Realizm:
Realizm, geçmişten günümüze en fazla benimsenmiş ve en fazla atıfta bulunulan teorilerin başında gelmektedir. Gerek içinde barındırdığı rasyonel tavır gerekse kendine has tutumuyla birçok uluslararası ilişkiler uzmanına göre “güç siyaseti” tanımı realizmi önemli kılmaktadır.
Realizmi tanımlamak: Realizm ayrıntılarda farklılık gösterse de temel olarak: insan bencilliğinin ve tüm siyasal yaşamda güç ve güvenliğin öneliğini zorunlu kılan uluslararası hükümetin yokluğunun siyaset üzerinde yarattığı kısıtlamalara vurgu yapar.
Temsilcileri: Reinhold Niebuhr, Hans Morgentau, George Kennan, Kenneth Waltz ve John Mearsheimer ile E.H Carr’dır. Batı siyasi düşüncesi tarihinde Niccolo Machivelli ve Thomas Hobbes da realist olarak kabul edilmektedir.
Niccolo Machivelli ve Thomas Hobbes realist teorinin temellerini atmışlardır. İki düşünür de insan doğasının kötü olduğuna ve eğitilmesinin zor olduğuna değinirler. Bu da İdealist teoriden farklılık gösteren ilk durum olmaktadır. Rasyonalite ve devlet-merkezcilik sıklıkla temel realist öncüller olarak tanımlanır. Hiçbir uluslararası ilişkiler teorisi irrasyonaliteyi varsaymaz. Eğer devleti siyasal topluluk ya da siyasi birimleri kısa yoldan ifade etmek için kullanıyorsak devlet-merkezcilik uluslararası teoriler arasında yaygın olarak paylaşılır. Realizmin özü; anarşi ve egoizmin birleşimiyle güç siyasetinin nihai zorluklarında yatar. Realistler insan arzularının muazzam derecede geniş ve durdurulamaz olduğunu kabul eder. Bu da insanı bencil ve kötü olmasına sebep olmaktadır. Diplomasideki çıkmazların da buradan kaynaklandığını kabul ederler. Egoizm, genellikle devletlerin kendi sınırları içinde hiyerarşik siyasal yönetim tarafından önemli ölçüde dizginlenir. Anarşi(merkezi yönetimin yokluğu) saldırganlık ve benzer faktörlerin yokluğunda dahi güç mücadelesinin belirleyici olmasını sağlayarak insan doğasının en kötü yönlerinin ifade edilmesine izin verir ve hatta bunu teşvik eder. Analiz seviyesi olmak üzere pek çok noktada birbirlerinden farklılaşan üç tip realizmden bahsedilebilir. Bunlar klasik realizm, yapısal realizm (neo-realizm) ve neo-klasik realizmdir. Her ne kadar bu üç realizm muhtelif açılardan birebirinden ayrılsalar da ortak 5 temel soruları vardır:
1. Uluslararası ilişkilerin tabiatı nedir?
Kaynak olarak ister insan doğası isterse sistemin yapısı ele alınsın, uluslararası ilişkilerin tabiatında mücadele ve rekabet vardır. Bunu hayvansal içgüdülerimizin varlığına yani evrimsel olarak kalıtımımız olarak kalan “içgüdü” dediğimiz şeyin varlığına bağlayabiliriz. Bunu örnekleyecek olursak doğada var olan besin zincirindeki bir hayvanın diğerini yemesi ve başka bir hayvanın gelip onu yemesi olarak açıklayabiliriz.
2. Uluslararası ilişkilerin cereyan ettiği ortamın özellikleri nelerdir?
Sistemde egemen bir devlet yoktur. Yani anarşiktir. Bu da devletlerin birbiriyle eş seviyede görüldüğü ortamda bir devletin diğerine yaptırım uygulaması veya onun iç siyasetine, hukuk sistemine müdahale etmesini engeller niteliktedir. Bu da devletlerin kendi gelenekleri ve siyasal kişiliklerinin etkili olduğu yerlerde “birey” bazında negatif etkilerin doğmasına sebep olmaktadır.
3. Uluslararası ilişkilerin temel aktörü kimdir?
Her ne kadar sistemi etkileyen başka aktörler olsa da temel aktör devlettir. Dönemsel olarak durumlar değişse de kaideyi bozan istisnalar olsa da “devlet” her zaman temel aktör olmuştur.
4. Temel aktörün öncelikli amacı nedir?
Devlet için öncelikli amaç, anarşik olan ortamda hayatta kalmaktır. Hayatta kalmak için de her yol mubahtır. Bu da bir devletin güçlü oluşu diğer devlet için sorun teşkil etmektedir. Bu yüzden her devlet güçlenmek zorundadır.
5. Amaca ulaşmadaki temel araç nedir?
Devletin öncelikli amacına ulaşmadaki aracı güçtür. Yukarıda bahsettiğimiz için temel aracın güç oluşu her devlet için bir yarış ve mücadele ortamına sebep olmaktadır.
İdealizm ve Realizm Karşılaştırması:
İdealizm ve Realizm arasındaki farkları Weber’in idealizm tanımı üzerinden giderek yapmak karşılaştırma için doğru bir yol olacaktır.
Weber idealizmin prensiplerini şöyle sıralar:
- İnsan doğası iyidir ve yardımseverdir. Realizm ise bunun tam tersini söyler yani insan doğası kötüdür ve egoisttir.
- Kötülüğün sebebi insanlar değil, kötü şartlardır. Bu her ne kadar Aydınlanma dönemi için kilit bir rol alsa da Realistler için bu durum yukarda bahsettiğimiz gibi insan doğasının kötü olduğunu söylemektedir.
- Uluslararası anarşi önlenebilir. Realistler için anarşi sisteme hakimdir bu yüzden güçlenmek gerekmektedir. Uluslararası örgütler anarşiyi önleyemez.
- Uluslararası ilişkilerde ortak hareket gerekir. Realistler için ortak hareket etme gibi bir durum yoktur. Aksine her koyun kendi bacağından asılmaktadır.
- Uluslararası kurumlar, uluslararası düzene katkı sağlar. Realistler için uluslararası kurumlar düzene katkı sağlamak için değil güçlünün elini kuvvetlendirmek için vardır.
- Küresel değişim ve işbirliği mümkündür. Realistlere göre küresel değişim ve işbirliği pek de mümkün değildir.
Üç realizmden ilki olan klasik realizm, insan tabiatı ve davranışlarına odaklanır. Uluslararası ilişkileri belirleyen en önemli etmenin insan doğası, niyetleri ve kararlar olduğunu savunur. Ulusal politika ve uluslararası politikayı birbirlerinden ayrı değil, birbirlerini etkileyen yapılar olarak ele alır. Klasik Realistlere göre çatışmanın kısmen durumsal olarak açıklanabileceğini belirler ancak asıl olarak kibir- karşı konulmaz arzu ve şeref arayışının herkesin herkese yürüttüğü sonsuz savaşa sebep olacağına inanırlar. Nihayetinde çatışma ve savaşın kökenleri insan doğasındadır. Ayrıca klasik realistler devlet adamlığının rolünü ve devlet gücünün niteliklerinin çözümlenmesini sıklıkla vurgular. En önemli düşünürleri Thucydides, Makyavelli, Hobbes, Clausewitz ve Morgenthau gelir.
Thucydides, Atina ve Sparta arsındaki Peleponez savaşını anlattığı eserinde, savaşa neden olan faktörün Atina’nın güçlenmesi ve Sparta’nın bunu bir tehdit olarak kabul etmesinde yattığını yazar. Ta o yıllarda daha sonra güç dengesi, tehdit ve caydırıcılık olarak açıklanacak olan kavramların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu da realist teorinin bahsettiği insan doğasının kötülüğünün geçmişten günümüze aynı olduğu savını doğrular niteliktedir.
Makyavelli’yi Uluslararası İlişkiler disiplinin realist kuramcıları sıklıkla referans gösterirler. Her ne kadar eserinde erdemden bahsetse de Makyavelli için esas olan yöneticinin egemenliğini korumasıdır. Bunun için de iyi bir prens olmak adına saydığı erdemler bazen askıya alınabilir. Erdem (virtue) gibi Hıristiyanlığa ait dini terimler kullanması onun dini referans aldığını göstermez. Nitekim dini ya da ahlaki bağlardan bari, salt gücün elde edilmesini amaçlar. Diğer bir ifadeyle egemen olmak için her şey mubahtır. Tam da realist kuramcıların vurguladığı gibi egemenliği sağlamanın temel dinamiği güçtür.
İnsanı akılcı kabul eden Hobbes, güvenlikli ve refah bir ortamda yaşamak için insanların karşılıklı olarak bir sözleşme yaptıklarını ve kendilerinden büyük bir yapıya kendilerini yönetme hakkını verdiklerini belittir. “homo homini lupus” sözüyle “insan insanın kurdudur.”diyerek insan doğasına vurgu yapar. İnsanlar için korkulacak ortak güç olarak ise egemen devleti gösterir. Bunu da başyapıtına isim olarak verdiği Leviathan olarak adlandırır.
İdealizme en büyük eleştirilerden birini getiren Carr’a göre idealizm, güç siyasetinin şartlarını ihmal eden bir ütopyacıdır. Ve bu nedenle barışı tesis etmekte başarısız olmuştur.
Morgenthau’ya göre realizmin altı temel ilkesinden çıkarılabilecekler: Uluslararası politika denen geniş alanda siyasal realizme yolunu bulmakta yardım eden en önemli şey “güç” terimi ile ifade edilen çıkar tanımıdır. Uluslararası politikayı kavrayıp anlamaya çalışan akıl ile anlaşılması gereken gerçekler arasındaki bağlantıyı bu kavram sağlamaktadır. Realizm en temel kavramı olan güç şeklinde tanımlanan çıkar kavramını hiç değişmeyen ve sabit bir anlam içinde hapsetme niyetinde değildir. Çıkar fikri gerçekten de politikanın özüdür ve zaman ve yere bağlı değildir; onlardan etkilenmez. Evrensel ahlak kuralları muğlâk kaldığı için göz önünde bulundurulmaz. Şartlar ve zaman daha önemlidir. Devletin bekası, her ahlak kuralında üstündür. Bu yüzden iyilik, eylemlerin amaçlarına göre değil, sonuçlarına göre değerlendirilir. Evrensel ahlak değerleri müstakil milletlerin ahlak değerlerinden farklıdır.
Yapısal realizm ise, uluslararası ilişkileri etkileyen en önemli şeyin uluslararası sistemin yapısı olduğu üzerinden hareketle devletlerin ilişkilerini inceler. Davranışsalcılık döneminde ortaya çıkan neo-neo tartışmasının eseridir. Bilimselliğine getirilen eleştirilere, davranışsalcı metotlar uygulanarak realizmin yeniden yorumlanmasıdır. Önemli düşünürleri arasında kenneth Waltz ve Stephan Mearsheimer sayılabilir.
Neo-klasik realizm öte yandan, devletlerin anarşik istemdeki belirli davranış kalıplarını, devlet ve devlet adamı seviyesindeki etkenlerle açıklar. Bu haliyle sistemik bir Uluslararası ilişkiler teorisi değil, genel bir dış politika teorisidir. Ayrıca neo-klasik realist teori devletlerin iç siyasal yapılarına özgü karakteristiklerinin, devletin davranışlarını oluşturmak için uluslararası yapısal kuvvetlerle girdiği etkileşim yollarına odaklanır. Önemli düşünürleri arasında Ferid Zekeriya sayılabilir.
Realizmin bu kadar etkili olması, önemli sorulara cevap vermesinden ziyade, önemli soruları sormasından kaynaklanır. Etki gücü şuradan da anlaşılır: Her teori o veya bu şekilde realizme dokunur. Bir anlamda diğer teoriler, realizme yazılmış reddiyeler ve şerhlerdir. Realist teorinin sistemin anarşikliğine dair yaptığı vurgu, hem idealizmde, hem İngiliz Okulunda, hem de inşacılıkta kendine yer bulur.
Realizmin önemli bazı kavramlar arasında ofansif realizm gelir. Mearsheimer’ın ortaya attığı revizyonist ve agresif tutumlu saldırgan realizm iken defansif realizm, Walt’un ortaya attığı ittifak ve dengeleme gibi politikaların kullanıldığı savunmacı realizm anlamına gelir. Self-help ise anarşik olan uluslararası sistemde devletlerin kendi başlarının çaresine bakmaları gerektiği görüşüdür. John Herz’in dile getirdiği güvenlik ikilemi (security dilemma), bir devletin savunma amaçlı attığı adımların diğer devlet tarafından saldırgan algılanması ve onun da silahlanması sonucu bir kısır döngüye girilmesidir.
Hobbes ve Klasik Realizm: Thomas Hobbes 1651 yılında “Leviathan” adlı eserinde 13. Bölümü siyaseti sosyallik- öncesi doğa durumunda ele alır.
Hobbesçu Doğa Durumu: Hobbes üç varsayımda bulunur
1. Erkekler eşittir. Bu varsayım erkeklerin ancak birbiriyle eşit olacağını varsayar. Bu da toplumsal-cinsiyet temelli erkek perspektifi yansıtır.
2. Hem yöneticilerin hem de kuralların yokluğu anlamına gelen anarşi içinde etkileşimde bulunurlar.
3. Rekabet, güvensizlik ve şan/şeref tarafından harekete geçirilirler.
Bu üç koşulun birleşmesi, herkesin herkesle karşı karşıya geldiği bir savaşa yol açmaktadır.
Hobbes’a göre insanların eşit olması; temel anlamda en zayıfın ya tek başına entrika çevireerek ya da başkalarıyla işbirliği yaparak en güçlüyü öldürecek güce sahip olması demektir. Bu da savaş durumunu ortaya çıkarır bu yüzden çatışma, mücadele ve anarşi sisteme hâkimdir.
Waltz ve Yapısal Realizm: Hobbesçu klasik realizm, anarşi ve egoizme aşağı yukarı eşit vurgu yapar. Aksine Waltz’un yapısal realizmi, uluslararası sistemin yapısının kısıtlayıcı etkisini aydınlatmak için uluslararası ilişkilerin aktörlerin karakteri veya etkileşimlerinin mahiyetine dayanan özelliklerini bir tarafa koymayı amaçlar. Waltz’a göre siyasal yapılar düzenleyici ilke, işlevlerin farklılaşması ve kapasitelerin dağılımınca tanımlanır. Diğer bir deyişle birimler birbiriyle nasıl ilişkilidir, siyasal işlevler nasıl tahsis edilir ve güç nasıl dağılır soruları siyasal yapılar tanımını belirler. Waltz yalnızca iki temel siyasal düzenleyici ilke olduğunu iddia eder. Bunlar sırasıyla ulusal ve uluslararası siyaseti tanımlayan hiyerarşi ve anarşidir. Birimler ya iktidar ve hakimiyet ilişkisi içindedir ya da değildir. Bu yapısal olarak temel belirleyicidir çünkü yerleşik, uzlaşmış kuralların geçerli olduğu bir ortamda yürütülen siyasetle anarşik bir ortamda yapılan siyaset arasında çok belirgin niteliksel f
Teori / Realizm
Dosyaları indirebilmeniz için BURADAN kayıt olmanız gerekiyor.
-
- Bilgi
-
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: DavidVax ve 5 misafir