Drakon Çayı Anlaşması Nedir?



  • Drakon Çayı Anlaşması

Yeni imparator Aleksios Komnenos Türkler’i istanbul kapılarından atmak için üzerlerine ordu gönderdiyse de başarılı olamadı. Üstelik bu sırada Sicilya Norman kralı Robert Guiscard da, istanbul’u ele geçirmek üzere, Papanın desteğini almış olarak ilerlemekteydi. iki düşman arasında sıkışmak tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Aleksios, Normanlar’a karşı serbest kalabilmek için Süleymanşah’la anlaşmayı tercih ettiAnna Komnena’nın anlattığına göre, imparator çok miktarda para ve değerli hediyeler göndererek Türkler’i anlaşma yapmaya ikna etti. Süleymanşah’ın sultan unvanıyla imzaladığı (Nisan 1081) bu anlaşmanın en önemli tarafı, Drakon Çayı’nın doğusunda kalan ve zaten fiili olarak Türkler’in elinde bulunan Anadolu topraklarının kendisine terk edilmiş olmasıydı.Bu anlaşma Selçuklu Tarihi çalışmalarında sıkça tekrar edilen Miryokefalon savaşıyla (1176) Anadolu’nun tapusunun alındığı şeklindeki yorumları da düzeltmektedir. Bir tapu söz konusu ise, ondan 95 yıl önce Drakon Çayı anlaşmasıyla alındığı açıkça görülmektedir. Büyük Selçuklu sultanı ve Halife’nin saltanatını onaylamadıkları Süleymanşah, bu anlaşma ile uluslararası alanda kendisini kabul ettirmiş oldu. Yalnız Süleymanşah söz konusu anlaşmayla sağladığı büyük avantaj karşılığında bir de taviz verip, Boğaziçi kıyılarından Drakon Çayı’nın doğusuna çekilmeyi kabul etmişti.

  • Klasik sefer yolu Roma

imparatorluğu döneminde Doğuya (Suriye-Mısır-iran) düzenlenen seferlerde takip edilen yol olup istanbul, iznik, Eskişehir, Akşehir, Konya, Ereğli’den Gülek Boğazı yoluyla Çukurova’ya iner; Akdeniz kıyısına ulaşırdı. Kara yolundan devam edildiğinde ise, Ereğli’den Kayseri yönüne döndükten sonra Göksun- Maraş üzerinden Suriye’ye varırdı.

İlgili Kategoriler

Mülakat Kavramları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir