KPSS Sosyal Bilgiler-Ekonomi Konu Notu



Sosyal Bilgiler-Ekonomi Konu Notu

Talep:Belirli bir zaman diliminde, farklı fiyat düzeylerinde satın alınmak istenilen mal ve hizmet miktarıdır.

Talep edilen miktar:Belirli bir zamanda belirli bir fiyatta tüketicilerin satın almaya hazır oldukları mal ve hizmet miktarıdır.

Talep Kanunu:Diğer şeyler sabitken, yüksek fiyat düzeylerinde talep edilen mal ve hizmet miktarının az olması; düşük fiyat düzeylerinde ise talep edilen mal ve hizmet miktarının yüksek olmasıdır.

Talep Şedülü:Tüketicinin talebini etkileyen diğer şeyler değişmez iken, belirli bir zaman diliminde mal ve hizmet talep eden tüketicilerin değişik fiyat düzeylerinde satın almak istedikleri mal ve hizmet miktarını yansıtan tablodur.

Arz Kanunu:Diğer şeyler sabitken, yüksek fiyat düzeylerinde malın arz edilen miktarının yüksek olmasını; düşük fiyat düzeylerinde ise malın arz edilen miktarının düşük olmasını ifade eder.

Fırsat Maliyet: Alternatif maliyet olarak da adlandırılan fırsat maliyeti, kısaca bir kararı uygularken vazgeçilen karar

Tahsis Etkinliği:Herhangi  bir piyasadaki kaynakların o piyasadaki tüketicilerin memnuniyetini azaltmaksızın bir başka piyasada kullanılmasının olanaksız olduğu durumu

Üretim İmkânları Sınırı:Mevcut üretim faktörleri ve üretim teknolojisi veri iken belirli bir dönemde ekonominin maksimum düzeyde üretebileceği çeşitli çıktı (ürün) bileşimlerini gösteren eğri.

Fayda:Bireyin tüketilen mal ve hizmetten elde edeceği memnuniyettir.

Toplam Fayda:Belirli bir zaman diliminde, bireyin diğer mal ve hizmetlerden olan tüketimi sabit iken, bir malın çeşitli miktarlarının tüketilmesi sonucu ulaşılan tatmin düzeyi

Marjinal fayda: Belirli bir zaman diliminde bir maldan, bir birim daha fazla tüketilmesi sonucunda ortaya çıkan toplam faydadaki değişme.

Piyasa Ekonomileri Sistemi:Serbest piyasa sistemidir.

Kumanda Ekonomileri Sistemi:Ekonomik sorunlara ilişkin kararların hükümet tarafından alındığı sistem.

Karma Ekonomiler Sistemi:Serbest sistem ve kumanda sistamin bilişiminden oluşur. Özel mülkiyetin yanında kamu mülkiyetini de kabul eder.

İktisat: Kıtlık koşulları altında yapılan tercihlerin incelenmesidir

Mikro iktisat: İktisadın insan davranışı ve insanların piyasa, endüstri, firma ve birey gibi nispeten küçük birimlerle ilişkili tercihlerini inceleyen bölümüdür.

Makro iktisat: İktisadın, bir bütün olarak ekonomiyi ve toplulaştırılmış ekonomik davranışı inceleyen bölümüdür

Pozitif iktisat: İktisadın ne olduğunu belirlemeye çalışan ve değer yargısı içermeyen bölümüdür

Normatif iktisat: Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için ne olması gerektiğini inceler.

Maksimizasyon:İktisat literatüründe bir değişkenin değerinin en yüksek düzeye çıkarılmasına denir.

Kıtlık: Bir şeyin mevcut miktarının arzulanan miktarı karşılamakta yetersiz kaldığı durumdur.

Kaynak: İhtiyaçlarımızı karşılayacak mal ve hizmetlerin üretilmesinde kullanılan şeylerdir

İş gücü: Mal ve hizmetlerin üretilmesinde insanlar tarafından harcanan zaman.

Sermaye: Mal ve hizmetlerin üretilmesinde insanlar tarafından kullanılan uzun ömürlü araçlardır.

Rasyonel davranış:Tüketicilerin asla yanlış karar vermeyecekleri anlamına gelmemektedir.

Marjinal analiz: Mevcut koşullar değiştiği zaman ne olacağının incelenmesidir.

Diğer şartlar sabitken (Ceteris Paribus) varsayımı: Bir İktisadi olguyu etkileyen çok sayıda faktörden sadece bir tanesinin değiştiği, diğer faktörlerin ise değişmediği varsayımıdır.

Tümleme yanılgısı: Birey için doğru olanın grup için de doğru olacağı şeklinde hatalı bir sonuca ulaşılmasıdır.

Talebin Gelir Eksikliği:Gelirde ki değişimlerin talepte yaratacağı değişim

Örnk:Bir bireyin geliri yüzde 1 artmışsa talep ettiği şey mesela mont olsun yüzde 1 den fazla hesaplamaya göre artışı

Fiyat Esnekliği:Fiyat ve miktarda ki yüzdelik değişim ile ilgilenir.

Çapraz Talep Esnekliği, bir malın fiyatındaki % değişmenin, diğer malın talebini % kaç etkilediğini gösterir.

Arz Esnekliği:Bir malın arz edilen miktarındaki yüzde değişiminin fiyatındaki yüzde değişimine oranıdır

Talep Fonksiyonu:Bir maldan talep edilen miktarla bu miktarları cezbedici unsurlar(mal fiyatı, alıcı geliri) arasında ki ilişki

Talebin Fiyat Esnekliği:Bir malın talep edilen miktarının bu malın fiyatına karşı duyarlılığının ölçüsü.

Talebin Fiyat Esnekliği: Bir malın talep edilen miktarındaki yüzde değişmenin o malın fiyatındaki yüzde değişmeye oranı.

Talebin Fiyat Esnekliğini Etkileyen Faktörler

1.İkamenin derecesi yani söz konusu mal ile diğer mallar arasında ki ikame değeri(Örnek:Tavuk eti fiyatı yükseldiği zaman tüketicilerin seçebilecekleri birçok alternatif ürün vardır. Diğer et çeşitleri; balık, hindi, veya et yerine kullanılabilecek öteki protein içerikli gıdalar; yumurta, peynir gibi ikameler mevcuttur. Böylece tavuk eti fiyatındaki artış, tüketicileri tavuk eti tüketimini azaltmaya alternatif ürünlerin tüketimini arttırmaya yöneltecektir.)

2.Tüketicinin mal veya ürün için ayırdığı oran

3.Satılan malın zorunlu olması yani ihtiyaç açısından zorunlu olarak alınması

4.Kısa ve uzun dönemde esneklik. Ürünün fiyat değişimi yani yeni bir fiyat sonrası ürüne talep azalır sonra artar.

Çapraz Fiyat Esnekliği: Bir malın talep edilen miktarındaki yüzde değişmenin ilgili bir başka malın fiyatındaki yüzde değişmeye oranı.

Arz esnekliği: Bir malın arz edilen miktarındaki yüzde değişimin fiyatındaki yüzde değişmeye oranıdır.

Arz Fiyat Esnekliğini Belirleyen Unsurlar

1.Üretimde ikame edilebilir mallar olup olmaması

2.Malın dayanıklı olup olmaması

3.Üretilen mal miktarı arttıkça maliyetlerin nasıl değiştiği

Arz-Talep Uygulaması ve Hükümet Müdahalesi

-Taban Fiyat

-Tavan Fiyat

-Asgari Ücret

-Tarımsal Destekleme Fiyatı

-Kira Kontrolleri

-Kota Uygulaması

Taban Fiyat

-Taban Fiyat:Mal ve ürün satışı için devletin koyduğu en alt sınır.

-Taban fiyat uygulamasında amaç, mal ve hizmet arz edenleri korumaktır.

Tavan Fiyat

-Tavan Fiyat:Mal ve ürün satışı için devletin koyduğu en üst sınır.

-Amaç, denge fiyatını yüksek bulan tüketicileri desteklemektir.

Asgari Ücret Politikası

-Asgari ücret, Asgari Ücret Komisyonu tarafından belirlenir.

-Asgari ücret belirlenirken ülkede geçinme durumları, sosyal ve ekonomik şartlar ele alınır.

-Asgari ücret politikasıyla ilgili olarak iki temel sonuç ortaya çıkmaktadır. Bu politikalar sonucu ücretlerin yükseltilmesi, halihazırda çalışan ücretli kesimin refah seviyesini arttırırken, yüksek ücretler nedeniyle iş bulamayanların ya da işini kaybedenlerin refah seviyesini düşürür

Tarımsal Destekleme Fiyatlar

-Bu konuda devlet tavan ve taban fiyat belirler.

-Örnek:Fındık kilosu 40 tl olsun gibi.

Kira Kontrolleri

-Devletin alt ve üst düzey kira fiyatlarını belirlemesi.

Üretim Kotası

-AOF Sorusu:Bir yandan denge miktarını kısıtlayıp bir yandan denge fiyatındaki artışı sağlayarak üreticilere kazanç sağlayan uygulama:Üretim Kotası

-Devletin arz edilen mal veya hizmet miktarını sınırlayarak, tam rekabet koşullarında oluşmuş olan piyasa fiyatını üreticilerin lehine arttırması yönündeki bir politik uygulaması.

-İthalat kotaları, ithal mallarına sınırlama ve ulusal endüstrileri korumak için oluşturulur

-İthal kotalarının ilk amacı ulusal endüstrileri diğer ülke üreticilerin rekabetinden korumaktır.

-Tüketici artığı, tüketicinin bir mal için ödemeyi arzu ettiği fiyat ile gerçekte satın aldığı fiyat arasındaki farktır.

-Üretici artığı: Üreticilerin her ilave birimi üretmek için kabul etmeye hazır oldukları minimum fiyatlarla piyasada oluşan denge fiyatı arasındaki farkların toplamıdır.

-Enflasyon:Ekonomide fiyatlar genel seviyesinin yükselmesine verile ad.

-Resesyon: Ekonomik büyüme hızının üst üste 2-3 çeyrek sıfır veya sıfıra çok yakın olması

-Dezenflasyon:Enflasyonun zaman içerisinde azalması.

-Deflasyon:Fiyatların genel sevyesinde sürekli düşüşlerin yaşanması.

-Dış Ticaret Açığı/Fazlası: İthalat ile ihracat arasındaki farktır.

-Stagflasyon:İşsizliğin hızla artarak fiyatların sürekli yükselme durumu.

-Devalüasyon:bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesi.

-Repo: Bankaların sahip oldukları devlet iç borçlanma senetlerini Merkez Bankasına vererek aldıkları borç karşılığında ödedikleri faizdir.

-Cari Açık:Ülkenin dış ticaret açığı.

-Politika Faizi: Merkez Bankası’nın piyasadaki faiz politikasını etkilemek ve yönlendirmek için kullandığı faizdir.

-Fiyat İstikrarı:Fiyatların, genel seviyesindeki uzun süren artış (enflasyon) veya düşüş (deflasyon) eğiliminin önlenmesi, kısaca paranın değerini koruması.

Enflasyonun Sebepleri

-Üretim maliyetinde yükseliş

-Petrol ve gıda fiyatlarının yükselişi

-Para arzının artması(Sürekli parasal genişleme)

-Tüketici ve üreticilerin gelecek ile kaygıları

-Ürün ve hizmetlere talebin artması (Talep çoksa fiyat artar.)

-Aşırı miktarda piyasa da para olması (Üretim az para çoksa enflasyon oluşur)

Ekonomi ile İlgili Görüşler

Ekonomiye Damgasına Vuran Bilim İnsanları

Jean-Baptiste Say

-Fransız ekonomisttir.

-1803 yılında “Ekonomi Politik Üzerine Bir İnceleme” adlı eseri yazmıştır. Bu eser daha sonra Say Yasası veya Mahreçler Kanunu olarak adlandırılmıştır.

-Say Yasası, Malthus, Marx, Sismondi tarafından geliştirilmiştir.

-Say Yasası, “Her arz kendi talebini yaratır” tezi ile ortaya çıkmıştır.

-Say Yasası’nı tanımlamak için ‘her arz kendi talebini yaratır’ ifadesini ilk kez Keynes kullanmıştır.

-Say Yasası, arz arttığında, talebin de aynı miktarda artacağını varsaymaktadır.

-Keynes’e göre, Say Yasası, kapitalist ekonomi koşullarında değil, ‘parasal olmayan ekonomi’ koşullarında geçerli olabilir

-Say Yasası ile Arz-Talep eşitliğini açıklamaya çalışmıştır.

-Yasasına göre, Her arz kendi talebini yaratır. Kazanılan tüm gelir harcanır.

John Maynard Keynes

-1929 Dünya Ekonomisini sorgulayarak ekonomi tezini ortaya atmıştır.

-1936 yılında Genel Teori (İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi), adlı eserini 1929 Dünya Ekonomik krizi üzerine yazmıştır.

-Bu eserinde, Jean-Baptiste Say’ın ‘’arz kendi talebini yaratır’’ fikrini de eleştirmiştir.

-Say Yasasına karşı çıkmıştır.

-Keynes, eksik tüketimi, işsizliğin kaynağını ve yoksulluğu efektif talep yetersizliğine bağlamıştır.

-Efektif Talep:mal veya hizmeti alabilmek için yeterli para.

-Ekonomide devlet müdahalesinin zorunlu olması gerektiğini savunur.

-Keynesçilere göre, Para talebi faize duyarlıdır. Paranın dolaşım hızı sabit değildir. Ekonomide istihdam düzeyini ve gelir seviyesini belirleyen toplam (efektif) taleptir.

Adam Smith

-Ulusların Zenginliği adlı eseri vardır.

-18. yüzyılda yaşamıştır.

-Amerika Keşfi ve coğrafi keşifler sonrası Avrupada ki altın ve gümüş stokunun artırıcı politikalarında ki yanlışlıkları tesbitine, Merkantalizm adını vermiştir.

-Ona göre ekonomi, Fertlerin kendi çıkarlarını düşünerek ve kamu yararını hiçe sayarak giriştikleri eylemler bir araya gelince, iyi sonuç veren bir düzen belirmektedir.

-Smith ayrıca, iş bölümü ve ihtisaslaşma sayesinde prodüktivite yükselişinin ve iktisadi ilerlemenin mümkün olacağını izah etmiştir.

-Smitin vergi prensipleri:Genellik, Belirlilik, Kolaylık, Randıman (Güzel soru olur)

Smithe Göre

1.Piyasa fiyatı ise, arz ve talebe bağlıdır.

2.Malın, kullanma değeri ve mübadele değeri vardır.

3.Sermaye birikimi, verimli emeğin üretiminden harcanmayarak ertesi döneme intikal ettirilen kısmıdır.

4.Sermaye fonu genişledikçe, ücretler artmakta ve faiz haddi düşmektedir.

5.Faizi sermayenin rantı olarak tanımlamıştır.

6.Gelir dağılımında, işçiler ve kapitalistler rakip durumdadırlar

7.Fiyatların pahalılığı veya ucuzluğu ücretlere bağlıdır.

8.Rant, fiyatlara paralel olarak yükselmekte veya inmektedir.

Karl Marx

-Sözü:“Sermaye, her yoksulun tepesinden tırnağına süzülen kan ve kirden gelir”

-Marx, kapitalizme karşı çıkmıştır.

-Marx, Avrupada oluşan kapitlist sınıfa, “ilkel birikim” adını vermiştir.

-Marx ekonomisine göre, büyük kararlar merkezi otorite tarafından alınmakta ve uygulamaya konulmaktadır.

-“Bir malın değişim değerini o malın üretiminde kullanılan emek miktarı belirler.” sözü Marksizmin özetidir.

-Marx’ın deyişiyle, emek tek başına ele alındığında düpedüz bir hayalettir, bir soyutlamadır.

-Marksizimde iktisat, “emek-değer kuramıdır

Rekabet

Tam Rekabet Piyasasının Özellikleri

-Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcının olması gerekir.

-Piyasadaki firmalar tarafından satılan ürünler homojen olmalıdır.

-Piyasadaki taraflar fiyat, kalite vb. konular hakkında tam bilgiye sahip olmalıdır.

-Firmalar piyasaya çok kolay girebilmeli ve çıkabilmelidir.

Rekabet İle İlgili Kavramlar

Firma Dengesi:Tam rekabette bir firmanın kârını maksimize etmesine denir.

Toplam Hasılat (TR): Bir firmanın satışlarından elde ettiği gelir.

Ortalama Hasılat (AR): Bir firmanın sattığı mallardan elde ettiği ortalama gelir.

Marjinal Hasılat (MR): Bir firmanın bir birim daha fazla üretip satması neticesinde toplam gelirde meydan gelen değişme.

Kapatma Noktası:Firmaların üretimi durdurmasına denir.

Monopol Piyasa veya Firma:Tek satıcı ya da tekel olarak da adlandırılır.

Fiyat Farklılaştırılması:Aynı malın farklı alıcılara farklı fiyatlardan satılmasına denir.

Oligopol Piyasa:Alıcılar çok satıcı firmaların 3 veya 4 tane olması.

Duopol Piyasa:Çok sayıda alıcılar karşısında yalnız iki satıcının bulunduğu piyasa türü.

Mikro İktisat:Bireyler ve firmaların yani üretici ve tüketicinin iktisadi faaliyetlerini inceleyen aynı zamanda ihtiyaç, fayda ve değer kavramlarını analiz eden daldır.

Makro İktisat:İktisadın az sayıda toplulaştırılmış değişkenlerini analiz eden, ayrıca toplam gelir, toplam tüketim konularını ekonomik açıdan analiz eden daldır.

Makro İktisatın Doğuşu

-İktisat sosyal bilim olarak ilk kez İngilterede ortaya çıkmış ve buradan diğer ülkelere yayılmıştır.

-Sanayi devrimi sırasında iktisat kavramı doğmuştur.

-Adam Smitt tarafından 18. yüzyılda yazılan Ulusların Zenginliği adlı kitap iktisadi analizin doğuş yılı kabul edilir.

-Adam Smitt, fiyat mekanizmasının görünmeyen bir el gibi işlediğini ileri sürmüştür.

-Makro İktisat 1929 Dünya Ekonomik krizi sonrası aşırı işsizlik nedeniyle doğmuştur.

-Keynes, 1929 Büyük Bunalımını açıklayıp nasıl üstesinden gelineceğine dair tez ortaya atmıştır.

-Bu nedenle, Modern Makroekonominin temelini atan John Maynart Keynes olmuştur.

-Keynes, 1936 yılında, İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi adlı kitabı yazmıştır. Makro iktisatın temeli bu esere dayanmaktadır.

-Keynese göre devletin ekonomiye müdahale edebileceğini, ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin topkam talebin, istihdamı belirleyen faktör olduğunu savunmuştur.

-Keynesin görüşleri, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler felsefesinin tam zıddıdır.

-Keynesin görüşleri Uluslararası Para Fonu olan IMF nin kurulmasında etkili olmuştur

Makro İktisatın Bileşenleri

-Makro İktisat ekonomide 4 temel grubun davranışları üzerinde durmuştur:Hane halkı, firmalar, dış alem, devlet.

-Bir ekonomide makroekonomi dengesinin gerçekleştirilmesi gelir harcama eşitliliğinin sağlanabilmesine bağlıdır.

-Makro İktisatın konuları şunlardır:Toplam mal ve hizmet üretimi, ekonomik üretim artışı, ekonomik dalgalanmalar, işsizlik, fiyat istikrarı, dış ekonomik ilişkiler, faiz oranlarının belirlenmesi, döviz kurlarının oluşumu.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

-Gayri Safi Yurtiçi Hasıla:Bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değerine denir.

-GSYH, her üretimi, her iktisadi faaliyeti ölçmez. Örneğin evde yenilen balığı kayde almaz, balık çiftliklerinin artırılması üretimi artıracağından bunu kayde alır.

-Yasal olmayan iktisadi faaliyetler GSYH hesaplamasında dikkate alınır. Uyuşturucu satışı gibi.

-GSYH’yı hesaplayabilmek için neyin ne kadar üretildiğini tespit etmek ve hangi malın/hizmetin kaç liradan satıldığını belirlemek gerekir.

-GSYH artınca refah da artar, insanlar daha mutlu olur, daha iyi bir yaşama sahip olurlar.

-Bir ülkede ekonomik büyüme için üretimin miktarının artması ve ekonomik faktörlerin verimliliğinin artması gerekir.

İstihdam:Ülkedeki mevcut iş gücünün ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli biçimde çalıştırılmasıdır.

Eksik İstihdam:Üretim faktörlerinin bir kısmının üretime katılamaması.

Tam İstihdam:Üretim faktörlerinin tamamının üretime katılması. Tam istihdam cari ücret düzeyinde çalışmak isteğinde olanların, tamamının çalıştırıldığı durumdur.

İşsizlik:İş arayıp bulamayanlar. KPSS öğretmen adayları:)

İradi İşsizlik:piyasada iyi ya da kötü iş var ama bu işlerde çalışmayı tercih etmeyenlerin oluşturduğu işsizlik

Gayri İradi İşsizlik:Bilinmesi gereken ve çoğu zaman sınavlarda da türleri sıkça sorulan işsizlik türü istem dışı işsizliktir.

Geçici (Friksiyonel) İşsizlik:Geçici bir zaman dilimi içinde işsiz kalma durumudur. Bu işsizlik, çoğu zaman yer veya iş değiştirme gibi durumlarda oluşur.

Yapısal (Strüktürel) İşsizlik:Ekonominin yapısal özelliklerinden ve talep yapısındaki değişmeler sebebiyle ortaya çıkan türe, denir.

Mevsime Bağlı İşsizlik: Karadeniz’de çay veya fındık toplama dönemlerinin bitimini de mevsimsel işsizliğe örnek.

Gizli İşsizlik:Mevcutta bulunan emek öğesi, çalışır göründüğü halde gerçekte elde edebileceği verimliliğin altında çalışıyorsa gizli işsizliği meydana getiriyor demektir. Bu işsizlik türü genellikle az gelişmiş ülkelerde, tarım veya kapalı aile işletmelerinde görülmektedir.

Fiyat İstikrarı ve Enflasyon

Enflasyon:Bir ekonomide fiyatlar genel seviyesinin sürekli artmasıdır. Enflsyon düzeyi TÜFE ve ÜFE ile ölçülür. Enflasyonun önceden negatif mi yoksa pozitif mi eğilimde olacağının tahmini TÜFE ve ÜFE ile gerçekleşir.

Deflasyon:Fiyatlar genel düzeyinde sürekli azalma.

Fiyatlar Genel Düzeyi:Ekonomide ki bütün mal ve hizmetlerin belli bir dönemde ki tartılı ortalamasını gösterir.

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE):Tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetler grubunda bulunan varlıkların fiyat değişimlerini ölçe

Üretici fiyatları endeksi (ÜFE):Toptan satış fiyatlarındaki değişimleri aylık olarak ölçen gösterge

Enflasyonun Sebepleri

-Üretim maliyetinde yükseliş

-Petrol ve gıda fiyatlarının yükselişi

-Para arzının artması(Sürekli parasal genişleme)

-Tüketici ve üreticilerin gelecek ile kaygıları

-Ürün ve hizmetlere talebin artması (Talep çoksa fiyat artar.)

-Aşırı miktarda piyasa da para olması (Üretim az para çoksa enflasyon oluşur)

Enflasyonun Etkisi ve Sonuçları

-Sabit gelirli kesim zarara uğrar.

-Sabit gelirliler iyice yoksullaşır.

-Tasarruf azalır.

-Tüketim artar.

-İç fiyatlar yükselir.

-İthal mallar ucuzlar

-İhracat azalır.

-Dış ticaret açık verir.

-Borçların yabancı para cinsinden verilmesi yaygınlaşır.

-Yabancı paraya talep artar.

-Ulusal paradan kaçış yaşanır.

-Tüketicinin real gelirleri azalır.

-Potansiyel üretim azalır.

-Gelir dağılımdaki denge bozulur.

-Enflasyonun artması ile bireylerin serveti azalır.

Okun Yasası

-Büyüme ile işsizlik arasında ki ilişkiyi açıklayan yasa.

-ABD ekonomik yapısında ilk kez ele alınmıştır.

-Bu yasaya göre, İşsizlik oranı doğal işsizlik oranını her %1 aştığında hasıla doğal hasılanın %2,5 altına düşer. Her %1’lik büyüme işslizği %0,5 düşürmektedir.

(Dünyaca Ünlü Ekonomistler

Dünyaca Ünlü Ekonomistler

Thomas Robert Malthus

-17. sonları ve 18. başlarında yaşamıştır.

-Ekonomiye kısa dönem tahlil türünü, fiyat örgütlerinde marjinal alıcı etkisini, ve fiili talep kavramını sokan kişidir.

-Malthus zenginliğin artışı, üretimin tüketimden fazla olmasına bağlıdır. Bu doğru olmakla birlikte fazla tasarrufun da üretim yapmayı engelleyeceğini kabul eder.

Friedrich List

-17. sonları ve 18. başlarında yaşamıştır.

-Gelişmekte olan ülkelerin sanayileşmesini ve destek göstermesini savunmuştur.

-Tamamen serbest dış ticarete karşı çıkmıştır.

-Bu bilim adamlarının görüşleri doğrultusunda Avrupa Ekonomi Topluluğu kurulmuştur.

Irving Fisher

-18. yüzyılın sonu 19. yüzyılın başlarında yaşamıştır.

-Monetarist iktisat görüşünün temellerini atmıştır.

-Miktar teorisi ile para miktarındaki artışın, paranın değerinin düşmesine ve enflasyona neden olacağını ortaya koymuştur.

-Fayda teorisi ve genel denge çalışmaları önemlidir.

Jean-Baptiste Say

-Fransız ekonomisttir.

-1803 yılında “Ekonomi Politik Üzerine Bir İnceleme” adlı eseri yazmıştır. Bu eser daha sonra Say Yasası veya Mahreçler Kanunu olarak adlandırılmıştır.

-Say Yasası, Malthus, Marx, Sismondi tarafından geliştirilmiştir.

-Say Yasası, “Her arz kendi talebini yaratır” tezi ile ortaya çıkmıştır.

-Say Yasası’nı tanımlamak için ‘her arz kendi talebini yaratır’ ifadesini ilk kez Keynes kullanmıştır.

-Say Yasası, arz arttığında, talebin de aynı miktarda artacağını varsaymaktadır.

-Keynes’e göre, Say Yasası, kapitalist ekonomi koşullarında değil, ‘parasal olmayan ekonomi’ koşullarında geçerli olabilir

-Say Yasası ile Arz-Talep eşitliğini açıklamaya çalışmıştır.

-Yasasına göre, Her arz kendi talebini yaratır. Kazanılan tüm gelir harcanır.

John Maynard Keynes

-1929 Dünya Ekonomisini sorgulayarak ekonomi tezini ortaya atmıştır.

-1936 yılında Genel Teori (İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi), adlı eserini 1929 Dünya Ekonomik krizi üzerine yazmıştır.

-Bu eserinde, Jean-Baptiste Say’ın ‘’arz kendi talebini yaratır’’ fikrini de eleştirmiştir.

-Say Yasasına karşı çıkmıştır.

-Keynes, eksik tüketimi, işsizliğin kaynağını ve yoksulluğu efektif talep yetersizliğine bağlamıştır.

-Efektif Talep:mal veya hizmeti alabilmek için yeterli para.

-Ekonomide devlet müdahalesinin zorunlu olması gerektiğini savunur.

-Keynesçilere göre, Para talebi faize duyarlıdır. Paranın dolaşım hızı sabit değildir. Ekonomide istihdam düzeyini ve gelir seviyesini belirleyen toplam (efektif) taleptir.

Adam Smith

-Ulusların Zenginliği adlı eseri vardır.

-18. yüzyılda yaşamıştır.

-Amerika Keşfi ve coğrafi keşifler sonrası Avrupada ki altın ve gümüş stokunun artırıcı politikalarında ki yanlışlıkları tesbitine, Merkantalizm adını vermiştir.

-Ona göre ekonomi, Fertlerin kendi çıkarlarını düşünerek ve kamu yararını hiçe sayarak giriştikleri eylemler bir araya gelince, iyi sonuç veren bir düzen belirmektedir.

-Smith ayrıca, iş bölümü ve ihtisaslaşma sayesinde prodüktivite yükselişinin ve iktisadi ilerlemenin mümkün olacağını izah etmiştir.

-Smitin vergi prensipleri:Genellik, Belirlilik, Kolaylık, Randıman (Güzel soru olur)

Smithe Göre

1.Piyasa fiyatı ise, arz ve talebe bağlıdır.

2.Malın, kullanma değeri ve mübadele değeri vardır.

3.Sermaye birikimi, verimli emeğin üretiminden harcanmayarak ertesi döneme intikal ettirilen kısmıdır.

4.Sermaye fonu genişledikçe, ücretler artmakta ve faiz haddi düşmektedir.

5.Faizi sermayenin rantı olarak tanımlamıştır.

6.Gelir dağılımında, işçiler ve kapitalistler rakip durumdadırlar

7.Fiyatların pahalılığı veya ucuzluğu ücretlere bağlıdır.

8.Rant, fiyatlara paralel olarak yükselmekte veya inmektedir.

Karl Marx

-Sözü:“Sermaye, her yoksulun tepesinden tırnağına süzülen kan ve kirden gelir”

-Marx, kapitalizme karşı çıkmıştır.

-Marx, Avrupada oluşan kapitlist sınıfa, “ilkel birikim” adını vermiştir.

-Marx ekonomisine göre, büyük kararlar merkezi otorite tarafından alınmakta ve uygulamaya konulmaktadır.

-“Bir malın değişim değerini o malın üretiminde kullanılan emek miktarı belirler.” sözü Marksizmin özetidir.

-Marx’ın deyişiyle, emek tek başına ele alındığında düpedüz bir hayalettir, bir soyutlamadır.

-Marksizimde iktisat, “emek-değer kuramıdır”

Sosyal Bilgiler Yan Dallar Ekonomi Notu

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla(GSYH) ile İlgili Kavramlar

GSYH:Bir ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değerine denir.

Taamlanmış Mal:Doğrudan tüketiciler tarafından kullanılan, başka bir üretim sürecinde kullanılmayan mal ve hizmetlere denir.

Ara Mal:Bir başka mal yada hizmetin üretiminde kullanılan mallara denir.

Katma Değer:Bir malın piyasa değeri ile bu malın üretim sürecinde kullanılan girdilerin değeri arasında ki farktır.

Amortisman: duran varlıklarda aşınma ve eskime nedeniyle oluşan değer düşüşüdür.

Bir ekonomide harcamalar 4 başlıkta incelenir:

1.Tüketim

2.Yatırım

3.Kamu

4.Net İhracat

Net İhracat:Bir ülkenin mal ve hizmet ihracatı ile ithalatı arasında ki fark.

Net Faktör Gelirleri:Yerli üretim faktörlerine yurt dışından yapılan ödemeler ile yerli ekonomi tarafından yabancı üretim faktörlerine yapılan ödemeler arasında ki fark.

Safi Yurt İçi Hasıla:GSYH dan amortismanların çıkarılması ile oluşur.

Cari Fiyat:Hesap döneminde piyasada geçerli olan fiyat.

Ekonomik Büyüme:Bir ekonominin üretiminin zaman içerisinde real olarak artması

Nominal Döviz Kuru:Bir ulusal paranın bir biriminin başka bir ulusal para cinsinden değeri.

Reel Döviz Kuru:İki ülke arasındaki benzer mal ve hizmetlerin dönüşüm oranı.

İlgili Kategoriler

İktisat Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir