Türk siyasal hayatı önemli ders notları




ÖNEMLİ:10 Haziran 1983 tarihli milletvekili seçimi yasasına göre seçimde çifte barajlı nispi temsil yöntemi uygulanacaktı

ÖNEMLİ: Yasaya göre, seçimde oy kullanmak zorunluydu ve oy kullanmayan seçmenlere para cezası uygulanacaktı.

ÖNEMLİ:21 Eylül 1983’te açıklanan ilk vetolara göre MDP’den 74, HP’den 89, ANAP’tan 81 aday veto edilmişti.

        21 Eylül 1983’te açıklanan ilk vetoların ardından partiler belirledikleri yeni adaylarını bir kez daha MGK’nın onayına sundular ve nihai aday listeleri MGK’nın denetiminden geçtikten sonra oluştu. Sonuçta üç partinin adaylar›n›n yaklaşık  %20’si, bağımsız adayların da %90’ı veto edilmiş oldu.

MDP ve HP, bazı illerde seçim çevresi barajı engeline takılarak milletvekili çıkartamadı. Seçimlerin kesin galibi ANAP oldu. ANAP 400 milletvekilinden oluşan TBMM’de 212 sandalye kazandı

HP 117, MDP 71 milletvekilliği kazandı. Bu arada seçmenlerin %1,1’i bağımsız adaylara oy verdiler ama hiçbir bağımsız aday seçilmeye yetecek düzeyde oy alamadı.

*Cumhurbaşkanı Evren 7 Aralık 1983’te yeni hükümeti kurma görevini ANAP genel başkanı Turgut Özal’a verdi. Özal, bir başbakan yardımcısı, 6 devlet bakanı ve 14 icracı bakandan oluşan bir hükümet modeli taraftarıydı.  Fakat bu mevcut yasalara uygun değildi. Bunun üzerine Özal bir geçici bakanlar kurulu listesi oluşturarak Evren’in onayına sundu. Evren listeyi 13 Aralık’ta onayladı. Listenin onaylanmasından sonra birbiri ardına çıkartılan kararnamelerle Özal’ın tasarladığı türden bir bakanlar kurulunun oluşturulmasının önündeki yasal engeller kaldırıldı. Özal da ilk listedeki bakanlar›n unvan ve görev alanlarını değiştirerek yeni hükümet listesini Evren’e bir kez daha sundu ve liste yeniden onaylandı.

*Hükümet programı TBMM’de okunduktan sonra, 22 Aralık’ta güven oylaması yapıldı. 393 milletvekilinin katıldığı bu oylama sonucunda hükümet 65 çekimser, 115 ret oyuna karşılık 213 oyla güvenoyu aldı

*12 Eylül 1980 öncesinin siyasal parti lider ve yöneticileri üzerindeki siyasal yasakların kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin referandumun 6 Eylül 1987 günü yapıldı. Siyaset yasakları kaldırılan Ecevit  13 Eylül’de DSP, Demirel 24 Eylül’de DYP, Türkeş 4 Ekim’de MÇP ve Erbakan 11 Ekim’de RP genel başkanlığına getirildiler.

*Meclis, yeni seçim tarihini 29 Kasım olarak belirledi

*1986 ve 1987’de milletvekili seçim yasasında önemli değişiklikler yapılmıştı.  Yapılan değişiklikler;

Her şeyden önce milletvekili sayısı 400’den 450’ye çıkarılmıştı

seçim çevreleri yeniden düzenlenmiş ve altıdan çok milletvekili çıkaracak iller birden çok seçim çevresine bölünmüştü.

Ülke genelindeki %10’luk genel baraj ve seçim çevresi barajları korunmuştu. Ama altı milletvekili çıkacak seçim çevrelerinde baraj hesaplanırken “bölme işleminin bir eksiğiyle yapılacağı ” kuralı benimsenerek en yüksek çevre barajı %20’ye düşürülmüştü.

Bir başka önemli yenilik de tercihli oyun getirilmesiydi. Buna göre oy verdikleri partinin adayları arasında tercih yapmak isteyen seçmenlerin, partinin o seçim çevresindeki adaylarının en az yarısı için tercih kullanmaları zorunluydu.

*ANAP, 1983’e göre önemli bir oy kaybına uğramasına karşın, yine de seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı başardı.

*TBMM ilk toplantısını 14 Aralık’ta yaptı.

*Cumhurbaşkanı Evren açılış konuşmasını yapmak üzere salona girdiğinde SHP ve DYP milletvekilleri ayağa kalkmayarak kendisini protesto ettiler.

*Meclis başkanlığına, ANAP’lıların oylarıyla Yıldırım Akbulut seçildi.

*Hükümeti kurmakla görevlendirilen Özal’ın oluşturduğu bakanlar kurulu listesi Cumhurbaşkanı Evren tarafından 21 Aralık’ta onaylandı.

*Hükümet 30 Aralık’ta yapılan güven oylamasında 153’e karşı 290 oyla güvenoyu alarak çalışmalarına başladı.

*Yeni genel seçimlerinin normal koşullarda 1992 yılının kasım ayında yapılması gerekirken, başbakan Mesut Yılmaz’ın öteki parti liderleriyle yaptığı görüşmelerden sonra seçimlerin erkene alınması kararlaştırıldı.

 *TBMM’nin 24 Ağustos 1991’de yaptığı olağanüstü toplantıda ANAP grubunun verdiği yasa teklifi benimsenerek erken genel seçimlerin 20 Ekim 1991’de yapılması kararlaştırıldı.

*Seçime katılan hiçbir parti tek başına çoğunluğu sağlayamadı.

*16 Kasım’da yapılan ve salt çoğunluğun arandığı üçüncü turda DYP eski genel başkanlarından Hüsamettin Cindoruk TBMM başkanı seçildi.

*Cumhurbaşkanı Özal, 7 Kasım’da yeni hükümeti kurma görevini TBMM’de en çok temsilcisi bulunan DYP’nin genel başkanı Demirel’e verdi.

*Koalisyon protokolü 19 Kasım’da imzalandı.

*Cumhurbaşkanı Özal’ın 20 Kasım’da onayladığı bakanlar kurulu listesi başbakan Demirel dışında 20 DYP’li ve 12 SHP’li bakandan oluştu. Hükümet 30 Kasım’da 164’e karşı 280 oyla güvenoyu alarak çalışmalarına başladı.

*Bakanlar kurulu listesi açıklanmadan, TBMM seçimlerin 24 Aralık 1995’e alınmasına karar verdi. Aynı gün seçim yasasında da önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre, milletvekili sayısı 450’den 550’ye çıkartıldı ve bu 550 milletvekilinden 100’ünün seçim çevrelerine bağlı kalmaksızın, partilerin ülke genelinde aldıkları oylar esas alınarak “Türkiye milletvekili” olarak seçilmeleri öngörüldü.

*1987 ve 1991’deki kontenjan milletvekilliği uygulamasına son verildi. Buna karşılık seçim çevrelerinin daraltılması uygulamasından da vazgeçilerek her ilin bir seçim çevresi olması kararlaştırıldı. Sadece, İstanbul üç, Ankara ve İzmir ikişer seçim çevresine bölündü, öteki illerin her biri ise birer seçim çevresi olarak düzenlendi.

*27 Kasım 1995’te partiler aday listelerini açıkladılar. Listeler hemen hemen bütün partilerde karışıklıklara yol açtı Hâlen milletvekili olup listelerdeki yerlerini beğenmeyen küskünler, meclis başkanlığına başvurarak, erken genel seçimleri ertelemek amacıyla tatilde bulunan meclisi toplantıya çağırdılar.  Fakat mecliste çoğunluk sağlanamadı ve küskünlerin bu girişimi sonuçsuz kaldı.

*24 Aralık’ta yapılan seçimlere tam 12 parti katıldı. Seçmenlerin çoğunluğu sandık başına giderek oylarını kullandılar. Hiç bir parti tek başına hükümeti kurabilecek sayıda milletvekilliği kazanamazken, seçimlerden en kazançlı çıkan parti RP oldu.

***-1991 genel seçimlerine MÇP ve IDP ile ittifak yaparak katılan ve bir blok hâlinde oyların %16,9’unu alan RP, oylarını artırdı ve RP bu oy oranıyla tam 158 milletvekilliği kazandı.

 -Seçime Büyük Birlik Partisi ile ittifak yaparak giren ANAP’ın oy oranıyla 132 milletvekili çıkardı.

-1991 seçimlerinden birinci parti olarak çıkan DYP’nin oyları da düştü. DYP bu oy oranıyla 135 milletvekili çıkardı.

-DSP 1991’de aldığı oy oranını yükseltti ve 76 milletvekilliği kazandı.

-1991’de SHP ise seçime bu kez CHP çatısı altında birleşerek giren bu partinin oyları geriledi.

-Ülke genelindeki barajı zor aşan CHP 49 milletvekili çıkardı.

-Seçime katılan öteki yedi parti ise ülke barajına takılarak TBMM’de temsil edilme olanağından yoksun kaldı. (Bu partiler Milliyetçi Hareket Partisi,  Halkın Demokrasi Partisi, Yeni Demokrasi Hareketi, Millet Partisi, Yeniden Doğuş Partisi, İşçi Partisi, Yeni Parti )

***Yeni meclis çalışmalarına 8 Ocak 1996’da başladı. Mustafa Kalemli 25 Ocak1996’da TBMM Başkanlığına seçildi. Ama seçimlerden sonra ortaya çıkan bölünmüş meclis aritmetiği nedeniyle, yeni hükümetin kurulması bir hayli uzadı ve hükümet ancak Mart 1996’da kurulabildi.

*2000’de yapılması gereken seçimler erkene alındı ve 1999’da yeniden seçime gidildi.

 *Seçimden oylarında büyük bir patlama gerçekleştiren DSP ve MHP galip çıktılar.

* DSP oyların %22,2’sini, MHP de %18,0’ini aldı, ANAP, DYP, FP ve CHP’nin oyları önceki yıllara göre bir hayli düştü.

*Seçimden sonra DSP, MHP ve ANAP bir araya gelerek yeni hükümeti kurdular, başbakanlığını da DSP genel başkanı Bülent Ecevit üstlendi.

*Ecevit hükümeti uzunca bir süre işbaşında kaldıktan sonra seçimler bir kez daha erkene alındı ve 2002’de yeniden seçime gidildi.

*1995 ve 1999’de uygulanan seçim sisteminde herhangi bir değişikliğe gidilmeden yapılan 2002 seçimine 18 parti katıldı. DSP, MHP, ANAP, DYP, CHP, HADEP, BBP, MP, İP ve ÖDP önceki seçimlerden bilinen partilerdi.

*Seçimden önce FP kapatılmış ve bu partinin yerine iki parti kurulmuştu: Saadet Partisi (SP), RP ve FP’nin çizgisine sadık kalırken Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) merkeze kayarak, ciddi bir oy kaybına uğrayan merkez partilerin boşluğunu doldurmaya talip oldu.

*Genç Parti (GP), Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Yurt Partisi (YP), Yeni Türkiye Partisi (YTP) yeni kurulup seçime ilk kez katılan partilerdi.

*Önceki seçimlere katılan HADEP ve EMEP, DEHAP çatısı altında ittifak yaparak seçime girdi. DTP de DYP ile ittifak yaptı.

*Bu arada SiP adını Türkiye Komünist Partisi (TKP) şeklinde değiştirerek seçime girdi.

*Seçim AKP’nin mutlak bir başarısıyla sonuçlandı. Oyların çoğunluğunu alan AKP tam 363 milletvekili çıkarırken, CHP 178 milletvekiliyle mecliste temsil edilme hakkını kazandı.

 *Seçimden sonra, 18 Kasım 2002’de Abdullah Gül AKP’nin meclisteki çoğunluğuna dayanarak koalisyon hükümetlerine son vererek bir tek parti hükümeti kurdu. Partinin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan, üzerindeki siyasal yasak kalkınca, 18 Mart 2003’te Başbakanlığı devraldı.

*2007’de yapılan seçimi oylarını yükselten AKP bir kez daha kazandı. CHP ana muhalefet partisi konumunu korudu, MHP de ülke barajını aştı ve yeniden mecliste temsil edilme imkânı buldu.

Bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında kurulan yeni hükümet 2011 seçimine kadar işbaşında kaldı.

 *2011 seçiminde AKP bu kez oyların yarısını  (%49,8) aldı ve seçimden yine galip çıktı. CHP ise  ana muhalefetteki konumunu korudu, MHP yeniden TBMM’ye temsilci gönderdi.

*Seçimden sonra üçüncü Erdoğan hükümeti kuruldu.

SEÇİM SİSTEMLERİNİN YARATTIĞI ORANTISIZLIKLAR, PARTİ SİSTEMİ VE SEÇMEN TERCİHLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

Türkiye’de partilerin seçimlerde aldıkları oy oranlarıyla TBMM’deki temsil oranları arasında zaman zaman büyük farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu farklılıkları ölçen Gallagher Endeksine göre bu orantısızlıklar en çok 1950’li yıllarda yaşanmıştır. En yüksek sapma %33,2 ile 1954 seçimlerinde yaşanmıştır.

Orantısızlık endeksi değeri 1950’de %29,3, 1957’de de %18,3 düzeyinde gerçekleşmiştir. Nispi temsile geçilmesiyle birlikte endeks değeri 1960 ve 1970’li yıllarda normal düzeylerde seyretmiş ve % 2,1 ile %9,1 arasında değişmiştir. 1980 darbesinden sonra uygulamaya sokulan ülke ve seçim çevresi barajları ile 1987 seçimleriyle birlikte başlayan kontenjan uygulaması orantısızlığı yeniden yükselmiştir.

***ÖNEMLİ***Orantısızlık endeksi “Gallagher Endeksi” olarak bilinir. Bir seçimde partilerin almış oldukları oy oranları ile sandalyelerin dağılımı arasındaki orantısızlığın derecesini ölçmek üzere geliştirilmiştir. Endeks değeri, 0 ile 100 arasında değişir. 0 herhangi bir orantısızlığın söz konusu olmadığını adil bir seçim sistemini gösterir. 100 ise tam bir orantısızlık anlamına gelir.

Liste usulü çoğunluk sistemi ile nispi temsil sistemine eşlik eden ek uygulamalar parti sistemini de doğrudan etkilemiştir.

 Etkin parti sayısı, partilerin meclisteki temsil oranlarından yola çıkarak etkin parti sayısını hesaplar ve parti sisteminin niteliği hakkında kesin bir fikir verir. Sistemin klasik tasnife göre tek partili bir sistem mi, iki partili bir sistem mi, yoksa çok partili bir sistem mi olduğunu ölçtüğü gibi daha ayrıntılı bilgi de verir.

Sisteme çok partili sistem denebilmesi için etkin parti sayısının 3’ün üzerinde olması öngörülür.

Oy Salınımı Endeksi: İki seçim arasında bir bütün olarak partiler arasındaki oy kaymalarının oranını gösterir. Seçime katılan bütün partilerin, karşılaştırılan iki seçimdeki oy oranları birbirinden çıkartılarak net kayıp veya kazançları hesaplanır.

Endeks net kayıp veya kazançlardan yola çıkılarak hesaplanır. Dolayısıyla bir seçimde, seçmenlerin, bir önceki seçime göre hangi oranda farklı partilere yöneldiğini net olarak ölçer. İki seçim arasında %25 olarak hesaplanmışsa bu söz konusu iki seçim arasında toplam düzeyde her dört seçmenden birinin bir önceki seçime göre tercih ettiği partiyi değiştirdiği anlamına gelir.

İlgili Kategoriler

Kamu Yönetimi Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir