Anayasa hukuku nedir?



Anayasa Hukuku nedir?

Anayasa bir hukuk sistemindeki en üstün yasa­dır. 1982 Anayasası’nın 11. maddesine göre: “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Ka­nunlar Anayasa’ya aykırı olamaz.” Yasaların Anayasa’ya uygun olup olmadığını Anayasa Mahke­mesi denetler ve Anayasa’ya aykırı yasaları iptal eder. Yasama organı, yürütme organı ve yargı organı Anayasa ile bağlıdır. Anayasa diğer yasa­lardan daha zor değiştirilir; Anayasaların bazı maddelerinin değiştirilmesi yasaklanabilir, Ana­yasada değişiklik yapılması için yasama organın­da yasaları değiştirmek için aranan çoğunluktan daha fazla bir çoğunluk aranabilir veya Anayasa değişikliklerinin yürürlüğe girmeleri için halkoylamasına sunulmaları şartı getirilebilir. Anayasa­ların çoğunda bir başlangıç bölümü, bazılarında başlangıç bölümünün ardından gelen genel esas­lar bölümü bulunur. Çağdaş anayasaların birço­ğunda temel hak ve özgürlükler de geniş bir yer tutmaktadır. Negatif statü hakları devlete; dokun­mama, karışmama, müdahale etmeme gibi olum­suz anlamda bir görev yükleyen haklardır. Aktif statü hakları; seçme, seçilme, siyasal parti kur­ma, siyasal partiye üye olma gibi vatandaşların siyasal süreçlere katılmalarını sağlayan haklardır. İsteme hakları bireye devletten bir hizmet ya da edim isteme olanağı tanır. Anayasa devletin te­mel yapısını da kurar; devletin üç temel organı­nın, yani yasama, yürütme ve yargının kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar Anayasa’da yer alır. Devletin temel organlarından “yasama”, yasa yap­ma işlevini yerine getirir. 1982 Anayasası’na göre yasama organı 550 milletvekilinden oluşan Tür­kiye Büyük Millet Meclisidir. “Yürütme” esas ola­rak yasaları uygulamakla ve yasaların verdiği yet­ki çerçevesinde ülke yönetimine ilişkin siyasal kararları almakla görevli organdır. 1982 Anayasa­sı iki parçalı bir yürütme organı öngörmektedir: Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu, yani Başba­kan ve bakanlar. “Yargı organı”, yöneticilerin ve yönetilenlerin hukuka uygun davranıp davran­madıklarını denetleyen ve eğer bir hukuka aykı rılık varsa buna ilişkin yaptırımı tespit eden or­gandır. 1982 Anayasası’na göre: “Hâkimler, gö­revlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci ve­ya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahke­melere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulu­namaz” (m. 138). Anayasa Mahkemesi ve Anaya­sa yargısı, Anayasa hukuku içerisinde ağırlıklı bir yer tutar. Devletin kendisine yüklenen görevleri yerine getirmesi için kullanması gereken yetkile­rin kaynağı da Anayasa’dır. Bugüne kadar OsmanlıTürk Anayasa tarihinde beş anayasa yapıl­mıştır. Bunlar sırasıyla, 1876; 1921; 1924; 1961; ve 1982 Anayasalarıdır. Osmanlı İmparatorlu­ğunda ilan edilen ilk Anayasa 1876 Kanuni Esasi’dir. 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu, 24 madde­den oluşan çerçeve bir Anayasa’dır. “Egemenli­ğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu” ilkesi ilk kez bu Anayasa’da ifade edilmiştir. Ülke vilayet­lere, kazalara ve nahiyelere ayrılmış; bunlardan vilayet ve nahiyelere tüzel kişilik ve idari özerk­lik tanımıştır. 1924 Anayasası’nın “Esas hüküm­ler” bölümünde Türkiye Devletinin cumhuriyet olduğu; egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu; TBMM’nin ulusun tek ve gerçek temsil­cisi olduğu ve egemenliğini TBMM eliyle kulla­nacağı belirtilmiştir. 1961 Anayasası, önceki Ana­yasalarımıza göre daha ayrıntılı ve uzundur, bir­çok açıdan Anayasa Hukuku’muza yenilikler ge­tirmiştir. Anayasa’nın 2. maddesi cumhuriyetin niteliklerini sıralamıştır; devletin insan haklarına dayanması, aynı zamanda sosyal bir hukuk dev­leti olması önceki Anayasalarımızda yer almayan ilkelerdir. 1961 Anayasası, geniş ve ayrıntılı bir hak ve özgürlükler listesi sunmaktadır. Hak ve özgürlüklerin kullanımının güçleştirilmesi ya da engellenmesini önleyici güvenceler de getirmiş­tir. Sağlık, sosyal güvenlik, sendikal haklar gibi sosyal ve ekonomik haklar ilk kez bu Anayasa’da yer bulmuştur. Siyasal partiler de, bu anayasada “demokratik yaşamın vazgeçilmez unsuru” ola­rak tanımlanmıştır. Siyasal partilerin mali dene­timleri ile gerektiğinde kapatılmaları görevi Ana­yasa Mahkemesi’ne verilmiştir. 1961 Anayasası 1971 ve 1973 yıllarında önemli değişikliklere uğ­ramıştır. 1982 Anayasası ise temel hak ve özgür­lüklere ilişkin hükümlerde aşırı sınırlama sebep­lerine yer verilmiş oldukça ayrıntılı bir Anaya­sa’dır. 1982 Anayasası otoriteözgürlük denge­sinde otoriteye ağırlık vermiştir. Zaman içinde, özellikle temel hak ve özgürlüklere ilişkin bö­lümde kapsamlı birçok değişiklik yapılarak otoriteözgürlük dengesinde özgürlüğün ağırlığı art­tırılmıştır. 1982 Anayasası’nın dayandığı temel il­keler “Cumhuriyetin Nitelikleri” başlığı altında 2. maddede sayılmıştır. Buna göre; “Türkiye Cum­huriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Ata­türk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sos­yal bir hukuk devletidir.”

İlgili Kategoriler

Hukuk Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir