AÖF Sosyal psikoloji ders notu



 SOSYAL PSİKOLOJİ

 

     Bireylerin davranış, duygu ve düşüncelerinin başkalarının gerçek, hayal edilen veya ima edilen varlığından nasıl etkilendiğinin bilimsel yollarla araştırılmasıdır.

Araştırma yöntemleri şunlardır:

***1)  SURVEY: (DİKKAT: HER SENE SORU OLMA İHTİMALİ YÜKSEK OLAN BİR YÖNTEMDİR).  Davranışın ya da bir tutumun bir toplumda ya da belli bir grupta görülme derecesi ve bunların yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi vb. etmenlerle nasıl bir ilişki içinde olduğu araştırılmaktadır.

Örnek: Lise gençliğinde uyuşturucu kullanma yaygınlığı nedir, uyuşturucu maddesine yönelik tutum nelerdir ve liselerin uyuşturucu hakkında bilgi düzeyi nedir gibi sorulara yönelik bir araştırma yöntemidir.

Survey yöntemi kullanılarak araştırılan konular çok çeşitlidir. Siyasi parti tercihi, bir reklam ürününün tercihi, tv  kanalı tercihi vb.

Survey yönteminde veri toplama tekniği olarak ANKET ve GÖRÜŞME kullanılır. Görüşme tekniği yapılandırılmış, yarı yapılandırılmış, yapılandırılmamış olabilir.

Survey yönteminin faydaları:

*** Survey’de çok sayıda kişiden çok miktarda bilgi toplama olanağı vardır.

*** Örnekleme yöntemiyle yapıldığı için toplanılan bilgiden genelleme yapılabilir.

*** Diğer yöntemlere oranla daha tasarrufludur.

Survey yönteminin sınırlılıkları:

*** Çok miktarda bilgi toplanır ama bilgiler yüzeyseldir.

*** Büyük örneklem alınması gereken durumlarda çok zaman ve paraya ihtiyaç olur.

*** Survey’de katılımcıların yanıtlarına bağlı kalma zorunluluğu vardır.

 

***2) ARŞİV ARAŞTIRMASI: Sosyal psikolojide en az kullanılan yöntemlerdendir. Araştırmacı başkası tarafından ve çoğu zaman başka nedenlerle toplanmış ve kaydedilmiş veriyi kullanmaktadır.

Bu yöntem cansız materyaller kullandığı için insanların yer aldığı yöntemlerde ortaya çıkan sorunlar bulunmamaktadır. Geçmişteki bir olguyu araştırmak için tek yoldur. Araştırmacı sadece var olan bilgiyle yetinmek zorundadır.

 

***3) LABORATUVAR DENEYLERİ: Dış dünyadan tamamen farklı yapay koşullar altında gerçekleştirilen bir yöntemdir.

Laboratuvar deneylerinin Faydaları:

*** Değişkenler arasında kesin bir nedensel ilişki kurmak ve denece sınamak en fazla

laboratuvar deneyinde mümkündür.

*** Tüm araştırma yöntemi içinde kontrolün en fazla olduğu yöntemdir.

*** Laboratuvarda elde edilen sonuçların kesinliği de yüksek olur.

Laboratuvar deneylerinin Sınırlılıkları:

*** Yapay bir ortamda gerçekleştiği için gerçek yaşama genellemek zordur.

*** Gerçek yaşamdaki tüm deneyimler laboratuvar deneylerinin konusu olmaz (korku,nefret,saldırganlık vb.).

*** Denek olarak insan kullanıldığından otomatik olarak sonuçlar o insanın önyargılarından, kişilik özelliklerinden ve beklentilerinden etkilenmektedir.

***4) ALAN DENEYLERİ: Alan deneyi ve laboratuvar deneyi temel olarak aynıdır. Ancak alan deneyinde araştırmacının bağımsız değişkene etki edebilecek potansiyel etmenleri kontrol etme olanağı pek yoktur.

Doğal bir ortamda yapılsa da genellikle deney yöntemini kullanırlar.

Alan deneyi laboratuvarda araştırılması zor olan konular için daha uygundur.

SOSYAL ALGI-BİLİŞ

Bireyin diğer insanları tanıma, anlamlandırma süreçlerini ifade eder. Örneğin kişilerin toplumsal tutum ve davranışları; bu tutum ve davranışların dil ve yüz ifadeleri yoluyla aktarımı ve kişilerin aktarılan bu sosyal bilgileri seçme, yorumlama ve hatırlama yöntemleri sosyal bilişin inceleme alanıdır.

Sosyal biliş-algı; sosyal psikolojinin “İNSANLARI NASIL ANLARIZ, ONLAR HAKKINDA İZLENİMLERE VE YARGILARA NASIL VARIRIZ?” gibi sorulara cevap vermeye çalışan bir alt dalıdır.

*** Yansıtıcı Algı: İnsanın başka bir başkası için edindiği algıların aynısının başkalarınca da edinildiğini sanmasıdır.

*** Seçici Algı: Bireyin başkalarını kendince değerli gördüğü özelliklere göre değerlendirmesidir.

*** Karşılaştırmacı Algı: Kişinin tanıdığı, beğendiği bir insanın özelliklerini temel alarak ve karşılaştırma yapılarak algılamasıdır.

*** Dengeleyici Algı: Aynı anda algılanan iki kişinin arasında görülen ilişkinin, o iki insanın kendilerince de algılandığını sanmasıdır.

*** Basmakalıpçı Algı: Bir kimseyi kendi gerçek özelliklerinden çok üyesi olduğu grup ya da toplumun algılanmış özelliklerine göre algılamasıdır.

ZITLIK ETKİSİ: Çok çirkin bir fotoğrafın hemen ardından gösterilen normal güzellikte bir resim olduğunda çok daha güzel algılanır.

BENZEŞTİRME ETKİSİ: Çok çekici birinin fotoğrafıyla daha az çekici birinin fotoğrafının birlikte gösterilmesi, az çekici olanın olduğundan daha çekici olarak algılanmasını sağlar.

 

  ATFETME (YÜKLEME) KURAMI

 

         Atfetme Kuramı olayların ya da davranışların nedenlerine ilişkin izlenim oluşturmaktır.

FRİTZ HEİDER bu kavramı ortaya atan ilk psikolog’tur.

KELLEY bireylerin davranışlarının altında yatan nedenlerle ilgili olarak karar verirken üç ayrı bilgiden yararlanmıştır.

1- Görüş Birliği: Bir kimsenin davranışlarıyla ilgili karar verirken ilk baktığımız şey bu davranışın her gün rastlanan olağan davranış mı yoksa ender görünen davranışlardan biri mi olduğu konusunda görüş birliğine varmaktır.

2- Tutarlılık: Bir kimsenin davranışları hakkında karar verirken o kişinin ne kadar tutarlı davrandığı kanısında yargıya varmamız gerekir. Tutarlı davranışlar benzer durumlarda tekrar tekrar ortaya çıkmaktadır.

3- Ayırt Edicilik: Yalnız belli durumlarda çıkan davranışlar ayırt edicidir.

Sosyal psikologlar genelde iki tür atıftan söz eder. Bunlar:

İÇSEL ATIF: Bir davranışı, davranışta bulunan insan tabiatına, niyetine kısacası içsel özelliklerine bakmaktır.(her şeyin sebebi benim 🙁 )

DIŞSAL ATIF: Bir davranışı çevresel koşullara, davranışta bulunan kişinin dışındaki birtakım sebeplere bağlamaktır.(her şeyin sebebi başkalarıdır ben mükemmelim aslında..)

Temel Atıf Hatası: İnsanların davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama ve çevresel faktörleri dikkate almama eğilimidir. (Genel itibariyle sağlıklı olan da budur).

Kendini Yontan Atıf Hatası: İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama hatasıdır. İnsanların başarılarını sahiplenme, başarısızlıklarını ise başkalarına yükleme eğilimi oldukça yüksektir.

SOSYAL ETKİ        

         Sosyal Etki kuramı LATEN‘e aittir. Laten ‘ e göre bu kuram grup ile kişiler arasındaki ilişkiyi açıklar. Örneğin bir kişinin bir başkasına “boyun eğmesi” ve “itaat etmesi” sosyal etkiye örnektir.

Sosyal Etki; başkalarının duygu, düşünce ve davranışları üzerinde zor kullanım olmadan söz sahibi olabilmektir. İki tür etkiden bahsetmekte fayda vardır arkadaşlar 🙂

*BİLİŞSEL ETKİ (doğru davranma arzusu): insanların davranışlarının yararlı bilgiler içermesi  (ADAMM)

*NORMATİF ETKİ (beğenilme arzusu): insanların uyum göstermelerinin bir başka nedeni de taktir toplamak ya da ayıplanmaktan çekimedir. (AH BU ELALEM NE DER DÜŞÜNCESİ 🙂

İTAAT: Bireyin, bir otorite figürü tarafından kendine yönetilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasıdır.

İKNA: İnsanların bir konudaki tutumlarını veya davranışlarını değiştirme çabasıdır.

Bireyi etkileme yolları:

* Ödüller

* Baskılar

* Uzmanlık

* Bilgi

* Yasal otorite

* Acizliğin gücü

Uyma davranışı 3 şekilde olmaktadır.

İtaat: Başkaları tarafından kabul edilme

Özdeşleşme: Değer verilen kişi veya gruba benzeme

Benimseme: Gerçeği anlama veya bireye yarar sağlamak.

 

NOT:          İtaat ve Özdeşleme NORMATİF ETKİYE  sahiptir.

Benimseme ise BİLİŞSEL ETKİYE sahiptir. (her ikisinin de baş harfi B)

 

GRUP ETKİSİ

 

Grup: kendilerini aynı gurubun üyeleri olarak algılayan, dolayısıyla grup içinde diğerleriyle aynı psikolojik anlamı ve önemi paylaşan, bu grup üyelerinin özellik ve değerleri hakkında sosyal bir anlaşmayı bir ölçüde sağlayan bireyler topluluğudur.

         Neden bir guruba ihtiyaç duyarız ?

* Arkadaşlık ihtiyacı

* Yardımlaşma

* Korunma

* İletişim

* Yakınlık ve çekim

* Mesleki haber alma

* Kişisel statü kazanma

 

Sosyal Kolaylaştırma: Başkalarının varlığının kişinin performansının iyileştirmesi olarak bilinir.

Grup Kutuplaşması: Bir gurubun konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse grup içi etkileşimlerinin bu eğilim daha da aşırı hale getirmektedir. Bir başka deyişle bir konu hakkında tartışan bir grupta grup üyelerinin başlangıçta fikirleri hangi yönde ise tartışmanın ardından grup o yöne daha fazla kaymakta ve başlangıçtaki fikri daha coşkulu bir şekilde savunmaktadır.

Sosyal Kaytarma: Bir hedefe yönelik olarak grup içinde çalışmak motivasyonu ve sarf edilen çabayı aynı hedefe doğru tek başına çalışmaya kıyasla düşürür.

Kitlelerin Bilgeliği: Grup içinde ortaklaşa aklın tek tek uzmanların varlığı verdiği cevaplardan ya da yanıtlardan genellikle daha güçlü olduğu yönündeki düşünce bu kavramı ortaya çıkarmıştır.

 

                                        FİEDLER MODELİ NEDİR?

            Bu modelde kişiler arası ilişkilere önem veren lider ilişkileri kuvvetlendirir ve grup üyelerinin birbirlerine tutkuluğunu arttırarak işlerin daha iyi yürümesini sağlar. Burada lider daha da saygın bir hale gelir.

 

TUTUM

Nesnelere, kişilere ya da olaylara yönelik genel değerlendirmelerimizdir.İki temel özelliği vardır:

*Tutumlar uzun sürelidirler.

*Bilişsel, duyuşsal ve davranışsal biçimleri içerir.

Tutumlar davranışlarımızı şekillendirir, davranışlarımız da tutumlarımızın oluşmasında önemli bir etkiye sahiptir. Tutum davranışa tek başına ve doğrudan değil, ortamsal etkenlerle birlikte etki eder.

 

TUTUM ÖLÇEKLERİ : 

 

      BOGARTOS TOPLUMSAL UZAKLIK ÖLÇEĞİ: Ölçümler arasında sadece azlık-çokluk ayrımı yapan bir sıralama ölçeğidir.

LİKERT TİPİ TUTUM ÖLÇEĞİ: Birey kendisi hakkında bilgi verir ve ölçekte yer alan ifadeler katılma derecesini belirtir. (KATILIYORUM-KARARSIZIM-KATILMIYORUM)

THURSTONE ÖLÇEĞİ: Eşit görünümlü aralıklar olarak da bilinir. Metrenin uzunluğu ölçmesi gibi on bir eşit aralığa bölünmüş bir tutumlar dizisinin de kişilerinin görüşlerini matematik değerler olarak yansıttığı-ölçtüğü varsayımlardır.

GUTTMAN ÖLÇEĞİ: Tutumun bir tek boyutunu ölçmek için kullanılır. Bu metoda göre bir kişinin ölçekten aldığı toplam puan biliniyorsa, ölçekte yer alan her bir maddeye verdiği cevap bilinebilir.

OSGOOD ÖLÇEĞİ: Fazla sayıda sıfattan iki kutuplu sıfat çiftleri üretilmiş. Çok sayıda sıfatın faktör analizi üç ayrı faktörü ortaya çıkarmıştır. Bunlar; değerlendirme gösterici, güç gösterici, faliyet gösterici. Bu ölçek yedi bölümden oluşur. Ölçeğin bir ucu olumlu diğer ucu ise en olumsuz yargıyı temsil eder.

                                    

                                           ÇELİŞKİ KURAMI

         Bu kuramı ortaya atan kişi FESTİNGER‘dir. Bu kurama göre bireyin sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip olduğu bir başka inanç, bilgi ya da tutumun tersini gerektirirse bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında çelişki yaşatır.

 

                                   TUTUMLARIN İŞLEVLERİ

* En önemli işlevi bireyleri toplumun kültürüne uyumlu hale getirir.

* Bilgi sağlama

* Uyum sağlama

* Benliği ifade edici

* Ego savunma-koruma

 

                             TUTUMLA İLGİLİ KAVRAMLAR:

* İnançlar

* Değerler

* Normlar

* İdeolojiler

* Sosyal temsiller

 

 – NOKTA ATIŞI BİLGİLER –

 

* İlk sosyal psikolog: ALLPORT (deneysel yöntem kullandı).

* Grup Zihni Kuramı: GUSTEVA LE BON

* Gestaltçı görüşleri sosyal psikolojiye uygulayan ilk psikolog: KURT LEWİN (alan teorisi)

* İlk grup psikologu: MOEDE

* 1908 yılında “Sosyal Psikoloji” kitabının yazarları: Mc DOUGAL – ROSS

* “Kültür Değişmeleri” adlı kitabın yazarı: MÜMTAZ TURHAN

* Atfetme kuramının öncüsü: FRİTZ HEİDER

* İlk tutum değişimi yaklaşımı: HOVLAND  (ikna edici yaklaşım)

* Çelişki kuramının öncüsü: FESTİNGER

* 1960’larda laboratuvar ortamında yapılan deneylerle otoriteye bağlılık konusu inceleyen:  MİLGRAM DENEYLERİ

* Boyun eğme-itaatte davranış şeklini “dikkatsizlik” olarak tanımlayan: ELLEN LANPER

* Saha araştırmasını ilk yapan: ELTON MAYO

* Davranışçı yaklaşım:ALLPORT

Bilişsel yaklaşım: KURT LEWİN

* İlk psikolojik deney (sosyal psikolojinin ilk deneyi) BİSİKLET DENEYİ: TRİPLET (başkalarının varlığı performansı arttırır.)

* Türkiye’de sosyal psikoloji biliminin kurucusu: ANCSHÜTZ

* “Hatırlama” kitabının yazarı: BARTLETT

* Sosyal Kontrol Teorisi: LA PLAY

* Kitle Psikolojisi: 19. yüzyılın sonunda Fransız kuramcı Gustave Le Bon ile başlayan ,bireysel psikolojiden farklı olarak kitlelerin kendine özgü psikolojisi olduğunu ileri süren bir sosyal psikolojik yaklaşımıdır.

* Prototip: Bir sınıfın özelliklerini en iyi temsil eden elemandır.

* Şema: Herhangi bir şey hakkında, geçmiş yaşantılarımıza bağlı olarak oluşturulan inanç ve beklentilerdir.

* Kalıp yargı : Bir sosyal sınıfın bütün üyeleri tarafından paylaşıldığına inanılan özellikler topluluğudur.

* A Tipi Kişilik: Yüksek düzeyde rekabetçilik, zamanla yarışma ve düşmanlık içeren bir kişilik örüntüsüdür.

 

 

 

 

 

İlgili Kategoriler

Anadolu AÖF AÖF Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir