5.SINIF TÜRKÇE DERS NOTU
SÖZCÜKTE ANLAM
GERÇEK ANLAM:
Sözcüğü tek başına düşünüldüğünde akla gelen ilk anlamına Gerçek Anlam denir. Bir kelimenin gerçek anlamı herkesçe bilinen anlamıdır.Temel anlam ya da sözlük anlamı olarak da adlandırılır.
*Kuru bir bez alıp aynayı sildi.
*Baktılar ki sandığı için boş.
*Bir bardak sıcak çay içimi ısıtır.
*Kalın odunları tutuşturabilmek için ince dallar topladık.
*Islak elbiselerini sobanın üzerinde kuruttu.
*Yol kenarındaki ağaçlar fırtınada yıkılmış.
MECAZ ANLAM:
Bir sözcüğün gerçek (temel) anlamından tamamıyla uzaklaşması neticesinde oluşan yeni anlamlara Mecaz Anlam denir. Yani mecazlı anlamda kelime sözlüklerde bulunan gerçek anlamıyla tüm bağlantısını koparır ve başka bir kelimenin anlamını üzerine alır.
*Hakan kirli işlere burnunu sokmuştu.
* Babamın yeni arabasına bayıldım.
*Törende konuşmalar kesilmeyince müdür köpürdü.
*İki arkadaş koyu bir sohbete dalmıştı.
*Onun konuşması çok canlıydı.
*Şairin yazdığı şiir yüreğime dokundu.
TERİM ANLAM:
Bilim, sanat, spor, meslek gibi çeşitli alanlarda belli bir kavramı ifade eden/karşılayan sözcüklere Terim Anlamlı sözcükler denir. Terimler, genellikle gerçek anlamıyla kullanılan sözlerdir.
*Perde, sahne, dekor, dram, kostüm, sufle… (Tiyatro terimi)
* Korner, penaltı, gol, taç, ofsayt… (Futbol terimi)
* Üçgen, daire, çap, açı, kare, teğet… (Geometri terimi)
* Yüklem, özne, kök, zarf… (dil bilgisi terimi)
*İzlediğimiz bu tiyatro oyunu üç perdeden oluşuyor.
* Geometri dersine tahtaya bir doğru çizerek başladık.
*Adam mahkeme kararıyla beraat etti.
*Ameliyat sonrası narkozun etkisinden kurtulamadı.
EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Yazılışları ayrı fakat anlamları aynı olan, aynı varlığı ya da kavramı karşılayan ve cümle içerisinde birbirinin yerine kullanılabilen kelimelere Eş Anlamlı Kelimeler denir.
Besin:Gıda Yaşlı:İhtiyar
Yürek: Kalp Hafıza:Bellek
Alaka :İlgi Fakir:yoksul
Çare: deva Fena:kötü
Vazife:görev Vatan:yurt
Dize:mısra Zorluk:güçlük
Ev:Konut Sonbahar:güz
Sınıf:derslik Doktor:hekim
Uçak:teyyare Duygu:his
Soru:sual Vakit:zaman
Problem:sorun Deneyim:tecrübe
EŞ SESLİ KELİMELER:
Yazılış ve okunuşları aynı olan; ama anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere Eş Sesli (sesteş) sözcükler denir.
* El eliyle yılan tutulmaz.
Her yanım cayır cayır yanıyor.
*Arkadaşının yaş gününde bol bol yaş pasta yedi.
*Ayakkabısının bağını düğümleyip arkadaşının bağ evinden uzaklaştı.
*Onun yüzünden yüz yerde yüzüm kızarıyor.
*Her yaz yaylaya çıkar, orada yarım kalan hikayesini yazmaya çalışırdı.
*Kır saçları rüzgarda dalgalanıyordu.
Şimdi vazolar kır çiçekleriyle doludu
- Saç: başı kaplayan kıllar
Sac: demir levha - Saf: katıksız arı
Saf: dizi sıra - Sağ: solun karşıtı yan
Sağ: sağlam, canlı, esen - Sakin: durgun sessiz
Sakin: bir yerde oturan - Satır: sayfadaki yazı dizileri
Satır: et kesmeye yarayan bıçak - Saz: ince kamış
Saz: çalgı - Seri: dizi,sıra
Seri: hızlı
DEYİMLER:
Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına Deyim denir.
Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar.
Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir.
*Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir.
*Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez.
* Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.
* Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır. *Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz.
* Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir.
DEYİM ÖRNEKLERİ:
*Ağzında bakla ıslanmamak; sır tutamamak, her şeyi ortaya dökmek demektir.
*Açık kapı bırakmak; bir şans daha vermek anlamında kullanılır.
*Bal dök yala; her yeri tertemiz yapmak.
* Cebi delik; savurgan kişiye verilen addır.
* Can kulağı ile dinlemek; tüm dikkatini konuşan kişiye vermek.
*Çam devirmek; bir konu hakkında pot kırmak.
*Çantada keklik; bir kişinin veya maddenin çabucak elde edileceğini düşünmek.
* Çamur atmak; bir kişiye iftira atmak.
* Damarına basmak; bir kimsenin hassas olduğu konularla ilgili tahrik edici konuşmak.
ATASÖZLERİ:
Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlere Atasözü denir.
*Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır.
*Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz.
* Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır.
* Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır.
*Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın anlamlıdır.
* Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır.
*Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir.
*Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir.
* Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur.
Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri:
1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir.
2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar.
3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
4. Genellikle mecaz anlam taşırlar.
*Gelin ata binmiş ya nasip demiş: Ne zaman ne olacağı belli olmaz.
*Gülü seven dikenine katlanır: İyi şeyler için kötü şeyler göz ardı edilebilir.
*Komşu komşunun külüne muhtaçtır: En ufak bir işte bile sosyal yardımlaşma önemlidir.
*Rüzgar eken fırtına biçer: Kötü davranan biri daha büyük kötülüklere maruz kalır.
*Çürük tahta çivi tutmaz: Tamamen bozulan bir şey daha işe yaramaz.
*Damlaya damlaya göl olur: Tasarruf yapmak zamanla kazandırır.