ERGENEKON DESTANI’NDAN UYARLAMA 21 MART NEVRUZ İÇİN SKEÇ
DIŞ SES:
Çook eski çağlardan bir gün Türk illerinde Türk oku ötmeyen, Türk kolu yetmeyen ,Türk’e
boyun eğmeyen bir yer yoktu. Bu durum yabancı kavimleri kıskandırdı. Bunlar bir olup Türk iline saldırdılar.10 gün çarpıştılar. Türkleri yenemeyince bir hile yapıp geri çekilir gibi yaptılar. ”Bunların gücü tükendi kaçıyorlar” diyen Türkleri tuzağa düşürüp yendiler. Türkleri öldüre öldüre çadırlarına geldiler. Büyüklerin hepsini öldürüp, küçükleri tutsak ettiler. O çağlarda Türk devletinin başında İlKağan vardı. Bu savaşta İl Kağan’ın Kayı adındaki oğlu ve Tokuz Oğuz adındaki yeğeni de düşmana tutsak oldular(Sahnede kafasında börk ve eski kıyafetler olan 2 erkek öğrenci elleri ve ayakları bağlı konuşmaktadır)
KAYI: Kardeşim Tokuz ne yapıp ne edip kaçmalıyız buradan
TOKUZ:10 Gündür tutsağız Kayı Beyim, bence tan yeri ağarmadan eşlerimizi de alıp atlara atladık mı ver elini bozkırlar,kurtuluruz…
KAYI:O vakit yarın sabah tan yeri ağaranda kaçıyoruz.
(Dış ses aşağıdaki yazılanları okurken bu iki öğrenci iplerden kurtulup süpürgeden atlara atlayıp sahnenin az ilerisine gelirler)
DIŞ SES:
Kayı ve Tokuz Oğuz eşlerini de alarak kaçtılar. Türk yurduna döndüler. Burada düşmandan kaçıp gelen birçok deve , at ,koyun buldular. Oturup düşündüler
KAYI: Dört bir yan düşman dolu
TOKUZ: Eee ne yapalım beyim? ne düşünürsün?
KAYI: Dağların içinde kişi yolu düşmez bir yer izleyip yurt tutalım, oturalım.
DIŞ SES:
Sürülerini alıp yola düştüler. Yüksek bir dağda dar bir geçide vardılar. Bu dağın bu gün Altay dağlarındaki ”Beluça” dağı olduğu iddia edilmektedir. Dar bir geçitten geçtikten sonra içinde akarsular, pınarlar , çayırlar , meyve ağaçları ve çeşitli avların bulunduğu bir yere gelince
KAYI: Tanrıya şükürler olsun , karşımıza uçmağ gibi bir yer çıkardı.
TOKUZ: Beyim bu yere “Ergenekon” deyelim ne dersin?
KAYI: İyidir, hem Ergenekon maden yeri demektir, bundan böyle yeni yurdumuz Ergenekondur.
DIŞ SES:
Zaman geçti, çağlar aktı , tam 400 yıl olmuştu Türkler Ergenekon’a geleli. Kayı ve Tokuz Oğuz’un birçok çocukları oldu. Ergenekon yurduna sığamaz hale geldiler. Atalarının buraya geldiği geçidin yerini unuttular. Ergenekon’u çevreleyen dağların arasında geçit aradılar. Ama bulamadılar. Çare bulmak için Kurultay topladılar.( Sahnede 3 erkek öğrenci bağdaş kurup oturmaktadır)
A ÖĞRENCİSİ (BEY):Atalarımızdan işittik Ergenekon dışında geniş ülkeler , güzel yurtlar varmış. Bizim yurdumuzda eskiden o yerler imiş. Dağların arasını araştırıp yol bulalım , göçüp Ergenekon’dan çıkalım.
B ÖĞRENCİSİ: Doğru dersin beyim Ergenekon dışında kim bizimle dost olursa onunla dost olalım, kim bizimle düşman olursa biz de onunla düşman olalım. Hem atalarımızın intikamını da almayı unutmayalım.
A ÖĞRENCİSİ: Eee beyler ne dersiniz? Ergenekon’dan nasıl çıkalım?
C ÖĞRENCİSİ: Beyim ben bir demirciyim, bu dağlarda demir madeni vardır. Yalın kat demire benzer. Demirini eritsek ,belki dağ bize geçit verir.
A ÖĞRENCİSİ: Tamamdır, o zaman tez vakit gidip dağı görelim demirini.
DIŞ SES:
Gidip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun bir kat kömür dizdiler. Dağın altını , üstünü , yanını , yönünü odun kömürle doldurdular . 70 yerinden 70 büyük ateş yaktılar. Tanrının yardımıyla demir dağ kızdı , eridi , akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak yol ortaya çıktı. Sonra gök yeleli bir Bozkurt çıktı ortaya , Türklerin önüne dikildi , durdu.
B ÖĞRENCİSİ: Gök Tanrı gönderdi bu Bozkurtu bize. O bize yol gösterecek bellidir. O yürüsün ardından biz varalım.
DIŞ SES:
Ve Türkler Bozkurtun önderliğinde o kutsal yılın , o kutsal ayının , kutsal gününde Ergenekon’dan çıktılar. Türkler o günü , o vakti iyi bellediler. Bu kutsal gün Türklerin bayramı oldu. Her yıl o günde büyük törenler yapılır. Bir parça demir ateşte kıszdırılır bu demiri Türk Kağanı örse koyar çekiçle döver. Sonra diğer beyler aynı işi yapar.
İşte bu gün yani 21 Mart Ergenekon’dan çıkış günüdür. Hepimizin bayramı kutlu olsun.