2018-2019 Eğitim öğretim yılı Her gün bir şiir etkinliği



2  EKİM SALI (1.)

Besmele ile başlayalım kitaba

Allah adı en iyi bir sığınaktır

Nimetleri sığmaz ölçü hesaba

O affı çok seven bir Rabb’tır

 

 

 

3  EKİM ÇARŞ (2.)

 

 

Kazarsan birinin yolunda kuyu

Gider içine düşersin yüzü koyu

 

 

 

 

4   EKİM PERŞ.(3.)

 

Kerem kendi suretini görmeden

Sen artık Aslı’na bürün demişler

Ferhat doğduğunda isim vermeden

Bu çocuk ne kadar da Şirin demişler

 

 

 

 

5  EKİM CUMA (4.)

Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı

Bal  ile yağ ede bir söz

Ağu:Zehir

 

 

8  EKİM P.TESİ (5.)

 

 

 

İlahi gaflet gömleği giyene

Müslüman der misin nefse uyana?

Kazanıp kazanıp verir  ziyana

Hakk yoluna bir puluna kıyamaz

 

 

9   EKİM SALI (6.)

Kişi bile sözün demini
Demeye sözün kemini
Şu cihan cehennemini
Sekiz uçmağ ede bir söz

Dem: zaman             

Uçmağ:Cennet

 

10   EKİM ÇARŞ. (7.)

İnsan olur cismi semiz

Namaz kılar olmaz temiz

Âlemi eleştirmek nemiz

Varsa tüm hata bizdedir

Semiz:güçlü,kuvvetli

 

 

 

11 EKİM PERŞ. (8.)

Rast gidecekse işin

Mermere bile geçer dişin
Rast gitmeyecekse işin

Yoğurda bile geçmez dişin

 

 

 

12  EKİM CUMA (9.)

 

 

Düne ait ne varsa

Dünde kaldı cancazım

Artık yeni şeyler söylemek lazım

 

 

 

 

 

 

 

15 EKİM P.TESİ (10.)

 

 

 

Olacaksa bir kişinin bahtı açık, talihi yar

Başından bit  çıksa o da işe yarar.

 

 

Not: Rüstem Paşa’nın başından çıkan bit sayesinde saraya damat olması üzerine  bu şiir yazılmıştır.

 

 

 

16   EKİM SALI  (11.)

 

 

Aheste aheste giden menzil-i maksuduna ulaşır

Tizreftar olanın ayağına damen dolaşır

 

Menzil-i maksud: Hedef

Tizreftar: Aceleci

Damen: Kıyafetin alt kısmı (paça vb)

 

 

 

 

17 EKİM ÇARŞ (12.)

 

 

 

Söylemek istesem gönüldekini

Dilime dolanan ızdırap olur

Yazsaydım derdimin bir tekini

Ciltlere sığmayan kitap olur

 

 

 

18  EKİM PERŞ (13.)

 

 

Merhem isteme cahilden öldürse yaralar seni

Geçme namert köprüsünden boğsa sular seni

Sinme tilki gölgesine yese de aslanlar seni

Kimselere eyleme ki minnet

Kimselere muhtaç etmesin Allah seni

 

Minnet: İstemek, talep etmek,

 

 

 

19    EKİM CUMA (14.)

 

Naehil olur muarızı ehil

Her Ahmed’e bulunur bir Ebucehil

 

(Her zaman bir şeyler yapmak isteyen ehil, bilgili insanların karşısına bilgisiz insanlar çıkar ve yapılacak güzel,faydalı işleri engellelemeye çalışırlar)

 

 

22  EKİM  PAZARTESİ (15.)

 

 

 

Cadde olamazsan patika ol

Güneş olamazsan yıldız ol

Kazanmak yahut kaybetmek ölçü değil

Sen her neysen onun en iyisi ol

 

 

 

 

23  EKİM  SALI  (16.)

 

 

Yaşarken dönmemişse beden Mevla’ya

İyi bilirdik,demek kaç yazar mefta’ya

 

 

 

 

24 EKİM  ÇARŞ   (17.)

 

Allah’ın kavli haktır,

Vallahi muhakkaktır

Tedbiri bozar taktir

İnanmayan ahmaktır

Kavil: Söz

 

 

25 EKİM  PERŞ   (18.)

 

Cahille çıkma yola

Gelir başa bin bir bela

 

 

 

 

26  EKİM  CUMA  (19)

 

 

Top patlasın ateşleri etrafa saçılsın

Cennet kapıları şehitlere açılsın

Dünyada ne bulduk ki

Ahiretten niye kaçılsın

 

 

 

29  EKİM  PAZARTESİ (20.)

 

 

 

   Açtığın her yaradan

Hesap soracak Yaradan

 

 

 

 

 

 

 

30   EKİM  SALI (21.)

 

 

Allah adın zikredelim evvela

Vacip oldur cümle işte her kula

Her kim Allah adını ana

Allah her işi asan eder ona

Asan: kolay

 

 

 

31 EKİM  ÇARŞAMBA (22.)

 

 

Misafirsin bu hanede ey gönül

İster ağla istersen gül

Ev sahibi ne derse o olur unutma,

İster sevin istersen üzül

 

 

 

1 KASIM PERŞEMBE  (23.)

 

Kimsesiz kimse yoktur

Vardır herkesin bir kimsesi

Bugün biz kimsesiz kaldık

Ey kimsesizler kimsesi

 

 

 

2  KASIM CUMA   (24.)

 

 

 

Altının yanında pul neye yarar

Hakkı tanımayan kul neye yarar

Her bir yol tutturmuş gidiyor ama

Allah’a gitmeyen yol neye yarar

 

 

 

 

5  KASIM P.TESİ   (25.)

 

 

 

İbrik öne eğilince su dökülür

Baş öne eğilince bel bükülür

Boyun bir kez eğilmeye görsün

Üzerine çökülür de çökülür

 

Not: Kim dilenme kapısını açarsa Allah da o kimseye fakirlik kapısını açar. (Hz.Muhammed  SAV )

 

6  KASIM SALI (26.)

 

Edeb bir tacimiş nur u Huda’dan

Gir  o tacı kurtul her türlü beladan

 

Hüda:Allah

 

 

 

 

7 KASIM ÇARŞ. (27.)

 

 

Aldırma insanların samimiyetine

Menfaatleri gelir her şeyden önce

Eğer vaat etmeseydi Allah cenneti

Ona dahi etmezlerdi secde

 

 

 

 

8  KASIM PERŞ. (28.)

Bir avuç toprak

Biraz da suyum ben

Neyim ile övüneyim?

İşte buyum ben

 

 

9  KASIM CUMA (29.)

 

 

 

Bölüşürsek tok oluruz

Bölünürsek yok oluruz

 

 

 

 

 

 

 

 

12  KASIM P.TESİ  (30.)

 

 

Cümleler doğrudur

 Sen doğru isen

Doğruluk bulunmaz

Sen eğri isen

 

 

13  KASIM SALI   (31.)

Edebim el vermez

Edepsizlik edene

Susmak en güzel  cevap

Edebi elden gidene

 

 

 

14  KASIM ÇARŞ   (32.)

Olmaz dediğin ne varsa olur.

Düşmem der düşersin

Şaşmam der şaşarsın

Öldüm der durur yine de yaşarsın

 

 

 

 

 

15  KASIM PERŞ. (33.)

 

  Hakk sillesinin sedası yoktur

Bir vurdu mu da devası yoktur

 

 Sille: Tokat          

 Deva: Tedavi

 

 

16   KASIM CUMA (34.)

 

 

Ne kadar çok olsa da  koyunun sürüsü

Yetermiş ona kasabın birisi

 

 

 

 

 

 

19   KASIM P.TESİ  (35.)

 

 

Veren O, alan O nedir senden gidecek?

Telaşını gören de can senin zannedecek

 

 

 

 

 

20   KASIM SALI  (36.)

 

Olacak olsa gerek çar-ı  naçar

İster kalbini geniş tut ister dar

 

Çar-ı  naçar:çaresiz

 

 

 

 

21  KASIM ÇARŞ. (37.)

 

Kendini hesaba çek elinde kalem kâğıt

Allah sana verince sen de kullarına dağıt

 

 

 

 

 

 

 

22  KASIM PERŞ. (38.)

 

 

Kula bela gelmez Hakk yazmayınca

Hakk bela yazmaz  kul azmayınca

 

 

 

23  KASIM CUMA  (39.)

 

Hakk kuldan intikamını kul ile alır

Din irfan bilmeyen bunu kul yaptı sanır

 

 

 

 

26  KASIM P.TESİ  (40.)

 

 

Pişmişin halini anlayamaz ham

Sözü kısa kesmek gerek vesselam

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

27  KASIM SALI   (41.)

 

 

Ağaca dayanma çürür

İnsana dayanma ölür.

     Aç ellerini Rabbine

     Seni bir tek O görür

 

 

 

 

28  KASIM ÇARŞAMBA (42.)

 

 

 

     Ana başa tac imiş

 Her derde deva imiş

Bir evlat pir de olsa

Anaya muhtaç imiş

 

 

29  KASIM PERŞEMBE  (43.)

 

Hatırlar mısın?

Doğduğunda sen ağlardın gülerdi âlem

Öyle bir hayat sür ki sen

Mevtin sana hande olsun, âleme matem

Mevt: Ölüm

Hande: Gülüş,gülmek vb

 

 

30  KASIM CUMA  (44.)

 

 

Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem

Biri ecdadıma saldırdı mı yanar ta ciğerim

Onu durdurmak için çifte yerim,kamçı yerim

Adam,aldırma geç git,diyemem aldırırım

Çiğnerim çiğnenirim Hakkı tutar kaldırırım

 

 

 

3  ARALIK PAZARTESİ (45.)

 

Sen verdikçe dost görünen çok olur

Sen bir de iste gör cümle âlem yok olur

Sen kendi kendine yetmeyi öğren

Tüm dünya malına gönlün tok olur

 

 

 

 

 

 

4  ARALIK SALI (46.)

 

 

Elif eyledik ötürü

Pazar eledik götürü

Yaradılanı severiz

Yaradılandan ötürü

 

 

5 ARALIK ÇARŞAMBA  (47.)

 

Bir garip ölmüş diyeler
Üç gün sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

 

 

 

 

6  ARALIK PERŞEMBE  (48.)

 

 

Bir bahçeye giremezsen

Bakıp seyran eyleme

Bir gönül yapamazsan

Yıkıp viran eyleme

 

 

7  ARALIK CUMA   (49.)

 

 

Çıktığın yolda,bugün,yelken açık,yapayalnız,
Gözlerin arkaya çevrilmeyerek,pervâsız,
Yürü! hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!
İnsan,bu hayatta hayal ettiği müddetçe yaşar.

 

Pervasız: umursamaz

Had: sınır

 

 

 

 

 

10   ARALIK P.TESİ   (50.)

 

Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Kalp kırana gönülsüz gerek
Yoksa insan olamazsın

 

 

 

11   ARALIK SALI    (51.)

 

 

 

Kamış ses verince, ney oldum sanır.
İp gerilince, yay oldum sanır.
Sarayda oturmakla, padişah olmaz kişi.
Aptal ata binince, bey oldum sanır.

 

 

 

 

12   ARALIK ÇARŞ.    (52.)

 

 

 

Ana rahminden geldik pazara,
Bir kefen aldık, döndük mezara!

 

 

 

13  ARALIK PERŞ. (53.)

 

Ömür dediğin üç gündür,

Dün geldi geçti, yarın meçhuldür.

O halde ömür dediğin bir gündür,

O da bu gündür.

 

 

 

14 ARALIK CUMA (54.)

 

Mal sahibi mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi?

Mal da yalan mülk de yalan

Var git biraz da sen oyalan

 

17   ARALIK PAZARTESİ (55.)

 

 

 

 

 

 

 

Demişlerdir gelenler bizden evvel

Kulak âşık olurmuş gözden evvel

 

                                       

                                       

 

18 ARALIK SALI  (56.)

 

Gururu maletme kendine

Kibri kalbinden fırlat at

Hakk yiyip de yatma yatakta

Adil ol da toprakta yat

Hangi meşhura kaldı ki dünya?

Yattığın yer belki Fatih’in kalbidir

Kibirlenme beyoğlu

İnsan bu dünyada neyin sahibidir?

                                                                

 

19  ARALIK ÇARŞAMBA  (57.)

Gelse celalinden cefa

Yahut cemalinde sefa

İkisi de cana safa

Lütfun da hoş kahrın da hoş

 

 

 

 

20  ARALIK PERŞEMEBE  (58.)

 

 

 

 

Sen Habil’e müjde ver, Kabil’ler devrilmede,
Sen mazluma müjde ver, tağutlar gömülmede.
Bu ilahi davadır, benim mukaddes yüküm,
Hakimiyet Allah’ın, yalnız Allah’ın hüküm.

 

Habil: Hz Adem’in iyi niyetli evladı

Kabil: Hz Adem’in kötü niyetli evladı

Tağut: Zalim,gaddar insan

 

21   ARALIK CUMA  (59.)

 

 

Sular hep aktı geçti

Kurudu vakti geçti

Nice han nice sultan

Tahtı bıraktı geçti

Dünya bir penceredir

Her gelen baktı geçti

 

24   ARALIK P.TESİ (60.)

 

Allah a dayandım de sen çıkma yataktan

Allah’a güvenmek bu mudur hey gidi nadan?

Zannetme ki ecdadın asırlarca uyurdu

Yoksa nerden bulurdun bu  eldeki yurdu?

 

Nadan: Cahil,bilgisiz insan

 

 

 

25  ARALIK SALI (61.)

 

Sanmasınlar yıkıldık

Sanmasınlar döküldük

Bir başka bahar için

Biz sadece yaprak döktük

 

 

 

26  ARALIK ÇARŞAMBA (62.)

 

 

 

Akşamları zengin yer baklava börek

Fakir yer bulamaç

Sabahleyin ikisi de kalkar

O da aç o da aç

 

 

 

 

 

27  ARALIK PERŞEMBE  (63.)

 

 

 

Allah’a dayan,saye sarıl,hikmete ram ol

Yol varsa budur,bilmiyorum başka çıkar yol

 

 

 

 

Sa’y: çalışmak

Hikmet: Allah’ın her şeyi insanların hayrı,faydası için yapması

 

 

 

 

28  ARALIK  CUMA  (64.)

 

 

Nasipse gelir Çin’den Yemen’den

Nasip değilse ne gelir elden

Ne kadar cehd edersen bir murade

Nasip olmaz mukadderden ziyade

 

Cehd: Gayret

Murat: amaç,gaye,hedef

Ziyade: Fazla,fazlası

 

31 ARALIK P.TESİ  (65.)

 

 

 

Olur yine her yer gül gülistan bahçe

Yaşarız yine dostça kardeşçe

Düşman yaklaşsa sinsice, vursa kahpece

Zafer yine bizim, yine bizim, yine bizimdir,

Takdir-i ilahi yazılmış böylece.

Yeter ki durmayalım, çalışalım gündüz ve her gece

 

 

 

 

2 OCAK ÇARŞAMBA   (66.)

 

 

 

 

 

 

 

 

Hasret bir rüzgâr kapı kapı aralar geçer

Sevdiğim her şey beni yaralar geçer

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3 OCAK PERŞEMBE  (67.)

 

 

 

 

Taş yeşermez geçmiş olsa da bin bahar

Toprak ol da bak ne hoş güller açar

Taş gibiydin çok gönüller kırdın yeter

Toprak ol da bak ne hoş güller biter

 

 

 

 

 

4 OCAK CUMA  (68.)

 

 

 

Bir kalbim var ki benim sevdiğinden burkulur

Kahredenden ziyade sevilenden korkulur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

7 OCAK PAZARTESİ  (69.)

 

 

Dünyasına dünyasına

Aldanma dünyasına

Dünya benim diyenin

Gittik dün yasına

 

 

8 OCAK SALI  (70.)

 

 

 

 

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası

Dostunun yüz karası düşmanının maskarası

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

9 OCAK ÇARŞAMBA  (71.)

Ben bir garip insanım,

Ne tahtım var ne tacım

Tut elimden Allah’ım

Yalnız Sana muhtacım

 

 

 

10  OCAK PERŞEMBE  (72.)

 

 

Bak da ibret al yere düşen yaprağa

O da yukardan bakardı bir zamanlar topağa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

11 OCAK CUMA  (73.)

 

 

 

Duasız kalmasın dil

Açılmaz kapı çalınmadan zil.

 

 

 

 

 

 

14 OCAK P.TESİ (74.)

 

 

Ne edersen kendine

Edersin kendi kendine

Başka yerde derman arama

Derman sensin kendine

Her cevap sendedir

Hele bir sor kendine

 

15  OCAK SALI  (75.)

 

 

 

 

 

 

Kuzum ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak

Ayıp dilenmek işlerken el, çalışırken ayak

 

 

 

 

 

 

 

 

 

16  OCAK ÇARŞAMBA (76.)

 

 

Sen usandırma eli el de usandırmaz seni

Hilekârlık eyleme kimse dolandırmaz seni

Düşman elinden su içme kandırmaz seni

Dosdoğru ol ki Hz Allah utandırma seni

 

 

 

17  OCAK PERŞEMBE  (77.)

 

 

 

Sahipsiz kalan memleketin batması haktır.

Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır

 

 

 

 

 

 

 

18  OCAK CUMA   (78.)  İyi Tatiller

 

 

Bağır bağır bağırıyorum

Koşun demir eritmeye çağırıyorum

Onlar diyorlar ki bana:

‘Kül olursun sen yana yana’

Ben de diyorum ki onlara:

‘Sen yanmasan ben yanmasam buna

Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa’

 

4   ŞUBAT P.TESİ   (79.)

 

 

Gök mavi başak sarışın

Adı ne de güzel barışın

Fakat on savaş eder ey yurt

Senin her bir karışın

 

 

 

 

5   ŞUBAT SALI    (80.)

 

 

 

Yoktur münakaşanın galibi

Ve sadece aptaldır onun talibi

Atışma sataşma nihayet kavga

Yok ki kalp kırmanın âlemi

 

 

 

6  ŞUBAT ÇARŞAMBA    (81.)

 

 

 

Allah a dayandım de sen çıkma yataktan

Allah a güvenmek bu mudur hey gidi nadan

Zannetme ki ecdadın asırlarca uyurdu

Nerde bulurdun yoksa bu eldeki yurdu

 

Nadan: cahil

Ecdat: Atalarımız

 

 

7 ŞUBAT PERŞEMBE   (82.)

 

 

 

 

Sanma ki dert sadece sende var

Sendeki derdi nimet sayanlar da var

Ayakkabım yok diye üzülme

Ayağı olmayan insanlar da var

 

 

 

8  ŞUBAT CUMA   (83.)

 

 

Kötü söz duyanları insana düşman eder

Ederse güzel söz insanı sultan eder

Ne yumruktan ne kılıçtan iz kalır

İnsan ölür arkasından söz kalır

 

 

 

 

 

 

11 ŞUBAT PAZARTESİ   (84.)

 

 

Günler geçer aylar geçer

Bir bakarsın yıllar geçer

Ömür ne ki şu dünyada

Bir nefestir gelir geçer.

 

 

12  ŞUBAT SALI  (85.)

 

 

 

Sanma ki her kalıbın içindeki insandır.

İnsanı insan yapan merhamettir,vicdandır.

 

 

 

 

 

 

 

13  ŞUBAT ÇARŞAMBA  (86.)

 

 Dün geçti yarın var mı?

 Gençliğe de güvenmem

 Ölen hep ihtiyar mı?

 İhtiyarlar ölüyorsa sıra sıra

 Gençler de ölüyor ara sıra

 

14  ŞUBAT PERŞEMBE  (87.)

 

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? (Zümer Suresi /9)

 

Olmaza ya tabi biri insan biri hayvan

Öyleyse cehalet denen yüz karasından

Kurtulmaya azmetmeli bütün bir millet

Kafi değil mi yoksa son dersi felaket?

Son dersi felaket neye maloldu bilsen

Beynin eriyip yaş gibi akardı gözünden.

 

15  ŞUBAT CUMA  (88.)

 

 

Hep hayır dese de bana hayat

Ben hep hayırlısı dedim hayata inat

 

 

 

 

 

 

 

 

18  ŞUBAT P.TESİ  (89.)

 

Söz ola kese savaşı

Söz ola kestire başı

Söz ola zehirli aşı

Yağ ile bal ede bir söz

 

 

19  ŞUBAT SALI   (90.)

 

 

Günahlara kefarettir gönüldeki keder

Niyetler halis olunca ameller olmaz heder

Sabreyle bak neler göreceksin neler

Allah kulunu ihmal etmez sadece imtihan eder

 

 

 

 

 

 

 

20 ŞUBAT ÇARŞAMBA   (91.)

 

 

 

Gençliğe güvenip çok erken derken

Belki elveda bile diyemezsin giderken.

 

 

 

 

 

 

21  ŞUBAT PERŞEMBE  (92.)

 

 

Yüzde ısrar etme doksan da olur

İnsan dediğinde noksan da olur

Sakın böbürlenme elde neler var

Bir ben varım deme yoksan da olur

Kusursuz dost arayan dosttan da olur.

 

 

22  ŞUBAT CUMA (93.)

 

 

 

Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca

Dağı bile taşır insan âşık olup inanınca

 

 

 

 

 

 

 

 

25  ŞUBAT P.TESİ (94.)

 

 

Gözlerim yaşa katlan

İş düştü başa katlan

Her demde bahar olmaz

Bir dem de yaşa katlan

 

 

dem: zaman,vakit

 

26 ŞUBAT SALI  (95.)

 

Varsa da acın derdin ve kederin.

Vardır bir bildiği sana derdi verenin

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

27 ŞUBAT ÇARŞAMBA  (96.)

Burası dünya

Ne çok kıymetlendirdik

Oysa bir tarla idi.

Ekip biçip gidecektik.

 

 

28 ŞUBAT PERŞEMBE  (97.)

 

 

Ham ervahta her zaman endişe var evham var

Benimse insanlığa karşı sevdam var

Varsın gökler gürlesin, varsın şimşekler çaksın.

Hakk bildiğim hususta ne korkum ne pervam var

 

 

 

 

Ervah: Ruhlar(İnsanlar)

Evham: Vehim,Gerçek dışı düşünce

Perva: Endişe,Şüphe

 

1  MART CUMA   (98.)

 

 

Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi

Senin uğrunda ölen ordu işte budur Ya Rabbi

Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın

Galip et çünkü bu son ordusudur İslam’ın

 

Müeyyed:Anılan,Yad edilen

 

 

4  MART PAZARTESİ  (99.)

 

Dünyayı dolaştım giymedim başıma tac

Ne zengini tok gördüm ne fakiri aç

Ya Rabbi öyle bir feyz-i kanaat ver ki

Namerde değil merde de eyleme muhtaç

 

Feyz-i kanaat: Tok gözlülük

 

 

 

5 MART SALI   (100.)

 

 

Vücudum tatlıdır bana harap olmak ne müşküldür

Eriyip toprak olmak ne müşküldür

Tutmaz olur temiz eller, kopar nazlı semiz  diller

Mallar, makamlar,mansıplar

Berbat olmak ne müşküldür.

 

Müşkül:Zor,

Semiz: Güçlü,Besili

 

 

6 MART ÇARŞAMBA   (101.)

 

 

Genç yaşlı herkes ölüyorken bir bir

İnsanı böyle şımartan da nedir

Zerre kadar imanı olan kurtulur

Yeter ki olmasın insanda kibir

 

 

 

 

7  MART  PERŞEMBE   (102.)

 

Dört unsurdan yaratmışsa seni felek

Ruha dair şu sözleri bilmen gerek

Seninledir insan,hayvan,şeytan ve melek

Hangisine çekiyorsan O’sun demek

 

 

 

 

 

 

 

8  MART CUMA  (103.)

 

 

 

İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı

Anladık ki yok sevenimiz,Allah’tan gayrı

 

 

 

 

 

 

 

11  MART PAZARTESİ  (104.)

 

 

 

 

 

 

 

Verirler ben acizim kudret senin dedikçe

Verenin şanı büyük sen iste istedikçe

 

 

 

 

12  MART SALI (105.)

 

Göz kaptırdığım renkten

Kulak verdiğim sesten

Affet senden habersiz

Aldığım her nefesten

 

13  MART ÇARŞAMBA  (106.)

 

 

Sabrın sonu selamet

Sabır hayra alamet

Bela sana kahretsin

Sen belaya selam et

 

14 MART PERŞEMBE  (107.)

 

 

Ya Muhammed

Sende insan ve toplum,sende toplum ve bina

Ne getirdin ne götürdünse hepsine amenna

 

 

 

 

15  MART CUMA  (108.)

 

 

 

Aklım -fikrim var deme hepsini öldür

Sana çölü gibi gelen, O(sav) göl diyorsa göldür.

 

 

 

 

 

18  MART PAZARTESİ  (109.)

 

 

 

 

Şu geçeni durdursam, çekip de eteğinden.

Soruversem: Haberin var mı öleceğinden?

 

 

 

 

 

19 MART SALI   (110.)

 

 

 

 

 

 

Bir kalbim var ki benim sevdiğinden burkulur

Kahredenden ziyade sevilenden korkulur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

20   MART ÇARŞAMBA  (111.)

 

 

 

 

 

 

 

Garip geldik gideriz, rafa koy evi barkı

Tek dudaktan dudağa dökülsün o ölümsüz şarkı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

21 MART PERŞEMBE   (112.)

 

 

 

 

 

 

İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür

İmansız olan paslı yürek sinede bir yüktür.

 

 

 

 

 

22 MART CUMA   (113.)

 

 

 

 

 

 

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası

Dostunun yüz karası, düşmanının maskarası

 

 

 

 

 

25 MART PAZARTESİ   (114.)

 

 

 

 

Tembellik mademki fıtratın ahkâmına isyandır

Her kim durmasın çalışsın, davasında insandır.

 

 

 

 

 

26 MART SALI   (115.)

 

 

 

Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne

Acırım tükürüğe billahi,tükürsem yüzüne

 

 

 

 

27  MART ÇARŞAMBA   (116)

 

 

Bırakın matemi yahu, bırakın feryadı

Ağlamak fayda verseydi, mezardan babam kalkardı

Göz yaşından ne çıkarmış, niye ter dökmediniz

Bari geleceği kurtarmaya bir azmediniz

Ye’se düşmeyecek zerrece imanı olan

Sade siz derdi gösterin sonra kolaydır derman.

 

 

 

 

28  MART PERŞEMBE   (117.)

 

 

 

Yeis öyle bataklıktır ki düşersen boğulursun

Azmine sarıl sımsıkı seyret ne olursun

Azmiyle ümidiyle yaşar hep yaşayanlar

Ümitsiz olanın ruhunu vicdanını bağlar

 

Yeis: Ümitsizlik

 

 

 

 

29  MART CUMA    (118.)

 

 

 

 

 

 

Sahipsiz kalan memleketin batması haktır.

Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.

 

 

 

 

1  NİSAN PAZARTESİ  (119.)

 

 

 

 

Dolaş da yırtıcı aslan ol behey miskin

Niçin yatıp,kötürüm aslan olmak istersin?

Elin,kolun tutuyorken çalış,kazanmaya  bak

Senin  artığınla da geçinsin bir  yatalak

 

 

 

2  NİSAN  SALI (120.)

 

 

 

 

Fakat sen öyle değilsin yanar senin taa  ciğerin

Vatan deyip öleceksin,semada olsa yerin

Nasıl tahammül eder hür olan esaretine?

Kör olsun ağlamayan ey vatan felaketine

 

 

 

 

3 NİSAN  ÇARŞAMBA  (121.)

 

 

 

 

 

Bu hissizlikle cemiyet yaşar derlerse pek yanlış.

Bir ümmet göster ölmüş, maneviyatı ile sağ kalmış.

 

 

 

 

 

4  NİSAN  PERŞEMBE   (122.)

 

 

 

 

Açılır bahtımız hep karardıkça kararmaz ya

Allah Kerim’dir dermansız dert yaratmaz ya

Benim Allah’a inancım rızık için değildir haşa

Rezzak-ı Alem’dir Allah rızıksız kul yaratmaz ya

 

 

 

 

5   NİSAN  CUMA  (123.)

 

 

 

 

Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz

Bu yol ki Hakk yoludur dönme bilmez yürürüz

Düşer mi tek taşı sandın,harim-i namusun?

Meğer ki harbe giren son nefes şehit olsun

 

Harim-i namusun:Ülkenin,vatanın numusu

 

 

 

 

8   NİSAN  PAZARTESİ  (124.)

 

 

 

 

 

Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum

Kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum

 

 

 

 

 

9  NİSAN  SALI   (125.)

 

 

 

 

 

 

 

Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor.

Bir hilal uğruna ya Rabb ne güneşler batıyor.

 

 

 

 

 

10  NİSAN  ÇARŞAMBA   (126.)

 

 

 

 

 

Doğduk yaşamak yok size,derlerdi beşikten.

Dünyayı mezarlık bilerek indik eşikten.

 

 

 

 

11  NİSAN  PERŞEMBE    (127.)

 

 

Allah’a dayandım, de çıkma sen yataktan

Allah’a inanmak bu mudur? Hey gidi nadan

Zannetme ki ecdadın asırlarca uyurdu

Yoksa nerden bulurdun bu eldeki yurdu?

 

Nadan: Cahil,Bilgisiz

                     

12  NİSAN CUMA     (128.)

 

 

Ölen insan mıdır,ondan kalacak sey: Eseri

Bir eşek göçtü mü,ondan da nihayet semeri

 

 

 

 

 

 

15  NİSAN PAZARTESİ (129.)

 

Allah’a dayan saye sarıl hikmete ram ol

Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol

 

 

Say: çalışmak

Hikmet: Her işte bir hayır olması

Ram olmak: Boyun eğmek

 

 

 

 

16  NİSAN SALI  (130.)

 

 

Girmeden ayrılık bir millete düşman giremez

Toplu çarptıkça yürekler top onu sindiremez

 

 

 

 

 

 

 

17  NİSAN ÇARŞAMBA (131.)

 

 

 

İmkânların bittiği yerde iman vardır.

Dertler ne kadar büyük olsa da

Dertlerden de büyük olan Allah vardır.

 

 

 

 

 

 

18  NİSAN PERŞEMBE  (132.)

 

Yaşıyorsan gel şükret

Hiç doğmadan ölen var

İsyan etme dua et

Her şeyi bir gören var.

 

 

 

 

19  NİSAN CUMA  (133.)

Ne verirsen elinle

O gidecek seninle

Kırma kulu dilinle

Mahşerde bekleyen var

 

 

22 NİSAN PAZARTESİ (134.)

 

Dökülen bir yapraksın

Et,kemik ve topraksın

Bir gün yok olacaksın

Can alıp can veren var.

 

 

23  NİSAN SALI  (135.)

 

Hakk şerleri hayreyler

Zannetme ki gayreyler

Arif anı seyreyler

Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler

 

24  NİSAN  ÇARŞAMBA  (136.)

 

 

El sendedir dil sende

Diken sendedir gül sende

Her an imtihandasın

Ağlasan da gülsen de

 

 

 

 

25  NİSAN PERŞEMBE  (137.)

 

 

 

 

 

Şudur cihanda en beğendiğim meslek

Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek

                                                               

 

 

 

26  NİSAN CUMA   (138.)

 

 

Kederlendi deli gönül devası ahtır

Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.

 

 

 

 

 

 

29 NİSAN PAZARTESİ  (139.)

 

 

 

 

Olsun be Yaradan yardır

Sanma ki zalimin ettiği kardır

Mazlumun ahı indirir şahı

Her şeyin bir vakti vardır

 

 

 

            30 NİSAN SALI   (140.)

 

Mevla için neyse değerim

İşte ben de o kadar ederim

Ne kadar iyilik edersem ben

İşte o kadar artar bedeli

 

 

 

 

2 MAYIS PERŞEMBE  (141.)

 

 

Vefası dost için yanma bu kadar

Nankörlük beşerin hamurunda var

Gördüğün yarayı sen yine de sar

İyilik yap denize at

Balık bilmese de bilen bir Halık var.

 

Halık: Allah,Yaratıcı

 

3 MAYIS CUMA  (142.)

Her gecenin sonu sabah

Her kışın sonu yaz

Güzel günler de yoldalar

Hele şimdi sabır biraz

 

 

 

 

6  MAYIS PAZARTESİ  (143.)

 

 

 

 

Delikanlım işaret aldığın gün atandan

Yürüyeceksin millet yürüyecek ardından

Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan

Sen ki şu burçlara bayrak olacak kumaştasın

Fatih’in İstanbulu’u fetettiği yaştasın

 

 

 

7 MAYIS SALI  (144.)

 

 

 

Yüzüne çarpmak gerek zamanın fendini

Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini

Küçük görme hor görme delikanlım kendini

Sen ki şu minareyi onaracak taştasın

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın

 

 

 

8  MAYIS ÇARŞAMBA (145.)

 

 

 

 

Mehmedim sevinin başlar yüksekte

Ölsek de sevinin eve dönsek de

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte

Yarın elbet bizim elbet bizimdir

Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir

 

 

 

 

9  MAYIS PERŞEMBE (146.)

 

 

 

İnsana doğruluk yaraşır görse de ikrah

Doğruların yardımcısıdır Hz Allah

 

 

İkrah: zorluk

 

 

 

 

 

10   MAYIS CUMA (147.)

 

 

 

Karacoğlan der kondum göçülmez

Ecel şerbeti acıdır içilmez

Üç derdim var birbirinden geçilmez

Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir  ölüm.

 

 

13  MAYIS PAZARTESİ  (148.)

 

Varsın olsun bu hayatta her istediğimiz

Biz olana elhamdülllah,

Olmayana da eyvallah demesini de biliriz.

 

 

 

 

 

 

14  MAYIS SALI (149.)

 

Ümidim yılların seline düştü

Saçım en titrek teline düştü

Kuru yaprak gibi eline düştü

İstersen rüzgâra salıver gitsin

 

 

 

 

 

 

15  MAYIS  ÇARŞAMBA (150.)

 

 

 

 

 

 

Ulaşan ulaştı hedefine,azim ve sabırla

Hiçbir yere varılmadı bu aceleci tavırla

 

 

 

 

 

16  MAYIS PERŞEMBE  (151.)

 

 

 

Hatırlar mısın?

Doğduğunda sen ağlardın gülerdi âlem

Öyle bir hayat sür ki sen

Mevtin sana hande olsun, âleme matem

 

 

Mevt: Ölüm

Hande: Gülüş,gülmek vb

 

17 MAYIS CUMA (152.)

 

 

 

Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem

Biri ecdadıma saldırdı mı yanar ta ciğerim

Onu durdurmak için çifte yerim,kamçı yerim

Adam,aldırma geç git,diyemem aldırırım

Çiğnerim çiğnenirim Hakkı tutar kaldırırım

 

 

 

 

 

20 MAYIS PAZARTESİ  (153.)

 

 

 

Günler geçer aylar geçer

Bir bakarsın yıllar geçer

Ömür ne ki şu dünyada

Bir nefestir gelir geçer.

 

 

 

21  MAYIS SALI  (154.)

 

 

 

 

 

Kötü söz duyanları insana düşman eder

Ederse güzel söz insanı sultan eder

Ne yumruktan ne kılıçtan iz kalır

İnsan ölür arkasından söz kalır

 

 

 

 

 

 

22  MAYIS  ÇARŞAMBA (155.)

 

 

 

Sanma ki dert sadece sende var

Sendeki derdi nimet sayanlar da var

Ayakkabım yok diye üzülme

Ayağı olmayan insanlar da var

 

 

 

23  MAYIS PERŞEMBE    (156.)

 

 

 

 

Nasıl bittiyse bundan öncekiler bu da biter

Bite bite ben de biterim   olur biter.

                                                    

 

 

 

 

 

 

24  MAYIS CUMA (157.)

 

 

 

 

 

 

Sanma ki her kalıbın içindeki insandır.

İnsanı insan yapan merhamettir,vicdandır.

 

 

 

 

 

27  MAYIS PAZARTESİ    (158.)

 

 

 

 

 

Delikanlım işaret aldığın gün atandan

Yürüyeceksin millet yürüyecek ardından

Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan

Sen ki şu burçlara bayrak olacak kumaştasın

Fatih’in İstanbulu’u fetettiği yaştasın

 

 

 

28  MAYIS SALI     (159.)

 

 

 

Mehmedim sevinin başlar yüksekte

Ölsek de sevinin eve dönsek de

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte

Yarın elbet bizim elbet bizimdir

Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir

 

 

 

 

29  MAYIS ÇARŞAMBA    (160.)

 

 

 

 

 

Ne ise gelir zuhura ne ise hükmü kader

 Sen tevekkül et ne elem çek ne keder

 

 

 

 

 

 

30   MAYIS PERŞEMBE     (161.)

 

 

 

 

 

 

Ömür dalında savrulan sarı yapraktır

Ne kadar uzun olursa olsun sonu topraktır

 

 

 

 

31   MAYIS CUMA (162.)

 

 

 

 

 

Bir acayip derde düştüm herkes gider karına
Bugün buldum bugün yerim,Hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünya varına
Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3  HAZİRAN  PAZARTESİ (163.)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ne iyiliği dostundan ne kötülüğü düşmandan bil

Sen her şeyi sebeplere bağla da yine da Allah’tan bil

 

 

 

 

 

 

4  HAZİRAN  SALI  (164.)

 

 

 

 

 

 

 

Gönlüm isterken gökteki ülkelere

Hep ağım takılıyor yerdeki gölgelere

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5  HAZİRAN  ÇARŞAMBA (165.)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ne kraldan ne şahtan ne de dervişten iste

Yürü seni yoktan vareden Allah’tan iste

 

 

 

 

 

6  HAZİRAN  PERŞEMBE  (166.)

 

 

 

 

 

 

Nadanlar nadanlar ile eder sohbet-i telezzüz

Divanelerin hemdemi divane gerektir

 

 

 

(cahil insanlar ancak cahil insanlar ile sohbet etmekten hoşlanırlar)

Nadan: cahil

Divane: akılsız

Hemdem: arkadaş

 

 

 

 

7 HAZİRAN  CUMA  (167.)

 

 

 

 

Hakk tecelli edince her işi asan eder

Halk eder esbabımı bir lahzada ihsan eder

 

Asan:kolay

Halk eder: Yaratır

Bir lahza: kısa bir an

 

 

 

10 HAZİRAN PAZARTESİ (168.)

 

 

 

 

 

 

 

 

Gel nazar kıl mezarımın taşına

Akıl isen aklını al başına

Ben de bir zaman yaşadım cihanda

Akıbete bak taş diktiler  başıma

 

 

 

 

11 HAZİRAN  SALI  (169.)

 

 

 

Yüceler yücesin

Kimse bilmez nicesin

Cahiller seni gökte arar yerde ister

Sen aslında inanmışların gönlündesin

 

 

 

 

 

12  HAZİRAN  ÇARŞAMBA (170.)

 

 

 

 

 

 

 

Çok insan anlamaz eski musikimizden

Ve ondan anlamayan da bir şey anlamaz bizden

 

 

 

 

 

 

29  MAYIS SALI     (171.)

 

 

          Bu yol uzaktır

           Geçidi yoktur

 Menzili çoktur

  Derin sular var

 

Menzil :hede

30 MAYIS ÇARŞAMBA    (172.)

 

İşbu manayı gün gibidir

Ömür bin yıl da sürse

Yine bir gün gibidir

İşbu mana: İşin aslı

Gün: Güneş

E…

İlgili Kategoriler

-4.Sınıf Etkinlikleri -5.Sınıf Etkinlikleri -6.Sınıf Etkinlikleri -7.Sınıf Etkinlikleri Şiirler/Şarkılar



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir