Tahrir Defteri, Malikane Sistemi, Timar Sistemi, Çift Resmi (Raiyyet Rüsumu Veya Boyunduruk Resmi), Caba, Kara, Bennak,

Cevapla
Kullanıcı avatarı
oğuzhan.aklanoğlu
Mesajlar: 1
Kayıt: 02 Oca 2019 17:18
İletişim:

02 Oca 2019 17:20

4) TAHRİR DEFTERİ, MALİKANE SİSTEMİ, TİMAR SİSTEMİ, ÇİFT RESMİ (RAİYYET RÜSUMU VEYA BOYUNDURUK RESMİ), CABA, KARA, BENNAK, MÜCERRED, ÇİFT, NİM-ÇİFT, VERGİLERİNİ İZAH EDİNİZ?
1- TAHRİR DEFTERİR
-Osmanlı devletinde bir yer fethedildiği zaman ilk yapılan şey oranın tahrir'inin yapılmasıydı.Osmanlı memurları fethedilen bölgedeki nüfus (vergi mükellefleri) ,arazi,emlak,madenler vb. gelir kaynaklarını tespit eder.bunları deftere yazarlardı.Bu işleme tahrir (yazmak), bu bilgilerin kaydedildiği deftere de Tahrir Defteri denirdi.Bu kayıtlar Rumançe( günlük) olarak tutulurdu.Bir bölge fethedildikten sonra ilk tahriri yapılır.Bundan sonraki tahrirler düzenli olmamakla birlikte belli bir arayla duruma göre 15-30 yılda bir yenilenirdi.
-Tahrir defterine Nişancı tarafından hükümdarın tuğrası konulur, bir sureti Defterhane hazinesinde Defter emini nezaretinde saklanırdı.
-Tahrir defteri 2'ye ayrılır; Mufassal defteri (detaylı), İcmal defteri (özet)
-Yeni tahrir defterine ''cedid'', eski tahrir defterine ''atik'', daha eski tahrir defterine ''köhne'' adı verilirdi
2- DİVAN-I-MALİKANE SİSTEMİ
-Özellikle Anadoluda ve Ortadoğuda rastlanan bir uygulamadır. ''iki baştan'',''iki başlı'' gibi adlarla da anılan bu sistemde,Toprak sahibinin öşürdeki payı (malikane) ile devletin payı (divani), toprağın verimliliği ile yerel örf ve adetlere göre değişen oranlarda toplanmaktaydı.Bu sistem aracılığıyla köylünün artık ürünü vergi ve rant olarak paylaşılırdı.Devletin ve Toprak sahibinin mahsulden aldığı hisse, doğrudan üretici olan reaya tarafından her ikisine ayrı ayrı ödenmiş oluyordu.
-Özel toprak sahibi, bir kişi veya vakıf olabilirdi.Bu toprakların tasarrufu, yasal açıdan mülkiyetin bütün unsurlarını içerir,yani toprağı satabilir,bağışlayabilir, ipotek edebilir, yasal mirasçılarına bırakabilir ve onlarda bu toprağı kendi aralarında bölüşebilirlerdi.
-Osmanlılardan önce müslüman egemenliğine geçen ülkelerde temlik,satış ve miras yoluyla mülk edinilmiş tarım arazisi oldukça yaygındı.Dolayısıyla,Orta Anadoluda ve Arap eyaletlerinde Osmanlılar, eski toprak sahibi ailelerin ırsi mülkiyet haklarını onaylamak zorunda kalmıştı.Devlet bu toprakları işleyen reaya ve vergiler üzerinde devredilmez tek ve mutlak hak sahibi olduğu iddiasındaydı.Dolayısıyla kişisel mülkiyet haklarını yok saymanın mümkün olamadığı durumlarda bu gibi hakların teyit edilmesi karşılığıda devlet, toprak sahiplerini Sultanın ordusuna yardımcı asker teminiyle yükümlü kılıyordu.Sipahiden farklı olarak toprak sahibi asker yardımı yükümlülüğünü yerine getiremezse toprağına el konamaz; sadece tazminat ödemek zorunda bırakılırdı.
-Sultan divani hissesini dirlik olarak kendi temsilcilerine (sipahiler veya başka devlet görevlileri) verebildiği gibi herhangi bir gözdesini ödülledirmek için de kullanabilirdi.
3- TİMAR SİSTEMİ
Timar sistemi ile devlet bazı memurlarına ve askerlerine maaş vermez bunun yerine bazı toprak gelirlerini, hizmetlerine karşılık olarak bu görevlilere verirdi. Timar sistemi askeri bir sistem olmasının yanısıra aynı zamanda idari bir sistemdir.Bu sistemde köylüler devlete vermeleri gereken vergiyi timar sahibine verirlerdi. Timar sahipleri de bu vergilerle arazinin vergi gelirine göre belirli sayıda atlı asker (cebeli) yetiştirirlerdi.Timar sistemi o günkü devletin ve toplumun ihtiyacı olan birbirine geçmiş bir sürü problemi kendiliğinden çözmüştür.
Timar Sisteminin Faydaları
1) Devlet hazineden nakit harcama yapmaksızın büyük bir ordu beslenmiştir.
2) Üretimde süreklilik sağlamıştır
3) Güvenliği, devlet otoritesini temin etmiştir
4) Devlet ile köylü arasında aracı bir unsur olmuştur
Timar sistemi Osmanlıya özgü olmayıp eski dönemlerde Roma, Bizans, Sasani ve İslam devletinde genel olarak Akdeniz uygarlıklarında uygulanmış bir sistemdir.
1) Devlet Hazineden Nakit Harcama Yapmaksızın Büyük Bir Ordu Beslenmiştir
-O dönemde tarım devletin en geçerli,sürekli geçim kaynağıdır.Dolayısıyla devletin en önemli unsuru olan ordununda tarım gelirleri üzerinden desteklenmesi gerekmektedir.Bu yüzden devlet hazineden nakit harcama yapmaksızın Timar sayesinde büyük bir ordu beslemiştir.
-Timar sistemi basit bir şekilde devletin toprak gelirlerinden alması gereken vergileri askerlere bırakması meselesidir.Sipahi topladığı vergilere karşılık cebeli denilen silahlı techizatlı, atlı asker beslemek zorundaydı.
-Osmanlı ordusunun çekirdeği vurucu kısmı kapıkuludur.Ama ordunun esas kalabalık gücü Sipahi'lerdir.
-Örnek: 1526 Moğaç savaşında 12-18 bin yeniçeri/kapıkulu varken aynı meydanda sayıları 100 bini bulan ordunun en kalabalık unsurunu oluşturan sipahilerde vardır.
-Osmanlı hazineye gelen parayı hazinede muhafaza etmenin mücedelesini vermiştir bunu da Timar sistemiyle sağlar.(Fiskalizm)
2) Üretimde Süreklilik Sağlamıştır.
-Sipahinin kendisine verilen timar arazisinin kaçgunla boşalmasını ve gelirlerinin yok olmasını önler.Eğer köylü kaçgun yaparsa onları bulup geri eski yerlerine getirip yerleştirir.Dolayısıyla sipahi tatlı-sert olmak zorundadır yani köylüyü cezalandırmakla birlikte köylüleri yerinden tutabilmek için onlara merhamet ve şevkatle yaklaşmak zorundadır.Üretimde süreklilik devlet için önemli olduğu kadar sipahi için hayati önemdedir.Çünkü sipahi kendi geçimliliği ve beslediği askerlerin maaşını timar olarak aldığı arazilerden karşılar.
**Sipahi Avrupada ki gibi bir feodal bey değildir bunu engelleyen 3 unsur vardır;
-Osmanlı adalet sistemi: Köylüler sipahiyle girdiği anlaşmazlıklarda haklarını aramak için kadıya başvurabilirlerdi
-İdari sistem: Osmanlı kanunnameleri sipahiyle köylülerin arasındaki ilişkiyi düzenler.Sipahilerin üstünde kontrol sahibi amirler vardır.
-Maduniyet politikası (Kaçgun): En önemlisi ise köylünün bizzat kendisinin bulduğu kendini savunma,kaçma,izini kaybettirmesidir.
3) Güvenliği, Devlet Otoritesini Temin Etmiştir
Devletin o günkü şartlar altında her yere derbent kurması mümkün değildir.Sipahiler yoğun oldukları alanlarda karakol vazifesi görürler.Sipahi ve cebeli denilen atlı askerlerin varlığı o bölgede devlet otoritesinin teminini sağlar.
4) Devlet ile Köylü Arasında Aracı Bir Unsurda Olmuştur
Osmanlı döneminde ulaşım ve iletişim çok zor olduğundan bir bölgede tarım,ziraat vb. problemler meydana geldiğinde Timarlı sipahi bu problemleri sırasıyla Subaşı-Sancak beyi-Kadı'ya taşıyan aracı unsur gibi çalışır ve Devlet burdan yola çıkarak kanunnameler ile toprakla ilgili gerekli düzenlemeleri ve yenilikleri yapardı.
4- ÇİFT-RESMİ (RAİYYET RÜSUMU VEYA BOYUNDURUK RESMİ
-Osmanlıda reayanın ziraat yaptığı arazilerden alınan vergidir.Bu vergiyi bir çift öküzle işlenebilecek kadar büyük arazisi olan köylüler öderdi.Arazinin değerine ve verimliliğine göre dönümü değişirdi
-Çift resminin diğer adı kulluk akçasıydı
-Köylüler çift resmini yıllık 22 akçe yani 1 altın nakit olarak sipahiye ödeyebilecekleri gibi bazı hizmet yükümlülüklerinide yerine getirerek bu vergiyi ödeyebilirlerdi.O yüzden sipahi bu vergiyi bazılarından nakit alır durumu olmayanlardan da hizmet alırdı.
Hizmetler Yükümlülükleri
1) 3 günlük kişisel hizmet yükümlülüğü karşılığı = 3 Akça
2) 1 Araba yükü kuru ot karşılığı = 7 Akça
3) Yarım araba yükü saman karşılığı = 7 Akça
4) 1 Araba yükü odun/yakacak karşılığı = 3 Akça
5) Arabayla nakliye/ taşıma karşılığı = 2 Akça
Toplam = 22 Akça
Tütün vergisi, dönüm resmi'de diğer bazı ikincil vergiler gibi bu sistemin parçasıydı
5- CABA ve 6- KARA
Yoksul işlenecek toprağı bulunmayan ya da nim-çift arazisinden bile daha az arazisi olan fakir köylülerin ödediği vergilerdir.Genellikle başkalarının toprağında toprak işçiliği yaparlar ve sipahiden tapusuz olarak aldıkları küçük toprakları işler karşılığında dönüm resmi verirlerdi.Sipahiye Yıllık 6 akça vergi ödemekle yükümlüydüler.
9- BENNAK
Yarım çiftden daha küçük araziyi tasarruf eden evli köylülerin ödediği vergidir.Sipahiye yıllık 9 akça vergi ödemekle yükümlüdürler.Fatih kanununa göre köylü 9 akçalık bennak resmi 3 hizmet karşılığı ödeyebilirdi.
Bennak resmi aynı zamanda toprak sahibi babalarının yanında yaşayan erkeklerin evlendikleri zaman ödedikleri örfi bir vergidir.
8- MÜCERRED
Geliri olan bekar erkek ve dul kadınların ödediği vergilerdir.Mücerredin arazide beraber çalışabileceği eşi ve çocuğu olmaması,yani emek yükünün artması,(yanlız olduğundan dolayı tarlada birilerini çalıştıracağı ve masraflarının artacağı dikkate alınmıştır) hesaba katılarak sipahiye yıllık 6 akçe vergi öderdi.Evlendikleri taktirde mücerred olmakdan çıkarlar.Durumlarına göre yeniden tahrir defterine kaydedilirler ve ona göre ödeyecekleri vergi miktarı arttırılırdı.
8- BENNAK
Yarım çiftden daha küçük araziyi tasarruf eden evli köylülerin ve evli olup arazisi olmayan babasının yanında çalışan köylülerin ödediği vergidir.Sipahiye yıllık 9 akça vergi ödemekle yükümlüdürler.Fatih kanununa göre köylü 9 akçalık bennak resmini 3 hizmet karşılığı ödeyebilirdi.
Bennak resmi aynı zamanda toprak sahibi babalarının yanında yaşayan bekar erkeklerin evlendikleri zaman ödedikleri örfi bir vergidir.
9- ÇİFT
Bir çift öküz ile sürülebilecek arazidir.Dönümü arazinin değerine ve verimine göre değişebilir.Devlet arazinin verimine göre vereceği çift arazilerin gelirlerini birbirlerine dengelemiştir.
Çift Arazi Örnekleri
a) Verimi Yüksek Araziler(Âla): Genellikle dönümü 60-80 arasındadır.
b) Verimi Orta Araziler(Evsat): Genellikle dönümü 100-120 arasındadır.
c) Verimi Düşük Araziler(Ednâ): Genellikle dönümü 140-160 arasındadır.
10- NİM-ÇİFT
Yarım çift yani tek öküz ile sürülebilecek arazilerdir.Bir çift arazi eğer 100 dönümse, köylü Devletten bunun yarısını yani 50 dönümünü kiralar ve buna göre sipahiye 12 akça vergi ödemekle yükümlüdür.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir