Türk Medeniyet Tarihi Ders Notu
Gönderilme zamanı: 14 Ara 2017 16:35
TÜRK MEDENİYET TARİHİ
İSLAM ÖNCESİ TÜRK KÜLTÜRÜ:
Devlet yönetimi:devletin başında “han hakan kağan ilteber erkin tanhu şanyü idikut “ ünvanlarını kullanan hükümdar bulunurdu .
Hükümdarlık sembolleri:”otağ,örgin(taht),kotuz(soguç),tuğ,sancak,yay,davul”dur
Devlet işleri kurultay(kengeş-toy) denilen meclislerde görüşülürdü.
Aygucu=vezirdir İslam öncesi: tiginler –şad
Selçuklularda:melik-atabey
Osmanlılarda :şehzade –lala
Hükümdarların tahta çıkma usulü olan ekberiyet sistemi (I.ahmet –ekber büyüklük,erşed akıllı ve sağlıklı oluşu
Ülke yönetimi :merkeziyetçi bir yapı yoktur ülke sağ ve sol (doğu –batı)şeklinde yönetilirdi .(fedaral yapı) hakan “doğu “ kardeşi olan yabgu ise batıda otururdu.
hükümdar çocuklarının devlet yömetiminde deneyim kazanmaları için eyaletlere gönderilme uygulamasına selçuklu devleti “atabeylik “osmanlılarda “lala” adı verildi
ülkeyi yöneten diğer görevliler : tamgacı (bitikçi =katip),tarkan(askeri yönetici),apa(sivil yönetici),tudun (vergi,denetim),ağılığ(hazine görevlisi),tigin (hükümdar oğlu)
toplusal yapı:toplumun temelini aile “oguş” oluşturur.ataerkil bir anlayış vardır .tek eşle evlilik esastır
oguş(aile) urug (aile birliği,soy sülale oba boy (oymak,bod ) boy beyi vardı bodun (budun ) boylar birliği han bulunurdu . il (devlet)
türkler her yıl bahar mevsiminde “toy adı verilen şölenleri düzenlerdi.
Türklere ait ilk madeni para örneklerine “göktürkler” döneminde rastlanmıştır
Kutluk bilge kül kağan türk şehirlerini kuran ilk hükümdardır ordu-balık
Ekonomik yapı:türklerin tanıdığı ilk tarım ürünü “yonca “tanıdıkları ilk gıda maddesi”darıdır”.
İpek yolu :çinden başlar orta asyayı aşar karadenizde sona erer.
Kürk yolu:hazar ve bulgar ülkelerinden başlayıp altay ve sayan dağlarından ipek yoluna paralel olarak ulaşan ticaret yoludur
Türklerde ki ilk madeni para örneği göktürklerdedir
Din ve iananış:
Göktanrı dini:yerin ve göğün insanların tanrı tarafından yaratıldığına iananılırdı .iyi insanlar “uçmağ(cennet),kötü insanlar ise tamu(cehennnem),din adamlarına kam (şaman )”denilirdi.
Tabiat güçlerine inanma :doğadaki gizli güçlerin varlığına inanılırdı.kutsal olan “yada taşı “ vardır .”yuğ “ adı verilen cenaze töreni yaparlardı.ölü eşyalarıyla birlikte gömülürdü(kurgan).mezarın başına öldürdüğü insan sayısı kadar “balbal “ dikilirdi .
Atalar kültü :ölen iatalarının ruhlarının kendilerini koruduğuna inanılırdı.
Kuman (kıpçak),peçenek hristiyan olmuşlardır
Ordu (herkes asker =ordu millet)
Turan taktiği (kurt oyunu ) vardır (sahte geri çekilme ve pusudur ) hilal taktiğide denilir bu taktik malazgirt ,niğbolu,mohaç da uygulandı
Ordunun asıl gücü süvari birlikleridir
Orduda ücretli askerlere yer veren hazarlardır
Türk devletleri arasında farklılığın en az görüldüğü alan askeri alandır
Metenin tahta geçişi kara kuvvetlerinin kuruluş tarihi olarak kabul edilir
Metenin kurduğu sistem avrupaya avrupa hunları tarafından tanıtılmıştır
Hukuk: törenin üç kaynağı vardır :1) halk.2)toy 3)hakan
Yazısız hukuk kurallarından olan töre(türe) ye göre yönetilirdi .törenin değişmeyen hükümleri:iyilik adalet eşitlik insanlıktı.
Adi suçlara yarganların (hakim ) siyasi suçlara ise hükümdarların başkanlık ettiği(yargu) bulunurdu .
İlk yazılı hukuk belgeleri =uygurlar zamanındadır .
Yazı dil ve edebiyat :türklerin tarih boyunca kullandıkları alfabeler :”köktürk(orhon),soğd,uygur,brahmi,süryani,arap,kiril,latin “alfabeleridir .
Türklerin ilk milli alfabesi : göktürk (38 harf )ve uygur alfabesidir (soğd alfabesi geliştirilmiş hali )(18 harf )
Moğalları türkçe anlamında etkilyen devlet uygurlardır
Türkçe ural altay dil ailesinin altay gurubunda yer alır .sözlü edebiyat ürünleri:koşuk sav sagu destan dır
Türk edebiyatındaki ilk yazılı edebiyat örnekleri 6 yyda yenisey kitabelerdir .7yy da ise orhon abideleridir
Göktürk kitabeleri:bilge kağan, kültigün ve tonyokuktur (siyasetname )ilk danimarkaı bilgin 1893 de wilhemm tomson tarafından okunmuştur .
Sine –uşi yazıtları :uygur kağanı moyençur zamanındadır
Bilinen en eski türk şairi :aprin çir tigin dir
Soğd ve süryani alfabesi :islamiyetin kabulünden önce kullanılmıştır
Arap kiril ve latin alfabesi islamiyetin kabulünden sonra kullanılmıştır
Göktürk alfabesini kullanan devletler =kırgızlar ,bulgarlar ,hazarlar ,peçenekler
Uygur alfabesini kullanan devletler =uygurlar ,moğollar ,karahanlılar
Yenisey yazıtları tarih olarak daha eskidir ama bu yazılar bir alfabe oluşturmazlar
Orhun yazıtlarını yazan “yolluğ tigin”dir
Orhun yazıtlarında türk kelimesi ilk kez millet adı olarak kullanılmıştır sisyasibir beyannamedir
Karabalasagun yazıtları daha çok mani yaşamını yansıtır
oğuz kağan destanı : metenin hayatı ve icraatları anlatılır
türeyiş destanı (yaradılış ):uygur destanıdır gçö destanı (kutsal bitr kayanın yok olaması)
kırgızlara ait olan manas destanı dünyanın en uzun destanıdır BM tarafından 2000 yılında dünyaya tanıtıldı
dedekorkut hikayeleri destanla halk hikayesi arasında geçiş özelliği gösterir.
Takvim:oniki hayvanlı türk takvimidir (güneş yılı) uygurlar ve göktürkler kullandı .
Celalı takvim:b.selçuklu sultanı melikşah tarafından düzenlendi
Rumi takvim:osmanlı zamanında güneş yılı esaslı olarak hazırlandı.mali işleri düzenlemek amacıyla hazırlandı
Miladi takvim 1926 yılında kabul edildi
Sanat :hayvan uslubun yaratıcıs iskitlerdir .en önemli kurgan esik(ısık) gölü civarındadır .bu kurgan çıkarılan en önemli eser : altın elbiseli adamdır .
Halı ilk olarak “hunlar “tarafından dokunmuştur .pazırlık kuraganında dünyanın en eski halısı olan pazırlık halısı bulunmuştur .”(leningard hermitaj müzesi)
Türk resim sanatı uygurlardan itibaren gelişme göstermiştir saraylara ait olan fresk (duvar resmide vardır )
Yapılarda kubbeyi ilk kullanan uygurlardır uygurların surlarala çevrili kentlerine “balık “ adı verilir
Türk külütürüne ait son yılların en önemli buluşu 1970 yılında kazakistanın merkezi alma ata yakınlarında ki esik kurganın da yapılmıştır (altın elbiseli adam)
Uygur şehirlerinde ki minyatür kalıntıları türk resim sanatının ilk önemli örnekleridir moğollar aracılığla türk dünyasına girmiştir
Türk sanatında ilk heykel örnekleri göktürkler döneminde ki “balbal” taşlarıdır
Müzik:askeri bando vardır .söylenilen besteye “ır “ sazlarla çalınan melodiye ise “küg “denilirdi yine küdüm (timpanibas davul) ,zurna (obua),çevgan (çıngıraklı asa) türk kanunu (kithara) çalgıları vardır .
Kavramlar :
Toygun:meclise katılan üyeler
Ordu:hükümdarın oturduğu şehir
Ayuki:hükümet
Aygucu :başbakan
Buyruk:bakan
İç buyruklar :saray işleri ile ilgili bakanlar
Tamgaçlar :damgacılar
Danışmanlar : müşavirler
Tudun : vali
Bitikçi:yazışmacı,sekreter
Tekin:şehzade
Subaşı:ordu komutanı
Yargucu:yargıç
Tarkan ve apa :saray görevlileri
Budun: millet
Kımız : atın sütünden elde edilen içkidir
Ordu-Balık:uygurların kurdukları şehirlerdir
Tengri:tanrı
Şaman ve kam :din adamlarıdır
Tayanç –keneşçi: danışmanlar meclisi
Müşavere meclisi:selçuklular da danışma meclisi
Meclisi meşveret :osmanlılarda danışma meclisi
Figür:resim ve heykel sanatında tasvir edilen insan resmi
Bedizci:ressam
Kamdu:bez para
Yarmak :madeni para
Tudun :vali ,vergi memuru
TÜRK İSLAM MEDENİYETİ VE KÜLTÜRÜ
Devlet yönetimi:
Halkının tamamına yakını türk olması nedeniyle karahanlılarda devlet yönetiminde eski türk anlayışını korumuşlardır ülkeyi yönetmede doğu-batı esas alındı .karahanlılar da saraya “ordu-kapu “denilirdi sarayda en önemli görevli hacipti (hükümdarla görüşmek isteyen kişilerin iniş çıkışını düzenlerdi) ilk posta teşkilatı bu dönemde kuruldu
Selçuklu devleti ile birlikte türk islam geleneği ve kuruluşları gelişmesini tamamladı iran ve abbasi devlet yapısından etkilendiler
Tolunoğulları ve akşitlerde de abbasi etkileri vardır
Harzemşahlar devletinde de selçuklu etkisi vardır
Memlükler ise askeri ve saray alanında yükselen kişileri sultan olarak seçerlerdi meclis te vardır
Gaznelilerde ise iran (samanoğlu) etkisi vardır tarihte sultan ünvanını ilk kullanan sultan mahmuttur.
• Hükümdar :islam öncesi görüş olan hükümdarın tanrı adına ülkeyi yönettiği görüşü islamiyet sonrasında da devam etmiştir.(kut anlayışı)
Hükümdarlığın halife tarfından tasdik edilmesi kuralı gazneliler ve karahanlılarla başladı (islam etkisi) hakimiyetlerini halifelerle paylaşmadılar .
Selçuklular ve memlükler halifeyi dini lider olarak kabul ettiler .siyasal güç olarak destek verdiler
Tuğrul ve çağrı beyler ile musa yabgu nun devleti yönetmesi fedaratif bir anlayış olduğunu gösterir. Hükümdarlar önce “yabgu” tuğrul beyden sonra “sultan “ daha sonra “sultanı azam “ ünvanı kullandılar .
Hükümdarlık sembolleri:”hutbe okutmak ,para bastırmak,taht,taç,bayrak,tuğra,nevbet(davul),otağ,sancak”tır
Devlete karşı işlene suçlar olan divanı mezalime başkanlık ederdi
Atabeylik sistemi selçukulularla birlikte islam dünyasına girdi
Devlet işleri nizamülmülk tarfından geliştirilen divanı saltanatta görüşülüdü
Halife :gaznelilerle birlikte hükümdarları onaylamaya başladı .halife menşur verdiği hükümdarlara “asa ,alem ,hilat (giysi),çetr(saltanat şemsiyesi)” gibi hükümdarlık sembollerini hediye ederdi .
Saltanat makamı içinde halifeliği selçuklu ve memlükler uygulamadı .osmanlılar saltanat makamı içinde halifeliği uyguladılar
909 da tunusta kurulan arap kökenli devlet olan şii fatımi devleti sünni abbasi halifesini tanımayarak yeni bir halifelik makamı oluşturdu ubeydullah kendisini halife ilan etti .saltanat ve halifelik aynı kişide toplandı .büyük selçuklularla birlikte halife dini lider ,sultanda dünyevi lider olarak birbirine eşit iki lider olatrak tanımlandı .
Merkez yönetimi :
• Saray:sultanın ve ailesinin oturduğu yerdir .saraydaki görevliler ve görevleri
Hacipler:saraydaki görüşmeleri sağlardı
Kapucubaşı:sarayın güvenliğinden sorumludur
Silahtar:silahlardan sorumludur
Alemdar:sancak ve bayraklardan sorumludur
İlbaşı:atlardan sorumludur
Cemedar:hükümdarın elbiselerinden sorumludur
• Hükümet :devlet işleri divanı saltanat denilen büyük divanda görüşülürdü büyük divana “vezir “başkanlık ederdi.hükümet işlerinin başında vezir bulunurdu.büyük divana bağlı ikinci derecede önemli olan divanlar :
Tuğra (inşa –risalet )divanı :devletin iç ve dış yazışmalarını yapar .başında tuğrai bulunurdu
İstifa (maliye) divanı:başında hazinedar (müstevfi) bulunurdu .
Arz divanı :askerlerin kayıtlarını ve maaş defterlerini tutan divandır .başında “arzül çeyş (emiri arz ) “bulunurdu .
İşraf divanı :devletin idari ve mali alanındaki devlet faaliyetlerini denetleyen divandır (askeri-adli işler hariç ).başında “müşrif”bulunurdu
Divanı mezalim :ağır siyasi suçlar görüşülüp karara bağlanırdı başkanı “hükümdardır “
Niyabeti saltanat divanı :hükümdar başkentte olmadığı zamanlarda devlet işleri ile ilgilenen divandır .sultana vekalet eden kişiye “naib”adı verilirdi
Divanı berid:posta işlerine bakan divandır
Eyalet yönetimi(taşra):devlet eyalet adı verilen 12 büyük idari bölgeye ayrılmıştır
Eyalet vilayet kaza köy şeklinde hiyerarşik olarak sıralanmaktadır
Eyaletler “melik ve şıhne “ denilen hükümdar çocukları tarafından yönetiliridi .(şıhne =askeri vali)
Eyaletlerde belediye görevlerini yerine getirmekle görevli olan kişiye “muhtesip “ denilirdi.
Eyaletlerde ki vergi işlerini “amil” yönetim işlerine “reis “posta işlerine “ulak” lar bakardı merkez ile taşra arasında güçlü bir posta teşkilatı kuruldu
Şehir ve kasabalarda idari işlerden sorumlu olan “amid “,ticari bakımdan önemli yerlerin korunmasından sorumlu olan “ribat(tahkimli han ) “ sorumludur
Ordu :orduların büyük çoğunluğu türk askerlerinden oluşurdu .
Karahanlı ordusu:”saray muhafızları, hassa ordusu ,eyalet askerleri” dir .odunun temelini “karluk yağma çiğil “ boyları oluşturur.ordu komutanına “subaşı “ adı verilirdi .
Gazneniler ordusu: “gulam askerleri,eyalet askerleri,ücretli askerler gönüllüler ,” dir .gulamlar ; (kölemenler ) çeşitli ülkelerden toplanan müslüman askerlerdir .savaşlarda filleride kullandılar .
Tolun –ihşidi ordusu : kıpçak türkmenleridir
Harzemşahlar ordusu :”ikta askerleri,hassa ordusu,valilerin askerleri, “dir askeri teşkilatların büyük çoğunluğunu büyük selçululardan almışlardır (ikta da olduğu gibi)
Eyyubi –memlük ordusu : daimi askerler ve gönüllülerdir daimi süvariler daha çok kıpçak türklerinden oluşurdu
Selçuklu ordusu :
1. Gulamanı saray:çeşitli müslüman ülkelerden toplanan askerlerdir .devşirme usulü uygulanırdı .saray muhafızı olarak görev yaparlardı bu sistemi uygulayan devletler :büyük selçuklular ,eyubiler ,memlüklüler ,osmanlılardır (kapıkulu adını alır )
2. Hassa ordusu :her an savaşa hazır atlı birliklerdi .çeşitli türk boylarından toplanırdı .osmanlıdaki karşılığı kapıkulu askerleridir
3. Türkmenler :göçebe olan türkmenler daha çok sınır boylarına yerleştirildi
4. İkta askerler :ikta sahibi olanların gelirlenin bir kısmıyla beslemek zorunda oldukları atlı askerlerdir selçuklularda toprak ile ordu teşkilatı arasında büyük bir bağlantı vardır .bu toprakları işleyen çiftçiler devlete vermesi gereken vergiyi sipahiye verirdi osmanlıda bu sistem tımar adını aldı .
5. Bağlı devletlerin ve beyliklerin askerleri:bağlı devletlerden alındığı gibi komşu ülkelerden paralı askerdea alınırdı
6. Meliklerin ve askeri valilerin askerleri: melikler savaş zamanında ordularıyla gelirlerdi
Hukuk : türk islam devletlerinde hukuk şeri ve örfi olmak üzere iki türlüdür .adalet işleri tamamen bağımsızdır ve siyasi otoriden etkilenmezdi .
1. Şeri hukuk:şeri davalara kadılar bakarlardı kadıların başında kadıul kudat bulunurdu .kadıları kontrol ederlerdi .devletin kadılar üzerinde hiçbir baskısı yoktu.kadıların verdikleri kararlara “divanı mezalim “ adı verilirdi .sadece buralarda itiraz edilirdi
2. Örfi hukuk:düzen bozan ve kanunlara uymayanların cezalandırıldığı yerdir .örfi yargının başında “emiri dad “bulunurdu
3. Kazasker :ordu içindeki anlaşmazlıları kadı asker (kazasker ) çözerdi .
Sosyal hayat : halk göçebe şehirli ve köylü olmak üzere yaşıyordu .göçebeler daha çok hayvancılıkla ,yerleşik hayat geöenler ise tarım ticaret ve el santları ile uğraşırlarlardı. Selçuklulrda büyük devlet memurlukları babadan oğula geçerdi buda devlet yönetiminde egemen sınıf çıkmasına neden olmuştur . .devlet yönetiminde iranlıların etkisi büyüktür . müslüman ve müslüman olmayan toplumlara adil davranılmıştır .melikşah zamanında çıklarılan mülkiyet ve kadın hakları örnektir.ilk türk vakfı karahanlılara aittir
.
Ekomomik hayat :
Tolunoğulları ve ihşidiler baharat yolundan önemli gelir elde ettiler .
Gaznelilerin hindistan seferi sonucunda ganimetler elde etiiler ipek ve baharat yoludanda gelir elde ettiler
Karahanlılrda maveraünnnehir tarım bölgesi ve ipek yolu gelir kaynaklarıdır
Selçuklular zamanında horasan ticaret merkezidir .ipek ve bahrat yollarıda önemli gelir kaynaklarıdır
Altın paraya dinar ,gümüş paraya dirhem denilirdi.selçuklularda ilk parayı tuğrul bey bastırdı .
Şehir ve kasabaların mali işlerine “imga” bakardı basılan altın paralar gelirin yükseldiğini gösterir.
Esnaf ve tüccarlar ahilik adı altında toplanırdı müslüman olmayanlar bu guruba alınmazdı (lonca teşkilatı) ahilik füttüvvet adıyla abbasiler tarafından kuruldu .
Gelir kaynakları
1. Öşür :müslümanlardan yetiştirdikleri ürünün 10/1 oranında alınan vergidir
2. Haraç: müslüman olmayanlardan arazi ürünleri üzerinden 10/1 oranında alınan vergidir
3. Cizye :müslüman olmayan sağlam erkeklerden alınan askerlik vergisidir bir kez alınır yaşlı ve çocuklardan alınmazdı
Bunlardan başka ganimetler ,iş kolları ve tüccarlardan alınan vergiler ,gümrük vergileri dir
Toprak yönetimi:
1. Mülk topraklar :kişilere ait olan topraklardır .başarılı olan devlet adamlarına verilirdi
2. Miri topraklar :devlete ait olan arazilerdir .üç bölüme ayrılır.
Has topraklar :geliri hükümdar ve hanedan üyelerine ait olan topraklardır
Haraci topraklar :müslüman olmayanlara ekip biçmelleri karşılığında verilen topraklardır
Vakıf topraklar :hayır kurumları ve eğitim ve sosyal müesseslerin ihtiyaçları için ayrılırdı
İkta topraklar :mülkiyeti devlete aittir.geliri hizmet veya maaş karşılığı olarak askerlere veya devlet adamlarına verilirdi.atlıasker beslerdi
Dil ve edebiyat : türk islam devletlerinde edebiyat dili olarak farsça ,bilim dili olarakta arapça kullanıldı.budurum daha sonra edebiyatımızda divan edebiyatı ve halk edebiyatı olarak ayrılmasına neden olacaktır
Karahanlılarda resmi dil türkçe idi .kullanılan alfabe uygur alfabesiydi .hakaniye lehçesi ile konuşurlardı
Gaznelilerde saray ve orduda türkçe konuşulurdu .resmi dil arapçadır .memlüklülerde resmi dil türkçe idi .
İlk türk islam devletlerinde arapça ve farsçaya önem verilmesinin nedeni yerli halk arasında bu etnik gurupların fazla olmasıdır
Selçuklularda bilim dili arapça ,resmi yazışma dili farsça dır .konuşma dili türkçedir
Türk islam devletlerinde edebiyat sözlü ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılır .
1. Sözlü edebiyat :mani,sagu,destan (ilk sözlü edebiyat ürünü satuk buğra han destanıdır karahanlıların müslümanlığı kabul etmesi anlatılır )
2. Yazılı edebiyat :kutadgu bilig ,divanı lügatıt türk,atabetül hakayık,divanı hikmet ,siyasetname ,şehname dir
Karahanlılarla birlikte islami türk edebiyatı başlamıştır
Türk islam edebiyatının ilk yazılı örneği kutadgu bilig dir
Türk dilinin zenginliğini ortaya koymak ve araplara öğretmek amacıyla yazılan eser divanı lügatıt türktür
Uygur alfabesiyle yazılmış ahlaki değerleri anlatan eğitici eser atabetül hakayıktır
arap harfleriyle türkçe yazılmış eserdir türk tasavvuf eseridir ilk türk mutassıfı ahmet yesevi tarafından yazıldı .şiirsel anlatımlıdır
şehname gazne sultanı mahmuta sunuldu.türk -iran savaşları anlatılır .
siyasetname yazarı nizamülmülktür farsçadır
rübailer ömer hayyam dır
kaside :enveri (büyük selçuklu),kanglı lügat : muhammed bin kays tır .celaleddin harzemşah adına yazıldı türkçe –farsça sözlüktür .mukkadimil edep:harzemler dönemindedir .mahmut zemahşeri yazdı.sözlüktür türkçe lehçeleri ile ilgili bilgiler verir.
Bilim : türk ve islam devletlerinde bilim alanında bir çok bilgin yetişmişitr .bu dönemin başlıca ilim kuruluşları medreselerdi.medreslerde dini ilimlerin yanında pozitif bilimlerde okutulurdu.
İlk medrese karahanlılar zamanında “aslan gazi tabgaçhan tarafından merv de açıldı “( buhara semerkand kaşgar önemli medreseler )
İlk selçuklu medresesi tuğrul bey tarafından nişabur da açıldı
Selçukulu döneminin en büyük medresesi nizamül mülk tarafından bağdat nizamiye medresesini yaptı .nizamül mülk devlet adamlarına yol göstermesi amacıyla ünlü eseri “ siyasetname “ yi yazmıştır .imam gazali baş müderris olarak medreselerde ders vermiştir dönemin diğer en ünlü müderrisleride “şirazi ,cüveyni,feruddin atar “ dır
Medreselerin gelir kaynakları ise vakıflardır
Astronomi alanında da önemli eserler verilmiştir .melikşah döneminde rasathane kuruldu .ömer hayyamın bakanlık ettiği bir heyet tarafından takvim hazırlandı (celali - meliki takvim )
1. Farabi :
İslam felsefesinin ve siyasetinin kurucusudur
Avrupa da al pharabiıs adıyla tanınır
Eski yunan filozoflarının( özellikle aristo ) düşüncelerini iyi açıklamıştır bu nedenle muallim sani (ikinci öğretmen )
Eserlerinin birçoğu Avrupa da ders kitabı olarak okutuldu
Felsefe matematik astronomi fizik alanında eserleri vardır
Türk islam dünyasında pozitif ilimleri başlatan isimidir
Bütün devletlerin üstünde en olgun devlet milli devletleri içine alan bütün yeryüzü insanlarını kapsayan bir teşkilattır(BM idealini öne sürdü)
El medinetül fazıla (erdemli toplum), el mania el akıl (aklın anlamları), fusüs hikem ( hikmetlerin özleri),ihsaül ulum (bilimlerin sınıflandırılması ) kitabül musikül kebir (müzük kitabı )
2. İbni rüşt :
Aristoyu batıya tanıtan filozoftur .batı dünyasında averos olarak bilinir
“Aklı dinden üstün tutar “ fikirleri gazali ile uyuşmaz
“Mutezile “akımını temsil eder
Tahafütüt tahafüt ,makalel fizac
3. İbni sina :
Avrupada avicenna adıyla tanındı
İslam filozoflarının reisidir
İlk kez bedensel hastalıkların psikolojik nedenlerine dikkat çeken medikal psikologtur
Tıp astronomi fizik felsefe alanlarında etkili olmuştur (asıl şöhreti tıptır )
Farabinin öğrencisi olup en önemli eseri “el kanun fıttıp tır .kitabül necat ,risale fi ilmül ahlak ,as-şifa
4. Gazali :
Kişi allahla ilgili bilgiye ancak sezgi yoluyla yani allahı içinde duyarak varabilir
İslam felsefesi olan kelam ile ilgilendi
Ona göre din felsefeden üstündür .dinle bağdaşmayan felsefe saçmalar .
En ünlü eseri ihyaülü ulumiddin dir
5. Biruni :
Biruni olaylara tarafsız yaklaşmış fikirlerini gözlem ve deneye dayandırmıştır
“Dünyanın güneş etrafında bir kez döndüğünü söylemiştir “
Önemli eserleri:kitabi tarih(hint tarihi) , asasül bakiye (asyalı milletler ve astronomi), kitabüs seydele fıttıp tır
6. Ebu hanife :
İslam hukuk bilgini ve hanefi mezhebinin kurucusudur
Buhari: ünlü hadis bilginidir cami isahih kutubi sitte
El razi :kimyagerdir sülfirik asidi bulmuştur
İbni yusuf :sarkacı bulmuştur
Uluğ bey :astronomi bilginidir (hayat cetveli ile yıldızların sıralanışını yapmıştır )
Utbi:tarihi yemin adlı eserinde sultan mahmut dönemi olaylarını anlatmıştır
Harezmi: büyük bir matematikçidir .cebiri sistemili hale getirdi
İbni türk : çalışkanlığından dolayı kendisine “ebul fazl “ denilmiştir cebire katkısı vardır
Taberi: tarih tefsir tıp matematik alanlarında çalıştı.
İbni rüşdi:felsefe matematik fıkıh tıp kelam alanlarınada çalıştı
El idrisi: “ coğrafya ve eczacılık “ alanında çalıştı
İbnül heysem :”fizik ve optik “ alanlarında çalıştı
Muhyiddin arabi: tasavvuf fıkıh hadis tefsir felsefe edebiyat ve kelam alanında çalıştı
İbni fadlan :”seyahatnamaleri” ile tanınınan ünlü bir diplaomattır .
Sanat : sanat eserlerinde orta asya türk kültürü ve islam etkileri görülür .
• Çinicilik: çin kökenlidir .yaygın hale geldi mimaride kullanıldı
• Tezhip :el yazması kitap ve levhaların altın tozu kullanılarak çiçek ve nakışlarla süslenmesidir .
• Hat:arap harflerinin çeşitli şekillerde süslü olarak yazılması sanatıdır .
• Heykeltıraşlık:islam öncesi türkler arasında görülmüştür
• Minyatür :bir resim türüdür kitap sayfalarına yapılırdı .en çok kullanılan resim türüdür .en eski minyatürlere orta asyada rastlanılmaktadır
• Müzik:türkler arasında bir hakimiyet alameti idi.hükümdarlar kapılarında 5 kez nevbet çaldırırlardı.türk tasavvuf müziği etkili olmuştur .
• Mimari:mimari alanda ilk örnek uygurlardır .
ilk türk islam mimarisi “tolunoğulları” zamanındadır
ilk kubbeli cami karahanlılar zamanındadır .
karahanlılardan günümüze gelen en önemli eser “ayşe bibi türbesi “(karahanlı )dir .
türk islam sanatının en eski kervansaraylarına karahanlılar zamanında dır
.gaznelilerden günümüze ulaşan önemli mimari eser ise sultan mahmutun sultan mesut için yaptırdığı “zafer kuleridir “(gazneli)
ince minare stilini islam mimarisine türkler kazandırdı .
selçukluların islam mimarisine getirdiği en önemli yenilik çadır şeklinde yapılan “ kümbettir “
ilk dönemlerde taşın azlığı nedeniyle eserlerde dahaçok kerpiç kullanıldı bu yapıların günümüze kadar gelmesini engelledi
türk islam mimarisinin başlıca unsurları cami mescit türbe medrese han hamam kervansaray darüşşifadır (bimarhane )
karahanlı dönemi eserleri :
Şir kebir cami Arap ata türbesi
Harekkan kümbeti Ayşe bibi ve balacı hatun türbesi
gazneliler dönemi eserleri :
Zafer kuleleri Leşgeri bazar sarayı
Leşgeri bazar ulu cami Arusül fele cami
selçuklu dönemi mimari eserleri: DİNİ MİMARİLER
Camiler ve mescitler † mescidi Cuma (ulu cami)
† gül payegan mescidi cuması
† zavere mescidi cuması
† kazvin mescidi cuması
† dolugan mescidi cuması (en eski mimariye sahiptir)
Medreseler
† nizamiye medresesi
† hargird medresesi
† küçük medrese
Türbeler (kümbet ) † kümbeti ali
† cihil duhteran (kırık kızlar )
† harrekan kümbeti
† demavent kümbetleri
† kümbeti surh
† sultan sencer türbesi
† mümine hatun türbesi
† tuğrul bey türbesi
† gazali türbesi
SİVİL MİMARİLER
Ribatlar (kervansaraylar ) Ribatı zaferani,ribatı şerif,ribatı anuşirvan
ilk türk islam vakfı karahanlı ebu ishak ibrahime aittir .
Selçuklular da hassa ordusu tuğrul bey zamanında oluşturuldu
büyük selçukluların ilk başkenti nişaburdur
ikta sistemini ilk olarak büyük selçuklu veziri nizamülmülk uyguladı
ANADOLU SELÇUKLULARI VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE
KÜLTÜR VE MEDENİYET
Devlet yönetimi :
Ω merkez teşkilatı :
hükümdarlar sultan ünvanının yanında “rükneddin,keykabut ,keykavus,sultanı azm ,sultanı galip” gibi ünvanlar kullanırlardı .
saray devlet hanı ve dergah isimleri olarak da anılmıştır
başkent iznik sonra konya olmuştur müslüman oldukları halde devlet yönetimi hiçbir zaman teokratik olmamıştır
devlet işleri büyük divan denilen divanı saltanatta görüşülürdü görüşmeler deftere kayıt ediliyordu .
divanı pervane :ülke topraklarının kayıt defterlerini tutar has ve iktalara ait kararları düzenlerdi dirliklerin dağıtılmasını pervaneci yapardı
kadı leşker : askeri davalara bakardı
beyler beyi ve atabeyini soruşturma ve tutuklamalardan sorumlu olan emiri dad (adalet bakanlığı ) gerekli durumlarda divana katılırdı
meşveret meclisi(kurultay benzeri danışma meclisi) : hükümdar olacak kişilerin belirlenmesinden devletin iç ve dış politikalarına dair birçok konu konuşulurdu .
memleket yönetim bakımından illere (eyaletlere ) ayrılırdı . bu iller yönetim bakımından 3 e ayrılırdı .(melikler-subaşılar-bizans sınırındaki uç beyleri) melikler kendi adına para bastırıp kendi divanlarını kurabilirlerdi
beyliklerde ise hükümdarın 2 tane temsilcisi bulunurdu bunlar :”mirliva “ adı verilen kişiler siyasi otoriteyi, yargı işlerine ise “kadılar “ bakarlardı
vilayetlerde ki subaşılar hem askeri komutan hem de vali görevini üstlenirdi.
Vilayetler de :
• adalet işlerine : kadılar
• din işlerine :imam
• yönetim işlerine : naib
• belediye işlerine : muhtesip
• güvenlik ve zabıta işlerine :şıhne
ordu
Türkiye Selçuklularında ordunun esasını hassa askerleri ve sipahiler oluştururdu ordunu başkomutanı sultandı sultan olmazsa orduyu vezir yönetirdi
Türkiye Selçuklularında kara ordusunun bölümleri :
1. Hassa birlikleri(gulam –kapıkulu askerleri):sultana bağlıdırlar merkezde otururlardı devşirme usulüne dayanırdı çoğunluğu Hıristiyan çocuklarıyla türk çocukları özel olarak yetiştirilirdi bu usul Osmanlıda yeniçeri adını alacaktır
2. Sipahiler : tamamen Türklerden oluşurdu komutanları subaşılar dır ordunun temelini meydana getirirlerdi
3. Türkmenler : sınır boylarında hazır olan kuvvetlerdir
4. Bağlı beylik ve devletlerin askerleri
5. Ücretli askerler : büyük Selçuklularda orduda ücretli askerlik olmayıp Türkiye Selçuklularında ücretli askerlik vardır (rum Frenk Ruslardan oluşurdu )
Donanma büyük Selçuklularda yoktur çünkü denizle sınırı yoktur .anadolu Selçuklularında da “Sinop Alanya Antalya ve samsun “ gibi merkezler başlıca ticaret merkeziydi tersaneler kurmuşlardır
Ordu komutanına “emiriül umera “ donanma komutanına “ reisil bahr “ adı verilirdi gerçek anlamda ilk türk donaması çaka bey tarafından oluşturuldu
Anadolu selçuklu devletinde ilk tersane I.izzet keykavus döneminde sinop ta inşa edildi
Toprak yönetimi : toprak devletin olup bu topraklara “arazi amiriye “ (miri arazi ) adı verilirdi
Özel toprak sahipliğ yerine “miri “ (mülkiyeti devlete ait işlemesi halkın olan topraktır )bu yugulam yüzünden hiristiyan halk kölelikten kurtuldu.bu sistemde kişiler küçük toprak parçalrı dışında topraklar da kiracı durumundaydılar .bizans halkı toprağa eve ve hürriyete kavuştu
Hukuk :
Şeri hukukta :davalara hükümdar veya vezir tarafından tayin edilen kadılar bakardı kadılar din ve hukukla ilgili işlere bakardı
Örfi yargı: asayişi bozan ve yasaları çiğneyen kişiler ile ilgili davalara bakardı bu davakara “emiri dad “ bakardı emiri dad bir nevi başsavcı yada adalet bakanı konumundaydı
Askeri davalara selçukluda “kadıyıleşker “ denilen ordu komutanı bakardı .ülkedeki tüm kadılar mahkemedeki başkadı (kadıul kudata ) bağlıydılar
Sosyal ve iktisadi hayat :
anadolunun türkleşmesini sağlayan iki önemli gelişme 1071 malazgirt sonrası yaşanan türk göçleri bunun yanında moğol baskısı sonucunda anadoluya göçen oğuz türkleridir
her köyün başında köy kethudası(muhtar ) bulunurdu
yerleşik hayata geçmeyen türkmenlerdi
türkiye selçuklularında sanayi esnaf taşkilatı ahiler tarafından organize edilliyordu .dini ve iktisadi özellik taşırdı .selçukluda herkes kendi meslekleri ile ilgili bir lonca gurubuna üye idi (lonca ahiliğin bir alt dalıdır ) ahilik avrupada ki lonca örgütlerine benzemekle birlikte lonca sadece ekonomik bir nitelik taşırken ahilik ekonominin yanısıra ahlaki ,dini ve sosyal bir kurumdu .ahilikte üyelerin tek bir iş yapma ilkesi vardır ahilik teşkilatının temelleri 12 yyda abbasiler zamanında ki fütüvvet teşkilatına kadar uzar.anadoluda ahiliğin kurucusu ahi evrandır
dericilik türklerin ve hirisityanların ileri olduğu bir sanattı maden işçiliğinde ermeni ve rumlar uğraşırdı
türkiye selçukluları izledikleri ticaret politikalarıyla anadolyu kıtalar arası transit ticaret merkezi haline getirdiler ticareti geliştirmek için: malları zarar gören veya kervanları soyulan tüccarların zararları devlet tarafından karşılanırdı böylece ticari mala devlet sigortası ödenirdi ticaret amaçlı latin cumhuriyetleriyle anlaşmalar yapıldı antalya ve sinop ticaret merkezi oldu .kara ticareti kervanlarla yapılırdı .kervanları korumak için muhafız birlikleri oluşturuldu
anadolu en çok :venedik ,ceneviz floransa gibi itlyan cumhuriyetleriyle iran suriye mısır gibi devletlerlede ticari ilişkilerde bulundu
maliye :türkiye selçuklularında maliye işlerine “divanı isitfa “ bakardı
iki çeşit hazine vardı :1)hazinei hassa(padişah hazinesi ) 2) hazinei amire (devlet hazinesi)
ilk para (sikke) :I.mesut
ilk gümüş para (dirhem ):II.kılıçarslan
ilk altın para (dinar ):II.kılıçarslan döneminde basıldı (ekonomik seviyeye göre para basılırdı)
devletin başlıca gelirleri : öşür,haraç cizye ,gümrük gelirleri ,ganimetler in 5/ 1 i , maden tuzla ve orman işletmelerin gelirleri
din ve inanış :
islamlaşmaya büyük katkı sağlandı tekke ve zaviyeler kurulmuştur anadoluya gelip yerleşenler arasında dervişler şeyhler mutassıflar bulunmaktaydı .anadoluda pek çok tarikat kuruldu bu tarikatlar islamlaşmayı hızlandırdılar .yesevilik,babailik,bektaşilik,mevlevilik ,ekberilik ,nakşibentlik,kadirilik,rufailik tarikatları vardır
hiristiyanlarla yapılan savaşta kahramanlık gösterenlerin isimlerinin sonuna konulan “ alp ve gazi “ dini düşünceyi ifade ediyordu
şamanlık geleneği türkler arasında kısmen yaşanıyordu
en yaygın mezhep hanefilik idi
dil ve edebiyat :
türkiye selçuklularında resmi dil ve bilim dili arapça idi .edebiyat dili farsça ,halk ve orduda türkçe konuşulurdu
karamanoğlu mehmet bey türkçeyi resmi dil ilan etti ( günümüzde bu olayın yıl dönümü kutlanılır )
beylikler döneminde resmi dil ve edebiyat dili türkçe idi
anadoluda türkçenin gelişmesinde moğolların büyük katkısı oldu moğol baskısından kaçan birçok bilgin ve edebiyatçı anadoluya gelerek bilim ve fikir hayatını geliştirdiler .
yunus emre ,hoca dehhani,sultan velet ,gülşehri,aşık paşa ,nesimi gibi türk aydınları eserlerini türkçe yazdılar anadolu türk ahlak ve ruh yapısının oluşmasında battal gazi ve danişment gazi destanlarının büyük etkisi vardır
hoca dehhani ilk türkçe şiirler yazan şairdir aruz veznini kullandı türkçeye uyarladı .bu yüzden divan edebiyatı onunla başlar .
anadolu halk edebiyatı bu dönemde altın çağını yaşadı “halk edebiyatı,tasavvuf edebiyatı ve divan edebiyatı olarak 3 kolda gelişti
bu dönemde tarih yazıcılığıda gelişti revendinin yazdığı “selçuklu tarihi,”ibni bibi nin yazdığı “ türkiye selçuklu tarihi” önemli eserlerdir
Halk edebiyatı battalname
danişmentname
garipname(aşık paşa)
dede korkut hikayeleri
Bektaşi ve nasreddin hoca fıkraları
Mantıkut(gülşehri)
Tasavvuf edebiyatı Mevlana (mesnevi,divanı kebir ,fihi mafih ,mektubat)
Yunus emre (divan ,rishalatün nushiyye)
Ahmet fakih
Şeyyad Hamza
Divan edebiyatı Hoca dehhani (Selçuklu şehnamesi)
Germiyanlı ahmedi(divan iskendername ve cemşidi hurşid )
Hoca mesut
Bilim ve fikir hayatı :
Anadoluda ilk medrese 12 yy sonunda danişmentliler tarafından Niksar da kuruldu
Türkiye Selçukluları tarafından ilk medrese II.Kılıçaslan tarafından Aksaray da kuruldu
Medreselerde dini ilimlerin yanında pozitif ilimlerde okutulurdu
Moğollar dan kaçan bilim adamları Anadolu da bilim hayatının gelişmesine katkıda bulundular Anadolu da bilim hayatının en çok geliştiği dönem I alaadin keykubat zamanındadır
Bu dönemde yaşayan başlıca bilim adamları şunlarıdır :
1. Muhyiddin Arabi :
• Türkiye de tasavvufun gelişmesinin temeli olmuştur
• Şeyh ekber adıyla ün kazandı
• Vahdedi vücut görüşüyle gerçek varlığın Allah olduğunu söylemiştir
2. Sadreddin konyevi :
• Büyük bir filozoftu muhyiddin arabinin öğrencisidir
• Ekberilik adında tarikat kurmuştur
3. Mevlana :
• Tasavvuf fikirleri ve derin hoşgörüsü ile ün kazandı
• Başaka din ve mezhepten olanlarda ona saygı duyuyordu
• Eserlerini farsça yazdığı için fikirleri geniş halk tabanına yayılmamıştır
4. Hacı bektaşi veli :
• Kurduğu bektaşilik tarikatı ile hoşgörü ve insan sevgisini işledi
• Bektaşilik yeniçeri ocağının resmi tarikatıdır
• Kitabı makalattır
5. Yunus emre :
• Türkçe yazdığı şiirleriyle ün kazandı tasavvuf aşkıyla yazmıştır
• Çok iyi arapça ve farsça bikmesine rağmen türkçe yazmıştır
• Türkçeyi çok güzel kullandı
Revendi: rahatsudur adlı eserinde anadolu selçuklu tarihini anlatır
İbni bibi :I.alaaddin keykubat zamanındaki tarihçidir selçuklu tarihini yzadı
Kerimüdün aksarayi: moğolarım anadoluyu işgalini anlatan “musameretül ahbar “ adlı eserini yazdı
Eflaki: türk kültür hayatını yansıtan “menakibül arifin” adlı eseri vardır
Yazıcızade ali: ünlü eseri tevahiri ali selçuk
İdris bitlisi:önemli bir tarihçidir akkoyunlular dönemindedir
Seyfeddin amidi :felsefe mantık fen alanlarında eserler yazmıştır
Kutbeddin şirazi: felsefe coğrafya astronomi alanında eserler yzamıştır
Kadı siraceddin :mantık ve kelam alanlarında eserleri vardır
El cezeri:makinalar ve aletler yapmıştır
Molla fenari: alim ve bilim adamıdır osmanlılar ve karamanoğulları dönemindedir
Ali kuşçu: matematik ve astronomi alanlarında ün yapmıştır
Sanat :diğer türk devletlerinden farklı olarak “resim “ sanatıda gelişmiştir .
Selçuklılar döneminde “konya kayseri sivas tokat “ önem kazanırken beyliker devrinde “bursa “ iznik , kastamonu “ önem kazanmıştır
Devlet imar ve inşaat faaliyetlerini “ emiri mimar “ başkanlığında yapıyordu
Yurdu her yerinde sabah akşam yemek dağıtan “ imarethaneler “ kurulmuştur
Hastaneler kim olursa olsun şifa dağıtan kuruluşlar olarak yerini aldı (darüşşifa)
Anadoluda ilk darüşşifa (hastane ) selçuklular döneminde olan gevser nesibe hatun darüşşifasıdır (1205)
Bütün mimari eserlerde küçük bir taklit dahi göze çarpmaz
Görülen kubik inşaat selçuklu mimarisinin görülen özelliğidir
El sanatları :resim ,(minyatür,) ve heykel dir
Türkiye selçukluları zamanında resim ve heykel sanatları ile ilgilenildi.bu özellik onları diğer türk islam devletlerinden ayırır.selçuklular dini yapılarında çift başlı kartal at üsütnde avcılık yapan insan kabartmaları görülür
Çini sanatı :çiniler mimari eserlerinin bir çoğunda özellikler “ cami medrese türbe ve mescitlerin “ iç ve dış süslemelerinde kullanılır dış mimaride en çok taş işçiliğini kullanan selçuklular ,çini süslemelerinde kuş balık ve bitki desenlerini kullanırlardı konya daki “ karatay medresesi,sırçalı medrese “ çini sanatının en güzel örnekleridir
Mimari : en fazla gelişen sanat dalıdır . mimaride ilk yapılar “ camilerdir “.bunu yanısıra kümbetler medreseler mescitler külliyeler kervansaraylar köprüler darüşşifalar “ yapılmıştır mimari ve sanat alanlarını geliştirerek osmanlıya iyi bir miras bırakmışlardır
MİMARİ
Dini mimariler :camiler ,mescitler ,medrese ,külliye,kümbet,türbeler,tekke ve zaviyeler
Sivil mimariler :saray,köşk,kervansaray,hamam,köprü,liman,tersane,darüşşifa
Askeri mimari : kale ve surlar .
Kubbe ,kemer ,kümbet,türklerin islam mimarisine kazandırdığı üsluptur.
Türkiyede ilk kervansaray II.kılçaslan zamanında kayseri-aksaray yolunda ki “alay handır “
Camilerde genellikle taş tuğla ahşap kullanıldı
Süslemelerde çini ve mozağin kullanıldığı görülmüştür.
Merkezinde camilerin yer aldığı aşevi,darüşşifa,kütüphane ve medreseden oluşan sosyal yapı topluluğuna külliye denilir
Minberi olmayan küçük camilere “mescit “ adı verilirdi
Anadolu türk mimarisinde külliye yapımı 14 yydan sonra yaygınlaşmıştır osmanlı bu türün anıtsal örneklerini vermiştir
Kümbet :sultanlar emirler ve büyük devlet adamları için yapılan anıtsal mezarlardır selçukluların islam mimarisine kazandırdığı bir yapı şeklidir
Köşkler ve saraylar tuğla yada moloz taştan yapıldıkları için günümüze kadar ulaşmamıştır yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntulara göre çiniler duvar resimleri alçı kabartmaları ve mozaikler köşk ve saraylarda süsleme olarak kullanılmıştır
Anadolu selçuklu mimarisinin gelişimini en iyi yansıtan yapılar:kervansaraylardır aksaray –kayseri yolu üzerinde alay han anadoluda yapılan ilk kervansaraydır
Sur ve askeri yapılarda “çift başlı kartal figürü “ sıklıkla kullanlıdı
Anadolu selçuklularının ilk medresesi kayseri koca hasan medresesidir
İlk selçuklu külliyesi kayseri hunad hatun külliyesidir
Anadolu selçuklu devletinde ilk olarak siyasi birliği I.mesut kurmuştur
İlk türkçe divanı hoca dehhani yazmıştır
MOĞOLLAR VE DİĞER TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
Devlet yönetimi:
Moğolar devlet yönetiminde uygur türklerine görev verdiler devlet cengiz hanın koyduğu yasalara göre yönetilirdi
Moğollar da kurultay vardır (kurultay kelimesi hatta moğolcadır )
Askeri sistem olarak onlu sistem kullandılar
Altın orda devleti de moğollar gibidir
Timur han soyundan olmadığı için “ emir “ ünvanı kullanıyordu(devleti cengizhan +moğol)
Timur fillerden de yararlandı
Din ve inanış:
Moğollarda birden çok din ve tanrı anlayışı vardır
Altın orda devleti berke han zamanında islamiyeti kabul etti
Sosyal ve ekonomik yaşam :
Moğollar göçebedir moğollarda sosyal yapı 4 guruptan oluşurdu han ailesi,noyanlar ,askerler,halk ve köleler
Yazı dil ve edebiyat:
Moğollar uygur alfabesini kullandılar dönemin en ünlü eseri moğolların gizli tarihidir
Çağatay edebiyatının en ünlü şairi alişir nevai türkçenin farçadan daha üstün olduğunu ifade etmek için “muhakemetil lügateyn “ adlı eserini yazmıştır
Babürşah “babürname “adlı eserde moğolların yaşam tarzı ile ilgili bilgiler verir(ilk gezi ve seyahatname eseridir )
Bilim ve sanat :
altın orda zamanında tıp konusunda çalışmalar yapılmıştır
babür devleti zamanında mimari gelişmiştir şah cihan tarafından eşi “ mümtaz mahal “ adına taç mahal adlı türbe yaptırmıştır .diğer adı da ercüme banu dur
Emiri dad:örfi hukukun başkanı adalet bakanı
İmaret :yoksullara yiyecek dağıtılan yer Fetihname : zafer mektubu
Kadıül kudat :şeri hukukn başkanı Hacip : vezir
Kadı leşker :Selçuklular da askeri davalara bakan kişi
Melik: hanedan üyesi şehzade olup eyaletleri yönetir
Menşur:yüksek rütbeli devlet memurlarının atamalarını içeren padişah fermanıdır (vezirlik ,beylerbeyliği) Muhtesip: zabıta
Naip:vekil
Atabey : sultan çocuklarını eğiten kişi
Pervaneci:arazi defterlerini tutan iktaları dağıtan kişi
Çini:duvar kaplaması olarak kullanılan ve genellikle bezeli ve sırlı fakat saydam olmayan toprak işleri Emiri sevahil:donama komutanı
Reisül bahr : donanma komutanı
Hat (yazı yazma sanatı ):arap harflerini malzeme olarak kullanan yüzey sanatı kapsamındadır
Kabartma :taş kil metal ahşap gibi malzeme yüzeylerinin oyulması yöntemiyle yapılan sanat eseridir Kümbet :silindirik yada çokgen planlı bir gövde üzerine konik biçiminde yada piramidal bir külahla örtülü olarak yapılmış türk ve iran mezar yapısıdır Minyatür :çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen ışık gölge ve derinlik duygusu yansıtmayan küçük renkli resim sanatıdır
OSMANLI DEVLETİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
DEVLET YÖNETİMİ :
OSMANLIDA DEVLET ANLAYIŞI :
Osmanlı devlet anlayışının temelinde orta asya türk geleneği ve türk islam devletlerinin etkileri görülür
Osmanlı devleti islam devletiydi osmanlı cihan hakimiyetinin temeli islamı yaymaktı
Yönetim merkezi İstanbul du kuruluş dönemlerinden itibaren merkezler :”söğüt karacahisar iznik bursa edirne “ olmuştur
Tanzimat fermanı ile anlayış değişti devlet halk için anlayışı olmuştur sultan Abdülmecit kanun gücünün üstünlüğünü kabul etti
I.meşrutiyet ile padişahın yetkilerine bir sınırlama getirilmedi II.meşrutiyetin ile padişahın yetkilerine sınırlama getirildi
Osmanlı yönetim sisteminde ki temel anlayış adalet hoşgörü ve himayedir
Devleti meydana getiren unsurlar :”halk,yurt ,egemenlik ,bağımsızlık” tır
Osmanlı türk devlet gelenekleri ,İslam hukuku,fethedilen yerlerin kanunlarına göre yönetiyordu
MERKEZ TEŞKİLATI :
Padişah: bulundukları görevi kendilerine tanrı tarafından verilmiş bir emanet olarak görürlerdi (kut anlayışı)
Osmanlı devletinde kuruluş yıllarında devletin başında bulunan kimselere “ bey “ denilirdi (Osman bey Orhan bey )
İlk kez I.murattan itibaren “ sultan “ unvanını kullanmaya başladılar
Yükselme döneminde” padişah” denmeye başlamıştır
Yavuzun mısır seferi ile” halife” denmeye başlanmıştır kullandıkları diğer unvanlar da gazi ,hüdavendigar han hakan şahane hümayun ..vb
Hükümdarlık sembolleri:”hutbe, sikke,davul,sancak ,tuğ “ dur
Padişahın uygulamaları “gelenek görenek hukuk kuralları ve divan karalarıyla sınırlıydı “
Divana başkanlık etmek fatihten itibaren “sadrazamlara “ bırakıldı padişah değişik olan görevlerini yerine getirirken şeyhülislamdan fetva alırdı
I.murat tan itibaren hanedan üyelerinin ortak sayılması anlayışı kaldırıldı yerine “ülke padişah ve oğullarınındır “ anlayışı getirildi. Amaç merkezi otoriteyi güçlü kılmaktır
Osmanlıda padişahların erkek çocuklarına “ şehzade – çelebi “ kız çocuklarına “ sultan “ denilirdi
Fatih çıkardığı kanunname ile türk tarihinde ilk olarak merkeziyetçiliği kurmuştur .kardeş katli yasallaştı.
I.ahmet döneminde 1560 lar da veraset sisteminde değişiklik yapıldı ekber (en yaşlı) erşed(en olgun) olan hanedan üyesinin başa geçmesi yasa haline geldi
Osmanlı şehzadeleri sancaklara küçük yaşta iken sancak beyi .(vali) olarak gönderirlerdi.yanlarına lala adı verilen tecrübeli ve bilgili devlet adamları verilir .herlanda eğitilmelerinde yardımcı olmuşlardır önemli şehzade sancakları (amasya ,balıkesir,kütahya,manisa,ısparta ,antalya ,sivas kastamonu,aydındır )
16 yy sonlarından itibaren III.mehmet dönemi şehzadelerin sancaklara gönderilmesi usulü yasaklanmıştır bu usul kafes usulüdür .şehzadelerin devlet yönetimi ile ilgililerinin uzaklaşmasına toplumdan kopmasına neden olmuştur
Padişah ağzından yazılan kanunlar olarak: kanunname ve fermandır
Saray: devletin tek sahibi sultanın resmi ikametgahı resmi devlet işlerinin merkezi bakanlar kurulunun toplandığı yerdi (bakanlar kurulu =divanı hümayun) devletin en yükseköğretim gurubu da sarayda bulunurdu özel haremlerde saraya yerleşirdi
Bursa ve Edirne de saraylar inşa edildi İstanbul başkent olunca fatih yeni sarayı olan Topkapı sarayı 19 yy n sonlarına kadar devletin merkezi olmuştur 19 yy da devletin merkezi olarak Dolmabahçe ve yıldız sarayları inşa edilmiştir
Saray da divan toplantıları padişahların tahta çıkış töreni yabancı elçilerin kabulü bayramlaşma törenleri yapılırdı
Osmanlı sarayı iki bölümden oluşurdu
1. Birun (dış saray ): sarayın giriş kapısı ile orta kapısı arasında ki yere birun denilirdi etrafı odalarla çevrili olan avlu biçimde ki birun da saray görevlileri otururdu hükümdar burada divan işlerini görüşür törenleri izler bayramlaşır ve kapıkulu askerlerine maaş dağıtırdı
2. Enderun (iç saray ):padişahın özel yaşamının geçirdiği ve saray görevlilerinin yetiştirildiği bölümdü.enderun denilen saray okulu ve harem bulunurdu .devşirme sistemi ile toplanan Hristiyan çocuklarının eğitildiği yerdi Müslüman türk terbiyesi ile yetiştirilmiş sadık bir sınıf yetiştirildi devletin askerlik ve yönetim görevlerini yerine getiren kadrolara yerleştirilirdi
3. Harem : hükümdar ve ailesi ile saray kadınlarının bulunduğu yerdi burada padişah annesi eşleri ve cariyeler bulunurdu
Divanı hümayun :devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı ,savaş ve barış karalarının verildiği bakanlar kuruluna benzer bir teşkilattı (siyasi idari adli ve mali işler )
divan hangi din ve mezhepten olursa olsun herkese açıktı en yüksek yargı organları burada bulunurdu
divan padişaha danışmalık yapardı son söz padişaha aitti.
Divanı hümayun Orhan Bey zamanında oluşturuldu
Devlet işlerinde yoğunluk artınca I.murat zamanında vezir sayısı 3 e çıkarıldı bu yüzden birinci vazife veziriazam a verildi(sadrazam olabilmek için Türkçeyi iyi bilmek ve Müslüman olmak gerekliydi )
Kuruluş döneminde divana padişah başkanlık ederken fatihten itibaren divana sadrazam başkanlık etmeye başlamıştır
Divan üyeleri ve başlıca görevleri
1. Padişah :fatih dönemine kadar divana başkanlık ettiler sonra bu görev sadrazamlara verildi
2. Veziri azam (sadrazam ):padişahtan sonra en yetkili kişidir tüm devlet işlerinden sorumludur başbakandır .fatih sonrası devşirme kökenli sadrazamlar ön plana çıkmıştır padişahın mührünü taşırdı paşa kapısı veya Babıali denilen yerde otururlardı
3. Vezirler :günümüzde ki devlet bakanları konumun dalardır askeri ve siyasi işlerden sorumludurlar .I.murattan itibaren sayıları arttı .16 yy ın sonunda vezir sayısı 7 ye çıkarıldı bunlara Kubbealtı vezirleri de denilir
4. Kazaskerler :hukuk işlerinden sorumludurlar .I.murat zamanında kuruldu fatih döneminde anadolu ve rumeli kazaskerleri olarak 2 ye çıkarıldı adalet ve eğitim işlerine bakardı.kadı ve müderislarin atamalarını yapardı önemli olan davalara da bakardı.
5. Defterdar :maliye işlerinden sorumlu olan bakandır maliye işlerinden sorumlu olmasından dolayı fatih zamanında sayısı anadolu ve rumeli defterdarları olarak 2 ye çıkarıldı rumeli deftrdarları bütün maliye işlerinden sorumluydu
6. Nişancı :padişah fermanlarını yazar ferman ve beratların üstüne padişah tuğrasını çekerdi fethedilen arazi kayıtlarını tutar dirlikleri dağıtır tapu ve kadastro işlerini yapardı
7. Şeyhülislam :kuruluş döneminde divan üyesi değildi kanuni döneminden itibaren divan üyesi olmuştur .(fetva merci) ilmiye sınıfının en üst yöneticisidir yargı yetkileri yoktur tanzinmat döneminde adalet maarif ve evkaf vekaletinin kurulmasından itibaren saygınlıkları azaldı
8. Kaptanı derya :1500 lerden itibaren divan üyeliğine kabul edildi merkezi cezayirdir
9. Reisiül küttap: divanda katiplerin şefi olan nişancıya bağlıydı 17 yydan itibaren önemi artmış ve devletin dışişlerinden sorumlu olmuştur
10. Yeniçeri ağası :vezir olanlar divana katılırdı .vezir olmayanlar divana katılmazdı istanbulun güvenliğinden sorumludurlar
Kaptanı derya ve yeniçeri ağası istanbulda iseler divandaki toplantıya katılırlardı şeyhülislanm ise gerketiğinde toplantıya çağrılırdı
Divan topkapı sarayında “kubbelatı “denilen yerde toplanırdı başalangıçta bu toplantı hergün yapılırdı fakat fatih döneminden itibaren giderek seyrekleşti
Bakanlar kurulu ve divanın farkı:bakanlar halk tarafından seçilmiştir ve ayrıca divan üyeleri gibi mahkeme görevi yapmazlar
Divanı hümayunda padişaha ait ola yetkileri kullanmak üzere görevlendirilmiş 3 kolun temsilcileri bulunuyordu bu kollar seyfiyye ilmiyye ve kalemiyedir
I mahmut ve III.osman zamanlarında divan toplantıları kaldırıldı devlet işleri babıali denilen sadrazam konağında görüşülmeye başladı babıali =osmanlı hükümeti anlamında oldu 18yy dan reisül küttap dış ilişkileri yürüten ve düzenleyen bir makam haline geldi
19 yyda II.mahmut zamanında “divanı hümayun “kaldırıldı yerine bakanlar oluşturuldu divan örgütü kaldırılarak nazırlıklar (bakanlıklar ) oluşturuldu
Askerlik işlerini düzene koymak için darı şurai askeri .maliye işlerini düzene koymak için darı şurai babıali ,1838 de adelet işlerini düzenlemek için meclisi alai ahkamı adliye kuruldu .bu meclisler danışma niteliğinde kararalar almak içindir
1839 da gülhane hattı hümayun ilan edilerek osmalıdaki bütün vatandaşlar eşit haklara sahip olmuşlardır padişah bu fermana uyacağına dair söz vermiştir
Tanzimat döneminde 1868 de şurayı devlet (danıştay ) kuruldu .ordu kurumlarının asker ihtiyacını karşılamak için seraskerlik makamı(savunma bakanlığı) kuruldu
1876 meşrutiyetin ilanı ile anayasal yönetime geçildihalk ilk defa sınırlı da olsa seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur
Bakanlıklar
Sadrazam (veziri azam) Başbakan
Sadaret kaymakamı İçişleri bakanı
Reisiül küttap Dışişleri baknı
Deftardar Maliye bakanı
Evkaf ve ticaret nazırlığı Vakıflar ve ticaret bakanlığı
TAŞRA TEŞKİLATI :
Tımar sistemi:selçuklulardaki ıkta sistemi geliştirildi ve tımar sistemi adını aldı .
Taşra teşkilatı tımar sistemine göre düzenlendi
Devlet görevlilerine ve askerlerine belli bölgelerin (dirlik )gelirleri bırakılır bunun karşılığında hizmet beklenirdi
Dirlikler geliri azdan çoğa doğru :has zeamet ve tımar olarak 3 e ayrılırdı
Bölgenin güvenliği imarı ekonomik ve sosyal hayatı düzene girerdi
iltizam sistemi :16 yydan itibaren vergi toplama usulü olan iltizam uygulanmaya başladı
uygulama devletin vergi toplama ve hazineye göndernme işini açık arttırmaya çıkartmasıydı en çok para veren kişi bu işi alırdı
en çok parayı veren kişiye mültezim denilirdi mültezim devlete verdiği vergiyi salyaneli eyaletlerden kendisi toplardı bu sayade devletin nakit sıkıntısı giderilirdi
iltizam sistemi tanzimat döneminde yürürlükten kaldırıldı
taşra yönetim birimleri :devletin toprakları rumelinin fethinden sonra iki büyük beylerbeyliğine ayrıldı .
birincisi anadolu rumeli beylerbeyliği merkez kütahya
ikincisi rumeli beylerbeyliği merkez manastırdır
beylerbeyliği (sancaklar ) sancaklara ,sancaklar da kazalara ,kazalarda köylere ayrılırdı
İdari birim Yönetici Asayiş Adalet
Eyaletler beylerbeyi subaşı kadı
Sancaklar Sancak beyi subaşı kadı
Kazalar Kadı subaşı kadı
Köyler Köy kethüdası yiğitbaşı Kadı naibi
bu görev taksimatı sadce idari değil aynı zamanda askeri idi.
Düzen güvenlik ve yönetiminden sorumlu olan kadılar subaşılar ve sancak beyleri beylerbeyliğine bağlı idiler beylerbeyleri aynı zamanda askeri bir komutandır
İlk olarak rumeli beylerbeyliği oluşturuldu .yıldırım beyazıt anadolu geçirdiği topraklarını anadolu beylerbeyliği adı altında yeni bir eyalet haline getirdi devlet sınırlarının artmasına paralel olarak beylerbeyliği sayısıda arttı ama sözü edilen bu iki eyalet önemini her zaman korudu
Ä Eyaletler: (beylerbeyliği) I.murat zamanında fetihler genişleyince beylerbeyliği iki ye çıkarıldı .beylerbeyinin has denilen dirlikleri vardı sorumlu oldukları eyaletlerde güvenlikleri sağlardı eyaletler 3 e ayrılır
1. Merkeze bağlı (selyanesiz) eyaletler :tımar (dirlik )sisteminin uygulandığı eyaletlerdir bunlara yıllıksız eyaletlerde denilir .bu tür eyaletlerin yöneticileri merkezden atanır bu eyaletler” rumeli, anadolu,bosan,şam,trabzon kıbrıs,diyarbakır gibi merkezlerde kurulmuştur
2. Yıllıklı (salyaneli) eyaletler (özel yönetimi olan eyaletler ):bu eyaletlerim valilerine ve askerlerine selyane denilen maaş verilirdi vergileride iiltizam yolu ile mültezimlere verirlerdi dirliklere bölünmez di.”tunus,yemen,mısır “ gibi eyaletler dendi
3. İmtiyazlı eyaletler :merkezden uzak olan bu eylaletlerin yöneticileri kendi halkından seçilir ve padişah tarafından atanırdı . iç işlerinde serbest dış işlerinde osmanlı devletine bağlıydılar başlıcaları:”kırım, hicaz ,eflak ,boğdan,erdel ,lehistan “dı hicaz bölgesi kutsal sayıldığı için bu bölgeden vergi ve asker toplanmamıştır
Ä Sancaklar :bugünkü karşılığı il olan sancakların başında bulunan sancak beyleri bölgelerin hem yönetiminden hemde askeri işlerinden sorumluydular savaş halinde içlerinde buluna tımarlı sipahiler sancakların emirlerine girerlerdi
Ä Kazalar : asayiş sancak beyi ve örfi ve şeri hukuk davalarınada kadılar bakardı kaza içindeki tımarlı sipahilerin komutanı ise çeribaşı adını taşırdı
Ä Köyler : en kçük yerleşim yeridir
II.mahmut eyaletlerde ortaya çıkan askeri boşluğu doldurmak için redif birlikleri kuruldu (1834)
Anadolu ve rumelide askeri ve idari amaçlı valilikler kuruldu (müşavirlikler) 1836
II.mahmut ilk kez köylerde ve mahallelerde muhtarlık teşkilatını kurdu ayanlığın görevini muhtarlar almıştır
Tanzimat döneminde iltizam usulü kaldırıldı hazineye ait vergilerin toplanması işi muhassıllıklara (mültezimlerle aynı görev ) verildi
1864 de taşra teşkilatının yeniden düzenlenmesi amacıyla “vilayet nizamnamesi “uygulanmaya başladı bu uygulama ile eyaletler vilayet adını aldı vilayetler liva (sancaklara ),livalar kaza ve köylere ayrıldı
ORDU TEŞKİLATI :
Osmanlılar da ordu teşkilatı “büyük selçuklular,anadolu selçukluları,ilhanlılar ve memlükler “ örnek alınarak kurulmuştur
Orhan bey zamanında “yaya ve müsellem(atlı birlik) “ adıyla ordu ilk düzenli birlikler oluşturuldu
I.murat döneminde kapıkulu ocağı kuruldu
Osmanlı ordusu kara ve deniz olmak üzere iki bölümden oluşurdu
Kara ordusu: kapıkulu ocakları ,eyalet askerleri ,yardımcı kuvvetler dir deniz ordusu ise sadece donanmadır
Kapıkulu askerleri Eyalet askerleri Yardımcı kuvvetler
Piyadeler
Yeniçeriler
Cebeciler
Topçular
Top arabacıları
Humbaracılar
Lağımcılar
Acemioğlanlar Süvariler
Silahtar
Sipahi
Sağ gar.
Sol gar.
Sağ ulf.
Sol ulf. Tımarlı sipahiler
Akıncılar
Azaplar
Yörükler
Sakalar
Deliler
müsellemler Gönüllüler
beşliler Bağlı beylik ve eyaletleren gönderilenler
Kapıkulu askerleri
Ä Kapıkulu piyadeleri:
1. Yeniçeriler :kapıkulu askerlerinin önemli bir bölümüdür savaşta va barışta padişahı korumakla görevli idi.evlenmleri ve askerlik dışında başka işlerler uğraşmaları kesinlikle yasaktı savaş olmadığı zaman istanbulun güvenliğini sağlar ve divan muhafızlığı yapardı .ulufe denilen maaş alırlardı III.murattan itibaren bozulan yeniçeri ocağı II.mahmut tarafından kaldırılmıştır
2. Cebeci ocağı:ordunun silahlarını yapan onaran ve koruyan kimselerdir
3. Topçu ocağı:topları döken ve onları savaşta kullanan ocaktır
4. Top arabacıları ocağı:top arabalarını yapan ve topları taşıyan sınıftı
5. Humbaracılar:havan topu ve el bombası yapan sınıfıtr
6. Lağımcılar:kale kuşatmalarında tünel kazan patlayıcı maddeler döken ve kale surlarını yıkan sınıftır
7. Acemi oğlanlar ocağı :devşirme usulüyle tıoplanan gayrimüslim çocuklar türk islam kültürü alarak yetiştirildikten sonra acemioğlanlar ocağına buradanda yeniçeri ocağına alınıyordu
Ä Kapıkulu süvarileri:
1. Sipahi ve silahtar:savaş zamanında hükümdarın sağ ve sol tarafında durarak hükümdarın çadırını korurlardı
2. Sağ ve sol ulufeciler :savaşta saltanat sancağını korurlardı
3. Sağ ve sol garipler :savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı
Kapıkulu askerleri : genellikle devşirmedir.masraflarını devlet karşılardı istanbulda yada sınır boylarındaki kalelerde otururlardı,istanbulun güvenliğini sağlarlardı,devletin teknik askeri gücünü oluştururllardı,savaşta padişahı sancakları ve hazineyi korurlardı,merkezi otoritenin bozulmasıyla pek çok isyan çıkardılar
Eyalet askerleri:”osmanlı devletinin dayandığı en büyük kuvvettti” bu ordunu temelinide tımarlı sipahiler oluşturur.
Ä Tımarlı sipahiler :
Dirlik sahiplerini beslemek zorunda oldukları atlıaskerlerden oluşurdu
Maaşları dirlik sahiplerinin köylüden aldıkları vergiden karşılanırdı
Barışta toprakların işlenmesine katkıda bulunurdu
Devlet hazinesinden para çekmeden büyük miktarda tımarlı sipahinin yetişmesini sağlamıştır
Ordunun en kalabalık askeri kuvveti tımarlı sipahilerdir
Dirlik sahiplerinin besledikleri atlı askerlere “cebelu “denilirdi
Her beylerbeyi seferin genel komutanı olan “serdarı ekrem “in istediği yerde orduya katılmak zorundaydı
Ä Azaplar : anadoludan toplanmış bekar gençlerin oluşturduğu gönüllü kuvvetlerdir savaşta yeniçerilerin önünde düşmana ilk hücumu yapan öncü birliklerdir
Ä Akıncılar:uç ve sınır boylarında keşif hizmetleri yapan süvari birliklerdir sadece türklerden oluşurdu düşman hakkında bilgi toplayıp ordunun güvenle ilerlemesini sağlardı
Ä Yaya ve müsellemler (yörükler):ordunun önünden giderler ve yoları köprüleri onarırlardı .anadoludaki müsellemlere yörük denilirdi
Ä Gönüllüler:sınır boylarında oturanlardan meydana gelirdi
Ä Beşliler:sınır boylarında görev yaparlar ve kaleleri korurlardı her beş aileden bir kişi alınarak oluşturulduğu için bu adı almıştır
Ä Deliler:çoğunluğu türklerden oluşan ve sınırları koruyan hafif süvari birliklerdi cesaretlerinden dolayı halk arasında bu adı almışlardır
Ä Sakalar :ordunun su ihtiyacını karşılarlardı .
Ä Yardımcı kuvvetler :bu kuvvetler bağlı beylik ve ülke kuvvetleridir
Ordu ile ilgili genel özellikler
Osmanlı ordusu kış mevsimi uygun olmaması nedeniyle genel olarak sefere nisan ve mayıs aylarında çıkardı
Osmanlı ordusu 18 yy da (1700) avrupa devletlerinin askeri yönden üstünlüğünü kabul etti
I.mahmut :fransız asıllı humbaracı ahmet paşa avrupa eğitim sistemini örnek alarak topçu ocağı ve humbaracı sınıfını kurdu
III.mustafa fransadan getirilen “baron de tot “topçu sınıfını ıslah edip sürat topçu ocağını kurdu .deniz kuvvetlerinin subay ihtiyacını karşılamak için “mühendis hanei bahri hümayun “ okulu açıldı
I.abdülhamit istihkam okulunu açtı
III.selim:nizamı cedit ordusunu kurdu
II.mahmut:
Sekbanı cedit ve eşkinci ocakları kuruldu
Yeniçeri ocağı kaldırılarak yerine asakiri muhammediye ordusu kuruldu (1826)
Redif birlikleri oluşturuldu
Ordunun doktor ihtiyacını karşılmak için “mektebi tıbbıye” ve harp okulu açıldı
Abdülmecit :askerlik bir vatandaşlık görevi haline geldi (tanzimat fermanı).hirsitiyanlar için bedelli askerlik uygulaması başlatıldı.
Abdülaziz: donanmaya önem verdi donama dünyanın üçüncü büyük savaş filosu haline geldi 1869 yılında osmanlı ordusu :nizamiye redif ve müstahfız birlikleri olarak ayrıldı
II.abdülhamit: bu dönemde ordunun ıslah çalışmaları için alman subaylardan yaralanıldı harp akademisi açıldı ermeni ve rus saldırılarına karşı doğu anadoludaki aşiretlerden oluşan hamidiye alaylarını kurdu
Osmanlı ordusu I.dünya savaşı sonunda imzalanan 30 ekim 1918 tarihli mondros ateşkes antlaşmasıyla dağıtıldı
Ä Donanma :
Orhan bey döneminde karamürselde tersane kuruldu denizlere kıyısı olan karesioğullarının alınması(1345) ve daha sonra saruhan menteşe aydın beyliklerinin alınması ile denizcilik alanında gelişmeye başlanıldı
İlk büyük osmanlı tersanesi yıldırım döneminde geliboluda kuruldu
Osmanlının en büyük tersanesi ise “haliç tersanesidir “
Osmanlı tersanelerinin özelliği: büyük bir bölgenin ekonomisini kendi ihtiyaçlarına göre ayarlamasıdır tersanenin kullanımına ayrılan kocaeli ve bursa ormanlarından istanbulda ki atölyelere sürekli kereste gelmektedir karadeniz kıyısındaki ormanlar ise sinop tersanesinin ihtiyacını karşılar samsunda kendirden halat ege ve rumelide keten veya pamuk tan yelken bezi dokunmaktadır maraştan da demir gelir .
Osmanlı donaması komutanına kaptanı derya deniz askerlerine levent denilirdi kaptanı deryanın merkezi cezayirdir
Yavuz zamanında osmanlı hizmetine giren barboros hayreddin paşa kanuni döneminde kaptanı deryalık yaptı osmanlı akdenizin en etkili gücü oldu
Osmanlı donamada ilk büyük yenilgisini inebahtıda aldı (haçlılar tarafından ilk yakılan donanmamız)
En güçlü başarısı ise preveze deniz savaşıdır (1538) doğu akdeniz türk gölü oldu
Osmanlı donanması ile fehjedilen son yer girit adasıdır (1669)
Osmanlı donanması 1770 çeşme 1827 navarin 1856 sinop ta yakıldı( ruslar tarafından )
Ünlü türk denizcileri :barboros ,salih reis ,piri reis,seydi ali reis ,murat reis tir
HUKUK :
Şeri hukuk :Osmanlılar da ki şeriata dayalı hukuk idi .sadece Müslümanlara uygulanırdı bütün davalar şeri mahkemelerde çözülürdü
Örfi hukuk:yönetim maliye ve ceza gibi konularla ilgili padişahların örflere bağlı kalarak hazırladığı kanun kanunname ve ferman gibi kurallardı örfi hukukun şeri hukuk kurallarına ters düşmemesine dikkat edilirdi örfi kurallar padişahın ağzından yazılır bunlara ferman denilir
İlk osmanlı kanunnamesi fatih tarafından “kanunnamei ali osman “ adıyla çıkarıldı diğer önemli bir kanun da kanuninin kanunnamesidir
Osmanlı mahkemelerinde şeri ve hukuki bütün sorunlar hanefi fıkhına göre çözümlenirdi
Adalet işlerine kadılar bakardı şeri ve örfi davalar dahildir kaza ve sancaklarda mahkemelerde hakim olarak kadılar başkanlık yapardı kadıların yardımcıları olan naipler de vardı kadıların verdiği karar kesindi kadıların görev süreleri kısa tutuldu terfilerin tıkanması ve halk ile fazla kaynaşmaması içindir
Adalet işlerinin divandaki temsilcisi ise kazaskerdi kazasker kadıların müftülerin ve müderrislerin tayin ve nakil işlerini düzenlerdi
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyenler bir üst mahkeme olan divanı hümayuna başvururlardı burada verilen karalar değiştirilmezdi
19 yy da Avrupa hukuk kuralları örnek alındı bu hukuk kuralları mevcut olan sistemi parçaladı bu yüzyılda Osmanlı devletinde “şeri mahkemeler ,nizamiye mahkemeleri ,konsolosluk mahkemeleri ,gayri Müslim cemaat mahkemeleri “dir
II.mahmut zamanında adalet işlerine bakmak üzere “davalar nezareti “kuruldu
İlk defa Tanzimat fermanı ile herkesin temel hakları güvence altına alındı “hukuk devleti “ kavramı gelişti ıslahat fermanı ile karma mahkemeler kurulması kabul edildi
1868 de şurayı devlet (Danıştay )kuruldu .danıştayın kurulması İslam hukukundan laik devlete doğru atılan bir adım oldu (laik devlete doğru atılan ilk adım danıştayın kurulmasıdır )
Abdülaziz döneminde “divanı ahkamı adliye “adlı yüksek mahkeme kuruldu 1876 da I.meşrutiyetin ilanı ilk Osmanlı anayasası kabuledildi
1878 de ünlü hukuk bilgini Ahmet Cevdet paşa başkanlığındaki bir heyet Osmanlılarda medeni kanunun ilk örneği olan mecelleyi hazırladı hukuk alanındaki uzman ihtiyacını karşılamak için mektebi hukuki şahane (hukuk fakültesi )kuruldu
VAKIF SİSTEMİ : kişinin mallarının bir bölümünü hayır işleri için bağışlamasıdır
Vakıf kuruluşları şeri hukuk kurallarına göre yönetilirdi vakıfların denetimini kadılar yapardı
16 yy da (1500) vakıflar özelliklerini kaybettiler
II.mahmut döneminde 1836 da evkaf nezareti kurularak vakıfları yeniden devletin denetimine alındı
Belediyelerin kurulması vakıflar görevlerini belediyelere bıraktı
EKONOMİK HAYAT
TOPRAK YÖNETİM VE TARIM :osmanlı ekonomisinin temeli toprağa dayalıydı topraklar devletindi işlenmesi ise reaya (halka) bırakıldı osmanlı devletinde topraklar mülkiyet hakkı bakımından “mülk ve miri arazi “ olmak üzere ikiye ayrılılrdı
Mülk arazi :devlet hizmetinde ve askeri alanda üstün başarı gösteren kimselere devletin bağışlamış olduğu topraklardır
1. Öşri topraklar:müslümanlara ait olan topraklardır
2. Haraci topraklar :gayrimüslimlere ait olan topraklardır
Miri arazi :mülkiyeti devlete ait olup bu topraklar ekilip biçilmesi ve işlenmesi açısından çeşitli kişilere bırakılmıştır
1. Dirlik araziler :miri arazinin en önemli bölümüdür
Gelirleri komutanlara ve devlet adamlarına dağıtılan topraklardır
Bu araziyi ekip biçerler devlete ödemeleri gereken vergiyi devletin göstereceği memurlara ve sipahilere verirlerdi
Devletin hazinesinden para çıkmadan bunların maaşları ödenmiş oluyordu
Dirlik araziler gelirlerine göre “has zeamet tımar “ olmak üzere 3 e ayrılırdı
Has arazi:yıllık geliri 100 bin akçeden fazla olan dirlikler padişah ve ailesine şehzadelere divan üyelerine beylerbeyi ve sancak beylerine verirlerdi
Zeamet:yıllık geliri 20 bin ve 100 bin akçe arasında olan dirliklerdir.orta derecelimemurlara verirlerdi
Tımar :yıllık geliri 3 bin ile 20 bin akçe arasında olan dirliklerdir savaşlarda yararlılık gösteren sipahilere verilirdi
Toprağı 3 yıl üst üst te kullanmayanların toprakları elinden alınır üretimde süreklilik amaçlanmıştır köylü öşür vergisini sipahiye ödemek zorundaydı
Bu sistem ile eyalet askerleri yetişmiştir ,en ücra yerlerde bile güvenlik sağlandı
Sipahiler :vergi toplar ,atlı asker besler (cebelu),bayındırlık hizmetleri yapar ,köylünün tohum ve gübre ihtiyacını karşılamak ile görevliydiler
2. Ocaklık arazi :gelirleri kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılırdı
3. Vakıf arazi:gelirleri topluma hizmet veren kuruluşların masrafları için ayrılmış arazilerdir alınıp satılmaz devlet tarafından vergiden muaf tutulmuştur vakfa bırakılan gayrimenkule “mevkuf” denilirdi vakıf yöneticilerine “mütevelli “ denilirdi
4. Paşmaklık arazi:gelirleri padişahın hanımlarına ve kızlarına bırakılan arazilerdir
5. Malikane arazi: üstün hizmet karşılğı devlet görevlilerine verilen topraklardır
6. Mukataa arazi : gelirleri doğrudan hazineye aktarılan arazilerdir gelirleri doğrudan iltizam sistemiyle toplanırıdı (iltizamla birlikte asker yetişmez üretim durur.güvenlik ve asyişte sağlanmaz )
7. Yurtluk arazi:gelirleri sınırları korumakla görevli askerlere ayrılan topraklardır
Toprak ile ilgili genel özellikler
Ekonomik sıkıntıların artması sonucu öşri topraklar köylünün elinden ayan eşraf mütegalibe denilen kişlerin eline geçmeye başladı bunun sonucu büyük çiltlikler kuruldu
Zeamet ve tımarlar hak edenere verlmeyip iltizam sistemi ile haketmeyenlere verilirdi
Mültezimler bir köyün vergisini peşin olarak toplar devlete öder sonrada kendileri köylüden vergi toplarlardı vergileri toplarken yasal kar alma hakları vardı ancak bu kişiler daha çok vergi toplamak için halka her türlü baskıyı yapıyorlardı bu durum eyaletlerdeki askerlerin azalmasına üretimin durmasına köyden kente göçe sebep olmuştur
İyice bozulmuş olan tımar sistemi II.mahmut zamanında kaldırıldı tanzimat döneminde sonverildi
Osmanlı devletinde batı bölgelerinde sanayi devrimi yapan avrupalıların gelişen sanayileri için tütün pamuk ve kenevir gibi hammaddelere ihtiyaç duymaktadırlar
1858 arazi kanunnamesi ile toprak hukuken özel mülkiyete geçti. Toprak çeşitlendi miras yolu ile intikali ve mülkiyet sorunları çözülmeye çalışılmıştır mülkiyet kesin olmayıp bazı şartlara bağlanmıştır
Tapu nizamnamesi ile çeşitl adlar altında toprak üzerinden alınan vergiler kaldırıldı ve sadece aşar vergisi alınmaya başlandı tapu nizamnamesi ile bütün mülk ve arazilerin yazımı yapıldı 1867 de alınan kararla hicaz dışındaki yabancılara mülk ve arazi satışı serbest bırakıldı
HAYVANCILIK VE MADENCİLİK :hayvanlardan adaleti ağnam adıyla adıyla vergi toplanıyordu avrupanın 19 yy da büyükbaş hayvancılığa ola gereksinimi özellikle büyükbaş hayvancılığın gelişmesine neden olmuştur .
Osmanlılarda ilk maden işlemeciliği osman bey zamanında başlamıştır (bilecikte)
1861 de ilk osmanlı maden kanunu çıkarıldı
SANAYİ:
Lonca teşkilatı ahiliğin devamıydı önceleri aynı loncaya üye olabilen müslümanlar ve hiristiyanlar daha sonra ayrı ayrı lonca oluşturdular mesleki eğitimde verilirdi
Loncaların görevleri:çırak kalfa usta anlayışı içinde zanatkar yatiştirmek ürün kalitesini arttırmak ve fiyatları belirlemek esnafla hükümet arasındaki ilişkileri düzenlemek üylerin zararını karşılmak ve kredi vermek
İngiltere ile imzalanan balta limanı ticaret antlaşmasıyla (1838) osmanlı batılı tüccarlara karşı uyguladığı belirili malların alım ve satım üzerindeki sınırlamaları kaldırdı (kapitülasyonlar ve bu yeni durum ile osmanlı açık Pazar haline gelmesi daha da kuvvetlendi ) yerli sanayi çöktü en çok tekstil alanında çökme görüldü
TİCARET :
15 ve 16 yy da türk tüccarları uluslararası sularda görülmeye başladı .bu dönemde “ halep ,bursa ,istanbul,edirne ,selanik ,önemli ticaret merkezleri oldu .buralarda ve diğer kentlerde ticari amaçlı olarak “bedesten han kervansaray “kuruldu .
Ticaret yolarında güvenlik derbentçiler tarafından sağlanıyordu derbent =karakollar
15 ve 16 yy larda coğrafi keşiflerle birlikte ipek ve baharat yoları önemini kaybetti ve buda osmanlıda büyük ekonomik kayıplara neden oldu
Coğrafi keşifler sonucu avrupaya taşınan gümüş ve altın gibi değerli madenler osmanlı devletine girmesi ile osmanlı parası değer kaybetti ve fiyatların yükselmesine neden oldu
Kapitülasyonlar : yabancılara tanınan hukuki ve ticari ayrıcalıklara denilir ilk kapitülasyonlar kuruluş devrinde ticari amaçlı olarak 1416 yılında ceneviz ve venediklilere verildi en esaslı kapitülasyonlar 1535 yılnda fransızlara verildi .fransızları yanına çekip avrupa hiristiyan birliğini bozmak istiyordu bu antlaşma iki hükümdarın sağlığı süresince geçerliydi .
I.mahmut zamanında kapitülasyonlar sürekli hale geldi (1740)
19 yy da kapitülasyonlar ile ilgili olarak yeni bir antlaşma imzaladı ve 1838 yılında kapitülasyonlar balta limanı antlaşması ile ingiltereye de verildi bu antlaşma ile osmanlı devletinin bağımsız bir dış ticaret politikası izleme olanağı kalmadı avrupalılar osmanlı topraklarında yatırım yapmaya başladılar özellikle isviçreliler franasızlar ve ingilizler
Kapitülastonlardan 24 temmuz 1923 te lozan antlaşması ile kurtuldu
Dış borçlar :osmanlı devletinde ilk dış borç 1854 kırım savaşı sırasında abdülmecit zamanında ingiltereden ve fransadan alındı
1875 yılında maliye dış borçları ödeyemeyince iflas etti alacaklı devletlerin baskısı artınca 1881 yılında duyumu umumiye idaresi kuruldu (genel borçlar) alacaklı devletlerin temsilcilerinden oluşan bu idare ile osmanlı devletinin gelir kaynaklarına el konuldu .uluslararası mali denetime tutulmasına neden oldu dış borçlar lozanla çözüme kavuşturuldu
İç borçlar : 18 yy da osmanlı maliyesi açık vermeye başladı bu açılar hazineden alınan borçlarla yada reayadan toplanan avarız vergileriyle kapatılmaya çalışıldı devleti iç borçlanmada
MALİYE :
Osmanlı devletinde ilk mali teşkilat I.murat zamanında oluşturuldu
İlk bütçe “tarhuncu ahmet paşa “ zamanında hazırlandı
Defterdar : devletin gelir gider ve bütçe işlerinden sorumlu idi.II.mahmut zamanında defterdarlık maliye nezaretine çevrildi .
Para politikası ve bankacılık :
Osmanlı tarihinde ilk para osman bey ,ilk (mangır –bakır ) gümüş para orhan bey zamanında ,ilk altın para fatih zamanında basılmıştır
Gümüş paraya akçe denilirdi
Osmanlı parası 1580 lerden itibaren değer kaybetmeye başladı ve ilk kez para düzenlemesi yapıldı
1683 de bakırdan para basıldı 1840 da kaime denilen kağıt para abdülmecit döneminde basıldı .1844 te yirmi kuruş değerinde mecidiye basıldı bütün bunlara rağmen osmanlı parası değer kaybediyordu
Osmanlı devletinde bankacılığa ilk geçiş tanzimat döneminde oldu ve ilk osmanlı bankası “bankı deraset “ (istanbul bankasıdır ).
1856 da merkezi londra olan bankı osmani istanbulda kuruldu .bu bankaya para basma yetkisinin verilmesi üzerine bu banka devlet bankası niteliği kazandı .
Mithat paşanın girişimleri ile çiftçilere kredi sağlayan memleket sandıkları kuruldu .(milli bankacılığın ilk örneğidir )
1868 de istanbul emniyet sandığı kuruldu
Devlet sandıkları merkeze bağlamak için 1883 te aynı amaçlar doğrultusunda “menafi “sandıkları kurdu
1888 de menafi sandıklarının görevini üstlenmk amacıyla “ziraat bankası “kuruldu
1906 yılnda ticaret desteklemek ve milli şirketler kurmak amacıyla osmanlı titbari milli bankası kuruldu bu banka 1927 de iş bankasına katıldı
Vergi sistemi :
vergiler tahrir defterlerine yazılırdı vergilerin hepsine tekalif denilmiştir 16 yy dan titbaren vergilerde iltizam yoluna gidildi halkın ezilmesine neden oldu .vergiler şeri ve örfi vergiler olmak üzere ikiye ayrılırdı
şeri vergiler :
1. öşür :müslüman üreticilerden 10/1 oranında alınan vergidir
2. haraç:gayrimüslimden alınan 5/1 oaranında vergidir
3. cizye :ıslahat fermanıyla kaldırıldı askerlik hizmeti karşılığına alınan vergidir
örfi vergiler :
1. resmi çift :müslüman halktan toprağı işlemesi karşılığında alınan arazi vergisidir üreticinin evli bekar oluşuna göre alınırdı
2. ispenç :gayrimüslim halktan toprağı işleme karşılığında alınan arazi vergisidir
3. çiftbozan :toprağı işlemeyenlerden alınan ceza vergisidir
4. ağnam:küçükbaş hayvanlardan alınan vergidir
5. avarız:felaketler ve savaşlar gibi olağanüstü durumlarad alınan vergidir
6. bennak :yarım çift toprak (40 dönüm ) eken evlilerden alınırdı
osmanlı devletinin başlıca gelir ve giderleri :
gelir kaynakları :
halktan alınan vergiler
gümrük orman maden ve tuzla gelirleri
savaşlara elde edilen ganimetlerin 5/1
bağlı beyliklerden ve yabancı devletlerden alınan vergi ve hediyeler
giderler:
devlet memurlarına ödenen maaşlar
kapıkullarına ödenen ulufeler (3 ayda 1 )ve ulemaya ödenen maaşlar
savaş masrafları ve donanma giderleri
askerlere padişah değişiminde dağıtılan cülusler
bayındırlık ve imar faaliyetlerine harcanan paralar
EĞİTİM VE ÖĞRETİM
Osmanlılarda bütün eğitim kurumları şeyhülislama bağlıydı . (tanzimatla birlikte bu durum sona erdi )eğitim örgün ve halk eğitim olarak ikiye ayrılırdı
İlköğretim:
Eğitimin ilk basamağı sıbyan (mahhale mektebidir ) her cami yanında bir tane mahalle mektebi bulunurdu bu eğitim kurumlarında eğitim karma ve ücretsizdi
Osmanlı devletinde ilköğretim II.mahmut zamanında zorunlu hale getirildi
Sıbyan mektepleri tanzimatın ialnına kadar görevlerini devam ettirdiler .tanzimatın ialnı ile yeni ilköğretim okuları açıldı ilköğretim:
Sıbyan anaokulu
İbtidai ilkokul
Rüştiye Ortaokul
1869 da kabul edilen “maarifi umumiye nezaretine “göre ilköğretim 12 yaşına kadar olan bütün çocuklar için zorunlu oldu
Her köye ve her mahhaleye sıbyan mektepleri kurulmaya başladı ve ilköğretim yaygınlaştırılmaya başladı
Orta ve yükseköğretim (medreseler ):
İlk medrese orhan bey zamanında iznik te açıldı
Medreselerin etrafında genellikle imalat kütüphane hamam gibi sosyal ve kültürel yapılar yer alırdı bu yapılar topluluğuna külliyeler denilmiştir .
Osmanlı toplumunda müftü kadılar müderris astronomlar ve matematikçiler medreselerde yetişirdi
Medreselerde öğretim müderrisler tarafından yürütülürdü ilk müderris “davudi kayseri “dir
Medrese 3 bölümden oluşurdu : “hariç dahil sahn “
Fatihin açtığı “sahnı seman “ medresesi ilk türk yükseköğretim kurumudur.kanuninin açtığı süleymaniye medresesi dönemin çok yönlü eğitim öğretim yapan eğitim kurumudurlar
Tanzimat döneminde devletin açtığı okullara gayrimüslim öğrencilerde alınmaya başladı .1869 da çıkarılan “maarifi umumiye nizamnamesi “ ile azınlıkların okul açabileceği hüküme bağlandı .II.meşrutiyetle birlikte artık medreseler sadece din adamları yetiştiren kurumlar haline geldi 1924 teki tevhidi tedrisat kanun ile medreseler kapatıldı
Halk eğitimi :
Osmanlı devletinde halk eğitiminin yapıldığı yerler cami mescit tekke ve zaviyeler ;ulema evleri kahvehaneler ve türk ocaklarıdır .
1772 de matbanın kullanılması 19 yy da gazete ve dergilerin çıkarılması ulaşım ve haberleşme araçlarının gelişmesi halk eğitimine büyük faydalar sağladı
Mesleki eğitim :
Mesleki eğitmin en yaygın olarak verildiği yer lonca teşkilatıydı .sanayi devrimi ile birlikte önemini yitirdi .bu teşkilat önemini 1912 yılna kadar devam etti
Osmanlı padişahları meslek sahibi olmaya çok önem göstermişlerdir padişahlardan bazılarının meslekleri şunlardır
I.mehmet (çelebi) Yay ve kiriş ustası
II.mehmet (fatih) Bahçıvan
kanuni kuyumcu
IV.mehmet Kaşık ustası
II.osman (genç) Saraç ustası
III.selim Silah ustası
II.mahmut Sedefkar
II.abdülhamit Marangoz
Enderun : saray mektebidir .yüksek düzeyde devlet adamı ve usta ve sanatkar yetişirdi okula devşirme sistemi ile alınan hiristiyan çocuklar ve müslüman ailelerin çocukları alınırdı bu saray okulu ilk olarak II.murat zamanında edirnede açıldı bu okul istanbulun fethi ile istanbul topkapı sarayında faaliyetlerine devam etti .1909 da kapatıldı enderunda eğitim 4 konu üzerinde toplanırdı :beden eğitimi uygulamalı saray işleri eğitimi yeteneklere uygun sanat eğitmi ve teorik olan islam ilimleri öğretimi
Batı ile ilişkilerin gelişmesi sanayi inkılabının gerçekleşmesi ..vb nedenlerle 19 yy da meslek okuları açılmaya başladı
Batı tarzında açılan okullar :eğitim ve öğretimde ki ilk değişmeler lale devrinde başladı .daha sonraki yüzyıllarda da devam etti.medreselerin yanında askeri amaçlı modern kara ve deniz mühendis okulları açıldı
Askeri amaçlı olarak açılan okullar
Mühendishanei bahri hümayun (III.mustafa)
Mühendis hanei berri hümayun (III.selim)
Tıp hanei amire (II:mahmut)
Mızıkai hümayun(II.mahmut)
Mektabi harbiye (II.mahmut)
Erkanı harbiye (tanzimat)
Bahriye mektebi(tanzimat)
Askeri idadiler (tanzimat)
Sivil öğrenim kurumları
• Darülmuallimin (1848) erkek öğretmen okulu
• Darülmaarif (1849) bugünkü liselerin dengi sayılabilecek okul
• Mektebi mülkiye (1859) kaymakam ve nahiye müdürü gibi idari personel yetiştirir.bugünkü sosyal bilgiler fakültesini oluşturur.
• Islahhane (1860) sanat okulu
• Lisan mektebi (1864) devlet dairelerine yabancı dil bilen elemanlar yetiştirmek
• Galatasaray sultanisi (1868) lise düzeyinde açılan ilkokul
• Sanayi mektebi (1868)
• Darulfünun (1870) bugünkü anlamda yüksek okul 1933 te istanbul üniveristesi adını aldı
• Darüşşafaka (1873 )
• Hukuk mektebi (1874)
• Ticaret okulu (1881)
• Sanayi nefise mektebi (1881) güzel sanatlar mektebi
• Mülkiye mühendis mektebi(1883)
• Veteriner mektebi(1891)
• Halkalı ziraat mektebi (1892)
• Baytar mektebi (1895)
Osmanlı devleti azınlılara da okul açma hakkı verdi azınlık okulları patrikhaneler ve hahamhaneler aracılığıyla yönetildi kapitülasyonlardan yararlanarak okullar açmaya başladılar .osmanlı topraklarında açılan ilk yabancı okul :1583 te fransızların açtığı okuldur .(sain benoit okulu )
1851 de orta ve yüksek öğretimde okutulacak ders kitaplarını hazırlamak ve bir bilim akademisi olarak çalışma yapmak amacıyla “ercümeni danış “ kuruldu.
Islahat fermanı eğitim alanında yenileşmede dönüm noktası oldu .1857 de maarifi umumiye nizamnamesi eğitimi düzenleyen yasa idi eğitim uygulamaları sistemleştirildi ilköğretim zorunlu oldu.ilk yüksek öğretim kurumu olan darülfünün açıldı.
II.mahmut tanzimat ve II. Andülhamit dönemlerinde eğitimde yenileşmeler yaşandı .
TOPLUM YAPISI
Osmanlı devletinde millet sisteminin temeli dine dayanmaktaydı ülkede yaşayan insanlar müslüman ve gayrimüslim olarak örgütlenmiştir .devlet egemenliğinde müslüman egemenliği hakimdi.hiristiyanlar genellikle tarım ve ticaret ile uğraşırlardı.ıslahat fermanı ile aynı haklara sahip oldular .
Osmanlı devletinin kendi egemenliği altında altında yaşayan toplulukları din ve mezhep esasına göre örgütleyip yönetme “ millet sistemi” denilir . millet : aynı dinden ve mezhepten olan kimselerdir
Osmanlı toplumu yöneten ve yönetilenler olarak ikiye ayrılırdı
OSMANLI TOPLUMU
YÖNETENLER (ASKERİ) YÖNETİLENLER (REAYA)
Seyfiye (ehli örf) köylüler
İlmiye (ehli şer) şehirliler
Kalemiye (ehli kalem) göçebeler
Yönetenler :her tür vergiden muaf tutulan görevlilerdir
1. Seyfiye :
Bu sınıfın yönetim ve askerlik olmak üzere iki temel görevi vardı.”sadrazam vezirler ,beylerbeyi,sancak beyi,kapıkulları ,subaşılar ,kale koruyucuları “ bu sınıfta yer alıırdı
Seyfiye sınıfı verdiği hizmet karşılığı olarak devletten ulufe yada dirlik alırdı
2. İlmiye :bu sınıfa ulema adı da verilmektedir .bu gurupta yer alanların en önemli özelliği medresede eğitim görmüş olmalarıdır
Din adalet öğretim işleriyle uğraşanların oluşturduğu sınıftır
Şeyhülislam kazaskerler kadılar müftüler müderrisler imamlar medrese öğrencileri tıp ve astronomi ile uğraşanlar bu sunufu oluştururdu
İlmiye sınıfını divanı hümayunda şeyhülislam ve kazaskerler temsil ederdi
İlmiye sınıfı mensupları yargı (kaza) öğretim(tedris) fetva verme görevlerini yerine getirirdi
Kadıların görevleri :
Kentlerin üst düzey sivil yöneticisidir bulundukları yerde belediye başkanı gibi çalşırlardı hükümet emirlerinin yerine getirilmesini sağlarlardı
Kişiler arası anlaşmazlıkları çözümlerlerdi görev bölgesindeki görevlileri denetlerlerdi vergilerin toplanmasını ve hazineye gönderilmesini sağlarlardı
3. Kalemiye :osmanlı bürokrasisini oluşturan sınıftır . devletim mali ve mülki işlerini yerine getirirdi
Defterdar nişancı reisül küttap ve divan katipleri bu sınıfı oluşturur.
Divanı hümayun üyelerinden olan defterdar reisül küttap nişancı kalemiye sınıfına mensuptu bunlardan defterdar mali işleri nişancı ve reisül küttap ta mülki yani bürokratik işlerden sorumludur
Yönetilenler :yönetime katlımayan geçimini tarım ve ticaretle sağlayan ve devleye vergi veren kesime reaya denilir
Reaya ve askerler arasındaki en önemli fark reayanın vergi ödemesidir
Reayayı çeşitli din ve mezheptem insanlar oluştururdu toplum düşünce inancına göre örgütlenmişti yönetimde rumlar ermeniler yahudiler slavlar ve araplar yer alabilirdi
Reayayı oluşturan guruplar şunlardır
Ä Köylüler : çiftçi toprağı işler ve vergisini tımarlı sipahiye verirdi köylü toprağı üç yıl üst üst te boş bırakırsa çiftbozan adında vergi öderdi .tımar sisteminin bozulması ile iltizam yaygınlaştı ve reayanın durumu kötüleşti köyden kente göç başladı 18 yy da iltizam sistemi ile ayan denilen ayrıcalıklı ve zengin sınıf oluştu
Ä Şehirliler: osmanlı şehir halkını :askerler tacirler (tüccarlar ) esnaflar yer alırdı .
Ä Göçebeler: yörük olarak ta adlandırılan bu guruplar hayvancılıkla geçimlerini sürdürüyorlardı devlet göçebelerden adaleti ağnam ağıl resmi kışlak ve yaylak adında vergiler alırdı devlet göçebeleri vergi ve asker toplama amacı ile yerleşik hayat geçirmeye çalıştıysada başarılı olamamıştır .
KÜLTÜR VE SANAT
Osmanlı devletinde osman bey ile başlayan kültürekl gelişme fatih döneminde olgunluk çağına ulaştı .kanuni döneminde de türk kültürü klasik şekline ulaştı osmanlı döneminin de türk kültürünün gelişmesinde en önemli etki padişahların izledikleri politikalardır .osmanlı türk kültürünü oluşturan temel etmenler :
İlk türk devletlerinden gelen türk töresi
10 yy dan itibaren türk kültürüne giren islam inancı
Hakim olunan coğrafyanın kültür yapısıdır
Yazı dil ve edebiyat :
Türkler islamiyete girmeleri ile birlikte arap alfabesinide kullandılar bu durum 1928 yılına kadar devam etti.
Devletin resmi yazışma dili türkçeydi din ve bilim dili olarak arapça kullanılmaya başladı ,edebiyat dili olarak farsça daha yaygındı
Bu üç dilin bir arada kullanılması yüzünden arapça ve farsçadan türkçeye çok kelime geçmiştir böylece türkçenin osmanlıca denilen yeni bir dilinin ortaya çıkmasına neden oldu
Tanzimat döneminde dilde sadeleşmeye önem verildi bu amaçla okularda ders olarak türkçe dersi konuldu
1876 da ilan edilen kanuni esasiye göre devletin resmi dili türkçedir ifadesi yer aldı
1908 de istanbulda türk derneği kuruldu
1911 selanikte genç kalemler dergisi çıkaran ömer seyfettin ali canp yöntem ziya gökalp türkçenin sadeleşmesi yönünde önemli adımlar attılar
Türkçenin sadeleşmesi ve kendi kimliğine kavuşması ancak atatürkün dil devrimi sayesinde olmuştur
1860 a kadar osmanlı devletinde edebiyat üç kolda gelişmiştir : divan edebiyatı tekke edebiyatı ve halk edebiyatıdır
Divan edebiyatı :osmanlılarda ilk zamanlardan beri gelişimini sürdürmüştür şairlerin şiirleri divan adı verilen kitapta toplanmıştır bu divan türünde gazel kaside mesnevi şarkı ve rübailer kulanılmıştır önemli divan şarileri :
• Ahmedi ve nesimi (ilk osmanlı şairlerindendir )
• Şeyhi ,ahmet paşa ,necati 15 yy da divan şiirinin ilk örneklerini verdiler .bu dönemdeki önemli şairlerden süleymen çelebi mevlid adlı eserini yazmıştır
• Baki ,fuzuli ,zati,bağdatlı ruhi 16 yynın edebiyatta en güçlü dönemdir
• Nefi ,nabi 17 yy da kaside gzel ve hicivleriyle tanınmıştır .nefi klasik şiire ahenk ,nabi düşünce şiir çığrını açmıştır
• Nedim 18 yyda lale devri şairidir.dilde sadeleşme görülmüş bu dönemde sefaretnamelerde edebiyatımıza girdi
Halk edebiyatı :türklerin islqamı kabulünden öncede var olan bu edebiyatta halkın anlayacağı dil kullanılmıştır bu dönemdeki edebiyat sözlü edebiyattır .şairler önce ozan daha sonra aşık adını alırlar .batı edebiyatının etkisi ile zayıflamıştır
16 ve 17 yy lar da 19 yy da
• Kul mehmet
• Köroğlu
• Gevheri
• Karacaoğlan
• Aşık ömer
• Öksüz dede
• Pir sultan abdal • Bayburtlu zihni
• Erzurumlu emrah
• Dertli
• Dadaloğlu
Tekke( tasavvuf )edebiyatı : dini ağırlıklı konuları işleyen bir edebiyattır .tarikat zaviye ve dergahlar çevresinde gelişti en önemli temsilcileri mevlana hacı bektaşı veli ve yunus emredir
• Eflaki dede 14 yy da osmanlıda tekke edebiyatı bu şairle başlar
• Hacı bayram veli kaygusuz abdal 15 yy tekke edebiyatının en gelişmiş olduğu yıldır
• Pir sultan abdal ibrahim gülşeni ümmi sinan 16 yy
• İbrahim hakkı mağfiretname şeyh galip hüsnü aşk 18 yy
Batı etkisinde gelişen edebiyat akımı ise şunlardır :
Tanzimat edebiyatı :avrupa kültürüyle yetişen şair ve yazarların batı edebiyatını örnek alarak meydana getirdiği edebiyattır.ilk kez roman tiyatro makale ve hikaye türü bu dönemde edebiyatımıza girdi bu dönemde dilde sadeleşme öne çıktı fransız edebiyatından etkilenilmiştir dönemin ünlü şairleri şunlardır
• Şinasi şair evlenmesi ilk türk tiyatrosu
• Şemsettin sami taaşuku talat ve fıtnat ilk türk romanı
• Namık kemak cezmi ilk tarih romanı
• Nabizade nazım karabibik ilk köy romanı
Serveti fünun edebiyatı : II.abdülhamit döneminde ortaya çıkan serveti fünuncular dilde sadeliği kabul etmeyip “sanat sanat içindir “ anlayışını savundular bu adla dergi çıkardılar serveti fünun edebiyatının diğer bir adıda “edebiyatı cedidedir “ osmanlı devletinin dağılmaktan kurtarılması ancak avrupayı örnek alarak olabileceğni savundular avrupanın sanat ilim ve siyaset alanındaki düşünce ve görüşlerini yaymaya çalıştılar bu akımın öncüleri şunlardır :
• Tevfik fikret
• Cenap şahabettin
• Süleyman nazif
• Halit ziya
• Mehmet rauf
• Hüseyin cahit
Fecri ati edebiyatı :serveti fünun dergisi kaptalmasından sonra 1901 de ortaya çıkmış ve onu taklitten öteye gidememiştir .bir süre sonrada milli edebiyat akımına katılmışlardır .
• Ahmet haşim
• Hamdullah suphi
• Yakup kadri
• Refik halit
• Fuat köprülü
Milli edebiyat :II.meşrutiyet döneminde başlamıştır .bu edebiyat ile türkçülük akımı kuvvetlendi.türk dilini sadeleştirmede büyük çabalar harcadı türk derneği ve ocakları kuruldu.”yeni lisan” adını verdikleri düşüncelerini genç kalemler dergisinde yayımladılar
• Ömer seyfettin ziya gökalp
• Mehmet emin yurdakul
• Ali canip yöntem ,halide edip adıvar
• Yakup kadri,refik halit karay
• Falih rıfkı atay
• Reşat nuri güntekin
• Yahya kemal ,mehmet akif ersoy
Basın ve yayın :
Matbaa:
Osmanlı devletinde ilk özel matbaa lalae devrinde (1727) de istanbulda sait efendi ve ibrahim mütefferika tarafından kuruldu
Şeyhülislam din kitaplarının dışında kitapların basımı için fetva vererek hattatların işsiz kalmasını önlemeye çalıştı matabaa da basıla ilk eser “vankulu lügattır”
İlk devlet matbası III.selim zamanında açılmıştır
Matbaanın açılmasından sonra osmanlılarda düşünce hayatı gelişti ilmiye sınıfı dışında yeni bir sınıf doğdu
Gazete :
Osmanlı devletinde ilk resmi gazete II.mahmut zamanında çıkarılan 1831 den cumhuriyet dönemine kadar varlığını sürdüren “takvimi vekayi”dir
Yayın yaşamına giren ikinci gazete 1840 da çıkarılan “ceridei havadistir "
İlk özel türk gazetesi agah efendi ile şinasinin birlikte çıkardığı “tercümanı ahvaldır (1860)”
“tasviri efkar “ adıyla bir fikir gazetesini şinasi çıkarmıştır (1862)
1866 da “muhpir “adıyla gazete çıkarıldı 1867 de kapatıldı
II. Abdülhamit döneminde basına sansür getirildi .bundaki amaçlardan biride azınlıkların bölücü faaliyetlerini engellemekti bu dönemde :”sabah ,vakit,tercümanı hakikat “gazeteleri yayın yaşamına girdi .
1895 te “meşveret”gazetesi çıkarıldı
II.meşrutiyetin ilanından sonra yayın yaşamında yeniden bir canlanma görüldü.bu dönemde “volkan tanin ve mizan gazeteleri “çıkarıldı 31 mart olayında rolü olduğu gerekçesiyle volkan gazetesi kapatıldı ardından ittihat ve terakki partisi basına uygulanan sansürü ağırlaştırdı I.dünya savaşının sonuna doğru “peyamı sabah ,akşam ,ikdam,güleryüz”gazeteleri çıkarıldı
Dergi:
Osmanlı devletinde ilk dergi “mecmuai fünun “dur (1862)
İlk resmi dergi” mirat”.ilk mizah dergisi “diyojendir”
II. Abdülhamitin basına sansür uygulamasını kaldırmasından sonra genç kalemler :”türk yurdu hokkabaz hoca nasreddin geveze “gibi dergiler yayımladılar .
Düşünce hayatı ve bilim :
Osmanlıda bilim
Nakli bilimler (islami) Akli bilimler (araştırmaya dayalı bilimler)
• Fıkıh
• Kelam
• Tefsir
• Hadis
• siyer • matematik
• astronomi
• mantık
• tıp
• coğrafya
osmanlı devletinde bilim alanında çalışmalar 14 yyda iznik medresesinin açılmasıyla başlamıştır
osmanlı devletinde en çok bilim savaş teknolojisi alanında gelişmiştir
18 yyda batının bilim ve teknolojisinden yararlanmaya çalışmış avrupanın özellikle savaş teknolojisinden yararlanmıştır
Çağdaş bilimlerden yararlanma yoluna II. Mahmut döneminde başladığı bilinmektedir eğitim ve öğretimi devletin görevleri arasında saymıştır
Bilim alanında osmanlı döneminde yetişen ünlü düşünürler
Davudu kayseri Tercüme felsefe mantık • Seydi ali reis Deniz coğrafyacısı eseri miratül memalik
Molla fenari Tasavvuf ve mantık • Matrakçı nasuh Kara coğrafyacısı matematik tarih
Kadızade rumi Matematik astronomi • Katip çelebi Tarih,coğrafya denizcilik maliye hukuk eserleri:keşfuz zunun cihannüma fezlkei osmani
Ali kuşçu Osmanlıda matematiğin kurucusu olarak kabul edilir • Evliya çelebi Coğrafya (seyahatname)
Sinan paşa matematik • koçi bey devletin içinde bulunduğu durumla ilgili rapor hazırladı
akşemseddin tıp • hazerfan ahmet çelebi kanat takıp uçan ilk insan
sabuncuoğlu şerafettin tıp • hasan çelebi dünyada ilk defa roketli füze uçuşunu gerçekleştirdi
zembilli ali efendi hukuk • ibrahim mütefferika ilk basım evi kurdu
altunizade tıp • osman hamdi bey müzeciliğin kurucusu (müzei hümayun)
ibni kemal din ilimleri • ibrahim hakkı marifetname adlı eserinde coğrafya mtenmatik ve tıpla ilgili konulara yer vermiştir
idrisi bitlisi,kemal paşazade,hoca sadullah ,lütvi paşa tarih • Ahmet mithat efendi Tarihi hikmet
piri reis coğrafya • ahmet cevdet paşa tarihi cevdet kısası enbiya mecelle(hukuk)
güzel sanatlar :osmanlı devletinde güzel sanatlar denilince ilk akla gelen mimari çinicilik minyatür seramik hat sanatı edebiyat cam tiyatro ve müzik gelir 15 yy da gelişme gösteren osmanlı sanatı 16 yy da doruk noktasına ulaştı güzel sanatlardaki gelişme özellikle kendini güzel santlarda gösterdi .
Ä süsleme sanatları
çini sanatı :duvar gibi yüzeylerde kaplama olarak kullanılan renkli ve genellikle bezeli ve sırlı seramiğe denilir
eski türklerde ve hala orta asyada türkistan ile iranda “kaşi “ denilir
karahanlılar gazneliler büyük selçuklular iranlılar safeviler ve harzemşahlar çini sanatını kullandılar
anadolu selçuklu çini sanatı : anadoludaki ilk çini yapı “sivas divrğide ki kale camidir “
bu dönemin önemli çini süslemelerinin olduğu sanat eserleri şunlardır :
Kayseri Küllük cami
sivas Buruciye medresesi
Konya Alaaddin cami
Konya Karaty medresesi
Konya Sırçalı medrese
beyşehir gölü kıyısındaki “kudabatı sarayında “ve “kayserideki “keykubadiye saraylarında “ çini levhalara rastlanılmıştır
osmanlı çini sanatı : kuruluş yıllarından itibaren gelişme gösteren bir sanattır .bu dönemin önemli çini merkezleri:”bursa iznik kütahya istanbuldur “
osmanlı çini sanatının ilk örneği bursadaki “yeşil camidir “bu yapılarda osmanlılara özgü renkli sır tekniğinin ilk örneklerine rastlanıldı
Osmanlılar da çinicilik sanatı 16 yy da en yüksek düzeyine ulaştı 18 yy nın başlarında çinicilik gerilemeye başladı çini süslemelerin olduğu önemli eserler :
istanbul Çinili köşk
istanbul Rüstem paşa cami –yeni cami
istanbul Topkapı sarayı
istanbul Selimiye cami
istanbul Sultan ahmet cami
istanbul Bağdat ve revan köşkleri
hat sanatı :belirli kurallara bağlı olarak yapılan güzel yazı yazma işine “hat “ yada “hüsnü hat “denilir .türkler de hat sanatı ile ilgili ilk örnekleri selçuklular vermişitir hat sanatı osmanlılarda en parlak dönemini yaşamıştır bu sanatla uğraşanlara hattat denilir .hattatlar:
Şeyh hamdullah Mustafa rakım efendi ,hafız osman
Yakut el mustasimi Mehmet esad yesari
İbni mukke Yeseri zade mustafa izzet
Ahmed şemseddin karahisari hamit aytaç (hattat hamit)
minyatür sanatı :minyatür daha çok el yazması kitaplarda boya ve yaldız kullanarak ışık gölge boyut ve gerçek hacim verilmeden yapılan resimlerdir .minyatürlerde metnin açıklanması konu ve ayrıntıların tanımlanması amaç edilmiştir .türklerin resim sanatlarına ilişkin ilk örnekler uygurlar döneminde görülmüştür
selçuklu minyatürleri:büyük selçuklu devletinin rey ve keşan merkezlerindeki eserlerin pek azı günümüze ulaşmıştır bilinen en erken tarihli örnek “süryaniden arapçaya çevrilen 12 yy da silvanda yazılmış olan diyokritin: dö materya medika adlı şifalı bitkiler kitabıdır “ diğer bir örnekse artuklu dönemi saray mühendisi el cezirenin eserleridir .nasreddin sivasinin tezkiresidir bu min yatürlerde tasvirler ve melekler ve hayali yaratıklar yer almışlardır anadolu selçuklu dönemi minyatür sanatını en iy şekilde temsil eden örnek dramatik olaylarla yüklü bir aşk hikayesini konu alan varaka ve gülşah el yazmasıdır
osmanlı minyatürleri:osmanlılarda el yazmalarını süsleyen resimlere minyatür bu sanatla uğraşanlara da “nakkaş “adı verilirdi .islamiyet resim ve heykeli yasakladığı için minyatür ve hat sanatı gelişmiştir osmanlı minyatür sanatının konuları osmanlı edebiyatı sultan ve vezirlerin hayat ve sefer hikayeleri portreler dini konular bilimsel konular ve peyzajlardır ahmedinin “iskendernamesi”osmanlı padişahlarının resimli ilk tarihi olarak türk tasvir sanatında yer almıştır
önemli olan diğer minyatür ve eserleri şunlardır :
hekim şerafettin sabuncuoğlu 15 yy
hatifinin “hüsrev ile şirin “15 yy
dehlevinin “hamse “ 15 yy
“kelie ve dimme “ 15 yy
Bursali firdevsinin “süleymanname “16 yy
Feridüddin atar “mantıkut tayr “16 yy
Seyit lokman ve nakkaş osman 16 yy
matrakçı nasuh 16 yy
Nigari 16 yy
Kalender 16 yy
Nakkaş hasa paşa 17 yy
Levni 18 yy
Osmanlı padişahlarından fatih potre sanatına ilgi duymuş ve kendi potresini yaptırmıştır kanunide kendi potresini ve düzenlediği bir çok seferin minyatürünü çizdirmiştir 19 yy da II. Mahmut kendi potresini çizdirerek devlet dairelerine astırmıştır aynı dönemde askeri okulllara resim dersi konulmuştur 1882 de osman hamdi bey tarafından sanayi nefise mektebi (güzel sanatlar okulu ) açılmıştır batı tarzında resim sanatı gelişmeye başlamıştır bu yüzyılda resim sanatında büyük gelişmeler oldu “osman hamdi bey ,şeker ahmet paşa osman nuri bey “dönemin ünlü ressamlarıdır
Keramik(seramik) sanatı : ilk kez 14 yy da İznik te yapılmıştır daha çok kase ibrık kadeh ve tabak üretilirdi .
Cilt sanatı :kökeni uygurlara ve selçuklulara dayanır bu işle uğraşanlara mücellit denilirdi .
Ahşap sanatı :osmanlılarda gelişen bir sanat dalıydı .sehpa yazı takımı sandık çekmece kaşık kayık taht ve rahle gibi eşyalar ahşap malzemeden yapılmıştır
Halı sanatı:türk halı sanatının gelişimi anadolu selçuklularıyla başlar merkezde aksaraydı önemli halı türleri şunlardır :
Gördes halısı Osmanlı saray halısı
Yıldızlı uşak halısı Cengerli kilimi
Bergama halısı Kula ve milas halıları
Tezhip sanatı :el yazması kitapları süsleme sanatıdır el yazması kitaplarda ilk sayfa başları başlıklar sayfa kenarları satır araları kurandaki süreler fasıl ve secde başları tezhiplenirdi tezhip yapanlara “müzehhip “denilirdi tezhip sanatı uygurların mani dinini benimsemesiyle başlamıştır osmanlı döneminin en ünlü tezhipçisi:”kara mehmettir
Nakkaşlık :Osmanlılar da özellikle el yazmalarının minyatürlerini ve tezhiplerini yapan sanatkarlara nakkaş denilirdi.fatih döneminde sarayda bir nakkaşhane kuruldu ve başına baba nakkaş getirildi
Ebru sanatı :farsça kaş anlamına gelir su üzerine boyaların serpiştirilmesiyle oluşturulurdu yazma kitapların ciltlenmesinde kullanılmıştır tük kağıt süsleme sanatının örneğidir
Kakmacılık : metal ahşap ve taş üzerine açılan yuvalara altın gümüş sedef fil dişi gibi değerli taşları gömerek yapılan süsleme sanatıdır ayna kenarları miğfer kılıç .vb
Oymacılık :taş ve ağaç oymacılığı olarak gelişmiştir bu sanat dalında yapılan taş ve ahşap kısımları çeşitli oyma şekillerle süslenirdi
Ä Musiki
Türk musikisi osmanlılar zamanında gelişti mehter takımı osman paşa tarafından kuruldu osmanlıda musikinin öğretildiği yer okul olarak enderundu mehterhane askeri musikinin icra edildiği yerdi musiki ayrıca akıl hastalarının tedavisinde de kullanılırdı
15 yy da yaşamış olan türk musiki bilgini abdülkadir meragali osmanlı musikisinin öncüsü kabul edilir
17 ve 18 yy da büyük gelişme gösterdi özellikle 17 yy da ömer bey hafız post itri mustafa gibi büyük bestekarlar yetişti III.selimde önemli müzisyenlerdendir
II.mahmut zamannda mehterhane kapatıldı ve yerine mızıkai hümayun kuruldu
Abdülmecit döneminden itibaren batı müziği ön plana çıktı bu dönemde musikinin korunması için çaba harcayanlar ise :selanikli ahmet bey hacı arif bey ismail dede zekai dede tamburi cemil bey bu dönemin ünlü bestekarlarıdır.
Tiyatro daha çok ermenilerin kontrolünde olup osmanlı tiyatrosunu güllü agop kurmuştur .
Türkçe yazılan ilk tiyatro eseri şinasinin yazdığı şair evlenmesidir
Ä Mimari :
Osmanlı sanatı en çok mimari alanında gelişme göstermiştir
Kuruluş döneminde osmanlı mimarisi selçuklu mimarisinin etkisinde kalmıştır bu dönemin mimarisi sade bir özellik göstermiştir kuruluş döneminin en önemli eserleri :”bursa ulu cami ,iznik hacı özbek cami ,yeşil cami ,edirne üç şerefeli camidir “
Çok kubbeli cami mimarisinin ilk örneği : bursa ulu camidir
Selçukluların başlattığı birleşik yapı tekniği osmanlıda külliye adını almıştır külliye ilk kez selçuklularla başladı ve osmanlı zamanında zirveye ulaştı
Yükselme devriyle osmanlı mimarisi osmanlı özgün şeklini aldı mimari 16 yy da en olgun şekline ulaştı klasik uslubün ilk örneği:”II.beyazıt camidir “
Türk mimarisi mimar sinan ile doruk noktasına ulaştı mimar sinan:
Çıraklık döneminde :şehzade
Kalfalık döneminde :süleymaniye
Ustalık döneminde :selimiye camilerini yaptı
Osmanlı mimarsi yapılış amacı bakımından dini askeri ve sivil mimari olmak üzere üçe ayrılır
Yıldırım beyazıt tarafından yaptırılan anadolu hisarı ve fatih zamanında yaptırılan rumeli hisarı ve topkapı sarayı nın surları askeri mimarinin en güzel örnekleridir osmanlı mimarisi özellikleri bakımndan 3 e ayrılır :
1- Erken (ilk ) dönem osmanlı sanatı :devletin kuruluşundan 1501e kadar olan sanattır
2- Klasik (orta) dönem osmanlı sanatı :osmanlı sanat anlayışında en parlak dönemini yaşamıştır fatihten 18 yy kadar sürmüştür
3- Geç dönem osmanlı mimarisi:18 yy dan itibaren başlar lale devri ile başlayan bu dönemde batılılaşmanın etkileri görülmeye başlar osmanlı klasik mimari tarzı lale devriyle mimaride batının etkileri görülmeye başladı sonrada türk barok ve rokoko devrine girdi batının etkisiyle ilk olarak “nuru osmaniye cami ve laleli eserleri aypıldı “
DİNİ MİMARİ
Cami Cami
Erken dönem Klasik dönem
Hacı özbek cami
İznik yeşil cami
İznik nilüfer hatun imareti cami
Bursa hüdavendigar cami
Bursa ulu cami
Edrine eski cami
Edirne üç şerefeli cami
İstanbul fatih cami
İstanbul beyazıt cami
Edirne beyazıt külliyesi Mimar sinan dönemi
Şam hüsreviye cami ve külliyesi
İstanbul şehzade cami ve külliyesi
İstanbul süleymaniye cami ve külliyesi
Edirne selimiye cami ve külliyesi
Mimar sinan sonrası
Sultan Ahmet cami ve külliyesi
İstanbul yeni cami
Geç dönem boroko ve rokoko Geç dönem ampir uslup
Nuru Osmaniye cami Nusretiye cami
Laleli cami Dolmabahçe cami orta köy cami
Medrese
Erken dönem Klasik dönem
İznik Süleyman paşa medresesi
Bursa lala şahin paşa medresesi
Bursa yeşil medrese
Bursa Muradiye medresesi
İstanbul fatih medresesi İstanbul şehzade külliyesi medresesi
İstanbul Rüstem paşa medresesi
Türbe Askeri mimariler
Kırgızlar türbesi
Bursa yeşil türbe
İstanbul Mahmut paşa türbesi Anadolu hisarı
Rumeli hisarı
Topkapı sarayı surları
SİVİL MİMARİ
Saraylar ve köşkler
Klasik dönem Topkapı sarayı
Çinili köşk
Revan köşkü
Bağdat köşkü
Geç dönem Dolmabahçe sarayı
Beylerbeyi sarayı
Yıldız sarayı
İshak paşa sarayı
Kervansaraylar Hanlar
Edirne Rüstem paşa kervansarayı
Kara Mustafa paşa kervan sarayı
Ulu kışla kervan sarayı Emir han
Diyarbakır hasan paşa hanı
Büyük valide sultan hanı
Sivas yeni han
Bedestenler Çeşme
Edirne bedesteni
İstanbul mısır çarşısı
İstanbul eski bedesten
İstanbul yeni bedesten
Ankara Mahmut paşa bedesteni
Amasya bedesteni uzun çarşı
Bursa çarşısı
Edirne İbrahim paşa çeşmesi
Davut paşa çeşmesi
Azan kapı Saliha sultan çeşmesi
Valide sebili ve alman çeşmesi
Hamam Köprü
Tahtakale hamamı
İznik İsmail bey hamamı Gazi mihal köprüsü
OSMANLI DÖNEMİNDE KULLANILAN BAZI ÖNEMLİ TERİMLER
Avarız :olağan üstü durmlarda alınan vergidir
Bedesten :çarşı
Müderris:öğretmen
Ayan :bir memleketin bir yörenin ileri geleni
Aşar:osmanlılarda müslümanlardan alınan 10/1 oranında alıanan toprak ürünleri vergisi
Bac vergisi :pazaryerlerinden ve ticaret faaliyetlerinden alınırdı
Berat:herhangi bir göreve veya hizmete tayin ve maaş tahsisi unvan veya nişan verilmesi
Dizdar: kale komutanı
Birun : dış saray
Cizye :gayrimüslimlerden askerlik hizmeti karşılığında alınan vergidir
Cülus:hükümdar tahta çıktığında yeniçerilere verilen bahşiş
Çift resmi:Müslümanlardan alınan mülk vergisi
Darülfünun :19 yy da İstanbul üniversitesine verilen isim
Darüşşifa:hastane
Derbent:ticaret yollarını ve önemli stratejik noktaları koruyan asker
İdadi sultani:lise
Rüştiye :ortaokul
Kaime :kağıt para
Kaptanı derya :donanma komutanı
Lala:şehzadeleri eğiten kişi
Külliye :cami ile birlikte kurulmuş medrese imarethane kitaplık darüşşifa gibi çeşitli yapıları tümüne birden verilen isimdir
Bacı kırtıl:hayvanlardan alınan vergidir
Lonca :esnaf teşkilatı
Müsadere:osmanlılarda ölen veya görevden alınan devlet memurlarının mallarına devletçe el konulmasıdır
Metruk arazi:devlete ait olup halkın ortak kullanımına tahsis edilmiş arazidir
Malikane:devlet görevlilerine üstün hizmetleri karşılğında verilmiş toprak
Mecelle:osmanlılar zamanında ilk medeni kanun
nazır :bakan
narh:temel tüketim mallarının tespiti
sedaret kethüdası:19 yy da iç işleri bakanı
reisül küttap: 19 yyda dış işleri bakanı
sanayi nefise mektebi:osman hamdi beyin kurduğu güzel sanatlar fakültesi
sahnı seman:fatihin yaptırdığı medrese
sebil:hayır için dağıtılan yer
serdarı ekrem:veziri azamın orduya başkomutanlık yaptığı zaman aldığı unvan
sıbyan mektebi:ilkokul(mahalle mektebi)
şurayı devlet :danıştay
teba:halk
encümeni danış:1851 de dil ve tarih alanında çalışmalar yapmak ve ders kitapları yazmak içn kuruldu
ulufe:yeniçerilere 3 ayda bir verilen maaş
tuğra :padişahın imzası
Voyvodo:balkanlarda valiler için kullanılan terim
Yeniçeri ağası:yeniçeri ocağının baş komutanı
Tereke:ölen kişilere ait miras
Mutassarrıf:tanzimattan sonra sancak beyliği kaldırılarak yerine tayin edilen memurlara verilen unvan
Mektebi mülkiye:1859 da kurulan bugünkü siyasal bilgiler fakültesi
İptidadiye:yeni usul okul
Hattı hümayun:padişahın el yazısı
Ferman:padişahın resmi emri
Redif:II.mahmutun kurduğu askeri sınıf
Şadırvan:etrafında bulunan çeşitli musluklardan ve fiskiyelerden su akan havuz tarzında kubbeli çeşme
Subaşı:emir komutanı
Mevat arazi:kıraç ve ölü arazilerdir
Hat:yazı
Vakainüvis:osmanlı devletinde resmi tarih yazarlarına verilen addır
Hüsnü hat:güzel yazı
İhtisap ağası:loncaları kadı adına denetleyen kişi
Kethüda:loncayı dışarıdan temsil eder hükümetle ilişkileri görüşürdü
Muhzır ağa:istanbulda sivil kuralları çiğneyen yeniçeriler ve diğer askerler arasında düzeni sağlardı
Kasrı adl:fatihten sonra padişahların divan toplantılarını dinledikleri penceredir
Payihat:başkent
Şirketi hayriye :ilk açılan deniz şirketi (1850 abdülmecit)
Bankı dersaadet:ilk açılan osmanlı bankası(1847)
Kafes sistemi:şehzadelerin sancaklara çıkması yasaklanarak saryda hapis hayatı yaşamaya başlamalarıdır
İSLAM ÖNCESİ TÜRK KÜLTÜRÜ:
Devlet yönetimi:devletin başında “han hakan kağan ilteber erkin tanhu şanyü idikut “ ünvanlarını kullanan hükümdar bulunurdu .
Hükümdarlık sembolleri:”otağ,örgin(taht),kotuz(soguç),tuğ,sancak,yay,davul”dur
Devlet işleri kurultay(kengeş-toy) denilen meclislerde görüşülürdü.
Aygucu=vezirdir İslam öncesi: tiginler –şad
Selçuklularda:melik-atabey
Osmanlılarda :şehzade –lala
Hükümdarların tahta çıkma usulü olan ekberiyet sistemi (I.ahmet –ekber büyüklük,erşed akıllı ve sağlıklı oluşu
Ülke yönetimi :merkeziyetçi bir yapı yoktur ülke sağ ve sol (doğu –batı)şeklinde yönetilirdi .(fedaral yapı) hakan “doğu “ kardeşi olan yabgu ise batıda otururdu.
hükümdar çocuklarının devlet yömetiminde deneyim kazanmaları için eyaletlere gönderilme uygulamasına selçuklu devleti “atabeylik “osmanlılarda “lala” adı verildi
ülkeyi yöneten diğer görevliler : tamgacı (bitikçi =katip),tarkan(askeri yönetici),apa(sivil yönetici),tudun (vergi,denetim),ağılığ(hazine görevlisi),tigin (hükümdar oğlu)
toplusal yapı:toplumun temelini aile “oguş” oluşturur.ataerkil bir anlayış vardır .tek eşle evlilik esastır
oguş(aile) urug (aile birliği,soy sülale oba boy (oymak,bod ) boy beyi vardı bodun (budun ) boylar birliği han bulunurdu . il (devlet)
türkler her yıl bahar mevsiminde “toy adı verilen şölenleri düzenlerdi.
Türklere ait ilk madeni para örneklerine “göktürkler” döneminde rastlanmıştır
Kutluk bilge kül kağan türk şehirlerini kuran ilk hükümdardır ordu-balık
Ekonomik yapı:türklerin tanıdığı ilk tarım ürünü “yonca “tanıdıkları ilk gıda maddesi”darıdır”.
İpek yolu :çinden başlar orta asyayı aşar karadenizde sona erer.
Kürk yolu:hazar ve bulgar ülkelerinden başlayıp altay ve sayan dağlarından ipek yoluna paralel olarak ulaşan ticaret yoludur
Türklerde ki ilk madeni para örneği göktürklerdedir
Din ve iananış:
Göktanrı dini:yerin ve göğün insanların tanrı tarafından yaratıldığına iananılırdı .iyi insanlar “uçmağ(cennet),kötü insanlar ise tamu(cehennnem),din adamlarına kam (şaman )”denilirdi.
Tabiat güçlerine inanma :doğadaki gizli güçlerin varlığına inanılırdı.kutsal olan “yada taşı “ vardır .”yuğ “ adı verilen cenaze töreni yaparlardı.ölü eşyalarıyla birlikte gömülürdü(kurgan).mezarın başına öldürdüğü insan sayısı kadar “balbal “ dikilirdi .
Atalar kültü :ölen iatalarının ruhlarının kendilerini koruduğuna inanılırdı.
Kuman (kıpçak),peçenek hristiyan olmuşlardır
Ordu (herkes asker =ordu millet)
Turan taktiği (kurt oyunu ) vardır (sahte geri çekilme ve pusudur ) hilal taktiğide denilir bu taktik malazgirt ,niğbolu,mohaç da uygulandı
Ordunun asıl gücü süvari birlikleridir
Orduda ücretli askerlere yer veren hazarlardır
Türk devletleri arasında farklılığın en az görüldüğü alan askeri alandır
Metenin tahta geçişi kara kuvvetlerinin kuruluş tarihi olarak kabul edilir
Metenin kurduğu sistem avrupaya avrupa hunları tarafından tanıtılmıştır
Hukuk: törenin üç kaynağı vardır :1) halk.2)toy 3)hakan
Yazısız hukuk kurallarından olan töre(türe) ye göre yönetilirdi .törenin değişmeyen hükümleri:iyilik adalet eşitlik insanlıktı.
Adi suçlara yarganların (hakim ) siyasi suçlara ise hükümdarların başkanlık ettiği(yargu) bulunurdu .
İlk yazılı hukuk belgeleri =uygurlar zamanındadır .
Yazı dil ve edebiyat :türklerin tarih boyunca kullandıkları alfabeler :”köktürk(orhon),soğd,uygur,brahmi,süryani,arap,kiril,latin “alfabeleridir .
Türklerin ilk milli alfabesi : göktürk (38 harf )ve uygur alfabesidir (soğd alfabesi geliştirilmiş hali )(18 harf )
Moğalları türkçe anlamında etkilyen devlet uygurlardır
Türkçe ural altay dil ailesinin altay gurubunda yer alır .sözlü edebiyat ürünleri:koşuk sav sagu destan dır
Türk edebiyatındaki ilk yazılı edebiyat örnekleri 6 yyda yenisey kitabelerdir .7yy da ise orhon abideleridir
Göktürk kitabeleri:bilge kağan, kültigün ve tonyokuktur (siyasetname )ilk danimarkaı bilgin 1893 de wilhemm tomson tarafından okunmuştur .
Sine –uşi yazıtları :uygur kağanı moyençur zamanındadır
Bilinen en eski türk şairi :aprin çir tigin dir
Soğd ve süryani alfabesi :islamiyetin kabulünden önce kullanılmıştır
Arap kiril ve latin alfabesi islamiyetin kabulünden sonra kullanılmıştır
Göktürk alfabesini kullanan devletler =kırgızlar ,bulgarlar ,hazarlar ,peçenekler
Uygur alfabesini kullanan devletler =uygurlar ,moğollar ,karahanlılar
Yenisey yazıtları tarih olarak daha eskidir ama bu yazılar bir alfabe oluşturmazlar
Orhun yazıtlarını yazan “yolluğ tigin”dir
Orhun yazıtlarında türk kelimesi ilk kez millet adı olarak kullanılmıştır sisyasibir beyannamedir
Karabalasagun yazıtları daha çok mani yaşamını yansıtır
oğuz kağan destanı : metenin hayatı ve icraatları anlatılır
türeyiş destanı (yaradılış ):uygur destanıdır gçö destanı (kutsal bitr kayanın yok olaması)
kırgızlara ait olan manas destanı dünyanın en uzun destanıdır BM tarafından 2000 yılında dünyaya tanıtıldı
dedekorkut hikayeleri destanla halk hikayesi arasında geçiş özelliği gösterir.
Takvim:oniki hayvanlı türk takvimidir (güneş yılı) uygurlar ve göktürkler kullandı .
Celalı takvim:b.selçuklu sultanı melikşah tarafından düzenlendi
Rumi takvim:osmanlı zamanında güneş yılı esaslı olarak hazırlandı.mali işleri düzenlemek amacıyla hazırlandı
Miladi takvim 1926 yılında kabul edildi
Sanat :hayvan uslubun yaratıcıs iskitlerdir .en önemli kurgan esik(ısık) gölü civarındadır .bu kurgan çıkarılan en önemli eser : altın elbiseli adamdır .
Halı ilk olarak “hunlar “tarafından dokunmuştur .pazırlık kuraganında dünyanın en eski halısı olan pazırlık halısı bulunmuştur .”(leningard hermitaj müzesi)
Türk resim sanatı uygurlardan itibaren gelişme göstermiştir saraylara ait olan fresk (duvar resmide vardır )
Yapılarda kubbeyi ilk kullanan uygurlardır uygurların surlarala çevrili kentlerine “balık “ adı verilir
Türk külütürüne ait son yılların en önemli buluşu 1970 yılında kazakistanın merkezi alma ata yakınlarında ki esik kurganın da yapılmıştır (altın elbiseli adam)
Uygur şehirlerinde ki minyatür kalıntıları türk resim sanatının ilk önemli örnekleridir moğollar aracılığla türk dünyasına girmiştir
Türk sanatında ilk heykel örnekleri göktürkler döneminde ki “balbal” taşlarıdır
Müzik:askeri bando vardır .söylenilen besteye “ır “ sazlarla çalınan melodiye ise “küg “denilirdi yine küdüm (timpanibas davul) ,zurna (obua),çevgan (çıngıraklı asa) türk kanunu (kithara) çalgıları vardır .
Kavramlar :
Toygun:meclise katılan üyeler
Ordu:hükümdarın oturduğu şehir
Ayuki:hükümet
Aygucu :başbakan
Buyruk:bakan
İç buyruklar :saray işleri ile ilgili bakanlar
Tamgaçlar :damgacılar
Danışmanlar : müşavirler
Tudun : vali
Bitikçi:yazışmacı,sekreter
Tekin:şehzade
Subaşı:ordu komutanı
Yargucu:yargıç
Tarkan ve apa :saray görevlileri
Budun: millet
Kımız : atın sütünden elde edilen içkidir
Ordu-Balık:uygurların kurdukları şehirlerdir
Tengri:tanrı
Şaman ve kam :din adamlarıdır
Tayanç –keneşçi: danışmanlar meclisi
Müşavere meclisi:selçuklular da danışma meclisi
Meclisi meşveret :osmanlılarda danışma meclisi
Figür:resim ve heykel sanatında tasvir edilen insan resmi
Bedizci:ressam
Kamdu:bez para
Yarmak :madeni para
Tudun :vali ,vergi memuru
TÜRK İSLAM MEDENİYETİ VE KÜLTÜRÜ
Devlet yönetimi:
Halkının tamamına yakını türk olması nedeniyle karahanlılarda devlet yönetiminde eski türk anlayışını korumuşlardır ülkeyi yönetmede doğu-batı esas alındı .karahanlılar da saraya “ordu-kapu “denilirdi sarayda en önemli görevli hacipti (hükümdarla görüşmek isteyen kişilerin iniş çıkışını düzenlerdi) ilk posta teşkilatı bu dönemde kuruldu
Selçuklu devleti ile birlikte türk islam geleneği ve kuruluşları gelişmesini tamamladı iran ve abbasi devlet yapısından etkilendiler
Tolunoğulları ve akşitlerde de abbasi etkileri vardır
Harzemşahlar devletinde de selçuklu etkisi vardır
Memlükler ise askeri ve saray alanında yükselen kişileri sultan olarak seçerlerdi meclis te vardır
Gaznelilerde ise iran (samanoğlu) etkisi vardır tarihte sultan ünvanını ilk kullanan sultan mahmuttur.
• Hükümdar :islam öncesi görüş olan hükümdarın tanrı adına ülkeyi yönettiği görüşü islamiyet sonrasında da devam etmiştir.(kut anlayışı)
Hükümdarlığın halife tarfından tasdik edilmesi kuralı gazneliler ve karahanlılarla başladı (islam etkisi) hakimiyetlerini halifelerle paylaşmadılar .
Selçuklular ve memlükler halifeyi dini lider olarak kabul ettiler .siyasal güç olarak destek verdiler
Tuğrul ve çağrı beyler ile musa yabgu nun devleti yönetmesi fedaratif bir anlayış olduğunu gösterir. Hükümdarlar önce “yabgu” tuğrul beyden sonra “sultan “ daha sonra “sultanı azam “ ünvanı kullandılar .
Hükümdarlık sembolleri:”hutbe okutmak ,para bastırmak,taht,taç,bayrak,tuğra,nevbet(davul),otağ,sancak”tır
Devlete karşı işlene suçlar olan divanı mezalime başkanlık ederdi
Atabeylik sistemi selçukulularla birlikte islam dünyasına girdi
Devlet işleri nizamülmülk tarfından geliştirilen divanı saltanatta görüşülüdü
Halife :gaznelilerle birlikte hükümdarları onaylamaya başladı .halife menşur verdiği hükümdarlara “asa ,alem ,hilat (giysi),çetr(saltanat şemsiyesi)” gibi hükümdarlık sembollerini hediye ederdi .
Saltanat makamı içinde halifeliği selçuklu ve memlükler uygulamadı .osmanlılar saltanat makamı içinde halifeliği uyguladılar
909 da tunusta kurulan arap kökenli devlet olan şii fatımi devleti sünni abbasi halifesini tanımayarak yeni bir halifelik makamı oluşturdu ubeydullah kendisini halife ilan etti .saltanat ve halifelik aynı kişide toplandı .büyük selçuklularla birlikte halife dini lider ,sultanda dünyevi lider olarak birbirine eşit iki lider olatrak tanımlandı .
Merkez yönetimi :
• Saray:sultanın ve ailesinin oturduğu yerdir .saraydaki görevliler ve görevleri
Hacipler:saraydaki görüşmeleri sağlardı
Kapucubaşı:sarayın güvenliğinden sorumludur
Silahtar:silahlardan sorumludur
Alemdar:sancak ve bayraklardan sorumludur
İlbaşı:atlardan sorumludur
Cemedar:hükümdarın elbiselerinden sorumludur
• Hükümet :devlet işleri divanı saltanat denilen büyük divanda görüşülürdü büyük divana “vezir “başkanlık ederdi.hükümet işlerinin başında vezir bulunurdu.büyük divana bağlı ikinci derecede önemli olan divanlar :
Tuğra (inşa –risalet )divanı :devletin iç ve dış yazışmalarını yapar .başında tuğrai bulunurdu
İstifa (maliye) divanı:başında hazinedar (müstevfi) bulunurdu .
Arz divanı :askerlerin kayıtlarını ve maaş defterlerini tutan divandır .başında “arzül çeyş (emiri arz ) “bulunurdu .
İşraf divanı :devletin idari ve mali alanındaki devlet faaliyetlerini denetleyen divandır (askeri-adli işler hariç ).başında “müşrif”bulunurdu
Divanı mezalim :ağır siyasi suçlar görüşülüp karara bağlanırdı başkanı “hükümdardır “
Niyabeti saltanat divanı :hükümdar başkentte olmadığı zamanlarda devlet işleri ile ilgilenen divandır .sultana vekalet eden kişiye “naib”adı verilirdi
Divanı berid:posta işlerine bakan divandır
Eyalet yönetimi(taşra):devlet eyalet adı verilen 12 büyük idari bölgeye ayrılmıştır
Eyalet vilayet kaza köy şeklinde hiyerarşik olarak sıralanmaktadır
Eyaletler “melik ve şıhne “ denilen hükümdar çocukları tarafından yönetiliridi .(şıhne =askeri vali)
Eyaletlerde belediye görevlerini yerine getirmekle görevli olan kişiye “muhtesip “ denilirdi.
Eyaletlerde ki vergi işlerini “amil” yönetim işlerine “reis “posta işlerine “ulak” lar bakardı merkez ile taşra arasında güçlü bir posta teşkilatı kuruldu
Şehir ve kasabalarda idari işlerden sorumlu olan “amid “,ticari bakımdan önemli yerlerin korunmasından sorumlu olan “ribat(tahkimli han ) “ sorumludur
Ordu :orduların büyük çoğunluğu türk askerlerinden oluşurdu .
Karahanlı ordusu:”saray muhafızları, hassa ordusu ,eyalet askerleri” dir .odunun temelini “karluk yağma çiğil “ boyları oluşturur.ordu komutanına “subaşı “ adı verilirdi .
Gazneniler ordusu: “gulam askerleri,eyalet askerleri,ücretli askerler gönüllüler ,” dir .gulamlar ; (kölemenler ) çeşitli ülkelerden toplanan müslüman askerlerdir .savaşlarda filleride kullandılar .
Tolun –ihşidi ordusu : kıpçak türkmenleridir
Harzemşahlar ordusu :”ikta askerleri,hassa ordusu,valilerin askerleri, “dir askeri teşkilatların büyük çoğunluğunu büyük selçululardan almışlardır (ikta da olduğu gibi)
Eyyubi –memlük ordusu : daimi askerler ve gönüllülerdir daimi süvariler daha çok kıpçak türklerinden oluşurdu
Selçuklu ordusu :
1. Gulamanı saray:çeşitli müslüman ülkelerden toplanan askerlerdir .devşirme usulü uygulanırdı .saray muhafızı olarak görev yaparlardı bu sistemi uygulayan devletler :büyük selçuklular ,eyubiler ,memlüklüler ,osmanlılardır (kapıkulu adını alır )
2. Hassa ordusu :her an savaşa hazır atlı birliklerdi .çeşitli türk boylarından toplanırdı .osmanlıdaki karşılığı kapıkulu askerleridir
3. Türkmenler :göçebe olan türkmenler daha çok sınır boylarına yerleştirildi
4. İkta askerler :ikta sahibi olanların gelirlenin bir kısmıyla beslemek zorunda oldukları atlı askerlerdir selçuklularda toprak ile ordu teşkilatı arasında büyük bir bağlantı vardır .bu toprakları işleyen çiftçiler devlete vermesi gereken vergiyi sipahiye verirdi osmanlıda bu sistem tımar adını aldı .
5. Bağlı devletlerin ve beyliklerin askerleri:bağlı devletlerden alındığı gibi komşu ülkelerden paralı askerdea alınırdı
6. Meliklerin ve askeri valilerin askerleri: melikler savaş zamanında ordularıyla gelirlerdi
Hukuk : türk islam devletlerinde hukuk şeri ve örfi olmak üzere iki türlüdür .adalet işleri tamamen bağımsızdır ve siyasi otoriden etkilenmezdi .
1. Şeri hukuk:şeri davalara kadılar bakarlardı kadıların başında kadıul kudat bulunurdu .kadıları kontrol ederlerdi .devletin kadılar üzerinde hiçbir baskısı yoktu.kadıların verdikleri kararlara “divanı mezalim “ adı verilirdi .sadece buralarda itiraz edilirdi
2. Örfi hukuk:düzen bozan ve kanunlara uymayanların cezalandırıldığı yerdir .örfi yargının başında “emiri dad “bulunurdu
3. Kazasker :ordu içindeki anlaşmazlıları kadı asker (kazasker ) çözerdi .
Sosyal hayat : halk göçebe şehirli ve köylü olmak üzere yaşıyordu .göçebeler daha çok hayvancılıkla ,yerleşik hayat geöenler ise tarım ticaret ve el santları ile uğraşırlarlardı. Selçuklulrda büyük devlet memurlukları babadan oğula geçerdi buda devlet yönetiminde egemen sınıf çıkmasına neden olmuştur . .devlet yönetiminde iranlıların etkisi büyüktür . müslüman ve müslüman olmayan toplumlara adil davranılmıştır .melikşah zamanında çıklarılan mülkiyet ve kadın hakları örnektir.ilk türk vakfı karahanlılara aittir
.
Ekomomik hayat :
Tolunoğulları ve ihşidiler baharat yolundan önemli gelir elde ettiler .
Gaznelilerin hindistan seferi sonucunda ganimetler elde etiiler ipek ve baharat yoludanda gelir elde ettiler
Karahanlılrda maveraünnnehir tarım bölgesi ve ipek yolu gelir kaynaklarıdır
Selçuklular zamanında horasan ticaret merkezidir .ipek ve bahrat yollarıda önemli gelir kaynaklarıdır
Altın paraya dinar ,gümüş paraya dirhem denilirdi.selçuklularda ilk parayı tuğrul bey bastırdı .
Şehir ve kasabaların mali işlerine “imga” bakardı basılan altın paralar gelirin yükseldiğini gösterir.
Esnaf ve tüccarlar ahilik adı altında toplanırdı müslüman olmayanlar bu guruba alınmazdı (lonca teşkilatı) ahilik füttüvvet adıyla abbasiler tarafından kuruldu .
Gelir kaynakları
1. Öşür :müslümanlardan yetiştirdikleri ürünün 10/1 oranında alınan vergidir
2. Haraç: müslüman olmayanlardan arazi ürünleri üzerinden 10/1 oranında alınan vergidir
3. Cizye :müslüman olmayan sağlam erkeklerden alınan askerlik vergisidir bir kez alınır yaşlı ve çocuklardan alınmazdı
Bunlardan başka ganimetler ,iş kolları ve tüccarlardan alınan vergiler ,gümrük vergileri dir
Toprak yönetimi:
1. Mülk topraklar :kişilere ait olan topraklardır .başarılı olan devlet adamlarına verilirdi
2. Miri topraklar :devlete ait olan arazilerdir .üç bölüme ayrılır.
Has topraklar :geliri hükümdar ve hanedan üyelerine ait olan topraklardır
Haraci topraklar :müslüman olmayanlara ekip biçmelleri karşılığında verilen topraklardır
Vakıf topraklar :hayır kurumları ve eğitim ve sosyal müesseslerin ihtiyaçları için ayrılırdı
İkta topraklar :mülkiyeti devlete aittir.geliri hizmet veya maaş karşılığı olarak askerlere veya devlet adamlarına verilirdi.atlıasker beslerdi
Dil ve edebiyat : türk islam devletlerinde edebiyat dili olarak farsça ,bilim dili olarakta arapça kullanıldı.budurum daha sonra edebiyatımızda divan edebiyatı ve halk edebiyatı olarak ayrılmasına neden olacaktır
Karahanlılarda resmi dil türkçe idi .kullanılan alfabe uygur alfabesiydi .hakaniye lehçesi ile konuşurlardı
Gaznelilerde saray ve orduda türkçe konuşulurdu .resmi dil arapçadır .memlüklülerde resmi dil türkçe idi .
İlk türk islam devletlerinde arapça ve farsçaya önem verilmesinin nedeni yerli halk arasında bu etnik gurupların fazla olmasıdır
Selçuklularda bilim dili arapça ,resmi yazışma dili farsça dır .konuşma dili türkçedir
Türk islam devletlerinde edebiyat sözlü ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılır .
1. Sözlü edebiyat :mani,sagu,destan (ilk sözlü edebiyat ürünü satuk buğra han destanıdır karahanlıların müslümanlığı kabul etmesi anlatılır )
2. Yazılı edebiyat :kutadgu bilig ,divanı lügatıt türk,atabetül hakayık,divanı hikmet ,siyasetname ,şehname dir
Karahanlılarla birlikte islami türk edebiyatı başlamıştır
Türk islam edebiyatının ilk yazılı örneği kutadgu bilig dir
Türk dilinin zenginliğini ortaya koymak ve araplara öğretmek amacıyla yazılan eser divanı lügatıt türktür
Uygur alfabesiyle yazılmış ahlaki değerleri anlatan eğitici eser atabetül hakayıktır
arap harfleriyle türkçe yazılmış eserdir türk tasavvuf eseridir ilk türk mutassıfı ahmet yesevi tarafından yazıldı .şiirsel anlatımlıdır
şehname gazne sultanı mahmuta sunuldu.türk -iran savaşları anlatılır .
siyasetname yazarı nizamülmülktür farsçadır
rübailer ömer hayyam dır
kaside :enveri (büyük selçuklu),kanglı lügat : muhammed bin kays tır .celaleddin harzemşah adına yazıldı türkçe –farsça sözlüktür .mukkadimil edep:harzemler dönemindedir .mahmut zemahşeri yazdı.sözlüktür türkçe lehçeleri ile ilgili bilgiler verir.
Bilim : türk ve islam devletlerinde bilim alanında bir çok bilgin yetişmişitr .bu dönemin başlıca ilim kuruluşları medreselerdi.medreslerde dini ilimlerin yanında pozitif bilimlerde okutulurdu.
İlk medrese karahanlılar zamanında “aslan gazi tabgaçhan tarafından merv de açıldı “( buhara semerkand kaşgar önemli medreseler )
İlk selçuklu medresesi tuğrul bey tarafından nişabur da açıldı
Selçukulu döneminin en büyük medresesi nizamül mülk tarafından bağdat nizamiye medresesini yaptı .nizamül mülk devlet adamlarına yol göstermesi amacıyla ünlü eseri “ siyasetname “ yi yazmıştır .imam gazali baş müderris olarak medreselerde ders vermiştir dönemin diğer en ünlü müderrisleride “şirazi ,cüveyni,feruddin atar “ dır
Medreselerin gelir kaynakları ise vakıflardır
Astronomi alanında da önemli eserler verilmiştir .melikşah döneminde rasathane kuruldu .ömer hayyamın bakanlık ettiği bir heyet tarafından takvim hazırlandı (celali - meliki takvim )
1. Farabi :
İslam felsefesinin ve siyasetinin kurucusudur
Avrupa da al pharabiıs adıyla tanınır
Eski yunan filozoflarının( özellikle aristo ) düşüncelerini iyi açıklamıştır bu nedenle muallim sani (ikinci öğretmen )
Eserlerinin birçoğu Avrupa da ders kitabı olarak okutuldu
Felsefe matematik astronomi fizik alanında eserleri vardır
Türk islam dünyasında pozitif ilimleri başlatan isimidir
Bütün devletlerin üstünde en olgun devlet milli devletleri içine alan bütün yeryüzü insanlarını kapsayan bir teşkilattır(BM idealini öne sürdü)
El medinetül fazıla (erdemli toplum), el mania el akıl (aklın anlamları), fusüs hikem ( hikmetlerin özleri),ihsaül ulum (bilimlerin sınıflandırılması ) kitabül musikül kebir (müzük kitabı )
2. İbni rüşt :
Aristoyu batıya tanıtan filozoftur .batı dünyasında averos olarak bilinir
“Aklı dinden üstün tutar “ fikirleri gazali ile uyuşmaz
“Mutezile “akımını temsil eder
Tahafütüt tahafüt ,makalel fizac
3. İbni sina :
Avrupada avicenna adıyla tanındı
İslam filozoflarının reisidir
İlk kez bedensel hastalıkların psikolojik nedenlerine dikkat çeken medikal psikologtur
Tıp astronomi fizik felsefe alanlarında etkili olmuştur (asıl şöhreti tıptır )
Farabinin öğrencisi olup en önemli eseri “el kanun fıttıp tır .kitabül necat ,risale fi ilmül ahlak ,as-şifa
4. Gazali :
Kişi allahla ilgili bilgiye ancak sezgi yoluyla yani allahı içinde duyarak varabilir
İslam felsefesi olan kelam ile ilgilendi
Ona göre din felsefeden üstündür .dinle bağdaşmayan felsefe saçmalar .
En ünlü eseri ihyaülü ulumiddin dir
5. Biruni :
Biruni olaylara tarafsız yaklaşmış fikirlerini gözlem ve deneye dayandırmıştır
“Dünyanın güneş etrafında bir kez döndüğünü söylemiştir “
Önemli eserleri:kitabi tarih(hint tarihi) , asasül bakiye (asyalı milletler ve astronomi), kitabüs seydele fıttıp tır
6. Ebu hanife :
İslam hukuk bilgini ve hanefi mezhebinin kurucusudur
Buhari: ünlü hadis bilginidir cami isahih kutubi sitte
El razi :kimyagerdir sülfirik asidi bulmuştur
İbni yusuf :sarkacı bulmuştur
Uluğ bey :astronomi bilginidir (hayat cetveli ile yıldızların sıralanışını yapmıştır )
Utbi:tarihi yemin adlı eserinde sultan mahmut dönemi olaylarını anlatmıştır
Harezmi: büyük bir matematikçidir .cebiri sistemili hale getirdi
İbni türk : çalışkanlığından dolayı kendisine “ebul fazl “ denilmiştir cebire katkısı vardır
Taberi: tarih tefsir tıp matematik alanlarında çalıştı.
İbni rüşdi:felsefe matematik fıkıh tıp kelam alanlarınada çalıştı
El idrisi: “ coğrafya ve eczacılık “ alanında çalıştı
İbnül heysem :”fizik ve optik “ alanlarında çalıştı
Muhyiddin arabi: tasavvuf fıkıh hadis tefsir felsefe edebiyat ve kelam alanında çalıştı
İbni fadlan :”seyahatnamaleri” ile tanınınan ünlü bir diplaomattır .
Sanat : sanat eserlerinde orta asya türk kültürü ve islam etkileri görülür .
• Çinicilik: çin kökenlidir .yaygın hale geldi mimaride kullanıldı
• Tezhip :el yazması kitap ve levhaların altın tozu kullanılarak çiçek ve nakışlarla süslenmesidir .
• Hat:arap harflerinin çeşitli şekillerde süslü olarak yazılması sanatıdır .
• Heykeltıraşlık:islam öncesi türkler arasında görülmüştür
• Minyatür :bir resim türüdür kitap sayfalarına yapılırdı .en çok kullanılan resim türüdür .en eski minyatürlere orta asyada rastlanılmaktadır
• Müzik:türkler arasında bir hakimiyet alameti idi.hükümdarlar kapılarında 5 kez nevbet çaldırırlardı.türk tasavvuf müziği etkili olmuştur .
• Mimari:mimari alanda ilk örnek uygurlardır .
ilk türk islam mimarisi “tolunoğulları” zamanındadır
ilk kubbeli cami karahanlılar zamanındadır .
karahanlılardan günümüze gelen en önemli eser “ayşe bibi türbesi “(karahanlı )dir .
türk islam sanatının en eski kervansaraylarına karahanlılar zamanında dır
.gaznelilerden günümüze ulaşan önemli mimari eser ise sultan mahmutun sultan mesut için yaptırdığı “zafer kuleridir “(gazneli)
ince minare stilini islam mimarisine türkler kazandırdı .
selçukluların islam mimarisine getirdiği en önemli yenilik çadır şeklinde yapılan “ kümbettir “
ilk dönemlerde taşın azlığı nedeniyle eserlerde dahaçok kerpiç kullanıldı bu yapıların günümüze kadar gelmesini engelledi
türk islam mimarisinin başlıca unsurları cami mescit türbe medrese han hamam kervansaray darüşşifadır (bimarhane )
karahanlı dönemi eserleri :
Şir kebir cami Arap ata türbesi
Harekkan kümbeti Ayşe bibi ve balacı hatun türbesi
gazneliler dönemi eserleri :
Zafer kuleleri Leşgeri bazar sarayı
Leşgeri bazar ulu cami Arusül fele cami
selçuklu dönemi mimari eserleri: DİNİ MİMARİLER
Camiler ve mescitler † mescidi Cuma (ulu cami)
† gül payegan mescidi cuması
† zavere mescidi cuması
† kazvin mescidi cuması
† dolugan mescidi cuması (en eski mimariye sahiptir)
Medreseler
† nizamiye medresesi
† hargird medresesi
† küçük medrese
Türbeler (kümbet ) † kümbeti ali
† cihil duhteran (kırık kızlar )
† harrekan kümbeti
† demavent kümbetleri
† kümbeti surh
† sultan sencer türbesi
† mümine hatun türbesi
† tuğrul bey türbesi
† gazali türbesi
SİVİL MİMARİLER
Ribatlar (kervansaraylar ) Ribatı zaferani,ribatı şerif,ribatı anuşirvan
ilk türk islam vakfı karahanlı ebu ishak ibrahime aittir .
Selçuklular da hassa ordusu tuğrul bey zamanında oluşturuldu
büyük selçukluların ilk başkenti nişaburdur
ikta sistemini ilk olarak büyük selçuklu veziri nizamülmülk uyguladı
ANADOLU SELÇUKLULARI VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE
KÜLTÜR VE MEDENİYET
Devlet yönetimi :
Ω merkez teşkilatı :
hükümdarlar sultan ünvanının yanında “rükneddin,keykabut ,keykavus,sultanı azm ,sultanı galip” gibi ünvanlar kullanırlardı .
saray devlet hanı ve dergah isimleri olarak da anılmıştır
başkent iznik sonra konya olmuştur müslüman oldukları halde devlet yönetimi hiçbir zaman teokratik olmamıştır
devlet işleri büyük divan denilen divanı saltanatta görüşülürdü görüşmeler deftere kayıt ediliyordu .
divanı pervane :ülke topraklarının kayıt defterlerini tutar has ve iktalara ait kararları düzenlerdi dirliklerin dağıtılmasını pervaneci yapardı
kadı leşker : askeri davalara bakardı
beyler beyi ve atabeyini soruşturma ve tutuklamalardan sorumlu olan emiri dad (adalet bakanlığı ) gerekli durumlarda divana katılırdı
meşveret meclisi(kurultay benzeri danışma meclisi) : hükümdar olacak kişilerin belirlenmesinden devletin iç ve dış politikalarına dair birçok konu konuşulurdu .
memleket yönetim bakımından illere (eyaletlere ) ayrılırdı . bu iller yönetim bakımından 3 e ayrılırdı .(melikler-subaşılar-bizans sınırındaki uç beyleri) melikler kendi adına para bastırıp kendi divanlarını kurabilirlerdi
beyliklerde ise hükümdarın 2 tane temsilcisi bulunurdu bunlar :”mirliva “ adı verilen kişiler siyasi otoriteyi, yargı işlerine ise “kadılar “ bakarlardı
vilayetlerde ki subaşılar hem askeri komutan hem de vali görevini üstlenirdi.
Vilayetler de :
• adalet işlerine : kadılar
• din işlerine :imam
• yönetim işlerine : naib
• belediye işlerine : muhtesip
• güvenlik ve zabıta işlerine :şıhne
ordu
Türkiye Selçuklularında ordunun esasını hassa askerleri ve sipahiler oluştururdu ordunu başkomutanı sultandı sultan olmazsa orduyu vezir yönetirdi
Türkiye Selçuklularında kara ordusunun bölümleri :
1. Hassa birlikleri(gulam –kapıkulu askerleri):sultana bağlıdırlar merkezde otururlardı devşirme usulüne dayanırdı çoğunluğu Hıristiyan çocuklarıyla türk çocukları özel olarak yetiştirilirdi bu usul Osmanlıda yeniçeri adını alacaktır
2. Sipahiler : tamamen Türklerden oluşurdu komutanları subaşılar dır ordunun temelini meydana getirirlerdi
3. Türkmenler : sınır boylarında hazır olan kuvvetlerdir
4. Bağlı beylik ve devletlerin askerleri
5. Ücretli askerler : büyük Selçuklularda orduda ücretli askerlik olmayıp Türkiye Selçuklularında ücretli askerlik vardır (rum Frenk Ruslardan oluşurdu )
Donanma büyük Selçuklularda yoktur çünkü denizle sınırı yoktur .anadolu Selçuklularında da “Sinop Alanya Antalya ve samsun “ gibi merkezler başlıca ticaret merkeziydi tersaneler kurmuşlardır
Ordu komutanına “emiriül umera “ donanma komutanına “ reisil bahr “ adı verilirdi gerçek anlamda ilk türk donaması çaka bey tarafından oluşturuldu
Anadolu selçuklu devletinde ilk tersane I.izzet keykavus döneminde sinop ta inşa edildi
Toprak yönetimi : toprak devletin olup bu topraklara “arazi amiriye “ (miri arazi ) adı verilirdi
Özel toprak sahipliğ yerine “miri “ (mülkiyeti devlete ait işlemesi halkın olan topraktır )bu yugulam yüzünden hiristiyan halk kölelikten kurtuldu.bu sistemde kişiler küçük toprak parçalrı dışında topraklar da kiracı durumundaydılar .bizans halkı toprağa eve ve hürriyete kavuştu
Hukuk :
Şeri hukukta :davalara hükümdar veya vezir tarafından tayin edilen kadılar bakardı kadılar din ve hukukla ilgili işlere bakardı
Örfi yargı: asayişi bozan ve yasaları çiğneyen kişiler ile ilgili davalara bakardı bu davakara “emiri dad “ bakardı emiri dad bir nevi başsavcı yada adalet bakanı konumundaydı
Askeri davalara selçukluda “kadıyıleşker “ denilen ordu komutanı bakardı .ülkedeki tüm kadılar mahkemedeki başkadı (kadıul kudata ) bağlıydılar
Sosyal ve iktisadi hayat :
anadolunun türkleşmesini sağlayan iki önemli gelişme 1071 malazgirt sonrası yaşanan türk göçleri bunun yanında moğol baskısı sonucunda anadoluya göçen oğuz türkleridir
her köyün başında köy kethudası(muhtar ) bulunurdu
yerleşik hayata geçmeyen türkmenlerdi
türkiye selçuklularında sanayi esnaf taşkilatı ahiler tarafından organize edilliyordu .dini ve iktisadi özellik taşırdı .selçukluda herkes kendi meslekleri ile ilgili bir lonca gurubuna üye idi (lonca ahiliğin bir alt dalıdır ) ahilik avrupada ki lonca örgütlerine benzemekle birlikte lonca sadece ekonomik bir nitelik taşırken ahilik ekonominin yanısıra ahlaki ,dini ve sosyal bir kurumdu .ahilikte üyelerin tek bir iş yapma ilkesi vardır ahilik teşkilatının temelleri 12 yyda abbasiler zamanında ki fütüvvet teşkilatına kadar uzar.anadoluda ahiliğin kurucusu ahi evrandır
dericilik türklerin ve hirisityanların ileri olduğu bir sanattı maden işçiliğinde ermeni ve rumlar uğraşırdı
türkiye selçukluları izledikleri ticaret politikalarıyla anadolyu kıtalar arası transit ticaret merkezi haline getirdiler ticareti geliştirmek için: malları zarar gören veya kervanları soyulan tüccarların zararları devlet tarafından karşılanırdı böylece ticari mala devlet sigortası ödenirdi ticaret amaçlı latin cumhuriyetleriyle anlaşmalar yapıldı antalya ve sinop ticaret merkezi oldu .kara ticareti kervanlarla yapılırdı .kervanları korumak için muhafız birlikleri oluşturuldu
anadolu en çok :venedik ,ceneviz floransa gibi itlyan cumhuriyetleriyle iran suriye mısır gibi devletlerlede ticari ilişkilerde bulundu
maliye :türkiye selçuklularında maliye işlerine “divanı isitfa “ bakardı
iki çeşit hazine vardı :1)hazinei hassa(padişah hazinesi ) 2) hazinei amire (devlet hazinesi)
ilk para (sikke) :I.mesut
ilk gümüş para (dirhem ):II.kılıçarslan
ilk altın para (dinar ):II.kılıçarslan döneminde basıldı (ekonomik seviyeye göre para basılırdı)
devletin başlıca gelirleri : öşür,haraç cizye ,gümrük gelirleri ,ganimetler in 5/ 1 i , maden tuzla ve orman işletmelerin gelirleri
din ve inanış :
islamlaşmaya büyük katkı sağlandı tekke ve zaviyeler kurulmuştur anadoluya gelip yerleşenler arasında dervişler şeyhler mutassıflar bulunmaktaydı .anadoluda pek çok tarikat kuruldu bu tarikatlar islamlaşmayı hızlandırdılar .yesevilik,babailik,bektaşilik,mevlevilik ,ekberilik ,nakşibentlik,kadirilik,rufailik tarikatları vardır
hiristiyanlarla yapılan savaşta kahramanlık gösterenlerin isimlerinin sonuna konulan “ alp ve gazi “ dini düşünceyi ifade ediyordu
şamanlık geleneği türkler arasında kısmen yaşanıyordu
en yaygın mezhep hanefilik idi
dil ve edebiyat :
türkiye selçuklularında resmi dil ve bilim dili arapça idi .edebiyat dili farsça ,halk ve orduda türkçe konuşulurdu
karamanoğlu mehmet bey türkçeyi resmi dil ilan etti ( günümüzde bu olayın yıl dönümü kutlanılır )
beylikler döneminde resmi dil ve edebiyat dili türkçe idi
anadoluda türkçenin gelişmesinde moğolların büyük katkısı oldu moğol baskısından kaçan birçok bilgin ve edebiyatçı anadoluya gelerek bilim ve fikir hayatını geliştirdiler .
yunus emre ,hoca dehhani,sultan velet ,gülşehri,aşık paşa ,nesimi gibi türk aydınları eserlerini türkçe yazdılar anadolu türk ahlak ve ruh yapısının oluşmasında battal gazi ve danişment gazi destanlarının büyük etkisi vardır
hoca dehhani ilk türkçe şiirler yazan şairdir aruz veznini kullandı türkçeye uyarladı .bu yüzden divan edebiyatı onunla başlar .
anadolu halk edebiyatı bu dönemde altın çağını yaşadı “halk edebiyatı,tasavvuf edebiyatı ve divan edebiyatı olarak 3 kolda gelişti
bu dönemde tarih yazıcılığıda gelişti revendinin yazdığı “selçuklu tarihi,”ibni bibi nin yazdığı “ türkiye selçuklu tarihi” önemli eserlerdir
Halk edebiyatı battalname
danişmentname
garipname(aşık paşa)
dede korkut hikayeleri
Bektaşi ve nasreddin hoca fıkraları
Mantıkut(gülşehri)
Tasavvuf edebiyatı Mevlana (mesnevi,divanı kebir ,fihi mafih ,mektubat)
Yunus emre (divan ,rishalatün nushiyye)
Ahmet fakih
Şeyyad Hamza
Divan edebiyatı Hoca dehhani (Selçuklu şehnamesi)
Germiyanlı ahmedi(divan iskendername ve cemşidi hurşid )
Hoca mesut
Bilim ve fikir hayatı :
Anadoluda ilk medrese 12 yy sonunda danişmentliler tarafından Niksar da kuruldu
Türkiye Selçukluları tarafından ilk medrese II.Kılıçaslan tarafından Aksaray da kuruldu
Medreselerde dini ilimlerin yanında pozitif ilimlerde okutulurdu
Moğollar dan kaçan bilim adamları Anadolu da bilim hayatının gelişmesine katkıda bulundular Anadolu da bilim hayatının en çok geliştiği dönem I alaadin keykubat zamanındadır
Bu dönemde yaşayan başlıca bilim adamları şunlarıdır :
1. Muhyiddin Arabi :
• Türkiye de tasavvufun gelişmesinin temeli olmuştur
• Şeyh ekber adıyla ün kazandı
• Vahdedi vücut görüşüyle gerçek varlığın Allah olduğunu söylemiştir
2. Sadreddin konyevi :
• Büyük bir filozoftu muhyiddin arabinin öğrencisidir
• Ekberilik adında tarikat kurmuştur
3. Mevlana :
• Tasavvuf fikirleri ve derin hoşgörüsü ile ün kazandı
• Başaka din ve mezhepten olanlarda ona saygı duyuyordu
• Eserlerini farsça yazdığı için fikirleri geniş halk tabanına yayılmamıştır
4. Hacı bektaşi veli :
• Kurduğu bektaşilik tarikatı ile hoşgörü ve insan sevgisini işledi
• Bektaşilik yeniçeri ocağının resmi tarikatıdır
• Kitabı makalattır
5. Yunus emre :
• Türkçe yazdığı şiirleriyle ün kazandı tasavvuf aşkıyla yazmıştır
• Çok iyi arapça ve farsça bikmesine rağmen türkçe yazmıştır
• Türkçeyi çok güzel kullandı
Revendi: rahatsudur adlı eserinde anadolu selçuklu tarihini anlatır
İbni bibi :I.alaaddin keykubat zamanındaki tarihçidir selçuklu tarihini yzadı
Kerimüdün aksarayi: moğolarım anadoluyu işgalini anlatan “musameretül ahbar “ adlı eserini yazdı
Eflaki: türk kültür hayatını yansıtan “menakibül arifin” adlı eseri vardır
Yazıcızade ali: ünlü eseri tevahiri ali selçuk
İdris bitlisi:önemli bir tarihçidir akkoyunlular dönemindedir
Seyfeddin amidi :felsefe mantık fen alanlarında eserler yazmıştır
Kutbeddin şirazi: felsefe coğrafya astronomi alanında eserler yzamıştır
Kadı siraceddin :mantık ve kelam alanlarında eserleri vardır
El cezeri:makinalar ve aletler yapmıştır
Molla fenari: alim ve bilim adamıdır osmanlılar ve karamanoğulları dönemindedir
Ali kuşçu: matematik ve astronomi alanlarında ün yapmıştır
Sanat :diğer türk devletlerinden farklı olarak “resim “ sanatıda gelişmiştir .
Selçuklılar döneminde “konya kayseri sivas tokat “ önem kazanırken beyliker devrinde “bursa “ iznik , kastamonu “ önem kazanmıştır
Devlet imar ve inşaat faaliyetlerini “ emiri mimar “ başkanlığında yapıyordu
Yurdu her yerinde sabah akşam yemek dağıtan “ imarethaneler “ kurulmuştur
Hastaneler kim olursa olsun şifa dağıtan kuruluşlar olarak yerini aldı (darüşşifa)
Anadoluda ilk darüşşifa (hastane ) selçuklular döneminde olan gevser nesibe hatun darüşşifasıdır (1205)
Bütün mimari eserlerde küçük bir taklit dahi göze çarpmaz
Görülen kubik inşaat selçuklu mimarisinin görülen özelliğidir
El sanatları :resim ,(minyatür,) ve heykel dir
Türkiye selçukluları zamanında resim ve heykel sanatları ile ilgilenildi.bu özellik onları diğer türk islam devletlerinden ayırır.selçuklular dini yapılarında çift başlı kartal at üsütnde avcılık yapan insan kabartmaları görülür
Çini sanatı :çiniler mimari eserlerinin bir çoğunda özellikler “ cami medrese türbe ve mescitlerin “ iç ve dış süslemelerinde kullanılır dış mimaride en çok taş işçiliğini kullanan selçuklular ,çini süslemelerinde kuş balık ve bitki desenlerini kullanırlardı konya daki “ karatay medresesi,sırçalı medrese “ çini sanatının en güzel örnekleridir
Mimari : en fazla gelişen sanat dalıdır . mimaride ilk yapılar “ camilerdir “.bunu yanısıra kümbetler medreseler mescitler külliyeler kervansaraylar köprüler darüşşifalar “ yapılmıştır mimari ve sanat alanlarını geliştirerek osmanlıya iyi bir miras bırakmışlardır
MİMARİ
Dini mimariler :camiler ,mescitler ,medrese ,külliye,kümbet,türbeler,tekke ve zaviyeler
Sivil mimariler :saray,köşk,kervansaray,hamam,köprü,liman,tersane,darüşşifa
Askeri mimari : kale ve surlar .
Kubbe ,kemer ,kümbet,türklerin islam mimarisine kazandırdığı üsluptur.
Türkiyede ilk kervansaray II.kılçaslan zamanında kayseri-aksaray yolunda ki “alay handır “
Camilerde genellikle taş tuğla ahşap kullanıldı
Süslemelerde çini ve mozağin kullanıldığı görülmüştür.
Merkezinde camilerin yer aldığı aşevi,darüşşifa,kütüphane ve medreseden oluşan sosyal yapı topluluğuna külliye denilir
Minberi olmayan küçük camilere “mescit “ adı verilirdi
Anadolu türk mimarisinde külliye yapımı 14 yydan sonra yaygınlaşmıştır osmanlı bu türün anıtsal örneklerini vermiştir
Kümbet :sultanlar emirler ve büyük devlet adamları için yapılan anıtsal mezarlardır selçukluların islam mimarisine kazandırdığı bir yapı şeklidir
Köşkler ve saraylar tuğla yada moloz taştan yapıldıkları için günümüze kadar ulaşmamıştır yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntulara göre çiniler duvar resimleri alçı kabartmaları ve mozaikler köşk ve saraylarda süsleme olarak kullanılmıştır
Anadolu selçuklu mimarisinin gelişimini en iyi yansıtan yapılar:kervansaraylardır aksaray –kayseri yolu üzerinde alay han anadoluda yapılan ilk kervansaraydır
Sur ve askeri yapılarda “çift başlı kartal figürü “ sıklıkla kullanlıdı
Anadolu selçuklularının ilk medresesi kayseri koca hasan medresesidir
İlk selçuklu külliyesi kayseri hunad hatun külliyesidir
Anadolu selçuklu devletinde ilk olarak siyasi birliği I.mesut kurmuştur
İlk türkçe divanı hoca dehhani yazmıştır
MOĞOLLAR VE DİĞER TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
Devlet yönetimi:
Moğolar devlet yönetiminde uygur türklerine görev verdiler devlet cengiz hanın koyduğu yasalara göre yönetilirdi
Moğollar da kurultay vardır (kurultay kelimesi hatta moğolcadır )
Askeri sistem olarak onlu sistem kullandılar
Altın orda devleti de moğollar gibidir
Timur han soyundan olmadığı için “ emir “ ünvanı kullanıyordu(devleti cengizhan +moğol)
Timur fillerden de yararlandı
Din ve inanış:
Moğollarda birden çok din ve tanrı anlayışı vardır
Altın orda devleti berke han zamanında islamiyeti kabul etti
Sosyal ve ekonomik yaşam :
Moğollar göçebedir moğollarda sosyal yapı 4 guruptan oluşurdu han ailesi,noyanlar ,askerler,halk ve köleler
Yazı dil ve edebiyat:
Moğollar uygur alfabesini kullandılar dönemin en ünlü eseri moğolların gizli tarihidir
Çağatay edebiyatının en ünlü şairi alişir nevai türkçenin farçadan daha üstün olduğunu ifade etmek için “muhakemetil lügateyn “ adlı eserini yazmıştır
Babürşah “babürname “adlı eserde moğolların yaşam tarzı ile ilgili bilgiler verir(ilk gezi ve seyahatname eseridir )
Bilim ve sanat :
altın orda zamanında tıp konusunda çalışmalar yapılmıştır
babür devleti zamanında mimari gelişmiştir şah cihan tarafından eşi “ mümtaz mahal “ adına taç mahal adlı türbe yaptırmıştır .diğer adı da ercüme banu dur
Emiri dad:örfi hukukun başkanı adalet bakanı
İmaret :yoksullara yiyecek dağıtılan yer Fetihname : zafer mektubu
Kadıül kudat :şeri hukukn başkanı Hacip : vezir
Kadı leşker :Selçuklular da askeri davalara bakan kişi
Melik: hanedan üyesi şehzade olup eyaletleri yönetir
Menşur:yüksek rütbeli devlet memurlarının atamalarını içeren padişah fermanıdır (vezirlik ,beylerbeyliği) Muhtesip: zabıta
Naip:vekil
Atabey : sultan çocuklarını eğiten kişi
Pervaneci:arazi defterlerini tutan iktaları dağıtan kişi
Çini:duvar kaplaması olarak kullanılan ve genellikle bezeli ve sırlı fakat saydam olmayan toprak işleri Emiri sevahil:donama komutanı
Reisül bahr : donanma komutanı
Hat (yazı yazma sanatı ):arap harflerini malzeme olarak kullanan yüzey sanatı kapsamındadır
Kabartma :taş kil metal ahşap gibi malzeme yüzeylerinin oyulması yöntemiyle yapılan sanat eseridir Kümbet :silindirik yada çokgen planlı bir gövde üzerine konik biçiminde yada piramidal bir külahla örtülü olarak yapılmış türk ve iran mezar yapısıdır Minyatür :çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen ışık gölge ve derinlik duygusu yansıtmayan küçük renkli resim sanatıdır
OSMANLI DEVLETİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
DEVLET YÖNETİMİ :
OSMANLIDA DEVLET ANLAYIŞI :
Osmanlı devlet anlayışının temelinde orta asya türk geleneği ve türk islam devletlerinin etkileri görülür
Osmanlı devleti islam devletiydi osmanlı cihan hakimiyetinin temeli islamı yaymaktı
Yönetim merkezi İstanbul du kuruluş dönemlerinden itibaren merkezler :”söğüt karacahisar iznik bursa edirne “ olmuştur
Tanzimat fermanı ile anlayış değişti devlet halk için anlayışı olmuştur sultan Abdülmecit kanun gücünün üstünlüğünü kabul etti
I.meşrutiyet ile padişahın yetkilerine bir sınırlama getirilmedi II.meşrutiyetin ile padişahın yetkilerine sınırlama getirildi
Osmanlı yönetim sisteminde ki temel anlayış adalet hoşgörü ve himayedir
Devleti meydana getiren unsurlar :”halk,yurt ,egemenlik ,bağımsızlık” tır
Osmanlı türk devlet gelenekleri ,İslam hukuku,fethedilen yerlerin kanunlarına göre yönetiyordu
MERKEZ TEŞKİLATI :
Padişah: bulundukları görevi kendilerine tanrı tarafından verilmiş bir emanet olarak görürlerdi (kut anlayışı)
Osmanlı devletinde kuruluş yıllarında devletin başında bulunan kimselere “ bey “ denilirdi (Osman bey Orhan bey )
İlk kez I.murattan itibaren “ sultan “ unvanını kullanmaya başladılar
Yükselme döneminde” padişah” denmeye başlamıştır
Yavuzun mısır seferi ile” halife” denmeye başlanmıştır kullandıkları diğer unvanlar da gazi ,hüdavendigar han hakan şahane hümayun ..vb
Hükümdarlık sembolleri:”hutbe, sikke,davul,sancak ,tuğ “ dur
Padişahın uygulamaları “gelenek görenek hukuk kuralları ve divan karalarıyla sınırlıydı “
Divana başkanlık etmek fatihten itibaren “sadrazamlara “ bırakıldı padişah değişik olan görevlerini yerine getirirken şeyhülislamdan fetva alırdı
I.murat tan itibaren hanedan üyelerinin ortak sayılması anlayışı kaldırıldı yerine “ülke padişah ve oğullarınındır “ anlayışı getirildi. Amaç merkezi otoriteyi güçlü kılmaktır
Osmanlıda padişahların erkek çocuklarına “ şehzade – çelebi “ kız çocuklarına “ sultan “ denilirdi
Fatih çıkardığı kanunname ile türk tarihinde ilk olarak merkeziyetçiliği kurmuştur .kardeş katli yasallaştı.
I.ahmet döneminde 1560 lar da veraset sisteminde değişiklik yapıldı ekber (en yaşlı) erşed(en olgun) olan hanedan üyesinin başa geçmesi yasa haline geldi
Osmanlı şehzadeleri sancaklara küçük yaşta iken sancak beyi .(vali) olarak gönderirlerdi.yanlarına lala adı verilen tecrübeli ve bilgili devlet adamları verilir .herlanda eğitilmelerinde yardımcı olmuşlardır önemli şehzade sancakları (amasya ,balıkesir,kütahya,manisa,ısparta ,antalya ,sivas kastamonu,aydındır )
16 yy sonlarından itibaren III.mehmet dönemi şehzadelerin sancaklara gönderilmesi usulü yasaklanmıştır bu usul kafes usulüdür .şehzadelerin devlet yönetimi ile ilgililerinin uzaklaşmasına toplumdan kopmasına neden olmuştur
Padişah ağzından yazılan kanunlar olarak: kanunname ve fermandır
Saray: devletin tek sahibi sultanın resmi ikametgahı resmi devlet işlerinin merkezi bakanlar kurulunun toplandığı yerdi (bakanlar kurulu =divanı hümayun) devletin en yükseköğretim gurubu da sarayda bulunurdu özel haremlerde saraya yerleşirdi
Bursa ve Edirne de saraylar inşa edildi İstanbul başkent olunca fatih yeni sarayı olan Topkapı sarayı 19 yy n sonlarına kadar devletin merkezi olmuştur 19 yy da devletin merkezi olarak Dolmabahçe ve yıldız sarayları inşa edilmiştir
Saray da divan toplantıları padişahların tahta çıkış töreni yabancı elçilerin kabulü bayramlaşma törenleri yapılırdı
Osmanlı sarayı iki bölümden oluşurdu
1. Birun (dış saray ): sarayın giriş kapısı ile orta kapısı arasında ki yere birun denilirdi etrafı odalarla çevrili olan avlu biçimde ki birun da saray görevlileri otururdu hükümdar burada divan işlerini görüşür törenleri izler bayramlaşır ve kapıkulu askerlerine maaş dağıtırdı
2. Enderun (iç saray ):padişahın özel yaşamının geçirdiği ve saray görevlilerinin yetiştirildiği bölümdü.enderun denilen saray okulu ve harem bulunurdu .devşirme sistemi ile toplanan Hristiyan çocuklarının eğitildiği yerdi Müslüman türk terbiyesi ile yetiştirilmiş sadık bir sınıf yetiştirildi devletin askerlik ve yönetim görevlerini yerine getiren kadrolara yerleştirilirdi
3. Harem : hükümdar ve ailesi ile saray kadınlarının bulunduğu yerdi burada padişah annesi eşleri ve cariyeler bulunurdu
Divanı hümayun :devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı ,savaş ve barış karalarının verildiği bakanlar kuruluna benzer bir teşkilattı (siyasi idari adli ve mali işler )
divan hangi din ve mezhepten olursa olsun herkese açıktı en yüksek yargı organları burada bulunurdu
divan padişaha danışmalık yapardı son söz padişaha aitti.
Divanı hümayun Orhan Bey zamanında oluşturuldu
Devlet işlerinde yoğunluk artınca I.murat zamanında vezir sayısı 3 e çıkarıldı bu yüzden birinci vazife veziriazam a verildi(sadrazam olabilmek için Türkçeyi iyi bilmek ve Müslüman olmak gerekliydi )
Kuruluş döneminde divana padişah başkanlık ederken fatihten itibaren divana sadrazam başkanlık etmeye başlamıştır
Divan üyeleri ve başlıca görevleri
1. Padişah :fatih dönemine kadar divana başkanlık ettiler sonra bu görev sadrazamlara verildi
2. Veziri azam (sadrazam ):padişahtan sonra en yetkili kişidir tüm devlet işlerinden sorumludur başbakandır .fatih sonrası devşirme kökenli sadrazamlar ön plana çıkmıştır padişahın mührünü taşırdı paşa kapısı veya Babıali denilen yerde otururlardı
3. Vezirler :günümüzde ki devlet bakanları konumun dalardır askeri ve siyasi işlerden sorumludurlar .I.murattan itibaren sayıları arttı .16 yy ın sonunda vezir sayısı 7 ye çıkarıldı bunlara Kubbealtı vezirleri de denilir
4. Kazaskerler :hukuk işlerinden sorumludurlar .I.murat zamanında kuruldu fatih döneminde anadolu ve rumeli kazaskerleri olarak 2 ye çıkarıldı adalet ve eğitim işlerine bakardı.kadı ve müderislarin atamalarını yapardı önemli olan davalara da bakardı.
5. Defterdar :maliye işlerinden sorumlu olan bakandır maliye işlerinden sorumlu olmasından dolayı fatih zamanında sayısı anadolu ve rumeli defterdarları olarak 2 ye çıkarıldı rumeli deftrdarları bütün maliye işlerinden sorumluydu
6. Nişancı :padişah fermanlarını yazar ferman ve beratların üstüne padişah tuğrasını çekerdi fethedilen arazi kayıtlarını tutar dirlikleri dağıtır tapu ve kadastro işlerini yapardı
7. Şeyhülislam :kuruluş döneminde divan üyesi değildi kanuni döneminden itibaren divan üyesi olmuştur .(fetva merci) ilmiye sınıfının en üst yöneticisidir yargı yetkileri yoktur tanzinmat döneminde adalet maarif ve evkaf vekaletinin kurulmasından itibaren saygınlıkları azaldı
8. Kaptanı derya :1500 lerden itibaren divan üyeliğine kabul edildi merkezi cezayirdir
9. Reisiül küttap: divanda katiplerin şefi olan nişancıya bağlıydı 17 yydan itibaren önemi artmış ve devletin dışişlerinden sorumlu olmuştur
10. Yeniçeri ağası :vezir olanlar divana katılırdı .vezir olmayanlar divana katılmazdı istanbulun güvenliğinden sorumludurlar
Kaptanı derya ve yeniçeri ağası istanbulda iseler divandaki toplantıya katılırlardı şeyhülislanm ise gerketiğinde toplantıya çağrılırdı
Divan topkapı sarayında “kubbelatı “denilen yerde toplanırdı başalangıçta bu toplantı hergün yapılırdı fakat fatih döneminden itibaren giderek seyrekleşti
Bakanlar kurulu ve divanın farkı:bakanlar halk tarafından seçilmiştir ve ayrıca divan üyeleri gibi mahkeme görevi yapmazlar
Divanı hümayunda padişaha ait ola yetkileri kullanmak üzere görevlendirilmiş 3 kolun temsilcileri bulunuyordu bu kollar seyfiyye ilmiyye ve kalemiyedir
I mahmut ve III.osman zamanlarında divan toplantıları kaldırıldı devlet işleri babıali denilen sadrazam konağında görüşülmeye başladı babıali =osmanlı hükümeti anlamında oldu 18yy dan reisül küttap dış ilişkileri yürüten ve düzenleyen bir makam haline geldi
19 yyda II.mahmut zamanında “divanı hümayun “kaldırıldı yerine bakanlar oluşturuldu divan örgütü kaldırılarak nazırlıklar (bakanlıklar ) oluşturuldu
Askerlik işlerini düzene koymak için darı şurai askeri .maliye işlerini düzene koymak için darı şurai babıali ,1838 de adelet işlerini düzenlemek için meclisi alai ahkamı adliye kuruldu .bu meclisler danışma niteliğinde kararalar almak içindir
1839 da gülhane hattı hümayun ilan edilerek osmalıdaki bütün vatandaşlar eşit haklara sahip olmuşlardır padişah bu fermana uyacağına dair söz vermiştir
Tanzimat döneminde 1868 de şurayı devlet (danıştay ) kuruldu .ordu kurumlarının asker ihtiyacını karşılamak için seraskerlik makamı(savunma bakanlığı) kuruldu
1876 meşrutiyetin ilanı ile anayasal yönetime geçildihalk ilk defa sınırlı da olsa seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur
Bakanlıklar
Sadrazam (veziri azam) Başbakan
Sadaret kaymakamı İçişleri bakanı
Reisiül küttap Dışişleri baknı
Deftardar Maliye bakanı
Evkaf ve ticaret nazırlığı Vakıflar ve ticaret bakanlığı
TAŞRA TEŞKİLATI :
Tımar sistemi:selçuklulardaki ıkta sistemi geliştirildi ve tımar sistemi adını aldı .
Taşra teşkilatı tımar sistemine göre düzenlendi
Devlet görevlilerine ve askerlerine belli bölgelerin (dirlik )gelirleri bırakılır bunun karşılığında hizmet beklenirdi
Dirlikler geliri azdan çoğa doğru :has zeamet ve tımar olarak 3 e ayrılırdı
Bölgenin güvenliği imarı ekonomik ve sosyal hayatı düzene girerdi
iltizam sistemi :16 yydan itibaren vergi toplama usulü olan iltizam uygulanmaya başladı
uygulama devletin vergi toplama ve hazineye göndernme işini açık arttırmaya çıkartmasıydı en çok para veren kişi bu işi alırdı
en çok parayı veren kişiye mültezim denilirdi mültezim devlete verdiği vergiyi salyaneli eyaletlerden kendisi toplardı bu sayade devletin nakit sıkıntısı giderilirdi
iltizam sistemi tanzimat döneminde yürürlükten kaldırıldı
taşra yönetim birimleri :devletin toprakları rumelinin fethinden sonra iki büyük beylerbeyliğine ayrıldı .
birincisi anadolu rumeli beylerbeyliği merkez kütahya
ikincisi rumeli beylerbeyliği merkez manastırdır
beylerbeyliği (sancaklar ) sancaklara ,sancaklar da kazalara ,kazalarda köylere ayrılırdı
İdari birim Yönetici Asayiş Adalet
Eyaletler beylerbeyi subaşı kadı
Sancaklar Sancak beyi subaşı kadı
Kazalar Kadı subaşı kadı
Köyler Köy kethüdası yiğitbaşı Kadı naibi
bu görev taksimatı sadce idari değil aynı zamanda askeri idi.
Düzen güvenlik ve yönetiminden sorumlu olan kadılar subaşılar ve sancak beyleri beylerbeyliğine bağlı idiler beylerbeyleri aynı zamanda askeri bir komutandır
İlk olarak rumeli beylerbeyliği oluşturuldu .yıldırım beyazıt anadolu geçirdiği topraklarını anadolu beylerbeyliği adı altında yeni bir eyalet haline getirdi devlet sınırlarının artmasına paralel olarak beylerbeyliği sayısıda arttı ama sözü edilen bu iki eyalet önemini her zaman korudu
Ä Eyaletler: (beylerbeyliği) I.murat zamanında fetihler genişleyince beylerbeyliği iki ye çıkarıldı .beylerbeyinin has denilen dirlikleri vardı sorumlu oldukları eyaletlerde güvenlikleri sağlardı eyaletler 3 e ayrılır
1. Merkeze bağlı (selyanesiz) eyaletler :tımar (dirlik )sisteminin uygulandığı eyaletlerdir bunlara yıllıksız eyaletlerde denilir .bu tür eyaletlerin yöneticileri merkezden atanır bu eyaletler” rumeli, anadolu,bosan,şam,trabzon kıbrıs,diyarbakır gibi merkezlerde kurulmuştur
2. Yıllıklı (salyaneli) eyaletler (özel yönetimi olan eyaletler ):bu eyaletlerim valilerine ve askerlerine selyane denilen maaş verilirdi vergileride iiltizam yolu ile mültezimlere verirlerdi dirliklere bölünmez di.”tunus,yemen,mısır “ gibi eyaletler dendi
3. İmtiyazlı eyaletler :merkezden uzak olan bu eylaletlerin yöneticileri kendi halkından seçilir ve padişah tarafından atanırdı . iç işlerinde serbest dış işlerinde osmanlı devletine bağlıydılar başlıcaları:”kırım, hicaz ,eflak ,boğdan,erdel ,lehistan “dı hicaz bölgesi kutsal sayıldığı için bu bölgeden vergi ve asker toplanmamıştır
Ä Sancaklar :bugünkü karşılığı il olan sancakların başında bulunan sancak beyleri bölgelerin hem yönetiminden hemde askeri işlerinden sorumluydular savaş halinde içlerinde buluna tımarlı sipahiler sancakların emirlerine girerlerdi
Ä Kazalar : asayiş sancak beyi ve örfi ve şeri hukuk davalarınada kadılar bakardı kaza içindeki tımarlı sipahilerin komutanı ise çeribaşı adını taşırdı
Ä Köyler : en kçük yerleşim yeridir
II.mahmut eyaletlerde ortaya çıkan askeri boşluğu doldurmak için redif birlikleri kuruldu (1834)
Anadolu ve rumelide askeri ve idari amaçlı valilikler kuruldu (müşavirlikler) 1836
II.mahmut ilk kez köylerde ve mahallelerde muhtarlık teşkilatını kurdu ayanlığın görevini muhtarlar almıştır
Tanzimat döneminde iltizam usulü kaldırıldı hazineye ait vergilerin toplanması işi muhassıllıklara (mültezimlerle aynı görev ) verildi
1864 de taşra teşkilatının yeniden düzenlenmesi amacıyla “vilayet nizamnamesi “uygulanmaya başladı bu uygulama ile eyaletler vilayet adını aldı vilayetler liva (sancaklara ),livalar kaza ve köylere ayrıldı
ORDU TEŞKİLATI :
Osmanlılar da ordu teşkilatı “büyük selçuklular,anadolu selçukluları,ilhanlılar ve memlükler “ örnek alınarak kurulmuştur
Orhan bey zamanında “yaya ve müsellem(atlı birlik) “ adıyla ordu ilk düzenli birlikler oluşturuldu
I.murat döneminde kapıkulu ocağı kuruldu
Osmanlı ordusu kara ve deniz olmak üzere iki bölümden oluşurdu
Kara ordusu: kapıkulu ocakları ,eyalet askerleri ,yardımcı kuvvetler dir deniz ordusu ise sadece donanmadır
Kapıkulu askerleri Eyalet askerleri Yardımcı kuvvetler
Piyadeler
Yeniçeriler
Cebeciler
Topçular
Top arabacıları
Humbaracılar
Lağımcılar
Acemioğlanlar Süvariler
Silahtar
Sipahi
Sağ gar.
Sol gar.
Sağ ulf.
Sol ulf. Tımarlı sipahiler
Akıncılar
Azaplar
Yörükler
Sakalar
Deliler
müsellemler Gönüllüler
beşliler Bağlı beylik ve eyaletleren gönderilenler
Kapıkulu askerleri
Ä Kapıkulu piyadeleri:
1. Yeniçeriler :kapıkulu askerlerinin önemli bir bölümüdür savaşta va barışta padişahı korumakla görevli idi.evlenmleri ve askerlik dışında başka işlerler uğraşmaları kesinlikle yasaktı savaş olmadığı zaman istanbulun güvenliğini sağlar ve divan muhafızlığı yapardı .ulufe denilen maaş alırlardı III.murattan itibaren bozulan yeniçeri ocağı II.mahmut tarafından kaldırılmıştır
2. Cebeci ocağı:ordunun silahlarını yapan onaran ve koruyan kimselerdir
3. Topçu ocağı:topları döken ve onları savaşta kullanan ocaktır
4. Top arabacıları ocağı:top arabalarını yapan ve topları taşıyan sınıftı
5. Humbaracılar:havan topu ve el bombası yapan sınıfıtr
6. Lağımcılar:kale kuşatmalarında tünel kazan patlayıcı maddeler döken ve kale surlarını yıkan sınıftır
7. Acemi oğlanlar ocağı :devşirme usulüyle tıoplanan gayrimüslim çocuklar türk islam kültürü alarak yetiştirildikten sonra acemioğlanlar ocağına buradanda yeniçeri ocağına alınıyordu
Ä Kapıkulu süvarileri:
1. Sipahi ve silahtar:savaş zamanında hükümdarın sağ ve sol tarafında durarak hükümdarın çadırını korurlardı
2. Sağ ve sol ulufeciler :savaşta saltanat sancağını korurlardı
3. Sağ ve sol garipler :savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı
Kapıkulu askerleri : genellikle devşirmedir.masraflarını devlet karşılardı istanbulda yada sınır boylarındaki kalelerde otururlardı,istanbulun güvenliğini sağlarlardı,devletin teknik askeri gücünü oluştururllardı,savaşta padişahı sancakları ve hazineyi korurlardı,merkezi otoritenin bozulmasıyla pek çok isyan çıkardılar
Eyalet askerleri:”osmanlı devletinin dayandığı en büyük kuvvettti” bu ordunu temelinide tımarlı sipahiler oluşturur.
Ä Tımarlı sipahiler :
Dirlik sahiplerini beslemek zorunda oldukları atlıaskerlerden oluşurdu
Maaşları dirlik sahiplerinin köylüden aldıkları vergiden karşılanırdı
Barışta toprakların işlenmesine katkıda bulunurdu
Devlet hazinesinden para çekmeden büyük miktarda tımarlı sipahinin yetişmesini sağlamıştır
Ordunun en kalabalık askeri kuvveti tımarlı sipahilerdir
Dirlik sahiplerinin besledikleri atlı askerlere “cebelu “denilirdi
Her beylerbeyi seferin genel komutanı olan “serdarı ekrem “in istediği yerde orduya katılmak zorundaydı
Ä Azaplar : anadoludan toplanmış bekar gençlerin oluşturduğu gönüllü kuvvetlerdir savaşta yeniçerilerin önünde düşmana ilk hücumu yapan öncü birliklerdir
Ä Akıncılar:uç ve sınır boylarında keşif hizmetleri yapan süvari birliklerdir sadece türklerden oluşurdu düşman hakkında bilgi toplayıp ordunun güvenle ilerlemesini sağlardı
Ä Yaya ve müsellemler (yörükler):ordunun önünden giderler ve yoları köprüleri onarırlardı .anadoludaki müsellemlere yörük denilirdi
Ä Gönüllüler:sınır boylarında oturanlardan meydana gelirdi
Ä Beşliler:sınır boylarında görev yaparlar ve kaleleri korurlardı her beş aileden bir kişi alınarak oluşturulduğu için bu adı almıştır
Ä Deliler:çoğunluğu türklerden oluşan ve sınırları koruyan hafif süvari birliklerdi cesaretlerinden dolayı halk arasında bu adı almışlardır
Ä Sakalar :ordunun su ihtiyacını karşılarlardı .
Ä Yardımcı kuvvetler :bu kuvvetler bağlı beylik ve ülke kuvvetleridir
Ordu ile ilgili genel özellikler
Osmanlı ordusu kış mevsimi uygun olmaması nedeniyle genel olarak sefere nisan ve mayıs aylarında çıkardı
Osmanlı ordusu 18 yy da (1700) avrupa devletlerinin askeri yönden üstünlüğünü kabul etti
I.mahmut :fransız asıllı humbaracı ahmet paşa avrupa eğitim sistemini örnek alarak topçu ocağı ve humbaracı sınıfını kurdu
III.mustafa fransadan getirilen “baron de tot “topçu sınıfını ıslah edip sürat topçu ocağını kurdu .deniz kuvvetlerinin subay ihtiyacını karşılamak için “mühendis hanei bahri hümayun “ okulu açıldı
I.abdülhamit istihkam okulunu açtı
III.selim:nizamı cedit ordusunu kurdu
II.mahmut:
Sekbanı cedit ve eşkinci ocakları kuruldu
Yeniçeri ocağı kaldırılarak yerine asakiri muhammediye ordusu kuruldu (1826)
Redif birlikleri oluşturuldu
Ordunun doktor ihtiyacını karşılmak için “mektebi tıbbıye” ve harp okulu açıldı
Abdülmecit :askerlik bir vatandaşlık görevi haline geldi (tanzimat fermanı).hirsitiyanlar için bedelli askerlik uygulaması başlatıldı.
Abdülaziz: donanmaya önem verdi donama dünyanın üçüncü büyük savaş filosu haline geldi 1869 yılında osmanlı ordusu :nizamiye redif ve müstahfız birlikleri olarak ayrıldı
II.abdülhamit: bu dönemde ordunun ıslah çalışmaları için alman subaylardan yaralanıldı harp akademisi açıldı ermeni ve rus saldırılarına karşı doğu anadoludaki aşiretlerden oluşan hamidiye alaylarını kurdu
Osmanlı ordusu I.dünya savaşı sonunda imzalanan 30 ekim 1918 tarihli mondros ateşkes antlaşmasıyla dağıtıldı
Ä Donanma :
Orhan bey döneminde karamürselde tersane kuruldu denizlere kıyısı olan karesioğullarının alınması(1345) ve daha sonra saruhan menteşe aydın beyliklerinin alınması ile denizcilik alanında gelişmeye başlanıldı
İlk büyük osmanlı tersanesi yıldırım döneminde geliboluda kuruldu
Osmanlının en büyük tersanesi ise “haliç tersanesidir “
Osmanlı tersanelerinin özelliği: büyük bir bölgenin ekonomisini kendi ihtiyaçlarına göre ayarlamasıdır tersanenin kullanımına ayrılan kocaeli ve bursa ormanlarından istanbulda ki atölyelere sürekli kereste gelmektedir karadeniz kıyısındaki ormanlar ise sinop tersanesinin ihtiyacını karşılar samsunda kendirden halat ege ve rumelide keten veya pamuk tan yelken bezi dokunmaktadır maraştan da demir gelir .
Osmanlı donaması komutanına kaptanı derya deniz askerlerine levent denilirdi kaptanı deryanın merkezi cezayirdir
Yavuz zamanında osmanlı hizmetine giren barboros hayreddin paşa kanuni döneminde kaptanı deryalık yaptı osmanlı akdenizin en etkili gücü oldu
Osmanlı donamada ilk büyük yenilgisini inebahtıda aldı (haçlılar tarafından ilk yakılan donanmamız)
En güçlü başarısı ise preveze deniz savaşıdır (1538) doğu akdeniz türk gölü oldu
Osmanlı donanması ile fehjedilen son yer girit adasıdır (1669)
Osmanlı donanması 1770 çeşme 1827 navarin 1856 sinop ta yakıldı( ruslar tarafından )
Ünlü türk denizcileri :barboros ,salih reis ,piri reis,seydi ali reis ,murat reis tir
HUKUK :
Şeri hukuk :Osmanlılar da ki şeriata dayalı hukuk idi .sadece Müslümanlara uygulanırdı bütün davalar şeri mahkemelerde çözülürdü
Örfi hukuk:yönetim maliye ve ceza gibi konularla ilgili padişahların örflere bağlı kalarak hazırladığı kanun kanunname ve ferman gibi kurallardı örfi hukukun şeri hukuk kurallarına ters düşmemesine dikkat edilirdi örfi kurallar padişahın ağzından yazılır bunlara ferman denilir
İlk osmanlı kanunnamesi fatih tarafından “kanunnamei ali osman “ adıyla çıkarıldı diğer önemli bir kanun da kanuninin kanunnamesidir
Osmanlı mahkemelerinde şeri ve hukuki bütün sorunlar hanefi fıkhına göre çözümlenirdi
Adalet işlerine kadılar bakardı şeri ve örfi davalar dahildir kaza ve sancaklarda mahkemelerde hakim olarak kadılar başkanlık yapardı kadıların yardımcıları olan naipler de vardı kadıların verdiği karar kesindi kadıların görev süreleri kısa tutuldu terfilerin tıkanması ve halk ile fazla kaynaşmaması içindir
Adalet işlerinin divandaki temsilcisi ise kazaskerdi kazasker kadıların müftülerin ve müderrislerin tayin ve nakil işlerini düzenlerdi
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyenler bir üst mahkeme olan divanı hümayuna başvururlardı burada verilen karalar değiştirilmezdi
19 yy da Avrupa hukuk kuralları örnek alındı bu hukuk kuralları mevcut olan sistemi parçaladı bu yüzyılda Osmanlı devletinde “şeri mahkemeler ,nizamiye mahkemeleri ,konsolosluk mahkemeleri ,gayri Müslim cemaat mahkemeleri “dir
II.mahmut zamanında adalet işlerine bakmak üzere “davalar nezareti “kuruldu
İlk defa Tanzimat fermanı ile herkesin temel hakları güvence altına alındı “hukuk devleti “ kavramı gelişti ıslahat fermanı ile karma mahkemeler kurulması kabul edildi
1868 de şurayı devlet (Danıştay )kuruldu .danıştayın kurulması İslam hukukundan laik devlete doğru atılan bir adım oldu (laik devlete doğru atılan ilk adım danıştayın kurulmasıdır )
Abdülaziz döneminde “divanı ahkamı adliye “adlı yüksek mahkeme kuruldu 1876 da I.meşrutiyetin ilanı ilk Osmanlı anayasası kabuledildi
1878 de ünlü hukuk bilgini Ahmet Cevdet paşa başkanlığındaki bir heyet Osmanlılarda medeni kanunun ilk örneği olan mecelleyi hazırladı hukuk alanındaki uzman ihtiyacını karşılamak için mektebi hukuki şahane (hukuk fakültesi )kuruldu
VAKIF SİSTEMİ : kişinin mallarının bir bölümünü hayır işleri için bağışlamasıdır
Vakıf kuruluşları şeri hukuk kurallarına göre yönetilirdi vakıfların denetimini kadılar yapardı
16 yy da (1500) vakıflar özelliklerini kaybettiler
II.mahmut döneminde 1836 da evkaf nezareti kurularak vakıfları yeniden devletin denetimine alındı
Belediyelerin kurulması vakıflar görevlerini belediyelere bıraktı
EKONOMİK HAYAT
TOPRAK YÖNETİM VE TARIM :osmanlı ekonomisinin temeli toprağa dayalıydı topraklar devletindi işlenmesi ise reaya (halka) bırakıldı osmanlı devletinde topraklar mülkiyet hakkı bakımından “mülk ve miri arazi “ olmak üzere ikiye ayrılılrdı
Mülk arazi :devlet hizmetinde ve askeri alanda üstün başarı gösteren kimselere devletin bağışlamış olduğu topraklardır
1. Öşri topraklar:müslümanlara ait olan topraklardır
2. Haraci topraklar :gayrimüslimlere ait olan topraklardır
Miri arazi :mülkiyeti devlete ait olup bu topraklar ekilip biçilmesi ve işlenmesi açısından çeşitli kişilere bırakılmıştır
1. Dirlik araziler :miri arazinin en önemli bölümüdür
Gelirleri komutanlara ve devlet adamlarına dağıtılan topraklardır
Bu araziyi ekip biçerler devlete ödemeleri gereken vergiyi devletin göstereceği memurlara ve sipahilere verirlerdi
Devletin hazinesinden para çıkmadan bunların maaşları ödenmiş oluyordu
Dirlik araziler gelirlerine göre “has zeamet tımar “ olmak üzere 3 e ayrılırdı
Has arazi:yıllık geliri 100 bin akçeden fazla olan dirlikler padişah ve ailesine şehzadelere divan üyelerine beylerbeyi ve sancak beylerine verirlerdi
Zeamet:yıllık geliri 20 bin ve 100 bin akçe arasında olan dirliklerdir.orta derecelimemurlara verirlerdi
Tımar :yıllık geliri 3 bin ile 20 bin akçe arasında olan dirliklerdir savaşlarda yararlılık gösteren sipahilere verilirdi
Toprağı 3 yıl üst üst te kullanmayanların toprakları elinden alınır üretimde süreklilik amaçlanmıştır köylü öşür vergisini sipahiye ödemek zorundaydı
Bu sistem ile eyalet askerleri yetişmiştir ,en ücra yerlerde bile güvenlik sağlandı
Sipahiler :vergi toplar ,atlı asker besler (cebelu),bayındırlık hizmetleri yapar ,köylünün tohum ve gübre ihtiyacını karşılamak ile görevliydiler
2. Ocaklık arazi :gelirleri kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılırdı
3. Vakıf arazi:gelirleri topluma hizmet veren kuruluşların masrafları için ayrılmış arazilerdir alınıp satılmaz devlet tarafından vergiden muaf tutulmuştur vakfa bırakılan gayrimenkule “mevkuf” denilirdi vakıf yöneticilerine “mütevelli “ denilirdi
4. Paşmaklık arazi:gelirleri padişahın hanımlarına ve kızlarına bırakılan arazilerdir
5. Malikane arazi: üstün hizmet karşılğı devlet görevlilerine verilen topraklardır
6. Mukataa arazi : gelirleri doğrudan hazineye aktarılan arazilerdir gelirleri doğrudan iltizam sistemiyle toplanırıdı (iltizamla birlikte asker yetişmez üretim durur.güvenlik ve asyişte sağlanmaz )
7. Yurtluk arazi:gelirleri sınırları korumakla görevli askerlere ayrılan topraklardır
Toprak ile ilgili genel özellikler
Ekonomik sıkıntıların artması sonucu öşri topraklar köylünün elinden ayan eşraf mütegalibe denilen kişlerin eline geçmeye başladı bunun sonucu büyük çiltlikler kuruldu
Zeamet ve tımarlar hak edenere verlmeyip iltizam sistemi ile haketmeyenlere verilirdi
Mültezimler bir köyün vergisini peşin olarak toplar devlete öder sonrada kendileri köylüden vergi toplarlardı vergileri toplarken yasal kar alma hakları vardı ancak bu kişiler daha çok vergi toplamak için halka her türlü baskıyı yapıyorlardı bu durum eyaletlerdeki askerlerin azalmasına üretimin durmasına köyden kente göçe sebep olmuştur
İyice bozulmuş olan tımar sistemi II.mahmut zamanında kaldırıldı tanzimat döneminde sonverildi
Osmanlı devletinde batı bölgelerinde sanayi devrimi yapan avrupalıların gelişen sanayileri için tütün pamuk ve kenevir gibi hammaddelere ihtiyaç duymaktadırlar
1858 arazi kanunnamesi ile toprak hukuken özel mülkiyete geçti. Toprak çeşitlendi miras yolu ile intikali ve mülkiyet sorunları çözülmeye çalışılmıştır mülkiyet kesin olmayıp bazı şartlara bağlanmıştır
Tapu nizamnamesi ile çeşitl adlar altında toprak üzerinden alınan vergiler kaldırıldı ve sadece aşar vergisi alınmaya başlandı tapu nizamnamesi ile bütün mülk ve arazilerin yazımı yapıldı 1867 de alınan kararla hicaz dışındaki yabancılara mülk ve arazi satışı serbest bırakıldı
HAYVANCILIK VE MADENCİLİK :hayvanlardan adaleti ağnam adıyla adıyla vergi toplanıyordu avrupanın 19 yy da büyükbaş hayvancılığa ola gereksinimi özellikle büyükbaş hayvancılığın gelişmesine neden olmuştur .
Osmanlılarda ilk maden işlemeciliği osman bey zamanında başlamıştır (bilecikte)
1861 de ilk osmanlı maden kanunu çıkarıldı
SANAYİ:
Lonca teşkilatı ahiliğin devamıydı önceleri aynı loncaya üye olabilen müslümanlar ve hiristiyanlar daha sonra ayrı ayrı lonca oluşturdular mesleki eğitimde verilirdi
Loncaların görevleri:çırak kalfa usta anlayışı içinde zanatkar yatiştirmek ürün kalitesini arttırmak ve fiyatları belirlemek esnafla hükümet arasındaki ilişkileri düzenlemek üylerin zararını karşılmak ve kredi vermek
İngiltere ile imzalanan balta limanı ticaret antlaşmasıyla (1838) osmanlı batılı tüccarlara karşı uyguladığı belirili malların alım ve satım üzerindeki sınırlamaları kaldırdı (kapitülasyonlar ve bu yeni durum ile osmanlı açık Pazar haline gelmesi daha da kuvvetlendi ) yerli sanayi çöktü en çok tekstil alanında çökme görüldü
TİCARET :
15 ve 16 yy da türk tüccarları uluslararası sularda görülmeye başladı .bu dönemde “ halep ,bursa ,istanbul,edirne ,selanik ,önemli ticaret merkezleri oldu .buralarda ve diğer kentlerde ticari amaçlı olarak “bedesten han kervansaray “kuruldu .
Ticaret yolarında güvenlik derbentçiler tarafından sağlanıyordu derbent =karakollar
15 ve 16 yy larda coğrafi keşiflerle birlikte ipek ve baharat yoları önemini kaybetti ve buda osmanlıda büyük ekonomik kayıplara neden oldu
Coğrafi keşifler sonucu avrupaya taşınan gümüş ve altın gibi değerli madenler osmanlı devletine girmesi ile osmanlı parası değer kaybetti ve fiyatların yükselmesine neden oldu
Kapitülasyonlar : yabancılara tanınan hukuki ve ticari ayrıcalıklara denilir ilk kapitülasyonlar kuruluş devrinde ticari amaçlı olarak 1416 yılında ceneviz ve venediklilere verildi en esaslı kapitülasyonlar 1535 yılnda fransızlara verildi .fransızları yanına çekip avrupa hiristiyan birliğini bozmak istiyordu bu antlaşma iki hükümdarın sağlığı süresince geçerliydi .
I.mahmut zamanında kapitülasyonlar sürekli hale geldi (1740)
19 yy da kapitülasyonlar ile ilgili olarak yeni bir antlaşma imzaladı ve 1838 yılında kapitülasyonlar balta limanı antlaşması ile ingiltereye de verildi bu antlaşma ile osmanlı devletinin bağımsız bir dış ticaret politikası izleme olanağı kalmadı avrupalılar osmanlı topraklarında yatırım yapmaya başladılar özellikle isviçreliler franasızlar ve ingilizler
Kapitülastonlardan 24 temmuz 1923 te lozan antlaşması ile kurtuldu
Dış borçlar :osmanlı devletinde ilk dış borç 1854 kırım savaşı sırasında abdülmecit zamanında ingiltereden ve fransadan alındı
1875 yılında maliye dış borçları ödeyemeyince iflas etti alacaklı devletlerin baskısı artınca 1881 yılında duyumu umumiye idaresi kuruldu (genel borçlar) alacaklı devletlerin temsilcilerinden oluşan bu idare ile osmanlı devletinin gelir kaynaklarına el konuldu .uluslararası mali denetime tutulmasına neden oldu dış borçlar lozanla çözüme kavuşturuldu
İç borçlar : 18 yy da osmanlı maliyesi açık vermeye başladı bu açılar hazineden alınan borçlarla yada reayadan toplanan avarız vergileriyle kapatılmaya çalışıldı devleti iç borçlanmada
MALİYE :
Osmanlı devletinde ilk mali teşkilat I.murat zamanında oluşturuldu
İlk bütçe “tarhuncu ahmet paşa “ zamanında hazırlandı
Defterdar : devletin gelir gider ve bütçe işlerinden sorumlu idi.II.mahmut zamanında defterdarlık maliye nezaretine çevrildi .
Para politikası ve bankacılık :
Osmanlı tarihinde ilk para osman bey ,ilk (mangır –bakır ) gümüş para orhan bey zamanında ,ilk altın para fatih zamanında basılmıştır
Gümüş paraya akçe denilirdi
Osmanlı parası 1580 lerden itibaren değer kaybetmeye başladı ve ilk kez para düzenlemesi yapıldı
1683 de bakırdan para basıldı 1840 da kaime denilen kağıt para abdülmecit döneminde basıldı .1844 te yirmi kuruş değerinde mecidiye basıldı bütün bunlara rağmen osmanlı parası değer kaybediyordu
Osmanlı devletinde bankacılığa ilk geçiş tanzimat döneminde oldu ve ilk osmanlı bankası “bankı deraset “ (istanbul bankasıdır ).
1856 da merkezi londra olan bankı osmani istanbulda kuruldu .bu bankaya para basma yetkisinin verilmesi üzerine bu banka devlet bankası niteliği kazandı .
Mithat paşanın girişimleri ile çiftçilere kredi sağlayan memleket sandıkları kuruldu .(milli bankacılığın ilk örneğidir )
1868 de istanbul emniyet sandığı kuruldu
Devlet sandıkları merkeze bağlamak için 1883 te aynı amaçlar doğrultusunda “menafi “sandıkları kurdu
1888 de menafi sandıklarının görevini üstlenmk amacıyla “ziraat bankası “kuruldu
1906 yılnda ticaret desteklemek ve milli şirketler kurmak amacıyla osmanlı titbari milli bankası kuruldu bu banka 1927 de iş bankasına katıldı
Vergi sistemi :
vergiler tahrir defterlerine yazılırdı vergilerin hepsine tekalif denilmiştir 16 yy dan titbaren vergilerde iltizam yoluna gidildi halkın ezilmesine neden oldu .vergiler şeri ve örfi vergiler olmak üzere ikiye ayrılırdı
şeri vergiler :
1. öşür :müslüman üreticilerden 10/1 oranında alınan vergidir
2. haraç:gayrimüslimden alınan 5/1 oaranında vergidir
3. cizye :ıslahat fermanıyla kaldırıldı askerlik hizmeti karşılığına alınan vergidir
örfi vergiler :
1. resmi çift :müslüman halktan toprağı işlemesi karşılığında alınan arazi vergisidir üreticinin evli bekar oluşuna göre alınırdı
2. ispenç :gayrimüslim halktan toprağı işleme karşılığında alınan arazi vergisidir
3. çiftbozan :toprağı işlemeyenlerden alınan ceza vergisidir
4. ağnam:küçükbaş hayvanlardan alınan vergidir
5. avarız:felaketler ve savaşlar gibi olağanüstü durumlarad alınan vergidir
6. bennak :yarım çift toprak (40 dönüm ) eken evlilerden alınırdı
osmanlı devletinin başlıca gelir ve giderleri :
gelir kaynakları :
halktan alınan vergiler
gümrük orman maden ve tuzla gelirleri
savaşlara elde edilen ganimetlerin 5/1
bağlı beyliklerden ve yabancı devletlerden alınan vergi ve hediyeler
giderler:
devlet memurlarına ödenen maaşlar
kapıkullarına ödenen ulufeler (3 ayda 1 )ve ulemaya ödenen maaşlar
savaş masrafları ve donanma giderleri
askerlere padişah değişiminde dağıtılan cülusler
bayındırlık ve imar faaliyetlerine harcanan paralar
EĞİTİM VE ÖĞRETİM
Osmanlılarda bütün eğitim kurumları şeyhülislama bağlıydı . (tanzimatla birlikte bu durum sona erdi )eğitim örgün ve halk eğitim olarak ikiye ayrılırdı
İlköğretim:
Eğitimin ilk basamağı sıbyan (mahhale mektebidir ) her cami yanında bir tane mahalle mektebi bulunurdu bu eğitim kurumlarında eğitim karma ve ücretsizdi
Osmanlı devletinde ilköğretim II.mahmut zamanında zorunlu hale getirildi
Sıbyan mektepleri tanzimatın ialnına kadar görevlerini devam ettirdiler .tanzimatın ialnı ile yeni ilköğretim okuları açıldı ilköğretim:
Sıbyan anaokulu
İbtidai ilkokul
Rüştiye Ortaokul
1869 da kabul edilen “maarifi umumiye nezaretine “göre ilköğretim 12 yaşına kadar olan bütün çocuklar için zorunlu oldu
Her köye ve her mahhaleye sıbyan mektepleri kurulmaya başladı ve ilköğretim yaygınlaştırılmaya başladı
Orta ve yükseköğretim (medreseler ):
İlk medrese orhan bey zamanında iznik te açıldı
Medreselerin etrafında genellikle imalat kütüphane hamam gibi sosyal ve kültürel yapılar yer alırdı bu yapılar topluluğuna külliyeler denilmiştir .
Osmanlı toplumunda müftü kadılar müderris astronomlar ve matematikçiler medreselerde yetişirdi
Medreselerde öğretim müderrisler tarafından yürütülürdü ilk müderris “davudi kayseri “dir
Medrese 3 bölümden oluşurdu : “hariç dahil sahn “
Fatihin açtığı “sahnı seman “ medresesi ilk türk yükseköğretim kurumudur.kanuninin açtığı süleymaniye medresesi dönemin çok yönlü eğitim öğretim yapan eğitim kurumudurlar
Tanzimat döneminde devletin açtığı okullara gayrimüslim öğrencilerde alınmaya başladı .1869 da çıkarılan “maarifi umumiye nizamnamesi “ ile azınlıkların okul açabileceği hüküme bağlandı .II.meşrutiyetle birlikte artık medreseler sadece din adamları yetiştiren kurumlar haline geldi 1924 teki tevhidi tedrisat kanun ile medreseler kapatıldı
Halk eğitimi :
Osmanlı devletinde halk eğitiminin yapıldığı yerler cami mescit tekke ve zaviyeler ;ulema evleri kahvehaneler ve türk ocaklarıdır .
1772 de matbanın kullanılması 19 yy da gazete ve dergilerin çıkarılması ulaşım ve haberleşme araçlarının gelişmesi halk eğitimine büyük faydalar sağladı
Mesleki eğitim :
Mesleki eğitmin en yaygın olarak verildiği yer lonca teşkilatıydı .sanayi devrimi ile birlikte önemini yitirdi .bu teşkilat önemini 1912 yılna kadar devam etti
Osmanlı padişahları meslek sahibi olmaya çok önem göstermişlerdir padişahlardan bazılarının meslekleri şunlardır
I.mehmet (çelebi) Yay ve kiriş ustası
II.mehmet (fatih) Bahçıvan
kanuni kuyumcu
IV.mehmet Kaşık ustası
II.osman (genç) Saraç ustası
III.selim Silah ustası
II.mahmut Sedefkar
II.abdülhamit Marangoz
Enderun : saray mektebidir .yüksek düzeyde devlet adamı ve usta ve sanatkar yetişirdi okula devşirme sistemi ile alınan hiristiyan çocuklar ve müslüman ailelerin çocukları alınırdı bu saray okulu ilk olarak II.murat zamanında edirnede açıldı bu okul istanbulun fethi ile istanbul topkapı sarayında faaliyetlerine devam etti .1909 da kapatıldı enderunda eğitim 4 konu üzerinde toplanırdı :beden eğitimi uygulamalı saray işleri eğitimi yeteneklere uygun sanat eğitmi ve teorik olan islam ilimleri öğretimi
Batı ile ilişkilerin gelişmesi sanayi inkılabının gerçekleşmesi ..vb nedenlerle 19 yy da meslek okuları açılmaya başladı
Batı tarzında açılan okullar :eğitim ve öğretimde ki ilk değişmeler lale devrinde başladı .daha sonraki yüzyıllarda da devam etti.medreselerin yanında askeri amaçlı modern kara ve deniz mühendis okulları açıldı
Askeri amaçlı olarak açılan okullar
Mühendishanei bahri hümayun (III.mustafa)
Mühendis hanei berri hümayun (III.selim)
Tıp hanei amire (II:mahmut)
Mızıkai hümayun(II.mahmut)
Mektabi harbiye (II.mahmut)
Erkanı harbiye (tanzimat)
Bahriye mektebi(tanzimat)
Askeri idadiler (tanzimat)
Sivil öğrenim kurumları
• Darülmuallimin (1848) erkek öğretmen okulu
• Darülmaarif (1849) bugünkü liselerin dengi sayılabilecek okul
• Mektebi mülkiye (1859) kaymakam ve nahiye müdürü gibi idari personel yetiştirir.bugünkü sosyal bilgiler fakültesini oluşturur.
• Islahhane (1860) sanat okulu
• Lisan mektebi (1864) devlet dairelerine yabancı dil bilen elemanlar yetiştirmek
• Galatasaray sultanisi (1868) lise düzeyinde açılan ilkokul
• Sanayi mektebi (1868)
• Darulfünun (1870) bugünkü anlamda yüksek okul 1933 te istanbul üniveristesi adını aldı
• Darüşşafaka (1873 )
• Hukuk mektebi (1874)
• Ticaret okulu (1881)
• Sanayi nefise mektebi (1881) güzel sanatlar mektebi
• Mülkiye mühendis mektebi(1883)
• Veteriner mektebi(1891)
• Halkalı ziraat mektebi (1892)
• Baytar mektebi (1895)
Osmanlı devleti azınlılara da okul açma hakkı verdi azınlık okulları patrikhaneler ve hahamhaneler aracılığıyla yönetildi kapitülasyonlardan yararlanarak okullar açmaya başladılar .osmanlı topraklarında açılan ilk yabancı okul :1583 te fransızların açtığı okuldur .(sain benoit okulu )
1851 de orta ve yüksek öğretimde okutulacak ders kitaplarını hazırlamak ve bir bilim akademisi olarak çalışma yapmak amacıyla “ercümeni danış “ kuruldu.
Islahat fermanı eğitim alanında yenileşmede dönüm noktası oldu .1857 de maarifi umumiye nizamnamesi eğitimi düzenleyen yasa idi eğitim uygulamaları sistemleştirildi ilköğretim zorunlu oldu.ilk yüksek öğretim kurumu olan darülfünün açıldı.
II.mahmut tanzimat ve II. Andülhamit dönemlerinde eğitimde yenileşmeler yaşandı .
TOPLUM YAPISI
Osmanlı devletinde millet sisteminin temeli dine dayanmaktaydı ülkede yaşayan insanlar müslüman ve gayrimüslim olarak örgütlenmiştir .devlet egemenliğinde müslüman egemenliği hakimdi.hiristiyanlar genellikle tarım ve ticaret ile uğraşırlardı.ıslahat fermanı ile aynı haklara sahip oldular .
Osmanlı devletinin kendi egemenliği altında altında yaşayan toplulukları din ve mezhep esasına göre örgütleyip yönetme “ millet sistemi” denilir . millet : aynı dinden ve mezhepten olan kimselerdir
Osmanlı toplumu yöneten ve yönetilenler olarak ikiye ayrılırdı
OSMANLI TOPLUMU
YÖNETENLER (ASKERİ) YÖNETİLENLER (REAYA)
Seyfiye (ehli örf) köylüler
İlmiye (ehli şer) şehirliler
Kalemiye (ehli kalem) göçebeler
Yönetenler :her tür vergiden muaf tutulan görevlilerdir
1. Seyfiye :
Bu sınıfın yönetim ve askerlik olmak üzere iki temel görevi vardı.”sadrazam vezirler ,beylerbeyi,sancak beyi,kapıkulları ,subaşılar ,kale koruyucuları “ bu sınıfta yer alıırdı
Seyfiye sınıfı verdiği hizmet karşılığı olarak devletten ulufe yada dirlik alırdı
2. İlmiye :bu sınıfa ulema adı da verilmektedir .bu gurupta yer alanların en önemli özelliği medresede eğitim görmüş olmalarıdır
Din adalet öğretim işleriyle uğraşanların oluşturduğu sınıftır
Şeyhülislam kazaskerler kadılar müftüler müderrisler imamlar medrese öğrencileri tıp ve astronomi ile uğraşanlar bu sunufu oluştururdu
İlmiye sınıfını divanı hümayunda şeyhülislam ve kazaskerler temsil ederdi
İlmiye sınıfı mensupları yargı (kaza) öğretim(tedris) fetva verme görevlerini yerine getirirdi
Kadıların görevleri :
Kentlerin üst düzey sivil yöneticisidir bulundukları yerde belediye başkanı gibi çalşırlardı hükümet emirlerinin yerine getirilmesini sağlarlardı
Kişiler arası anlaşmazlıkları çözümlerlerdi görev bölgesindeki görevlileri denetlerlerdi vergilerin toplanmasını ve hazineye gönderilmesini sağlarlardı
3. Kalemiye :osmanlı bürokrasisini oluşturan sınıftır . devletim mali ve mülki işlerini yerine getirirdi
Defterdar nişancı reisül küttap ve divan katipleri bu sınıfı oluşturur.
Divanı hümayun üyelerinden olan defterdar reisül küttap nişancı kalemiye sınıfına mensuptu bunlardan defterdar mali işleri nişancı ve reisül küttap ta mülki yani bürokratik işlerden sorumludur
Yönetilenler :yönetime katlımayan geçimini tarım ve ticaretle sağlayan ve devleye vergi veren kesime reaya denilir
Reaya ve askerler arasındaki en önemli fark reayanın vergi ödemesidir
Reayayı çeşitli din ve mezheptem insanlar oluştururdu toplum düşünce inancına göre örgütlenmişti yönetimde rumlar ermeniler yahudiler slavlar ve araplar yer alabilirdi
Reayayı oluşturan guruplar şunlardır
Ä Köylüler : çiftçi toprağı işler ve vergisini tımarlı sipahiye verirdi köylü toprağı üç yıl üst üst te boş bırakırsa çiftbozan adında vergi öderdi .tımar sisteminin bozulması ile iltizam yaygınlaştı ve reayanın durumu kötüleşti köyden kente göç başladı 18 yy da iltizam sistemi ile ayan denilen ayrıcalıklı ve zengin sınıf oluştu
Ä Şehirliler: osmanlı şehir halkını :askerler tacirler (tüccarlar ) esnaflar yer alırdı .
Ä Göçebeler: yörük olarak ta adlandırılan bu guruplar hayvancılıkla geçimlerini sürdürüyorlardı devlet göçebelerden adaleti ağnam ağıl resmi kışlak ve yaylak adında vergiler alırdı devlet göçebeleri vergi ve asker toplama amacı ile yerleşik hayat geçirmeye çalıştıysada başarılı olamamıştır .
KÜLTÜR VE SANAT
Osmanlı devletinde osman bey ile başlayan kültürekl gelişme fatih döneminde olgunluk çağına ulaştı .kanuni döneminde de türk kültürü klasik şekline ulaştı osmanlı döneminin de türk kültürünün gelişmesinde en önemli etki padişahların izledikleri politikalardır .osmanlı türk kültürünü oluşturan temel etmenler :
İlk türk devletlerinden gelen türk töresi
10 yy dan itibaren türk kültürüne giren islam inancı
Hakim olunan coğrafyanın kültür yapısıdır
Yazı dil ve edebiyat :
Türkler islamiyete girmeleri ile birlikte arap alfabesinide kullandılar bu durum 1928 yılına kadar devam etti.
Devletin resmi yazışma dili türkçeydi din ve bilim dili olarak arapça kullanılmaya başladı ,edebiyat dili olarak farsça daha yaygındı
Bu üç dilin bir arada kullanılması yüzünden arapça ve farsçadan türkçeye çok kelime geçmiştir böylece türkçenin osmanlıca denilen yeni bir dilinin ortaya çıkmasına neden oldu
Tanzimat döneminde dilde sadeleşmeye önem verildi bu amaçla okularda ders olarak türkçe dersi konuldu
1876 da ilan edilen kanuni esasiye göre devletin resmi dili türkçedir ifadesi yer aldı
1908 de istanbulda türk derneği kuruldu
1911 selanikte genç kalemler dergisi çıkaran ömer seyfettin ali canp yöntem ziya gökalp türkçenin sadeleşmesi yönünde önemli adımlar attılar
Türkçenin sadeleşmesi ve kendi kimliğine kavuşması ancak atatürkün dil devrimi sayesinde olmuştur
1860 a kadar osmanlı devletinde edebiyat üç kolda gelişmiştir : divan edebiyatı tekke edebiyatı ve halk edebiyatıdır
Divan edebiyatı :osmanlılarda ilk zamanlardan beri gelişimini sürdürmüştür şairlerin şiirleri divan adı verilen kitapta toplanmıştır bu divan türünde gazel kaside mesnevi şarkı ve rübailer kulanılmıştır önemli divan şarileri :
• Ahmedi ve nesimi (ilk osmanlı şairlerindendir )
• Şeyhi ,ahmet paşa ,necati 15 yy da divan şiirinin ilk örneklerini verdiler .bu dönemdeki önemli şairlerden süleymen çelebi mevlid adlı eserini yazmıştır
• Baki ,fuzuli ,zati,bağdatlı ruhi 16 yynın edebiyatta en güçlü dönemdir
• Nefi ,nabi 17 yy da kaside gzel ve hicivleriyle tanınmıştır .nefi klasik şiire ahenk ,nabi düşünce şiir çığrını açmıştır
• Nedim 18 yyda lale devri şairidir.dilde sadeleşme görülmüş bu dönemde sefaretnamelerde edebiyatımıza girdi
Halk edebiyatı :türklerin islqamı kabulünden öncede var olan bu edebiyatta halkın anlayacağı dil kullanılmıştır bu dönemdeki edebiyat sözlü edebiyattır .şairler önce ozan daha sonra aşık adını alırlar .batı edebiyatının etkisi ile zayıflamıştır
16 ve 17 yy lar da 19 yy da
• Kul mehmet
• Köroğlu
• Gevheri
• Karacaoğlan
• Aşık ömer
• Öksüz dede
• Pir sultan abdal • Bayburtlu zihni
• Erzurumlu emrah
• Dertli
• Dadaloğlu
Tekke( tasavvuf )edebiyatı : dini ağırlıklı konuları işleyen bir edebiyattır .tarikat zaviye ve dergahlar çevresinde gelişti en önemli temsilcileri mevlana hacı bektaşı veli ve yunus emredir
• Eflaki dede 14 yy da osmanlıda tekke edebiyatı bu şairle başlar
• Hacı bayram veli kaygusuz abdal 15 yy tekke edebiyatının en gelişmiş olduğu yıldır
• Pir sultan abdal ibrahim gülşeni ümmi sinan 16 yy
• İbrahim hakkı mağfiretname şeyh galip hüsnü aşk 18 yy
Batı etkisinde gelişen edebiyat akımı ise şunlardır :
Tanzimat edebiyatı :avrupa kültürüyle yetişen şair ve yazarların batı edebiyatını örnek alarak meydana getirdiği edebiyattır.ilk kez roman tiyatro makale ve hikaye türü bu dönemde edebiyatımıza girdi bu dönemde dilde sadeleşme öne çıktı fransız edebiyatından etkilenilmiştir dönemin ünlü şairleri şunlardır
• Şinasi şair evlenmesi ilk türk tiyatrosu
• Şemsettin sami taaşuku talat ve fıtnat ilk türk romanı
• Namık kemak cezmi ilk tarih romanı
• Nabizade nazım karabibik ilk köy romanı
Serveti fünun edebiyatı : II.abdülhamit döneminde ortaya çıkan serveti fünuncular dilde sadeliği kabul etmeyip “sanat sanat içindir “ anlayışını savundular bu adla dergi çıkardılar serveti fünun edebiyatının diğer bir adıda “edebiyatı cedidedir “ osmanlı devletinin dağılmaktan kurtarılması ancak avrupayı örnek alarak olabileceğni savundular avrupanın sanat ilim ve siyaset alanındaki düşünce ve görüşlerini yaymaya çalıştılar bu akımın öncüleri şunlardır :
• Tevfik fikret
• Cenap şahabettin
• Süleyman nazif
• Halit ziya
• Mehmet rauf
• Hüseyin cahit
Fecri ati edebiyatı :serveti fünun dergisi kaptalmasından sonra 1901 de ortaya çıkmış ve onu taklitten öteye gidememiştir .bir süre sonrada milli edebiyat akımına katılmışlardır .
• Ahmet haşim
• Hamdullah suphi
• Yakup kadri
• Refik halit
• Fuat köprülü
Milli edebiyat :II.meşrutiyet döneminde başlamıştır .bu edebiyat ile türkçülük akımı kuvvetlendi.türk dilini sadeleştirmede büyük çabalar harcadı türk derneği ve ocakları kuruldu.”yeni lisan” adını verdikleri düşüncelerini genç kalemler dergisinde yayımladılar
• Ömer seyfettin ziya gökalp
• Mehmet emin yurdakul
• Ali canip yöntem ,halide edip adıvar
• Yakup kadri,refik halit karay
• Falih rıfkı atay
• Reşat nuri güntekin
• Yahya kemal ,mehmet akif ersoy
Basın ve yayın :
Matbaa:
Osmanlı devletinde ilk özel matbaa lalae devrinde (1727) de istanbulda sait efendi ve ibrahim mütefferika tarafından kuruldu
Şeyhülislam din kitaplarının dışında kitapların basımı için fetva vererek hattatların işsiz kalmasını önlemeye çalıştı matabaa da basıla ilk eser “vankulu lügattır”
İlk devlet matbası III.selim zamanında açılmıştır
Matbaanın açılmasından sonra osmanlılarda düşünce hayatı gelişti ilmiye sınıfı dışında yeni bir sınıf doğdu
Gazete :
Osmanlı devletinde ilk resmi gazete II.mahmut zamanında çıkarılan 1831 den cumhuriyet dönemine kadar varlığını sürdüren “takvimi vekayi”dir
Yayın yaşamına giren ikinci gazete 1840 da çıkarılan “ceridei havadistir "
İlk özel türk gazetesi agah efendi ile şinasinin birlikte çıkardığı “tercümanı ahvaldır (1860)”
“tasviri efkar “ adıyla bir fikir gazetesini şinasi çıkarmıştır (1862)
1866 da “muhpir “adıyla gazete çıkarıldı 1867 de kapatıldı
II. Abdülhamit döneminde basına sansür getirildi .bundaki amaçlardan biride azınlıkların bölücü faaliyetlerini engellemekti bu dönemde :”sabah ,vakit,tercümanı hakikat “gazeteleri yayın yaşamına girdi .
1895 te “meşveret”gazetesi çıkarıldı
II.meşrutiyetin ilanından sonra yayın yaşamında yeniden bir canlanma görüldü.bu dönemde “volkan tanin ve mizan gazeteleri “çıkarıldı 31 mart olayında rolü olduğu gerekçesiyle volkan gazetesi kapatıldı ardından ittihat ve terakki partisi basına uygulanan sansürü ağırlaştırdı I.dünya savaşının sonuna doğru “peyamı sabah ,akşam ,ikdam,güleryüz”gazeteleri çıkarıldı
Dergi:
Osmanlı devletinde ilk dergi “mecmuai fünun “dur (1862)
İlk resmi dergi” mirat”.ilk mizah dergisi “diyojendir”
II. Abdülhamitin basına sansür uygulamasını kaldırmasından sonra genç kalemler :”türk yurdu hokkabaz hoca nasreddin geveze “gibi dergiler yayımladılar .
Düşünce hayatı ve bilim :
Osmanlıda bilim
Nakli bilimler (islami) Akli bilimler (araştırmaya dayalı bilimler)
• Fıkıh
• Kelam
• Tefsir
• Hadis
• siyer • matematik
• astronomi
• mantık
• tıp
• coğrafya
osmanlı devletinde bilim alanında çalışmalar 14 yyda iznik medresesinin açılmasıyla başlamıştır
osmanlı devletinde en çok bilim savaş teknolojisi alanında gelişmiştir
18 yyda batının bilim ve teknolojisinden yararlanmaya çalışmış avrupanın özellikle savaş teknolojisinden yararlanmıştır
Çağdaş bilimlerden yararlanma yoluna II. Mahmut döneminde başladığı bilinmektedir eğitim ve öğretimi devletin görevleri arasında saymıştır
Bilim alanında osmanlı döneminde yetişen ünlü düşünürler
Davudu kayseri Tercüme felsefe mantık • Seydi ali reis Deniz coğrafyacısı eseri miratül memalik
Molla fenari Tasavvuf ve mantık • Matrakçı nasuh Kara coğrafyacısı matematik tarih
Kadızade rumi Matematik astronomi • Katip çelebi Tarih,coğrafya denizcilik maliye hukuk eserleri:keşfuz zunun cihannüma fezlkei osmani
Ali kuşçu Osmanlıda matematiğin kurucusu olarak kabul edilir • Evliya çelebi Coğrafya (seyahatname)
Sinan paşa matematik • koçi bey devletin içinde bulunduğu durumla ilgili rapor hazırladı
akşemseddin tıp • hazerfan ahmet çelebi kanat takıp uçan ilk insan
sabuncuoğlu şerafettin tıp • hasan çelebi dünyada ilk defa roketli füze uçuşunu gerçekleştirdi
zembilli ali efendi hukuk • ibrahim mütefferika ilk basım evi kurdu
altunizade tıp • osman hamdi bey müzeciliğin kurucusu (müzei hümayun)
ibni kemal din ilimleri • ibrahim hakkı marifetname adlı eserinde coğrafya mtenmatik ve tıpla ilgili konulara yer vermiştir
idrisi bitlisi,kemal paşazade,hoca sadullah ,lütvi paşa tarih • Ahmet mithat efendi Tarihi hikmet
piri reis coğrafya • ahmet cevdet paşa tarihi cevdet kısası enbiya mecelle(hukuk)
güzel sanatlar :osmanlı devletinde güzel sanatlar denilince ilk akla gelen mimari çinicilik minyatür seramik hat sanatı edebiyat cam tiyatro ve müzik gelir 15 yy da gelişme gösteren osmanlı sanatı 16 yy da doruk noktasına ulaştı güzel sanatlardaki gelişme özellikle kendini güzel santlarda gösterdi .
Ä süsleme sanatları
çini sanatı :duvar gibi yüzeylerde kaplama olarak kullanılan renkli ve genellikle bezeli ve sırlı seramiğe denilir
eski türklerde ve hala orta asyada türkistan ile iranda “kaşi “ denilir
karahanlılar gazneliler büyük selçuklular iranlılar safeviler ve harzemşahlar çini sanatını kullandılar
anadolu selçuklu çini sanatı : anadoludaki ilk çini yapı “sivas divrğide ki kale camidir “
bu dönemin önemli çini süslemelerinin olduğu sanat eserleri şunlardır :
Kayseri Küllük cami
sivas Buruciye medresesi
Konya Alaaddin cami
Konya Karaty medresesi
Konya Sırçalı medrese
beyşehir gölü kıyısındaki “kudabatı sarayında “ve “kayserideki “keykubadiye saraylarında “ çini levhalara rastlanılmıştır
osmanlı çini sanatı : kuruluş yıllarından itibaren gelişme gösteren bir sanattır .bu dönemin önemli çini merkezleri:”bursa iznik kütahya istanbuldur “
osmanlı çini sanatının ilk örneği bursadaki “yeşil camidir “bu yapılarda osmanlılara özgü renkli sır tekniğinin ilk örneklerine rastlanıldı
Osmanlılar da çinicilik sanatı 16 yy da en yüksek düzeyine ulaştı 18 yy nın başlarında çinicilik gerilemeye başladı çini süslemelerin olduğu önemli eserler :
istanbul Çinili köşk
istanbul Rüstem paşa cami –yeni cami
istanbul Topkapı sarayı
istanbul Selimiye cami
istanbul Sultan ahmet cami
istanbul Bağdat ve revan köşkleri
hat sanatı :belirli kurallara bağlı olarak yapılan güzel yazı yazma işine “hat “ yada “hüsnü hat “denilir .türkler de hat sanatı ile ilgili ilk örnekleri selçuklular vermişitir hat sanatı osmanlılarda en parlak dönemini yaşamıştır bu sanatla uğraşanlara hattat denilir .hattatlar:
Şeyh hamdullah Mustafa rakım efendi ,hafız osman
Yakut el mustasimi Mehmet esad yesari
İbni mukke Yeseri zade mustafa izzet
Ahmed şemseddin karahisari hamit aytaç (hattat hamit)
minyatür sanatı :minyatür daha çok el yazması kitaplarda boya ve yaldız kullanarak ışık gölge boyut ve gerçek hacim verilmeden yapılan resimlerdir .minyatürlerde metnin açıklanması konu ve ayrıntıların tanımlanması amaç edilmiştir .türklerin resim sanatlarına ilişkin ilk örnekler uygurlar döneminde görülmüştür
selçuklu minyatürleri:büyük selçuklu devletinin rey ve keşan merkezlerindeki eserlerin pek azı günümüze ulaşmıştır bilinen en erken tarihli örnek “süryaniden arapçaya çevrilen 12 yy da silvanda yazılmış olan diyokritin: dö materya medika adlı şifalı bitkiler kitabıdır “ diğer bir örnekse artuklu dönemi saray mühendisi el cezirenin eserleridir .nasreddin sivasinin tezkiresidir bu min yatürlerde tasvirler ve melekler ve hayali yaratıklar yer almışlardır anadolu selçuklu dönemi minyatür sanatını en iy şekilde temsil eden örnek dramatik olaylarla yüklü bir aşk hikayesini konu alan varaka ve gülşah el yazmasıdır
osmanlı minyatürleri:osmanlılarda el yazmalarını süsleyen resimlere minyatür bu sanatla uğraşanlara da “nakkaş “adı verilirdi .islamiyet resim ve heykeli yasakladığı için minyatür ve hat sanatı gelişmiştir osmanlı minyatür sanatının konuları osmanlı edebiyatı sultan ve vezirlerin hayat ve sefer hikayeleri portreler dini konular bilimsel konular ve peyzajlardır ahmedinin “iskendernamesi”osmanlı padişahlarının resimli ilk tarihi olarak türk tasvir sanatında yer almıştır
önemli olan diğer minyatür ve eserleri şunlardır :
hekim şerafettin sabuncuoğlu 15 yy
hatifinin “hüsrev ile şirin “15 yy
dehlevinin “hamse “ 15 yy
“kelie ve dimme “ 15 yy
Bursali firdevsinin “süleymanname “16 yy
Feridüddin atar “mantıkut tayr “16 yy
Seyit lokman ve nakkaş osman 16 yy
matrakçı nasuh 16 yy
Nigari 16 yy
Kalender 16 yy
Nakkaş hasa paşa 17 yy
Levni 18 yy
Osmanlı padişahlarından fatih potre sanatına ilgi duymuş ve kendi potresini yaptırmıştır kanunide kendi potresini ve düzenlediği bir çok seferin minyatürünü çizdirmiştir 19 yy da II. Mahmut kendi potresini çizdirerek devlet dairelerine astırmıştır aynı dönemde askeri okulllara resim dersi konulmuştur 1882 de osman hamdi bey tarafından sanayi nefise mektebi (güzel sanatlar okulu ) açılmıştır batı tarzında resim sanatı gelişmeye başlamıştır bu yüzyılda resim sanatında büyük gelişmeler oldu “osman hamdi bey ,şeker ahmet paşa osman nuri bey “dönemin ünlü ressamlarıdır
Keramik(seramik) sanatı : ilk kez 14 yy da İznik te yapılmıştır daha çok kase ibrık kadeh ve tabak üretilirdi .
Cilt sanatı :kökeni uygurlara ve selçuklulara dayanır bu işle uğraşanlara mücellit denilirdi .
Ahşap sanatı :osmanlılarda gelişen bir sanat dalıydı .sehpa yazı takımı sandık çekmece kaşık kayık taht ve rahle gibi eşyalar ahşap malzemeden yapılmıştır
Halı sanatı:türk halı sanatının gelişimi anadolu selçuklularıyla başlar merkezde aksaraydı önemli halı türleri şunlardır :
Gördes halısı Osmanlı saray halısı
Yıldızlı uşak halısı Cengerli kilimi
Bergama halısı Kula ve milas halıları
Tezhip sanatı :el yazması kitapları süsleme sanatıdır el yazması kitaplarda ilk sayfa başları başlıklar sayfa kenarları satır araları kurandaki süreler fasıl ve secde başları tezhiplenirdi tezhip yapanlara “müzehhip “denilirdi tezhip sanatı uygurların mani dinini benimsemesiyle başlamıştır osmanlı döneminin en ünlü tezhipçisi:”kara mehmettir
Nakkaşlık :Osmanlılar da özellikle el yazmalarının minyatürlerini ve tezhiplerini yapan sanatkarlara nakkaş denilirdi.fatih döneminde sarayda bir nakkaşhane kuruldu ve başına baba nakkaş getirildi
Ebru sanatı :farsça kaş anlamına gelir su üzerine boyaların serpiştirilmesiyle oluşturulurdu yazma kitapların ciltlenmesinde kullanılmıştır tük kağıt süsleme sanatının örneğidir
Kakmacılık : metal ahşap ve taş üzerine açılan yuvalara altın gümüş sedef fil dişi gibi değerli taşları gömerek yapılan süsleme sanatıdır ayna kenarları miğfer kılıç .vb
Oymacılık :taş ve ağaç oymacılığı olarak gelişmiştir bu sanat dalında yapılan taş ve ahşap kısımları çeşitli oyma şekillerle süslenirdi
Ä Musiki
Türk musikisi osmanlılar zamanında gelişti mehter takımı osman paşa tarafından kuruldu osmanlıda musikinin öğretildiği yer okul olarak enderundu mehterhane askeri musikinin icra edildiği yerdi musiki ayrıca akıl hastalarının tedavisinde de kullanılırdı
15 yy da yaşamış olan türk musiki bilgini abdülkadir meragali osmanlı musikisinin öncüsü kabul edilir
17 ve 18 yy da büyük gelişme gösterdi özellikle 17 yy da ömer bey hafız post itri mustafa gibi büyük bestekarlar yetişti III.selimde önemli müzisyenlerdendir
II.mahmut zamannda mehterhane kapatıldı ve yerine mızıkai hümayun kuruldu
Abdülmecit döneminden itibaren batı müziği ön plana çıktı bu dönemde musikinin korunması için çaba harcayanlar ise :selanikli ahmet bey hacı arif bey ismail dede zekai dede tamburi cemil bey bu dönemin ünlü bestekarlarıdır.
Tiyatro daha çok ermenilerin kontrolünde olup osmanlı tiyatrosunu güllü agop kurmuştur .
Türkçe yazılan ilk tiyatro eseri şinasinin yazdığı şair evlenmesidir
Ä Mimari :
Osmanlı sanatı en çok mimari alanında gelişme göstermiştir
Kuruluş döneminde osmanlı mimarisi selçuklu mimarisinin etkisinde kalmıştır bu dönemin mimarisi sade bir özellik göstermiştir kuruluş döneminin en önemli eserleri :”bursa ulu cami ,iznik hacı özbek cami ,yeşil cami ,edirne üç şerefeli camidir “
Çok kubbeli cami mimarisinin ilk örneği : bursa ulu camidir
Selçukluların başlattığı birleşik yapı tekniği osmanlıda külliye adını almıştır külliye ilk kez selçuklularla başladı ve osmanlı zamanında zirveye ulaştı
Yükselme devriyle osmanlı mimarisi osmanlı özgün şeklini aldı mimari 16 yy da en olgun şekline ulaştı klasik uslubün ilk örneği:”II.beyazıt camidir “
Türk mimarisi mimar sinan ile doruk noktasına ulaştı mimar sinan:
Çıraklık döneminde :şehzade
Kalfalık döneminde :süleymaniye
Ustalık döneminde :selimiye camilerini yaptı
Osmanlı mimarsi yapılış amacı bakımından dini askeri ve sivil mimari olmak üzere üçe ayrılır
Yıldırım beyazıt tarafından yaptırılan anadolu hisarı ve fatih zamanında yaptırılan rumeli hisarı ve topkapı sarayı nın surları askeri mimarinin en güzel örnekleridir osmanlı mimarisi özellikleri bakımndan 3 e ayrılır :
1- Erken (ilk ) dönem osmanlı sanatı :devletin kuruluşundan 1501e kadar olan sanattır
2- Klasik (orta) dönem osmanlı sanatı :osmanlı sanat anlayışında en parlak dönemini yaşamıştır fatihten 18 yy kadar sürmüştür
3- Geç dönem osmanlı mimarisi:18 yy dan itibaren başlar lale devri ile başlayan bu dönemde batılılaşmanın etkileri görülmeye başlar osmanlı klasik mimari tarzı lale devriyle mimaride batının etkileri görülmeye başladı sonrada türk barok ve rokoko devrine girdi batının etkisiyle ilk olarak “nuru osmaniye cami ve laleli eserleri aypıldı “
DİNİ MİMARİ
Cami Cami
Erken dönem Klasik dönem
Hacı özbek cami
İznik yeşil cami
İznik nilüfer hatun imareti cami
Bursa hüdavendigar cami
Bursa ulu cami
Edrine eski cami
Edirne üç şerefeli cami
İstanbul fatih cami
İstanbul beyazıt cami
Edirne beyazıt külliyesi Mimar sinan dönemi
Şam hüsreviye cami ve külliyesi
İstanbul şehzade cami ve külliyesi
İstanbul süleymaniye cami ve külliyesi
Edirne selimiye cami ve külliyesi
Mimar sinan sonrası
Sultan Ahmet cami ve külliyesi
İstanbul yeni cami
Geç dönem boroko ve rokoko Geç dönem ampir uslup
Nuru Osmaniye cami Nusretiye cami
Laleli cami Dolmabahçe cami orta köy cami
Medrese
Erken dönem Klasik dönem
İznik Süleyman paşa medresesi
Bursa lala şahin paşa medresesi
Bursa yeşil medrese
Bursa Muradiye medresesi
İstanbul fatih medresesi İstanbul şehzade külliyesi medresesi
İstanbul Rüstem paşa medresesi
Türbe Askeri mimariler
Kırgızlar türbesi
Bursa yeşil türbe
İstanbul Mahmut paşa türbesi Anadolu hisarı
Rumeli hisarı
Topkapı sarayı surları
SİVİL MİMARİ
Saraylar ve köşkler
Klasik dönem Topkapı sarayı
Çinili köşk
Revan köşkü
Bağdat köşkü
Geç dönem Dolmabahçe sarayı
Beylerbeyi sarayı
Yıldız sarayı
İshak paşa sarayı
Kervansaraylar Hanlar
Edirne Rüstem paşa kervansarayı
Kara Mustafa paşa kervan sarayı
Ulu kışla kervan sarayı Emir han
Diyarbakır hasan paşa hanı
Büyük valide sultan hanı
Sivas yeni han
Bedestenler Çeşme
Edirne bedesteni
İstanbul mısır çarşısı
İstanbul eski bedesten
İstanbul yeni bedesten
Ankara Mahmut paşa bedesteni
Amasya bedesteni uzun çarşı
Bursa çarşısı
Edirne İbrahim paşa çeşmesi
Davut paşa çeşmesi
Azan kapı Saliha sultan çeşmesi
Valide sebili ve alman çeşmesi
Hamam Köprü
Tahtakale hamamı
İznik İsmail bey hamamı Gazi mihal köprüsü
OSMANLI DÖNEMİNDE KULLANILAN BAZI ÖNEMLİ TERİMLER
Avarız :olağan üstü durmlarda alınan vergidir
Bedesten :çarşı
Müderris:öğretmen
Ayan :bir memleketin bir yörenin ileri geleni
Aşar:osmanlılarda müslümanlardan alınan 10/1 oranında alıanan toprak ürünleri vergisi
Bac vergisi :pazaryerlerinden ve ticaret faaliyetlerinden alınırdı
Berat:herhangi bir göreve veya hizmete tayin ve maaş tahsisi unvan veya nişan verilmesi
Dizdar: kale komutanı
Birun : dış saray
Cizye :gayrimüslimlerden askerlik hizmeti karşılığında alınan vergidir
Cülus:hükümdar tahta çıktığında yeniçerilere verilen bahşiş
Çift resmi:Müslümanlardan alınan mülk vergisi
Darülfünun :19 yy da İstanbul üniversitesine verilen isim
Darüşşifa:hastane
Derbent:ticaret yollarını ve önemli stratejik noktaları koruyan asker
İdadi sultani:lise
Rüştiye :ortaokul
Kaime :kağıt para
Kaptanı derya :donanma komutanı
Lala:şehzadeleri eğiten kişi
Külliye :cami ile birlikte kurulmuş medrese imarethane kitaplık darüşşifa gibi çeşitli yapıları tümüne birden verilen isimdir
Bacı kırtıl:hayvanlardan alınan vergidir
Lonca :esnaf teşkilatı
Müsadere:osmanlılarda ölen veya görevden alınan devlet memurlarının mallarına devletçe el konulmasıdır
Metruk arazi:devlete ait olup halkın ortak kullanımına tahsis edilmiş arazidir
Malikane:devlet görevlilerine üstün hizmetleri karşılğında verilmiş toprak
Mecelle:osmanlılar zamanında ilk medeni kanun
nazır :bakan
narh:temel tüketim mallarının tespiti
sedaret kethüdası:19 yy da iç işleri bakanı
reisül küttap: 19 yyda dış işleri bakanı
sanayi nefise mektebi:osman hamdi beyin kurduğu güzel sanatlar fakültesi
sahnı seman:fatihin yaptırdığı medrese
sebil:hayır için dağıtılan yer
serdarı ekrem:veziri azamın orduya başkomutanlık yaptığı zaman aldığı unvan
sıbyan mektebi:ilkokul(mahalle mektebi)
şurayı devlet :danıştay
teba:halk
encümeni danış:1851 de dil ve tarih alanında çalışmalar yapmak ve ders kitapları yazmak içn kuruldu
ulufe:yeniçerilere 3 ayda bir verilen maaş
tuğra :padişahın imzası
Voyvodo:balkanlarda valiler için kullanılan terim
Yeniçeri ağası:yeniçeri ocağının baş komutanı
Tereke:ölen kişilere ait miras
Mutassarrıf:tanzimattan sonra sancak beyliği kaldırılarak yerine tayin edilen memurlara verilen unvan
Mektebi mülkiye:1859 da kurulan bugünkü siyasal bilgiler fakültesi
İptidadiye:yeni usul okul
Hattı hümayun:padişahın el yazısı
Ferman:padişahın resmi emri
Redif:II.mahmutun kurduğu askeri sınıf
Şadırvan:etrafında bulunan çeşitli musluklardan ve fiskiyelerden su akan havuz tarzında kubbeli çeşme
Subaşı:emir komutanı
Mevat arazi:kıraç ve ölü arazilerdir
Hat:yazı
Vakainüvis:osmanlı devletinde resmi tarih yazarlarına verilen addır
Hüsnü hat:güzel yazı
İhtisap ağası:loncaları kadı adına denetleyen kişi
Kethüda:loncayı dışarıdan temsil eder hükümetle ilişkileri görüşürdü
Muhzır ağa:istanbulda sivil kuralları çiğneyen yeniçeriler ve diğer askerler arasında düzeni sağlardı
Kasrı adl:fatihten sonra padişahların divan toplantılarını dinledikleri penceredir
Payihat:başkent
Şirketi hayriye :ilk açılan deniz şirketi (1850 abdülmecit)
Bankı dersaadet:ilk açılan osmanlı bankası(1847)
Kafes sistemi:şehzadelerin sancaklara çıkması yasaklanarak saryda hapis hayatı yaşamaya başlamalarıdır