YDS için 200 kural



200 KURAL

KURAL 1:
Bach yar

evere veekend

usually

generally

often

seldom

y am / is / are
V,/Vs

am/is/are + V3

PRESENT SIMPLE ile kullanılır.
rarely

KURAL 2:

Bir cümlede herhangi bir zaman ifadesi yer almıyorsa ve cümlede verilen bilgi bilimsel ya da genel (her zaman doğru) nitelikliyse, PRESENT SIMPLE tercih edilir.

am / is / are V,/V8

am/is/are + V3

KURAL 3:
(right) now nowadays
PRESENT CONTINUOUS ile kullanılır.
at the moment
for the time being
current
am/is/are + Vıng am/is/are being V3
currently at present presently
*   Cümlenin fiili STATE VERB ise (bkz.
‘ . . .

KURAL 5), Present Simple kullanmamız gerekir.

KURAL 4:
Süreklilik gösteren bir artış ya da azalmadan bahsederken kullandığımız ifadelerin geçtiği cümlelerde
gradually day by day each passing day more and more better and better
PRESENT CONTİNUOUS kullanılır.

am/is/are + Vıng am/is/are being V3

*   Cümlenin fiili STATE VERB ise (bkz. KURAL 5), Present Simple kullanmamız gerekir.

KURAL 5:

Cümlenin fiili, bir oluş (hareket) değil, bir durum bildiriyorsa (STATE VERBS), cümledeki zaman ifadesi ne olursa olsun Continuous Tense’leri kullanamayız. Bunun yerine Simple grubundan bir Tense seçmemiz gerekir. Aşağıda verdiğimiz örnek fiiller, yalnızca SİMPLE TENSE’lerle kullanılabilir:

know remember prefer fear
understand forget mean care
realise suppose love possess
believe doubt hate ovvn
feel need contain taste
KURAL 6:

‘Yeni”, “son”, “güncel” anlamı veren sözcüklerle Present Grubu Tense’ler kullanılır.

latest

new

contemporary

modern

PRESENT SİMPLE
PRESENT CONTİNUOUS
PRESENT PERFECT SİMPLE
PRESENT PERFECT CONTİNUOUS

KURAL 7:
Okuduğumuzda bizi geçmişte bir tarihe ya da olaya götüren zaman ifadeleri ile PAST SIMPLE kullanırız.
10 years ago
yesterday
last weekend
in 1950
in the 1980’s
during the Cold War

KURAL 8:

PAST SIMPLE

was / were V2

was/were + V3

Aşağıdaki zaman ipuçlarıyla Present Perfect Simple ya da Present Perfect Continuous kullanılır.
lately * recently recent so far until now över the years for 10 years now
PRESENT PERFECT SIMPLE

have / has + V3
have/has been V3

PRESENT PERFECT CONTİNUOUS

have / has been V,
ıng
*bkz. KURAL 9
KURAL 9:

“until recently”. “until quite recently” ifadeleri, anlamları gereği PAST SIMPLE ile kullanılmalıdır.

was / were V2

was/were + V3

KURAL 10:
PRESENT PERFECT S.

have / has + V3 have/has been V3

PRESENT PERF. CONT.

have / has been Vmg

KURAL 11:

(ever) since KULLANIMI (ZAMAN ZARFI / BAĞLACI):

ZAMAN İFADESİ ANA CÜMLE
since + geçmişte tarih

1950

World War II

t

(ever) since + S + V2 + O

+ Past Simple

PRESENT PERFECT SIMPLE

have / has + V3 have/has been V3 ya da

PRESENT PERFECT CONT.

have / has been Vıng

4 Since bağlacı, sebep bağlacı olarak kullanılmışsa bu kurala uyulmaz, (since = because)
KURAL 12:

CONTİNUOUS / PERFECT CONTİNUOUS AYRIMI:

Cümlede “for + zaman aralığı (for 5 days; for 10 years; for a decade)” varsa, Perfect Continuous, Perfect Simple, Past Simple ya da Future Simple Tenseler tercih edilir, içinde “How long for? (Ne kadar süredir, ne kadar bir süre boyunca?)” sorusunun yanıtı geçen cümlelerde basit Continuous Tense’ler kullanılamaz.

 

KURAL 13:
PERFECT SİMPLE / PERFECT CONTİNUOUS AYRIMI:

Bu Tense’ler çoğu zaman birbirinin yerine kullanılabilir. Ancak,

a)   Cümlede verilen fiil durum fiiliyse (STATE VERBS; bkz. KURAL 5) SİMPLE kullanılmalıdır.

b)   Cümlede “How many (times)? (Kaç tane (kere)?)” sorusunun yanıtı varsa SİMPLE kullanılmalıdır.

KURAL 14:

soon                                             “\

before long in 2050

in the next century next year     y

in 10 years’ time in the following years for many years to come in the near future         «

FUTURE SİMPLE

will V0 will be V3

am/is/are going to V0 am/is/are going to be V3

FUTURE CONTİNUOUS

will be V,
mg
KURAL 15:

Cümlenin başında Present Simple ile bir tahmin, endişe v.b. bildiriliyorsa, (that +) Future bir cümlecikle devam edilir:

I expect They predict l’m sure Scientists fear We hope He is afraid
(that)
S + V + O

1

FUTURE SİMPLE FUTURE CONTİNUOUS FUTURE PERFECT SİMPLE FUTURE PERFECT CONT.

KURAL 16:
by + tarih KULLANIMI:

By + tarih verilmişse, (burada “before” da aynı anlamda kullanılabilirdi) tarihin zamanına göre, aşağıdaki Tense’lerden herhangi biri kullanılır

by + tarih / olay ANA CÜMLE
by 1950

by the end of last century by the end of VVorld War II

PAST PERFECT PAST PERFECT CONT. PAST CONTINUOUS
by 2050

by the end of the / this century by the tum of the next century

FUTURE PERFECT FUTURE PERFECT CONT. FUTURE CONTINUOUS FUTURE SIMPLE
KURAL 17: TENSE UYUMU
Cümle içerisinde zaman bağlacı + cümlecik verilmişse, bağlaçlı cümlecikle ana cümle arasında Tense Uyumu aranır.
ANA CÜMLE bağlaç + ZAMAN CÜMLECİĞİ
PRESENT SIMPLE — PRESENT SIMPLE
FUTURE — PRESENT SIMPLE PRESENT PERFECT SIMPLE
PAST — PAST
KURAL 18:

Zaman bağlaçlı cümlecikte aşağıdaki Tense ya da Modal’lar

kullanılamaz.
zaman bağlacı +

when
after
before
as soon as
until
while

s +v + o

i

 

KURAL 19:
Zaman bağlacı verilen cümleciklerde (since hariç), ana cümle Present Perfect ya da Present Perfect Continuous olamaz

Tense sorularında ana cümleye zaman bağlaçlı bir cümleciğin bağlandığını görüyorsak, şıklarda ana cümleye ait kısımda yukarıdaki Tense’ler verilenleri eleriz.

Bağlaç sorularında ana cümle Present Perfect verilmişse, zaman bağlaçlarını eleriz.

KURAL 20:

EYLEM SIRALAMASI (1)

Öncelik- sonralık ilişkisi kuran bağlaçlarla, ne bağlaçlı cümlecikte ne de ana cümlede Continuous Tense’ler kullanılmaz.

ZAMAN CÜMLECİĞİ                  ANA CÜMLE
KURAL 21:

EYLEM SIRALAMASI (2)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen eylem, birbirine bağlanan iki eylemden ilk (önce) olandır.

zaman c.
ANA C. Bu ipucumuz anlamsal açıdan da
After

As soon as Once Only when

+ 1. eylem , 2. eylem.
biçimsel açıdan da faydalıdır. Şıklarda Past Perfect yer alıyorsa, bu Tense ancak iki eylemden ilk gerçekleşeni anlatırken kullanılabilir. Yani bağlaç bunlardan biriyse, ana cümle Past Perfect olamaz.

KURAL 22:
EYLEM SIRALAMASI (3)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen eylem, birbirine bağlanan iki eylemden ikinci (sonra) gerçekleşendir.

ZAMAN c.
ANAC.
Before

Until

Till

By the time

KURAL 23:
+ 2. eylem , 1. eylem.
Bu ipucumuz anlamsal açıdan da biçimsel açıdan da faydalıdır. Şıklarda Past Perfect yer alıyorsa, bu Tense ancak iki eylemden ilk gerçekleşeni anlatırken kullanılabilir. Yani bağlaç bunlardan biriyse, bağlaçlı cümle Past Perfect olamaz.
BY THE TIME ZAMAN BAĞLACI

“By the time” özel formüllerle kullanılır:

By the time + V2                                           ,

had V3.
had been V3
had been
was/were V,

■”9
*V,/V#

+ have/has V3

will have V3 will have been V3
vvill have been V,
By the time

t ıidvc/ıids v3

WİII be Vjng

KURAL 24:

IF CLAUSES (1)

Koşul- sonuç ilişkisi kuran cümleciklerde, If Clause Formüllerine
uyum aranır:

TYPE If Clause Ana Cümle
0/1 am/is/are/ Vı / V, , have/has V3 ,
Vı/V, (0)

will/may/can/should V0 (1)

2/5 |f were / V2 . were / were to V0 , would/could + V0 (2) would/could + have V3 (5)
3/4 If + had V3 would/could + have V3 (3) would/could + V0 (4)

KURAL 25:
IF CLAUSES (2)

If Clause’larda zaman ve anlam önemlidir:

TYPE 0= Koşul ve sonuç her zaman gerçek, genel;

TYPE 1= Koşul ve sonuç gelecekte bir olasılık;

TYPE 2= Koşul ve sonuç şimdinin/geleceğin hayali, gerçeğin tersi:

TYPE 3= Koşul ve sonuç gemişin hayali, tam tersi gerçekleşmiş;

TYPE 4= Koşul geçmişin, sonuç şimdinin hayali.

TYPE 5= Koşul şimdinin, sonuç gemişin hayali.

KURAL 26:

IF CLAUSES (3)

Ifli cümlede bizi geçmişe götüren bir zaman ifadesi varsa, had V3 kullanılmalıdır.

Ana cümlede bizi geçmişe götüren bir ifade varsa, vvould / could have V3 kullanılmalıdır.

KURAL 27:

IF CLAUSES (4)

If ya da if benzeri bağlaçara bağlı cümlecikte şu Tense ve Modal’lar kullanılamaz:

 

KURAL 28:
IF CLAUSES (5)

Yan cümlecikte koşul bağlacı (if ya da benzeri bir bağlaç [bkz. KURAL 29,30,31,32,33) verilmişse, ana cümlede şu Tense’ler kullanılamaz:

KURAL 29:

IF CLAUSES (6)

Aşağıdaki bağlaçlar, “if ile aynı anlama gelir ve gerçeklik ya da olasılık durumlarında if yerine kullanılabilir.

as long as so long as provided (that) if=      providing                        (TYPE0/1)

on condition that in the event that only if

KURAL 30:

IF CLAUSES (7)

Aşağıdaki bağlaçlar “if ile aynı anlama gelir ve hayali durumlarda if yerine kullanılabilir. Bu bağlaçların anlamları gereği, ana cümleleri her zaman soru biçimindedir.

suppose (that) supposing

if = assume (that) (TYPE 2J 3/ 4 / 5) ana cümleleri soru (?) assuming imagine (that)

KURAL 31:
UNLESS

a)   “unless + SVO” bağlacı, olumsuz bir if cümleciğine eşdeğerdir:

unless = If …not

Cümlede unless görürsek, bağlacı karalayıp yerine “if. cümlenin fiilinin öncesine de “not” yazarsak anlamca kafamız karışmaz.

b)  unless her zaman If Clause Type 0/1 formüllerine göre kullanılır.

Unless +
am/is/are/ Vı / V, have/has V3
v,/v, (0)

will/may/can/should V„ (1)

c)   Bağlacı unless olan cümleler, ilk bakışta koşul-sonuç değil, zıtlık ilişkisi gösterir.

A

KURAL 32:

İN CASE

a)   “in case”, ”-sa diye, -ması ihtimaline karşılık” anlamına gelir. Burada tam anlamıyla bir koşul-sonuç değil, olumsuz bir ihtimale karşılık alınan tedbir anlamı görüyoruz.

b)   “in case” cümle başında kullanılmaz. Dolayısıyla in case bağlacının ilk harfi asla büyük olamaz.

c)   “in case” her zaman If Clause Type 0/1 formüllerine göre kullanılır.

d)   “in case” kullanılan cümlelerde, yedek, fazladan anlamında “extra, spare” ve bir şeyin bitmesi, tükenmesi anlamında “run out (of sth.r ifadeleri ver alabilir.

KURAL 33:

EVEN IF

“even ir bağlacı, “-sa bile” anlamına gelir, dolayısıyla burada bağlanan cümlecikler arasında koşul-sonuç değil, zıtlık benzeri bir anlamsal ilişki bulunur: koşul ne olursa olsun, sonuç değişmez.

Bu bağlacı if formüllerinin tamamıyla kullanabiliyoruz. Buna karşılık. Test ve Cümle Tamamlama sorulan dışında formüllere uyulmayan cümleler de görülmektedir.

KURAL 34:
AS IF/AS THOUGH

a)   as if / as though + SVO bağlaçları, bir durumun neye benzediği, nasıl göründüğü v.b. bilgisini verirler. (= like) (… gibi,… mış gibi)

b)  Bu bağlaçlar cümlede belirli algı, duyu fiillerinin ardından gelmelidir.

En yaygın örnekler: look, seem, sound, smell, behave, describe

c)   as if / as though bağlaçları cümle başında kullanılmaz. Yani bu bağlaçların ilk harfleri her zaman küçük olmalıdır.

d)  Bu iki bağlaçta if formüllerine uyum aranmaz.

KURAL 35:

“BUT”, “OR”, OTHERVVISE”, “OR ELSE” İLE KOŞUL SONUÇ

Yukarıda yazılı bağlaçlar, içinde “if geçmeyen bir cümlede, üstü örtük bir koşul -sonuç ilişkisi kurabilir. Bu durumda formül uyumu aranmaz, yalnızca anlamsal ilişkiye bakılır.

I could help you, but l’m busy. (if I weren’t busy)

We had better hurry up, or we will be late. (if we don’t hurry up)

I was really ili: otherwise, I would have come to the party. (if I hadn’t been ili) Read carefully, or else you’ll miss important details. (if you don’t read carefully)

KURAL 36:

MODAL’LARDA ZAMAN (1)

Çoğu modal yardımcı fiilin kendine ait bir zamanı yoktur. Dolayısıyla, modal’ın hangi anla ilişkili olduğunu bulmak için kendine bağlanan fiilin biçimine bakmamız gerekir:

* V0 / beV3 – PRESENT- FUTURE
modal + be^ -* PRESENT CONT.
have V3 / have been V3 — PAST SİMPLE
have been V„g — PAST CONTİNUOUS
• Bazı modallar yanlarına V0 alıp kendiliğinden geçmişe dönük bilgi verebilir bkz KURAL 37.

38. 39

KURAL 37:
MODAL’LARDA ZAMAN (2)

Yanına V0 aldığı halde zamanı geçmiş olan ya da görünürde geçmiş olup aslında şimdiden/gelecekten bahseden modal’lar şunlardır:

had to Vo used to V0

was / were able to Vo was / were supposed to Vo

— PAST SIMPLE
had better (‘d better) Vo — PRESENT/FUTURE
KURAL 38 WOULD
vvould + Vo. hem şimdi/gelecek, hem de geçmişle ilgili olabilir
a) PAST: Geçmişteki alışkanlıklardan, “eskiden yapardım, eskiden böyteydi” anlamında kullanılır. (=used to V0) ipuçları: Geçmişe dönük zaman zarfları ve tekrarlanabilecek nitelikte eylemler. DİKKAT! Bu anlamda .vould’dan sonra STATE VERB kullanılmaz, (bkz. KURAL 5)
b) PAST: Noun Clause’da “said” gibi fiillerden sonra “will”in Tense Uyumuna zorlanmış hali. İpuçları: Past ana cümleye bağlanan bir Noun Clause.
c) PRESENT: İf Clause ana cümlede şimdinin hayali, “but”, “or” v.b. bağlaçları ile de kullanılabilir. İpuçları: İf ya da benzeri bağlaçlar, bağlaçlı cümlede Past Tense, (bkz. KURAL 24)
d) PRESENT: Rica ve teklifler, ipuçları: Yerine ViH”, “can”, “could” gelebilir.
KURAL 39: COULD
could + Vo. hem şimdi/gelecek, hem de geçmişle ilgili olabilir:
a) PAST: Geçmişteki yeteneklerden, “eskiden yapabiliyordum” anlamında kullanılır, ipuçları: Geçmişe dönük zaman zarfları ve yetenek gibi düşünülen eylemler.
b) PAST: Noun Clause’da “said” gibi fiillerden sonra “can”in Tense Uyumuna zorlanmış hali, ipuçları: Past ana cümleye bağlanan bir Noun Clause.
c) PRESENT: İf Clause ana cümlede şimdinin hayali, “but”, “or” v.b. bağlaçları ile de kullanılabilir. İpuçları: İf ya da benzeri bağlaçlar, bağlaçlı cümlede Past Tense, (bkz. KURAL 24)
d) PRESENT: Rica, teklif, olasılıklar, ipuçları: Yerine “can” gelebilir.

KURAL 40:
MODAL’LARLA FİKİR / TAHMİN YÜRÜTME

Bir durumun gerçekleştiğinden emin değilsek, tahmin yürütüyorsak, tahminimizin kesinliğe yakınlık derecesine göre belirli modal’lar kullanırız. Ayrıca, tahminimizin zamanına göre de modal ardından uygun fiil biçimini getiririz.

Kesinlik Derecesi Modal Tahmin Zamanı
% 90 (-malı / -amaz) must / can’t
+ V0 (PRESENT)

♦  be Vıng (PRESENT)

♦   have V3 (PAST)

+ have been (PAST)

%50 (-abilir) may / might / could
KURAL 41:

MODAL + HAVE V3 (Perfect Modals)

Bazı modal’lar, yanlarına have V3 aldıklarında, normal anlamlarından farklı bir işlev üstlenirler

TAHMİN/FİKİR YÜRÜTME must have V3 = -mış olmalı can’t have V3 = -mış olamaz may have V3 = -mış olabilir might have V3 = -mış olabilir could have V3 = (1) -mış olabilir

“emin değilim” anlamında

BAHSEDİLEN DURUMUN TERSİ could have V3 = (2) -ebilirdi needn’t have V3 = -maya gerek yoktu should have V3 = -ması gerekirdi ought to have V3 = -ması gerekirdi shouldn’t have V3 = -maması gerekirdi

“ama tam tersi oldu” anlamında

KURAL 42:

CÜMLEDE RELATIVE (ADJECTIVE) CLAUSE NASIL BULUNUR?

Şu üç sorunun üçünün de cevabı “evet” ise, bağlaçlı cümlecik Relative Ciause’dur.

1-   Bağlaçlı cümlecik cümlede ismin ardından mı geliyor?

2-   Bağlaçlı cümlecik içinde eksik öğe var mı?

3-   Bağlaçtan önceki isim, cümleciğin içindeki eksik öğenin yerini doldurabilir mi? ([Hangi + isim?] sorusunu yanıtlıyor mu?)

Relative Clause’lar, bir cümle içindeki bir isimle ilgili açıklama yapan, ek bilgi veren yan cümleciklerdir, isim açıkladıkları için sıfat işlevi üstlenirler.

KURAL 43:
Relative Clause’ların açıkladıkları isim, cümleciğin içinden çıkarılıp, yerine bir bağlaç getirilir. Dolayısıyla, Relative Clause sorusu çözerken önce bağlaçtan önceki isme bakarak, ismin türüne göre alternatifleri belirlemek, uygun olmayanları elemek gerekir:
İSİM İHTİMALLER ISIM İHTİMALLER
Kişi who / that / whom / whose + noun Yer vvhere / vvhich + V / in-on + vvhich / whose + noun
Nesne vvhich / that / whose + noun Zaman vvhen / vvhich + V1 in-on + vvhich / whose + noun
KURAL 44:

Relative Clause içinde eksik öğe özneyse. yani cümlecik bağlaç + fiil şeklinde başlıyorsa, bağlaç yalnızca who, which ya da that

olabilir:

İsim Relative Clause
Kişi •
who / that ..

+ V

Nesne / Yer / Zaman -*• vvhich / that
DİKKAT! vvhom. where. when ardından özne gelmelidir. whom / vvhere / when / in which I on vvhich + S ♦ V

KURAL 45:

Relative Clause içinde eksik öğe nesneyse. yani cümlecik bağlaç + özne + fiil biçiminde başlıyorsa, “whose” hariç tüm bağlaçlar kullanılabilir. Yani,

isim Relative Clause
Kişi -» who / vvhom /that
Nesne -►
vvhich / that

+ 5 + V

Yer – vvhere / in-on … vvhich
Zaman vvhen / in-on … vvhich

KURAL 46:
Non-Defining (ana cümleden virgülle ayrılan) Relative Clause’lar “that” ile başlamaz. Yani.

VİRGÜL VARSA THAT KULLANILMAZ

♦hat

l» IUI

X
who ✓
whom ✓
which ✓
KURAL 47:

VVHOSE (1)

a)   Relative Clause’larda “whose” bağlacının ardından, anlamı gereği “kimin neyi / neyin neyi” sorularını cevaplayacak cinsten bir isim gelmelidir. Yani ‘ vvhose + noun” sabit, asla değişmez bir dizilimdir.

b)  Şıklarda “vvhose” ihtimali varsa, öncelikle ardından bir isim gelip gelmediğine bakarız. Eğer bir isim görüyorsak, bu ismin diğer cümlenin öznesi mi, yoksa boşluktan önceki isme ait bir şey mi olduğunu anlamamız gerekir. Eğer boşluğa “-nın” anlamında ” ’s ” eklediğimizde, boşluktan önceki isimle boşuktan sonraki isim arasında anlamca bir sahiplik bağı kurabiliyorsak ve bu isim’s isim cümledeki anlamsal boşluğu dolduruyorsa “whose” doğru yanıt olur.

KURAL 48:

VVHOSE (2)

c)   “whose” bağlacının ardından gelen isim, şunlardan biri olamaz:

someTöne^/many/ali>m6st… vvhose + I / you / we / fe^ht^e / she / it

my / yo}4i^6ur / theırnıts^her / its ^£rtâff/Nilay / David / Jane

d)  “whoseH. yalnızca kişilere ait şeylerden bahsetmez. Bir nesneye, yere, ya da zamana ait bir şeyden bahsetmek istesek, yine “vvhose” kullanmamız gerekir.

KURAL 49:
MİKTAR BELİRTECİYLE BAŞLAYAN RELATİVE CLAUSE

Relative Clause, ismin ardından “some, many, ali” v.b. gibi bir miktar ifadesiyle başlıyorsa, “of + which”, “of + whom” ya da “of + whose + noun” ihtimallerine odaklanırız. Bunların arasında seçim yaparken, açıklanan isme bakmamız gerekir.

isim,
some

ali

most

both

one

of which of whom of whose + İsim
KURAL 50:

PREPOSITION + VVHICH / WHOM / VVHOSE

Relative Clause. ismin ardından bir edatla (in / on / at / to / from / through, of v.b.) başlıyorsa, açıklanan isme göre which, whom ya da vvhose + isim ile devam edilir. Edatlar, bu üçü dışında bir bağlacın önüne gelemez.

ısım,
in

on

at

to

by

with

which + S whom + S vvhose + İsim
KURAL 51:

NEDEN EDAT + VVHICH IVVHOM / VVHOSE? (1)

Relative Clause içinde yer alan öğelerden biri hep eksiktir demiştik. Bu öğeyi tamamlayan bilgi, cümleciğin dışında (hemen önünde) yer alır. Anlamca sağlamayı yapmak için. Relative Clause bağlacının önündeki ismi, cümleciğin içine geri eklememiz gerekir. Bu ekleme esnasında.

a)   isim olduğu gibi cümleye geri eklenebiliyorsa, who / whom / which / that doğru yanıt olur.

b)   isim geri eklenirken önünde bir edat istiyorsa, ismin türüne göre “where” ya da “when”, veya bunların alternatifi olan edat + which kullanılır.

c)   cümlecik içinde kendine bağlı bir isim bulunmayan, havada duran bir edat varsa. which. whom va da whose doöru yanıttır, örnekler için bkz. KURAL 52-53

KURAL 52:
NEDEN EDAT + WHICH / VVHOM / VVHOSE? (2)

Bolu is a city. (I live in that city.) Parantez içini, “city” ismini açıklayan cümlecik olarak ele alalım:

“Bolu is the city vvhere I live.” ilk ihtimalimiz olurdu. Bunu soruya dönüştürsek:

Bolu Is the city — I live. Sağlamasını yapalım, “the city” ismi, bağlaçlı cümleciğin içine geri dönmeli:

“/ live the city.” diyemiyoruz, “şehir yaşarım” değil “şehirde yaşarım” olmalı.

“I live İn the city.” Burada “in” edatı kullanmamız gerekiyor. O halde,

Relative Clause’u yazarken “vvhere” ya da “in vvhich” tercih edilebilir Bolu is the city vvhere / İn whlch I live.

KURAL 53:

NEDEN EDAT + VVHİCH / VVHOM / VVHOSE? (3)

Bolu is a small city. (That city is in the Black Sea Region.) Parantez içini, “city” ismini açıklayan cümlecik olarak ele alalım:

“Bolu is a small city which is in the Black Sea Region.” ilk ihtimalimiz olurdu. Bunu soruya dönüştürsek:

Bolu is a city — is in the Black Sea Region. Sağlamasını yapalım, “that city” ismi, bağlaçlı cümleciğin içine geri dönmeli:

“That city is in the Black Sea Region.” diyebiliyoruz, “ismi cümleciğe geri yerleştirirken herhangi bir edata gerek duyulmuyor. Bu durumda “vvhere” ya da “in vvhich” kullanamayız.

Bolu is a small city vvhich / that is in the Black Sea Region.

KURAL 54:

NEDEN EDAT + VVHİCH / VVHOM / VVHOSE? (4)

Bazı fiiller, sıfatlar ve isimler, yanlarında yeni bir isim gelmesi gerektiğinde, ismin önünde bir de edat bulunmasını isterler. Örneğin, “listen music” diyemiyoruz, “listen to music” şeklinde ifade etmemiz gerekiyor. Relative Clause içinde, eksik öğe geri eklenirken, bu tür bir fiil, sıfat ya da ismin arkasına denk geliyorsa, uygun edat + vvhich / whom I vvhose kullanırız. Bu tür fiil, sıfat ve isimlere örnekler:

FİİL + EDAT: concentrate on; depend on; introduce to; participate in SIFAT + EDAT: responsible for; based on; equivalent to; immune to İSİM + EDAT: alternative to; advice on; demand for; interest in

KURAL 55:
CÜMLEDE NOUN CLAUSE NASIL BULUNUR? (1)

ismin yerine geçen her türlü cümlecik, isim Cümleciği olarak adlandırılır, isimleri ana cümle içerisinde özne ya da nesne konumunda kullanabildiğimiz gibi, isim Cümlecikleri de bir cümlenin öznesi ya da nesnesi olabilirler; dolayısıyla bir İsim Cümleciği, ya ana cümle fiilinin önünde Ne? ya da Kim? sorularını, veya ana cümle fiilinin ardında Neyi? ya da Kimi? sorularını cevaplar nitelikte, kararlı ya da kararsız durum bağlaçlarına bağlanmış şekilde yer alır.

İsim cümlecikleri, ana cümle fiilinin tamamlayıcısı niteliklidir. Dolayısıyla, Noun Clause analizinde isim cümleciği özne konumundaysa, ana cümle fiiline Ne? ya da Kim?, isim cümleciği nesne konumundaysa, ana cümle fiiline Neyi? ya da Kimi? soruları sorulur.

KURAL 56:

CÜMLEDE NOUN CLAUSE NASIL BULUNUR? (2)

Cümlede Noun Clause’u saptamak için yapmamız gereken, ana cümle fiilini bulmamızın ardından, bağlacın getirileceği boşluk fiilden önceyse (öznenin başındaysa) Ne/Kim + eylem? (Kim ödeyecek? / Ne şaşırtıcıydı?), boşluk ana cümle fiilinin ardından getirilmişse Neyi I Kimi + eylem? (Neyi belirtti?

/ Kimi cezalandıracak?) sorularını sorarız. Bağlaçlı cümlecik bu soruyu cevaplıyor, cümlenin anlamsal bütünlüğünü sağlıyorsa burada bir Noun Clause vardır. Noun Clause bağlaçları, “that”. “vvhether”, “if (=whether)H ya da soru sözcükleridir.

KURAL 57:

NESNE KONUMUNDAKİ NOUN CLAUSE

s* V ♦ 0
s ♦
(kararlı) —

believe

admıt

declare

that ♦ S ♦ V ♦ 0 (Öğeleri tam. alternatifsiz, kesin bir durumdan bahseden cümlecik.) (*dıgı. -ecegi)
(kararsız) —»

doubt wonder dont know

whether

İf

♦ s+ V +0 (Öğelen tam, içinde ıhı ıhtımallı bir durumdan bahseden, (or not) ya da (or + alternatif) geçen cümlecik.) (ıp -madiği)
when

where

how

♦ (S) ♦ V ♦ (0) (Bir öğesi eksik ya da öğeleri tam olduğu halde, içinde bir duruma dair sorgulama bulunan bir cümlecik.) (ne zaman • dıgı, nereye -tlği, nasıl -dıgı v.b.)

KURAL 58:
“THAT” İSTEYEN FİİLLER

Bazı fiiller, anlamları gereği kesin bir yargıyla devam etmek isterler. Bunlara “kararlı fiil” diyebiliriz. Aşağıda listelediğimiz fiiller, olumsuz halde değillerse, ya da bir zorluk, güçlük gibi sözcüklerle birlikte kullanılmamışlarsa, yanlarında gelen cümlecik net bir yargıdan bahsediyorsa, kendilerine

bağlanan Noun Clause “that” ile başlar.
accept believe declare maintain
admit daim estimate predict
announce complain expect prove
argue conclude forecast report
assume confirm indicate suggest
KURAL 59:

İt + passive + that

Cümledeki bilginin takip edilmesini kolaylaştırmak amacıyla “it” yalancı öznesi + edilgen çatıda çekimlenmiş fiille başlayan ana cümlelerde. Noun Clause “that + SVO” biçimindedir.

İt is believed that İt is assumed that İt was predicted that İt has been suggested that

KURAL 60:

ARDINDAN SORU SÖZCÜĞÜ İSTEYEN ÖZEL YAPILAR (1)

HOW + SIFAT

Noun Clause içindeki öznenin önünde, cümlenin normal öğe sıralanışını bozan, havada duran bir sıfat varsa, “HOW” kullanırız.

ANA CÜMLE NOUN CLAUSE
S + V + HOW
big

Important

vital

• • •

S + V

KURAL 61:

ARDINDAN SORU SÖZCÜĞÜ İSTEYEN ÖZEL YAPILAR (2) EXPLAIN

Explain fiiline bağlanan Noun Clause, cümlecik içindeki öğelerin anlamına göre 4 farklı bağlaçla başlayabilir:

explain ♦ that (kesin yargı içeren cümlecik) (Genellikle PAST TENSE ile) explain + how (bir şeyin nasıl yapıldığına dair bilginin eksik olduğu cümlecik) explain + what (özne ya da nesnesi eksik bir cümlecik) explain + why (öğeleri tam. sebebine dair bilgi eksikliği olan bir cümlecik)

KURAL 62:

ARDINDAN SORU SÖZCÜĞÜ İSTEYEN ÖZEL YAPILAR (3)

CÜMLECİK BAŞINDA HAVADA DURAN BİR İSİM

Noun Clause öznesinin önünde (How örneğindekine benzer biçimde) havada duran bir isim varsa, Noun Clause dört farklı şekilde başlayabilir:

ANA CÜMLE NOUN CLAUSE
S + V + how many how much vvhose which(ever)
people

money

books

guestions

S + V
KURAL 63:

ARDINDAN SORU SÖZCÜĞÜ İSTEYEN ÖZEL YAPILAR (4) ÖZNESİ OLMAYAN NOUN CLAUSE

Noun Clause öğeleri içinde bir özne yoksa, yani bağlaç + fiil biçiminde başlıyorsa, cümlenin öznesini karşılayan şu soru sözcükleri doğru yanıt olabilir:

ANA CÜMLE NOUN CLAUSE
S + V + who (belirli bir kişi) whoever (her kim) what (belirli bir şey) whatever (her ne) + V+O

KURAL 64:
ARDINDAN SORU SÖZCÜĞÜ İSTEYEN ÖZEL YAPILAR (5) VVHETHER mı IF mİ?

Noun Clause’larda çoğu durumda whether ve if birbirinin yerine kullanılabilir. Fakat

a)   Noun Clause özne ise “If ile başlayamaz. Yani bir cümle “if ile başlıyorsa, koşul-sonuç ilişkisi vardır.

b)  Noun Clause “be” fiilinin ardından geliyorsa, “if olamaz.

c)   Noun Clause’un bağlandığı ana cümle fiili, edatıyla birlikte verilmişse, (decide on + NC gibi, “if kullanılamaz. Yani “if edattan sonra gelmez.

Bu durumlarda “If’ yerine “vvhether” kullanmamız gerekir.

KURAL 65:

REPORTED SPEECH (AKTARIM CÜMLELERİ) (1)

Bir kişinin söylediği bir söz. daha sonra bir başkasına aktarılıyorsa. bu sözü aktarırken “say”, “teli” gibi bazı fiillerin ardından, söylenen söz bir Noun Clause olarak getirilir. Söylenen sözün fiili de (Noun Clause içinde kalan fiil), “say” “teli” fiillerinin zamanı geçmişse, bir derece geçmişe götürülür.

s + aktarma fiili + that + Noun Clause (söylenmiş olan söz)
s + said told me declared announced (that)
S +V + O

i

Ana cümle fiili (said 1 told) geçmiş biçimde olduğu için bu eylemin bir derece PASTı alınır.) bkz. KURAL 67

KURAL 66:

REPORTED SPEECH (AKTARIM CÜMLELERİ) (2)

Aktarılan sözün bir düz cümle mi yoksa bir soru mu olduğuna göre aktarım fiili ve aktarılan cümlenin başına gelecek bağlaç değişir:

cümle / soru? aktarım fiili ihtimalleri olası bağlaç Noun Clause
Düz cümle said / told me / announced / declared / reported v.b.
(that)

[söylenmeyebilir]

S + V + O

Soru aktarılsa bile cümlecik düz cümle biçiminde olmalıdır.

Evet/Hayır ? asked questioned wanted to know v/hether l if
Nerede? Kim? Nasıl?… where / who / how / which v.b.

KURAL 67:
NOUN CLAUSE’LARDA TENSE UYUMU

Noun Clause’ların fiilleri, Reported Speech konusuna da benzetebileceğimiz üzere, bağlandıkları ana cümle fiilinin Tense’ine göre şekil alırlar. Yani, istisnai birkaç durum hariç ana cümle ile Noun Clause fiilleri, Tense açısından uyumlu olur (burada kesin kurallar değil, Tense Grubu açısından tutarlılık arayınız):

ANA CÜMLE NOUN CLAUSE
PRESENT *
PRESENT

FUTURE

PAST – PAST
Bu kuralın tek istisnası, ana cümle geçmişken Noun Clause içinde genel, bilimsel bir gerçeğin verildiği durumdur.

a ■

KURAL 68:

HE IS SAİD TO ♦ V0

İt is said that + SVO biçiminde verilen cümlelere eş anlamlı olarak, aşağıdaki cümle yapısı kullanılabilir:

İt
is said

was believed has been reported

that
Ertan + V

i

+ 0.
Ertan
is said

was believed has been reported

to
V0 / be V3 (Simple) be Vng (Cont)

have V3 / have been V3 (Perf.) have been Vmg (Perf. Cont.)

+ 0
KURAL 69:

BAĞLAÇ TÜRLERİ (1)

ADVERBIAL CLAUSE

Bağlaçlı cümlecik (bağlaç + SVO) ile ana cümle (SVO) arasında anlamsal ilişki kuran, ana cümleden en fazla bir virgülle (nokta ya da noktalı virgülle değil) ayırabileceğimiz bağımlı cümleciklerdir. Cümledeki görüntüsü:

SVO (,) bağlaç ♦ SVO Bağlaç + SVO , SVO.

En yaygın kullanılan örnekler: because / if / when / as / since / although

KURAL 70:

BAĞLAÇ TÜRLERİ (2)

PREPOSITIONAL PHRASE

Bir ana cümle (SVO) ile bağlaca bağlanan isim (edat işlevli bağlaç + isim türevli sözcük [isim / Vıng / isim Cümleciği) arasında anlamsal ilişki kuran, ana cümleden en fazla bir virgülle (nokta ya da noktalı virgülle değil) ayırabileceğimiz bağımlı cümleciklerdir. Cümledeki görüntüsü:

SVO (,) bağlaç + isim / Vinfl / Noun Clause Bağlaç + isim / Vınfl / Noun Clause , SVO.

En yaygın kullanılan örnekler: because of / despite / contary to / due to KURAL 71:

BAĞLAÇ TÜRLERİ (3)

COORDINATING CONJUNCTION

İki bağımsız cümle (SVO) (SVO) arasında anlamsal koordinasyon sağlayan, ilişkilendirilen cümleciklerin birbirinden en fazla bir virgülle (nokta ya da noktalı virgül değil) ayrılabileceği bağlaçlardır. Bu bağlaçlar cümle başında değil, bağlanan cümleciklerden birinden sonra kullanılabilir. Cümledeki görüntüsü:

SVO . bağlaç SVO.

Bu bağlaçlar şunlardır: for / and / nor / but / or / yet I so

KURAL 72:

BAĞLAÇ TÜRLERİ (4)

TRANSITION

İki bağımsız cümle (SVO) (SVO) arasında anlamsal koordinasyon sağlayan, ilişkilendirilen cümleciklerin biri tamamlandıktan sonra (nokta ya da noktalı virgülün ardından) başlatılan ikinci cümleciğin başında bulunan bağlaçlardır. Yani bu bağlaçların kullanılabilmesi için, tamamlanmış bir cümleden sonra, yeni bir cümleye anlamsal geçiş yapılıyor olması gereklidir.

SVO. Bağlaç, SVO. SVO : bağlaç, SVO.

En yaygın kullanılan örnekler: however I therefore / moreover t for example

KURAL 73:

BAĞLAÇ TÜRLERİ (5)

PARALLELSTRUCTURE

Cümle içerisinde, dilbilgisel açıdan işlevleri birbirine denk olan (isim – isim / sıfat sıfat / fiil- fiil / cümlecik – cümlecik gibi) ifadeler arasında anlamsal ilişki kurmaya yarayan, her zaman belirli İkililer halinde (both + A + and 8 gibi) kullanılan bağlaçlardır.

En yaygın kullanılan örnekler: both … and … / either… or… / neither… nor… KURAL 74:

SEBEP GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (1)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümledeki eylemin sebebidir:

ADVERBIAL CLAUSE: because I as / since / now that / seeing that / inasmuch as I due to the fact that I in view of the fact that (ardından cümlecik alır)

COORDINATING CONJUNCTION: for / in that (iki cümle ortasında)

PREPOSITIONAL PHRASE: because of / due to / ovving to / as a result of / in view of / on account of / thanks to (ardından isim alır)

KURAL 75:

SEBEP GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (2)

ÖZEL DURUMLAR (1)

“AS” bağlacı iki farklı anlamda kullanılır:

as i = Zaman Bağlacı (= while): Burada “as” bağlacına bağlı cümleciğin Continuous grubundan olması ve ana cümleyle Tense Uyumu göstermesi gereklidir. Bu durum yoksa, “as” Zaman bağlacı değil, Sebep bağlacıdır.

as 2 = Sebep Bağlacı (= because); Burada “as” bağlacına bağlı cümlecikte sebep, ana cümlede de bu sebebe bağlı sonuç anlamsal olarak verilmelidir.

KURAL 76:

SEBEP GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (3)

ÖZEL DURUMLAR (2)

“SİNCE” bağlacı iki farklı anlamda kullanılır

since t s Zaman Bağlacı (= ever since): Bu bağlaç, özel bir Tense uyumu kuralına göre kullanılır, (bkz. KURAL 11) Cümle bu kurala uymuyorsa, “since” sebep gösterir.

Since ♦ S ♦ V2 + O. S ♦ have/has V3 ♦ O.

since 2 – Sebep Bağlacı (= because): Burada “since” bağlacına bağlı cümlecikte sebep, ana cümlede de bu sebebe bağlı sonuç anlamsal olarak verilmelidir.

KURAL 77:

SEBEP GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (4)

ÖZEL DURUMLAR (3)

a)   “Now that” bağlacının ardından Present Grubu Tenseler kullanılmalıdır. Bu bağlacın ardından Past Tenseler gelmez.

b)  Prepositional Phrase grubuna giren sebep bağlaçları (because of/ due to / ovving to / as a result of / in view of / on account of / thanks to) yanlarında Vinfl almazlar. Bu bağlaçların ardından bir isim ya da isim cümleciği gelmelidir. Cümlede bağlacın ardından gelen sözcük “Vıng” biçimine girmiş bir fiilse, bu bağlaçları eleyiniz.

KURAL 78:

SEBEP GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (5)

ÖZEL DURUMLAR (4)

a)   “ovving to / thanks to / İn vievv of bağlaçlarının anlamları gereği, yanlarına aldıkları isim olumsuz anlamlı olamaz. Bu bağlaçlarla birlikte iyi. faydalı şeylerden bahsederiz.

b)  “ovving to / as a result of / in view of” bağlaçları, “be” fiilinin hemen ardından getirilemezler. Bu durumda aynı grupta yer aldıkları diğer bağlaçları (öm. due to) kullanmamız gerekir.

KURAL 79:

SEBEP GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (6)

SEBEP- SONUÇ İLİŞKİSİNDE ZAMAN UYUMU

Sebep – sonuç ilişkisi kurulacak biçimde birbirine bağlanan cümlecikler, Tense Grubu açısından birbiriyle tutarlı olmalıdır. Yani çoğu durumda bu tür bağlaçların Tense Uyumu gösterdiğini söyleyebiliriz.

Sebep- sonuç ilişkisinde, sebep her zaman ilk olan eylemdir. Dolayısıyla. Perfect Tense’ler. sonuç kısmından ziyade sebep kısmında kullanılmalıdır. Örneğin.

— S + Va ♦ O, S ♦ had Vj + O biçiminde verilen bir cümlede sebep bağlacı kullanamayız

KURAL 80:

SONUÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (1)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümledeki eylemin sonucudur:

ADVERBIAL CLAUSE: so + adj. + that / such + noun + that (ardından cümlecik alır)

COORDINATING CONJUNCTION: so (iki cümle ortasında)

TRANSITION: therefore / thereby / thus / hence / as a result / as a consequence / consequently / for this reason I that’s why (bir cümleden diğerine geçiş)

KURAL 81;

SONUÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (2)

ÖZEL DURUMLAR (1)

V + SO + SIFAT + THAT + SVO / V + SUCH + İSİM + THAT + SVO

Bu bağlaçlar, “o kadar / öyle … ki” anlamına gelir ve de her zaman cümle ortasında, yukarıda verildiği biçimde kullanılırlar. Soruları da bu güne dek iki şekilde sorulmuştur:

a) — sıfat — SVO = so / that                                           b) so + sıfat — SVO = that

a)   — isim — SVO = such / that                                   b) such + isim — SVO = that

KURAL 82:

SONUÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (3)

ÖZEL DURUMLAR (2)

a)   “That’s why” (Transition) bağlacının ardından virgül getirilmez. Bu durum, bildiğimiz Transition grubu bağlaçların kullanım biçimine aykırıdır.

b)  “therefore I thereby / thus / hence” bağlaçları, “and” ardından getirilirlerse noktalama kuralları şu şekilde değişir:

S+ V+ O. and therefore (, S) + V + O.

(Burada ’and’ den dolayı özne tekrarlanmayabilir, özne tekrarlanmıyorsa bağlaçtan sonra virgül de getirilmez.)

KURAL 83:

SONUÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (4)

ÖZEL DURUMLAR (3)

a)   “therefore” bağlacı, ikinci cümlenin öğelerinin arasında, iki virgül arasına sıkışmış biçimde yer alabilir.

S+V+O. S. therefore, V+ O.

S+ V+ O. S + is/are/was/were , therefore. O.

b)  “therefore / thereby I thus ” bağlaçları, ilk cümlenin sonunda, virgülün ardından getirilirse, ardından + O alır.

S + V + O . therefore / thereby / thus + V(ng + O.

KURAL 84:

SONUÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (5)

SEBEP- SONUÇ İLİŞKİSİNDE ZAMAN UYUMU

Sebep – sonuç ilişkisi kurulacak biçimde birbirine bağlanan cümlecikler. Tense Grubu açısından birbiriyle tutarlı olmalıdır. Yani çoğu durumda bu tür bağlaçların Tense Uyumu gösterdiğini söyleyebiliriz.

Sebep- sonuç ilişkisinde, sonuç her zaman sonra olan eylemdir. Dolayısıyla. Perfect Tense’ler. sonuç kısmından ziyade sebep kısmında kullanılmalıdır. Örneğin.

S + V* + O, — S + had V3 + O

biçiminde verilen bir cümlede sonuç bağlacı kullanamayız.

KURAL 85:
ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (1) TAM ZITLIK

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümledeki eylemle tamamen zıttır:

ADVERBIAL CLAUSE: vvhereas / whiie (ardından cümlecik alır)

COORDINATING CONJUNCTION: but / yet (iki cümle ortasında)

PREPOSITIONAL PHRASE: contrary to / in contrast to / as opposed to / unlike / notvvithstanding (ardından isim alır)

TRANSITION: on the contrary / in contrast / contrarily / on the other hand / conversely (bir cümleden diğerine geçiş)

A

KURAL 86:

ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (2) ŞAŞIRTICI ZITLIK

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümledeki eyleme göre beklenmedik, şaşırtıcı bir durumdur:

ADVERBIAL CLAUSE: although / even though I though / in spite of the fact that / despite the fact that / no matter + soru sözcüğü / hovvever + sıfat-zarf / even if (ardından cümlecik alır)

PREPOSITIONAL PHRASE: despite / in spite of (ardından isim alır)

TRANSITION: hovvever / even so / nevertheless / nonetheless (bir cümleden diğerine geçiş)

KURAL 87:

ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (3)

ÖZEL DURUMLAR (1)

VVHILE I VVHEREAS (1)

Bu bağlaçlar kullanılarak oluşturulan zıt cümlelerde şunlara dikkat edilmelidir:

a)   VVhile / VVhereas. birbiriyle kıyaslanabilecek cinsten iki durum arasındaki farkı ortaya çıkarmada kullanılır. Dolayısıyla bu bağlaçlarla birbirine bağlanan cümlelerin özneleri birbirinden farklı, ama birbiriyle kıyaslanabilecek cinsten şeyler olmalıdır. Bağlanan cümleler içinde çoğu zaman aynı sözcüklerin tekrarlandığını ya da eş anlamlı sözcükler kullanıldığını görüyoruz, (bkz. KURAL 88)

KURAL 88:

ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (4)

ÖZEL DURUMLAR (2)

VVHILE / VVHEREAS (2)

VVhile / VVhereas ile birbirine bağlanan zıt cümleciklerin özneleri ile ilgili ipuçları

KURAL 89:

ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (5)

ÖZEL DURUMLAR (3)

VVHİLE

VVhile bağlacı, iki farklı anlamda kullanılır:

while1 = Zaman Bağlacı (= as I just as); Zaman bağlacı olan “while”. ardından Continuous Tense ister, yani bağlaçlı cümleciğin Continuous grubundan bir Tense’i içermesi gerekir. Ayrıca bağlanan cümleciklerde Tense Uyumu bulunmalıdır.

while2 = Zıtlık Bağlacı (= vvhereas); Birbiriyle karşılaştırılabilecek nitelikteki zıt durumları birbirine bağlar. Herhangi bir Tense uyumu bulunmak zorunda değildir. Ardından gelen Tense’in de önemi yoktur, (bkz. KURAL 87, 88)

A .

KURAL 90:

ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (6)

ÖZEL DURUMLAR (4)

“contrary to / in contrast to / as opposed to” bağlaçları ile şu sözcükler sıklıkla

some

most

American women underdeveloped countnes the poor

ÖZNE 1
ÖZNE 2

others

few

European women developed countries the wealthy

VVhile

VVhereas

kullanılır:
contrary to in contrast to as opposed to
popular belief
prevailing view
what most people think
what scientist expected / predicted / estimated

KURAL 91:
ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (7)

ÖZEL DURUMLAR (5)

Hovvever” bağlacı iki farklı biçimde kullanılır:

howeven = Adverbial Clause (= no matter how): bu bağlacın ardından gelen cümleciğin öznesinden önce bir sıfat ya da zarf bulunmalıdır.

Hovvever + sıfat/zarf + S + V + O. S + V + O.

however2 = Transition (= even so, nevertheless, nonetheless); bu bağlaç, tamamlanmış bir cümle ile. ardından gelen cümle arasında zıtlık ilişkisi kurar.

S + V + O. However, S + V + O.

KURAL 92:

ZITLIK GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (8)

ÖZEL DURUMLAR (6)

Zıtlık bağlaçlarıyla birbirine bağlanan cümleciklerin içinde, zıtlık anlamını pekiştirmek amacıyla aşağıdaki sözcüklere sıkça rastlıyoruz

stili / anyvvay = yine de

actually / İn fact / indeed = aslında

KURAL 93:

AMAÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (1)

Aşağıdaki bağlaçların ardından, ana cümledeki eylemin yapılma amacı getirilir:

ADVERBİAL CLAUSE: so that / in order that / for fear that / lest (ardından cümlecik alır)

ÖZEL KULLANIM: to + V0 / in order to + V0 / so as to + V0 (ardından V0 alır, özne yoktur)

KURAL 94:
AMAÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (2)

ÖZEL DURUMLAR (1)

SO THAT / İN ORDER THAT I FOR FEAR THAT / LEST

a)  Yukarıda verilen bağlaçlar cümle başında kullanılamaz.

b)  Bu bağlaçların ardından gelen cümlede sıklıkla “can / will / could / would” modal yardımcı fiillerine rastlıyoruz.

c)  Bu bağlaçlarla birbirine bağlanan cümleciklerin Tense’leri uyumlu olmalıdır.

KURAL 95:

AMAÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (3)

ÖZEL DURUMLAR (2)

TO V0 / İN ORDER TO V0 / SO AS TO V0

a)   Yukarıda verilen bağlaçların ardından bir özne gelmez.

b)   Bu bağlaçların ardından doğrudan V0 biçiminde bir eylem getirilir.

c)   Bu bağlaçların olumsuz biçimleri: “in order not to V01 so as not to V0″dır.

d)   Eğer bağlacın içine “kim için” sorusunun yanıtını eklersek, “in order (for sb.) to V0” tek ihtimaldir.

KURAL 96:

AMAÇ GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (4)

ÖZEL DURUMLAR (3)

TOO + SIFAT/ZARF + TO V0 / SIFAT/ZARF ♦ ENOUGH + TO V0

to V0 bağlacını, bir şeyin yeterliliğini ya da aşırılığını gösteren yukarıdaki ifadeler içinde de görmekteyiz:

too + sıfat/zarf ♦ (for sb.) + to V0 =-mak için çok …

(not) sıfat/zarf + enough + (for sb.) + to V0 = -mak için yeterince … (değil)

KURAL 97:

ZAMAN GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (1)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümledeki eylemin gerçekleştiği
andır:
ADVERBIAL CLAUSE: after / as soon as / once / vvhenever / only when / before
/ by the time / until / till / vvhen / vvhile / as / just as / since / ever since (ardından
cümlecik alır)

PREPOSITIONAL PHRASE: after / following / before / until / till / since
(ardından isim [tarih] alır)

KURAL 98:

ZAMAN GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (2)

ÖZEL DURUMLAR (1)

a)  Zaman bağlaçlı cümlecikler, bağlandıkları ana cümleler ile TENSE UYUMU
göstermelidir, (bkz. KURAL 17)

b)  Zaman bağlaçlı cümlecikte “will / vvould / might” kullanılmaz, (bkz. KURAL 18)

c)  Zaman bağlacı verilen cümleciklerde (since hariç), ana cümle Present Perfect
ya da Present Perfect Continuous olamaz, (bkz. KURAL 19)

Verilen soru cümlesi bunlara uygun değilse, zaman bağlaçlarını elememiz
gerekir

KURAL 99:

ZAMAN GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (3)

ÖZEL DURUMLAR (2)

a)  Aşağıdaki bağlaçların ardından Continuous Tense gelemez:

after / as soon as / once / vvhenever /
only vvhen / before / by the time / until /
till / vvhen

Bağlaçlı cümlecik Continuous ise. yukarıdaki bağlaçlar elenmelidir.

(bkz. KURAL 20, 21,22, 23)

+ PRESENT SİMPLE + PAST SİMPLE

KURAL 100:

ZAMAN GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (4)

ÖZEL DURUMLAR (3)

“Since” ve “by the time” bağlaçları özel formüllerle kullanılır: (bkz. KURAL 11. 23)

Zaman Cümleciği Ana Cümle
Since + „ .

_ . Past Simple Ever since +

Present Perfect (Cont.)
By the time + Past Simple Past Perfect (Cont.) Past Cont.
_ , , Present Simple By th« ttme + Pre5en, Perfect Future Perfect (Cont.) Future Cont.
KURAL 101:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (1)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümledeki eylemin gerçekleşmesi için gerekli koşuldur:

ADVERBİAL CLAUSE: if / as long as / so long as / provided / providing / on condition that / in the event that / only if / unless / suppose that / assume that I imagine that (ardından cümlecik alır)

PREPOSITIONAL PHRASE: but for / vvithout / if it weren‘t for / if it hadn’t been for (ardından isim alır)

TRANSİTİON: or / or else / otherwise (bir cümleden diğerine geçiş) KURAL 102:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (2)

IF BENZERİ BAĞLAÇLAR

Aşağıdaki bağlaçlar, koşul- sonuç ilişkisi kurmazlar; içlerinde “if geçtiği için kitaplarda if ile birlikte verilmektedir:

even if (Zıtlık Bağlacı) = -sa bile

in case (Tedbir Gösterir) = -sa diye, -ması ihtimaline karşılık

as if / as though (Benzerlik Gösterir) = … gibi (görünmek, davranmak v.b ]

KURAL 103:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (3)

KOŞUL CÜMLECİKLERİNDE FORMÜL UYUMU (1)

Adverbial Clause biçiminde kullandığımız koşul bağlaçları, ana cümleleri ile belirli formüllere göre Tense Uyumu gösterirler, (bkz. KURAL 24, 25,26)
TYPE If Clause Ana Cümle
0/1 İf ♦ am/is/are/ Vı / V, have/has Vj ,
V,/V. (0)

wıll’may/can/should V0 (1)

2/5 II ♦
were / V2

were V|„g / were to V0 ,

would/could ♦ V0 (2) would/could ♦ have Vs (5)
3/4 İf – had Vs would/could ♦ have Vs (3) would/could + Vo <4)
KURAL 104:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (4)

KOŞUL CÜMLECİKLERİNDE FORMÜL UYUMU (2)

a)   “if’ ya da “if’ benzeri koşul bağlaçlarına bağlı cümlecikte. ”was”, “will”, “vvould” ya da “might” kullanılamaz. Bağlaçlı cümlecikte bu Tense’ler varsa, koşul bağlaçlarını eleriz, (bkz. KURAL 27)

b)  Bağlaç koşul bağlacı ise. ana cümlede Present Cont. / Past Cont. / Present Perf. (Cont.) / Past Perf. (Cont.) / Past Simple Tense’ler kullanılamaz. Ana cümle bu Tense’lerden birinde verilmişse, koşul bağlaçlarını eleriz, (bkz. KURAL 28)

KURAL 105:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (5)

ÖZEL DURUMLAR (1)

a)   “as long as / so long as / provided / providing / on condition that / in the event that / only if / unless / in case” bağlaçları, If Clause Type 0/1 formüllerine göre kullanılmalıdır, (bkz. KURAL 29. 31. 32)

b)  “supposing / suppose / assume / assuming / imagine (that)” bağlaçları, if Clause Type 2/3/4/5 formüllerine göre kullanılmalıdır. Bu bağlaçların ana cümleleri her zaman soru biçimindedir, (bkz. KURAL 30)

Cümle bu kurallara uygun biçimde verilmemişse, bu bağlaçları elememiz gerekir

KURAL 106:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (6)

ÖZEL DURUMLAR (2)

UNLESS

a)   “unless’e bağlı cümlecik her zaman biçimsel olarak olumlu yapıdadır. “Unless” bu olumlu cümleye “-mazsa; “-madıkça” anlamı katar, yani zihnimizde olumsuz bir if cümleciği oluşturur. Dolayısıyla, “unless” bağlacını gördüğümüzde, bağlacı karalayıp yerine “if’, bağlı cümlecikteki fiilin önüne de “not” yazıp anlamca koşul- sonuç ilişkisi kurulup kurulmadığına bakmalıyız.

b)  “unless” her zaman If Clause Type 0 /1 formüllerine göre kullanılır. Yani böyle bir cümlede Past grubu Tenseler kullanılamaz, (bkz. KURAL 31)

KURAL 107:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (7)

ÖZEL DURUMLAR (3)

İN CASE

a)   “in case” If Clause Type 0 /1 formüllerine göre kullanılır.

b)  “in case” bağlacı cümle başında kullanılamaz.

c)   Bağlacı “in case” olan cümlelerde, olumsuz bir ihtimal yer almalıdır. Bu ihtimalin yazıldığı kısımda “run out of’ fiili, tedbirin yazıldığı kısımda ise, “extra. spare” ifadeleri sıklıkla görülmektedir, (bkz. KURAL 32)

KURAL 108:

KOŞUL GÖSTEREN BAĞLAÇLAR (7)

ÖZEL DURUMLAR (4)

AS IF / AS THOUGH

a)   Bu bağlaçlar, cümle başında kullanılamazlar.

b)  Bu bağlaçlar, ana cümle fiilinin nasıl göründüğünü, nasıl davrandığını ifade ederler, yani “nasıl ♦ fiil” sorusunu yanıtlarlar ve yanıtladıkları fiilin hemen ardından gelirler. Bu fiiller:

look / seem I sound / smell / behave I describe sth. + as if / as though

KURAL 109:

ÖRNEKLEME BAĞLAÇLARI (1)

Aşağıdaki bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümlede verilen bir duruma dair örneklerdir:

TRANSİTİON: for example / for instance (bir cümleden diğerine geçiş) PREPOSITIONAL PHRASE: such as / namely / including (ardından isim alır)

KURAL 110:

ÖRNEKLEME BAĞLAÇLARI (2)

FOR EXAMPLE / FOR İNSTANCE

Bu iki bağlaç, cümle içerisinde iki farklı yerde karşımıza çıkıyor:

a)   S + V + O. For example / For instance ,S + V + 0.

b)   S ♦ V + O. S , for example / for instance. + V ♦ O.

KURAL 111:

ÖRNEKLEME BAĞLAÇLARI (3)

SUCH AS / NAMELY / İNCLUDİNG

Bu üç bağlaç, cümle içerisinde, bir kategori gösteren bir ismin ardından gelir ve o isme ait örnekleri isimler halinde sunarlar:

kategori nitelikli isim (,) such as / namely I including + örnek) (and + ömek2)

(isim) (isim)

örnekler:

car manufacturers such as FIAT and Renault pets such as cats and dogs

KURAL 112:

ÖRNEKLEME BAĞLAÇLARI (4)

THAT IS

Bu bağlaç, cümlede teknik bir terimin ardından, o terimin açıklamasını yapmada kullanılır:

S , that is, isim + relative clause. + V + O.

Photosynthesis. that is. the process by which green plants produce carbohydrates. occurs only when there is sunlight.

KURAL 113:

HARİÇ TUTMA, DIŞLAMA BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçların ardından gelen isimler, ana cümlede verilen bilginin dışında kalan, istisna olan durumlardır.

PREPOSITIONAL PHRASE: except / except for / excluding / aside from / apart from / other than (ardından İsim alır)

KURAL 114:

ÖZETLEME BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçların ardından gelen cümle, bir önceki cümledeki ifadeyle aynı anlama gelen, öz bilgiyi verir.

TRANSITION: in brief / in short / to sum up / to summarize (bir cümleden diğerine geçiş)

KURAL 115:

BİLGİ EKLEME BAĞLAÇLARI (1)

Bu bağlaçların ardından gelen ifade, ana cümlede ya da diğer cümlede verilen olumlu bilgiye, olumlu yönde bir ekleme yapar:

COORDINATING CONJUNCTION: and (iki cümle ortasında)

TRANSITION: besides / furthermore / moreover / in addition / what is more (bir cümleden diğerine geçiş)

PREPOSITIONAL PHRASE: besides / as well as / in addition to / coupled with (ardından isim alır)

İKİNCİ CÜMLENİN SONUNDA: too / as well KURAL 116:

BİLGİ EKLEME BAĞLAÇLARI (2)

“Besides” bağlacı, hem Transition hem de Prepositional Phrase gibi kullanılabilir:

> Fİ555-           ’ .t- *

besidesı (Transition): (dahası, üstelik, ayrıca)

S + V + O. Besides. S + V + O.

besides? (Prepositional Phrase): (-a ek olarak, -nın yanı sıra)

Besides ♦ noun, S + V + O.

KURAL 117:

BİLGİ EKLEME BAĞLAÇLARI (3)

İkinci cümlenin sonuna gelen bağlaçlar:

iki cümlede de olumlu ifadelerden bahsediliyorsa. ikinci cümleden sonra “too” ya da “as vvelP’ getirilir.

S + (+)V + O. S + (+)V + O, too / as well.

Cümleler olumsuzsa, bu sefer “too” ya da “as well” değil, “either* kullanılmalıdır. S + (-)V + O. S + (-)V + O, eittıer.

KURAL 118:

PARALEL YAPI BAĞLAÇLARI (1)

Bu bağlaçlar, dilbilgisel açıdan birbirine denk ifadeler (isim • isim: sıfat- sıfat: edat + nesne- edat + nesne: fiil – fiil: cümlecik- cümlecik v.b.) arasında anlamsal koordinasyon sağlar:

*   both … and … = hem … hem de … (+ ekleme)

*   not only … but also … = sadece … değil, aynı zamanda … da (+ ekleme)

*   either… or … = ya … ya da … (alternatif sunma)

*   vvhether… or… = ya … ya da … (-ıp -madiği) (alternatif sunma)

*   neither… nor… = ne … ne de … (- ekleme, ikisi de değil)

*   not either… or… = ne … ne de … (- ekleme, ikisi de değil)

*   not… but… = … değil… (düzeltme)

KURAL 119:

PARALEL YAPI BAĞLAÇLARI (2)

ÖZEL DURUMLAR (1)

a) both … and … cümlecikleri birbirine bağlayamaz. Ancak tek bir özneye iki farklı fiil + nesne grubunu bağlayabilir. Yani,

both + S + V + O olamaz S ♦ both + V + O and V + O olabilir

KURAL 120:

PARALEL YAPI BAĞLAÇLARI (3)

ÖZEL DURUMLAR (2)

a) Not only ardından bir cümlecik geliyorsa, bu cümlecik devrik yapıda olmalıdır. (Not only does he work / not only did she wake up / not only will you help v.b.)

b) Neither… nor… bağlacı, cümlecikleri birbirine bağlıyorsa, nor’a bağlı cümlecik devrik yapıda olmalıdır, (nor does he work / nor did she wake up / nor will you help v.b.)

KURAL 121:

PARALEL YAPI BAĞLAÇLARI (4)

ÖZEL DURUMLAR (3)

a)   neither… nor… olumsuz cümlelerle kullanılmaz. Cümle olumsuzsa, ne o ne de o anlamını vermek için either… or… kullanırız.

b)   not only … but also … bağlacı, farklı biçimlerde de ifade edilebilir:

not only / not just / not merely … but (S) also … I but… as well

KURAL 122:

DEVRİK YAPI (1)

Cümlede olumsuzluk vurgulanmak isteniyorsa, edebi bir kullanım olan devrik yapılardan faydalanırız. İngilizce’de olumsuz zarfla başlayan, sıfatı vurgulanmak istenen, “yalnızca / sadece” vurgusuyla başlayan cümlelerde devrik yapı kullanıyoruz.

Devrik yapılı cümleler, soruya benzerler (does he go / did he study / had we started v.b.) ancak cümle sonunda soru işareti yoktur. Buna benzer bir durumla karşılaşırsak, yanında devrik yapı isteyen bağlaçlara odaklanmamız gerekir. Bu bağlaçlar KURAL 123. 124, 125’te verilmiştir.

KURAL 123:

DEVRİK YAPI (2)

DEVRİK YAPI İLE KULLANILAN İFADELER (1)

Yanında devrik yapı isteyen bağlaçlar / ifadeler şunlardır:

a)   Olumsuz Sözcükler Cümle Başındaysa: Never I Rarely / Seldom / Not + isim / Little / Under no circumstances / Nowhere / İn no way / Not until

b)   Bazı Zaman Bağlaçlarıyla: Hardly/Scarcely + had + S + V3 + O vvhen SVO

No sooner + had + S ♦ V3 + O then SVO

c)   Not only ve nor’dan sonra: Not only + devrik cümlecik / nor + devrik

cümlecik                                       (devamı KURAL  124-  125’te  yer   almaktadır)

KURAL 124:
DEVRİK YAPI (3)

DEVRİK YAPI İLE KULLANILAN İFADELER (2)

Yanında devrik yapı isteyen bağlaçlar / ifadeler şunlardır

d)   İçinde “only” geçen bağlaç cümlenin başındaysa, ana cümle devrik olur: Only if / Only when / Only after + SVO + devrik ana cümle

Only by + isim + devrik ana cümle

e)   “so + sıfat/zarf + that” bağlacı cümle başına alınırsa, cümle yapısı devrik hale getirilir:

So ♦ sıfat/zarf + devrik cümlecik + that + SVO

(devamı KURAL 125’te yer almaktadır)

KURAL 125:

DEVRİK YAPI (4)

DEVRİK YAPI İLE KULLANILAN İFADELER (3)

Yanında devrik yapı isteyen bağlaçlar / ifadeler şunlardır:

f) İf Clause’da if bağlacı cümleden çıkarılıp şu şekillerde koşul- sonuç ilişkisi kurulabilir:

TYPE t – Should + S + V0 TYPE 2 – Were + S + (to V0)

TYPE 3 —* Had + S + V3

KURAL 126:

BAĞLAÇLI CÜMLECİKLERDE SADELEŞTİRME (PARTICIPLES) (1) CÜMLECİK SADELEŞTİRMEDE TEMEL KURALLAR

Cümleciklerin sadeleştirmesi sadece belirli bağlaçlar ve belirli kurallar dahilinde mümkündür:

1-   Bağlaçlı cümle ile ana cümle özneleri aynı olmalıdır.

2-   Sadeleştirme, bağlaçlı cümleciği öznesiz ve Tense’siz hale getirir. Bazı durumlarda özne ve Tense ile birlikte bağlaç da cümleden atılabilmektedir.

3-   Fİiin Tense’i kaldırılsa bile, eylemlerin öncelik- sonralık İlişkisi ve etken-edilgen çatı durumları korunmalıdır.

KURAL 127:
BAĞLAÇLI CÜMLECİKLERDE SADELEŞTİRME (PARTICIPLES) (2) CÜMLECİK FİİLİNİN TENSE’SİZLEŞTİRİLMESİ

Bir önceki kuralın 2. ve 3. maddelerinde bahsedilen Tense’sizleştirme işlemi şöyle yapılır:

CÜMLECİK FİİLİNİN ÇATISI * ETKEN EDİLGEN
CÜMLECİK FİİLİNİN ZAMANI .
Ana cümleden daha geçmişte değil V^g
being V3

v3

Ana cümleye göre daha geçmişte having V3
having been V3

v3

KURAL 128:

BAĞLAÇLI CÜMLECİKLERDE SADELEŞTİRME (PARTICIPLES) (3) Ving İLE SADELEŞTİRİLEN BAĞLAÇLAR

* isim * who/which/that» V
• Before * S * V
* Since » S * ¥4 + Ving (ETKEN)
* VVhile +-S-*-¥
« White » S * V
* When + S + V – On / Upon + being V3 (edIlgen»
* After *S + V
* Because-* S * V
KURAL 129:

BAĞLAÇLI CÜMLECİKLERDE SADELEŞTİRME (PARTICIPLES) (4) having V3 İLE SADELEŞTİRİLEN BAĞLAÇLAR

* isim * who/which/that » have/has’had V.» + having V3 (etken)
* After » S *-V
* After » S » V + having been V3
* Because + S ♦ V (EDİLGEN)
having V3 ile kısaltılan cümlecik, ana cümleye göre daha geçmişte gerçekleşmiştir.

KURAL 130:

BAĞLAÇLI CÜMLECİKLERDE SADELEŞTİRME (PARTICIPLES) (5) V3 İLE SADELEŞTİRİLEN BAĞLAÇLAR

* isim * who/wfr4ctvthat ♦ is/afe/was/were
• If *-S-+-V4passiv»)
*  Unless * S * V(passive)

*  When * S * V(passive)

+ V3 (EDİLGEN)
* Although *-S-*-¥|passive)
* Beeause +~3-*-Vfpass*ve4
KURAL 131:

COMPARATIVE (1)

Comparative yapılar iki şeyin kıyaslanmasında (daha …) kullanılır. Bu kıyası yaparken sıfatlar ve zarflar kullanılır.

(a) kısa sıfat + er

smaller

bigger

A   (b) more/less + uzun sıfat than + B
(kıyaslanan 1. ♦ V more beautiful (kıyaslanan 2.
öğe)
less interesting

(c) düzensiz sıfatlar

better

■vorse

öğe)
KURAL 132:

COMPARATİVE (2)

Comparative yapılarda sıfatların comparative’e dönüşmüş hallerinin önüne, farkın azlığını/çokluğunu göstermek amacıyla şu sözcükler kullanılabilir:

much
a lot
far
rather

smaller

bigger

more beautiful less interesting better worse

DİKKAT!

Bu biçimde sorulan sorularda, şıklarda şu ifadeler de verilmektedir. Oysa ki. bu sözcükler Comparative biçimine girmiş sıfatların önüne gelemezler:

very / so / as / fairly / too / quite

a little
a bit
slightly
Cümlede Comparative sıfat verilip önünde boşluk bırakılmışsa, yukarıdaki ifadeler doğru yanıttır.

KURAL 133:
COMPARATIVE (3)

Comparative yapılarda kıyaslamaya katılan ikinci şey söyleniyorsa, önünde “than” yer almalıdır, “than” ifadesinin ardından bazı sözcükler sıklıkla kullanılmaktadır:

than I expected than we predicted comparative biçiminde sıfat + than I thought

than I am / we did (özne + yardımcı fiil) than the others

Soru cümlesinde “than” yer alıyorsa, Comparative şıklar doğrudur.

KURAL 134:

SUPERLATIVE (1)

Superlative yapılar, ikiden fazla şeyin arasında yapılan karşılaştırmada, en üstün olanı ifade etmeye yarar. Sıfat ve zarflar superlative biçimine girebilir:

(a) kısa sıfat + est
smallest
+ the biggest
A     (b) most/least + uzun sıfat
(en üstün + V + my most beautıful
olan öğe)   ♦ his least interesting
+ the world’s
(c) düzensiz sıfatlar

best

worst

KURAL 135:

SUPERLATİVE (2)

Superlative yapılarda cümle içinde şu sözcükler ipucu sayılır:

superlative biçiminde sıfat + of ali

in the world I have ever been to I have ever seen

Ty^ar + suPerlat’ve biçiminde sıfat Soru cümlesinde bu ifadeler yer alıyorsa, Superlative şıklar doğrudur.

KURAL 136:

KIYASLAMADA ALTERNATİF YAPILAR

KIYASLAMA DURUMU KULLANILAN YAPI
A = B (eşitlik, denklik) the same + isim + as + B as + sıfat/zarf + as + B
A * B (farklılık)
different from + B

not as + sıfat/zarf + as + B

not so + sıfat/zarf + as + B

A = B (benzerlik)
similar to B

look/seem/smell/taste/sound + İlke + B

Bir şeyin gitgide değişmesi more and more / bigger and bigger
iki şeyin birbirine göre değişmesi the more the more … the biggerthe better…
KURAL 137:

GERUNDS (V + Vino) (1)

Aşağıda verilen fiillerin ardından gelen nesne işlevli eylem, etken çatıdaysa Ving edilgen çatıdaysa being V3 biçiminde olmalıdır:

admit                         hate                             quit

avoid                         keep                            recall                                    + Vjng

consider                    mind                           recommend

deny                          miss                             risk

enjoy                         prefer                         suggest                           + being V3

finish                         prevent                       tolerate

KURAL 138:

GERUNDS (V ♦ Vh,B) (2)

Aşağıdaki fıilerin ardından gelen nesne işlevli eylem, o fiile göre zaman olarak daha geçmişteyse, having V3 (etken) ya da having been V3 (edilgen) biçimini alabilir:

+ v,„B ı

admil having Vj

deny                      ,      .     ,,       .

recall             + bem9 V3 /

having been Va

KURAL 139:
GERUNDS (V + Vi„g) (3)

İngilizce’de edatların ardından bir isim ya da isimleşmiş (Vıng biçiminde) bir fiil getirilmelidir.

Örnekler:

accuse sb. of charge sb. with devote oneself to forgive sb. for look forvvard to prevent sb./sth. from
afraid of

concerned about essential for good at responsible for tired of

+ Vinfl/ having V3 + being V31 having been V3
KURAL 140:

GERUNDS (V ♦ V^) (4)

Aşağıdaki ifadelerin ardından getirilen eylem Gerund biçiminde olmalıdır:

It’s no use It’s no good It’s worth

It’s a waste of time It’s a waste of money

spend time / energy waste time / energy be busy

have a good time catch sb.

+ Vinfl + being V3
KURAL 141:

INFINITIVES (V + to V0) (1)

Aşağıda verilen fiillerin ardından gelen nesne işlevli eylem, etken çatıdaysa to V0. edilgen çatıdaysa to be V3 biçiminde olmalıdır:

+ to V0 + to be V3
afford expect plan
agree hope pretend
appear learn (how) prove
decide manage seem
demand need tend
deserve offer would like

KURAL 142:
INFINITIVES (V + to V0) (2)

Aşağıdaki fıilerin ardından gelen nesne işlevli eylem, o fiile göre zaman olarak daha geçmişteyse, to have V3 (etken) ya da to have been V3 (edilgen) biçimini alabilir:

appear

pretend

seem

+ to Vo /
to have V3
+ to be V3 /
to have been V3
KURAL 143:

INFINITIVES (V + to V0) (3)

Ditransitive (iki nesne alan) bazı fiillerden sonra bir kişi/nesne + to V0 kullanılır:

advise sb. allow sb. /sth. cause sth. enable sb. / sth. encourage sb.
expect sb. / sth. force sb. / sth. pay sb.

permit sb. / sth. persuade sb.

remind sb. teli sb. urge sb. want sb. warn sb.
+ to V0 + to be V3
KURAL 144:

INFINITIVES (V ♦ to V0) (4)

Sıfatların ardından bir edat getirilmemişse, sıfatın nesnesi to V0 biçimindedir:

determined

disappointed

glad

likely

motivated

pleased

prepared

proud

ready

reluctant

sad

willing

+ to Vq + to be V3

KURAL 145:

ARDINDAN HEM GERUND HEM INFINITIVE ALAN FİİLLER (1)

Aşağıdaki eylemlerin nesnesi hem gerund hem de infinitive biçiminde olabilir. Burada fiilin anlamında herhangi bir değişim olmaz:

attempt

begın

continue

dislike

hate

like

love

prefer

start

+ Vjng + to V0
KURAL 146:

ARDINDAN HEM GERUND HEM INFINITIVE ALAN FİİLLER (2)

Aşağıdaki eylemlerin nesnesi hem gerund hem de infinitive biçiminde olabilir. Burada fiilin anlamı değişir:

forget / remember + to V» s planlanan bir şeyi unutmak / hatırlamak

forget I remember + V*,, / having V3 = geçmişte yapılan bir şeyi unutmak / hatırlamak

regret + to V0 = kötü haber verirken, üzgün olduğunu dile getirmeye yarar

regret + Vmfl I having Vj = geçmişte yapılan bir şeyden dolayı pişmanlık duymak

stop + to V0 = bir başka şey yapmak için bir şeye ara vermek

stop + V*,, s bir şeyi bırakmak, eyleme son vermek

try + to V0 = bir şeyi yapmaya çabalamak

try ♦ Vıng = bir şeyi yapmayı denemek

KURAL 147:

ETTİRGEN YAPI (THE CAUSATIVE)

Bir eylem bir başkasına yaptırıliyorsa bunu normal Tense’lerle ifade etmek mümkün değildir. Bu amaçla, “yaptırmak” anlamını veren şu yapıları kullanmamız gerekir: (make / have / get fiilleri farklı Tense’lere göre çekimlenebilir)

make + sb. +. Vo + sth. S + have + sb. +. Vo + sth. get + sb. + to Vo + sth.

S + have + sth. + V3 S + get + sth. + V3

Bir şeyi (sth.) birine (sb.) yaptırmak.
Bir şeyi (sth.) yaptırmak.

KURAL 148:
PREPOSITIONS (EDATLAR) (1)

FİİL + PREPOSITION EZBER LİSTESİ

Aşağıdaki fiiller, yanlarında verilen edatlarla birlikte kullanılır. Bu ezber bilgi, edat sorularında ipucu sayılır.

agree with arise from award to base on combirıe with
concentrate on contribute to depend on divide into erect on
focus on invest in last for range from rely on
to…
KURAL 149:

PREPOSITIONS (EDATLAR) (2)

SIFAT + PREPOSITION EZBER LİSTESİ

Aşağıdaki sıfatlar, yanlarında verilen edatlarla birlikte kullanılır. Bu ezber bilgi, edat sorularında ipucu sayılır.

addicted to appropriate for available to based on capable of

KURAL 150:

familiar with follovved by fond of located in marked by
proud of regardless of satisfıed with situated in typical of
PREPOSITIONS (EDATLAR) (3)

İSİM + PREPOSITION EZBER LİSTESİ

Aşağıdaki isimler, yanlarında verilen edatlarla birlikte kullanılır. Bu ezber bilgi, edat sorularında ipucu sayılır.

admiration for association with ban on

combination of difference between

familiarity with interest in investigation into link betvveen love for
preference for preoccupation with prize for reason for story about

KURAL 151:
PREPOSITIONS (EDATLAR) (4)

PREPOSITION ♦ İSİM EZBER LİSTESİ

Aşağıdaki isimler, önlerinde edatlarla birlikte kullanılır. Bu ezber bilgi, edat sorularında ipucu sayılır.

at issue by mistake in danger in general in one’s opinion
in vain

of signifıcance off the coast on a diet on behalf of

on one’s behalf on purpose to one’s surprise under pressure with + hastalık adı
KURAL 152:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (1)

BREAK OUT Anlamı:

patlak vermek, aniden ortaya çıkmak

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

war / crisis / riot / fire / storm / epidemic

KURAL 153:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (2)

BRING ABOUT Anlamı:

neden olmak, yol açmak, bir şeyin gerçekleşmesini sağlamak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

change / development / advance

KURAL 154:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (3)

BRING UP Anlamı:

(1)   çocuk büyütmek, yetiştirmek

(2)   bir konuyu açmak

Cümle içinde İpucu Sözcükler:

(1)   child, children

(2)   subject, issue. matter, topic

KURAL 155:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (4)

CALLFOR Anlamı:

istemek, talep etmek, gerektirmek

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

volunteers / help / aid / adaptations / modifications

KURAL 156:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (5)

CARRY OUT Anlamı:

gerçekleştirmek, yapmak, yürütmek

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

research, project. test, activity

KURAL 157:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (6)

COME DOWN WITH Anlamı:

hasta olmak, yatağa düşmek

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

illness, disease, hastalık adları

KURAL 158:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (7)

COME UP WITH Anlamı:

fikir, çözüm v.b. üretmek

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

idea, plan, project, solution, theory

KURAL 159:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (8)

COUNT ON / RELY ON Anlamı:

bir iş için bir şeye ihtiyaç duymak, bir şeye dayanmak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

resources, energy, fuel, harvest (ismin ardından ne amaçla olduğunu göstermek için to V0 kullanılır)

KURAL 160:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (9)

CUT DOWN Anlamı:

(1)   ağaç v.b. kesmek

(2)   (+ on) masraflardan, yatırımdan kısmak, kesinti yapmak

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

(1)   tree, forest, logging, timber

(2)   expense, expenditure, cost. wage

KURAL 161:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (10)

DEAL WITH Anlamı:

bir durumu idare etmek, bir şeyle başa çıkmak

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

problem, crisis. trouble

KURAL 162:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (11)

DRAW UP

Anlamı:

belirlemek

Cümle İçinde İpucu Sözcükler: schedule. timetable, rule

KURAL 163:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (12)

GET ÖVER Anlamı:

iyileşmek, hastalıktan I sıkıntıdan kurtulmak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

illness, disease, trauma, hastalık adları

KURAL 164:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (13)

GIVE OFF Anlamı:

salmak, yaymak, çıkartmak Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

smell, smoke, füme, exhaust, carbondioxide, carbonmonoxide, oxygen. methane. has, greenhouse gases, radiation, light, sound, voice. noise

KURAL 165:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (14)

GO OFF

Anlamı:

patlamak

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

bomb, explosive, mine

KURAL 166:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (15)

GO THROUGH Anlamı:

(1)   bir işlemden geçmek

(2)   başına kötü bir şey gelmek, zor zamanlar geçirmek

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

(1)   process. procedure, phase

(2)   a hard time, diffıculty. crisis. hardship

KURAL 167:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (16)

HAND DOWN Anlamı:

nesilden nesile aktarmak

Cümle İçinde ipucu Sözcükler: generation, heritage, inheritance. legacy

KURAL 168:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (17)

KEEP UP WITH

Anlamı:

ayak uydurmak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

technology. latest developments. advances. fashion

KURAL 169:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (18)

LAY OFF

Anlamı:

işten atmak

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

workers. personnel, officers. redundant

KURAL 170:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (19)

LOOK UP Anlamı:

sözlüğe bakmak, sözcük aramak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

vvord. dictionary

KURAL 171:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (20)

MAKE UP FOR Anlamı:

bir eksikliği, açığı telafi etmek, kapatmak Cümle içinde İpucu Sözcükler: lack. inadequacy, insuffıciency. deficiency, short of. shortcoming, defıcit, little

KURAL 172:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (21)

PUTOUT

Anlamı:

söndürmek

Cümle içinde İpucu Sözcükler: fire, cigarette

KURAL 173:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (22)

SETUP

Anlamı:

kurum, kuruluş kurmak, başlatmak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

organization, institution, company. business, committee

KURAL 174:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (23)

TAKE ÖVER Anlamı:

bir görevi, şirketi devralmak

Cümle İçinde İpucu Sözcükler:

as chairman, as director, rival fırm, company

KURAL 175:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (24)

THROW AWAY

Anlamı:

çöpe atmak

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

garbage, rubbish. litter. waste, trash

KURAL 176:

PHRASAL VERBS (ÖBEK FİİLLER) (25)

USE UP Anlamı:

harcamak, tüketmek

Cümle içinde ipucu Sözcükler:

energy, resource. fue!

KURAL 177:

VOCABULARY (1)

ARTIŞ GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (artış- büyüme- gelişme): increase; rise; raise; upsurge; boonrı; grovvth; advance; progress

FİİL (artmak- büyümek- gelişmek): increase; rise; raise; develop; grow; surge; advance; enhance; progress

SIFAT (artan): increasing; escalating; grovving; augmenting; ascending; Progressive; (artmış- artırılmış): increased; enhanced; escalated

ZARF (artarak): increasingly; progressively

KURAL 178:
VOCABULARY (2)

AZALMA GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (azalma, küçülme, gerileme): decrease; abating; degradation; diminishment; decline; reduction

FİİL (azalmak- azaltmak- küçültmek): decrease; diminish; lessen, mitigate; alleviate; go down; shrink; decay; wane; drop; abate

SIFAT (azalan): decreasing; diminishing; downward. descending; (azalmış- azaltılmış): reduced; decreased; waned; diminished

ZARF (azalarak- küçülerek): decreasingty; descendingly

KURAL 179:

VOCABULARY (3)

DEĞİŞME GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (değişme- değişim- dönüşüm): change; alteration; variation; shift; mutation; transition; conversion; difference

FİİL (değişmek- dönüşmek): change; vary; differ; alter; shift; svvitch; amend

SIFAT (değişen- dönüşen): changing; variable; unstable; floatıng; (değişmiş): changed; altered; modified; (değişik- çeşitli): different; varied; diverse; variant; several; diverging; various

ZARF (değişerek): changing; altering; varying

KURAL 180:

VOCABULARY (4)

SABİTLİK, DURAĞANLIK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (durağanlık): stabilrty; steadiness; consistency; fixture

FİİL (sabit tutmak-kooımak-sürdürmek): maintain; sustain; continue; persist; remain

SIFAT (sabit- durağan): constant; stable; fixed; steady; stili; permanent

ZARF (sabit olarak- sürekli olarak): consistently; constantiy; steadily; permanently

KURAL 181:
VOCABULARY (5)

EĞİLİM, YATKINLIK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (eğilim-yatkınlık): tendency; inclination; disposition; inclination; bias; predısposition; proneness; trend

FİİL (eğilim göstermek): tend to; lean; indine

SIFAT (eğilimli, yatkın): inclined; biased, apt; predisposed; vulnerable; liable; prone

KURAL 182:

VOCABULARY (6)

KAPSAMLILIK, GENİŞLİK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (kapsam): extent; scope; range; coverage

FİİL (kapsamak): involve; include; contain; comprise; embrace

SIFAT (kapsamlı): comprehensive; thorough; extensive; broad; diverse; far- reaching; wide; inclusive; deep

ZARF (kapsamlı bir biçimde): comprehensively; thoroughly; extensively; broadly; vvidely; inclusively; deeply

KURAL 183:

VOCABULARY (7)

ETKİ GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (etki): impact; effect; influence

FİİL (etkilemek): influence; affect

SIFAT (etkili): effective; efficient; influential; profound

ZARF (etkili bir biçimde): effectively; effıcientty; influentially; profoundly

KURAL 184:
VOCABULARY (8)

İKNA GÖSTEREN SÖZCÜKLER İSİM (ikna): persuasion; inducement

FİİL (ikna etmek): persuade; convince; induce; prevail on; compel

SIFAT (ikna edici): persuasive; convincing; compelling; prevailing; satisfactory

ZARF (ikna edici bir biçimde): persuasively; convincingly

KURAL 185:

VOCABULARY (9)

HATIRLAMA GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (hatırlama): remembering; recollection; recall; retrieval; (hafıza): memory; mind

FİİL (hatırlamak): remember; recall; recollect; come to mind; occurto; (hatırlatmak): remind; prompt

SIFAT (hatırlatıcı- hatırlatan): remindful; reminiscent

ZARF (hatırlatıcı bir şekilde): reminiscently

KURAL 186:

VOCABULARY (10)

UNUTMA- İHMAL GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (unutma- unutkanlık- ihmal): förgetting; omission, ignoring; neglect; amnesia

FİİL (unutmak* ihmal etmek): forget; neglect; disregard; omit

SIFAT (unutkan- ihmalkar): fbrgetful; absent-minded; negligent; careless; oblivious

ZARF (unutkan bir şekilde- ihmalkarlıkla): unmindfully; negligently

KURAL 187:
VOCABULARY (11)

UZLAŞMA- ONAYLAMA- KATILMA GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (uzlaşma- fikir birliği- onaylama): agreement; reconcilement; accord; compromise; consensus; confirmation; support; justification; ratifıcation

FİİL (uzlaşmak; doğrulamak): agree with; come to terms; accord; reconcile; confirm; testify; justify; sustain; verify

SIFAT (uzlaşmacı- doğrulayıcı): agreeable; confirmative; predicative; affirmative

ZARF (onaylayarak- katılarak): affirmatively; approvingly; confirmingly

KURAL 188:

VOCABULARY (12)

KARŞI ÇIKMA- İTİRAZ GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (karşı çıkma- itiraz): disagreement; opposition; protest: resistance; objection; disapproval; denial; appeal

FİİL (karşı çıkmak- itiraz etmek): object to; go against; disagree with; oppose; come up against; argue against; dispute

SIFAT (karşı çıkan, birbiri ile çelişen): contrasting; conflicting; disagreeing; opposing

KURAL 189:

VOCABULARY (13)

UYUM- UYGUNLUK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (uyum-uygunluk): harmony; accord; tune; consistency; rapport; cohesiveness; coherence; balance; unity; compliance; suitability; convenience; relevance

FİİL (uymak): accord; suit; conform to; obey; comply with; abide by; (uydurmak): hamnonize; adaptto; adjust; fit

SIFAT (uygun): suitable; appropriate; proper; feasible; right; favourable ZARF (uygun bir biçimde): suitably; properly; appropriately

KURAL 190:
VOCABULARY (14)

KOLAYLIK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (kolaylık): easiness; convenience; ease; simplicity

FİİL (kolaylaştırmak): make easy; ease; facilitate; simplify; promote; pave the way for

SIFAT (kolay): easy; straightfbrward; simple ZARF (kolaylıkla): easily; with ease

KURAL 191:

VOCABULARY (15)

ZORLUK-GÜÇLÜK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (zorluk* güçlük): difficulty; hardship; challenge; trouble; dravvback; adversity

FİİL (zorluk çıkarmak-zorlaştırmak): hamper; hinder; obstruct; complicate; aggravate

SIFAT (zor- güç): diflficult; hard; tough; demanding; laborious; arduous ZARF (zor bir biçimde): formidably; diffıcultly

KURAL 192:

VOCABULARY (16)

GEREKLİLİK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (gereklilik- gereksinim): need; necessity; requirement; must; requisite FİİL (gerektirmek): require; necessitate; cali for; demand; want; entail SIFAT (gerekli): necessary; essential; required; desired; imperative

KURAL 193:
VOCABULARY (17)

ÖNEM GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (önem): importance; signrficance; vveight; severity; gravity

FİİL (önemsemek): care about; mind; attach importance to; consider to be important

SIFAT (önemli): important; significant; considerable; prominent; majör; crucial; essential; vital; critical; serious

ZARF (önemli olarak- önemli ölçüde): signifıcantly; considerably; crucially; markedly

KURAL 194:

VOCABULARY (18)

ÖNCELİK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (öncelik): priority; precedence; privilege

FİİL (öncelik vermek): prioritise; give priority; give precedence; prefer

SIFAT (öncelikli): privileged; primary; preferred

KURAL 195:

VOCABULARY (19)

YAYGINLIK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (yaygınlık): prevalence; extensity; currency; proliferation

FİİL (yaygınlaşmak): become vvidespread; become common; become prevalent

SIFAT (yaygın): common; prevalent; vvidespread; extensive; general; popular; frequent; vvide; broad

ZARF (yaygm olarak): commonly; prevalently; broadly; vvidely

KURAL 196:
VOCABULARY (20)

TAHMİN GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (tahmin): estimation; estimate; guess; prediction: forecast; speculation; anticipation; assumption; supposttion; expectation; calculation

FİİL (tahmin etmek): estimate; guess; forecast; speculate; presume; predict; expect; calculate; suppose; assume; envisage; anticipate

SIFAT (tahmin edilen): estimated; predicted; assumed; anticipated; expected; (tahmin edilebilir): foreseeable; presumable

KURAL 197:

VOCABULARY (21)

BENZERLİK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (benzerlik): similarity; resemblance; affınity; analogy; conformity FİİL (benzemek): resemble; look alike; correspond SIFAT (benzer): similar; alike; akin; resembling; comparable ZARF (benzer şekilde): sanilariy; likewise; accordingly

KURAL 198:

VOCABULARY (22)

FARKLILIK GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (farklılık, fark): difference; gap; distinction; variation; discrepancy; disparity FİİL (farklılık göstermek): differ; vary, deviate

SIFAT (farklı- çeşitli): different; distinct; varied; separate; diverse; unlike; discrepant; dissimilar

ZARF (farklı olarak): differently; discrepantly; dissimilarly; diversely; distinctively; unlike; altematively

KURAL 199:

VOCABULARY (23)

İDDİA GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (iddia): claim; allegation; assertion; argument; thesis; theory; suggestion; challenge

FİİL (iddia etmek): claim; allege; assert; sustain; declare; suggest; maintain; insist; challenge; putforward; put forth

SIFAT (iddialı): assertive; demanding; challenging

ZARF (iddialı bir biçimde): assertively

KURAL 200:

VOCABULARY (24)

MİKTAR GÖSTEREN SÖZCÜKLER

İSİM (miktar): quantity; amount; number; extent; volüme; sum SIFAT

(çok- bol miktarda): plenty of; abundant; a lot of; lots of; a great deal of; a number of; marıy; numerous; vast; plentiful; loads of; ample;

(aşırı): too; excessive; far; extreme; astronomic;

(az): a few; a littie; hardly any; a bit of;

(yeterli): enough; suffîcient; adequate;

(yetersiz- çok az): few; littie; not enough; insufficient; poor; short

İlgili Kategoriler

YDS Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir