dört ülkenin son ikisi -Bolivya ve Paraguay- tümüyle karalarla kuşatılmışlardır, dolayısıyla denizlere kıyıları bulunmamaktadır Fakat bu ülkeler arasında başka benzerliklerde mevcuttur: gelir seviyeleri düşüktür, topraklarının bir kısmı son derece verimsizdir, topraksız köylü sınıfın yoksulluğu eskiden beri süregelen önemli bir sorundur. Üstelik, bunlar Güney Amerika’nın en az şehirleşmiş ülkeleridir; yalnızca Peru’nun başkenti Lima büyük bir metropolistir. Avrupa-mestizo bölgesi; Başkent Lima bu kıyı bölgesinde yer alır. en büyük madencilik kompleksi Cerro de Pasco’da yer almaktadır. Doğu bölgesinin odak noktası, Iquitos şehridir Peru ve Bolivya arasındaki sınırda Titikaka Gölü bulunur deniz seviyesinden 3.700 m yükseklikteki bu göl, dünyanın en yüksekte yer alan gölüdür. Paraguay, tarım ve hayvancılıkta gelişme potansiyeline sahip olmasına rağmen, Indian Güney Amerika’nın en yoksul ülkesidir. Bunun nedenlerinden birisi izolasyon–ülkenin karanın iç kısımlarındaki konumu- olmalıdır. Paraguay’ın ihraç ettiği ürünler (et, kereste, yağlı tohumlular, pamuk ve tütün) başkent Asuncion’dan Paraguay-Parana Nehri yoluyla Arjantin’in Buenos Aires’ine uzanan uzun bir yol kat ederek gemilerle gönderilmek zorundadır.

GÜNEY:ORTA ENLEM GÜNEY AMERİKASI

Arjantin, Uruguay ve Şili, kıtanın orta-enlemlerde yer alan ve en güçlü Avrupa etkisi taşıyan ülkeleri olarak, ayrı bir ortak bölgesel kimliğe sahiptirler. Arjantin, hem kapladığı alan (2.8 milyon km2) hem de nüfus (39.5 milyon) bakımından, büyük bir farkla bölgenin en büyük ülkesidir. Cordoba sanayi faaliyetlerinin gelişmiş olduğu bir başka şehirdir. Sonuçta, Arjantin bir fırsatlar ve meydan okumalar ülkesidir: fırsatlar ülkesidir -çünkü toprakları geniştir, çevre koşulları farklıdır, kaynakları zengin ve boldur; meydan okumalar ülkesidir –çünkü politik istikrarsızlıklar ve ekonomik sorunlar bu avantajları olumsuz etkilemektedir. Orta Şili’nin Kuzeyi’nde, Peru’nun kıyısal çöllerinden daha geniş, daha kurak ve daha soğuk olan “Atacama Çölü” bulunur. Atacama’da dünyanın en büyük işletilebilir nitrat depoları bulunmaktadır, bu yataklar başlangıçta ülke ekonomisinin belkemiği olmuştur.Sonradan bakır en çok ihraç edilen maden oldu (Şili dünyanın en büyük yataklarına sahiptir); bakır yatakları birkaç yerde (asıl yoğunlaşma Atacama Çölü’nün doğu kenarında) bulunmaktadır.

BREZİLYA

hem Ekvator’u hem de Tropik’i kapsayan dünyanın tek ülkesidir Brezilya’nın toprakları o kadar geniş alan kaplar ki, Ekvador ve Şili dışındaki diğer tüm Güney Amerika ülkeleri ile ortak sınırlara sahiptir. özellikle soya fasulyesi, kahve ve portakalın hem üretiminde hem de ihracatında dünya devidir. Kuzeydoğu, Güneydoğu, Sao Paulo, Güney, İç Bölge, Amazon Kuzey. Bunlardan Kuzeydoğu, Brezilya’nın kaynak alanı, kültürel kalbidir. Plantasyon tarımı ilk burada başlamış ve Portekizlileri çekmiş, daha sonra şeker plantasyonları için çok sayıda Afrikalı köle getirilmiştir. Rio de Janeiro da (Sao Paulo’nun ardından) ülkenin ikinci büyük imalat şehridir. Sao Paulo eyaleti artık kendi bölgesel kimliğiyle tanınmayı hak etmektedir; çünkü Brezilya’nın sürmekte olan gelişmesinin odağıdır Güney, Kuzeydoğu ve Güneydoğu’dan farklı olarak, hiçbir zaman bir hızlı gelişme bölgesi olmamıştır.

KUZEY AMERİKA

Hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de Kanada’da Avrupa’nın kültürel damgasını taşırlar. Bu yüzden de bu bölge (güneyde yer alan Latin Amerika’dan da ayırt edilmek için) çoğu kez Anglo-Amerika olarak anılır. Kuzey Amerika nüfusu dünyanın en şehirlileşmiş toplumunu oluşturur; Yeni Dünya’yı New York, Toronto, Chicago ya da San Francisco’nun gökdelen manzaralarından daha iyi hiç bir şey sembolize edemez. Aynı zamanda da, bu alt-kıtanın birbirine uzak şehirlerini ve bölgelerini birbirine bağlayan süper otoyolları, havayolları ve demiryolları ağlarıyla dünyanın en hareketli (“hipermobil”) halkını oluştururlar.

KUZEY AMERİKA’NIN CEVRESEL TEMELLERİ

Eğer bölgeye yukarıdan, uzaydan bakılacak olursa, ilk dikkati çeken kuzeydeki Hudson Bay (Hudson Körfezi) olacaktır Kıtanın kabaca dış hatlarında dikkati çeken bir başka özellik ise, haritalara sığamayan, 70.000’den fazla adanın varlığıdır. En önemli ada gruplarını Kanada Kuzey Kutbu Takımadaları ve St Lawrence Körfezi etrafında kümelenmiş olanlar ile aynı adı taşıyan eyaletin bir parçası olan Newfoundland Adası oluşturur.

YERŞEKİLLERİ

1.Kanada kalkanı:Kıtanın çekirdeğini oluşturur. Şekli, Superior Gölünün güneybatısından başlayarak Hudson Körfezi’nin batı ve doğusuna uzanmak üzere ikiye ayrılarak “Y” harfine benzer.

2.Kenar dağlar ve ovalar:Bunlar arasında en önemlileri “Appalaşlar” ve Kayalık Dağların önemli bir bölümünü oluşturduğu “Kordilleralar”dır. Mississippi bu ovaların en büyüğüdür.

İKLİM

Kuzey Amerika’da en fazla yağış alan yerler Pasifik kıyılarındaki dağlar, güney Appalaşlar ve güneydoğudur. İç kesimlerde, güney Pasifik kıyılarında, genellikle yağışlar azalır. Güneybatıda ise çöl koşullarının egemen olduğu alanlar vardır.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

Gerçek çöl olan tek alan (yıllık 250mm’den az yağış alan) güneydoğu Kaliforniya ve bitişiğindeki güneybatı Arizona’dır ; buralarda kaktüs ve çeşitli yapıdaki çalılıklar egemendir. Kuzey Amerika’nın tek tropikal iklim alanı olan Güney Florida’da söz konusu iklim geniş kıyı bataklıkları ile birlikte savan benzeri bir bitki örtüsü yaratmaktadır.

HİDROGAFYA

Bununla birlikte uzak Batı’da Colorado ve Columbia nehirleri hem içme ve sulama suyunu sağlarlar hem de hidroelektrik enerji sağlamada büyük önem taşırlar.

KUZEY AMERİKA’NIN BEŞERİ ÇOĞRAFYASI

Amerika Birleşik Devletleri, toplam yüzölçümü 9.363.400 km2 olan yüzölçümü ile yalnızca üç ülkenin (Rusya, Kanada ve Çin) arkasında kalmaktadır. Nüfus miktarıyla dKanada, 9.976.200 km2 yüzölçümüyle dünyanın ikinci büyük ülkesidir. a (Çin ve Hindistan’dan sonra) dünyanın üçüncü büyük ülkesidir (318.3 milyon). Federal eyaletlerin sayısı 50’dir.Ülkenin ulusal başkenti Washington D.C.’dir. Büyük Britanya monarşisi hâlâ Kanada devletinin başıdır ve yalnızca törenlerde yer alan bir biçimsel genel valiyle temsil edilmektedir. Kanada konfederasyonu 10 “province” ve 3 de “territory” denilen eyaletten oluşmuştur.Ulusal başkent Ottawa‘dır.

NÜFUS VE YELEŞMENİN GELİŞMESİ

Kuzey Amerika’nın bugünkü durumunu kazanmasına yol açacak olan gelişmeler ise 1775’de başlayan ve 1782’de Paris’te bir anlaşmayla sonuçlanan bağımsızlık mücadeleleriyle yaşanmıştır. Kuzey Amerika’nın yerli halkı olan Kızılderili.

ŞEHİRLEŞME

A.B.D.’nde Sanayi Devrimi Avrupa’dakinden hemen hemen bir yüzyıl sonra meydana geldi, fakat 1870’lerde bir kez Atlantiği geçtikten sonra o kadar hızla ve başarılı bir şekilde ilerledi ki ülke yalnızca 50 yıl içinde dünyanın en büyük sanayi gücü olarak Avrupa’yı geçti. Şehirleşme ve sanayileşme A.B.D. ve Kanada’da, bir süreç diğerini etkileyerek, daima elele gitmiştir. Bu dönemin belli başlı şehirleri olan Boston, New York ve Philadelphia Avrupa ile ticarete yönelmiş kuzeydoğu liman şehirleriydi.Amerikan Sanayi Devrimi ile ilişkiliydi ve ulusal metropoliten sistemin tam olarak kurulması ve büyümesini biçimlendiren kitlesel güçler arasında şunlar yer alıyordu: çelik sanayi faaliyetlerinin ortaya çıkması ve hızla egemenlik kazanmaları, imalat faaliyetlerinin artması ve demiryolu inşasında çeliğin kullanılması.  Buradaki kilit noktası sayılabilecek yenilik, otomobilin -ve de kamyonun- her zamankinden daha çok kullanımına dayanan bölgesel ve metropoliten yayılma döneminin altını çizen buluş olan ve benzin kullanan içten yanmalı motorlardır. Kanada’nın en güney ucunu da içine alan çekirdek bölgenin coğrafi biçimi köşelerinde Boston, Milwaukee, St.Louis ve Washington D.C.’nin bulunduğu bir dikdörtgendir. Çünkü Kanada’nın büyük şehirleri Amerikan karşıtlarının sorunlarının çok azı ile karşı karşıyadırlar. Toronto gibi büyük bir şehir, alan bakımından çok geniş gibi görünse de, aynı miktar nüfusa sahip bir Amerikan şehrine göre çok daha az dağınıktır. Şehirsel yoğunluklar daha yüksektir; çok aileli konutlara daha sık rastlanır; ve daha da önemlisi banliyöleşme henüz A.B.D.’ndeki kadar ileri gitmemiştir.

KUZEYDOĞU:NEW ENGLAND VE KANADA’NIN ATLANTİK EYALETLERİ

A.B.D.’nin New England ve Kanada’nın New Brunswick, Nova Scotia, Prince Edward Adası ve New Foundland eyaletleri birlikte bu bölgeyi oluştururlar. “Atlantik Kuzeydoğu” olarak da anılan bu bölge harika manzaralarıyla tanınır. Bunun nedeni de yerşekilleridir Labrador soğuksu akıntısıyla Gulf Stream sıcak su akıntısının birbirine karıştığı Grand Banks kesimi dünyanın en zengin balık yataklarından birisidir. Belli başlı metropoliten alanların en büyükleri Halifax ve St John’s’dur.

FRANSIZ KANADASI

Fransız Kanada’sı, temelde, koloniyal dönemdeki adı Yeni Fransa olan Quebec eyaletiyle özdeşleşmiştir. Fransız Kanada’sı Kuzey Amerika’da yalnızca kültür kriteri alınarak ayrılmış tek bölgeyi oluşturduğu için ayrı bir öneme sahiptir. Tarım Quebec’in en önemli gelir kaynağıdır elma, puroluk tütün, yulaf, mandıra ürünleri ve akçaağaç şurubu temel tarımsal ürünlerdir. Ancak ormanların, maden ve enerji kaynaklarının gittikçe daha çok işletilmesi ve kuzeyde hidroelektriğin geliştirilmesi buradaki geleneksel tarım ekonomisini değiştirmeye başlamıştır. Bölgedeki en büyük şehir, Kanada’nın Toronto’dan sonra ikinci büyük şehri ve en önemli sanayi, maliye, ulaştırma ve eğitim merkezi olan Montréal’dir.

MEGALOPOLİS

En büyük zenginlikler, şehirsel iyi yaşama koşullarının en çeşitlileri, en büyük nüfus yoğunlukları, en çeşitli etnik gruplar bu bölgede toplanmıştır. Burası ülkenin önde gelen iş ve yönetim merkezidir, ülkenin mali kalbidir. New York, Boston, Newark, Philadelphia ve Baltimore’un bir araya gelmesiyle oluşan Megalopolis, uzun ve kesintisiz bir şehirsel kuşak halindedir. En güneyinde de başkent Washington yer alır.

APPALAŞLAR VE OZARKLAR

Appalaşlar’ın en önemli özelliği arazinin büyük kısmıyla dik yamaçlardan oluşması ve böylece de yaşamın (dolayısıyla yerleşmelerin) vadilerde odaklaşmış olmasıdır. Diğer bir özellik ise ormanlardır; alanın hemen tümü ormanlarla kaplıdır ve bunların çoğu da el değmemiş ya da ikinci el ormanlardır. Pittsburgh Appalaş Yüksek Alanları (Yaylası)’nın en büyük metropoliten merkezidir ve demir-çelik sanayisinin coğrafyasına klâsik bir örnek oluşturmaktadır. Ozarklar’da ise, arazinin arızalı ve toprakların fakir olması, bağlantılı olarak da ormanların büyük ölçüde korunmuş kalması tarım faaliyetlerini belirli alanlarla sınırlamaktadır. Bununla birlikte, hayvancılık faaliyetleri önemlidir.

GÜNEY:KIYI KESİMLERİ

A.B.D.’nin doğu kıyıları boyunca “subtropikal” olarak nitelenen incecik kıyı şeridi Güneydoğu Kıyı Bölgesi’ni oluşturur. Florida’nın subtropikal ikliminin sağladığı hemen hemen yıl boyu süren yetişme devresi turunçgillere çok uygun düşmektedir. Sıcak iklimi aynı zamanda yoğun göçleri (özellikle yaşlı nüfusu ve Megalopolis’den kaçanları) kendisine çekmiştir. Batıya doğru Meksika Körfezi’ni çevreleyen subtropikal Körfez Kıyı Ovası ortalama 100 m yüksekliktedir; pamuk, pirinç ve şeker kamışı bölgenin önemli ürünleridir. Körfez kıyısındaki en büyük şehirler ise Mississippi’nin antreposu ve güney kıyılarının “pamuk başkenti” olan New Orleans ile NASA Merkezi’nin bulunduğu Houston liman şehirleridir.

KUZEY AMERİKA’NIN ÇEKİRDEK ALANI: ”HEARTLAND”

A.B.D.’nin üç eyaletinin (Indiana, Illinois, Iowa) tamamı ile oniki başka eyaletinin çeşitli kısımlarını ve Kanada’nın Ontario eyaletinin önemli bir bölümünü içine alan bir bölgedir. Bölge bir yandan kıtanın sanayi çekirdeğidir, diğer yandan Kuzey Amerika’nın en verimli tarımsal alanlarının en büyüğü halindedir. Buradaki sanayi merkezleri ağır madenlerin çıkarımıyla, tarımsal ürünlerin dünya pazarlarına sevk edilmek üzere yüklenmesiyle ve kimyasal maddeler, fotoğraf malzemeleri ve kimyasal ekipman, kauçuk ve otomobil gibi son derece uzmanlaşmış entegre sanayi faaliyetleriyle uğraşmaktadırlar. Bölgenin tam merkezindeki “Mısır Kuşağı”nın kuzeyinde “Mandıracılık Kuşağı” yer alır.

BÜYÜK OVALAR VE PRERİLER

A.B.D.’nde bölge tam anlamıyla “Büyük Ovalar” olarak benimsenmiştir ve öyle bilinir. Kanada’da ise bu terim ender olarak kullanılır ve ülkenin Büyük Ovalar’ın devamı olan kesimine Kanadalılar “preriler” demeyi tercih ederler. Bölgenin sınırları arazi kullanılışı ve ürün kalıplarına dayanılarak belirlenmiştir Bunun yanında Büyük Ovalar ve Preriler öteden beri hayvancılık faaliyetleriyle de ün kazanmışlardır. Denver ve San Antonio en büyük şehirlerdir.

KAYALIK DAĞLAR

Dimdik yamaçların, arızalı bir yapının ve muhteşem manzaraların bir meydana getirdiği bir bölge olduğu kadar, aynı zamanda da geniş ormanların, bol yaban yaşamının ve derin kar örtüsünün, seyrek dağılmış yerleşmelerin, çürüyen hayalet kasabalarının ve de kalabalık kayak güzergâhlarının da yarattığı bir bölgedir. Bölgede ormancılık faaliyetleri, hayvancılık (otlatma kolaylıklarından yararlanılarak), madencilik, sulamalı tarım (küçük havzalarda) ve turizm önemli faaliyetlerdir. Dünyanın ilk ulusal parkı olan A.B.D.’deki Yellowstone Ulusal Parkı da bu bölgede yer almaktadır.

DAĞLAR ARASI HAVZALAR

Bölgeyi Kanada sınırından Meksika’nın kuzeyine kadar uzanan kurak ve arızalı bir alanda yer alan üç yüksek plato oluşturmaktadır: (1)Columbia Platosu ,(2)Büyük Havza (Great Basin) ,(3)Colorado Platosu

KALİFORNİYA

Kuzey Amerika’nın en küçük bölgelerinden birisi ama belki de en farklı olanıdır. Ama en önemlisi, gerek fiziksel ve gerekse psikolojik olarak, bölgenin iklimidir. Kuzey Amerika’nın, yazları kurak subtropikal iklim koşullarına sahip tek kesimidir. Kaliforniya ülkenin en çok nüfuslu eyaletidir

           KUZEY PASİFİK KIYISI

A.B.D.’nin “Pasifik Kuzeybatısı” olarak anılan eyaletleri (Oregon ve Washington), Kanada’nın British Columbia’sı ve Alaska’nın yirminci yüzyıldaki sınırları aynı çevre koşullarıyla karakterize olurlar. Batı kıyısında bulunan ormanlar öteden beri tüm Kuzey Amerika ormanlarının en değerli olanlarıdır ve bu durum keresteciliği en önemli faaliyet yapmıştır.Victoria ve Vancouver bu kesimdeki en önemli şehirlerdir.  Kuzey Kutbu Denizi’ndeki petrol yataklarının keşfiyle birlikte Alaska’nın nüfusu büyük bir hızla artmıştır; “petrol patlaması” Alaska’yı kıtanın geri kalan kısmıyla tam anlamıyla bütünleşeceği bir geleceğe götürmektedir.

           BOREAL ORMAN

Kuzey Amerika’daki en büyük bölge olan “Boreal Orman” bir okyanustan diğerine kadar uzanır. Aslında burasının temelde Kanada’nın bir bölgesi olduğu söylenebilir, çünkü Kanada’nın alansal uzantısının yaklaşık yarısını kaplamaktadır.Bununla birlikte, A.B.D. içinde de Yukarı Büyük Gölleri ve A.B.D.’nin bir eyaleti olan Alaska’nın merkezi kesimini de içine almaktadır. Tüm bölgede yerleşenler ezici bir çoğunlukla çıkarım, yani madencilik faaliyetleriyle uğraşmaktadırlar. İkinci önemli faaliyet ise ormancılıktır.

TUNDRA YA DA ARKTIK BÖLGE

Büyüklük bakımından dev ama nüfus bakımından fakir Arktik Bölge Kuzey Amerika’nın tüm kuzey kenarı boyunca uzanır. Buz ve kar ülkesi olan bu bölgede kış sıcaklıkları çok düşüktür; yağışlar kar şeklinde düşmekte ve yağış azlığı bölgenin kuzey kesimlerini Kuzey Amerika’nın en kurak kesimleri yaparak bazı yerlere verilen “soğuk çöl” adını haklı kılmaktadır. Hâlâ çok az yerleşmenin nüfusu 5.000’i ancak geçmektedir, bir kısmının da 2.500’den azdır. Bu nüfusun da çoğu (50.000 kadar) modern haberleşme sistemlerinin, okulların, ticaret birimlerinin bölgede inşası ve çoğalmasına paralel olarak hızlı bir değişim içine girmiş bulunan yerli Eskimolardır (1970’lerin sonlarında Eskimo yerine Inuit adı tercih edilmiştir)

HAWAİİ (ADALARI)

Pasifikte Hawaii adasından Kure’ye kadar batıya doğru 2.560 km uzunluğunda,adalar,adacıklar ve resiflerden oluşmuştur.Adalardaki en yüksek zirvelerden olan Mauna Loa (4.104 m) dünyanın en büyük aktif volkanıdır. Hawaii adaları, yeryüzünde volkanik faaliyetler sonucu oluşmuş ve yüzeyleri daha sonraki volkanizmayla ve erozyon faaliyetleriyle değiştirilmiş dağ sıralarının denizaltında kalmasıyla su yüzeyinde meydana çıkan yüksek-yukarı ya da tepe kesimleridir. Adaların resmi keşfi ise 1778’de gelen İngiliz Kaptan James Cook tarafından olmuştur. Ama İspanyol kaptan Gaetano’nun Cook’tan iki yüzyıldan daha fazla bir zaman önce buralara geldiği de bilinmektedir.

AFRİKA:BAŞLICA COĞRAFİ ÖZELLİKLER

çevresel temeller

Afrika’nın yalnızca göreceli lokasyonu alışılmamış değildir, fiziki coğrafyası da eşsizdir. Oysa Afrika bu tür yüksek dağ sıralarının bulunmadığı bir kıtadır. Afrika tüm kıtaların en kütlesel ve topografik olarak en düz olanıdır. Kıtada daha çok dikey hareketlerin sonucunda karasal bloklar çarpılmış, bu çarpılmalardan da meydana gelen kırıklar ve çatlakların gelişmesiyle Afrika’nın büyük havzaları oluşmuştur. Bu kırık çizgisi, Zambezi’den Suriye’ye kadar uzanır ve Afrika’nın yapısının esas çizgisini meydana getirir.

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ

Afrika’nın yüzey şekillerine büyük platolar hakimdir. Afrika’da alçak sahalar kıtanın kenarlarında yer alır. Bu büyük kıtanın en yüksek bölümleri merkezi kısımdadır. Büyük Sahra’da Ahaggar ve Tibesti Dağları bölgenin en yüksek zirvelerini oluştururlar. Bunlar arasında Afrika’nın en yüksek zirvesi olan Klimanjaro (5.894 m), Kenya Dağı (5.199 m), Elgon Dağı (4.322 m), Meru Dağı (4.566 m) sayılabilir. Kuşkusuz bunların en büyüğü ve en önemlisi Sahra Çölü’dür. Atlantik kıyılarından Kızıldeniz’e kadar 4.800 km uzunluğa ve 1.900 km’lik maksimum genişliğe sahip olan Sahra Çölü, kıtanın ¼’üne yakınını kaplar. Bunlardan Libya’daki Zemzem Vadisi 160 km uzunluktadır ve oldukça düz bir güzergâh çizer. Çeşitli yönlerden gelen kolları aldıktan ve çöl ve step alanlarını geçtikten sonra Sirte Körfezi’nde son bulur.

İKLİM KOŞULLARI

Afrika’da iklim koşullarının belirlenmesinde matematik konumunun ve yer şekillerinin büyük etkisi vardır. Afrika, topraklarının 2/3’ünden fazlası Oğlak ve Yengeç Dönenceleri arasında bulunduğu için, tam anlamıyla bir tropikal iklim kıtasıdır. Afrika kıtasında en yüksek yağış alan bölge, doğal olarak ekvator ve çevresidir. Yaklaşık 15 derece kuzey enlemi ile 15 derece güney enlemleri arasındaki saha, Güneydoğu Afrika ve Atlas ülkeleri en fazla yağış alan yerlerdir.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

1.Nemli Tropikal Ormanlar:Orman altı çok yoğundur; bu özellik ışığın, sıcaklığın ve nemin fazla olması ve toprağın çok derin bulunmasından ileri gelir. Tropikal ormanların ikinci özelliği, çok çeşitli türlerin bulunmasıdır; ağaç türleri karmaşık dağılmıştır. Bu zenginliğin nedenleri, çok uzun ve kesintisiz bir gelişme ile tropikal iklim koşullarıdır.

2.Savanlar:Savanlar genellikle ekvatoral ormanlar ile kurak ve sıcak stepler arasında yer alırlar. Bu bölgelerde uzun boylu otların yetişmesi, yüksek sıcaklık ve bol nem sayesindedir. Bunlar, kıtanın ılıman, yağış alan ve zaman zaman kurak devreleri de bulunan kesimlerinin karakteristik bitki örtüsüdür.

3.Çöl altı stepleri ve çöller:Buralarda büyük alanları kaplayan ve bütün yıl boyunca yaşayan çalılar tek bitki örtüsüdür. Bu tip, Kuzey Etiyopya, Somali, Kuzey Kenya ve Güney Afrika’da görülür. Çöllere gelince, onları step ve savanlardan ayıran başlıca özelliklerden birisi, bitkilerin çok seyrek şekilde yetişmesidir. Sıcak ve buharlaşmanın çok şiddetli olduğu vahaların karakteristik ağacı hurmadır.

HİDROGRAFYA

Kıtadaki Areik bölgelerin başlıca örnekleri çöllerdir. Geniş endoreik bölgeler ise Çad Gölü havzası, Botswana’nın tuzlu Makarikari Çanağı ve Doğu Rift Grabeni’dir. Afrika’nın deniz akışı olan akarsuları aynı zamanda kıtanın en büyük akarsularıdır. Başlıca örneklerini Nil, Kongo, Nijer, Zambezi ve Oranj nehirleri oluşturur. Havzası Afrika kıtasının 1/10’unu kaplayan Nil’in üç ana kolu vardır: Beyaz Nil Nehri, Mavi Nil Nehri ve Atbera Nehri. Kongo Nehri bir dönem Zaire Nehri olarak da anılmıştır.Orta Batı Afrika’nın en uzun (4.667 km) nehri, Afrika’nın Nil’den sonraikinci en uzun nehridir. dünyanın en uzun beşinci nehridir ekvator çizgisini iki kez kesmektedir Afrika kıtasındaki debisi en yüksek nehirdir; Kongo Cumhuriyeti ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasındaki sınırı oluşturur ve Angola sınırında Atlas Okyanusu’na dökülür. Viktorya Gölü, Afrika’nın en büyük (68.800 km²) gölü, dünyanın en büyük ikinci tatlı su gölüdür. Başlıca su kaynakları Ruzizi, Lufubu ve Malagarasi nehirleridir. Gölden doğan tek akarsu ise Lukuga’dır.

NÜFUS VE YERLEŞME

Afrika hep “Karanlık Kıta” olarak bilinmiştir. Bunun nedeni iç kesimlerin fiziksel engeller yüzünden uzun süre erişilememesi olmuştur. Başta Büyük Sahra ve Kalahari olmak üzere, çöller Afrika’nın en seyrek nüfuslanmış bölgeleridir Nijerya, 136 milyonluk nüfusu ile kıtanın en kalabalık ülkesidir. Etiyopya 85 milyon nüfusu ile ikinci, Mısır ise 80.4milyon nüfusu ile üçüncü gelmektedir. En büyük şehri olan Lagos da burada ye alır

NÜFUSUN SOSYAL VE KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ

Afrika dünyada doğal nüfus artışının en hızlı büyüme oranı gösterdiği kıtadır. Aynı zamanda en yüksek doğum ve ölüm oranlarının (Asya ve Latin Amerika ile birlikte) bölgeler arasındadır. AIDS Afrika’dan çıkmıştır Kuzey Afrika (Orta Doğu ile birlikte) Asya’dan sonra Müslümanların en çok toplandığı bölgedir. Afrikalıların isteğe bağlı ya da zoraki göçlerinin tümüne birden Afrika diasporası denilmektedir.

KIRSAL YERLEŞMELER VE ŞEHİRLER

Bu durumun en büyük istisnası, bütün Afrika’daki en sanayileşmiş ve en farklılaşmış ekonomiye sahip ülke olan Güney Afrika’dır. Moritanya’nın başkenti Nouakchott ve Sudan’ın başkenti Hartum

EKONOMİK YAPI

Kongo Havzası’nın Pigmeleri ve Kalahari Çölü’nün Bushmenleri gibi avcı ve toplayıcılar, ancak “oruç ya da kıtlık” düzeyinde beslenmektedirler. Afrika plantasyonların dünyada en son denendiği kıtadır. Afrika ülkeleri sanayi teknolojisinin, fosil yakıtların ve sermaye yatırımlarının bulunmaması ve ulaşım sisteminin yetersizliği nedeniyle en düşük düzeyde sanayileşebilmişlerdir. Zambiya, Kongo Demokratik Cumhuriyet ve Zimbabwe ile birlikte Güney Afrika Cumhuriyeti dünya bakır çıkarımında söz sahibidirler.

Mısır:Aşağı Nil Havzası’nın Dayanak Noktası

Mısır Afrika’nın kuzeydoğu köşesini kaplar ve 1 milyon km2 alan kaplayan toprakları çoğunlukla geometrik sınırlarla batıda Libya’dan ve güneyde Sudan’dan ayrılır. Asya kıtasına uzantısı (Sina Yarımadası ile) bulunan tek Afrika ülkesidir. Mısır Afrika ile Güneybatı Asya ve Akdeniz ve Kızıl Deniz arasında lades kemiği şeklinde bir kara köprüsü gibidir. Akdeniz ve Kızıl Deniz arasında (1869’da) Süveyş Kanalı’nın açılması, Avrupa ile Güney ve Güneydoğu Asya arasındaki en kısa yolu oluşturarak hayati bir öneme sahip olmuştur. Tüm Nil’i kontrol altına alma projelerinin en büyüğü, Aswan Barajı’dır. Barajın 111 m yüksekliğindeki seti, dünyanın en büyük yapay göllerinden birisini –Nasır Gölü’nü- yaratmıştır.

Mağrip ve Libya

Afrika’nın kuzeybatı köşesindeki üç ülke –Fas, Cezayir, Tunus- Mağrip olarak anılır.Akdeniz’in sularından çok büyük bir ada gibi yükselen Atlas Dağları, Mağrip’in çekirdeğini oluşturur.  Bu yüksek sıra boyunca yükselen hava kütlelerinin neden olduğu orografik yağışlar, verimli topraklara sahip olan vadilerdeki yaşamı ayakta tutar. Libya’nın yakın tarihindeki iki önemli olay ülkenin kaderini büyük ölçüde etkilemiştir

            GEÇİŞ ZONU

Yağış değerleri bölge genelinde 100 mm ile 600 mm arasında değişir, fakat bu değişkenlik nedeniyle temel ekonomik faaliyet olan hayvancılık için her zaman bir risk söz konusudur. 1988’de başlayan çekirge istilası en büyük felaketlerden birisi olarak hatırlanmaktadır. (örneğin destek amaçlı birçok konser düzenlenmiştir; meşhur “We Are the World” şarkısı da bu bölge için yazılmış ve seslendirilmiştir

            Batı Afrika

Batı Afrika’nın sınırları içinde yer alan ülkeler Nijerya, Fildişi Sahili, Senegal, Moritanya, Mali, Nijer, Gana, Liberya, Burkina Faso, Benin, Togo, Gine, Gine-Bissua ve Sierra Leone’dir. Batı Afrika ülkelerinin ekonomileri daha çok dış pazarlardaki fiyatlara ve bu fiyatlardaki dalgalanmalara göre şekillenmektedir Nijerya (136 milyon) bölgenin en fazla nüfusa sahip ülkesidir Gana 21 milyonluk nüfusuyla onun ardından gelir. Nijerya 1960’da tam bağımsızlığını elde ettiğinde üç bölgeden oluşan federal bir yapıya sahipti. Abuja ülkenin çok daha merkezi bir lokasyonda yer alan yeni başkentidir. Nijer Nehri’nin doğusu ve Benue Nehri’nin güneyindeki “Doğu Bölgesi”nin çekirdeğini, Ibo nüfus oluşturur “Kuzey Bölgesi” Nijerya’nın en büyük ve en fazla nüfuslanmış bölgesidir. Burası Nijerya’nın “Müslüman Kuzeyi” olarak bilinir. Nijerya günümüzde Yeni Afrika’nın en önemli ülkesidir. Togo’ya bitişik olan Benin’in batı komşusu Gana’dır. Gana 1957 bağımsızlığını elde eden ilk Batı Afrika ülkesi oldu Gana’nın iki önemli projesinden biri Büyük Volta Nehri Barajı, diğeri başkent Akra’nın (1.6 milyon nüfuslu) yakınındaki Tema Limanı’dır. Fildişi Sahili, Fransa’nın Batı Afrika’daki iki önemli sömürgesinden biriydi.

             Doğu Afrika

Üzerinde yüksek volkanik dağların yükseldiği plato, rift vadilerle parçalanmıştır. Tanzanya Doğu Afrika’nın en büyük ülkesidir. Tanzanya başlıca bir çekirdek alan olarak tanımlanamaz, çünkü üretim alanları ve nüfusu dağınıktır. Kenya bozulmamış doğal alanlarıyla turizm açısından çekici bir ülkedir, fakat nüfus artışının doğal alanlar üzerindeki baskısı giderek büyüyen bir sorundur ve turizmin geleceğini de tehdit etmektedir. en önemli tarımsal ürünler ihracatı da yapılan kahve ve çaydır. Nüfustaki bu hızlı artışın temel nedenleri sağlık alanındaki gelişmeler, bebek ölümlerinin azalması ve ortalama ömrün uzamış (son otuz yılda 39’dan 57’ye çıkmıştır) olmasıdır. Uganda 1962’de bağımsızlığını kazandığında birçok Afrika ülkesinden ekonomik açıdan daha iyi durumdaydı: İngiliz Uluslar Birliği’nin en büyük kahve üreticisiydi; başta pamuk olmak üzere, çay, şeker ve diğer tarımsal ürünleri de ihraç ediyordu.

             Ekvatoral Afrika

Bölgenin sınırları içinde Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Orta Afrika Cumhuriyeti, Gabon, Kamerun ve Ekvatoral Gine yer alır. Kamerun’un güneyinde tropikal ormanlar, kuzeyinde de açık savanlar vardır fakat gerçek farklılık ülkenin doğusu ile batısı arasındadır. Batı Kamerun (Ekvatoral Afrika standartlarına göre) dikkat çekici bir şekilde gelişmiştir; bu gelişmesini petrol rezervlerine, çeşitli tarımsal ürünlere, orman ürünleri ihracatına ve endüstriyel büyümeye borçludur.

            Güney Afrika

Güney Afrika Afrika’nın en zengin yeraltı kaynaklarına sahip bölgesidir. Güney Afrika’nın önemi yeraltı kaynaklarından biri de kömürdür; kömür yatakları Zimbabwe’nin batısında Hwange’ta ve Mozambik’in merkezinde (Tete yakınında) yer almaktadır. Okyanusu kıyısındaki Luanda olan devletin başlıca geliri, buradan üretilmeye devam eden petroldür. Karşı kıyıdaki (Hint Okyanusu kıyısındaki) Mozambik (21.3 milyon) de eski bir Portekiz sömürgesidir. Mozambik gelişmek için Marksist sitemi tercih etmiştir. Fakat Kömür ülkenin uzak batısında çıkarılır ve demiryoluyla Harare ve Bulawoya şehirleri arasında yer alan sanayi merkezine taşınır. Namibya, 70 yıldan fazla Güney Afrika idaresinde kaldıktan sonra, 1990’da bağımsız bir Afrika devleti oldu. Ülkenin fiziki coğrafyasına Kalahari ve Namibya çölleri egemendir Walvis Körfezi en önemli limanıdır. Fakat en değerlileri başka yerlerdedir; güney kıyısı boyunca bol miktarda elmas rezervleri vardır. Cape Sıraları Afrika’nın güney ucuna egemendir, fakat Güney Afrika’nın kalbi dağlık değildir –bir plato, bazı yerlerde tepelerin görüldüğü yükselmiş bir düz alandır. Oranj ve Vaal nehirlerinin birleştiği yerde, dünyanın en büyük elmas yatakları bulunur Afrika’nın en çoğulcu ve heterojen nüfusa sahip ülkesi Güney Afrika’dır. Güney Afrika, Afrika’nın tek gerçek uluslararası ulaşım ağını kurmuştur. Limanları kendi ürünleri kadar Zaire ve Malawi gibi uzak ülkelerin mallarına da hizmet eder.

            AVUSTRALYA

Topoğrafya

Topografik bakımdan Avustralya dünyanın en düz kıtasıdır kıtanın yalnızca 1/20’si 650 m’nin üzerindedir.

1.Kalkan Zonu:Batı Kalkanı:yine dünyanın en önemli jeolojik yüzeylerinden birisidir. Meydana geldiğinden bu yana yer hareketlerinden pek etkilenmemiştir.

2.Doğudaki Dağlık Zon:Bölgeye özelliğini kazandıran, Büyük Ayırıcı Sıradağlar’dır Yeni Güney Galler ve Victoria çevresinde en fazla yükseltiye erişen dağ sıraları ise “Avustralya Alpleri” olarak anılırlar. Yüksek Zon’un karşısında, kuzeydoğu kıyısı (Queensland) boyunca dünyadaki en büyük (237.000 km2) ve en uzun (2.000 km) mercan resifi yer alır: “Büyük Set Resifi”.

3.Alçak Zon:Kalkan Zonu ve Yüksek Zon arasında Alçak Zon yer almaktadır. Eyre Havzası dünyadaki en büyük iç drenaj havzalarından birisidir.

İKLİM

Avustralya ikliminin temel gerçeği, topografik yapısıyla da büyük ölçüde ilişkili olarak kuraklıktır. Burası dünyanın en sıcak kıtalarından birisidir.

1.Kurak İç Kesimler:Avustralya’daki en geniş klimatik bölgeyi, iç kesimlerin hemen tümünü ve batısının da büyük kısmını kaplayan geniş çöl ve yarı-çöller (kuzeyden güneye Büyük Kum Çölü, Gibson Çölü ve Büyük Victoria Çölü gibi) oluşturur. Düşük yağış ve yüksek buharlaşma ülkede çöl koşullarını yaygın hale getirmektedir.

HİDROGRAFYA

Avustralya’nın hidrografya bakımından temel gerçeği suyun azlığıdır. Kıta, dünyanın diğer kısımlarında bulunan genç dağ sıralarından yoksundur; bu yüzden de nehir akışlarında devamlılığı sağlayacak kar ya da buzul örtüsüne sahip değildir. (1)Karpentarya Havzası iç merkezli drenaj sistemlerinin klâsik bir örneğidir. (3)Tasmanya drenaj sistemi, yoğun ve yıl boyu süren yağışlar yüzünden oldukça bol akışı olan kısa akarsulardan meydana gelir. Tasmanya’nın en büyük akarsu sistemi Derwent’tir (4)Murray-Darling Nehir sistemi, ülkenin en önemli ve en karmaşık akarsu sistemidir. (7)Timor Denizi drenaj sistemleri dikkat çeker şekilde muson rejimine bağlıdırlar. Bu bölgenin büyük akarsuları Fitzroy, Ord, Victoria ve Daly’dir. (8)Eyre Gölü Havzası dünyadaki en büyük iç drenaj havzalarından birisidir.

TOPRAKLAR VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Avustralyada bulunan toprak çeşitleri nemli topraklar,ikinci derecede nemli topraklar,yarıkurak topraklar,kurak topraklar ve iskelet topraklardır.Ülkenin bitki örtüsü bakımından en önemli özelliği yoğun ormanlara (kıyıların çoğu dışında) çok seyrek rastlanmasıdır. Kıtanın büyük kısmında bitki örtüsü fakirdir.

(1)Yağmur Ormanları: Ülkedeki kara ekosistemi içinde bitki ve hayvan yaşamı bakımından en zengini olan yağmur ormanlarının Orta İklim kuşağında yer alan tek örneği güneybatı Tasmanya’dadır Yağmur ormanlarında en yüksek ağaçlar (50 m’ye ulaşırlar) güney kayını ve kızıl sedirdir.

NÜFUS VE YERLEŞME

Avustralya nüfusunun en çarpıcı özelliklerinden birisi, dünyanın bu altıncı büyük ülkesinin dünyanın en az nüfuslu ülkelerinden birisini (nüfus sıralamasında 55. durumda) oluşturmasıdır.

NÜFUSUN YOĞUNLUĞU VE DAĞILIŞI

Avustralya’da nüfusun yoğunluğu ve genel dağılış kalıbı çevresel özelliklerin, fakat en çok da iklimin etkilerini yansıtmaktadır. Kurak alanlar ve çok nemli tropikal kesimler seyrek, orta iklim koşullarına sahip daha yağışlı alanlar ise daha yoğun olarak yerleşilmişlerdir. Yoğunluğun en az olduğu eyalet Kuzey Toprakları, en yüksek olduğu eyalet ise Başkent Toprakları‘dır. Avustralya’nın nüfus dağılışının bir ikinci özelliği de iç kısımlarda son derece düşük olan nüfus miktarı ve yoğunluğudur.

YERLEŞME VE ŞEHİRLER

Şehirlerin çok önemli bir özelliği de bütün başkentlerin “primate şehir” (nüfusun en büyük tek şehirde toplanması) olma özelliği taşımalarıdır.

BAŞLICA EKONOMİK FAALİYETLER

Avustralya dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına tarım-hayvancılık-madencilik şeklindeki “primer” üretime dayanarak katılmıştır. Buna karşılık, ekonomik değeri yüksek maden kaynakları bol ve faklıdır. Avustralya’da madencilik faaliyetleri dünya çapında önem taşımaktadır. Maden kömürü (Tasmanya hariç bütün eyaletlerde bulunmaktadır) madencilik ekonomisinin öteden beri temel taşı olmuştur. Ticari bakımdan önem taşıyan ormanlar Yeni Güney Galler, Queensland, Kuzey Toprakları ve Güneybatı Tasmanya’da bulunur. karides ise Avustralya’nın hem en değerli deniz ürünüdür hem de en önemli ihraç kaynağıdır. Ülkebirçok tahılın üretiminde dünyada ön sıralarda gelmekle birlikte, en önemli tahılı buğdaydır. Avustralya’da önem taşıyan tarımsal ürünlerden birisi de, yüzyıldan fazla bir süredir yetiştirilen şeker kamışıdır –Avustralya’da ticari olarak yetiştirilen ilk tropikal ürün olmuştur. Dünya ticaretinin % 20 kadarıyla danave sığır etinde bazı yıllar 1., bazı yıllar ise 2.sırada, canlı hayvan dışsatımında ise 1. sırada yer almaktadır. Belli başlı destinasyonlar açısından bakıldığında, gerek iç gerekse dış turizmde en çok ziyaret edilen yerlerin başında Sydney ve çevresi gelmektedir.

GÜNEYDOĞU KENARI

Avustralya’nın “kalbi” sayılan bu kesim, güneydoğu Queensland’den başlayıp kıyı boyunca kıtanın güneydoğu köşesini kaplayacak şekilde Güney Avustralya’ya doğru uzanır. Bu bölge ülkenin en büyük şehirlerini, en işlek deniz ve hava limanlarını, en yoğun kullanılan kara ve demiryollarını, en yoğun yerleşilmiş hayvancılık ve tarım alanlarını, çok sayıda kıyı sayfiye yerini ve belli başlı kömür madeni yataklarını içine alır. Nüfusun burada toplanma nedeni kısmen tarihsel ve siyasal faktörlerin etkisiyse de, daha da çok ülkenin diğer yerlerine göre iklim koşullarının, çok daha elverişli, özellikle yağışın miktar ve güvenilirliğinin yüksek olmasıdır.

TASMANYA

Tasmanya’nın coğrafyasındaki belki de en ayırt edici özellik, adanın Avustralya’nın diğer yerlerinden farklı olan orta enlem konumudur. Göller ve dik yamaçlı vadiler nedeniyle Tasmanya’nın elektrik üretecek su gücü rezervleri kendisinden kat kat büyük olan anakaraya hemen hemen eşittir; ülke elektrik üretiminin %10’u da, böylece, Tasmanya’da gerçekleşmektedir.

KUZEYDOĞU KENARI

Bölgenin asıl karakterini veren tropikal/suptropikal çevre koşulları kıtanın diğer yerlerinde çok az olan ya da hiç bulunmayan çok sayıda bitkinin (tropikal ve suptropikal bitkiler, özellikle de şeker kamışı, muz ve ananas) yetişebilmesi için uygun bir ortam sağlamaktadır. Bölgenin deniz kesimi de dünyadaki eşsiz özelliklerinden birisine sahiptir: Dünyanın en büyük set resifi, Büyük Set Resifi, muhteşem ve karmaşık ekosistem özellikleriyle büyük kısmıyla bu bölge açıklarında uzanmaktadır.

MUSON ETKİSİNDEKİ KUZEY

Bölgede günümüzde en önemli faaliyet sığır yetiştiriciliğidir Bölgedeki tek şehirsel merkez Darwin’dir.

KURAK İÇ KESİM

Kurak bölgeler Aborijinlerin klâsik yurdudur.

YENİ ZELANDA-PASİFİK

YENİ ZELANDA

Yeni Zelanda’nın en önemli iki özelliği küçüklüğü (266,171 km2) ve uzaklığıdır.

YENİ ZELANDA’NIN CEVRESEL TEMELLERİ

Yeni Zelanda yer kabuğunun en istikrarsız kesimlerinden birisinde, “Pasifik Ateş Kuşağı”nda yer almaktadır. Kuzey ve Güney adalarında ülkeyi kuzeydoğudan güneybatıya doğru ortadan bölen ve yüksek zirvelere sahip bir dağ sırası tümüyle egemen durumdadır. Bu yüzden de Yeni Zelanda’nın Güney Adası’nın batı kesimindeki buzullar “dünyanın en kolay erişilebilir buzulları” olarak anılırlar. Doğu kıyısının orta kesimindeki büyük Canterburry Ovası, aynı zamanda tüm Yeni Zelanda’daki en geniş alçak alandır En yüksek tepe olan Mount Egmont (2.490 m) adadaki görünüme tamamen egemendir. Yeni Zelanda ikliminin yaygın özelliği rüzgârdır Doğal bitki örtüsü ise karmaşıktır (yaklaşık 2,500 yerli bitki türü olduğu sanılmaktadır) ve dağılış bakımından yerel çeşitlilikler gösterir.

YENİ ZELANDA’DA NÜFUS VE YERLEŞME:BAŞLICA ÖZELLİKLER

Daha yakın sayılabilecek bir geçmişte ülkeye ilk yerleşenlerin Doğu Polinezya’da bir yerlerden gelen Maoriler olduğu bilinmektedir. Yeni Zelanda yakınlarına ilk varan Avrupalı Abel Janzoon Tasman, ilk araştıran ise James Cook olmuştur. Yeni Zelanda’nın nüfusu gelişmiş ülkelere özgü düşük bir artış oranına (% 1.4) sahip bulunmaktadır; bunun esas nedeni, doğum oranınındüşük (binde 15.3) olmasıdır.

YENİ ZELANDA’NIN EKONOMİK YAPISI

Yeni Zelanda tarım ve hayvancılığa dayanarak imalat sanayisinin çok az katkısıyla gelişmiş zengin bir topluma dünyadaki tek örnektir. Hayvancılık 150 yıldan fazla bir zamandan beri Yeni Zelanda ekonomisinin belkemiğini oluşturmuş ve ülkenin yüksek yaşam standardını bu faaliyet sağlamıştır. Yeni Zelanda, sözcüğün tam anlamıyla bir koyun ve sığır ülkesidir. Hidroelektrik enerji Yeni Zelanda’daki tek önemli enerji kaynağıdır

YENİ ZELANDA’NIN BÖLGESEL ÇEŞİTLİLİĞİ

KUZEY ADASI

(1)Northland: Bu bölge Maori ve pakeha (beyaz) nüfus arasında, misyoner faaliyetleri ve ticaret yoluyla ilk temasların odak noktası olmuştu. Şimdi de oldukça büyük sayılabilecek Maori nüfus kitlesinin varlığıdır. Northland Yeni Zelanda’daki en yumuşak iklime sahiptir. (2)Auckland metropoliten alanı: Auckland, dünyadaki en büyük Polinezyalı nüfusuyla Güney Pasifik’in de en “büyük şehri”dir. (3)Waikato: Waikato genelde hafif dalgalı bir alçak alandır; Yeni Zelanda’nın da en büyük akarsuyu olan Waikatoda bölgenin içinden geçer. Ülkenin en güzel tarım ve otlatma alanlarından bazılarını içine alır; en önemli mandıracılık alanlarından birisidir

GÜNEY ADASI

Yeni Zelanda’nın iki büyük adası Cook Boğazı’yla birbirinden ayrılmıştır. Kuzey Adası’ndan birçok bakımdan farklıdır: Yerşekillerinin arızalı yapısı, daha yüksek ve daha kütlesel dağlar, yaygın buzullaşma, rüzgâra açık ve kapalı yamaçlar arasındaki keskin farklılıklar, daha soğuk geçen kışlar, mandıracılığın daha az önemli-tahıl tarımının daha çok, şehirsel gelişmenin ise orta derecede meydana gelmesi gibi olgular bu farklılığın başlıcalarıdır.

(2)Westland: Batıya bakan bu bölgenin en önemli özelliği yılın büyük bir kısmında çok nemli (yıllık ortalama yağış 2.500 mm) olmasıdır. En büyük şehir, bölgenin ticari odak noktası olan Greymouth’dur.

PASİFİK ADALARI

ADALARIN ÇEVRESEL TEMELLERİ

Adalar, büyük ya da küçük, esas olarak, litoloji, yapı ve alansal uzantı gibi jeolojik esaslara göre dört ana gruba ayrılabilir. (1)Kıtasal Adalar (2)Yüksek Adalar (3)Yükselmiş Mercan Platformlar(4)Atoller

PASİFİK HALKLARI

Pasifik’e ilk gelenlerin Negritolar ve Australoidler oldukları sanılmaktadır. Yerli nüfus grupları arasında en büyüğü Melanezyalıdır en küçük grup da Mikronezyalılardır.

MELANEZYA

Dünyada hiçbir yerin Melanezya kadar çeşitli kültür gruplarından meydana gelmediği söylenir. Papua Yeni Gine dünyanın en yoksul ve en az gelişmiş ülkelerinden birisidir. Bağımsızlıktan beri özellikle Avustralya’dan aldığı dış yardımlarla varlığını sürdüren Papua Yeni Gine’de yakın zamanlarda keşfedilen büyük maden yatakları (bakır, altın, petrol) ülkenin kendi geçimini sağlayacak parlak gelişme potansiyeline işaret etmektedir. Melanezya’nın kültürel çok parçalılığınaen güzel örneklerden birisi yaklaşık 540 bin nüfuslu, 120’den fazla dilin konuşulduğu, hatta bazılarının birbirinden birkaç yüz metre mesafedeki köylerde ayrı ayrı diller halinde temsil edildiği Solomon Adaları’dır. Vanuatu ekonomisi neredeyse tümüyle dışarıdan gelen (İngiltere, Fransa ve Avustralya) yardımlara dayanıyordu. Yeni Kaledonya, Pasifik’teki üçüncü büyük adadır ve hâlâ Fransız yönetimindedir. Ada birçok değerli madene (en çok nikel; fakat demir, krom, manganez, kobalt vb. de var) sahiptir. Bağımsızlığını 1970’de kazanan Fiji, Pasifik aleminin en ilginç ülkelerinden birisidir. Başkent ve en önemli liman olan Suva Viti Levu’da yer alır. Tarımsal faaliyet önemli olmakla birlikte, Fiji ekonomisi büyük ölçüde turizme bel bağlamıştır.

MİKRONEZYA

Guam, 550 km2’lik yüzölçümüyle Mikronezya’nın en büyük adasıdır ve Mikronezya nüfusunun yaklaşık yarısını barındırmaktadır. Daha önce A.B.D. yönetiminde oldukları için Amerika Birleşik Devletleri’yle Bağlantılı Adalar olarak anılan bu adalar, 1994’den sonra dört ada grubuna ayrılmıştır: Mikronezya Federal Devletleri, Marshall Adaları Cumhuriyeti, Belau (Palau) Cumhuriyeti ve Kuzey Mariana Adaları. Mikronezya’da bağımsız ülkeler arasında en küçüğü (yalnızca 24 km2), en az nüfuslu olanı (9 bin dolayında) ve kişi başına en yüksek gelirlilerden birisi Nauru Cumhuriyeti’dir. Tek önemli gelir kaynağı kopra ve balıktır

POLİNEZYA

Batı Samoa Yeni Zelanda’dan bağımsızlığını 1962’de kazanmıştır ve bunu yapan ilk Pasifik adasıdır. Amerikan Samoası ise 1900’den beri Amerikan yönetimindedir. Burada halkın çoğu Tutuila adasında yaşar, PagoPago yönetim merkezidir ve Pasifik Havzası’ndaki en iyi liman durumundadır. 15 küçük adanın “güney” ve “kuzey” grubu olarak toplandığı Cook Adaları’nın (adını kâşif Kaptan James Cook’tan almıştır) nüfusunun yaklaşık % 90’ı güney grubunda yaşar. Nüfusun yarıdan fazlası en büyük ve en önemli ada olan Rarotonga’da yaşar. Fransız Polinezyası okyanusta beş takımada (Markiz, Tuamotu, Sosyete, Austral, Gambier) halinde 130 adadan oluşur. Sosyete grubu içinde yer alan Tahiti, Fransız Polinezya’sının doğal harikasıdır .

İlgili Kategoriler

Anadolu AÖF



Sayfayı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir