OKUL VE BAŞARI
Başarının Tanımı
Başarı, insanın kendisi ve çevresi ile uyumlu yaşabilmesi; kendini gerçekleştirmek için belirlediği hedeflere ulaşırken gösterdiği çabalarından olumlu sonuçlar almasıdır.
Öğrenim çağı boyunca başarıyı sürekli olarak çocuğun derslerde aldığı notlara göre değerlendirmek gibi bir eğitim vardır. Oysa başarı, hayattan zevk alabilmek, hoşlandığı faaliyetleri yapabilmek ve bunlarla hem kendisine, hem de çevresine yararlı olmak anlamında kullanıldığında bir değer taşır.
Başarıyı, aynı zamanda bireyin gelişme durumuna göre farklı hedeflere ulaşabilmesi olarak da tanımlayabiliriz. Buna göre bir yaşında bir çocuk için başarı, kaşığı ağzına götürmek; iki yaşında ilk sözcüklerini çıkarabilmek; üç yaşında da merdiveni düzgün çıkabilmek altını ıslatmamaktadır. İlkokula yeni başlayan çocuk için ise, sınıfta oturabilmek veya öğretmenin talimatına uygun davranabilmektir.
Çocuğun okul içinde ders dışındaki davranışları, arkadaşları ile dostukları, spor veya sanat dallarından birinde gösterdiği ilerleme de başarıdır. Üstelik bunlar, bireyin çok yönlü gelişiminde, sadece zihinsel başarıdan çok daha anlamlı ve kalıcı olan sosyal başarılardır. Okuldaki öğrenim başarısı, başarılı bir insan olma yolundaki hazırlıkların yalnızca bir bölümüdür. Ancak bu bölümdeki başarının düzeyi ve kalitesi daha sonraki öğrenim başarısını etkileyebileceği gibi, kişinin kendisini gerçekleştirebilmesinde esas olan kendi kendisini tanıyabilmesine de yardımcı olur.
Okul öncesi dönemde annebaba tutumlarına bağlı olarak, sevgi dolu kararlı bir ortamın bulunması, çocuğun yapabilecekleri konusunda kendisine fırsat ve destek verilmesi, dıştan cezalandırma yerine kendi kendini yönlendirmesine yönelik bir eğitim anlayışı son derece önemlidir.
Bu dönemde çocuk pek çok davranışını, yetişkini örnek olarak gerçekleştirir. Bu nedenle yetişkinlerin kendilerinden memnun, başarıyı çok yönlü olarak değerlendirebiliyor olmaları son derece önemlidir. Okul öncesi eğitim kurumları da bu ilkeden hareket ederek, çocuğun çok yönlü gelişmesinde çocuğa ve aileye yardımcı olabilirler.
İlkokul, çocuğun hayata bakışını yönlendirmek ve gelecekte okula ilişkin tutumlarını kazandırmadaki en önemli toplumsal kurumdur. Bir bakıma iyi bir ilköğretim, bireyin bir vatandaş olarak özelliklerini de etkiler.
Ortaöğretim, kişinin yetişkin yaşamına hazırlanması sırasındaki en temel kurumdur. Kişinin hayat yolunu çizmesi, uygun okul veya mesleği seçmesi hep ortaöğretimdeki kazançları ile gerçekleşmektedir.