KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN GENEL DEĞERLENDİRMESİ

Cevapla
miyesr
Mesajlar: 6
Kayıt: 22 Mar 2017 16:49
İletişim:

27 Mar 2017 11:27

Vergi kanunlarının daha sade, anlasılır ve basit sekilde düzenlenmesi
amacıyla baslatılan yeniden yazım çalısmalarına iliskin ilk yasal
düzenleme 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunudur2 (KVK).
01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüge giren
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu yürürlükten kaldırılmıs ve kurumlar vergisi oranı
%30’dan %20’ye düsürülmüstür. Kanun, tam mükellefler, dar mükellefler
ve genel hükümler olmak üzere 3 bölüme ayrılarak düzenlenmistir.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebligi3 ile birlikte örnek teskil
edecek bir uygulamaya geçilmistir. Bundan böyle, yeni düzenlemelere
iliskin çıkarılacak tüm kurumlar vergisi tebligleri, 1 seri no.lu
Teblig üzerinde degisiklik yapacak sekilde yürürlüge konacaktır.
Böylece, kurumlar vergisi mükellefleri tereddüt ettikleri konularda
1 seri no.lu Tebligin madde numaralarına göre sıralanmıs ilgili bölümlerine
bakacaklar ve güncel ikincil mevzuatı kolayca takip edeceklerdir.
(Sadece “Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç
dagıtımı”na iliskin tebligler farklı bir sırayla çıkarılmaktadır.)
KVK genel olarak 3 kısma ayrılmıs olmakla birlikte, Kanunda yer
alan hükümler asagıdaki sekilde bölümlendirilmis ve temel ilkeler
kısaca açıklanmıstır.

1. Mükellefiyet
Asagıda sayılan kurumların elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisine
tabi tutulur.
- Sermaye sirketleri
- Kooperatifler
- Iktisadî kamu kurulusları
- Dernek veya vakıflara ait iktisadî isletmeler
- Is ortaklıkları
Kurumlar vergisinde mükellefiyet tesisi için tüzel kisilik esas
alınmaz. Örnegin, adi sirket olarak faaliyet gösteren ve tüzel kisilikleri
bulunmayan is ortaklıkları talep ederlerse kurumlar
vergisi mükellefi olmaktadırlar. Öte yandan kollektif sirketler,
tüzel kisilikleri olmasına ragmen kurumlar vergisi mükellefi
degildirler.
KVK’da mükellefler, tam ve dar mükellefiyet esasına göre ikiye ayrılır.
- Kanunî veya is merkezi Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükellef
olarak degerlendirilir. Tam mükelleflerin gerek Türkiye içinde
gerekse Türkiye dısında elde ettikleri kazançlarının tamamı ticari kazanç
(kurum kazancı) olarak Türkiye’de vergilendirilir.
- Kanunî ve is merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayan

kurumlar dar mükellef olarak degerlendirilir. Bu kurumlar sadece
Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilir. Dar
mükellefiyette kurum kazancı ise asagıdaki gelirlerden olusur:
a) Türkiye’de isyeri veya daimi temsilcisi olan yabancı kurumlar tarafından
bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan islerden
elde edilen ticari kazançlar (Bu sartları tasısalar bile kurumların ihraç
edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın
yabancı ülkelere göndermelerinden dogan kazançlar, Türkiye’de
elde edilmis sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı
veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satıs sözlesmesinin
Türkiye’de yapılmasıdır.)
b) Türkiye’de bulunan ziraî isletmeden elde edilen kazançlar
c) Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları
ç) Tasınır ve tasınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde
edilen iratlar
d) Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları
e) Türkiye’de elde edilen diger kazanç ve iratlar
2. Muafiyetler ve Istisnalar
Muafiyet, vergiye tabi gerçek veya tüzel kisilerin verginin kapsamı
dısında bırakılmasını; istisna ise, verginin konusuna giren bir islemin
vergilendirilmemesini ifade eder.
Istisnalara rehberde ayrıntılı olarak yer verildiginden, burada yalnızca
kurumlar vergisinden muaf olan kurumlar baslıklar halinde sayılacaktır.

- Kamu idare ve kurulusları tarafından egitim amacıyla isletilen kuruluslar
(Okullar, konservatuarlar, kütüphaneler)
- Kamu idare ve kurulusları tarafından saglık amacıyla isletilen kuruluslar
(Hastaneler, klinikler, dispanserler)
- Kamu idare ve kurulusları tarafından sosyal amaçlarla isletilen kuruluslar
(Yoksul asevleri, ceza ve infaz kurumları, ögrenci yurtları)
- Kamu idare ve kurulusları tarafından açılan sergiler, fuarlar ve panayırlar
(Uluslararası Izmir Fuarı)
- Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait kres ve konukevleri
ile askeri kantinler (Orduevleri, ögretmenevleri)
- Kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik
kurumları (SGK)
- Yaptıkları is veya hizmet karsılıgında resim ve harç alan kamu kurulusları
(Hudut ve Sahiller Saglık Genel Müdürlügü, belediyeler)
- Özellestirme Idaresi Baskanlıgı, Özellestirme Fonu, TOKI ve
(sans oyunları lisans veya isletim hakkının hasılatın belli oranında
hesaplanan pay karsılıgında verilmesi halinde bu hakkı devralan kurumlar
hariç olmak üzere) 5602 sayılı Sans Oyunları Hasılatından
Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3
üncü maddesinde tanımlanan ilgili kurum ve kuruluslar
- Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlügü ile askeri fabrika
ve atölyeler
- Il özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların olusturdukları
birlikler veya bunlara baglı kuruluslar tarafından isletilen su ve yolcu
tasıma isletmeleri ile mezbahalar (ASKI, IETT)

- Köyler veya köy birlikleri tarafından isletilen hamam, çamasırhane,
degirmen, soguk hava deposu ve il sınırı içinde faaliyette bulunmaları
sartıyla yolcu tasıma isletmeleri ile tarım isletmeleri
- Spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi
isletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetinde bulunan anonim
sirketler
- Tüketim ve tasımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere ana sözlesmelerinde;
a) Sermaye üzerinden kazanç dagıtılmaması
b) Yönetim kurulu baskan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi
c) Yedek akçelerin ortaklara dagıtılmaması
ç) ve sadece ortaklarla is görülmesine
iliskin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler
ile bu kayıt ve sartlara ek olarak kurulusundan insaatın bitim tarihine
kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu insaat islerini
kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kisilerle tüzel kisi temsilcilerine
veya bunlarla iliskili oldugu kabul edilen kisilere veya yukarıda
sayılanlarla isçi ve isveren iliskisi içinde bulunanlara yer vermeyen
ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kisiligi adına
tescil edilmis olan yapı kooperatifleri
- Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kurulusları ile yapılan malî
ve teknik isbirligi anlasmaları çerçevesinde yalnızca kredi teminatı
saglamak üzere kurulan kurumlar (6009 sayılı Kanunla4 birlikte

4 01.08.2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıstır.
muafiyetin kapsamı genisletilmis ve daha önce sadece KOBI’lere
kredi teminatı saglayan kurumlar muafiyetten yararlanabiliyorken,
KOBI ifadesinin maddeden çıkarılmasıyla büyük ölçekli firma ve isletmelere
teminat destegi veren kurumlar da muafiyet kapsamına
alınmıstır.)
- Bilimsel arastırma ve gelistirme faaliyetinde bulunan kurum ve
kuruluslar (TÜBITAK)
- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını
hazırlamak ve buralarda faaliyette bulunanların; arsa, elektrik, gaz,
buhar ve su gibi ortak ihtiyaçlarını karsılamak amacıyla kamu kurumları
ve kamu kurumu niteligindeki meslek kurulusları ile gerçek
ve tüzel kisilerce birlikte olusturulan ve kazancının tamamını bu yerlerin
ortak ihtiyaçlarının karsılanmasında kullanan iktisadi isletmeler
KVK’da sayılan bu muafiyetlerin dısında, ilgili Kanunları uyarınca
vergiden muaf olan kurumlar asagıdadır.
- 6200 sayılı Kanuna göre, Devlet Su Isleri Genel Müdürlügü
(md.49)
- 205 sayılı Kanuna göre, Ordu Yardımlasma Kurumu (md.35)
- 3238 sayılı Kanuna göre, Savunma Sanayi Müstesarlıgı ile Savunma
Sanayi Destekleme Fonu (md.14)
- 3294 sayılı Kanuna göre, Sosyal Yardımlasma ve Dayanısmayı
Tesvik Fonu (md.9)
- 3332 sayılı Kanuna göre, Türkiye Ihracat ve Kredi Bankası A.S.
(md.4)

- 5411 sayılı Bankacılık Kanununa göre, TMSF (md.140)
- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre, EPDK (md.16)
- 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa göre, OSB tüzel
kisiligi (md.21)
- 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, Dogal Afetler
Sigorta Kurumu (md.5)
- 4447 sayılı Issizlik Sigortası Kanununa göre, Issizlik Sigortası Fonu
(md.53)
- 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna göre, Rekabet
Kurumu (md.63)
- 2690 sayılı Kanuna göre, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (md.15)
- 1606 sayılı Kanuna göre; Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlügü ve resmi darülaceze kurumları
ile Darüssafaka Cemiyeti (md.1)
- 4533 sayılı Kanuna göre, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
Özel Hesabı (md.5)
- 3796 sayılı Kanuna göre, Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme
Kurulu (md.13)
- 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununa göre,
Kooperatifler, Bölge ve Merkez Birlikleri (md.19)
- 4954 sayılı Kanuna göre, Türkiye Adalet Akademisi (md.36)
Vergiden muaf olan kurumlar, kurumlar vergisi beyannamesi vermezler.
Öte yandan, bu kurumların baska vergi türleri itibariyle mü-

kellefiyetleri oldugu durumlarda ise, ilgili Kanunlara göre tesis edilen
mükellefiyetle (KDV, muhtasar vb.) ilgili yükümlülükler yerine
getirilecektir.

3. Matrahın Tayini
KVK’nın bu bölümünde, indirilecek-indirilemeyecek giderler, zarar
mahsubu, bagıs ve yardımlar, diger indirimler ve vergilendirme ile
ilgili hususlara yer verilmis olup bu hükümlerle ilgili ayrıntılar rehberin
ilerleyen bölümlerinde genis olarak açıklanmıstır.
4. Vergi Güvenlik Müesseseleri
a) Kontrol edilen yabancı kurum kazancı
Yurt dısı istiraklere yatırım yapan mükelleflere belli sartlar altında,
bu istiraklerinden fiilen kâr payı dagıtılmasa bile vergi uygulamaları
açısından kâr payı dagıtılmıs oldugu kabul edilmekte ve bu istiraklerin
kazançları Türkiye’de vergiye tabi tutulmaktadır.
Kontrol edilen yabancı kurum; tam mükellef gerçek kisi ve kurumların
dogrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin,
kâr payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip
olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dısı istirakleridir.
Kontrol edilen yurt dısı istiraklerin kazançlarının, dagıtılsın veya dagıtılmasın
Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulabilmesi için asagıdaki
sartların tümünün varlıgı aranır:
- Yurt dısı istirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının %25 veya
fazlasının pasif nitelikli gelirlerden olusması (faiz, kira, kâr payı
vb.)
- Yurt dısında kurulu istirakin kurum kazancının, %10’dan az oran-
da gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü tasıması
(Vergi yükü kavramı, rehberin “3.3.2.” bölümünde açıklanmıstır.)
- Yurt dısındaki istirakin ilgili yıldaki gayrisafi hasılat tutarının
100.000 TL’yi geçmesi
b) Örtülü sermaye
Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla iliskili olan kisilerden
dogrudan veya dolaylı olarak temin ederek isletmede kullandıkları
her türlü borcun, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun
öz sermayesinin üç katını asan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü
sermaye sayılır.
Isletmede kullanılan borçların örtülü sermaye olarak degerlendirilmesi
için;
- Dogrudan veya dolaylı olarak ortak veya ortakla iliskili kisiden temin
edilmesi,
- Isletmede kullanılması,
- Bu sekilde kullanılan borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte
kurumun öz sermayesinin üç katını asması
gerekir.
Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkı ve
benzeri giderler matrahın tespitinde dikkate alınmaz.
c) Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dagıtımı
Transfer fiyatlandırması, baglı sirketlerin kendi aralarındaki mal ve
hizmet alım-satımlarında veya benzeri ticari islemlerinde uyguladıkları
fiyatları ifade eder.
KVK’daki düzenlemeye göre kurumlar, iliskili kisilerle emsallere
uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyatlar
üzerinden mal veya hizmet alım-satımında bulunursa, kazanç tamamen
veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dagıtılmıs
sayılacaktır. Buna göre, mal veya hizmet alım-satımı islemlerinde
örtülü kazanç dagıtımı oldugunun kabul edilmesi için iki sart
gerekir.
- Alım ya da satım isleminin “Iliskili Kisi” sayılanlar arasında yapılması
- Bu isleme ait fiyatlandırmanın “Emsallare Uygunluk Ilkesi”ne aykırı
olarak gerçeklesmesi5
Öte yandan, 5766 sayılı Kanunla6 KVK’nın 13. maddesine “Hazine
Zararı”na iliskin hüküm eklenmistir. Yapılan düzenleme ile yurt
içinde iliskili kisiler arasında gerçeklestirilen islemlerde bu iki sarta
ilaveten yeni bir kosul getirilmistir. Buna göre, iliskili kisiler arasında
yapılan islemler sonucu transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
kazanç dagıtımından bahsedebilmek için herhangi bir vergi açısından
(kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV vb.) “hazine zararının” da
dogması kosulu aranacaktır. Ancak, söz konusu sart iliskili kisiler
arasındaki yurt dısı islemler için aranmamakta ve yukarıda sayılan
iki sartın gerçeklesmesi durumunda yurt dısı islemler açısından
transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dagıtımı gerçeklesmektedir.
Diger taraftan, tamamen veya kısmen örtülü olarak dagıtılmıs sayılan
kazanç, KVK uygulamasında, yukarıda sayılan sartların gerçek-
lestigi hesap döneminin son günü itibarıyla dagıtılmıs kâr payı veya
dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır.
ç) Vergi tevkifatı
KVK’nın 15. maddesinde sayılan kisi, kurum ve kuruluslarca, tam
mükellefiyete tabi kurumlara yapılacak bazı ödemeler üzerinden
vergi kesintisi yapılması öngörülmüstür.
Bu düzenleme uyarınca, mükelleflerin istihkakından yapılan kesinti
tutarları beyanname üzerinde ödenecek kurumlar vergisinden mahsup
edilecek, mahsup edilemeyen tutarlar ise 252 seri no.lu GVK
Genel Tebligi uyarınca iade edilecektir.
Dar mükelleflerden yapılacak tevkifatlar ise Kanunun 30. maddesinde
düzenlenmistir. Ancak burada önemli bir farklılık bulunmaktadır.
Tam mükellef kurumların istihkakından yalnızca maddede sayılan
kisi ve kurumlar tevkifat yapmakla sorumlu iken, dar mükellef
kurumların tevkifata tabi istihkakını ödeyen herkes kesinti yapmakla
mükelleftir.
Örnegin; Ücretli olarak çalısan Eylül Görgün’ün, Fransa mukimi
dar mükellef Marsilya S.A.S. kurumuna gayrimaddi hakka iliskin
bir ödemede bulunması durumunda, istihkak üzerinden %20 oranında
tevkifat yapması sarttır. Öte yandan, Eylül Görgün’ün tam mükellef
kurumlara tevkifata tabi bir istihkak ödemesi yapması durumunda
ise stopaj yönünden sorumlulugu yoktur.
d) Vergi cennetlerine yapılan ödemeler
Kazancın elde edildigi ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin
yarattıgı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme
imkânı saglayıp saglamadıgı ve bilgi degisimi hususunun göz önün-
de bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde
yerlesik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef
kurumların bu ülkelerde bulunan is yerleri dahil) nakden veya hesaben
yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu
ödemelerin verginin konusuna girip girmedigine veya ödeme yapılan
kurumun mükellef olup olmadıgına bakılmaksızın %30 oranında
vergi kesintisi yapılacaktır.
Bu vergi güvenlik müessesinin amacı, vergi cenneti olan ülkelere
aktarılan tutarların vergilendirilmesini saglamaktır. Öte yandan, Bakanlar
Kuruluna verilen yetkinin henüz kullanılmamıs olması nedeniyle,
bu hüküm su an itibariyle uygulanmamaktadır.
5. Tasfiye, Birlesme, Devir, Bölünme ve Hisse Degisimi
Geneli itibariyle 2012 yılında yürürlüge giren 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu7 (TTK) uyarınca yapılan bazı islemler KVK açısından
da degerlendirilmis ve kurumların mali yapılarının birlesme ve bölünme
yoluyla güçlendirilmesi amacıyla mükelleflere bazı kolaylıklar
saglanmıstır. Ayrıca, kurumların tasfiye süreçlerinde ne sekilde
vergilendirilecekleri de Kanunun bu bölümünde açıklanmıstır.
a) Tasfiye: Tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap
dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur. Tasfiye, kurumun
tasfiyeye girmesine iliskin genel kurul kararının tescil edildigi tarihte
baslar ve tasfiye kararının tescil edildigi tarihte sona erer.
Tasfiye beyannamesi, tasfiyenin sonuçlandıgı tarihten itibaren 30
gün içinde verilir. Bu sekilde verilecek olan beyannamelere, bilanço
ve gelir tablosu ile tasfiye bilançosuna göre ortaklara dagıtılan
paralar ve diger degerlerin ayrıntılı bir listesi de eklenir.

Tasfiyeye giris öncesi, tasfiye dönemi veya tasfiye sonucuna
iliskin kıst dönem beyannameleri, kagıt ortamında hazırlanacak
beyanname ile beyan edilir. Tasfiye sonucu beyannamesinin,
yıllık kurumlar vergisinin beyan tarihinden (25 Nisan) önce
verilmesi durumunda, bir önceki yıla iliskin kurumlar vergisi
beyannamesi de tasfiye sonucu beyannamesi ile birlikte verilir.


Örnegin; 25 Ocak 2012 tarihinde tasfiyesi sonuçlanan sirketin tasfiye
sonu beyannamesi ile 2011 yılına iliskin yıllık kurumlar vergisi
beyannamesi 24 Subat 2012 tarihine kadar elden vergi dairesine verilecektir.
b) Birlesme: Bir veya daha fazla kurumun diger bir kurumla birlesmesi
durumunda, birlesme sebebiyle infisah eden kurumların birlesme
kârı için tasfiye hükümleri geçerli olur. Dolayısıyla birlesme tarihine
kadar, birlesen kurumda ortaya çıkan faaliyet kârları ile birlikte
deger artısları da vergilendirilir.
Vergili birlesme olarak da ifade edilen bu birlesme türü sirketler tarafından
tercih edilmemektedir. Birlesmeye iliskin kurumlar vergisi
beyannamesi, birlesmenin tescil edildigi tarihten itibaren 30 gün
içinde münfesih kurumun baglı bulundugu vergi dairesine verilir.
c) Devir: KVK’nın 19. maddesi, birlesmenin özel bir türünü devir
olarak tanımlamakta, tam mükellef kurumlar arasında kayıtlı degerler
üzerinden ve kül halinde devralma suretiyle gerçeklestirilen islemler
devir olarak nitelendirilmektedir.
Buna göre, asagıdaki sartlar dahilinde gerçeklesen birlesmeler devir
hükmündedir:
- Infisah eden kurum ile birlesilen kurumun tam mükellef olması
- Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço degerlerinin, birlesilen
kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna
geçirilmesi
Devir tarihi, sirket yetkili kurulunun devre iliskin kararının ticaret
sicilinde tescil edildigi tarihtir. Kurumların yukarıdaki sartlar dahilinde
tür (nevi) degistirmeleri de devir hükmündedir.
Devre iliskin kurumlar vergisi beyannamesi, birlesmenin Ticaret Sicili
Gazetesinde ilan edildigi tarihten itibaren 30 gün içinde münfesih
kurumun baglı bulundugu vergi dairesine verilir.
ç) Bölünme: Bölünme islemi tam ve kısmi olmak üzere ikiye ayrılmıstır.
1) Tam bölünme: Tam mükellef bir sermaye sirketinin tasfiyesiz
olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlıgını, alacaklarını ve
borçlarını kayıtlı degerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak iki
veya daha fazla tam mükellef sermaye sirketine devretmesi ve karsılıgında
devreden sermaye sirketinin ortaklarına devralan sermaye
sirketinin istirak hisselerinin verilmesi tam bölünme olarak tanımlanır.
Bölünen sirketin varlıkları, kayıtlı deger üzerinden devralan sirketlere
aktarılır. Böylece, bölünme islemiyle gerçekte bir vergi ertelemesi
yapılır. Zira, varlıkları devralan sirket ileride bunları elden çıkardıgında
satıs bedeliyle kayıtlı bedel arasındaki fark kurum kazancına
dahil edilir.
nin
Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildigi tarihten itibaren 30 gün
içinde bölünme suretiyle infisah eden (bölünen) kurumun baglı oldugu
vergi dairesine verilir.
2) Kısmi bölünme: Tam mükellef bir sermaye sirketi veya sermaye
sirketi niteligindeki yabancı bir kurumun Türkiye’deki isyeri ya
da daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan tasınmazlar ile en az
iki tam yıl süreyle elde tutulan istirak hisseleri ya da sahip oldukları
üretim veya hizmet isletmelerinin bir veya birkaçının mevcut veya
yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye sirketine kayıtlı degerleri
üzerinden aynî sermaye olarak konulması kısmi bölünme olarak
kabul edilir.
Kısmi bölünme isleminde aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili
oldugu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunmak zorundadır.
d) Hisse degisimi: Tam mükellef bir sermaye sirketinin, diger bir
sermaye sirketinin hisselerini, bu sirketin yönetimini ve hisse çogunlugunu
elde edecek sekilde devralması ve karsılıgında bu sirketin
hisselerini devreden ortaklarına kendi sirketinin istirak hisselerini
vermesi, hisse degisimi olarak tanımlanır.

Devir, tam bölünme, kısmi bölünme ve hisse degisimi islemlerinden
dogan kârlar, KVK’nın 20. maddesi uyarınca vergilendirilmez.


Esasında, yukarıda sayılan islemler sonucu VUK uyarınca yapılacak
degerlemeler neticesinde yüksek kârlar ortaya çıkmakta ve kurumlar,
ortaya çıkan vergileri finanse etmekte zorlanmaktadır. Bu nedenle, ölçek ekonomilerinden yararlanmak isteyen kurumların yukarıdaki
islemlerini tesvik etmek amacıyla düzenlemeler yapılmıs ve
vergi ertelemesi niteliginde kolaylıklar saglanmıstır.
6. Dar Mükellefler
Dar mükelleflerin vergilendirme esasları, kurum kazancının hesaplanması,
yabancı ulastırma kurumlarında kazancın tespiti, özel beyan,
tarhiyatın muhatabı, tarhiyatın zamanı ve yeri, ödeme süresi ve
vergi kesintisine iliskin hususlar KVK’nın 22-31 maddeleri arasında
açıklanmıstır. Dar mükellef kurumlarla ilgili önemli hususlara yeri
geldikçe deginilecektir.
7. Ortak Hükümler ve Geçici Maddeler
Bu bölümde; vergi oranı, yurt dısında ödenen vergilerin ve yurt içinde
kesilen vergilerin mahsubu ile geçici maddelere yer verilmistir.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj

“SMMM,YMM,SPK ve Bağımsız Denetçilik” sayfasına dön

  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir