Hukuk SMMM Yeterlilik Soruları

Cevapla
emreharmancik
Mesajlar: 4
Kayıt: 17 Tem 2019 13:40
İletişim:

17 Tem 2019 13:45

***SORU 1 : Pozitif hukukun ; a) Asli kaynaklarını b) Yardımcı kaynaklarını , sadece başlıklar halinde yazınız. 2013-2 2015-1, 2015-3,2016-1,2017-2,2017-3

a) Pozitif hukukun “asli kaynakları” kendi içerisinde ikiye ayrılır:
(1) Yazılı Kaynaklar
a) Anayasa b)Kanunlar c) Uluslararası Antlaşmalar d)Kanun Hükmünde Kararnameler e)Kanun Gücünde Olan Diğer Kaynaklar f)Tüzükler
g) Yönetmelikler f) Yönetmelik statüsündeki düzenleyici işlemler ( Tebliğ , Genelge , Sirküler)
Yazılı kaynaklar arasında bir sıralama (hiyerarşi) söz konusudur

(2) Yazılı Olmayan Kaynak
Örf ve adet hukuku
Özellikleri;
• Kuralların yazılı olmaması
• Zaman bakımından uzunca bir süreden beri uygulanır olması
• Yaptırımının manevi nitelikte olması
b) Pozitif hukukun “yardımcı kaynakları” şunlardır:
(1) Yargı (mahkeme) kararları
(2) Bilimsel görüşler (doktrin)

SORU 2 : Hukukun yazılı kaynakları bakımından; 2012-1
a. Bu yazılı kaynaklar arasında hiyerarşi (sıralama) ne demektir?
Hukukun yazılı kaynakları arasında hiyerarşi, yani sıralama, hiçbir kuralın kendinden üstte bulunan kurala aykırı olamayacağı anlamına gelir.
b. Bu kaynaklardan yasa (kanun) çıkarma yetkisi kim ya da hangi organa aittir?
Yasa çıkarma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne aittir ve hiçbir şekilde devredilemez.
c. c. Bu kaynaklardan tüzük (nizamname) çıkarma yetkisi kim ya da hangi organa aittir?
Tüzük çıkarma yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir.

SORU 10 : ******SORU 1: Hakkın korunmasını anlatarak dava türlerini açıklayınız.. (2015-3)
Bir hak sahibinin hakkı, bu hakka uyma zorunda bulunanlar tarafından ihlal edildiğinde hakkın korunması durumu ortaya çıkar. Böyle bir durumda hak sahibi öncelikle karşı taraftan hakkına uyulmasını talep eder. Buna rağmen talebi karşılanması söz konusu olmazsa dava yoluna başvurur. Dava sonucunda yargı mercilerinin vereceği karara hakkı ihlal eden uyarsa sorun hallolur ancak uymazsa hak sahibi cebri icra yoluyla karara uyulmasını sağlamaya çalışır. Modern hukuk sistemlerinde bazı istisnalar dışında hak devlet aracılığıyla korunur.
Hak sahibinin talebine göre davalar; genel olarak eda, tespit ve yenilik doğuran dava olmak üzere üçe ayrılır:
a. EDA DAVASI: Bu davada davacı, karşı tarafın bir şey yapmaya, vermeye veya bir şey yapmaktan kaçınmaya mahkûm edilmesini ister. Eda davası bir hakkın korunması değil de bir zararın giderilmesini amaçlıyorsa, tazminat davası adını alır.
b. TESPİT DAVASI: Bu davalar, bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığını tespit için açılır. İlişkinin varlığı tespit ettirilmek isteniyorsa müspet tespit davası, yokluğu tespit ettirilmek isteniyorsa menfi tespit davası adını alır.
c. YENİLİK DOĞURAN DAVA: Yenilik doğuran hakların kullanılması amacıyla açılan davalardır. Boşanma davası gibi. Bunların dışında; kısmi dava, terditli dava, seçimlik dava ve topluluk davaları da mevcuttur


2.BÖLÜM
Soru 13-Gerçek kişilerde fiil ehliyetini ve bunun nasıl kazanıldığını izah ederek, gerçek kişilerin fiil ehliyetine göre kaç türe (gruba) ayrıldığını belirtiniz? 2016-2
Gerçek kişilerin kendi iradesiyle hukuki işlem yapabilmesi, kendi fiilleriyle hak elde etmesi ve borç altına girebilmesi ehliyetine kısaca “fiil ehliyeti” denir. Türk Medeni Kanununa göre, ayırtım gücü bulunan, reşit (ergin) olan ve kısıtlı olmayan herkes fiil ehliyetini kazanır.
Gerçek kişiler fiil ehliyetine göre dört gruba (türe) ayrılır:
a) Tam ehliyetliler
b) Tam ehliyetsizler
c) Sınırlı ehliyetliler
d) Sınırlı ehliyetsizler

****Soru 15- Gerçek kişi taciri kısaca tanımlayarak, tacir olmanın hüküm ve sonuçlarından dört tanesini sadece sayınız? 2015-2, 2016-2

Gerçek kişi tacir, bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına (kendi hesabına)işleten kişidir .Gerçek kişi tacir olmanın birçok hüküm ve sonucu bulunmaktadır;
Gerçek kişi bakımından tacirin unusurlar; işletme TİCARİ İŞLETME niteliğinde olmalı,bu işletme işletiliyor olması,kısmende olsa kişinin kedi adına işletiliyor olması

a) İflasa tabi olmak,
b) Ticaret ve/veya sanayi odalarına kayıt olmak,
c) Ticaret unvanı seçme ve kullanma, e) Ticari defter tutma,
d) Ticari işletmenin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi
f) Basiretli iş adamı gibi davranma,
g) Ticari örf ve âdete tabi olma,
h) Ticari iş karinesi tabi olma,
i) Sözleşmede yer almasa da ücret ve faiz isteyebilme,
j) Ücret ve sözleşme cezalarının indirilmesini isteyememe,
k) Teyit mektubu ve faturaya belirli sürede itiraz etme zorunluluğu,
l) Ticari defterleri kendi lehine delil olarak kullanabilme,
m) Hapis hakkını kullanmada kolaylıktan yararlanma 4-5 TANE EZBERLEMEN YETERLİ !!!

****Soru 16 - Hâkimin özel hukuka ilişkin hukuki uyuşmazlığı çözmesi için yaptığı yargılamada hangi hukuk kurallarından yararlanması söz konusu olur? (TİCARİ HÜKÜMLERİ UYGULANMA SIRASINA BAŞLIKLAR HALİNDE SIRALAYINIZ? ) 2016-3
a) Kanunun emredici hükümleri
b) Sözleşme hükümleri
c) Tamamlayıcı ve yorumlayıcı ticari hükümler(yedek ticari hükümler)
d) Ticari örf ve adet
e) Genel Hükümler (MK,BK,DİĞER KANUN HÜKÜMLERİ)

SORU 17: Fiil ehliyeti hakkında bilgi vererek, fiil ehliyetinin türlerini ana hatları ile açıklayınız. 2015-2
Fiil Ehliyetinin Tanımı: Fiil ehliyeti bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olması ve borç altına girebilmesi yeteneğidir; bu ehliyete medeni hakları kullanma ehliyeti de denir. Fiil ehliyeti, hak ehliyetinden farklı olarak aktif bir ehliyettir; kişi hak ehliyeti gereği, fiil ehliyetine bizzat sahip olmasa da yasal temsilci aracılığıyla hak ve borçlar kazanabilir. Fiil ehliyetine sahip olan kişi, bizzat kendi fiilleriyle haklar kazanmakta ve borç altına girmektedir. Dolayısıyla bu ehliyet hak ehliyeti gibi doğumla kazanılmaz, aksine bu ehliyetin kazanılması için kişinin belli bir zihinsel ve bedensel olgunluğa erişmesi gerekir.
Fiil ehliyetinin türleri:
(1) TAM EHLİYETLİLER: Ayırt etme gücüne sahip ve ergin olup, Kanunda belirtilen sebeplerden biriyle de kısıtlanmamış olanlar tam ehliyetlidir.
(2) SINIRLI EHLİYETLİLER: Aslında tam ehliyetli olup da bazı özel durumlarda yaptıkları hukuki işlemlerin geçerli olabilmesi için ya belirli bir makamın veya kişinin ya da kendilerine atanmış olan yasal danışmanın onayının gerektiği kişilerdir.
(3) TAM EHLİYETSİZLER: Ayırt etme gücünden yoksun olan kişilerdir.
(4) SINIRLI EHLİYETSİZLER: Sınırlı ehliyetsizler temyiz kudretine sahip olmakla birlikte henüz erginliğe ulaşmamış kişilerle, temyiz kudretine sahip ve ergin olan, ancak kısıtlanmış kişilerdir.
SORU 18: Fiil ehliyeti ve koşullarını açıklayınız. 2014-3
Fiil ehliyeti bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olması ve borç altına girebilmesi yeteneğidir. Fiil ehliyeti, hak ehliyetinden farklı olarak aktif bir ehliyettir. Kişi hak ehliyeti gereği, fiil ehliyetine sahip olmasa da yasal temsilcisi aracılığıyla hak ve borçlar kazanabilir. Fakat fiil ehliyetine sahip olan kişi, bizzat kendi fiilleriyle haklar kazanmakta ve borç altına girmektedir. Fiil ehliyeti bakımından, kişiler arasında eşitlik söz konusu değildir. Çünkü herkes aynı anda, aynı biçim ve derecede akli, psikolojik ve bedensel olgunluğa erişemez. Dolayısıyla bu ehliyet hak ehliyeti gibi doğumla kazanılmaz, aksine bu ehliyetin kazanılması için kişinin belir bir zihinsel ve bedensel olgunluğa erişmesi gerekir. Bu ehliyete medeni hakları kullanma ehliyeti de denir.
Fiil ehliyetinin ikisi olumlu ve biri olumsuz olmak üzere üç şartı vardır.

a) Ayırt etme gücüne (temyiz kudretine) sahip olmak: Akla uygun biçimde (makul surette) davranma yeteneğine sahip olmayanlar tam ehliyetsizdir ve bu kişilerin yaptığı işlemler hiçbir hukuki sonuç doğurmaz ve kişi sorumluluk altına girmez. Yaşının küçüklüğü yüzenden veya akıl hastalığı, zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, ayrıt etme gücüne sahiptir.
b) Reşit olmak (erginlik): On sekiz yaşını doldurmuş kişi reşittir. Ancak bu yaşı doldurmadığı halde evlenen veya kendi ve velisinin rızasıyla Mahkemece ergin kabul edilebilir.
c) Kısıtlı (hacir altına alınmış) olmamak: Yasada belirtilen sebeplerden birinin bulunması halinde kişinin ehliyeti kısıtlanır ve kendisine bir vasi atanır. Kısıtlama (hacir) sebepleri şunlardır; akıl hastalığı veya zayıflığı, savurganlık, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olmak. Ayrıca kişi kendi isteğiyle de kısıtlanabilir.
SORU 19 - ******İkametgâh Kavramı, türleri ve Önemi nedir ? 2014-1
Hısımlık kişi ile başkaları arasında olan bağlantısını, yerleşim yeri ise bir yerle olan bağlantısını ifade eder. Kişinin hukuki açıdan bir yerleşim yerinin olması zorunludur.
****İkametgâh Türleri
a) İhtiyari (isteğe Bağlı) Yerleşim Yeri
Yerleşim yeri bakımından asıl olan kişinin yerleşim yerini kendisinin seçmesidir.
• Sübjektif Unsur
Bir kişinin bir yerde sürekli olarak kalma niyeti ile oturması iş ve aile ilişkilerinin merkezi orada toplanmasından anlaşılır.
• Objektif Unsur
Kişinin o yerde sürekli kalması gerekir
b) Kanuni (yasaya Dayanan) Yerleşim yeri
Yasa bazı kişilerin bağımsız bir yerleşim yeri edinmesinin sakıncalı bularak bir başkasının yerleşim yerine tabi tutmuştur.
*****İkametgâh Önemi (2012-1)
• Usul Hukuku Bakımından
Kişinin ikametgâhı yetkili mahkemeyi belirleme açısından büyük önem taşır.
• Borçlar Hukuku Bakımından
Borçlar hukukunda ifa yeri açısından önem taşır. Borçlar Kanununa göre her borç, borcun oluştuğu zamanda borçlunun ikametinin bulunduğu yerde ifa edilmesi gerekir.
• İcra ve İflas Hukuku Bakımından
İkametgâh yetkili icra ve iflas dairelerini belirlemede önem taşır
• Tebligat Hukuku Bakımından
Tebligat kanunu adreste tebligat esasını kabul etmiş olduğundan tebligat; tebligat yapılacak kişiye bilinen en son ikamet adresinde yapılır. Şayet kişi o adreste bulunmazsa kendisi ile birlikte oturan aile fertlerinden birine yapılır.Kapıcı ya da apartman görevlilerine yapılan tebligat usulsüzdür.






3.BÖLÜM
Soru 20 - Borç ilişkisi kavramı ve Unsurları 2017-3 , 2018-3 2012-3
Borç ilişkisi; borçluya alacaklı karşısında bir şey yapma, bir şey vermek veya bir şeyden kaçınmakla yükümlüdür.
Unsurlar
• Alacaklı
Borç ilişkisinde borçlunun bir edimde bulunmasını isteme hakkına sahip olan taraf
• Borçlu
Borç ilişkisinde alacaklı karşısında bir edimde bulunmakta yükümlü olan kimse
• Edim
Edim borç ilişkinin konusu teşkil eden unsurdur. Borçlunun alacaklı karşısında yerine getirtmekle yükümlü, alacaklının ise borçlunun yapmasını isteme hakkı
Soru 21 - Eksik Borç kavramı 2016-1
Eksik borç, borçlu bakımında sorumluluğun olmadığı, başka bir deyişle borcun var olmasına rağmen dava ve icra yoluyla borçludan talep edilemediği halleder söz konusu olur.
• Kumar ve Bahis borçları
• Evlilik Simsarlığı
• Zamanaşımına uğramış borçlar
• Ahlaki görevlerden doğan borçlar
Soru 23- Sözleşme serbestisi ilkesini açıklayınız? Adı geçen ilke çerçevesinde sözleşmenin hangi unsurlarını belirlemede serbestlik/özgürlük bulunmaktadır? 2016-3
Sözleşme serbestisi borçlar hukukuna hâkim olan ilkelerden birisidir. Bireylerin serbestçe sözleşme yapabilmelerini ifade eder (5 Puan).
Sözleşme serbestisi çerçevesinde bireyler,
a) Sözleşmenin şeklini,
b) Sözleşmenin karşı tarafını,
c) Sözleşmenin içeriğini,
d) Sözleşme yapıp yapmamayı serbest iradeleriyle belirleyebilirler


SORU 26: Sözleşmelerde “butlan (kesin hükümsüzlük)” kavramını tanımlayarak; başlıca butlan sebeplerini maddeler halinde yazınız ? 2013-2 2015-1
Batıl (kesin hükümsüz) sözleşmeler (hukuki işlemler), belli bir sakatlık nedeniyle, baştan itibaren kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayan ve sonradan da geçerli hale getirilemeyen işlemlerdir. Sözleşmenin batıl olduğu, yani kesin hükümsüzlük yaptırımına tabi bulunduğunu sadece taraflar değil, üçüncü kişiler de ileri sürebilirler. Hatta görülmekte olan davada kesin hükümsüzlük taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile, hâkim bunu kendiliğinden dikkate almak zorundadır.
ikincisi ise, sözleşmenin hüküm ifade edip etmeyeceğinin belli olmadığı askıda hükümsüzlük halidir. (*)

Başlıca butlan sebepleri, şöyle sıralanabilir:
a) Ehliyetsizlik (ayırt etme gücünden yoksunluk nedeniyle tam ehliyetsiz olma hali) (TMK m. 15),
b) Şekle aykırılık (TBK m. 12),
c) Muvazaa (danışıklı işlem) (TBK m. 19),
d) Sözleşmenin konusunun emredici hükümlere aykırı olması (TBK m. 27),
e) Sözleşmenin konusunun kamu düzenine aykırı olması (TBK m. 27),
f) Sözleşmenin konusunun ahlâka aykırı olması (TBK m. 27),
g) Sözleşmenin konusunun kişilik haklarına aykırı olması (TBK m. 27),
h) Sözleşmenin konusunun imkânsız olması (TBK m. 27),
Soru 28- Haksız fiil kavramının unsurlarını kısaca açıklayınız? 2016-2
a) Davranış (fiil) : “Fiil” sözcüğü, sözlük anlamı ile bakıldığı zaman kişinin olumlu bir davranışını, bir şey yapmayı, eylemi ifade eder. Bununla birlikte fiilin, hukuki anlamı daha geniş olup bazen olumsuz/ menfi bir tutumu, yapmamayı da kapsar. Böyle olunca da, hukuken, hareketsiz kalınmaması, bir davranışta bulunulması gerekirken, hareketsiz kalınmasının bir fiil olarak, haksız fiil olarak kabul edilmesi ve sorumluluk doğurması mümkündür.

b) Hukuka aykırılık: Fiilin hukuka aykırı olmasından anlaşılan ise, fiilin, hukuk tarafından, zarar gören değeri korumak için getirilen bir kurala veya ahlaki bir norma aykırı olmasıdır. Kanunun verdiği yetkiye dayanan ya da üstün özel veya kamusal yararın veyahut zarar görenin rızasının bulunduğu hallerde hukuka aykırılık ortadan kalkar.
c) Zarar: Haksız fiil sorumluluğunun bir şartı da hukuka aykırı fiil ile “zarar verilmesi” dir. Zira özel hukuk sorumluluğunda kural olarak amaç faili cezalandırmak değil, mağdurun zararını gidermektir. Bu sebeple de fiil hukuka aykırı olsa dahi herhangi bir zarar doğmamış ise, haksız fiil sorumluluğu söz konusu olmaz. Zarar geniş anlamı ile hem maddi hem de manevi zararı kapsar.
d) Uygun illiyet (nedensellik) bağı: Haksız fiil sorumluluğundan söz edebilmek için gerekli bir diğer şart da, fiil ile zarar arasında hem mantıki ve uygun nedensellik bağının bulunmasıdır. Diğer bir deyişle, fiil sebebiyle sorumluluk için, olayların normal akışında fiilin bu zararı meydana getirmeye uygun olması gerekir
e) Kusur: Kusura dayanan haksız fiil sorumluluğunun önemli bir şartı da fiilin işlenmesinde failin kusurlu olmasıdır. Türk Borçlar Kanununa göre, zarar verenin kusurunu ispat yükü zarar görene yüklenmiştir. Kusur, failin kasti (kasıt) veya ihmali (ihmal) davranışı ile ortaya çıkabilir. Kusura dayanan sorumlulukta, sorumluluk için kusurun çeşidinin, derecesinin önemi yoktur. Yani en hafif kusur dahi haksız fiilden dolayı sorumluluk için yeterlidir.



Soru 29 - Sebepsiz Zenginleşme kavramı ve unsurları 2018-1 , 2014-2
Sebepsiz Zenginleşme, Bir kişinin malvarlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır. Unsurları;
a) Zenginleşme
Sebepsiz zenginleşme davası açılabilmesinin ilk koşulu bir kimsenin malvarlığında bir artışın olması gerekir
b) Fakirleşme
Kişinin malvarlığında bir sebep olmaksızın meydana zenginleşme nedeniyle, bir başkasının malvarlığında bir azalışın olması gerekir
c) Nedensellik Bağı
Zenginleşme ile fakirleşme arasında bir illiyet bağının olması gerekir.
d) Haklı bir sebebin bulunmaması
Sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olabilmesi için zenginleşmenin haklı bir sebebe dayanmaması gerekir
Soru 30 - İfa kavramı nedir ? Borcun İfa yerleri nelerdir ? (2012-1)
İfa, Borç ilişkisinin konusun olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı yerine getirilmesi ve böylece borcun sona erdirilmesidir.
Borcun İfa Yerleri
• Para Borçları
Ödeme zamanında alacaklının ikametgâhının bulunduğu yerde ifa olunur
• Parça Borçları
Sözleşme yapılırken o şeyin bulunduğu yerde ifa olunur
• Diğer Tüm Borçları
Borcun doğum zamanında borçlunun oturduğu yerde ifa olunur
SORU 32 : Borcu sona erdiren Sebepleri nelerdir ? 2013-3 , 2015-2
a) İFA
Borç ilişkisinin konusun olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı yerine getirilmesi ve böylece borcun sona erdirilmesidir Alacaklının menfaatinin bulunmadığı hallerde, borçlu, borcunu şahsen yerine getirmek zorunda değildir.
b) İBRA
Alacaklının borçluyla yaptığı bir sözleşmeyle alacağından vazgeçerek, borçluyu borçtan kurtarmasıdır. İbra, alacaklının alacak hakkına doğrudan tesir ettiği için, bir tasarruf işlemidir ve dolayısıyla, alacaklının alacak üzerinde tasarruf yetkisi bulunmalıdır.
c) YENİLEME(TECDİT)
Mevcut bir borcun, yeni bir borç meydana getirilerek sona erdirilmesidir. Yenileme, belli bir borca ve ya bor ilişkisinin tümüne ilişkin olabileceği gibi borcun konusunun, sebebinin veya taraflarının değiştirilmesi şeklinde de olabilir
d) TAKAS
Takas, 2 kişi arasındaki aynı cinsten karşılıklı borçların, bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesidir. Böylece takas, ifanın masraf ve külfetine katlanmadan, her iki tarafı da borcunu ifa etmiş ve alacağını tahsil etmiş duruma getirir
e) ZAMANAŞIMI
Belli süre içinde hakkını talep etmemiş olan alacaklının, alacağını dava yoluyla elde etme imkânını kaybetmiş olmasını ifa eder. Zamanaşımına uğrayan alacak sona ermez, fakat talep ve dava edilemez.
f) KUSURSUZ İMKÂNSIZLIK
İfa imkânsızlığı, mevcut bir borcun ifasının cebri icra yoluyla elde edilmeyecek hale gelmesidir.

Soru 35- Türk Borçlar Kanunu Özel Borç İlişkileri bağlamında “tipik (isimli) sözleşmeler”ne demektir? Amaçları esas alınarak ayrıma tabi tutulan tipik (isimli) 2017-1

Kanunlarımızda Türk Borçlar Kanunu’nun “Özel Borç İlişkileri” kısmında ya da özel bir kanunda düzenlenmiş olan sözleşmelere tipik (isimli) sözleşmeler denilmektedir
Ayrıma tabi tutalan Sözleşmeler;
• Mülkiyetin Devir Amacını güden Sözleşmeler
• Kullandırma Amaçlı Sözleşmeler,
• İş Görme Amaçlı Sözleşmeler,
• Saklama(Muhafaza) Amaçlı Sözleşmeler,
• Teminat (Güvence) Amaçlı Sözleşmeler,
• Sonuçları Talih ve Tesadüfe Bağlı Sözleşmeler,
• Ortaklık (Şirket) Sözleşmeler
4.BÖLÜM
SORU 37 : Ticari işletmeyi tanımlayarak, ticari işletmenin unsurlarını sadece maddeler halinde yazınız. 2015-3 , 2017-1 , 2017-3 , 2018-3
“Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir”.
Ticari işletmenin unsurları şöyledir:
a) Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde (gelir sağlamak) olmak
b) Gelir sağlamayı hedef tutmak
c) Devamlılık
d) Bağımsızlık
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj

“SMMM,YMM,SPK ve Bağımsız Denetçilik” sayfasına dön

  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir