UNIT 1 Appearance (Görünüm) – Personality (Kişilik)
Mert is selfish : Mert bencildir.
He’s cute : O sevimlidir, şirindir.
He is plump : O tombuldur.
He is attractive : O çekicidir.
I’m generous : Ben cömertim
He’s punctual : O dakiktir.
She is shy : O çekingendir.
He’s easygoing : O uysaldır, iyi geçimlidir.
Arda is well built : Arda yapılıdır.
She’s stubborn : O inatçıdır.
I’m slim : Ben zayıfım
He’s handsome : O yakışıklıdır.
She is stubborn : O inatçıdır.
He is middle aged.: O orta yaşlıdır.
Nergiz is cheerful. : Nergiz neşelidir.
She has straight hair: O düz saçlıdır.
Mike is tall : Mike uzundur.
They’re twins. : Onlar ikizdirler.
John is short. : John kısadır.
He’s outgoing :O sosyaldir, dışadönüktür
He looks thin : O zayıf görünür.
He is bald : O keldir.
I’m English. : Ben İngilizim
She is old : O yaşlıdır.
I live in Istanbul : İstanbul’da yaşıyorum.
She has hazel eyes: O ela gözlüdür.
I have got blonde hair : Sarı saçlarım var (Sarı saçlıyım)
She has curly hair : O kıvırcık saçlıdır.
I have big blue eyes. : Büyük mavi gözlerim var.
He is young. : O gençtir.
I’m creative : Ben yaratıcıyımdır.
I can be selfish : Bencil olabilirim.
I’m hardworking person: Çalışkan birisiyim.
I’m talkative : Ben konuşkanım.
I study a lot : Çok çalışırım.
I wear glasses : Ben gözlük takıyorum
I want to be a vet : Veteriner olmak istiyorum.
She is lovely : O güzeldir, sevimlidir.
I’m not very tall : Çok uzun boylu değilim.
She’s shy : O çekingendir.
I’m medium weight : Orta kiloluyum
He is quiet : O sessizdir.
I like watching movies : Film izlemeyi severim.
He is very nervous. : O çok sinirlidir.
I like listening to music : Müzik dinlemeyi severim
He can’t reach the shelves : O raflara ulaşamaz.
He visits many countries : O birçok ülkeyi ziyaret eder (gezer)
He buys us presents : O bize hediyeler satın alır.
He always thinks himself : O daima kendini düşünür.
He does a lot of sports : O çok spor yapar.
He smiles all the time : O sürekli gülümser.
He looks happy : O mutlu görünür.
She feels very nervous : O çok sinirlidir.
He can play basketball well : O iyi bir şekilde basketbol oynayabilir.
He always thinks himself. : O daima kendini düşünür.
He tries to keep fit. : O formda kalmaya çalışır.
He likes eating junk food : O abur cubur yemeyi sever.
She never changes her mind : O asla kararını değiştirmez.
He works hard at the gym. : O spor salonunda sıkı (çok) çalışır.
He never shares. : O asla paylaşmaz.
My father has a new job here. : Babamın burda yeni bir işi var.
I love being in Istanbul : İstanbul’da olmayı seviyorum.
All the people here are helpful : Buradaki tüm insanlar yardımsever.
She likes spending times with his friends: Arkadaşlari ile vakit geçirmeyi sever.
I like telling funny stories : Komik hikayeler anlatmayı severim.
I like making jokes : Şaka yapmayı severim.
My teachers sometimes warn me: Öğretmenlerim bazen beni uyarır.
I enjoy surfing on the net. : İnternette gezinmeyi severim.
My favorite activity is riding a bike: En sevdiğim aktivite bisiklet sürmektir.
He sometimes has problems : O bazen problem yaşar.
She is wearing headscarf. : O başörtüsü takıyor.
She is beautiful with dark hair : O siyah saçlı güzel bir kızdır.
They get on well each other. : Onlar iyi geçinirler.
They are both good looking boys: Onların her ikisi de iyi görünümlü çocuklardır.
He never tells lies : O asla yalan söylemez.
He helps people : O insanlara yardım eder.
He makes friends easily : O kolayca arkadaşlık kurar.
He doesn’t forget easily : O kolayca unutmaz.
He never makes jokes. : O asla şaka yapmaz.
He doesn’t help people : O insanlara yardım etmez.
He forgets easily : O kolayca unutur.
He doesn’t help people : O insanlara yardım etmez.
He makes jokes : O şaka yapar.
He is funny : O komiktir. (eğlencelidir)
He is thoughtful : O düşüncelidir.
They have different appearance : Onlar farklı görünümlere sahiptir.
They have different personalities. : Onlar farklı kişiliklere sahiptir.
Jack is taller than Joe. : Jack, Joe’da daha uzun boyludur.
He is slimmer than Joe. : O, Joe’dan daha zayıftır.
Jack isn’t friendly : Jack arkadaş canlısı değildir.
He always helps others. : O daima diğerlerine yardım eder.
Everybody loves them : Herkes onları sever.
They are in the same class : Onlar aynı sınıftalar.
Because he is thoughtful. : Çünkü o düşüncelidir.
Joe is more popular than Jack. : Joe, Jack’ten daha popülerdir.
Is it difficult to make friends with Joe? : Joe ile arkadaşlık kurmak güç müdür?
My brothers have similar personalities.: Erkek kardeşlerimizin benzer özellikleri vardır.
They often go cycling. : Onlar sık sık bisiklet sürmeye giderler.
They have some hobbies in common. : Onlar ortak hobilere sahiptir.
I’m happy to be their sister : Onların kız kardeşi olmaktan mutluyum.
Why is Joe so popular at school? : Joe neden okulda çok popülerdir?
Is Jack a hardworking student? : Jack çalışkan bir öğrenci midir?
Today is the first day at my new school: Bugün yeni okulumdaki ilk günüm.
These are my new friends : Bunlar benim yeni arkadaşlarım.
She has got a lot of friends : Onun çok arkadaşı var.
She is never late for the class : O asla derse geç kalmaz.
She is Sally’s best friend. : O Sally’nin en iyi arkadaşıdır.
Note: Aşağıdaki sorular birbirinden farklıdır ve karıştırılmamalıdır!!!
*What is he like? : O nasıl biridir? (Kişisel özellik sorarken )
He is smart. : O akıllıdır.
*What does he look like? : O nasıl birisidir?(fiziksel özellik sorarken)
She has got dark hair. : Onun siyah saçları var.
*What does she like? : O neyi sever? (sevdiklerini sorarken kullanılır)
She likes swimming. : O yüzmeyi sever.
*What does she like doing? : O ne yapmaktan hoşlanır? (Sevdiklerini sorarken kullanılır)
She likes watching movies : O film izlemekten hoşlanır.
*How is your aunt? : Halan nasıl? (sağlık yönünden)
She has got the flu : O nezle oldu