Mezhep Nedir? Mezhepler Kaça Ayrılır?



MEZHEPLER

Tanım: Sözlük anlamı gitmek, izlemek, gidilen yol demektir. Terim olarak bir müctehidin, dinin ayrıntılarına ilişkin, kendine özgü kural ve yöntemlerle oluşturduğu inanç ya da hukuk sistemini dile getirir.

İslâm tarihinde, mezheb kelimesi genel olarak itikadi, siyasi ve fıkhi görüşlerin hepsi için kullanılmıştır. İlk çıkan mezhepler siyası mahiyette olup bunlar dini bir kisveye bürünmüşlerdi.

HADİS: ” Nitekim, Beni İsrail yetmiş iki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.””Bu fırka hangisidir?” diye soruldu.                                                                   “Benim ve ashabımın üzerinde olduğu şeyden ayrılmayanlardır!” buyurdular.”

Bazı âlimler de hadiste bildirilen rakamın yalnızca çokluğu ifade ettiğini kabul ederek, eserlerini mezheplerin sayısına önem vermeden yazmışlardır.

Hicri I. asrın sonlarından itibaren mezheplerin kurucuları, akaid ve fıkıhtaki görüşlerini beyan ederler, meselelerin hükümlerini açıklarlardı. Bunlardan okuyanlar ve yazanlar, sözlerini ve içtihadlarını duyan insanlar, bunların görüş ve açıklamalarına uyarlardı. Böylece bu zatların görüş ve içtihadları halkın anlayışlarında bir mezhep olarak yerleşir kalır.

MEZHEPLERİN ORTAYA ÇIKIŞ SEBEPLERİ

1-İnsanların anlayış ve idrak seviyelerinin farklı oluşu,

2-Metot ve ölçülerin farklı oluşu. Mesela; Mutezile aklı esas almış ve nakli buna tabi kılmış, Ehl-i Sünnet nakli esas almış ve aklı bunu destekleyici mahiyette kullanmış, İslâm filozofları sadece aklı esas almışlardır.

3-Arap ırkçılığı. Hz. Osman’ın hilafetinin son yıllarında yeniden açık bir şekilde ortaya çıkarak anlaşmazlıklar üzerinde etkili oldu.

4-Hilafet münakaşaları ve bunun neticesinde ortaya çıkan fitne ve iç savaşlar.

5-İslâmın tanıdığı fikir hürriyeti. İlim adamları ortaya atılan meseleler üzerinde deliliyle birlikte hakikati arar, fikir ve kanaatını serbestçe beyan ederdi.

6-Nassların karakteri.Ayet ve hadislerin farklı yorumlara müsait ifadeler içermesi.

7-Zayıf hadisle amel edilip edilemeyeceği de ihtilaflara yol açmıştır.

8-Örf ve âdetlerin değişik olması da mezheplerin çıkış sebeplerinden birisidir.

MEZHEPLER İKİYE AYRILIR :

1-İtikadi (İnançla ilgili)mezhepler

2-Ameli mezhepler(Uygulamaya dayalı)

İTİKADİ MEZHEPLER:

1-EŞ’ARİLİK: Ebu’l-Hasen el-Eş’ârî’nin (324/935-36) öncülüğünü yaptığı, kelâm metodunu benimseyen kelâm ekolü. Eş’ârî kelâmında aklın büyük önemi vardır. Zira, ortaya çıkışındaki ortamda bunun böyle olmasını zorunlu kılıyordu .

Eş’ârîyye Mezhebi, Mu’tezile’ye karşı bir anti-tez olarak doğmuş ve selef akidesini esas almıştır.Eş’ârîyye ekolü önce Irak ve Suriye’de yayılmış daha sonra da Nizamiye medreselerine Eş’ârî âlimlerinin tayin edilişiyle geniş bir alana yayılma imkânı bulmuş ve Mısır ile Mağrîb ülkelerine kadar yayılmıştır.

2-MATURİDİLİK:İmam Ebu Mansur el-Mâturidinin akaiddeki mezhebine mensup olanların meydana getirdiği topluluğa Matüridiyye denilir. Ehl-i Sünnet’in Kelâm metodunu daha ziyade doğru ve ilmi bir şekilde başlatan, akla ve nakle de lâyık oldukları değeri vererek bu iki asla bağlı kalan ve bu şekilde İslâm akaidini açıklamaya çalışan, imam Matüridî olmuştur. Çünkü, dinde akla uymayan bir şey yoktur.  Matüridî, Eş’arî’nin verdiği önemden daha fazla akla değer veriyordu.Şu anda bizim de inançta tabi olduğumuz bu mezheptir.

 

AMELİ MEZHEPLER:

Şu anda bu sahada dört mezhep var.Çünkü bu mezhepler önceleri daha fazla idi.Bu dört mezhebin dışındakiler zamanla tabileri tükenerek tarihe karıştılar.

1-HANEFİ MEZHEBİ: İmam-ı Âzam lâkabıyla şöhret bulan Ebû Hanîfe’ye izâfe edilen fıkıh ekolünün adı. Ebû Hanife’nin asıl adı Numân, babasının adı Sâbittir. Ebû Hanîfe H. 80 yılında Kûfe’de doğdu, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak orada yetişti. Irak ve Hicaz Ebû Hanife’nin yetiştiği dönemde önemli iki ilim merkezi hâlindeydi. Ebû Hanife meseleleri tek tek ortaya atar, öğrencilerini dinler, kendi görüşünü söyler ve onlarla konuyu bir ay hattâ daha fazla süreyle münâkaşa ederdi.Bu mezhep bizim de amalde tabi olduğumuz mezheptir.

 2-ŞAFİİ MEZHEBİ: İmam Şafiî (ö. 204/819)’ye nispet edilen fıkıh ekolü. Muhammed b. İdrîs elKureşî H. 150’de Gazze’de doğmuştur. İmam Şafiî mutlak, bağımsız bir müctehid olup, fıkıh, hadis ve usûlde imamdı. O, Hicaz ve Irak fıkhını birleştirici bir yol izledi.

3-MALİKİ MEZHEBİ: Malik b. Enes b. Malik b. Ebi Amir el Asbahî’ye nispet edilen fıkhî ekolün adı. Büyük fıkıh ekollerinden biri olan Malikî mezhebinin imamı İmam Malik, Hicrî 93 yılında Medine’de doğmuştur. O, hayatı boyunca Medine’den başka bir yere gitmemiştir. İlimde ihtiyacı olduğu her şeyin, sahih bir şekilde Medine’de bulunduğuna inanıyor, manevî havasını teneffüs ettiği Peygamber şehrinden uzaklaşmak istemiyordu.

4-HANBELİ MEZHEBİ: Ebû Abdillâh Ahmed b. Hanbel eş-Şeybânî’ye nispet edilen mezhebin adı. İslâm’da dört büyük fıkıh mezhebin birisi. Ahmed b. Hanbel 164/780 yılında Bağdat’ta doğdu. 241/855’te yine orada vefat etti. Ahmed b. Hanbel, Ebû Hanîfe’nin (ö.150/767) öğrencisi ve devrin ünlü baş kadısı Ebû Yûsuf’tan (ö.182/798) fıkıh ilmi aldı. Rivâyetle dirayeti birleştiren bir yol izledi.

İlgili Kategoriler

Editörün Seçimi



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir