SÖZ SANATLARI
ABARTMA (MÜBALAĞA)
Bir şeyin niteliklerini veya bir olayı olduğundan fazla büyüterek veya küçülterek anlatmaya abartma denir.
*Çantayı taşımaktan kolum koptu.
*Arabamız yerden yedi kat gökyüzüne zıpladı.
*Kardeşim oyuncak alınmadığı için kıyameti kopardı.
*Sinemada gülmekten öldük.
*Dünyalar kadar işim var yarın gelebilirim.
* Korkudan gözleri fal taşı gibi açıldı.
*Elim değse ateş tutuşur.
BEZETME(TEŞBİH)
Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine benzetme denir.
* Serkan keçi gibi inatçı bir çocuktur.
* Pazardan aldığım biberler zehir gibi acıymış.
* Sabah yağan kar, beyaz bir çarşaf gibi tüm ovayı kapladı.
* Odadan çıktığında suratı mahkeme duvarı gibiydi.
*İnci gibi beyaz dişlerin var.
* Kutu gibi bir dairede otururlar.
* Gözlerim çalışmaktan kan çanağına döndü.
* Saçları altın gibi parlıyordu.
KİŞİLEŞTİRME (TEŞHİS)
İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesine kişileştirme denir.
* Gelişine sevinen bulutlar, ağlamaya başladı.
* Güneş uyuduğu zaman şiir yazabilirdi.
* Tepemizde bulutlar bağıra çağıra tartışıyorlar.
* Canı sıkılan çiçekler hep bir ağızdan şarkı söylüyordu.
* Bugün ormana kimse gelmediği için ağaçların canı tüm gün sıkılmıştı.
* Baharın gelişi ile tüm kelebekler dans ediyordu.
* Artık yaşlanan bu dere, terk ediyordu yavaş yavaş köyümüzü.
* Yağmur yağınca topraktaki sevinç kokusundan bellidir.
* Rüzgâr uyumuş, ay gülüyor; her taraf ıssız.
* Çarpılmış kapı yüzüme, sanki düşmanlık ediyor.
* Güneş bir haftadır nazlı doğup nazlı batıyor.
* Minik bir kuş hikâyesini anlatıyor küçük çocuğa.
* Bilgisayarımın bana verdiği emeği kimse vermedi.
KONUŞTURMA (İNTAK)
İnsan dışındaki varlıkları konuşturma, onların ağzından söz söyleme sanatına intak(konuşturma) denir.
*Adam elini uzattı, tam onu koparacağı sırada menekşe: Bana dokunma! diye bağırdı.
* Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna: İçimde kanayan yara gibisin.
* Güğüm bir gün testiye:-Yola çıkalım mı? Testi: Korkarım, çıkmayalım.
* Akıl ersin, ermesin sevdama Senden yanayım, dedi yeşeren dal senden yana
* Kulağının dibinde haykırdı fırtına: Isınmak istiyorsan toprağı çek sırtına.
* Yıldızlar sönsün diyerek bağırdı karanlıkta sümbül.