Beslenme Bozuklukları ve Ruhsal Problemler İliskisi
Beslenme bozukluklarının, mesela aşırı şişmanlamanın arkasında ruhsal bir problem aramak gereklidir. Konuyu bir örnekle açalım: İkinci Dünya Savaşında kocaları askere giden kadınların çok şişmanladığı görülmüştür. Bu durum, bilim adamlarının dikkatini çekmiştir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, kocalarının askerde olmasının verdiği üzüntü ve çektikleri yalnızlık hali, kadınlarda “polifaji” denilen bir rahatsızlığa yolaç mıştır. Polifaji’nin Türkçe’deki karşılığı, çok yemek ve dolayısı ile şişmanlamaktır.
Kişide tatminsizlik varsa; kişi, psikososyal hazlardan yeterince nasibini almıyorsa, aşırı yemek suretiyle kendini tatmin yoluna gidebilir. Şişmanlık üzerine yapılan araştırmalar göstermiştir ki, ruhsal problemlerin şişmanlıktaki etkisi oldukça fazladır. Bedensel arı zaların yanısıra, psikolojik etkenler de şişmanlığın sebebi olabilir.
Öte yandan yemek seçen, iştahsızlık gösteren insanları da sorunlular kapsamına almak mümkündür. Yemek yerken huysuzluk yapan çocuklar, psikososyal gelişme evrelerinde bazı saplantılar edinmiş olabilirler. Bu devrelerde yardım görmeyen çocuklar, bu yolla ebeveynine mesaj veriyor olabilirler. Çocuk bunu bilinçsiz olarak yapar. Çevresindekiler çocuğu yönlendiremiyor, iyi bir alana kanalize edemiyorsa, bu tür davranış kusurları kaçınılmazdır.
Çocuğun iştahsızlığının ardında bir de intikam duygusu olabilir. Bu tür örneklere de oldukça sık rastlanır. Çocuk yemek yemeyerek, anne babasına duyduğu memnuniyetsizliği gösteriyor olabilir. Bu memnuniyetsizliği başka türlü ifade edemeyince bu türden bir pasif direniş modeli gösterebilir.
Bir sebep de ekonomik hareketlilik olabilir. Aile zengin iken yoksulluk sınırına inebilir. Önceden belirli türde yemeklere alışan çocuk, yeni konumu kabullenemeyebilir. Ailenin bütçesi, önceki yemeklerin hazırlanmasına elvermeyeceği için, doğal olarak yeni konuma uygun yemekler yapılacaktır. İşte, çocuğun bu konuma alışabilmesi biraz zaman ister. Geçiş döneminde böyle huysuzluklar görülebilir.