ÖABT Türkçe Ders Notu

Cevapla
sosyalci
Mesajlar: 64
Kayıt: 12 Ara 2017 11:35
İletişim:

14 Ara 2017 16:34

TÜRKÇE
SÖZCÜK :Anlamlı ses yada ses birliklerine denilir .sözcükler cümleleri cümlelerde paragrafları oluşturur.
SÖZCÜĞÜN ANLAM BOYUTLARI :sözcüğün herkesçe bilinen ilk anlamına ve en yaygın olarak kullanılan anlamına gerçek anlam denilir .bir sözcüğün söylenildiğinde akla gelen ilk anlamına temel anlam denilir .bir sözcüğün yalnız başına iken taşıdığı anlam ile (akla gelen ilk anlamı ile ) cümledeki anlamı örtüşüyorsa söcük gerçek anlamında kullanılmıştır .
Sözcüğün yan anlamı(yakıştırma anlam) :bir sözcüğün temel anlamından tamamen uzaklaşmadan gerçek anlamı ile şekil ve işlev benzerliği taşıyarak kazandığı anlama denilir .ör: uçağın kanatlarında arıza çıktı .cümlesinde ki kanat sözcüğü yan anlamdadır .(şekil benzerliği )
Somut organ adları doğaya aktarım yapılmışsa yan anlam özellği kazanır : ör: ayakkabının burnu eskimiş ,mağaranın ağzında bomba patlattılar makinenin kolunu çeviremedin
Temel ve yan anlam gerçek anlamdır .(yan anlamında kullanılan sözcük gerçek anlamından tamamen uzaklaşmamıştır )
Sözcüğün mecaz (değişmece ) anlamı :sözcüğüm gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı anlamdır .sözcükler soyut bir anlam kazanır .cümlede ki mecan anlamı ayırt etmenin bir yolu da sözcüğün gerçekte mümkün olup olmadığına baklır .
 Bu konu ile ilgili gelen sorularda hangisinde düşsel öğeler vardır yada yoktur şeklinde gelebilir .(söz sanatları kullanılmış olması gerekir )
Sözcüğe mecaz anlam kazandırma yolları :
 Benzetme (teşbih ):aralarında benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden nitelik bakımından güçsüz durumda olanı daha üstün olna yakıştırmaktır benzetmenin 4 öğesi vardır :
 Benzeyen (B):özellik olarak zayıf olan benzetmenin asıl olan
 Kendisine benzetilen (KB):özellik olarak güçlü olan iki öğesi
 Benzetme yönü (BY):aktarılan özellik
 Benzetme edatı(BE):gibi ,kadar,sanki,güya ,misal andırmak …
Ör: köy türküleri ana sütü gibi candandır ( benzeyen ,kendisine benzetilen ,benzetme edatı ,benzetme yönü )
Bir benzetmede benzetmenin 4 unsuruda varsa buna” tam benzetme “denilir .benzetme unsurlarından sadece benzeyen ve kendisine benzetilen varsa buna” güzel benzetme” denilir benzetmelerde “benzemek ,andırmak ,dönmek “ gibi fiiler ve bunlardan türetilmiş fiilimsiler edat yerine kullanılabilir
İstiare (eğretileme ):bir sözün benzetme amacıyla başka bir söz yerine kullanılmasıdır benzetmenin temel öğelerinden olan (B-KB ) ile yapılır .bunlardan sadece kendisine benzetilen varsa buna açık istiare adı verilir .
Örnek : bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor (benzeyen : asker ,kendisine benzetilen : güneş )
Yuvayı yapan dişi kuştur (benzeyen anne söylenmemiş )

Deyim aktarmaları :
a)insandan doğaya aktarma:insana ait herhangi bir özellik doğada ki herhangi bir varlığa aktarılır .insandan doğaya aktarım varsa orada kişileştirme vardır .(kişileştirme :insan dışındaki varlılara insana ait bir özelliği kazandırmadır )
b)doğadan insana aktarım :doğaya ait bir özelliğin insana aktarılmasdır .
örnek :dalgalanır deli gönül seni görünce (dalgalanmak denize ait bir özelliktir ),umutlarım yeşerdi (yeşermek otlara ait bir özelliktir )
c)duyular arası aktarım :bir duyuya ait bir özelliğin başka bir duyuya aktarılmasıdır ör:acı ses (tatmadan işitmeye ) yumuşak davranış (dokunmaktan görmeye )ağır koku (dokunmadan koklamaya )
mecazı mürsel (ad aktarması –düz değişmece ):bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanılmasına denilir .bu değişik anlam ilgileri ile olur .
 Dış iç ilişkisi :çaydanlık kaynıyor (kaynayan çaydanlık değil çaydanlığın içinde ki sudur )
 Yazar eser ilişkisi :orhan veli yi okudum (okunan orhan veli değil eseridir )
 Yer halk ilişkisi :istanbul ayağa kalktı (ayağa kalkan istanbul değil istanbulun halkıdır )
 Yer yönetim ilişkisi :ankara ıraka not verdi (not verilen ırak değil ırak taki yönetimdir )
 Parça bütün ilişkisi :atlara nal çaktılar (atın nalı söylenmemiş)
 Yön ülke ilişkisi :doğu batıyı takip etmiyor (asya ülkeleri avrupa ülkeleri )
Tariz (dokundurma):bir sözün anlamının tam tersini kastederek kullanmaktır .alay ve eleştiri içerir.yazıda tariz (!) içerisinde gösterilebilir .
Ör: gerçekten ustaymışsınız bizim çamaşır makinesi tekletmeyi bıraktı ;artık hiç çalışmıyor .
Kinaye :bir sözün benzetme amacı güdülmeden hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanmaktır .kinayede asıl kastedilen mecaz anlamdır .deyim ve atasözlerinde çoktur .
Ör: şaka yapınca yüzü kızardı (bir insanın yüzü gerçektende kızarabilir bunun yanında mecaz anlama gelebilecek şekilde anlama gelen utanma anlamıda vardır )
Onun kapısı herkese açıktır (kapı gerçekten de açık olabilir ama bunun yanında asıl kastedilen anlam cömert anlamıdır )
Mübalağa (abartma ):bir özellğin yada durumun olduğundan küçük yada büyük gösterme durumudur .mübalağanın olabilmesi için söz konusu durumun mantığın sınırını aşabilecek biçimde olmasıdır .
Ör:bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır .
Dolaylama :tek bir sözcükle anlatabileceğimiz bir kavramı birden çok sözcükle anlatma sanatıdır
Örnekler :
 Kömür :kara elmas
 Pamuk :beyaz altın
 İstanbul :yedi tepeli şehir
 Top:meşin yuvarlak
 Kaleci:file bekçisi
 Eş:hayat arkadaşı
Güzel adlandırma :insanların zihinlerinde bazı sözcüklerin olumsuz ,tiksindirici ,korku uyandırıcı anlamları vardır.kişilerde bu duyguları uyandırmamak için söyleyişler daha iyi ve güzel anlam verecek biçime getirilir ,sözcüğede mecaz bir anlam getirilmiş olur.
Ör: verem :ince hastalık ,kör:görme özürlü ,ölmek:dünyasını değiştirmek(vefaat etmek ),kusmak :istifar etmek
Terim anlam :sanat bilim ,spor yada meslek dallarına özgü özel anlamı olan sözcükler terim anlamlıdır .terim anlamlı sözcükler gerçek anlamlıdır .bir kelime birden çok alanda terim özelliği gösterebilir ör:ressamın paleti kırıldı (resim ),paletlerini giydi yüzmeye gitti (yüzme sporu ),sokakta paletler yürüdü (askerlik)
Sözcükler arası anlam ilişkileri :anlam ilişkilerini
Yansıma sözcükler Nitel ve nicel anlamlı sözcükler
Somut ve soyut anlamlı sözcükler Eş sesli sözcükler
Eş anlamlı sözcükler Çok anlamlılık
Genel ve özel anlamlı sözcükler Anlam pekiştirme

Yansıma sözcükler :doğadaki seslerin insanlar tarafından taklit edilmesidir .ör: şu köpek neden havlıyor ?,koyunlarımn meleşmesi ,fışkırmak ,fokurdamak ,gürlemek ,patlamak,çatlamak ….vb
Somut ve soyut anlamlı sözcükler :beş duyu organımızdan herhangi biriyle algıladığımız sözcükler somut ,algılanamyanlar ise soyuttur .varlığını sadece akıl ve amantıkla kabul ettğimiz sözcükler soyuttur.
 Somut anlamlı bir sözcük ek alarak soyut anlam kazanabilir ör:anne-lik(anne somut iken annelik soyut anlamlıdır ) insan-cıl (insan somut iken insancıl olmak soyut anlamlıdır )
 Somut anlamlı bir kelime cümlede soyut anlam kazanabilir ör:pencereyi aç da hava girsin (hava gerçek anlam ) şiirin insanı saran bir havası var (hava soyut anlam )
 Soyut bir kelime cümlede sıomut anlam kazanabilir ör:düşüncelerimizi tartarak söylemeliyiz (düşünce soyut bir anlam iken tartılarak ölçülen bir nesne şeklinde somutlaştırılmış )
Eş anlamlı ( anlamdaş )sözcükler :aynı kavramı karşılayan sözcüklerdir .yazılışları ayrı fakat anlamı aynı olan sözcüklerdir ör:ona saygıda ve hürmette kusur etmem.
Karşıt (zıt )anlam :anlamları bakımından birbirinin tersiolan sözcüklerdir .ör:sana çirkin dediler ,düşmanı oldum güzelim .
 Zıt analmlılık ile olumsuzluk birbiri ile karıştırılmamalıdır.kelimelerin olumsuzu karşıt anlam oluşturmaz .(ma-me eki olumsuzlarda kullanılır )
FİİL OLUMSUZ KARŞIT
sevmek sevmemek Nefret etmek
sevinmek sevinmemek üzülmek
yaşamak yaşamamak ölmek


Genel ve özel anlam : anlam kapsamı geniş olanlar genel ,anlam kapsamı dar olanlar ise özel anlamlı sözcüklerdir .
Ör: canlı –insan –eren(genelden özele doğru),birey – aile –toplum (özelden genele doğru)
Nicel ve nitel anlam :varlığın sayılabildiği ,ölçülebildiği,çoğaltılabildiği,azaltılabildiği durumlarını gösteren sözcüklere nicel anlamlı ;varlığın nasılolduğu ,ne gibi özellikler taşıdığını anlatan sözcüklere nitel anlamlı sözcüklere denilir .ör:elmalarıı irisini aldı .(nicel ) büyük araba almak hataymış (nicel ) ,büyük hedefleri vardı arkadaşımın (nitel ) ağır paketle düğüne geldi (nicel)
Eşsesli (sesteş)sözcükler :yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklerdir .
 Sesteş sözcüklerden her ikiside gerçek anlamlı olmalı ve kelimeler arası anlam ilgisi olmamalıdır (sesteş sözcüklerin her ikiside gerçek anlam olmalıdır ) örnek :kara göründü gemiden ,kara gözlerini seveyim cümleleri sesteştir .bunun yanında kara haber tez duyulur cümlesinde ki kara sözcüğü ise sesteş değildir çünkü burada ki kara sözcüğü mecaz anlamlıdır
 Yazılışları ve okunuşları aynı olup bir cümlede fiil bir cümlede ise isim sözcükler vardır .bunlara kökteş(ortak kök )denilir .bu kelimeler arasında anlam ilgisi olmalıdır ör: boya -,boyamak .bu boya ile duvarı boya .sıva sıvamak …vb
Çok anlamlılık:bir sözcüğün birden çok anlamı karşılamasına denilir .
Anlam pekiştirmesi :anlatımı etkili kılmak için sözcüklerin anlamlarına pek,çok,aşırı,fazla,gibi anlamlar katmaya anlam pekiştirmesi denilir .anlam pekiştirmesi şu şekilde yapılır :
1. P-R-S-M ünsüzleri ile ör:tertemiz ev ,masmavi göz
2. –cek ,-ca ,-cik ekleriyle ör:sıcacık oda azıcık yemek
Anlamca kalıplaşmış söz öbekleri :

ikilemeler deyimler atasözleri vecizeler
ikilemeler :anlamı güçlendirmek veya pekiştirmek ,abartmak ,yaklaşıklık anlamı katmak amacıyla kullanılır. ( ikilemelerin arasına noktalama işareti konulmaz )
deyim :ilgi çekici bir anlatımı bulunan ifadeyi daha zengin kılan iki veya daha fazla kelimeden meydana gelen kalıplaşmış söz gurubuna denilir deyim açıklaması ile verilirse ve deyimin açıklaması cümleye uymazsa anlatım bozukluğuna yol açar .
CÜMLEDE ANLAM
Anlamdaş cümleler(aynı anlamlı ) :aynı anlama gelen başka sözcüklerle oluşmuş veya aynı sözcüklerin yer değiştirerek oluşmuş bier duyguyu bir düşünceyi anlatan cümlelerdir
Yakın anlamlı cümleler :anlam bakımından birbirine yakın olan cümlelerdir .(böyle cümleler çözülürken cümlede kullanılan edat ve bağlaçlara dikkat edilmelidir .
Anlamlarına göre cümleler : olumlu ve olumsuz cümle olarak 2 ye ayrılır
 Olumlu cümle :yüklemin bildirdiği işin yapıldığını gösteren cümlelerdir .biçimce olumsuz fakat anlamca olumlu olan cümleler vardır .(iki tane olumsuzluk eki üst üst te gelirse cümle anlamlı ve olumlu anlam verir.) ör:bu yemek pişmemiş değil
 Olumsuz cümle :yüklemin bildirdiği işin yapılmadığını gösteren cümlelerdir bu tür cümlelerde olumsuzluk ekleri olan (ma ,me ,sız,siz,değil,yok ) ekleri veya kelimeleri olur .ne….ne bağlacı cümleyi biçimce olumlu yapar ancak anlamca olumsuz yapar .
NOT : cümle bize kötü bir anlam çağrıştırıyor olabilir bizde bu çağrıştırdığı duyguya yönelmememiz gerekir ör: babam öldü cümlesi çağrıştırdığı duygu açısından kötüdür ancak cümle anlamca ve biçimce olumludur bir cümlenin olumlumu olumsuzmu olduğuna karar verebilmek için cümlenin bildirdiği eylem veya yargının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarız yargı gerçekleşmişse olumlu yargı gerçekleşmemişse olumsuzdur .ölme eylemi gerçekleşmiştir .
Soru cümlesi : soru anlamı taşıyan cümlelerdir .soru eki soru sıfatları zamirleri ve zarfları ile kurulur .
 Gerçek soru cümleleri :cevap bekleyen soru cümleleridir
 Sözde soru cümleleri:yapı bakımından gerçek soru cümlelerine benzer fakat cevap beklemeyen bir duyguya hitap eden cümlelerdir
Ünlem cümlesi:korku sevinme kızma gibi duyguları anlatan cümlelerdir ör: eyvah ,babam geliyor !
Emir cümlesi:bir işin yapılmasını emreden cümlelerdir .
Anlam ilgilerine göre cümleler :neden-sonuç cümleleri,amaç cümleleri,şartlı cümleler
 Neden sonuç cümleleri:iki yargının birbirine neden sonuç ilişkisiyle bağlandığı cümlelerdir .yargının meydana geliş sebebi belirtilir .cümlenin yüklemine niçin? sorusu sorulur .böyle cümleler yargının gerekçesiyle birlikte verildiği cümlelerdir .bu tür cümleler “için ile, …. Den dolayı ….. den ötütrü –den ,-diğinden “ gibi sözcüklerle kurulur .neden sonuç cümlelerinde asıl yargıdan önceki durum kesinlikle gerçekleşmiştir .ör:erken kalktığı için sağlıklı görünüyor cümlesinde sağlıklı görünmesi sonuçtur ondan önceki durum olan erken kalkma ise gerçekleşmiştir
Not : “den “ ekiyle “dolayı “ve “ötürü “ ilgeçelrinin bir arada kullanılmasıdan kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır .ancak anlatım bozukluğu olmayan kullanılımlarıda vardır .ör: onları sevdiğimden dolayı böyle davranıyorum (dolayı ilgeci gereksiz)
 Amaç cümleleri:bir yargını hangi amaçla yapıldığını bildiren cümlelerdir.böyle cümlelerin yüklemine “NE AMAÇLA “sorulur .amaç cümlelerinde asıl yargıdan önceki durum gerçekleşmemiştir .ör:heyet raporu alayım diye hastaneye başvuru yapmış .rapor alma kısmı amaçtır henüz gerçekleşmemiştir .
 Şartlı cümleler (bir koşula bağlı cümleler ):bazı cümlelerde temel yargının gerçekleşmesi bir koşula bağlanır .(anlam ilgisi yönünden farklı olan cümleler sorulduğunda cümleleri neden koşul amaç ilgileriyle incelemeliyiz )
Anlatım özelliklerine göre cümleler :nesnel,öznel,üslup,içerik,doğrudan anlatım ,dolaylı anlatım ,tanım cümleleri,karşılaştırma cümleleri ,değerlendirme cümleleri .
 Nesnel yargı bildiren cümleler:kanıtlanabilir ,bilimsel ,ölçülebilir ,herkese göre aynı olan ,göreceli olmayan duygulara dayanmayan anlatımdır .
 Öznel (göreceli )yargı bildiren cümleler :doğruluğu ve yanlışlığı kişilere göre değişebilen kanıtlnamayan tartışmalı öznel ölçülmeyen anlatımlardır
 Üslup cümleleri:yazarın veya şairin yazım tekniği kelime seçiminde ki ve cümle kuruluşunda ki kendine özgülük görüş ve duyuş anlatış özelliğidir .yazarın anlatımı nasıl ? sorusu üslupla alakalıdır
 İçerik cümleleri :sanat eserinde üzerinde durulan şey yani konu içeriğiyle ilgilidir .yazar neyi anlatmış ? sorusu içerikle ilgilidir .
 Doğrudan anlatım :başkalarına ait sözleri olduğu gibi hiç değiştirmeden vermektir ör:babam bu kitabı ilk kez okudum dedi.desten sonra prova yapacağız dedi .doğrudan anlatım genellikle “demek “ fiilin çekimiyle diyecek demiştir gibi biter
 Dolaylı anlatım :başkalarına ait sözleri kısmen değiştirerek sadece içerik olarak aktarmaktır .ör:babam bana bu kitabı iki kez okuduğunu belirtti .not : dolaylı anlatım “söyledi ,belirtti “ şeklinde biter .
 Tanım cümleleri:bu nedir ? sorusuna cevap veren cümlelerdir .
 Karşılaştırma cümleleri:iki varlığın iki şeyin benzer yada ayrı yönleriyle karşılaştırıldığı cümlelerdir .böyle cümlelerde “gibi aynı daha en kadar göre “ gibi kelimeler olur .karşılaştırma cümlelerde benzerlik fark yada üslup olur .
 Değerlendirme cümleleri:değerlendirme bir şeyin önemini belirtmektir değerlendirme öznelde olabillir nesnelde olabilir .
İçerdikleri duygulara göre cümleler : varsayım cümlesi ,yakınma ,hayıflanma ,ön yargı ,öneri ,olasılık ,gerçekleşmemiş beklenti cümleleri,sitem anlamı taşıyanlar ,aşamalı durum anlatan cümleler
 Varsayım cümleleri:gerçekte olamadığı halde varmış gibi kabul edilen durumları anlatır .kabul edelim ,diyelim ki,farz edelim ki,tut ki,kabul edelim ki gibi sözcüklerle anlatılır .
 Yakınma bildiren cümleler :bir durumdan şikayet eden cümlelerdir
 Hayıflanma .(üzülme ) bildiren cümleler :herhangi bir şeyi yapabilecekken yapamamaktan kaynaklanan cümlelerdir “KEŞKE “anlamı verir.
 Ön yargı bildiren cümleler :bir olay yada kişi ile ilgili olarak önceden edindiğimiz olumlu veya olumsuz yargılardır
 Öneri bildiren cümleler :herhangi bir konuda yol gösterip bilgi ve fikir vermek amacıyla öne sürülen görüşü düşğnceyi ve teklifi içeren cümlelere denir.
 Olasılık olabilirlik bildiren cümleler :bu tür yargılar kesinlik anlamı taşımaz .
 Gerçekleşmemiş beklenti cümleleri:bir olgunun sonunda gerçekleşmesi beklenen bir sonuçtur
 Sitem anlatan cümleler :birinin bir kimseyi kırdığını üzdüğünü veya gücendiğini öfkelenmeden dile getiren cümlelerdir .
 Aşamalı bir durumu bildiren cümleler :bir durumun git gide ilerlemesi (kötüye yada iyiye doğru)anlamı vardır .

PARAGRAF
• Paragraf soruları cevaplarken dikkat edilmesi gerekenler :
 Önce soru kökünü okumalıyız
 Soru cümlesinin olumsuz olup olmadığına bakmalıyız
• Paragrafta konu:konuyu bulabilmek için “yazar bu yazıda neyi anlatıyor “.” Ne hakkında söz söylüyor “.konu genellikle ilk cümlede verilir .paragrafta ki “işte ,ancak ,kısaca,sonuç olarak ,çünkü “ gibi bağlaçlara dikkat edilmesi gerekir .konu yargı bildirmez ör:kırsal kesimlerde sağlık gibi .
• Paragrafta ana düşünce :okuyucunun paragraftan çıkarması gerekn sonuçtur yazarın iletmek istediği mesajdır .ana düşünce konu değil düşünce belirtmelidir .en kapsamlı en genel yargı ana düşüncedir
• Paragrafta yapı:paragrafı oluşturan cümleler giriş gelişme sonuç cümlelerinden oluşur .
• Anlatımın temel özellikleri
 Özgünlük:başkalrını taklit etme veya onlardan etkilenme yoktur .
 Akıcılık:duyugnun düşüncenin yada gerçeğin anlatımında dildeki pürüzlerin okumayı ve anlamayı güçleştiren unsurların ortadan kaldırılmasına ve cümlelerin söyleyiş ve okunuşlarında ki kolaylığa ve rahatlığa deniir
 Yalınlık:duygunun düşüncenin yada gerçeğin sade süssüz ve gösterişe kaçmadan iletilmesine denilir
 Özlülük(yoğunluk):az sözle çok bir düşünceyi ifade etmektir .özdeyiş ve atasözleri özlü anlatımın en önemli örneğidir
 Açıklık:anlatımın açık olması okunanlardan farklı anlamlar çıkarılmamasıdır
 Sürükleyicilik:ilgiyi canlı tutan okuru yada izleyani sıkmayan anlatımdır
 Doğallık:duygunun yada düşüncenin hiçbir yapmacığa kaçmadan içten ,sıcak,olduğu gibi anlatılmasına denilir
• Anlatım biçimleri
 Açıklayıcı anlatım:öğretmek bilgi vermek aydınlatmak amaçlıdır bu nedenle açıklama yazı ve paragraflarda sanatlı anlatıma başvurulmaz yazar anlatımın sade ve anlaşılır olmasına dikkat eder .ders kitaplarında bir konu öğrenciye anlatılırken açıklayıcı anlatımdan yararlanılır tanımlar adlandırır.
 Tartışmacı anlatım :yazar okuyucunun düşüncesini değiştirmeye çalışır .bir görüşe veya duruma itiraz vardır .sorular sorar yine kendi cevap verir.”bence benim kanımca oysa çünkü ne var ki “gibi ifadeler kullanılır inandırmaya çalışır
 Betimleyici (tasvir etme )anlatım:sözcüklerle resim yapma işidir .bilinmeyen görülmeyen bir yer kişi ile ilgili izlenimler kazandırır.duyuları harekete geçirir.benzetmeler sıkça başvurur.
 Öyküleyici anlatım (hikaye etme):olay yada olaylar vardır olay kişi zaman birbirine bağlantılı olarak anlatılır .bu tür anlatımlarda okuru olay içinde yaşatmak vardır .bu anlatımda hareketlilik vardır .bir olayın olması şarttır.
SES BİLGİSİ –YAZIM –İMLA
Duyulabilen hava titreşimlerine ses ,sesin yazıda ki işaretlerine harf ,harflerin oluşturduğu topluluğa alfabe denilir .
 Ünlüler :ses yolunda herhangi bir engele uğramadan çıkan seslerdir .
 Sert ünsüzler :fıstıkçı şahap (F,S,T,K,Ç,Ş,H,P)
 Ünsüz yumuşaması(ünsüz değişimi,sert ünsüzlerin yumuşaması): p,ç,t,k seslerinden biriyle biten bir kelime ünlü ile başlayan bir ek aldığında sözcüğün sonunda ki ünsüz yumuşar .b,c,d,g olur .
 Tek heceli kelimelerde yumuşama olmaz ör:süt –e ,ip-i
 Yabancı kelimelerde yumuşama olmaz ör:sanat-ı,hukuk-u
 Özel isimlerde yumuşama olmaz ör:sinop-u,ahmet –e
 Ünsüz sertleşmesi(ünsüz benzeşmesi):dilimizde sert ünsüzle biten kelimelere b,c,d,g ile başlayan bir ek getirildiğinde p,ç,t,k, ya dönüşür .bu olaya denilir .bir sözcük:
 F,S,T,K,Ç,H,P,Ş ile biten sözcük F,S,T,K,Ç,H,P,Ş ile bitmelidir
 Bu kural sayıların rakamla yazılışlarında da kullanılır .rakamlar okunur ve rakamların okunuşu F,S,T,K,Ç,H,P,Ş ile biterse eklerde sertleşir .buna uylmazsa yazım yanlışı yapılmış olur .ör:saat 5 te geldim olur 5 de olmaz 1973 te doğdum olur 1973 de olmaz
 Bağlaç olan “ de da “ bu kurala uymaz “te ta “ şekli yoktur eklerde olur “te ta “
 Kısaltmalara (kısaltmanın söylenişine göre )getirilen ekler de bu kurala uymalıdır .ör:TEK ten birileri geldi .BOTAŞ tan istifa etti.
 Ses düşmesi:ikinci hecesinde dar ünlü (ı,u,i,ü)varsa ünlü ile başlayan bir ek aldığında dar ünlü düşer ses düşmesi denilir .bir ünlü düşmesi şu durumlarda görülür :
 Organ isimlerinde :omuz –omzu ,ağız-ağzı .organ isimleriyle yapılan ikilemeler de ünlü düşmesi görülmeyebilir .gögüs göğüse çarpıştılar .omuz omuza verip çalıştılar
 Yapım eki almış bazı kelimelerde ünlü düşmesi görülür .ör:sarı-ar-mak =sararmak .devir-ik =devrik
 Bazı birleşik kelimelerin oluşumu sırasında ünlü düşmesi görülür .ör:kayıp etmek =kaybetmek ,ne için =niçin ,kahve altı=kahvaltı
 İki heceli kimi yabancı kökenli kelimelerde de görülür .ör:şehir-i=şehri,hüküm-ü=hükmü
 “Etmek olmak “yardımcı fiili ile birleşen kimi sözcükler de olur .ör:şükür etmek =şükretmek ,zikir etmek =zikretmek
 Ünlü daralması (darlaşma):bir kelime düz geniş ünlüleren (a,e)ile bitiyor ve sonrasında yor eki alırsa bu ünlüler darlaşarak “ı,i,u,ü” ye dönüşür .ör: yazma-yor =yazmıyor .geleme-yor =gelmiyor
 Dilimizde bir çok yerde yanlış ünlü daralması yapıldığı görülür .kaynaştırma harflerinden olan “y” den önce gelen” a e “konuşmada daralabilir ama bu daralma yazıda gösterilmez ör:gelmeyen (doğru),gelmiyen (yanlış)
 Bazı kelimelerde “-yor “ eki kullanılmadığı halde ünlü daralması olabilir “de –ye “kelimeleri ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde araya –y kaynaştırma ünsüzü girer.bu kaynaştırma ünsüzü kelimelerin kökünde ki “e leri i ye “ dönüştürür.ör:diyerek=diyen ,yiyen =yiyerek
 Ses türemesi:
 Ünlü türemesi:bazı tek heceli sözcüklere “-cik ,-cuk,” gibi eklerin getirilmesiyle bir ünlü türer.ör:dar-cık=daracık (a),az-cık =azıcık(ı) ,bir-cik=biricik(i),genç –cik =gencecik(e).
*pekiştirme yaparkende ünlü türemesi olur ör:güp –gündüz =güpegündüz (e).
 Ünsüz türemesi:dilimize yabancı dilden gelen kelimeler “etmek,eylemek,”gibi kelimeler ile birleşik eylem oluşturduğunda birinci sözcüğün sonunda ki ünsüz tekrarlanır ör:af-etmek=affetmek(f),his-etmek=hissetmek(s).bir kelimede ünsüz türemesi varsa birleşik yazılır .
 Ses değişimi(ünlü değişimi):ben=bana ,sen=sana,ben ve sen kelimeleri hal eki aldıklarında “a e “ yönünden değişime uğrarlar .
*N-M benzeşmesi :b den önce gelen n.mye döner .ör:anbar =ambar ,canbaz =cambaz ,sünbül=sümbül
*”istanbul,safranbolu ,sonbahar “ gibi özel isimler veya birleşik kelimelerde bu değşim görülmez .
 Kaynaştırma :türkçede iki ünlü yanyana bulunmaz .ünlü ile biten sözcüklerden sonra yine ünlü ile başlayan ekler getirilirse iki ünlü arasına kaynaştırma harfleri girer.kaynaştırma ünsüzleri :”N,S,Ş,Y” dir .(yasaşın) dır.ör:baba-y-a,kapı-n-ıan yedi-ş-er ,anne-s-i
 Bazı kaynaştırma harfleri ünlü ve ünsüz arasında olabilirler (idi-imiş-ise) ünlü ile biten bir kelimeye eklenirse “i” düşer araya “ y” kaynaştırma harfi girer.ör:hasta-idi=hasta-y- dı şekline dönüşür .

YAZIM KURALLARI
 Büyük harflerin kullanıldığı yerler :
 Cümlenin ilk sözcüğü büyük harfle başlar ör:Azim geldi.
 Şiirde dizelerin ilk sözcüğü büyük harfle başlar .ör.A……….
 Özel adların ilk harfi büyük harfle başlar .ör:Azim
*kişi adlarından önce veya sonra gelen saygı sözleri,ünvanlar,meslek adları büyük harfle yazılır .Doktor Emine Hanım ,Avukat Eren Bey .Borazan Mustafa
 Hayvanlara verilen özel isimler :Karabaş ,Minnoş..
 Devlet adları ,ulus adları ,dil ve lehçe adları.:İngiltere ,İngiliz,İngilizce,Lazca
 Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını anlatan sözler :Budizm,Hanefi-Hanefilik
 Yer adları (kıta,ülke ,il,bölge,ilçe,köy,semt,cadde,sokak..vb):Avrupa Kıtası,Atatürk Bulvarı,Taksim Meydanı,
 Coğrafya ile ilgili kıta ,bölge ,ova ,dağ ,deniz ,göl ,akarsu adları:AfrikaKıtası,Konya Ovası,Ergene Bölümü,
 Yön isimleri yönünü bildirdiği isim önünde kullanılırsa büyük ,kullanılmazsa küçük yazılır :Doğu Almanya ,Almanyanın doğusu
 Gezegenlerin ,yıldızların,yıldız kümelerinin adları büyük harfle başlar .ör:Merkür,Kutupyıldızı,Samanyolu
 Dünya güneş ay sözcükleri coğrafi bir terim olarak kullanılsığında büyük harfle kullanılmazsa küçük harfle yazılır ör:samanyolu nun en önemli gezegeni Güneştir .bugün başıma güneş geçti .
 Kurum kuruluş kurul adları büyük harfle başlar .ör:Türkiye Cumhuriyeti,Sağlık Bakanlığı,İzmir Valiliği
 Milli ve dini bayramlar tarihi olay dönem çağ saray köşk han kale köprü ..vb büyük harfle yazılır .ör:Kurtuluş Savaşı ,Milli Edebiyat Dönemi ,Lale Devri,Ankara Kalesi
 Kitap dergi gazete tablo heykel hukukla ilgili olan kanun tüzük yönetmelik adları büyük harfle yazılır ör:Huzur ,Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
 Özel ada dahil olmayan kitap dergi adları küçük harfle yazılır .ör:Sabah gazetesi ,Türk Edebiyatı dergisi
 Kitap adlarında başlıklarda “ve ,ile,yahut,veya,ki,ya,de,mi” soru edatı küçük harfle yazılır .ör:Mai ve Siyah –MAİ VE SİYAH (büyük harf hepsi olursa hepsi büyük olur )
 Özel isimlerden türetilen bütün sözcükler .ör:Türklük ,Türkçülük ,Atatürkçülük
 Mektuplarda veya resmi yazışmalarda hitapların ilk harfleri büyük harfle başlar .ör:Sevgili Dayıcığım ,MuhteremHocam
 Resmi yazılarda saygı bildiren sözcüklerden sonra gelen ve makam mevki unvan bildiren sözcükler büyük harfle başlar ör:Sayın Bakan ,Sayın Vali ,Sayın Başkan
 Belirli gün ve aydan söz edildiğinde gün ve ay adları büyük harfle yazılır ör:07 Temmuz 2012 ,16 Ocak 1991
Özel isimlerin yazımı :
 özel isimler büyük harfle başlar .özel isime eklenen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılır ör:Selçuklu ‘da ,İzmir ‘de,Ahmet’lerin (izmirli=yapım eki olmuş)
 “İDİ-İMİŞ-İSE-İLE-İKEN” eklerinin yazımı (ekeylem ):
 Ekeylem ünsüzle biten sözcüğe eklendiğinde başındaki ünlü düşer .ör:ekmek –idi=ekmekti
 Ünlü ile biten sözcüklere eklendiğinde başında ki “i”ünlüsü düşer “ y “ kayanaştırma harfi girer.ör:elma –idi=elma”y” dı (açık idi=açıktı şeklinde doğru yazlır )
 İkilemelerin ,pekiştirilmiş sözcüklerin yazımı :
 İkilemeler ayrı yazılır aralarına noktalama işareti konmaz .
 Pekiştirilmiş sözcükler bitişik yazılır .(PıRaSaM) pekiştirme harfleridir
 Kısaltmaların yazımı:kurum ve kuruluş adları her sözcüğün lk harfi alınarak ek kesme işareti ile ayrılır .kısaltmanın okunuşuna uyar .ör:TBMM,TDK,ODTÜ.vb .kısaltmaya getrilen ek kesme işareti ile ayrılır .TBMM ‘nin (türkçede ünsüz harfler ince ses ile seslendirilir .ör:TDK’ NIN YAZIMI YANLIŞ ,TDK ‘NİN YAZIMI DOĞRUDUR )
 Sayıların yazımı:
 Bilimsel olmayan kesinlik bildirmeyen yazılarda sayılar genellikle yazıyla yazılır
ör: o fabrikada 5 yıl çalıştı
 iki yada daha çok rakamlı sayılar yazıyla yazılır .bu durum olursa ayrı olarak yazılır
ör: düğüne beş yüz altmış kişi geldi
 rakamla yazılan sayılardan sonra gelen ekler kesme ile ayrılır sayılara gelen ekler sayının okunuşua göre getirilir
ör: ankara ya 1995 te geldik dersi 18.45 te bitecekmiş yarışmada 2nci oldu (2 inci yanlıştır )
 tarihlerin yazımı :
 gün ve yıl sayıları rakamla ,ay hem rakamla hem de yazıyla yazılabilir
ör: 10 temmuz 1989 10.07.1989 10/07/1989
 tarihlere gelen ekler kesmeyle ayrılır ek son rakamın hecesinin okunuşuna göre şekil alır 19 mayıs 1999 da 31 .10.1993 te 1995 ten beri
 ayların ve günlerin adı olarak kullanılan sözcükler belirli günü veya adı bildirecek biçimde kullanılırsa büyük bunun dışında küçük harfle yazılır
ör: toplantı 18 ocak 1994 te yapılacakmış 1988 Aralık ı bir hayli soğuktu genellikle çaraşamba günlerini sevmem
 “mi “soru ekinin yazımı :
 Her zaman kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır ör: gördün mü beni ?
 Kendinden sonraki ekle birleşir ör: görüyor musun beni ?
 Cümleye soru anlamı katılmadığında da “ mi “ kendinden önceki sözcükten ayrı yazlır
Ör: güzel mi güzel evi var .çalıştın mı kazanırsın
 Özel isimlerden sonra geldiğinde kesme ile ayrılmaz ör:bu olayı mehmet mi anlattı ?
 “ki” nin yazımı :dilimizde 3 tür ki vardır
İlgi zamiri olan “ki “: bir adın yerini tutar tamlayan ekinden sonra gelir ör:bizim motor çalışmıyor ya sizinkini alalım
Kelimeye bitişik yazlır
Sıfat yapan “ki”: bir adın yerini tutar tamlayan ekinden sontra gelir .
• “de” durum ekinden sonra yazılır dışarıdaki araba
• Zaman adlarından sonra kullanılır
Yarınki yemek
• Yer yön adlarından sonra kullanılır
Yukarıki daire


Kelimeye bitişik yazılır
Bağlaç olan “ki “:
• Eve geldim ki birde ne göreyim Kelimeden ayrı yazılır
 “ ki” nin bulunduğu sözcüğe “ler “ eki getirilip analmlı bir sözcük olursa bitişik anlamsız bir cümle oluyorsa ayrı yazılır ör: var kiler .geldimkiler (anlamsız olur ayrı yazılmalıdır
 “ki “ bağlacı birkaç sözcükte kalıplaşmış olarak bitişik yazılır (SOM BAHÇEM )
S……sanki B……belki E…..
O…….oysaki A… M……meğerki
M….mademki Ç……çünkü

 “de eki ve de bağlacının yazımı :
 “hal eki olan de “ ekinin yazımı :cümlede yer ve zaman bildirecek biçimde kullanılır “te ta “ biçimleri vardır yükleme sorukan nerde sorusuna yanıt verir cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulur sözcüğe bitişik yazılır ör: kitapta konuyu bulamadım ,istanbul da okullar tatil okulda program yürüteceğiz
 Bağlaç olan de : sözcükten ayrı yazılır “ta te “ şekli yoktur cümlede başka şeylerin olduğu anlamı katar ör: beni de götürecekmisiniz ,onu d anlattı ama anlamıyorsun ki ,param da yok pulum da
 Özel isimlerden sonra gelen bağlaç olan “de da “ şekli yoktur özel isimlerden sonra gelen bağlaç olan de kesinlikle kesmeyle ayrılmaz (p,ç,t,k,f,h,s,ş, gibi sert ünsüzlerle yapılan özel isimlerde kesme işareti olmaz )

 Birleşik sözcüklerin yazımı: birleşik sözcüklerde görülen değişiklikler:
 ses değişikliği: ne eyler (neyler),zan etmek (zannetmek)……..
 anlam değişikliği: ince hastalık –(verem) burda 1.sözcük anlam değiştirmiştir .verem hastalığı şeklinde olmuştur rüzgar gülü (rüzgarın yönünü gösteren araç ) 2.sözcük anlam değiştirmiş .hanımeli (çiçek ) her iki sözcükte anlam değiştirmiş
 tür değişikliği : çek(fiil) yat (fiil)= çekyat isim olmuştur
 birleşik fiilerin yazımı : yardımcı eylemlerle (etmek eylemek olmak kılmak) bir isim soylu sözcükte ses düşmesi veya ses türemesi varsa bitişik yazılır
ör: hapis etmek hapsetmek (ünlü düşmesi) red etmek reddetmek (ünsüz türe)
sabır etmek sabretmek(ünlü düşmesi) his etmek hissetmek(ünsüz türe)
 iki eylemden oluşan (fill +fiil) kuralllı birleşik eylemler her zaman bitişik yazılır kurallı birleşik fiileri şunlardır
• yeterlilik(e-bilmek):yazabilmek
• tezlik(i-vermek): yapıverdi
• sürerlilik(e-kal,e,gele dur)
• yaklaşma (e-yazmak)
 deyimleşmiş birleşik fiiler ayrı yazılır ör:hasta düşmek ,hakkından gelmek ,kin gütmek
 Kalıplaşmış olduğu bilinen bazı sözcükler bitişik yazılır .ör:vazgeçmek,başvurmak,elvermek

NOKTALAMA İŞARETLERİ
 NOKTA :
 Tamamlanmış cümlelerin sonuna konur
 Küçük harflerle yapılan kısaltmaların sonuna konur. prof.dr. selim Özcan
 Sayılardan sonra sıra belirtmek için “-nci” eki yerine kullanılır .2.,5.
 Ay adları harfle yazılırsa nokta konmaz 12 eylül 1993
 Tarihlerde gün ve ay adları yerine kullanılır 12.09.1979
 Saat bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur .15.47 23.54
 Matematikte çarpı işareti yerine kullanılır .2.9=18
 Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur.1.A.
 Gazete dergi kitap ve bölüm başlıklarından sonra nokta konulmaz
 VİRGÜL :
 Cümlede birbiri ardınca sıralanan eş görevde ki kelime ve kelime guruplarını arasına konur
 Sessiz dereler ,susuz ağaçlar,sarı güller (sıfatlar arasına konmuş)
 Kitabını,çantasını,defterini evde unutmuş(nesneleri ayırmak için kullanılmış)
 Aralarında biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümleleri ayırmak için kullanılır
 Ali bey çantasını aldı,yerinden kalktı,mahcup bir şeklide oradan ayrıldı(ali bey sıralı cümlelerde özne olarak ortaktır ).bir varmış,bir yokmuş(bir ortaktır )
 Cümlelerde özel olarak vurgulanması gereken öğeden sonra konur
 Ankara da ,15 nisan Salı günü eylem yapılacak
Bu akşam ,onu gördükten sonra bütün planlarım değişti
 Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ve yüklem arasına başka öğeler girmişse ) özneden sonra kullanılır
 Saniye hanım efendi,…………. Kapıyı açtı.
 Cümle içindeki arasözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur
 Cihan yıkılsa ,emin ol,bu cephe sarsılmaz
 Bu söz,ister inanın ister inanmayın,doğrudur
 Cümlede isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar kendilerinden sonra gelen kelimelerin sıfatı olarak anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur .
 Genç ,bekçiye sigaran var mı ?diye sordu
 Tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerden sonra konur
 Fransa ya yarın gideceğim,dedi
 Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan “hayır ,yok yoo,evet,peki,pekala,tamam,olur,hay hay ,baş üstüne ,öyle ,haydi,elbette” gibi kelimelerden sonra konur
 Peki,alırım
 Hayhay,memnun olurum
 Haydi,biraz çabuk olalım
 Hitaplardan sonra kullanılır muhterem hocam,
 Sayıların yazımında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır 43,5 78,19
 Tamlamayı meydana getiren sözcükler arasına noktalama işareti konmaz
 NOKTALI VİRGÜL :
 Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarında ki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur
 At ölür meydan kalır;yiğit ölür şan kalır
 Kimi zaman ip atlıyor ;kimi zaman top oynuyor
 Virgülle ayrılmış tür ve takımları farklı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmak için kullanılır
 Ahmet ,Mehmet ve kazım bir gurup; ayşe ,tuğçe ve gizem bir guruptu
 İngiltere,Fransa,Türkiye ;Londra,Paris,Ankara
 İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendisinden hemen sonra gelem öğelerle karışmasını engellemek için kullanılır .
 Hüseyin;Mustafa,Ahmet ve Sami ile yaşıt sayılır
 Alıntılarda tırnak işaretinden evvel iki nokta getirilmelidir
 İKİ NOKTA :
 Açıklama yapacak yerde kullanılır
 Kelimeler genel olarak iki guruba ayrılır :isimler ve fiiller
 Sıfat :isimden önce gelerek onları niteler
 Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur
 İç Anadolu bölgesinde şu iller bulunur :Ankara ,Niğde,Konya.
 Karşılıklı konuşmalarda kimin konuşacağını belirtildikten sonra konulur
 Tolga:ders çalış yoksa sınıfta kalırsın Mehmet
 Mehmet:sana ne benim dersim den kendine bak sen tamam mı
 Matematikte bölme işareti yerine kullanılır
 60:3=20
 İki noktadan sonra gelen bölüm ,cümle yada cümle değerinde ise büyük harfle başlar
 ÜÇ NOKTA :
 Art arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır
 Herkes savaşa gidiyordu:gençler,yaşlılar ,kadınlar …..
 Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonuna konur bazılarında okuyucunun zihninde tamamlaması beklenir
 Anakara ya öyle alıştım ki…. Altay dağları…. Ecdadım…..tarihim…..
 Söylenmek ve belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan söylenmesi ahlaken çirkin görülen kelimelerin yerine konur
 Kılavuzu karga olanın burnu b….tan çıkmaz
 Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu aralar da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır
 “……….yoksa ben deli miyim deli bir divane miyim bir haber uçursan yeter sana yine koşa koşa gelirim ……”(ebru gündeş kurtlar sofrası albümü 1996)
 Cevap vermemeyi anlatır
 Hangi üniversiteyi bitirdin ?........
 SORU İŞARETİ :
 Soru anlamı taşıyan cümle ve kelimelerden sonra kullanılır
 İçinde soru kelimeleri veya soru eki bulunan anlamca soru cümlesi olmayan cümlelerde soru işareti kullanılmaz
 Nereye gitti.bilmiyorum
 Hangi derse,niçin girmedi,söylemedi
 Bazı cümleler soru kelimesi barındırmadığı halde soru cümlesidir bunlar soru işareti ile biter .bu cümlelerin soru anlamı vurgu ve tonlama ile belirtilir
 Yaşınız ?,adınız ?
 Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraç içinde kullanılır.
 1973(?) doğan şair ….
 Bilinmeyen yer tarih vb durumlarda kullanılır
 Yunus emre (1240?-1320) doğum yeri :? ,(?-1120)
 Soru eki olan “ mı “ soru anlamı katmıyorsa zaman anlamı katıyorsa soru işareti kullanılmaz
 Baban gitti mi hüzün çöker evimize
 Soru ifadesi taşıyan bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur .
 çok yakında mı bu sesler ,çok uzaklarda mı?
 Bir kelimeden sonra kullanılan parantez içindeki soru işareti (?) o kelimeyle dalga geçildiği ona inanılmadığı anlamı verir aynı anlamı parantez içinde (!) ünlem işareti de verir.
 Ekonomi bilgini (?) bazı yazarlarımız konuştu biz dinledik
 ÜNLEM İŞARETİ:
 İçinde ünlem ifadesi bulunan yani haykırış sevinç kıvanç üzüntü kara acı korku hayret ürperti heyacan nefret vb ani coşkunluklar bulunan ve seslenme hitap ve uyarı bildiren cümlelerden ve kelimelerden sonra kullanılır ör:ey türk gençliği!
 TIRNAK İŞARETİ:
 başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözlerde tırnak içine alınır tırnak içinde ki ifade büyük harfale başlar tırnak içinde ki alınıtının sonundaki bulunan noktalam işaretleri tırnak içinde kalır
 özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır ör:şairimize n.hoca fıkrasını derleme yarışmasında “akseki nasrettin hoca derneğince “ödül verildi peyami safanın “yalnızızı” çok beğeniyorum
 kitapların ve yazıların adları başlıkları tırnak içine alınır ör:peyami safa “sözde kızlar “ın baskısını yeniledi
 edebi metinlerde konuşmalar tırnak içinde verilebilir bu durumda uzun çizgi kullanılmaz ör: hızlı hızlı giden çocuğa “nereye evladım ?”diye sorunca çocuk adama baktı “mahallemizin bekçisi ölmüş duymadın mı amca?”

 KESME İŞARETİ :
 Özel adlara getirilen çekim eklerini ayırmak için kullanılır
Ör:mustafa kemal e mehmet e türkiye de
 Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır ör:TUBİTAK ın
 Sayılara getirilen ekler de kesme işareti ile ayrılır ör:1973 te
 Bir kelimeden ünlü düştüğünü göstermek için kullanılır ör:karac oğlan
 Eklere ve harflere gelen ekler kesmeyle ayrılır ör:-yor dan önce gelen a lar ve e ler daralır
 Karışabilecek bazı kelimeleri belirtmek için kullanılır ör:sultan elmasını unutup gitti (meyve)sultan elmas ını unutp gitti.(mücevher)
 Bilim teknoloji yüksek kurulunun ifadesinde TDK ya göre artık kesme işareti kullanılmamakktadır
 KISA ÇİZGİ
 Satır sonuna sığmayan sözcükler kısa çizgi ile ayrılır ve sözcüğün satıra sığmayan bölümü bir alt satıra yazılır sözcük bölünürken hecelerin bölünmemesine dikkat edilir ör:ara-ba keli-me
 Aralarında türlü ilişkiler bulunan iki sözcük veya tarih arasındaki ortaklığı ve başlangıçla sonu belirtmek için kısa çizgi kullanılır ör:kemal atatürk (1881 -1938) sivas –eskişehir ekspresi
 Arasöz veya ara cümleleri ayırmak için kulanılır ör:izmir –şehirlerin en güzeli-seni seviyorum
 Arapça ve farsça kurallarına göre yapılmış tanımlamalar ve birleşik kelimeler arasına kısa çizgi komur .divan-ı lugatı t-türk
 Dilbilgisinde kök ve ekleri göstermek için kısa çizgi konur .ör:yol-cu-luk
 Dilbilgisinde fiil kök ve gövdelerini belirtmek için kullanılır ör:kaç-,gel-
 PARANTEZ İŞARETİ
 Bir sözcük veya cümleden sonra yapılan açıklamalar parantez içine alınır .ör:halikarnes
balıkçısı(cevat şakir kabaağaçoğlu)
 Eş anlamlı sözcükler eş değerdeki tarihler ve rakamlar parantez içine alınır ör:insan ikrarından (sözünden) tutulur
 Tiyatro eserlerinde sahnede yapılacak hareketler parantez içine alınır ör:padişah(sert bir şekilde odadan çıkar ):ne var ne oldu?

SÖZCÜK TÜRLERİ
 SÖZCÜKTE YAPI:
Ä KÖK:bir sözcüğün yapım eki ve çekim eki atıldıkltan sonra parçalanmayan anlamlı en küçük parçadır
 İsim kökü:bir varlığı kavramı veya nesneyi canlandıran köklere denilir
 Fiil kök:iş oluş hareket bildiren yani fiilerden oluşan köklerdir
 Ortak kök:kullanıldığı yere göre hem isim kökü hemde fiil kökolabilen köklerdir ortak köklerle sesteş kökler birbirine karıştırlmamalıdır ortak köklerde anlamsal bağ vardır sesteş köklerde ise ses benzerlğivardır ör: boya savaş barış=boyamak savaşmak barışmak gibi ör:bu duvarı sen boya .boya fiildir bu boya bize yetmez boya isimdir
NOT :bir sözcüğün fiilmi isimmi olduğunu anlamak için sonuna “mak mek “mastar eki getirilir mastar eki sözcüğe uygun düşüyorsa fiildir .düşmüyorsa isimdir ör:koş –mak =fiil masa –mak =isim dir
Ä EK:sözcük türetmeye yada sözcükleri cümlede daha kullanışlı duruma getirmeye yarayan tek başına anlamı olmayan ses birliklerine denilir işlevleri bakımından ekler :yapım ekleri ve çekim ekleri olarak ikiye ayrılır
 Yapım ekleri: isim yada fiil köklerinden yeni sözcükler türeten eklere denilir .yapım ekleri kelimenin anlamını değiştirir,geliştirir.ör: yol –cu-luk
 Çekim ekleri: sözcüklerin anlamını değiştirmeyen sözcükleri cümlede daha kullanışlı hale getiren onlara işlerlik kazandıran eklerdir .bu durumda :YAPIM EKİ ÖNCE ALIR ÇEKİM EKİ SONRA GELİR.
 İsim çekim ekleri:
 Çoğul eki:ler
 Hal ekleri: yalın,i,e,de,den(durum ekleri)
 İyelik ekleri:ismin kime ait olduğunu belirten eklerdir (aitlik ekleri) ev im ,ev in,ev “
 Tamlama ekleri:belirtili isim tamlamasında kullanılan eklerdir tamlayan = ın in un ün ,tamlanan:ı i u ü kuşun sütü
 Soru edatı (mı mi mu mü) sen mi?
 Fill çekim ekleri:
 Haber kipleri : geçmiş zaman (dı (görülen ) –(duyulan )miş),şimidki zaman (yor) gelecek zaman (acak ecek) geniş zaman (-r )
 Dilek kipleri:gereklilik kipi(malı meli) istek kipi (a e) şart kipi(se sa) emir kipi
 Kişi ekleri: çoğul ve tekil eklerdir
 Olumsuzluk eki :ma me
 YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER:
 Basit sözcük : hiçbir ek almayan sadece çekim ekleri almış olan sözcüklere denilir kök halindedir “yapım eki dışındaki ekleri alan sözcükler basittir “
 Türemiş sözcük:isim yada fiil köklerine çeşitli yapım ekleri getirilerek oluşan sözcüklerdir ör: su lu taş çı
 Birleşik yapılı sözcük :iki yada daha fazla kelimenin birlikte kullanılmasıyla oluşan sözcüklerdir dedikodu ,mirasyedi karaköy devekuşu “birleşik sözcükler her zaman bitişik yazılır “
 SÖZCÜK TÜRLERİ
 İsimler(adlar): varlıkları kavramları karşılayan onları tanımamıza yarayan sözcüklerdir .
1. Varlıkların verilişine göre isimler
 Özel isimler:eşi benzeri bulunmayan varlıkların isimlerine verilen adlardır özel isimler cümle içinde büyük harfle başlar özel isimlere getirlen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılır ahmet i Türk Edebiyatı
 Cins isimler:aynı cinsten olan varlıkların ortak adına verilen isimdir kedi okul telefon gibi bu isim türnde genellik vardır
2. Varlıkların niteliğine göre isimler
 Somut isimler:beş duyu organıyla algılanabilen varlık ve kavramlara verilen addır ör:silgi masa
 Soyut isimler:beş duyudan herhangi biri ile algılanamayan madde halinde bulunmayan ve zihnimizde kavradığımız veya var olduğuna inandığımız varlıların isimleridir ör:sevgi aşk hürriyet
3. Varlıkların sayılarına göre isimler:
 tekil isim:tek varlığı belirten veya karşılayan yapıca tekil olan kelimelerdir
 çoğul isim:varlıkların sayısının birden fazla olduğunu belirten isimlerdir tekil isimlerin sonuna lar ler ekleri getirilerek yapılır
 topluluk adları :biçimce tekil oldukları halde anlamca çoğul olan adlardır orman sürü bölük millet aile
NOT:cik ve ceğiz ekleri isimlerde küçültme anlamı verir.tepecik = küçük tepe bu ekler bazen küçültme anlamı katmayabilir aıma sevgi zavallık ve küçümseme anlamları katabilir küçültme anlamlarında dahaçok benzerlik ilgisi kurulur kalınca loşça gibi
4. ismin halleri :
 yalın hali:eki yoktur
 ismin i hali (belirtme durumu ): i ı u ü eklerini alan isimler bu duruma girer.i hal ekini alan kelimeler cümlede belirtili nesne olur .ör: kediy i gördün mü?
 İsmin e hali(yönelme hali): e a ekleridir yüklemin yöneldiği yeri nesneyi yada kavramı gösterir.yönelme halindeki kelimeler cümlede dolaylı tümleç olur dolaylı tümleç yükleme sorulan “neye kime nereye “sorularına cevap verir burada unutulmaması gereken önemli nokta da dolaylı tümleç te sorulan soru ile cevep verilen durumda kullanılan isimin hal ekleri aynıdır ör:nerde cevap: neye anneme e ekleri aynıdır
 İsmin de hali (bulunma hali): de da te ta eklerini alan isimler bu guruba girer bulunma kalma anlamı taşır genellikle “kimde ve nerede “sorularına cevap verir.cümlede dolaylı tümleç görevini üstlenir .
 İsmin den hali(çıkma ayrılma durumu ): den dan ten tan eklerini alan isimler bu guruba girer bu isimler genellikle kimden neyden nereden sorularına cevap vererek cümlede dolaylı tümleç olur .dayım ankaradan geliyor evden çıkarken telefon çaldı
NOT : e de den ekleri cümlede zarf tümleci göeevinde de kullanılabilir ör: akşam a size gideceğim cümlesinde ki a eki zarf tümlecidir burada unutulmamsı gereken noktada şudur eğerki kelime de bulunna ekler fiili nitelerse o zaman zarf görevinde kullanılır fill öncesi kelimeler genelikle zarf görevindedir
5. İsim tamlamaları :iki yada daha fazla ismin belirli kurallar çerçevesinde bir araya gelerek oluşturduğu söz öbeğine denilir birinci isme tamlayan ikinci isme ise tamlanan denilir
 Belirtili isim tamlaması :
Tamlayan
 In in un ün
 Nın nin nun nün Tamlanan
 ı i u ü
Ör: okulun camı
 belirtisiz isim tamlaması :
Tamlayan
 eksiz Tamlanan
 ı i u ü
Ör:bahçe kapısı
 zincirleme isim tamlaması :en az üç isimden oluşan tamlamalara denilir tamalayan ve tamlananın kendi arasında tamlama kurduğu tamlamadır eğer iki isim arasına sıfat girerse zincirleme isim tamlaması olmaz ör: zeynebin kardeşinin notu
6. Yapılarına göre cümleler :
 Basit isimler :hiçbir ek almayan yalnızca çekim eklerini almış olan isimlere denilir
 Türemiş isimler :isim veya fiil köklerine çeşitli yapım ekleri gelerek oluşan isimlere denilir ör: şeker lik odun cu
 Birleşik isimler : iki yada daha fazla kelimenin birlikte kullanılmasıyla elde edilen isimlere denilir ör: çanakkale çekyat hanımeli
 Sıfatlar :varlıkları niteleyen onların durumlarını açıklayan onları değişik yollarla belirten kelimelere denilir .sıfat isim soylu kelimedir bir isim başka bir ismi nitelerse sıfat olur .sıfatlat tek başına olursa isim olur .sıfat olan bir kelime tek başına kullanıldığında veya isim çekim eklerini aldığında isim olur böyle kelimelere isimleşmiş sıfat denilir ör: genç adamı götürdüler cümlesinde ki adam ismi düştüğü zaman cümle genci götürdüler olur ve genç kelimesi sıfat iken isim olur .sıfatlar ikiye ayrılır
1- Niteleme sıfatları:nesnelerin renklerini biçimlerini durumlarını anlatan sıfatlardır bu sıfatlar “nasıl “ sorusuna cevap verir.bu sufatlar genellikle soyut ve niteleyicidir ör: temiz ve hızlı araba
2- Belirtme sıfatları :varlıkları çeşitli yönden belirten sıfatlardır dört çeşittir .
 İşaret sıfatları :isimleri işaretle belirten sıfatlardır ör: bu top şu öğrenci o araba öteki kitap diğer kitap böyle sınav
NOT : işaret zamirleri ile işaret sıfatları birbirine karıştırlmamalıdır ör: şunu versene cümlesinde ki şunu ifadesi zamirdir şu anahtarı versene cümlesinde ki şu ise sıfattır
 Belgisiz sıfatlar :varlıkları yarı belli biçimlerde belirten sıfatlardır ör:birçok silgi bazı ülkeler birkaç öğrenci
 Sayı sıfatı :varlıkların sayısını sırasını oranını belirten sıfatlardır .
 Asıl sayı sıfatı: iki öğrenci
 Sıra sayı sıfatı :ikinci kişi
 Kesir sayı sıfatı : üçte bir pay
 Üleştirme sayı sıfatı : üçer porsiyon
 Soru sıfatları :isimleri niteleyen soru kelimelerine denilir kaç çocuk kaçıncı oda nasıl bir film ..vb
3-Sıfat tamlaması :bir veye daha fazla sıfatın bir ismi renk sayı biçim hareket durum ve yer bakımından nitelediği veya belirtdiği kelime guruplarına denilir sıfat tamlamasında birinci kelimeye tamlayan ikinci kelimeyede tamlanan denilir sıfatla i isim eksiz birleşir .çalışkan doktor
4-unvan sıfatları :kişilerin mesleklerini cinsiyetlerini makamlarını lakplarını belirten sıfatlara denilir bu sıfatlar sadece insan ismini niteler ör: ahmet bey teğmen murat eren amca
 Zamirler(adıllar):ismin yerini geçici olarak tutabilen isim gibi kullanılabilen isim soylu sözcüklere denilir
1. Şahıs zamirleri :şahıs isimlerinin yerine kullanılan zamirlerdir bu şahıs isimleri ise ben sen o biz siz onlar dır bunlardan başka “dönüşlülük zamiride “kişi zamirlerinin yerini tutan “kendi “ zamiridir
2. İşaret zamirleri :varlıkları gösterek onların isimlerin yerini tutmalarını sağlayan zamirlere denilir
 Bu
 Şu
 O
 Onlar
 Bura
 Şura  Ora
 Burası
 Şurası
 Orası
 Burada
 şurada  orada
 buradan
 şuradan
 oradan
 burayı
 şurayı  orayı
 buralar
 şuralar
 oralar
 öteki
 beriki
 karşıki

NOT:”o” sözcüğü hem işaret zamiri hem işaret sıfatı hemde kişi zamirdir bunları ayırabilmek şunlara dikkat edilmelidir bir isimden önce geliyor ve onun yerini işaret ediyorsa işaret sıfatıdır insan isminin yerini tutuyorsa kişi zamiridir.insandan başka bir varlığın yerini tutuyorsa işaret zamiridir.
Ör: o kız güzel =işaret sıfatı
O,bugün derse gelmedi =kişi zamiri o bizim çantamız = işaret zamiri(bu zamirde işaret edilen mutlaka insan dışı bir varlıık olmalıdır )
3.belgisiz zamirler:birden fazla ismin yerini tutan yada hangi ismin yerini tuttuğu açıkça belli olmayan zamirlerdir bunların çoğu belgisiz sıfatlara III. Şahıs iyelik eki getirlerek yapılır en çok kullanılan belgisiz zamirler şunlardır :
 bazısı
 bazıları
 kimisi
 kimileri
 biri
 birisi  birileri
 başkası
 başkaları
 birçoğu
 birkaçı
 bir takımı
 kimse  bir çokları
 çoğu
 hepsi
 herkes
 birazı
 herbiri
 hiçbiri  herhangi biri
 öteberi
 şunu
 bunu
 şundan bundan
 şey
 şeyler

4.soru zamirleri: soru yoluyla isimlerin yerini tutan zamirlerdir “ne ,kim,hangisi,nere,kaçı,nereye,kaça,kaçınız,nereden,nerede” gibi sözcükler soru zamirleridir.ör: çarşıdan ne aldın ? bunları ona kim anlattı ?
5. ek biçiminde ki zamirler:
 iyelik zamirleri(aitlik): isimlerin sonuna gelerek o isimlerin kime ve neye ait olduğunu bildiren iyelik ekleri aynı zamanda iyelik zamiri olarakta kullanılır ör: çocuğum ,çocuğun ,çocuğu ,çocuğumuz,çocuğunuz,çocukları …
 ilgi zamiri: ismin yerini tutan “ki “ ekine ilgi zamiri denilir .ilgi zamiri olan ki daima kendisinden önce gelen kelimeye bitişik yazılır ör: benim defterim cümlesinde ; benimki şeklinde olur ahmet in defteri cümlesinde de ahmetin ki
bir nesneyi birine aitlik anlamı verecek biçimde kullanılırsa ilgi zamiri olur ör: benimki senin ki onun ki ……
 zarflar(belirteçler): fiilerin ,fiilimsilerin ,sıfatların yada kendi türünden olan kelimelerin anlamlarını türlü yönlerden etkileyen onları belirten dereceleyen sözcüklere zarf denilir
ör:
öğretmen akıllı davranıyor ,küs durarak bir şey kazanamazsın ,çok hararetli tartışmalar oldu (sıfatın zarfı ) çok güzel okudu
I durum zarfları (niteleme zarfları ): eylemlerin sıfatların yada eylemsilerin nasıl olduğunu ne durumda bulunduğunu gösteren zarflardır eylem yada eylemsilere “nasıl “ sorusu sorulur ör: güle güle geldi (nasıl geldi)
not : soru kökünde eylemin yada yüklemin durumunu zamanını yönünü miktarını bildiren kelimelerde zarf aramalıyız
II zaman zarfları :fiilerin anlamını zaman yönünden tamamlayan zarflardır .başlıca zaman zafları şunlardır :
 geçen ay
 geçen yıl
 geçen hafta
 geçen gün
 geçen asır  gelecek sene
 gelecek hafta
 biraz sonra
 bugün  henüz
 bir gün önce
 dün
 bu sabah  biraz önce
 şimdi
 demin
 şimdilik
 ileride

Zaman zafları fiil ve fiilimsileri niteleyerek “ ne zaman “ sorusuna cevap verir.zaman bildiren her kelime zarf değildir
III yön zarfları :yalın halde kullanılarak fiilin yönünü belirten zarflardır “ileri,geri,beri,dışarı,aşağı,yukarı,” gibi kelimelerdir .bu kelimerin yön zarfı olabilmesi için mutlaka yalın halde olması ,fiil yada fiilimsiyi etkilemesi lazımdır ör: dışarı (zarf ) dışarı ya olduğu zaman hal eki almıştır ve cümlede dolaylı tümleç görevini almıştır
IV Miktar zarfları : fiilerin fiilimsilerin sıfatların yada başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan arttıran yada azaltan zarflardır dilimizde sayı ölçü ve miktar gösteren karşılaştırma ve derecelendirme yapılabilen başlıca sözcükler şunlardır :”en ,daha ,pek, çok,az,biraz,kadar,denli,gibi,fazla..”ör: en güzel kitap daha güzel ev …
V Soru zarfları :eylemin anlamını soru yoluyla belirten zarflardır .cümledeki zarfları ve zarf tümleçlerini bulmaya yarayan soru kelimeleridir soru zarfları “ne zaman, ne kadar ,nasıl,niçin ,ne diye,ne ,ne biçim ,nice ,ne denli” ör: neden okula gitmedin ? dişim ağrıdığı için gitmedim cevapta zarftır
Not : bir soru kelimesinin soru zarfı olabilmesi için mutlaka fiil yada fiilimsiyi nitelemesi gerekir ör: ne yedin (soru zamiri elma yedim ) niçin yedin ? karnım ağrıdığı için soru zarfı dır
 edatlar (ilgeçler): tek başına bir anlamı olmayan kendisinden önce ve sonra gelen kelimeler arasında değişik anlam ilgileri kuran sözcüklere denilir .türkçede isimler ve fiiler anlamlı kelimelerdir edatlar ise tek başına bir anlam ifade etmezler ancak cümlede anlam kazanırlar .başlıca edatlar:

 için
 kadar
 e kadar
 Gibi
 Göre
 İle  Üzere
 Yalnız
 E karşı
 Sanki
 Ancak
 Den beri
 E doğru
Edatlar cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir eksiklik bir daralma veya bozulma olur ör: adam gibi konuş cümlesinde edat olan gibi çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olur
Not: “ile “ edatı eğer ve anlamındaysa bağlaçtır değilse edattır.arabayla eve gitti cümlesinde ile edattır evi ile arabasını sattı cümlesindeki ile ise bağlaçtır burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur edat olan ile cümleye e hal eki ile bağlıdır bağlaç olan ile de ise böyle bir durum yoktur
Not 2 : yalnız ve ancak edatları fakat anlamında kullanılırsa bağlaçtır sadece anlamında kullanılırsa edattır ör:çok çalıştı ancak sınavı kazanamadı .(bağlaç) beni yalnız sen anlarsın (edat)
Not 3 : gibi edatı yüklemden sonra kullanılırsa cümleye olasılık anlamı katar ör: film bitmeden uyuyacak gibi
Not 4: sanki edatıyla gibi edatı bir arada kullanılırsa anlatın bozukluğu ortaya çıkar ör: sanki konuşacak gibiydi (buna dikkat edilmelidir bu durum anlatım bozukluğuna yol açar )
 Bağlaçlar :tek başına anlamı olmayan anlamca birbiri ile ilgili cümleleri veya görevdeş sözcük ve sözcük öbeklerini bağlayan kelimelere bağlaç denilir bağlaçlar cümleden çıkarılınca anlam bozulmaz ama daralabilir . cümlede sıklıkla kullanılan bağlaçlar şunlardır :

 Ne yazık ki
 Ne..ne
 Nitekim
 Oysa
 Oysaki
 Yeterki
 Zira
 Meğer  öyle ki
 öyleyse
 üstelik
 ve
 veya
 yine
 ancak
 de  veyahut
 yada
 ya..ya
 yahut
 yalnız
 yoksa
 çünkü

 “ne …ne “ bağlacı cümleye olumsuzluk anlamı katar .bu nedenle bu bağlacın bulunduğu cümlelerde fiiler genellikle olumludur .ör: ne baktı ne konuştu (baktı ve konuştu fiileri anlamca olumludur )
 “ama ,fakat, lakin ,yalnız ,ancak,ne var ki, ne yazık ki, bağlaçları aralarında zıtlık bulunan iki ayrı ifadeyi cümleyi birbirine bağlar .ör: istanbula gitmedi fakat olanları öğrendi (gitmedi ve öğrendi anlamca biri olumlu ve biriside olumsuzdur )
 Ünlemler: asıl ünlem olan kelimelerden oluştuğu gibi cümle içinde ünlem kazanan diğer kelimelerden ve yansımalardan da oluşabilir .başlıca ünlemler :” hey .haydi,paldır küldür ,eyvah,çat ,pat ,küt ,allah,yaşasın ,ah,of,defol” gibi kelimeler sıklıkla kullanılan ünlem kelimeleridir
 Fiiler (eylemler):varlıkların yaptıkları veya etkilendikleri işleri hareketleri oluşları kılışları durumları zaman ve kişiye bağlı olarak anlatmada kullanılan kelimelere denilir .
 Fill çekimi :fiil kök ve gövdelerinin fiilin zaman ve şahsa göre yargı bildirecek biçime getirilmesine denilir fiil kök ve gövdelerine “şahıs ve zaman ekinin getirilmesidir “
Fiil kök veya gövdesi + zaman eki + şahıs eki = koş –uyor- um
Ä Fiillerde kip: fiilerle haber verme bir koşula bağlama veya istenen bir durum aktarılır fiilin haber veya istek durumuna “ kip “ denilir
I Haber kipleri : zaman kavramı taşıyan kiplerdir zaman ekleriyle yapılır 5 e ayrılırlar :
 Geçmiş zaman :görülen geçmiş zaman ( di) duyulan geçmiş zaman (mış) tır
 Şimdiki zaman : ( yor )
 Gelecek zaman : (acak)
 Geniş zaman : ( ar )
II Dilek kipleri : fiilere dilek anlamı katan kiplerdir fiilin zamanını bildirmezler
 Gereklilik kipi : (malı meli)
 Şart kipi : ( se sa)
 İstek kipi : ( a e )
 Emir kipi: ( 1 tekil ve 1 çoğol şahısların çekimi yoktur )
Ä Fiilerde şahıs :
Ben : kendisi söz söyleyen sen : kendisine söz söylenen o : kendisinden bahsedilen
Ä fiilerin olumsuzluk hali :
fiil tabanı + olumsuzluk eki ( ma me maz mez ) + kip + şahıs eki ( ör: gel mi yor um )
Ä fiilerin soru şekli : fiilerde soru anlamı “mı,mi, mu,mü” soru ekiyle sağlanır soru eki daima kelimeden ayrı yazılır şahıs ekleriyle bitişik yazılır .ör: ankarayı gezdiniz mi?yatıyor musun ?
Ä fiil kiplerinde anlam kayması(zaman kayması ): fiil çekimlerinde bier zaman ekinin başka bir zaman eki yerine kullanılmasına yani fiilin bir zaman göre çekimlenmeyip de başka bir amanı kastetmesine denilir . ör: yarın tiyatroya gidiyor muyuz ? cümlesinde şimdiki zaman eki yor kullanılmış ama bunun yanında eylemin yapılma zamanı yarın olduğu için gelecek zaman anlamı taşır fiil kipinde anlam kayması olmuştur her cumartesi köye gidiyorum cümlesinde de şimdiki zaman kullanılmış ama bunun yanında cümlede asıl kastedilen zaman kipi geniş zaman dır şimdiki zaman geniş zaman anlamına kaymıştır .”fiilerde anlam kayması anlatım bozukluğuna yol açmaz “
Ä Yapılarına göre fiiller : Türkçede filer yapı yönünden basit bileşik ve türemiş filer olarak 3 e ayrılır
1) basit filer : yapım eki almamış fiillerdir ör: oku iste gel uyu gibi bunlar kök olarak fiil olurlar ve kökün ardından şahıs eki alırlar .
2) türemiş fiiller: isim yada fiil kök yada gövdelerine yapım eki getirilerek yapılan fiilledir .ör: su ( kök olarak su ) lu eki getirildiğinde bu sözcük sulamak olur düz –el mek fiil olur serp –il fiil olarak türer
3) birleşik filer: birden fazla kelimeden oluşan fiilerdir birleşik filer 3 yola yapılır
Ä yardımcı eylemlerle yapılan birleşik fiiler: isim yada isim soylu sözcüklerle yardımcı fiilerin “etmek eylemek olmak kılmak “ birleşmesinden oluşmuştur .
ör: insaf etmek kabul olmak memnun kılmak arz etmek mutlu olmak rica eylemek
 isim yada fiil yan yana geldiğinde ünlü düşmesi yada ünlü türemesi olursa bitişik olmazsa ayrı yazılır ör: kahır olmak = kahrolmak his etmek = hissetmek
Ä Kurallı birleşik fiiller: en az iki fiilin belli bir kurala göre birleşmesiyle oluşan fiillerdir .4 çeşittir.
a) Yeterlik fiili: fiil + “e” + bil şeklinde yapılır yani fiil kök yada gövdelerine “ a e “ getirilir ortaya çıkan kelime “ bilmek “ fiiliyle birleştirilir .bu filer de bir işin yapılmasına gücün yetmesi işi başarma anlamlarını verir.her zaman bitişik yazılır ör: yazabilmek .. 3 türlü olumsuz hali vardır gelemem (kesinlik) gelmeyebilirim (kişinin kendisine bağlı olumsuzluk ) gelemeyebilirim ( kişinin kendi elinde olmayan durumlardan doğan olumsuzluk )
b) Tezlik fiili: fiil + “i “ + ver şeklinde yapılır fiil kök yada gövdelerine “ vermek “ yardımcı eylemi getirilerek yapılır . geliverdi geziverdi yapıverdi tezlik fiilerinde genellikle “ çabukluk beklenmezlik kolaylık önem vermeme “gibi anlamlar vardır ör: merdivenden çıkıverdi (çabukluk) bardak elinden düşüverdi ( beklenmezlik ) ihtiyarı bir köşeye atıvermişler ( önem vermeme )
c) Sürerlilik fiili : fiil + e kal , fiil + e gel ,fiil + e dur şeklinde yapılır fiil kök yada gövdelerine “ a e “ seslerinden yapılır sonra “ durmak kalmak gelmek “ yardımcı fillerinden yapılır ör: okuya durdu ,yazadurdu , bakakaldım uyuyakaldım süregelir olagelir uygulana gelir fiil kök yada gövdelerine “ıp ip up üp “ getirilerek yapılır bu kelimelerden sonra gelen “durmak kalmak gelmek “ fiileri kullanılır . bu tür sürerlilik fiileri ayrı yazılır ör: bakıp dur konuşup dur ….
d) Yaklaşma fiili : fiil + e + yaz şeklinde yapılır fiil kök yada gövdelerine “ yazmak “ eylemi getirilerek yapılır ör: düşe yazdı , öle yazdım , dona yazmak bu fiilerde “ olmadı ama az daha olacaktı ,az kalsın oluyordu “ anlamları vardır yaklaşma fiilerin anlamı olumsuzdur .
Ä Anlamca kaynaşmış fiiler: birleşik fiil oluşturan kelimelrden birinin veya tümünün anlam kaybetmesi ve kelimelrin anlamca kaynaşarak tamamen yeni ve farklı bir anlam kazanmaları sonucu oluşan birleşik fiilerdir .bu fiilerin çoğu deyim olmuştır ör: gözünde tütmek eziyet çekmek göz gezdirmek şehit düşmek değer vermek deniz tutmak deliye dönmek küplere binmek
Ä Fiilimsi : fiilerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen cümlede isim sıfat zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi olan kelimelere fiilimsi denilir .fiilimsiler görev ve anlamları bakımından 3 e ayrılır
1 İsim fiil (mastar ) : fiil kök yada gövdelerine “ mak mek ma me ış iş uş üş “ eklerinin getirilmesiyle yapılır .ör: araştır mak , tanış ma ,çalış ma , bak ış gibi …ma me olumsuzluk eki ile isim fiil olan ma me eki birbirine karıştırılmamalıdır ör: bu hafta oraya gitme (olumsuzluk ) geziye gitme kararları başladı ( bu isim fiil dir )
• “ Mak me ma me “ eklerini alan bazı sözcükler bir nesnenin adı olarak kullanılmışlardır ör : ekmek çakmak yemek tokmak kıyma sarma kazma ..vb bunlar artık iim fiil değil isimleşmiştir fiil anlamını kaybetmiştir fiilimsilerde fiil anlamı devam etmelidir .
2 Sıfat fiiller ( ortaçlar ) : fiil kök yada gövdelerine “an ası mez ar dik ecek miş “ eklerinin getirilmesiyle yapılır ör: yaz an kalem ,öpülesi el …..
3 Zarf fiiler(ulaçlar –bağ fiil ) : fiilerin durumunu zamanını şeklini bildiren fiilimsilerdir fiil kök yada gövdelerine aşağıdaki ekler getirilerek yapılır
 Ip
 İp
 Up
 Üp
 Arak
 Erek
 ken  a
 e
 madan
 meden
 alı
 eli
 ınca  ince
 maksızın
 meksizin
 casına
 unca
 ünce
 dıkça  dikçe
 dukça
 dükçe
 dığında
 düğünde
 mez
Ör: gidince beni ara durmaksızın çalışıyor tv izlerken uyuyakalmışım ……zarf fiilerde zarflar gibi aynı görevde kullanılır zarflar nasıl bulunursa zarf fiilerde aynı görevde yer alırlar
Ä fiilerin çatısı : fiilerin öznelerine ve nesnelerine göre aldıkları konuma ve girdikleri biçime çatı denilir .çatı ekleri yapım ekleridir bu nedenle çatı fiilerini alan fiiler türemiştir fiiler çatılarına göre iki gurupta incelenir .
 özne – yüklem ilişkisine göre fiiler : bu fiilerde özne ve fiil arasındaki ilişki gözönüne alınır öznenin fiile şu ilişkileri olabilir özne filde anlatılan işi kendisi yapabilir ,başkasının yaptığı işten etkilenebilir ,işi kendisi yapıp yine ondan kendisi etkilenebilir ,işi başkalarıyla birlikte yada karşılıklı yapabilir
• etken fiiler ( işi yapan bellidir ) : öznesi belli olan ve fiilin bildirdiği işi bizzat öznenin kendisinin yaptığı fiilerdir .ör: emine bebeğini uyuttu . öğrenciler derste çok konuşuyor bu cümlelerde işi yapanlar birisi eminedir birinde de öğrencilerdir işi yapan bellidir
• edilgen fiiler ( işi yapan belli değildir başkası tarafından yapılma anlamı vardır ) : fiilin bildirdiği eylem özne dışında başka bir varlık tarafından yapılıyorsa ve özne işi yapan değilse ve sadece işten etkileniyorsa bu tür fiiler edilgendir bu fiilerin öznesi sözde öznedir edilgen fiiler fiil köküne “ –il ,-in “ ekleri getirilerek yapılır ör: köylüye bu haber verildi masalar temizlendi TBMM de kanunlar çıkarıldı
• dönüşlü fiiler (işi yapan belli ve işten etkilenen bellidir ) : öznenin yaptığı işten yine kendisinin etkilendiği fiilerdir bu fiiler aynı zamanda etkendir dönüşlü filler fill köklerine “ il in “ ekleri getirilerek yapılır .bu fiiler nesne almazlar geçişsizdirler ör: saatlerce aynanın karşısında süslendi süslenme eyleminden etkilenen ve işi yapan kişi bellidir bu adam durmadan övünüyor övünmek eyleminden etkilenen ve eylemi yapa kişi aynıdır
• işteş fiiler: etlemin birden fazla çok özne tarafından “karşılıklı yada birlikte “ yapıldığı anlamı verir.”ş” eki getirilerek yapılır .ör: dövüşmek uçuşmak gülüşmek …. Evdeki paraları paylaştılar ( karşılıklı ) oyunculara bakıp gülüştüler ( birliktelik )
 nesne yüklem ilişkisine göre fiiler :
• geçişli fiiler: nesne alabilen etkisini bir nesne üzerinde gösteren fiilere denilir “kimi neyi ne “ sorularına cevap verir. Ör: defterlerini kapladı neyi kapladı defterini .. fiilin geçişili olması için mutlaka bir nesnenin bulunması gerekmez bazen fiil geçişli olduğu halde cümlede nesne kullanılmamaış olabilir bu durumun olabilmesi için cümleye “onu “ kelimesi getirlir uygun olursa cümle geçişli olur .ör: iyice yıkadınm neyi yıkadın onu yıkadım şeklinde olur
• geçişsiz fiiler : nesne alamayan ,etkisini bir nesne üzerinde gösteremeyen ve “kimi neyi ne “ sorularına cevap veremeyen fiilerdir .ör: misafir oturdu cümlesinde nesne yoktur .
• ettirgen fiiller: geçişli fiilere “ -t -r -tır -dir “ ekleri getirilerek geçişlilik derecesi arttrılır .özne işi yapan değilde yaptıran olur böyle fiilere ettirgen denilir ör: yazmak = yazdırmak ben mektubu yazdım cümlesi zaten geçişlidir aynı cümleyi ben mektubu yazdırdım dır ekini almış ve işi başkasına yaptırma anlamı katmıştır yıkamak = yıkadım yıkattırdım şeklinde ettirgen olur
• oldurgan fiiller: geçişsiz bir fiile “ –dir – t- r “ eklerinden biri getirilerek fiil geçişli yapılıyorsa buna oldurgan denilir ör: ölmek fiili geçişsizdir bunu yanında bu fiil öldürmek şeklini aldığı zaman fiil geçişli olur öl geçişsiz iken öldür fiili geçişli olmuştur ( onu öldür )

 cümlenin öğeleri : bir duyguyu düşünceyi isteği haberi durumu olayı…vb ifade etmek için kurulan ve kendi içinde anlam ve yargı bütünlüğü olan sözcüğe veye söz dizisine denilir cümlenin öğeleri ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler :
 önce yüklem sonra özne ve diğer öğeler bulunur
 öğeler bulnurken tamlamalar deyimler ikilemeler bölünmez
 sözcüğün cümle içindeki görevine dikkat edilmelidir
 cümle öğelerini temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki gurupta incelenir temel öğeler : yüklem ve öznedir yardımcı öğeler ise nesne dolaylı tümleç zarf tümlecidir
Ä yüklem :iş kılış oluş hareket durum bildiren haber veren cümleyi bir yargıya bağlayan çekimli öğelerdir ör: arkadaşım arabayı temizledi
 çekimli fiiller cümlenin yüklemi olurlar
 sonuna ek fiil (idi imiş ise dir ) almış kelime yada kelime gurupları cümlenin yüklemi olur
 .yüklemi söylenmeyen cümleler eksiltili cümle olur
 Yükleme en yakın öğe asıl vurgulanmak istenen öğedir buna cümle vurgusuda denilir

Ä Özne :cümlede bildirilen işi yapan yada yargıya konu olan varlıklardır.özneyi bulmak için yükleme “kim ne “ soruları sorulur kim insanlar için ne sorusuda insan dışındaki varlıklar için sorulur .ör: köyde orman yanmış .( yanan ne orman ) kapı kilitli kalmış ( kilitli kalan ne kapı )

Ä Nesne :cümlede öznenin yaptığı işten etkilenen varlığa nesne denilir nesneyi bulmak için yükleme “neyi kimi “ ve özneyi bulduktan sonra “ ne “ sorusu sorulur .ör: dedem misafirleri iyi karşılardı (misafir nesnedir ) pazardan muz almış( alan kim o özne ne almış muz belirtisiz nesnedir )

Ä Dolaylı tümleç : cümlede yüklemin anlamını yer bakımından tamamlayan sözcüklere denir .dolaylı tümleç yüklemi yönelme ( a e) bulunma ( da de ) çıkma ( dan den ) yönlerinden tamamlar dolaylı tümleç olan kelimeler mutlaka ismin “-e,-de,-den “ hallerinden birini alır dolaylı tümleci bulmak için yükleme “ kime ,kimde, kimden , neye ,neyden ,neyde ,nereye ,nerede,nereden “ soruları sorulur .

Ä zarf tümleci : yüklemi zaman miktar durum yer yön bakımından tamamlayan kelimelere denilir zarf tümleci yüklemin yönünü ,yüklemde bildirilen işin ne zaman ve nasıl yapıldığını ,miktarını belirtir .zarf tümlecini bulmak için yükleme “ ne zaman ,ne kadar,niçin ,neden ,nasıl “ gibi sorular sorulur “ kiminle ,ne ile “ soruları edat tümleci olur ör: öğretmeniyle soruyu çözdüler

 cümle türleri : yüklemin türüne göre ve yüklemlerin dizilişine göre 2 ye ayrılır
Ä isim cümlesi: yüklemi isim yada isim soylu sözcükler olan cümlelerdir bunkar ek fiile yüklem olurlar ör: dün okula gelmeyen kişi ailydi ( idi almış ve yüklem olmuş )
Ä fiiil cümlesi : yüklemi çekimli fiil olan iş oluş hareket durum bildiren cümlelerdir ör: savaş bey bana dershanede yardımcı oldu ( yardımcı eylem )
Ä kurallı cümleler : yüklemi cümlenin sonunda olan cümlelerdir
Ä devrik cümleler : yüklem sonda değilde cümlenin herhangi bir yerinde olan cümlelerdir
Ä eksiltili cümle : anlatıma çekicilk kazandırmak amacıyla yüklemi düşürülmüş cümlelerdir
Ä basit cümle : tek bir eylem yada yargı bildiren cümlelerdir basit cümlede yan cümlecik oluşturan fiilimsi olmaz basit cümleler aktarma sözler içermez
Ä birleşik cümle : tek bir yüklemi olup içinde yan cümlecik bulunduran cümlelerdir
Ä yan cümle : değişik yollardan temel cümleye bağlanarak asıl yargıyı güçlendiren bölüme yan cümlecik denilir cümlede kaç tane fiilimsi varsa o kadar yan cümlecik vardır
Ä sıralı cümle :en az iki yüklemi bulunan cümlelerdir bu cümleler noktalı virgül yada virgül ile bağlanır
Ä bağlı cümle : en az iki cümlenin bağlaçla bağlanmasıyla oluşan cümlelerdir


ANLATIM BOZUKLUKLARI

 Anlamla İlgili Anlatım Bozuklukları
 Gereksiz Sözcük ve Ek Kullanımı : İyi bir cümlede yeterli sayıda sözcük kullanılır. Başka bir deyişle gereksiz sözcüklere yer verilmez. Çünkü, gereksiz sözcük kullanımı cümlenin duruluğunu bozar ve anlatım bozukluğu yaratır. Bu anlatım bozukluğu şu şekillerde olabilir :
 Eş ve Yakın Anlamlı Sözcüklerin Aynı Cümle İçinde Kullanılması : Örnek :
Atatürk’ün yaptığı yenilikçi devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.
Atatürk’ün yaptığı devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.
Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma.
Yatmadan dişlerini fırçalamayı unutma.
Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranış biçimlerinde bir gariplik yoktu.
Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranışlarında bir gariplik yoktu.
 Yardımcı Eylemlerin Gereksiz Kullanılması : “Et, ol” yardımcı eylemlerinin yerini ad ve ad soylu sözcüklere gelen herhangi bir yapım eki tutuyorsa, ya da bunlar cümleden çıkarıldığında, bir anlam değişimi veya daralması olmuyorsa, yardımcı eylemlerin kullanılması gereksizdir. Örnek :
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hasta oluyor.
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hastalanıyor.
Doktorun bütün hastalarını iyi ettiğini duydum.
Doktorun bütün hastalarını iyileştirdiğini duydum.
Bu işin en kısa sürede biteceğini umut ediyordum.
Bu işin en kısa sürede biteceğini umuyorum.
 Gereksiz Ek Kullanımı : Örnek :
İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katılmıştı.
İhaleye birçok yerli ve yabancı firma katılmıştı.
Bu bestesi onun en tanınmış eseridir.
Bu beste onun en tanınmış eseridir.
Babamın başı ağrıdığında aspirin içerdi.
Babam başı ağrıdığında aspirin içerdi.
 Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler : Kimi sözcükler aynı kökten türediği için yazılış ve okunuş olarak birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır. Bu sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa, anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Ayrıca kimi durumlarda cümlenin anlamıyla, o cümlenin içinde yer alan bir sözcük anlamaca uyuşmaz, çelişir. Sözcük yanlış anlamda kullanıldığı için de anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Örnek :
Güzelliğinin farkında olduğunu belirten davranışlar sergiliyordu.
Güzelliğinin farkında olduğunu gösteren davranışlar sergiliyordu.
Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol.
Bu kadar çekingen olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol.
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar sağlamaktadır.
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar vermektedir.
 Yanlış Yerde Kullanılan Sözcükler : Bir cümlede her sözcüğün yerli yerinde, başka bir deyişle her sözcüğün kullanılması gereken yerde olması gerekir. Cümle içindeki bir tek sözcüğün bile yerini değiştirmek farklı anlamlar, farklı yorumlar ve yargılar oluşturur. Kimi zaman da mantıksal tutarsızlıklara yol açar. Örnek :
Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ankara’da Kızılay’ın yapılan yeni binası görkemli olacak.
Kızılay’ın Ankara’da yapılan yeni binası görkemli olacak.
Okulu bitirince doktor olarak doğduğu kasabada çalışmaya başladı.
Okulu bitirince doğduğu kasabada doktor olarak çalışmaya başladı.
 Anlamca Çelişen Sözcükler : Anlamca, cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Cümlenin anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik” anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Örnek : Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.
Kapının önünde üç beş nöbetçi vardı.
Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki alacaksın.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda alacaksın.
 Mantısal Tutarsızlık : Bir cümlede, iletilmek istenen anlamın eksiksiz olabilmesi için düşünce ve mantık son derece önemlidir. İyi bir anlatımda sağlam bir düşünme ve mantık yürütme temel koşuldur. Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar. Örnek: Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere tanıtmaya çalıştık.
Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden olabilir.
Önlem alınmazsa bu hastalık kısmi felce, hatta ölüme neden olabilir.
Son turda atlet, arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti.
Son turda atlet, önündeki yarışçıyı bir hamlede geçti.
 Deyim ve Atasözü Yanlışları : Deyim ve atasözleriyle ilgili iki tür yanlışlık yapılabilir :
 Deyimler ve atasözleri, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu kalıpların bozulması ve bir sözün yerine eş anlamlısının getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır.
 Bir deyimin ilettiği anlamla, cümlenin taşıdığı anlam arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna neden olur. Örnek :
Bir koyundan iki deri çıkmaz.
Bir koyundan iki post çıkmaz.
Haydi bakalım seç pirincin taşını.
Haydi bakalım ayıkla pirincin taşını.
Tüm itirazlara göz yummuştu.
Tüm itirazlara kulak tıkamıştı.
 Karşılaştırma Yanlışları : Kimi durumlarda varlıklar, nesneler ve kavramlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları göstermek için yapılan karşılaştırmalar ya ikili bir anlam, iki farklı yorum yaratır ya da mantığa uymaz. Böyle durumlarda cümlede anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Örnek :
Kardeşim annemi babamdan çok sever.
Sen futboldan benden daha çok hoşlanırsın.
Sırma gibi siyah saçlarını toplayıp topuz yaptı.
 Dil Bilgisi Kuralları İle İlgili Anlatım Bozuklukları :
 Yüklem Yanlışları :
 Yüklem Eksikliği : İki farklı yargının tek eylemsiye veya tek yükleme bağlanması, çoğu kez yargılardan birinin eylemsiyle ya da yüklemle uyumsuzluğuna neden olur ve bu durum anlatım bozukluğu yaratır. Bu durumda her farklı yargıyı ayrı bir yan cümleye (eylemsiye) ya da yükleme bağlamak anlatım bozukluğunu ortadan kaldırır. Örnek :
Çok az veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
Çok az çalışarak veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
İş konusunda ben onu, o da beni etkilemek istemez.
İş konusunda ben onu etkilemek istemem, o da beni etkilemek istemez.
Hava açık; ama sıcak değildi.
Hava açıktı; ama sıcak değildi.
 Yüklem Uyuşmazlığı : Sıralı cümlelerde yüklemlerin kip ve kişi ekleri yönünden uyumlu olmaları gerekir. Bu eklerin uyumsuzluğu anlatım bozukluğu yaratır. Örnek : Sabahları bana uğrar, okula birlikte giderdik.
Sabahları bana uğrardı, okula birlikte giderdik.
Badana boya bitmiş, evi yerleştirecektik.
Badana boya bitmişti, evi yerleştirecektik.
Bu konuda seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştü sanırım.
Bu konuda seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştük sanırım.
Birleşik cümlelerde, yan cümlenin yüklem çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı, etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Birinin çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı, etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Birinin çatısı etkenken diğerinin edilgen olması, çatı uyumsuzluğuyla ilgili anlatım bozukluğu oluşturur. Sıralı cümlelerde yer alan yüklemlerin de çatılarının etkenlik edilgenlik yönünden uyumlu olması gerekir. Örnek :
Toplantıda hep aynı konu tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuyordu.
Toplantıda hep aynı konu tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuluyordu.
Midesinden şikayeti olanlara fazla kızartma yememesini tavsiye ediyorlar.
Midesinden şikayeti olanlara fazla kızartma yememelerini tavsiye ediyorlar.

 Özne Yanlışları : Sıralı ve bağlı bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan öznenin bütün yüklemlere uyması gerekir. Özne, bu eylemlerden birine uymazsa cümlede özne yüklem uyuşmazlığı ortaya çıkar. Bu tür anlatım bozuklukları, her farklı yargıya ayrı bir özne kullanılmasıyla giderilebilir. Ayrıca özneyle yüklem arasında, kişi yönünden ve tekillik çoğulluk yönünden bir uygunluk da olmalıdır. Örnek :
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve ikinci baskıya girecek.
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve kitap ikinci baskıya girecek.
O resimlerinde pastel renkleri kullanmış, bu nedenle çok çabuk satılmış.
O resimlerinde pastel renkleri kullanmış, bu nedenle resimleri çok çabuk satılmış.
 Nesne Yanlışları :
 Nesne-Yüklem Uyuşmazlığı : Bu uyuşmazlık, bileşik cümlelerde nesnenin, ilk cümlenin yüklemine uymamasından kaynaklanır. Bu bozukluk ikinci cümleye dolaylı tümleç, edat tümleci veya nesne eklenerek giderilebilir. Örnek :
Beni hiçbir zaman unutmadı, her zaman mektup yazdı.
Beni hiçbir zaman unutmadı, her zaman bana mektup yazdı.
Çocuğun gözlerindeki yaşı silip, yerine oturttu.
Çocuğun gözlerindeki yaşı silip, çocuğu yerine oturttu.
 Nesnelerin Yapısal Uyuşmazlığı : Bir cümlede aynı eklerle türetilen birden çok eylemsi, nesne görevinde kullanılabilir. Bu nesnelerin ekleri farklı kullanılmışsa bunlar arasında yapısal uyumsuzluk oluşur ve bu uyumsuzluk anlatım bozukluğu yaratır. Örnek :
Seni anladığımı ve onaylayışımı gözden kaçırmazdın sanmıştım.
Seni anladığımı ve onayladığımı gözden kaçırmazdın sanmıştım.
Ne gelişini ne de gittiğini gördüm.
Ne gelişini ne de gidişini gördüm.
 Tümleç Yanlışları :
 Dolaylı Tümleç-Yüklem Yanlışları : Bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan dolaylı tümlecin, ilk cümlenin yüklemine uyarken ikinci cümlenin yüklemine uymadığı görülebilir. Böylece tümleç-yüklem uyuşmazlığı ile ilgili anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Örnek : Kadına her fırsatta bağırıyor, sürekli aşağılıyordu.
Kadına her fırsatta bağırıyor, kadını sürekli aşağılıyordu.
Sana her konuda güveniyor ve yardım bekliyoruz.
Sana her konuda güveniyor ve senden yardım bekliyoruz.
 Zarf Tümleci-Yüklem Yanlışları : Bileşik cümlelerde, zarf tümleci ortak olmadığı halde, bütün yüklemler için ortak öğe kabul edilirse, anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Bu anlatım bozukluğu, ikinci cümleye bir zarf tümleci ilavesiyle giderilebilir. Bu nedenle bu anlatım bozukluğunun diğer adı, zarf tümleci eksikliğidir. Örnek :
Her zaman senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım.
Her zaman senin yanındayım, hiçbir zaman seni yalnız bırakmayacağım.
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, ailesinin mutluluğu için çalıştı.
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, her zaman ailesinin mutluluğu için çalıştı.
 Edat Tümleci-Yüklem Yanlışları : Bileşik cümlelerde, edat tümleci durumundaki öğe, ortak olmadığı halde ortak kabul edilirse anlatım bozukluğu meydana gelir. Bu uyuşmazlık ikinci cümleye uygun bir tümleç ya da nesne eklenerek giderilebilir. Aynı şekilde bir dolaylı tümleç, nesne ya da öznenin yüklemle uyum sağlamayış nedeni bir edat tümleci eksikliği olabilir. Örnek :
Akşamları kitapçıya uğrar, saatlerce sohbet ederdi.
Akşamları kitapçıya uğrar, saatlerce onunla sohbet ederdi.
Arkadaşımın babası geldi, bir süre sohbet ettik.
Arkadaşımın babası geldi, bir süre onunla sohbet ettik.
 Tamlama Yanlışları :
 Tamlaması Yanlışları : Bir ad tamlamasında;
 Tamlayan ya da tamlanan sözcüklerden birinin eksikliği,
 Tamlayan veya tamlanan eklerinden birinin kullanılmaması dolayısıyla tamlayan eksikliğinin anlam belirsizliği yaratması, ad tamlamasına ilişkin belli başlı yanlışlıklardır. Örnek :
Onun böyle işlerle uğraşmaya ne vakti vardı ne de zamanıdır.
Onun böyle işlerle uğraşmaya ne vakti vardı ne de bunun zamanıdır.
 Sıfat Tamlaması Yanlışları : Sıfat tamlamasına ilişkin yanlışlıklar şu şekilde oluşabilir;
 “Bir” den büyük sayı sıfatlarıyla kurulan sıfat tamlamalarında adın çoğul eki alması yanlışlık yaratır. Bu tür sıfat tamlamalarında adın tekil kullanılması gerekir. Örnek:
Toplantıda üç ya da daha çok konuşmacılar söz alacakmış.
Toplantıda üç ya da daha çok konuşmacı söz alacakmış.
Dışarıda iki insanlar seni soruyordu.
Dışarıda iki insan seni soruyordu.
 “Birçok, biraz, herhangi, birkaç, hiçbir, her” gibi belgisiz sıfatların tamlayan olduğu sıfat tamlamalarında, adın tekil kullanılması gerekir. Örnek :
İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katıldı.
İhaleye birçok yerli ve yabancı firma katıldı.
Hiçbir anne ve babaların buna itiraz edeceğini sanmam.
Hiçbir anne ve babanın buna itiraz edeceğini sanmam.
 “Her” belgisiz sıfatının tamlayan olduğu sıfat tamlamalarında, yüklemin olumsuz olması anlatım bozukluğu yaratır. Örnek :
Bu mevsimde her çeşit kuş avlanmayacaktır.
Bu mevsimde hiçbir çeşit kuş avlanmayacaktır.
Bu tarihlerde her grup sınavlarını aksatmayacak.
Bu tarihlerde hiçbir grup sınavlarını aksatmayacak.
 Yapıları Yanlış Olan Sözcükler : Kimi zaman yapım eklerinin sözcüklere, kurallara uygun olarak seçilmemesinden dolayı, kimi zaman da eklerin yanlış seçilmesi nedeniyle sözcüklerin yapıları bozuk olur. Yanlış yapılandırılmış sözcükler, dil bilgisi kurallarına uymaz ve anlatım bozukluğu yaratır. Örnek :
Çocuğu iyi bir doktora bakıtmak gerekiyor.
Çocuğu iyi bir doktora baktırmak gerekiyor.
Alıkoyulan paketleri yarın postaya verelim.
Alıkonulan paketleri yarın postaya verelim.
Bu eşyaları pahalılatmak müşteri kaybına yol açar.
Bu eşyaları pahalılaştırmak müşteri kaybına yol açar.
 Yanlış Ek Kullanımı : Bir sözcüğe, gelmesi gereken ekin dışında yanlış bir ekin getirilmesi de kimi zaman anlatım bozukluğuna yol açar. Örnek :
Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış olduğundan kaynaklanıyor.
Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış olmasından kaynaklanıyor.
Okuduklarını ezberlemek değil, tartışarak özümlemesine sağlamak gerekir.
Okuduklarını ezberlemek değil, tartışarak özümlemesini sağlamak gerekir.
Her ne kadar şehir dışına taşınmışsak bile beklenen rahatlığa kavuşulmamıştır.
Her ne kadar şehir dışına taşınmışsak bile beklenen rahatlığa kavuşamadık.
 Noktalama Yanlışları : Noktalama işaretlerinin eksik ya da yanlış yerde kullanılması; cümleleri bir anlam belirsizliğine sürükleyebileceği gibi cümleden birden fazla anlam çıkmasına da yol açabilir. Bu nedenle noktalama işaretlerinin anlama etkileri ve kullanıldığı yerler iyi bilinmelidir. Yanlış kullanımlar ortaya çıkarsa amaçlanan anlama ulaşmak mümkün olmaz. Bu durumlar da cümlede bir anlatım bozukluğu yaratır Örnek :
Yabancı dükkandı eşyaları beğenmedi.
Yabancı, dükkandı eşyaları beğenmedi.
Bebekler için, ağlamak, açlık ve korku gibi durumların en doğal ve tek anlatım biçimidir.
Bebekler için ağlamak, açlık ve korku gibi durumların en doğal ve tek anlatım biçimidir.
Kadın şoförü şöyle bir süzdü.
Kadın, şoförü şöyle bir süzdü.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir