100 çözümlü iktisat sorusu

Cevapla
Kullanıcı avatarı
öğretmenim
Mesajlar: 516
Kayıt: 16 Ara 2017 21:56
İletişim:

27 Mar 2018 11:52

100 iktisat sorusu çözümü anlatımlı

1-) X malının fiyatı Y malının fiyatına eşitken tüketici faydasını maksimize ediyorsa, X ve Y mallarıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? ( Sayıştay 2006 )
A- X’in marjinal faydası Y’ninkine eşittir.
B- Gelirin arttığı durumda bile tüketilen X ve Y malı miktarları değişmez.
C- X ve Y malları tamamlayıcı mallardır.
D- X ve Y malları tam ikame mallardır.
E- Tüketilen X malı miktarı Y malı miktarına eşittir.
Cevap : X malının marjinal faydası X malının fiyatını yansıtması gibi Y malının marjinal faydası da Y malının fiyatını yansıtmaktadır. Buradan malların marjinal faydalar oranı ve fiyatlar oranına ilişkin olarak;
MUX : MUY = PX : PY
eşitliğine ulaşılabilir. Gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde, MUX/PX = MUY/PY eşitliğine ulaşılır. X ve Y malları için, bu malların fiyatlarının eşitliğinde faydasını maksimize eden tüketici açısından X ve Y mallarının marjinal faydalarının da eşit olduğu söylenebilir.
Yanıt, A seçeneği
2-) Orijine göre dışbükey olan bir kayıtsızlık eğrisi boyunca aşağı doğru hareket edildiğinde, kayıtsızlık eğrisinin eğiminin değerindeki değişim nasıl olmaktadır ? (Sayıştay 2006)
A- Önce artar, sonra düşer.
B- Önce düşer, sonra artar.
C- Artar.
D- Azalır.
E- Sabit kalır.
Cevap : Farksızlık eğrileri genellikle orijine göre dışbükey olup negatif eğimli olurlar. Bir diğer ifade ile eğri sol yukardan sağ aşağıya doğru iner. Farksızlık eğrisi üzerinde aşağı doğru hareket edildiğinde eğim azalmaktadır. Toplam faydanın korunabilmesi için mal sepeti içinde tüketiminden vazgeçilen mal miktarıyla beraber ikame mal miktarının arttırılması gerekmektedir.
Yanıt, D seçeneği
3-) Bir tüketici A mal sepetini B mal sepetine, B mal sepetini ise C mal sepetine tercih etmektedir. Dolayısıyla tüketici, A’yı C’ye tercih etmiş olmaktadır.Bu tüketici davranışı aşağıda verilmiş olan varsayımlardan hangisine dayanmaktadır ? (Sayıştay 2006)
A- Ekonomide kötü mal olmadığı varsayımı
B- Azalan marjinal ikame oranı varsayımı
C- Geçişlilik varsayımı
D- Kayıtsızlık eğrilerinin orijine göre dışbükey olduğu varsayımı
E- Tamlık varsayımı
Cevap : Bir mal sepetinin diğer mal sepetine seçimini sağlayacak olan unsur seçilen mal sepetinin diğer mal sepetine göre faydasının büyük olmasıdır. Bu bilgiye göre, tüketici A’yı B’ye tercih ettiğini kabul ettiğimiz takdirde, tüketici aynı anda B’yi A’ya tercih etmez. Ayrıca tüketici A’yı B’ye, B’yi C’ye tercih ediyorsa, C’yi A’ya tercih etmez. Buna tercihlerin geçişlilik özelliği denilmektedir.
Yanıt, C seçeneği
4-) Gelir-tüketim eğrisi X=Y ve bütçe doğrusu da 120=X+4Y olan bir tüketicinin faydasını maksimize edebilmesi için X malından kaç birim tüketmesi gerekir ? (Sayıştay 2006)
A- 0 B- 24 C- 35 D- 46 E- 60
Cevap : X ve Y’nin eşitliğinde 120=X+4Y bütçe doğrusu için;
120=X+4X yazılabilir ve buradan tüketicinin faydasını maksimize edebilmesi için gerekli X malı miktarı, X=24 olarak bulunmaktadır.
Yanıt, B seçeneği
5-) Bütçe kısıtı içerisinde, tüketicinin reel gelirinin ölçütü aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2006)
A- Kayıtsızlık eğrisinin eğimi
B- İki malın piyasa fiyatlarının oranı
C- Bütçe doğrusu ile kayıtsızlık eğrisi arasında kalan alan
D- Bütçe doğrusunun eğimi
E- Bütçe doğrusunun yatay ve dikey eksenleri kestiği noktalar
Cevap : Bütçe kısıtı gelir, servet ve ürün fiyatları veri iken tüketicilerin tercihlerini belirleyen sınırlardır. Bütçe doğrusunun yatay ve dikey eksenleri kestiği noktalar tüketicinin reel gelirinin reel ölçütüdür. Bu doğru dışındaki herhangi bir nokta fırsat kümesinin dışında kalmaktadır. Çünkü tüketici geliri bu seçili noktaya yetmemektedir, bu haliyle de bu nokta tercih bölgesinde olamaz.
Yanıt, E seçeneği
6-) İki mallı bir ekonomide mallardan birine ilişkin Engel eğrisi pozitif eğimli ise, bu mallarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2006)
A- Her iki mal da düşük maldır.
B- Her iki mal da normal maldır.
C- Mallardan biri Giffen maldır.
D- Mallardan biri normal maldır.
E- Mallardan biri düşük maldır.
Cevap : Tüketici tercihleri ve fiyatlar sabitken farklı gelir düzeylerinde bir malın tüketimine ilişkin ortaya çıkan eğriye Engel Eğrisi denilmektedir. Engel eğrisi pozitif eğimliyse bu malın normal mal olduğu söylenebilir. Bir mal için elde edilen Engel eğrisi üzerinden, malların gelir esnekliğini ve dolayısıyla o malın düşük, normal veya lüks mal sınıflarından hangisi içerisinde olduğu belirlenebilir. Gelir esnekliği sıfırdan büyük olan mallar, yani gelir arttıkça tüketimleri artan mallar normal mal olarak adlandırılırken oluşan Engel Eğrisi pozitif eğimlidir.
Yanıt, D seçeneği
7-) Slutsky denklemi matematiksel olarak aşağıdakilerden hangisini temsil eder ? (Sayıştay 2006)
A- Talep fonksiyonu
B- Gelir ve ikame etkilerini
C- Parasal gelirin marjinal faydasını
D- Fayda fonksiyonunu
E- Faydanın marjinal maliyetini
Cevap : Gelir ve ikame etkilerinden oluşan toplam etkide gelir ve ikame etkilerinin ayrıştırılabilmesi için Hicks yaklaşımı ve Slutsky yaklaşımı olmak üzere iki yaklaşım kullanılmaktadır. Yani Slutsky denklemi ; fiyat değişmesinin yaratacağı toplam etkinin ne kadarının gelir ve ne kadarının ikame etkisi sebebiyle ortaya çıktığını gösterir. Bu yaklaşım ile gelir ve ikame etkisi matematiksel olarak ifade edilebilir.
Yanıt, B seçeneği
Üretim fonksiyonunun aşağıdaki özelliklerinden hangisine sahip olması durumunda, ölçek ekonomilerinin varlığından söz edilebilir ?(Sayıştay 2006)
A- Ölçeğe göre artan getiri
B- Ölçeğe göre sabit getiri
C- Ölçeğe göre azalan getiri
D- Azalan marjinal verimler
E- Artan toplam faktör verimliliği
Cevap : Üretim ölçeği büyürken ortalama maliyetler düşüyorsa üretimde ölçeğe göre azalan maliyetler veya artan getiri koşulları geçerlidir. Üretimde kullanılan bütün üretim faktörleri birlikte ve aynı oranda değiştirildiğinde üretim miktarında yaşanan değişme oranı daha fazla oluyorsa üretim fonksiyonunun ölçeğe göre artan getiri gösterdiği sağladığı söylenebilir. Ölçek ekonomilerinin oluşabilmesi için ölçeğe göre artan getirinin olması gerekmektedir.
Yanıt, A seçeneği
9-) Marjinal maliyetin tanımı aşağıdaki ifadelerin hangisinde doğru olarak tanımlanmıştır ? (Sayıştay 2006)
A- Toplam maliyetin toplam çıktı miktarına oranıdır.
B- Bir birim daha fazla emek istihdam etmenin toplam maliyette yaratacağı değişmedir.
C- Bir birim daha fazla çıktı üretmenin toplam maliyette yarattığı değişmedir.
D- Toplam çıktı miktarının toplam maliyete oranıdır.
E- Bir birim daha fazla sermaye istihdam etmenin toplam maliyette yaratacağı değişmedir.
Cevap : Üretimde kullanılan bütün girdilerin toplamı toplam maliyeti vermektedir. Çıktıda bir birimlik artışla sonuçlanan toplam maliyetteki değişme ise marjinal maliyeti vermektedir. Bu haliyle marjinal maliyet, toplam maliyet eğrisinin birinci derece türevine eşit olmaktadır.
Yanıt, C seçeneği
10-) Tam rekabet piyasasında bulunan bir firma, aşağıdaki durumların hangisinde kısa dönemde üretim faaliyetini durdurma kararı alması gerekmektedir ? (Sayıştay 2006)
A- Toplam hasıla sabit maliyetleri karşılamıyorsa
B- Toplam hasıla değişken maliyetleri karşılamıyorsa
C- Firma pozitif kar elde edemiyorsa
D- Toplam sabit maliyetler çok fazlaysa
E- Toplam hasıla toplam maliyetleri karşılamıyorsa
Cevap : Kısa dönemde üretim tesisini değiştiremeyecek olan firmaların amacı diğer firmalar gibi hasılatı ile maliyeti arasındaki farkı maksimize etmeye çalışmaktır. Ancak firmaların üretim tesisini kısa dönemde değiştiremeyecek olması, onları uygun üretim hacmini seçmeye yöneltir. Firmalar normal kar motifine göre faaliyet gösterse de firmaların zararına çalışmak zorunda kaldığı dönemler söz konusu olabilir. Firmalar değişken maliyetini fiyatın olduğu noktaya kadar karşılayabilir. Ama değişken maliyet biraz daha aşağıda olursa firma üretimi durdurması gerekmektedir.
Yanıt, B seçeneği
11-) Tekelci bir firmanın marjinal hasılatı 20 ve talebin fiyat esnekliği -2 olduğuna göre, bu firmanın karını maksimize eden fiyat düzeyi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2006)
A- 0 B- 15 C- 20 D- 40 E- 45
Cevap : Lerner Endeksi ile tekelcinin fiyat belirleme gücü ölçülür. Tekelcinin denge koşullarında türetilen Lerner Endeksi :
P-MC /P = 1 /IedI
şeklinde hesaplanmaktadır. Buna göre :
P-20 /P = 1 /I -2 I
2P-40=P
P=40
Yanıt, D seçeneği
12-) Tam (birinci derece) fiyat farklılaştırması yapan tekelci bir firmanın yol açtığı refah kaybı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir ? (Sayıştay 2006)
A- Sıfıra eşit olur.
B- Tam fiyat farklılaştırması durumunda refah kaybı hesaplanamaz.
C- Fiyat farklılaştırması yapmayan bir tekelci firmanınkinden daha büyüktür.
D- Fiyat farklılaştırması yapmayan bir tekelci firmanınkine eşittir.
E- Olabilecek maksimum değere ulaşır.
Cevap : Tam (birinci derece) fiyat farklılaştırmasında tekelci firma, talep edenleri ödeyebilecekleri maksimum fiyatla fiyatlandırırken, piyasadaki talep yapısına bakarak farklı fiyat uygulamalarıyla tüketici rantını almayı amaçlar. Tekelci bir firmanın tam fiyat farklılaştırmasına gitmesi halinde, tüketici artığı ortadan kalkar ve bütünüyle üretici artığına dönüşür. Tek fiyat uygulamasıyla ortaya çıkan refah kaybı tam fiyat farklılaştırması sayesinde yok olur yani sıfıra eşit olacaktır.
Yanıt, A seçeneği
13-) 1992 yılında nominal GSMH 6039 milyar TL ve GSMH zımni deflatörü 1,21 ise, reel GSMH yaklaşık olarak kaç milyar TL’dir ? (Sayıştay 2006)
A- 1268 B-4991 C- 5739 D- 6039 E- 7307
Cevap : GSYH Deflatörü, bir ekonomide hesaplanan nominal GSYH değerinin, reel GSYH’ya dönüştürülmesini sağlamaktadır. GSYH Deflatörü şu şekilde hesaplanmaktadır ;
GSYH Deflatörü = Nominal GSYH/ Reel GSYH . 100
Soru içerisinde GSMH değerinin verilmesinden dolayı ilgili formülde GSYH yerine GSMH değerleri kullanılmalıdır.
1,21= 6039 / Reel GSYH . 100
Reel GSYH = 4990,9
Yanıt, B seçeneği
14-) Ekonomide herhangi bir dengesizlik (resesyon ya da enflasyon) olmadığında ortaya çıkan işsizlik, aşağıdaki işsizlik türlerinden hangilerinin birleşmesinden oluşur ? (Sayıştay 2006)
A- Mevsimlik ve doğal işsizlik
B- Konjonktürel ve yapısal işsizlik
C- Konjonktürel ve mevsimlik işsizlik
D- Konjonktürel ve doğal işsizlik
E- Friksiyonel ve yapısal işsizlik
Cevap : Friksiyonel işsizlik, yeni işgücüne katılmış veya işinden yeni ayrılanların yeni bir iş bulana kadar geçen süre içerisinde işsiz kalmalarını ifade eder.
Yapısal işsizlik, ekonominin değişen talep yapısı ve teknolojik gelişmeler nedeniyle bu sürece bireylerin hemen uyum sağlayamaması sonucunda oluşmaktadır.
Yukarıda tanımları verilen işsizlik türleri herhangi bir dengesizlik ortamı olmadığında ortaya çıkan işsizlik türleridir. (Toplamları Doğal İşsizliği verir)
Yanıt, E seçeneği
15-) Bir ülkede toplam nüfus 100 milyon, işsizlerin sayısı 15 milyon ve istihdam edilen kişi sayısı 45 milyon ise bu ülkedeki işsizlik oranı yüzde kaçtır ? (Sayıştay 2006)
A- 10 B- 15 C- 20 D- 25 E- 30
Cevap :
İşsizlik Oranı = İşsizlerin sayısı / Toplam işgücü miktarı .100
Soru içerisinde bu ülke açısından verilen verilere göre formülde ilgili rakamlar yerine konulduğunda (15/(45+15)) . 100 = %25 oranında işsizlik hesaplanacaktır.
Yanıt, D seçeneği
16-) Ortalama tasarruf eğilimi aşağıdakilerden hangisini ifade etmektedir ? (Sayıştay 2006)
A- Toplam tüketimdeki değişmenin toplam gelirdeki değişmeye bölümünü
B- Toplam tasarrufun toplam gelire bölümünü
C- Toplam tasarruftaki değişmenin toplam tasarrufa bölümünü
D- Toplam tasarruftaki değişmenin toplam gelirdeki değişmeye bölümünü
E- Toplam tüketimin toplam gelire bölümünü
Cevap : Hane halkı elde ettikleri harcanabilir geliri tüketimde veya tasarrufta kullanabilirler. Tasarruf, hane halkının harcanabilir gelirinin tüketim için kullanmadığı kısmına denmektedir. Ortalama tasarruf eğilimi, toplam tasarruf miktarının toplam gelire oranına eşittir.
Yanıt, B seçeneği
17-) Aşağıdakilerden hangisi Keynesyen İktisadın temel ilgi alanlarından birisi değildir ? (Sayıştay 2006)
A- Enflasyon
B- Hükümet harcamaları
C- Faiz oranları
D- Toplam talep
E- İşsizlik
Cevap : Keynesyenler ekonomide klasiklerin tersine eksik istahdamda da dengeye gelinebileceği ve burada önemli olan problemin efektif talep yetersizliği olduğunu vurgulamıştır. Keynes’e göre milli gelir ve istihdam düzeyinin hangi düzeyde olacağını toplam talep aracılığıyla açıklamaya çalışmıştır. Yine Keynes, Klasik görüşün aksine paranın yansız olamayacağını düşünmektedir. Para arzının artması sonucunda faiz oranlarında düşüş yaşanır. Bu düşüş nedeniyle yatırımlar artacak ve istihdam hacmi genişleyecektir. İstihdam hacminin genişlemesi ile milli gelir düzeyinde yükselme yaşanacaktır.
Paragraftan da anlaşılacağı üzere,
Yanıt, A seçeneği
18-) Planlanmış yatırımların faiz oranından bağımsız olduğu varsayılan bir ekonomide para arzı artışının yaratacağı etki ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2006)
A- Faiz oranı artar.
B- Çıktı artar, ancak yatırımda bir değişme olmaz.
C- Çıktı düzeyinde bir değişme olmaz.
D- Faiz oranında bir değişme olmaz.
E- Gelir arttığında faiz oranı artar.
Cevap : ‘’Planlanmış yatırımların faiz oranından bağımsız olduğu varsayılan bir ekonomide’’ cümlesinden IS eğrisinin (mal piyasası) faiz oranına(y eksenine) dik olacağını anlamaktayız. Para arzının artışı demek LM eğrisinin sağ aşağıya kayacağı anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda LM eğrisinin ister aşağı ister yukarı hareket etmesi sonucunda IS eğrisi dik olacağı için çıktı miktarı hiçbir şekilde değişmez.
Yanıt, C seçeneği
19-) Para talebinin faize karşı tamamen duyarsız olduğu varsayımına dayanarak IS ve LM eğrileriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2006)
A- IS eğrisi yataydır.
B- LM eğrisi dikeydir.
C- IS eğrisi negatif eğimli, LM eğrisi pozitif eğimlidir.
D- IS eğrisi dikeydir.
E- LM eğrisi yataydır.
Cevap : ‘’ Para talebinin faize karşı tamamen duyarsız olduğu ‘’ sözünden faizdeki herhangi bir değişimin para talebinde bir değişikliğe yol açmayacağına ve LM eğrisinin faiz eksenine (y ekseni) dik olacağı hakkında yorum yapabiliriz. IS doğrusu hakkında herhangi bir bilgiye sahip olamayız.
Yanıt, B seçeneği
20-) Paranın dolanım hızında bir azalma meydana geldiğinde IS ve LM eğrilerindeki kaymayla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2006)
A- IS ve LM eğrileri birlikte aşağı ve yukarı kayar.
B- LM eğrisi aşağı doğru kayar.
C- IS eğrisi yukarı doğru kayar.
D- IS eğrisi aşağı doğru kayar.
E- LM eğrisi yukarı doğru hareket eder.
Cevap : Bu sorunun cevabını Fisher Denklemi (MV=PT) yardımıyla çözebiliriz. Fisher Denkleminin sol tarafında para miktarı sabit iken paranın dolanım hızının azalmasıyla nominal gelir (MV) küçülecektir. Yani nominal para arzında bir azalma oluştuğu kabul edilir. Fiyatlar genel düzeyi sabitken, nominal para arzının azalması sonucunda reel para arzı azalacaktır(M/P). Reel para arzının azalması LM eğrisinin sola paralel kaymasına neden olacaktır.
Yanıt, E seçeneği
21-) Keynes ve Keynes sonrası iktisatçılara göre, eksik istihdamın bir yönünü teşkil eden işsizlik ile bir bakıma sonucu sayılabilecek olan gelir seviyesindeki düşüklüğün en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir ? (Sayıştay 2006)
A- Efektif talep noksanlığı
B- Efektif arz fazlalığı
C- Efektif talebin efektif arza eşitliği
D- Efektif arz noksanlığı
E- Efektif talep fazlalığı
Cevap : 1929 Ekonomik Krizinde ekonominin Klasiklerin dediği gibi tam istihdam düzeyinde olmadığı ve Keynes’e göre bu krizin temel sebebinin efektif talep yetersizliği olduğudur. Ekonomide efektif talebin yetersiz olması nedeniyle en temel iktisadi problemlerden birisi olan işsizlik ile karşılaşılmıştır. Keynes’e göre ekonomide var olan eksik istihdam düzeyinden tam istihdam düzeyine erişebilmek için eksik istihdamın bir yönünü teşkil eden işsizlik ile bir bakıma sonucu sayılabilecek olan gelir seviyesindeki düşüklüğün en önemli nedeni olan efektif talep yetersizliğini giderebilmek için devletin ekonomiye müdahale etmesini savunmaktadır. Devletin müdahale amacı efektif talep yetersizliğini gidermek olacaktır.
Yanıt, A seçeneği
22-) Hükümet faiz oranlarında bir artışa neden olmadan toplam talebi artırmak istediğinde nasıl davranmalıdır ? (Sayıştay 2006)
A- Devlet harcamaları ve para arzını artırmalıdır.
B- Devlet harcamalarını artırmalı, para arzını azaltmalıdır.
C- Transfer harcamaları azaltılmalı, para arzı artırmalıdır.
D- Vergileri ve para arzını artırmalıdır.
E- Devlet harcamalarını artırmalı, vergileri azaltmalıdır.
Cevap : Hükümetin faiz oranlarında bir artışa neden olmadan toplam talebi arttırmak istediğinde hem IS eğrisi hem de LM eğrisini paralel olarak sağa kaydıracak politikalar seçeneklerde aranmalıdır.Bunu yapabilmek için önce IS eğrisini sağ yukarı çıkarılması gerekmektedir. Mesela IS eğrisini sağa kaydırmak için devletin kamu harcamalarını arttırması durumu IS eğrisini sağ yukarı paralel kaydırır. IS eğrisinin sağa paralel kayması sağlandığı anda faiz oranı ve hasıla düzeyi artmış olacaktır. Fakat soruda faiz oranlarında bir artış olmaması istenmektedir. Bunun içinde piyasaya para politikasıyla müdahale gereklidir. Buna örnek olarak da reel para arzının artışı verilebilir. Böylelikle devlet faiz oranı sabit tutarak toplam talebi arttırmış olacak.
Yanıt, A seçeneği
23-) Uygulanan maliye politikasının gelir dağılımı üzerindeki etkisi aşağıdakilerden hangisiyle ölçülmektedir ? (Sayıştay 2006)
A- Hızlandıran katsayısı
B- Götürü vergi çarpanı
C- İstihdam esnekliği
D- Gini katsayısı
E- Deflasyonist açık
Cevap : Gini katsayısı, uygulanan maliye politikasının gelir dağılımı üzerindeki etkisini ölçmeye yaramakta ve Lorenz Eğrisinden türetilmektedir. Gini katsayısı 0 ile 1 arasında değerler almaktadır. Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımının eşit ve adil bir dağılıma yöneldiğini; bire yaklaştıkça da gelir dağılımının eşit olmayan adil dağılımdan uzaklaşan bir dağılımı ifade etmektedir.
Yanıt, D seçeneği
24-) Avlanma bölgeleri gibi sınırlı kullanım kapasitesine sahip yerlerin aşırı kullanımı sonucu ortaya çıkan tahribat aşağıdakilerden hangisine bir örnek oluşturmaktadır ? (Sayıştay 2006)
A- Dış fayda
B- İkame etkisi
C- Dışsal ekonomi
D- Dış kazanç
E- Dışsal ekonomisizlik(Dış Kayıp)
Cevap : Bir malın üretiminin ve tüketiminin o malın alıcıları veya satıcıları dışındaki üçüncü kişilere yarar sağlamasına ‘’ Dışsal Kazanç ‘’ denir. Şayet bir malın üretiminin ve tüketiminin o malın alıcıları veya satıcıları dışındaki üçüncü kişilere maliyet yüklemesine(zarar vermesine) ‘’Dış Zarar ‘’ veya ‘’ Dış Kayıp ‘’ denir.
Soruda tüketicilerin(alanı kullananların) avlanma bölgesine zarar verdiklerini anlamaktayız. Bu yüzden yukarıda verilen bilgiye göre bu kişilerin yapmış olduğu tahribat, Dış Kayıp(Dışsal ekonomisizlik) örneğidir.
Yanıt, E seçeneği
25-) Aşağıdakilerden hangisi olağan kamu gelirinden birisi değildir ? (Sayıştay 2006)
A- Tapu harcı
B- Emlak vergisi
C-Emisyon
D- Motorlu taşıtlar vergisi
E- Özel tüketim vergisi
Cevap : Bütçe kanununa konan vergi, resim ve harç gibi gelirler olağan kamu gelirleri kabul edilirken; yardımlar, borçlanma ve emisyon gelirleri olağanüstü gelir olarak kabul edilir.
Yanıt, C seçeneği
26-) Kamu harcamalarının önemli bir bölümü genellikle aşağıdaki gelirlerden hangisiyle finanse edilmektedir ? (Sayıştay 2006)
A- Para basımı
B- Borçlanma
C- Resim
D- Vergi
E- Emlak gelirleri
Cevap : Mali amaçlarının dışında, iktisadi ve sosyal amaçla kullanılan vergiler; modern devletlerde kamu giderlerinin karşılanmasında kullanılan en önemli gelir kaynağıdır.
Yanıt, D seçeneği
27-) Tarım sübvansiyonlarını zorunlu hale getiren temel neden aşağıdakilerden hangisidir ? (Sayıştay 2006)
A- Gıda ürünlerinin düşük gelirli kesime daha düşük fiyattan satılarak bu kesimin desteklenmesi
B- Tarım ürünleri ihracatının daha karlı hale getirilerek tarım sektörünün geliştirilmesi
C- Tarımsal ithalatın teşvik edilerek daha kaliteli gıda tüketiminin sağlanması
D- Tarımın iklim koşullarına bağlı olmasından kaynaklanan piyasa belirsizliği
E- Çiftçi kesiminin genellikle düşük gelirli olması
Cevap : Tarım sektöründe üretim, büyük bir çoğunlukla iklim koşullarına bağlı kalmaktadır. Bundan dolayı üretici hasat zamanında karşılaşacağı piyasa koşulları konusunda bir bilinmezlik içerisine girmektedir. Çünkü iklim koşullarına bağlı olarak üretimin etkilenmesinden dolayı aşırı fiyat dalgalanmaları ortaya çıkabilir. Oluşabilecek böyle olumsuz bir durumu önlemek amacıyla birçok ülke tarım kesimine yönelik destekleme politikasına başvurmaktadır. Bu noktada tarım sübvansiyonları zorunlu hale getiren temel neden tarımın iklim koşullarına bağlı olmasıdır.
Yanıt, D seçeneği
28-) Genel olarak herhangi bir mal için piyasa talebi hangi faktörlerin bir fonksiyonudur ? (Sayıştay 2007)
A- Tüm malların fiyatları ve tüm tüketicilerin gelirleri
B- Sadece tüketicilerin gelirleri
C- Sadece söz konusu malın fiyatı
D- Sadece tüm malların fiyatları
E- Sadece söz konusu malın fiyatı ve tüm tüketicilerin gelirleri
Cevap : Tek bir tüketim biriminin belirli bir mal ve hizmete olan talebine bireysel talep denilmektedir. Basite indirgenmiş bu yapının ötesinde piyasa daha kompleks bir yapıya sahiptir ve belirli bir malı satın almak isteyen bir tüketicinin ötesinde, malı satın almak isteyen bir çok tüketici ve bu tüketicilere karşı satıcıların tek bir kişinin davranışlarıyla ilgilenmesi yerine tüm tüketicilerin davranışlarıyla ilgilenmesi gereklidir. Bu bağlamda tüm tüketicilerin gelirleri ve tüm malların fiyatları piyasadaki bir malın piyasa talebini belirleyen unsurlar haline gelecektir.
Yanıt, A seçeneği
29-) Bütün gelirini kitap ve çaya harcayan bir tüketicinin çayın fiyatının azalması durumunda çaya olan talebi sırasıyla ikame ve gelir etkilerine bağlı olarak nasıl değişecektir ? (Sayıştay 2007)
İkame etkisi Gelir Etkisi
A- Artar Artar
B- Artar Azalır
C- Artar Belirsiz
D- Belirsiz Belirsiz
E- Belirsiz Artar
Cevap : Kitap ve çay tüketimi arasında gelirini dağıtan bir tüketicinin çayın fiyatının düşmesi sonucunda çaya olan talebi artacaktır. Bu durum ikame etkisi ile açıklanır. Sorunun içerisinde çayın tüketici açısından nasıl bir mal olduğu veya tüketicinin bütçesi içerisindeki niteliği belirtilmemiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde reel anlamda geliri artan bireyin çaya yönelik talebinde gelir etkisinin yönü malın niteliğine göre değişecektir.
Yanıt, C seçeneği
30-) Düşük bir mal için ikame etkisinin mutlak değeri gelir etkisinin mutlak değerinden büyükse bu malın talep eğrisiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2007)
A- Esnekliği sıfırdır.
B- Dikeydir.
C- Yataydır.
D- Pozitif eğimlidir.
E- Negatif eğimlidir.
Cevap : Düşük mallar, insanların gelirleri yükseldikçe talebi düşen malları ifade etmektedir. Gelir ve ikame etkileri ise tüketicilerin fiyat artışları karşısında neden daha az mal ve hizmet satın alarak tepki gösterdiklerini açıklayabilmemizi sağlayan yararlı unsurlardır. Düşük malların gelir etkileri normal malın tam tersi olarak pozitif işaretlidir. İkame etkisi ise normal malda olduğu gibi düşük malda da negatif işaretlidir. Malın fiyatında bir azalma olduğunda talep edilen miktarda artış yaşanır. Fiyatta yaşanacak olan artışla beraber ise düşük mala olan talep artacaktır. İkame etkisinin gelir etkisinden büyük olması sebebiyle toplam etki talep düşmesine yol açacaktır. Bu sebepten dolayı malın talep eğrisi negatif eğimlidir.
Yanıt, E seçeneği
31-) X ve Y malları tüketen bir tüketicinin bütçe doğrusu Y=500-10X fonksiyonu ile temsil ediliyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2007)
A- X malının fiyatı 50’dir.
B- X malının fiyatı Y malının fiyatından 5 katıdır.
C- Tüketicinin geliri 500’dür.
D- Faydasını maksimize eden tüketici 1 birim X malı, 10 birim Y malı tüketir.
E- Faydasını maksimize eden tüketici tüm gelirini Y malı tüketimine harcar.
Cevap : Sorunun içerisinde verilen denklemi içerisinde gerekli düzenlenmeler yapılırsa;
Y=500-10X,
Y+10X=500
Olarak hesaplanacaktır. Bütçe doğrusu üzerinde herhangi bir tüketim gerçekleştirmeyen tüketicinin geliri 500 olarak tespit edilecektir.
Yanıt, C seçeneği
32-) Uzun dönem ortalama maliyetin hiçbir zaman kısa dönem ortalama maliyetten büyük olmaması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir ? (Sayıştay 2007)
A- Ücretlerin zaman içinde sürekli olarak artması
B- Ücretlerin zaman içinde sürekli olarak azalması
C- Uzun dönemde girdi tercihlerindeki hareket alanının daralması
D- Uzunu dönemde sermaye maliyetlerinin sıfır olması
E- Uzun dönemde firmanın mümkün olan en düşük eş maliyet doğrusuna hareket edebilmesi
Cevap : Tesis ölçeğinin değişmesiyle beraber çeşitli kısa dönem koşulları ile karşı karşıya kalınan kısa dönemden farklı olarak uzun dönemde firmaların mümkün olan en düşük eş maliyet doğrusuna doğru yönelmesi, uzun dönem ortalama maliyeti kısa dönem ortalama maliyetten her zaman küçük yapar.
Yanıt, E seçeneği
33-) Bir firma belli bir ürünün tek satıcısıysa ve herhangi bir devlet regülasyonu yoksa bu firmanın rekabetçi bir firma gibi davranması hangi durumda mümkün olabilir ? (Sayıştay 2007)
A- Çok sayıda alıcı varsa
B- Piyasaya giriş ve çıkış önünde engeller yoksa
C- Üretim süreci önemli batık maliyetler içeriyorsa
D- Alıcılar firmanın fiyatı hakkında tam bilgiye sahipse
E- Bu firmayla iş yapan ajansların katlanmak zorunda kaldıkları işlem maliyetleri düşükse
Cevap : Firmalar piyasaya girişte herhangi engelle karşılaşmıyorsa ve maliyet kaybına uğramadan piyasadan ayrılabiliyorsa, belli ürünün tek satıcısı olan firma devletin regülasyonu olmamasına rağmen rekabetçi bir firma gibi davranabilir. Bu tür piyasalara hatta yarışabilir(rekabetçi) piyasalar denir.
Yanıt, B seçeneği
34-) Kâr maksimizasyonu amaçlayan rekabetçi bir firmanın gerçekleştirdiği üretim düzeyinde aşağıdaki koşullardan hangisi sağlanmalıdır ? (Sayıştay 2007)
A- Marjinal hasılat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal hasılat artıyor olmalıdır.
B- Marjinal hasılat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal hasılat azalıyor olmalıdır.
C- Fiyat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal maliyet artıyor olmalıdır.
D- Marjinal hasılat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal maliyet eğrisinin eğimi sıfır olmalıdır.
E- Fiyat, marjinal maliyete eşit olmalı ve marjinal maliyet azalıyor olmalıdır.
Cevap : Kâr maksimizasyonunu sağlayacak olan birincil şart marjinal hasılat ve marjinal maliyet eşitliğinin oluşmasıdır. Bunun yanı sıra MR=MC eşitliğinin sağlandığı noktada marjinal maliyet eğrisinin artan olması gerekmektedir. Marjinal maliyet ve marjinal hasılat eşitliğinin gerçekleştiğini U şeklinde marjinal maliyet eğrisi üzerinde düşünecek olursak gerçekleşecek olan üretim seviyesi firmanın arzu ettiği bir durum değildir.
Yanıt, C seçeneği
35-) Tam fiyat farklılaştırması yapan tekelci bir firma aşağıdakilerden hangisini maksimize etmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Toplam maliyet
B- Toplam refah
C- Tüketici artığı
D- Etkinsizlik
E- Refah kaybı
Cevap : Tam fiyat farklılaştırmasında tekelci firma, üretilen malları talep edenlerin ödeyebilecekleri maksimum fiyat düzeyi ile fiyatlandırırken, piyasadaki talep yapısına bakarak farklı fiyat uygulamalarıyla tüketici rantının hepsini almaya çalışır. Tekelci firmanın tam fiyat farklılaştırmasına gitmesi halinde, tüketici artığı ortadan kalkar ve bütünüyle üretici artığına dönüşür. Tek fiyat uygulamasıyla ortaya çıkan refah kaybı, tam fiyat farklılaştırması sayesinde sıfıra eşitlenerek ortadan kalkacaktır ve bu sayede toplam refah maksimize edilmiş olacaktır.
Yanıt, B seçeneği
36-) Aşağıdakilerden hangisi oligopol modellerinin tekelci rekabet modellerinden farklı bir yönüdür ? (Sayıştay 2007)
A- Giriş engellerinin bulunması
B- Firmaların negatif eğimli bir talep eğrisiyle karşı karşıya olmaları
C- Firmaların farklılaştırılmış bir ürünü satmaları
D- Firmaların fiyat alıcı olmaları
E- Giriş engellerinin bulunmaması
Cevap : Oligopol piyasasının tekelci rekabet piyasasından farkı piyasaya giriş engellerinin bulunması olarak sayılabilir. Oligopol piyasasında giriş engellerinin bulunma nedeni olarak da mevcut firmaların mutlak maliyet avantajları, mevcut firmanın ürünlerine olan tüketici bağımlılıkları, yeni girecek firmaların maliyet minimizasyonunu sağlayacak olan geniş bir pazar olanağı sağlayamamaları ve piyasaya yeni girecek firmaların büyük sermaye gereksinimleri karşılayamamaları nedeniyle piyasaya girişleri kolay olmayacağı söylenebilir.
Yanıt, A seçeneği
37-) Aşağıdakilerden hangisi bir ekonomi için her zaman tercih edilen bir durumdur ? (Sayıştay 2007)
A- Fiyatlar genel düzeyinin artması
B- Nüfusun toplam hasıla ile aynı oranda artması
C- Kişi başına gelirin artması
D- Nüfus artışının iş gücüne katılım oranından yüksek olması
E- İş gücünün katılım oranının istihdam oranından yüksek olması
Cevap : A seçeneğinde söylenilen durum ekonomide enflasyona sebep olur ki bu istenmeyen bir durumdur.
B seçeneğindeki bahsedilen oran kişi başına düşen milli geliri vermektedir. Her ikisinin de aynı oranda artmasının herhangi bir faydası yoktur.(Etki sıfır)
D seçeneğinde bahsedilen durum sonucunda ekonomide işsizlik meydana gelecektir. Ve bu durum istenilmeyen bir durum olduğu için kabul edilemez.
E seçeneğinde de D seçeneğinin sonucu olan işsizlik meydana gelir. İşsizliğin düşürülme olayı iş gücünün katılım oranının istihdam oranından düşük olması durumunda olacaktır.
C seçeneğinde ise kişi başına gelirin artması durumunda bireylerin satınalma gücü artar bu yüzden bu seçenek tercih edilir.
Yanıt, C seçeneği
38-) Beşeri sermaye kavramı aşağıdakilerden hangisini içermektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Menkul değer
B- Fiziksel ve zihinsel beceri
C- Makine ve teçhizat
D- Para ve fonlar
E- Gayrimenkuller
Cevap : Bir ülkede ikamet edenlerin sahip oldukları servete, ulusal servet denir. Ulusal serveti oluşturan unsurlardan birincisi fiziksel sermayedir.Fiziksel sermaye, ülkede var olan doğal kaynakları, makineleri, binaları, köprüleri, barajları, yolları, parasal değerleri ifade eden menkul değerler ve diğer kamusal alt yapı unsurlarını kapsamaktadır. Ulusal serveti oluşturan ikinci unsur ise, ülkede ikamet eden kişilerin sahip oldukları bilgi ve becerilerdir(zihinsel beceri). Bu unsur kısaca beşeri sermayedir.
Yanıt, B seçeneği
39-) Milli gelir hesaplarında kullanılan üretim sürecinin üç aşamasına ilişkin sıralama aşağıdaki ifadelerin hangisidir ? (Sayıştay 2007)
A- Ara mallar, nihai mallar, tüketim malları
B- Ham maddeler, ara mallar, nihai mallar
C- Üretim malları, tüketim malları, nihai mallar
D- Ham maddeler, nihai mallar, sermaye malları
E- Doğal kaynaklar, ham maddeler, ara malları
Cevap : Milli gelir hesaplamalarında kullanılan üretim sürecinin üç aşamasını şöyle sıralayabiliriz; ham maddeler, ara mallar, nihai mallar. Örneğin: Ekmek üretiminde çitçiden alınan buğday ekmek üretimi için ilk aşamayı yani ham maddeyi oluşturmaktadır. Buğdayın değirmende öğütülmesi ise ikinci aşamayı oluşturmaktadır. Buğdayın un haline getirilmesinde un ara mal olarak dikkate alınır. Üçüncü aşama ise, unların üretim süreci içerisinde kullanılması sonucu oluşan ekmekler ise nihai mal olarak nitelendirilir.
Yanıt, B seçeneği
40-) Bir ülke içinde yerleşik bulunan bütün üretim faktörlerinin belirli bir dönem içinde ürettiği nihai malların ve hizmetlerin toplam piyasa değeri aşağıdaki ifadelerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- GSMH B- Net Milli Hasıla C- Harcanabilir Gelir D- GSYH E- Net Yurt İçi Hasıla
Cevap : GSMH, ülke vatandaşları tarafından belirli bir dönemde gerek kendi ülkesinde gerekse diğer ülkelerde üretilen nihai malların ve hizmetlerin piyasa fiyatıları ile hesaplanmış değeridir.
Net yurt içi hasıla, bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden net değeridir.
Harcanabilir gelir, insanların aldıkları ücretten vergiler düşüldükten sonra cebinde kalan para miktarıdır.
GSYH ise, ülkenin sınırları içinde belirli bir dönem içerisinde üretilen nihai malların ve hizmetlerin üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden hesaplanmasıdır.
Net yurt içi hasıla= GSYH-Amortismanlar
Yanıt, D seçeneği
41-) Harcanabilir kişisel gelir aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- Kişisel gelir ile kişisel net vergiler arasındaki farka
B- Kişi başına net milli hasıla ile kişi başına net yurt içi hasıla arasındaki farka
C- Kişisel gelir ile kişisel net dolaysız vergiler arasındaki farka
D- Kişisel gelir ile dolaylı net vergiler arasındaki farka
E- Kişi başına gayrisafi milli hasıla ile kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla arasındaki farka
Cevap : Kişisel gelir, bir ülke ekonomisinde, o ülke vatandaşlarının bir yılda gelir vergisi öncesi eline geçen toplam gelire denir. Harcanabilir kişisel gelir ise, bir ülke ekonomisinde, o ülke vatandaşlarının bir yılda gelir vergisi sonrası eline geçen gelire denmektedir. Harcanabilir kişisel gelir, kişisel gelir ile hükümetin kişisel gelir üzerinden aldığı kişisel vergi olan gelir vergisi arasındaki farka eşittir.
Yanıt, A seçeneği
42-) Bir ekonomide toplam hasıla aşağıdaki durumların hangisinin gerçekleşmesiyle kesinlikle artacaktır ? (Sayıştay 2007)
A- Kişi başına düşen sermaye miktarı artarken iş gücü verimliliğinin azalması
B- Toplam iş gücü miktarı artarken iş gücünün verimliliğinin azalması
C- Toplam sermaye stoku azalırken sermayenin verimliliğinin artması
D- Kişi başına düşen sermaye miktarı azalırken iş gücü verimliliğinin azalması
E- Kişi başına düşen sermaye miktarı sabitken iş gücü verimliliğinin artması
Cevap : Karar organları toplam hasıla düzeyini artırmak için değişik yöntemler ve politika araçlarıyla piyasaya müdahale ederler. Örneğin girdi olarak kullanılan emek ve sermaye stokunu arttırmak, sabit emek sermaye stokunun verimliliğini arttırmak, üretimde etkinliği sağlamak ve kaynak dağılımının etkinliğinin sağlanması gibi. Bu bilgileri baz alırsak, E seçeneğinde kişi başına düşen sermaye miktarı sabitken iş gücü verimliliğinin artması firmaların ürettiği malın maliyetinde düşüşü sağlayacağından toplam hasıla düzeyini kesin arttırıcı bir etkiyi göstermektedir.
Yanıt, E seçeneği
43-) Bir ekonomideki toplam iş gücünün verimliliği aşağıdaki formüllerden hangisiyle ölçülmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Toplam büyüme oranı / İş gücüne katılma oranı
B- Toplam hasıla / Toplam istihdam miktarı
C- Toplam sermaye miktarı / Toplam işgücü miktarı
D- Toplam hasıla / Toplam işgücü miktarı
E- Toplam hasıla / Toplam nüfus
Cevap :
Toplam işgücü verimliliği = Toplam hasıla / Toplam istihdam miktarı
Formülden çıkarılabilecek sonuç bir ekonomide çalışan bireylerin üretim sonuçları açısından toplam hasılaya yaptıkları katkı ölçülmektedir. Yani bireylerin üretim sonucuna yaptıkları katkı nedir sorusuna cevap vermektedir.
Yanıt, B seçeneği
44-) Toplam tüketim fonksiyonu C=100+0.6(Y-T) ve T=50+0.4Y ise gelir düzeyi 1000 birim olduğunda toplam tüketim harcaması ne kadardır ? (Sayıştay 2007)
A- 235 B- 310 C- 350 D- 430 E- 450
Cevap : Soruda verilmiş olan vergiler denklemini tüketim fonksiyonunda(C) yerine koyarsak;
C=100+0.6(Y-(50+0.4Y))
olur. Soruda gelir düzeyinin(Y) 1000 birim olduğu verilmektedir;
C=100+0.6(1000-(50+0.4(1000))
C=430
Yanıt, D seçeneği
45-) Keynes’e göre, ekonominin istihdam düzeyini belirleyen en önemli unsur aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- Kamu harcamaları
B- Mal ve hizmetler için olan toplam talep düzeyi
C- Faiz oranı
D- Toplam gelir düzeyi
E- Fiyat ve ücretlerin düzeyi
Cevap : Keynes ekonomide klasik düşüncenin tam tersi şekilde eksik istihdamda da dengeye gelinebileceği ve burada önemli olan problemin efektif talep yetersizliği olduğunu vurgulamıştır. Yani analizini toplam talep üzerine kurgulamıştır. Keynes’e göre ekonomide milli gelir ve istihdam düzeyinin hangi düzeyde oluşacağını toplam talep aracılığıyla açıklamaya çalışmıştır.
Yanıt, B seçeneği
46-) Monetarist Okul’a göre enflasyonun temel nedeni aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2007)
A- Dış ticaret fazlaları
B- İstikrarsız para talebi
C- Toplam arzı etkileyen negatif şoklar
D- Para arzındaki artışlar
E- Maliye politikasının sıklıkla kullanılması
Cevap : Monetarist Okul enflasyonu kontrol edebilmek için para politikasının uygulanmasını savunur. Para arzında meydana gelen bir artış kısa dönemde milli geliri, uzun dönemde fiyatlar genel düzeyini arttırmaktadır. Diğer bir ifade ile para arzında meydana gelen bir artış kısa dönemde reel değişkenler(üretim ve istihdam düzeyi) üzerinde etkili iken,uzun dönemde sadece fiyatlar genel düzeyi üzerinde etkili olmasını savunarak enflasyonun temel sebebi olarak para arzındaki artışı görmektedirler.
Yanıt, D seçeneği
47-) Aşağıdaki ifadelerden hangisi tüketim ile hane halkı geliri ve faiz oranı arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Tüketim, hane halkı geliri ile ilişkili değildir; ancak faiz oranları ile aynı yönde ilişkilidir.
B- Tüketim, hane halkı geliri ile aynı yönde; faiz oranları ile ters yönde ilişkilidir.
C- Tüketim, hem hane halkı geliri hem de faiz oranı ile ters yönde ilişkilidir.
D- Tüketim, hane halkı geliri ile ters yönde; faiz oranı ile aynı yönde ilişkilidir.
E- Tüketim, hem hane halkı geliri hem de faiz oranı ile aynı yönde ilişkilidir.
Cevap : Faiz oranlarının artışı durumunda hane halkı parasını tasarruf veya yatırım yaparak ileride daha fazla tüketim yapmak amacıyla parasını saklar. Bu yüzden faiz ile tüketim arasında ters bir ilişki vardır. Tüketim ile bireyin gelir düzeyi arasında ise aynı yönlü ilişki vardır. Çünkü geliri artan birey daha fazla tüketim yapar.
Yanıt, B seçeneği
48-) Kapalı bir ekonomide genel dengenin belirlenmesini sağlayan faiz oranı hangi noktada belirlenmektedir ? (Sayıştay 2007)
A- Mal ve para piyasalarında, IS eğrisi ile LM eğrisinin kesiştiği noktada
B- Mal piyasasında, toplam arz ile toplam talebin eşitlendiği noktada
C- Para ve mal piyasasında, toplam yatırım ile toplam para talebinin eşitlendiği noktada
D- Mal piyasasında, IS eğrisi ile LM eğrisinin kesiştiği noktada
E- Para piyasasında, toplam tasarruf ile toplam yatırımın eşitlendiği noktada
Cevap : Kapalı bir ekonomi devletin varlığının bulunduğu,ihracat ve ithalatın olmadığı bir ekonomi anlaşılmalıdır. Yani kapalı ekonomilerde hasıla tüketim, yatırım, kamu harcamalarının toplamından oluşmaktadır. Kapalı bir ekonomide genel dengenin belirlenmesinde IS-LM analizi çerçevesinde sağlanabilir. Kapalı bir ekonomide genel dengenin belirlenmesini sağlayan faiz oranı mal ve para piyasalarında, IS eğrisi ile LM eğrisinin kesiştiği noktada belirlenmektedir.
Yanıt, A seçeneği
49-) Esnek döviz kuru sisteminde, ülkenin ihracat hacminin azalması sonucunda aşağıdaki ifadelerden hangisi gerçekleşecektir ? (Sayıştay 2007)
A- Ödemeler dengesi fazlası
B- Cari işlemler dengesi fazlası
C- Ülke parasının değerinde bir azalış
D- İthalatta azalış
E- Ülke parasının değerinde bir artış
Cevap : Esnek döviz kur sisteminde, ülkenin ihracat hacminin düşmesi sonucunda net ihracat azalacaktır. Net ihracatın azalması ödemeler dengesi bilançosunu etkileyecek ve ödemeler dengesi bilançosunun açık vermesine yol açacaktır. Yani ülkenin ihracat hacminin düşmesi yurt dışına mal ve hizmet satamaması durumunda ülkeye gerekli döviz girişi yaşanmamaktadır. Ülkeye döviz girişinin olmaması ile ülkeye gelen dövizin ülkeden çıkan dövizden fazla olmasıyla karşılaşılacaktır. Döviz fiyatları yükselecektir ve bu da ülkedeki paranın değerini azaltacaktır.
Yanıt, C seçeneği
50-) Bir petrol istasyonunun, yakınında yeni otoyol girişinin açılmasıyla, artan trafikten olumlu şekilde etkilenmesi ve bu istasyonun karının artması aşağıdaki dışsallık türlerinden hangisine örnektir ? (Sayıştay 2007)
A- Parasal dışsallık
B- Teknik dışsallık
C- Negatif dışsallık
D- Reel dışsallık
E- Teknolojik dışsallık
Cevap : Parasal dışsallıklar herhangi bir bireyin veya firmanın faaliyetinin fiyat sisteminden geçerek diğer bireyler ve firmaların üzerinde oluşturdukları etkilerdir. Fiyat sisteminden geçen bu faaliyetin ekonomide üretim veya tüketim seviyesine herhangi bir değişikliğe sebep olmamaktadır. Soruda yeni bir otoyol girişinin açılmış olması mevcut petrol istasyonunun artan trafikle beraber müşteri sayısının artması anlamına gelir. Müşteri sayısının artması firmanın karını arttırır.
Yanıt, A seçeneği

51-) Aşağıdakilerden hangisi iktisatçıları ilgilendiren mikro bir konudur ? (Sayıştay 2008)
A- Bütçe açığı
B- Enflasyon
C- İşsizlik
D- Üretimin maksimizasyonu
E- Dış ticaret açığı
Cevap : Mikro ekonomi, bireylerin ve firmaların tercihlerini ve bu seçimlerin sonucunda karar birimlerinin birbirleri ile etkileşiminin yanında devletin bu seçimlere etkisini araştırmaktadır. Mikro iktisat’ın ana konu başlıkları arasında tüketici dengesi, üretici dengesi, maliyet teorisi, piyasa yapılarını incelemektedir. Yani ekonomide bireylerin, firmaların ve devletin tercihlerini bir bütün olarak ele alarak toplam etki analiz edilmektedir. Bu yüzden yukarıda verilen şıklarda D şıkkı firmaların üretimiyle ilgili olduğu için mikro bir konudur.
Yanıt, D seçeneği
52-) Aşağıdaki ifadelerden hangisi bir malın talep miktarında artışa yol açmamaktadır ? (Sayıştay 2008)
A- Tüketici gelir düzeyinin artması
B- Tamamlayıcı malın fiyatının yükselmesi
C- Ülke nüfusunun büyümesi
D- İkame malın fiyatının yükselmesi
E- Zevk ve tercihlerin mal lehine gelişmesi
Cevap : Şıklardan gidersek, A seçeneğinde tüketici gelir düzeyinin artmasından bahsedilmektedir. Bireylerin geliri arttığında tüketim mallarının talebi de otomatik olarak artar. C seçeneğinde nüfusun büyümesinden bahsedilmektedir. Burada da ülke nüfusu artarsa talep miktarı da artacaktır. Çünkü bir kişinin talep miktarı ile iki kişinin talep miktarı eşit değildir. D seçeneğinde ikame malın fiyatının yükselmesinden bahsedilmektedir. Bu seçenekte de bir malı kullanan kişinin aleyhine bir durum olur ve talep miktarı yine artar. E seçeneğinde zevk ve tercihlerin mal lehine gelişmesi de zaten talep miktarını arttıracaktır. Fakat B seçeneğinde tamamlayıcı malın fiyatının yükselmesinden bahsediliyor. Bu da maliyeti arttıracağından talep miktarını azaltır.
Yanıt, B seçeneği
53-) Bir piyasadaki tüketiciler malın fiyatının gelecekte artacağı beklentisi içinde olurlarsa bu mala yönelik talep nasıl değişecektir ? (Sayıştay 2008)
A- Talep, bugün ve gelecekte artacaktır.
B- Talep gelecekte artacaktır.
C- Bugünkü talep artar.
D- Talep gelecekte azalır.
E- Bugünkü talep azalır.
Cevap : Talep, satın alma gücüyle desteklenmiş satın alma isteğine verilen isimdir. Bu yüzden gelecekte bir malın fiyatının artacağı beklentisi var ise bu malın talebi bugünden artması gerekmektedir. Çünkü bugün 20 lira olan söz konusu mal gelecekte 25 lira olabilir. Çünkü malın gelecekte fiyatının artışı beklenmektedir.
Yanıt, C seçeneği
54-) Bir piyasada oluşan arz fazlasının piyasaya dışarıdan bir müdahale gerek kalmaksızın ortadan kalkabilmesi için aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi gereklidir ? (Sayıştay 2008)
A- Malın fiyatının düşmesi
B- Malın fiyatı sabit kalırken talep edilen miktarın düşmesi
C- Malın fiyatı sabit kalırken tüketicilerin gelirinin azalması
D- Malın fiyatı sabit kalırken üretim maliyetlerinin düşmesi
E- Malın fiyatının artması
Cevap : Dışarıdan bir müdahaleye gerek kalmaksızın oluşan arz fazlasının ortadan kalkabilmesi için rekabetçi piyasanın varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Firmaların üretim yapmalarının sonucunda arz fazlasının varlığının devam etmesiyle firmalar mallarını satamayacaklar. Bu arz fazlalığının ortadan kalkabilmesi için piyasa içerisinde malın fiyatının düşmesi gereklidir. Malın fiyatı oluşan arz fazlalığını ortadan kaldırana kadar düşecektir.
Yanıt, A seçeneği
55-) Dana eti piyasası dengede iken deli dana hastalığının yaygın olduğu inancının oluşması sonucunda piyasa denge fiyatını nasıl etkilenmektedir ? (Sayıştay 2008)
A- Talep ve arz etkilenmeyeceğinden piyasa fiyatı değişmez.
B- Arz miktarı düşeceğinden piyasa fiyatı artar.
C- Talep miktarı düşeceğinden piyasa fiyatı artar.
D- Arz miktarı artacağından piyasa fiyatı düşer.
E- Talep miktarı düşeceğinden piyasa fiyatı düşer.
Cevap : Deli dana hastalığının yaygın olduğu söylentisi üzerine tüketiciler tepki olarak dana etinden vazgeçerek ikamesi olan diğer et türlerine yönelerek et ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacaklardır. Bu durumda firmanın piyasaya arz etmiş olduğu dana eti hakkında yorum yapılamazken, tüketicilerin dana etinden vazgeçerek ikame mallara yönelmesi sonucunda dana etinin talebi düşecektir. Talebi düşen malın ise fiyatı düşecektir.
Yanıt, E seçeneği
56-) Tüketicinin geliri artarken bir mala yönelik talebi de artıyorsa o malın niteliği aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2008)
A- Normal mal
B- Serbest mal
C- İkame malı
D- Düşük mal
E- Tüketim malı
Cevap : Fiyat unsuru açısından değerlendirdiğimizde mallar normal mal ve Giffen mal olarak ikiye ayrılırlar. Normal mal, malın fiyatı arttığı zaman miktarı azalan mal olarak tanımlanabilir. Giffen malı ise malın fiyatı arttığı zaman miktarı da artan mal olarak tanımlanabilir. Malların ayrıştırılmasında kullanılan diğer unsur gelire göre mallar, normal mal ve düşük mal olarak ikiye ayrılır. Gelir açısından normal mallar, bireyin geliri arttıkça miktarı da artan mallara denir.
Yanıt, A seçeneği
57-)
I- Fiyatlar
II- Gelir
III- Tüketicinin tercihleri
IV- Marjinal ikame oranı
Yukarıdaki ifadelerden hangileri bir tüketicinin elde edebileceği fayda düzeyini sınırlamaktadır ? (Sayıştay 2008)
A- Yalnız I
B- Yalnız II
C- I ve II
D- III ve IV
E- II, III ve IV
Cevap : Tüketicinin bir mal sepetini tüketirken temel amacı faydasını maksimize etmektir. Tüketicinin fayda düzeyini sınırlandıran esas unsurlar tüketicinin geliri ve malların fiyatlarıdır.
Yanıt, C seçeneği
58-) Bir firma kısa dönemde kapanma noktasında üretim yapıyorsa bu durum ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2008)
A- Firma, yalnızca normal kâr elde edebilir.
B- Firma, elde ettiği hasılatla yalnızca sabit maliyetlerini karşılayabilir.
C- Firmanın toplam hasılatı ile toplam değişken maliyetleri sıfırdır.
D- Firma, elde ettiği hasılatla yalnızca değişken maliyetlerini karşılayabilir.
E- Firmanın toplam hasılatı ve sabit maliyetleri sıfırdır.
Cevap : Kısa dönemde kapanma noktasında üretim yapan bir firmanın denge koşulu fiyatın, marjinal maliyetin ve ortalama değişken maliyetin minimum noktasının eşit olması gerekliliğidir. Yani P=MC=AVCmin. Bu koşul aynı zamanda zarar minimizasyonunu temsil ederken firmanın üretimini durdurup durdurmayacağına ilişkin karar vermesini de sağlar.
Yanıt, D seçeneği
59-) Bir firma üretimini artırmak amacıyla daha fazla emek istihdam ederek aşağıdaki maliyetlerden hangisini daima düşürebilir ? (Sayıştay 2008)
A- Marjinal maliyet
B- Ortalama değişken maliyet
C- Ortalama toplam maliyet
D- Ortalama sabit maliyet
E- Toplam maliyet
Cevap : Ortalama sabit maliyet, ortalama maliyetten ortalama değişken maliyetten çıkarılması sonucunda bulunur. Kısa dönem boyunca bu iki doğru birbirine yaklaşmakta fakat birbirlerini ortalama sabit maliyet nedeniyle kesmemektedir. Emek istihdamı arttıkça ortalama sabit maliyet daima düşecektir.
Yanıt, D seçeneği
60-) Firma kâr maksimizasyonunun sağlandığı nokta ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi söz konusudur? (Sayıştay 2008)
A- Marjinal hasılat sıfıra eşit olur.
B- Marjinal hasılat ile marjinal maliyet arasındaki fark sıfıra eşit olur.
C- Toplam hasılat ile toplam maliyet arasındaki fark sıfıra eşit olacaktır.
D- Marjinal maliyet sıfıra eşit olacaktır.
E- Toplam maliyet sıfıra eşit olacaktır.
Cevap : Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir firmanın temel kâr maksimizasyonu şartı marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olmasının yanında fiyat düzeyinin de marjinal maliyete eşit olması gereklidir. Bu bilgiye göre şıklardan cevaba gidecek olursan B seçeneğinde marjinal hasılat ile marjinal maliyet arasındaki farkın sıfır olduğu bilgisi vardır. Bu bilgiden marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olduğunu çıkarmak mümkündür. Kâr maksimizasyonu şartımız da zaten bu olacağından doğru seçenek B seçeneğidir.
Yanıt, B seçeneği
61-) Tam rekabet piyasasında üretim yapan bir firmanın malına olan yönelik talep eğrisi, aynı zamanda o firmaya ilişkin hangi eğriye eşit olmak zorundadır ? (Sayıştay 2008)
A- Ortalama hasılat eğrisi
B- Toplam hasılat eğrisi
C- Marjinal maliyet eğrisi
D- Toplam maliyet eğrisi
E- Ortalama maliyet eğrisi
Cevap : Tam rekabet piyasası çok sayıda alıcı ve satıcının karşılaştığı homojen(malların aynı olması) malların üretildiği bir piyasa türüdür. Piyasaya giriş çıkış serbestisi olduğu için piyasa içerisinde piyasa fiyatı piyasa talebi ile arzının kesiştiği noktada oluşmaktadır. Firmaların piyasayı etkileme gücü olmadıkları için firmaların talep esneklikleri sonsuz olan yatay bir doğru şeklinde olacaktır. Talep eğrisinin esnekliğinin sonsuz olması nedeniyle oluşan fiyat düzeyinden firma istediği kadar mal satabilir. TRP de P=AR=MR eşitliğinde talep eğrisi oluşmaktadır.
Yanıt, A seçeneği
62-) Tekelci bir firma açısından marjinal hasılanın fiyattan küçük olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ?(Sayıştay 2008)
A- Tekelci firmanın ürettiği mala olan talebin sonsuz esnekliğe sahip olması
B- Tekelci firmanın ürettiği mala olan talebin esnekliğinin sıfır olması
C- Tekelci firmanın ürettiği mala olan talebin negatif eğimli olması
D- Tekelci firmanın arz eğrisinin olmaması
E- Tekelci firmanın ürettiği malları istediği mallara istediği fiyattan satabilmesi
Cevap : Tekelci firma hem üretim hacmini hem de fiyat düzeyini belirleyememektedir. Diğer piyasalarda da olduğu gibi kâr maksimizasyonunu hedefleyen tekelci firma daha fazla mal satabilmek için mutlaka ürettiği malın fiyatını düşürmesi gereklidir. Yani üretim düzeyi ile fiyat arasındaki ters yönlü ilişki kurulması gereklidir. Bu açıklamalar çerçevesinde tekelci firmanın talep eğrisi negatif eğimlidir.
Yanıt, C seçeneği
63-) Tekelci bir firmanın her bir müşterisine, ödemeye istekli olduğu en yüksek fiyatı ödetmesi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2008)
A- Birinci derece(tam) fiyat farklılaştırması
B- İkinci derece fiyat farklılaştırması
C- Üçüncü derece fiyat farklılaştırması
D- Blok fiyatlama
E- Kesikli fiyatlama
Cevap : Birinci derece fiyat farklılaştırmasında tekelci firma ürettiği mal ve hizmetleri her alıcıya malı satın alabileceği en yüksek fiyattan satarak oluşan tüketici artığının tamamını elde etmeye çalışmaktadır. Dikkat edilirse bu fiyat farklılaştırmasının uygulanabilmesi için tüm alıcıların ilgili mal ve hizmetlere ödeyebilecekleri en yüksek fiyat düzeyinin bilinmesi gerekliliğinin yanında fiyat farklılaştırmasına giden firmanın tekel gücü de önemli hale gelecektir. Soruda da zaten tekelci bir firmanın her müşterisine ödemeye istekli olduğu en yüksek fiyatı ödemesi sorulmuştur.
Yanıt, A seçeneği
64-) Gayrı Safi Milli Hasıla(GSMH) hesaplanırken, bir ekonominin belli bir döneminde ürettiği mal ve hizmetler neye göre belirlenmektedir ? (Sayıştay 2008)
A- Piyasa fiyatlarına
B- Yatırım maliyetlerine
C- Tüketim miktarına
D- Faktör maliyetlerine
E- Sağladığı kârlara
Cevap : GSMH, ülke vatandaşlarının sahip oldukları üretim faktörleri kullanılarak belli bir dönemde üretilmiş tüm nihai mal ve hizmetlerin piyasa fiyatlarıyla hesaplanan değeridir. Burada verilen tanıma bakılarak sorunun doğru cevabının piyasa fiyatları olduğunu görebiliriz.
Yanıt, A seçeneği
65-) Keynesyen iktisatçılarına göre aşağıdaki önermelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2008)
A- Her arz kendi talebini oluşturur.
B- Efektif talepteki değişmenin toplam çıktı üzerinde bir etkisi yoktur.
C- Toplam çıktı düzeyini belirleyen en önemli değişken efektif taleptir.
D- Toplam arzdaki değişmeler toplam harcamaları etkilemez.
E- Toplam talepteki değişmeler potansiyel milli geliri etkiler.
Cevap : Keynesyen iktisatçılar klasiklerin tam tersi olarak ekonominin tam istihdamda olduğu varsayımına değil de eksik istihdamda olduğunu ve eksik istihdamda da dengeye gelinebileceğine vurgu yapmışlardır. Bunun için devletin ekonomiye müdahalesini savunmuşlardır. Ekonominin efektif talep yetersizliği sonucunda eksik istihdam düzeyinde seyrettiğini savunmuşlardır. Zaten keynesyen grubun ortaya çıkmasındaki en temel özellik bu olmuştur.
Yanıt, C seçeneği
66-) Keynesyenlere göre, bir merkez bankası için işsizliği düşürmenin en önemli maliyeti aşağıdakilerden hangisidir ? (Sayıştay 2008)
A- Şeffaf ve hesap verebilir olmak için merkez bankasının atması gereken adımlar
B- Yeni para basma ve dağıtma maliyeti
C- Enflasyon
D- Yüksek reel ücretler
E- Üretimde yaşanan düşüşler
Cevap : 2. Dünya Savaşı ile birlikte ülkelerin silahlanması ve savaşın finansmanının ağır yüklerinin ülke ekonomilerini derinden etkilemesi sonucunda yüksek enflasyon olgusu ile karşılaşılmıştır. Bu durumun açıklanması için Keynesyen iktisatçılar Philips Eğrisi yaklaşımını geliştirmişlerdir. Philips eğrisi analizinde düşük işsizlik oranlarına karşılık yüksek oranlı enflasyon; düşük enflasyon oranına karşılık yüksek oranlı işsizliğe katlanılması gerektiği görülmüştür. Bu değerlendirme ile Keynesyenlere göre, işsizliği düşürmenin en önemli maliyeti enflasyona razı olmaktır.
Yanıt, C seçeneği
67-) Bir ekonomide, cari ücret seviyesinde çalışmak istemeyen kişilerin bulunması nedeniyle meydana gelen işsizliğe ne denir ? (Sayıştay 2008)
A- Açık işsizlik
B- İradi işsizlik
C- Teknolojik işsizlik
D- Konjonktürel işsizlik
E- Gizli işsizlik
Cevap : Konjonktürel işsizlik, ekonominin tam istihdam düzeyinden uzaklaşması sonucunda yani iktisadi dalgalanmalar sonucunda oluşan işsizlik türüdür.
İradi işsizlik, cari ücret düzeyinde çalışma olanaklarına sahip olmalarına karşı çalışmak istemeyenlerin oluşturduğu işsizliktir.
Gizli işsizlik, belirli bir üretim sektöründe istihdam edilenlerden bir kısmının faaliyetten çekilmesi durumunda üretim hacminde bir daralma meydana gelmemesi sonucu görülen işsizliktir.
Teknolojik işsizlik, uzun süre emek yoğun üretim metodu uygulanmaktan sermaye yoğun tekniklere geçilmesi sonucu ortaya çıkan işsizliktir.
Yanıt, B seçeneği
68-) Milli paranın yabancı paralar karşısında düşmüş olan devletçe resmen kabul edilip kambiyo fiyatlarının yeniden ve düşük kıymete göre düzenlenmesi işlemine ne ad verilmektedir ? (Sayıştay 2008)
A- Devalüasyon
B- Enflasyon
C- Stagflasyon
D- Deflasyon
E- Revalüasyon
Cevap : Kambiyo işlemleri, ülkenin ulusal parasının yabancı ülke parasıyla değiştirilme işlemi olarak tanımlanabilir. Sabit döviz kuru sisteminde, ülkenin ulusal parasının değerinin düşürülmesine devalüasyon denir. Örneğin sabit kur sistemi içerisinde 1$=1.50 TL iken kurun revize edilerek 1$=1.85 TL olmasıdır. Tam tersi durumda ise sabit kur rejiminde ülke parasının yabancı paralar karşısında değerinin arttırılmasına revalüasyon denir. Sorudan da anlaşılacağı üzere ulusal paranın yabancı paralar karşısında düşmüş olmasını soruyor. Bu yüzden ;
Yanıt, A seçeneği
69-) Harcanabilir gelirde 100 birimlik bir artış olduğunda tüketim ve tasarruf nasıl etkilenir ? (Sayıştay 2008)
A- Tüketim artar ancak tüketim artışı 100 birimden az olur
B- Tüketim artışı ile tasarruf artışı toplamı 100 birimden fazla olur
C- Gelirdeki artışa vergilerdeki artış aynı olduğundan tüketim ve tasarruf miktarı değişmez
D- Tasarruf artar ancak tasarruf artışı 100 birimden fazla olur
E- Tüketim artışı ile tasarruf artışı toplamı 100 birimden daha az olur
Cevap : Basit keynesyen modelde, harcanabilir gelir bireylerin tüketim harcamalarının ve tasarruf düzeylerinin toplamından oluşmaktadır.
Harcanabilir gelirdeki artış, marjinal tüketim ve tasarruf eğilimlerine bağlı olarak bir kısmı tüketime, diğer bir kısmı ise tasarrufa ayrılacaktır. Bu değerlendirmeler çerçevesinde; A seçeneğinde ifade edilen, tüketim artar; ancak tüketim artışı 100 birimden daha az olur yargısının doğru olduğu görülmektedir.
Yanıt, A seçeneği
70-) Paranın miktar eşitliği aşağıdaki ifadelerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2008)
A- MV=P/T
B- VT=M/P
C- MT=PV
D- MP=VT
E- MV=PT
Cevap : Ekonominin daima tam istihdam düzeyinde dengede olduğunun varsayıldığı Klasik İktisat Ekolü’nde, para talebi ile ilgili görüşler Fisher Denklemi (Mübadele Denklemi) ile açıklanır. Bu denklem ise;
MV=PT
Denklemde M dolaşımdaki para miktarını, V paranın dolanım hızını, P fiyatlar genel seviyesini, T ekonomide para kullanılarak yapılan toplam işlem hacmini göstermektedir.
Yanıt, E seçeneği
71-) Para talebi eğrisi görece daha dik ise, para talebinin faiz esnekliği ile ilgili aşağıdaki varsayımlardan hangisi geçerlidir ? (Sayıştay 2008)
A- Mutlak değer cinsinden yüksek bir değere sahiptir
B- Sonsuza eşittir
C- Sıfıra eşittir
D- Mutlak değer cinsinden düşük bir değere sahiptir
E- Para talebinin faiz esnekliği para talebi eğrisinin eğiminden bağımsızdır
Cevap : Para talep eğrisi, faiz oranının azalması ile para talebi arasında var olan negatif ilişkiyi gösteren eğridir. İktisadi görüşler arasında farklılıklar olsa da bireyler üç farklı şekilde para talep ederler. Bireyler işlem, ihtiyat, spekülasyon güdüsü ile para talep etmektedirler ve ekonomide toplam para talebi, bu üç güdünün toplamına eşit olacaktır. Toplam para talebi gelirin ve fiyatlar genel düzeyinin artan, faiz oranının ise azalan fonksiyonudur.
Yanıt, D seçeneği
72-) Merkez bankasının faiz oranını hedeflediği bir durumda, para talebindeki bir düşüşün IS-LM üzerindeki etkisi nasıldır ? (Sayıştay 2008)
A- LM eğrisi sola kayar
B- LM eğrisi sağa kayar
C- LM eğrisinde bir kayma olmaz
D- IS eğrisi sağa kayar
E- Hem IS hem de LM eğrisi sağa kayar
Cevap : IS-LM modeli, fiyat düzeyinin sabitliği varsayımı altında para, faiz ve milli gelir arasındaki ilişkilerden hareketle, para ve mal piyasasının eşanlı olarak nasıl dengeye geldiğini ortaya koymaktadır. IS eğrisi, mal piyasasının; LM eğrisi ise para piyasasının denge ilişkilerini temsil etmektedir. Merkez Bankasının, belirli bir faiz oranının hedeflediği bir durumda LM eğrisi yatay konumdadır. Para talebinde yaşanan artış veya azalışlar LM eğrisini etkilemeyecektir.
Yanıt, C seçeneği
73-) Kamusal mal ve hizmetlerden sağlanan faydalar dikkate alındığında bu faaliyetlerden sağlanan marjinal sosyal faydayla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2008)
A- Marjinal özel faydadan büyüktür
B- Marjinal özel faydadan küçüktür
C- Marjinal özel faydaya eşittir
D- Sıfıra eşittir
E- Negatiftir
Cevap : Kamusal malların üretiminde denge koşulu; marjinal sosyal maliyet ve marjinal sosyal fayda eşitliğinin sağlanmasıdır. Yani kişilerin kamu harcamalarından elde ettiği gelir sosyal fayda, o harcamanın finansmanı için ödediği verginin sosyal maliyetine eşit olmalıdır. Ayrıca kamusal malların tüketimiyle dışsallık ortaya çıkmaktadır. Yaratılan dışsallığın toplumun geneline yayılacak olması devletin kamusal mal ve hizmet üretiminde bulunmasına neden olacaktır. Yani kamusal mal ve hizmetlerin tüketilmesi sonucunda bireylere özel fayda sağlamasının yanında, bahsi geçen dışsallık nedeniyle sosyal faydası da oluşacaktır. Kamusal mal ve hizmetlerde marjinal sosyal fayda, marjinal özel faydadan büyük olacaktır.
Yanıt, A seçeneği
74-) Aşağıdakilerden hangisi devletin yurtiçi bankalardan borçlanması halinde ortaya çıkabilecek sonuçlardan biridir ? (Sayıştay 2008)
A- Milli gelirin azalması
B- Özel yatırımların artması
C- Mevduat ve kredi miktarının azalması
D- Dolaşımdaki para miktarı artar
E- Yerli paranın değe kaybetmesi
Cevap : İç borçlanma ülkenin iç piyasasından yapıldığı için yurtiçi kaynak miktarını artırmaz. Yurtiçi bankalardan borçlanma durumunda iç piyasada var olan kaynak azalacağı için doğal olarak bankalardaki mevduat ve kredi miktarı azalacaktır.
Yanıt, C seçeneği
75-) Aşağıdaki ifadelerden hangisi tüketicinin bütçe doğrusunun sola doğru paralel kaymasına neden olacaktır ? (Sayıştay 2011)
A- Mallardan birinden sağlanan faydanın azalması
B- Tüketicinin gelirinde bir düşüş olması
C- Mallardan birinin fiyatının azalması
D- Her iki malın fiyatının farklı oranlarda azalması
E- Mallardan birinin fiyatının artması
Cevap : Sorunun çözümü açısından bilinmesi gereken en önemli noktalardan bir tanesi; tüketicinin tükettiği malların fiyatlarında meydana gelen değişmeler bütçe doğrusunun eğimini değiştirirken (bütçe doğrusu bir eksen üzerinde kayarken), tüketicinin gelirinde meydana gelen değişmeler ise bütçe doğrusunun konumu değişir (bütçe doğrusu paralel şekilde kayar).
Yanıt, B seçeneği
76-) Düşük bir mal için aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur ? (Sayıştay 2011)
A- Gelir esnekliği negatiftir
B- Aynı zamanda bir Giffen maldır
C- İkame ve gelir etkilerinin yönleri her zaman aynıdır
D- Engel eğrisi pozitif eğimlidir
E- Marshallgil talep eğrisi her zaman pozitif eğimlidir
Cevap : Tüketicinin gelir düzeyi arttıkça daha az satın almak istediği, bir başka ifade ile talebin gelir esnekliği negatif olan mallar düşük mallardır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere düşük mallara ait Engel Eğrisi negatif eğimli bir doğrudur. Düşük malların gelir esnekliği negatiftir.
Yanıt, A seçeneği
77-) Hicksgil talep eğrisiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2011)
A- Yalnızca ikame etkisini içerir
B- Pozitif eğimlidir
C- Hem gelir etkisini hem ikame etkisini içerir
D- Yalnızca gelir etkisi içerir
E- Giffen malına ilişkin talep eğrisidir
Cevap : Hicksgil talep eğrisi aynı zamanda telafi edilmiş talep eğrisi olarak da bilinmektedir. Bu eğri, bir malın fiyatı düştüğü zaman tüketicinin reel gelirinin sabit tutmasıyla fiyatı düşen maldan daha fazla satın alınmasının istenmesinin analizini içermektedir. Bu yüzden sadece ikame etkisini içerir.
Yanıt, A seçeneği
78-) Bir futbol maçını izlemeye gelen erkek seyircilerden 20 TL, kadın seyircilerden ise 10 TL alınmaktadır. Buna göre uygulanan fiyatlandırma türü aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2011)
A- Birinci derece fiyat farklılaştırması
B- İkinci derece fiyat farklılaştırması
C- Üçüncü derece fiyat farklılaştırması
D- Blok fiyatlandırma
E- Ortalama maliyet fiyatlandırması
Cevap : Birinci fiyat farklılaştırmasına aynı zamanda tam fiyat farklılaştırması da denir. Monopolcü bu durumda tüketici rantının tamamını almaktadır. Tüketicilerin satın alma güçleri ve tercihleri göz önünde bulundurularak, her tüketiciye farklı fiyat uygulamasına gidebilir. Soru da da her tüketiciye farklı fiyat uygulaması yapıldığı görülmektedir.
Yanıt, A seçeneği
79-) Yatırım, milli gelir, sermaye ve servet değişkenlerinin akım ve stok kavramlarına göre sınıflandırılmasıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2011)
Milli gelir Servet Sermaye Yatırım
A- Akım Stok Stok Stok
B- Stok Stok Akım Akım
C- Akım Stok Stok Akım
D- Stok Stok Akım Stok
E- Akım Stok Akım Stok
Cevap : Akım değişken, belirli bir zaman dilimi içinde yaşanan değişiklikleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu değişiklikler günlük, haftalık, yıllık olarak ölçülebilir niteliktedir. Gelir, vergiler, üretim, tüketim, yatırım, ithalat, ihracat, dış ticaret açığı, cari açık, bütçe açığı akım değişken olarak nitelendirilen örneklerdir.
Stok değişken, bir değişkenin belli bir andaki değerini ifade etmek için kullanılmaktadır. Sermaye stoku, para arzı, servet, borç stoku, mal stoku stok değişken olarak nitelendiren örneklerdir.
Yanıt, C seçeneği
80-) Enflasyon oranı ile nominal faiz oranlarıyla ilgili aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2011)
A- Yüksek enflasyon oranları yüksek nominal faiz oranlarıyla birlikte gerçekleşmektedir.
B- Yüksek enflasyon ve yüksek nominal faiz oranları her zaman yüksek reel faiz oranlarıyla birlikte gerçekleşmektedir
C- Enflasyonun uzun dönemde nominal faiz oranları üzerinde hiçbir etkisi yoktur
D- Yüksek enflasyon oranları düşük nominal faiz oranlarıyla birlikte gerçekleşmektedir
E- Yüksek enflasyon oranları kısa dönemde yüksek, uzun dönemde ise düşük faiz oranlarıyla birlikte gerçekleşmektedir
Cevap : Sorunun doğru cevabının bilinmesi için Fisher Denkleminin bilinmesi gerekir;
Nominal faiz oranı=Reel faiz oranı+Beklenen enflasyon oranı
Bu denklemden yüksek enflasyon oranlarının yüksek nominal faiz oranlarıyla birlikte gerçekleştiğini anlayabiliriz.
Yanıt, A seçeneği
81-) Aşağıdakilerden hangisi toplam talep eğrisini bir bütün olarak yukarı kaydıracak etmenlerden bir tanesidir ? (Sayıştay 2011)
A- Faiz oranlarının artması
B- Hükümet harcamalarındaki artışın yarattığı dışlama etkisi
C- Vergi oranlarının arttırılması
D- Reel para arzının arttırılması
E- Para talebinin artması
Cevap : Toplam talep eğrisi, üzerinde mal ve para piyasasında dengenin sağlandığı, alternatif fiyatlar genel seviyesi ve hasıla düzeyi arasındaki ters yönlü ilişkiyi kuran negatif eğimli eğridir. Genişletici para ve maliye politikaları sayesinde IS ve LM eğrileri sağa kayacağından toplam talep eğrisi (AD) de sağa kayacaktır. IS eğrisini sağa kaydıran etmenler genişletici maliye politikaları olup bu politikalar; kamu harcamalarında yaşanacak artış, yatırım harcamalarında yaşanacak artış, net ihracat hacminde yaşanacak artış ve otonom tüketim harcamalarında yaşanacak artıştır. LM eğrisini sağa kaydıran etmen ise özellikle nominal para arzının artması yani dolaylı olarak reel para arzının artmasıdır.
Yanıt, D seçeneği
82-) Aşağıdakilerden hangisinde bir artış gerçekleşmesi sonucunda toplam talebi azaltıcı bir etki yaratacaktır ? (Sayıştay 2011)
A- Vergi oranları
B- Yatırımlar
C- Dış alem gelirleri
D- Hükümet alımları
E- Para arzı
Cevap : Şıklarda verilen yatırımlar, dış alem gelirleri, hükümet alımları, para arzı şıkları toplam talebi (AD) sağa kaydıracak ve bu durum toplam talebin artması anlamına gelir. Fakat sorudaki vergi oranları şıkkı toplam talebi (AD) sola kaydıracak ve bu durum toplam talebin azalması anlamına gelecektir.
Yanıt, A seçeneği
83-) Aşağıdakilerden hangisinde etkin ücret doğru olarak tanımlanmıştır ? (Sayıştay 2011)
A- İş aramayı sıfıra indiren ücret oranı
B- Ekonomi potansiyel GSYİH düzeyindeyken geçerli olan denge ücret oranı
C- İşsizlik oranını sıfıra indiren ücret oranı
D- İş gücü talep miktarının iş gücü arz miktarından fazla olduğu ücret oranı
E- İş gücüne katılımdan vazgeçmeye yol açan ücret oranı
Cevap : Etkin ücret teorisi işçilerin fiziksel sağlıkları ve üretkenlikleri, iş gücüne ödenen ücretler ile pozitif yönlü ilişkiye sahiptir. Bu temelde firmalar toplam talep düzeyinde yaşanan düşüş sonucunda verimlilikle bağlantılı olmasından dolayı işçilerin olumsuz etkilememesi amacıyla ücretleri düşürme yoluna gitmezler. Böylece firmalar etkin ücret düzeyini belirleyerek ekonomik dalgalanmalar sonucu iş gücü ücretlerinde yaşanabilecek dalgalanmaların önüne geçerler. Bu ücret düzeyinin sabitlenmesi sayesinde iş gücü verimliliği arttırılarak firmalar kendi karlarını maksimize etmiş olurlar. Etkin ücret, iş gücü talep miktarının iş gücü arz miktarından fazla olduğu ücret oranı olarak tanımlanabilir.
Yanıt, D seçeneği
84-)
I- Zorunlu karşılık oranı
II- Açık piyasa işlemleri
III- Piyasa faiz oranı
IV- Reeskont oranı
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri Merkez Bankasının para arzını etkilemek için kullandığı temel araçlar arasındadır ? (Sayıştay 2011)
A- Yalnız I
B- Yalnız II
C- I-II
D- III-IV
E- I-II-IV
Cevap : Merkez Bankası zorunlu karşılık oranı, açık piyasa işlemleri ve reeskont politikasıyla para arzını etkilemeye çalışır.
Yanıt, E seçeneği
85-) Vadesi (n) sonsuz olan bir tahvilin faiz oranı (r) ve getirisi (A) ise bu tahvilin piyasa fiyatı aşağıdakilerden hangisi ile hesaplanmaktadır ? (Sayıştay 2011)
A- A/(1+r)ⁿ
B- A/(1+r)
C- 1/r
D- 1/(1+r)
E- 1/(1+r)ⁿ
Cevap : Vade yapısı sonsuz olan tahvillerin piyasa fiyatları, tahvillerin her dönem yapılması gereken ödemelerin bugünkü değerinin sorulmadığına dikkat edilmeli; tahvili piyasa fiyatının bulunacağı dikkat edilmelidir. Tahvilin piyasa fiyatı kısaca getirisinin faiz oranının tersiyle çarpılmasıyla hesaplanmaktadır.
Yanıt, C seçeneği
86-) Bazı balıkçıların karlarını azamileştirmek (maksimizasyon) arzusuyla sığ sularda gırgırla balık avlamalarının gelecekte balıkçılık yapacak olanları olumsuz etkilemesi aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilmelidir ? (Sayıştay 2011)
A- Bölüşüm etkisi
B- Negatif dışsallık
C- Erdemsiz mal
D- Saf kamu malları
E- Yarı-Kamusal mal
Cevap : Bir iktisadi birimin gerçekleştirdiği faaliyet sonucunda başka iktisadi birim veya birimlerin bu faaliyetten olumsuz olarak etkilenmesi sonucunda negatif dışsallıklar söz konusu olabilir. Soruda da bu tür bir olay karşımıza çıkmaktadır.
Yanıt, B seçeneği
87–) Telefon haberleşmesini kolaylaştırmak için yapılan yatırımların internet hizmetlerinin maliyetini düşürmesi aşağıdaki ifadelerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2011)
A- Üreticiden üreticiye olan olumsuz dışsallık
B- Üreticiden tüketiciye olan olumlu dışsallık
C- Üreticiden üreticiye olan olumlu dışsallık
D- Tüketiciden tüketiciye olan olumsuz dışsallık
E- Tüketiciden tüketiciye olan olumlu dışsallık
Cevap : Üretim faaliyetinde bulunan bir firmanın, diğer firma veya firmaların üretim olanaklarını pozitif veya negatif şekilde etkilemesi üreticiden üreticiye dışsallık şeklinde ifade edilmektedir. Burada gerçekleştirilen yatırım faaliyeti diğer hizmet sunucusu açısından maliyetlerin düşmesine yardımcı olmuştur. Bu haliyle mevcut durum üreticiden üreticiye pozitif (olumlu) dışsallığı ifade etmektedir.
Yanıt, C seçeneği
88-) Üretim imkanları eğrisinin altında kalan bir nokta ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2012)
A- Optimum kaynak dağılımına tam istihdam öncesi ulaşıldığını göstermektedir
B- Tasarruf olgusunu göstermektedir
C- Eksik istihdamı göstermektedir
D- Ulaşılması imkansızdır
E- Fiyatların çok düşük olduğunu göstermektedir
Cevap : Üretim imkanları eğrisi, üretim teknolojisi ve üretim kaynakları veri iken üretilebilecek maksimum mal bileşimlerinin geometrik yerine denmektedir. Üretim imkanları eğrisi üzerindeki bir nokta ekonomide tam istihdam düzeyini ve tüm kaynakların üretimde kullanılması, işsizliğin sıfır olduğu noktayı ifade etmektedir. Bu eğrinin altında kalan kısım ise eksik istihdam düzeyini ve kaynakların hepsinin üretimde kullanılmadığı noktayı ifade eder. Üretim imkanları üzerindeki nokta ise ulaşılması imkansız noktayı ifade etmektedir.
Yanıt, C seçeneği
89-) Bir malın fiyatı P iken talebi Q=180-3P fonksiyonu temsil etmektedir. Piyasada malın talebinin fiyat esnekliğinin mutlak değer olarak 1’e eşit olduğu noktada, malın fiyatı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2012)
A- 10 B- 30 C- 90 D- 150 E- 180
Cevap : Talebin fiyat esnekliği, bir malın fiyatında yaşanan yüzdesel değişimin, talep edilen miktarındaki yüzdesel değişmeye oranına eşit olmaktadır. Sorudaki verileri kullanırsak;
Talebin fiyat esnekliği = 1/eğim x (P/Q)
-1 = -3 x (P/180-3P)
P=30
Yanıt, B seçeneği
90-) Bir malın fiyatı P lira olduğunda malın arzı Qs=5+P ve malın talebini Qd=54- 2P fonksiyonları gösterilmektedir. Hükümetin bu maldan birim başına 2 TL vergi alması durumda toplanan vergi miktarı aşağıdakilerden hangisidir ? (Sayıştay 2012)
A- 15 B- 24 C- 30 D- 36 E- 40
Cevap : Öncelikle hükümetin almış olduğu vergi miktarını arz fonksiyonundaki fiyattan düşerek yeni bir arz fonksiyonu türetiyoruz (Qs=5+(P-2) =› Qs=3+P). Ardından türetmiş olduğumuz arz fonksiyonuyla talep fonksiyonunu birbirine eşitleyerek P yi ve Qs yi buluruz (3+P=54-2P =› P=17, Qs=20). Arz edilen mal mitarını bulduğumuza göre ve hükümet birim mal başına 2 TL vergi aldığına göre 20 x 2 den hükümetin almış olduğu toplam vergi miktarını 40 olarak bulmuş oluruz.
Yanıt, E seçeneği
91-) Tam rekabetçi piyasada faaliyet gösteren bir firmanın sabit maliyetlerinin artması durumunda aşağıdakilerden hangisi oluşacaktır ? (Sayıştay 2012)
A- Ortalama değişken maliyet eğrisi sola kayar
B- Marjinal hasılat eğrisi sağa kayar
C- Marjinal hasılat eğrisinin konumu değişmez
D- Marjinal maliyet eğrisi sola kayar
E- Marjinal hasılat eğrisi sola kayar
Cevap : Tam rekabetçi piyasada faaliyet gösteren bir firmanın piyasa fiyatı, talep eğrisi, marjinal hasılat eğrisi ve ortalama hasılat eğrisi aynı eğriyi ifade etmektedir ve miktar eksenine (y ekseni) paralel bir eğri olacaktır. Sabit maliyetlerin artması sadece ortalama maliyetin yukarı kaymasına sebep vereceğinden dolayı bu piyasa fiyatı, talep eğrisi, marjinal hasılat eğrisi ve ortalama hasılat eğrisinde hiçbir değişim meydana gelmeyecektir.
Yanıt, C seçeneği
92-) Bir tekelci firmanın arz eğrisine ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ? (Sayıştay 2012)
A- Miktar ve fiyat arasında birebir ilişki olmadığından tekelci firmanın arz eğrisinden söz edilemez
B- Tekelin arz eğrisi tekelin genişleme yoludur
C- Tekelin arz eğrisi marjinal değil, uzun dönem ortalama maliyet eğrisidir
D- Marjinal maliyet eğrisinin ortalama maliyetin üstünde kalan kısmı tekelin arz eğrisidirE- Tekelin arz eğrisi daima esnektir
Cevap : Bir tekelci firmanın arz eğrisinin olmamasının nedeni, monopol piyasasına ait firmanın ürettiği mala uyguladığı fiyat her üretim düzeyinde marjinal maliyet ve marjinal hasıladan daima büyüktür. P≥MC=MR bu nedenle arz eğrisi çizilmez. Ayrıca monopol piyasasında, fiyat düzeyi ile üretim miktarı arasında fonksiyonel bir ilişki bulunmamasıdır.
Yanıt, A seçeneği
93-) Bir ekonomide gayrisafi yurtiçi hasıladan (GSYİH), net yurtiçi hasıla değerine ulaşmak için aşağıdaki işlemlerden hangisinin yapılması gereklidir ? (Sayıştay 2012)
A- Gayrisafi yurtiçi hasıladan, sermaye stokunda meydana gelen yıpranma ve eskimenin değeri çıkarılır
B- Gayrisafi yurtiçi hasıladan, devletin hane halkına yaptığı transfer harcamalar çıkarılır
C- Gayrisafi yurtiçi hasılaya doğrudan vergiler eklenir
D- Gayrisafi yurtiçi hasılaya devletin firmalara ve hane halkına verdiği sübvansiyonlar eklenir
E- Gayrisafi yurtiçi hasıladan, net dış faktör gelirleri çıkarılır
Cevap : Net yurtiçi hasıla, bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden net değeri şeklinde tanımlanmaktadır. Net yurtiçi hasılayı hesaplamak için, gayrisafi yurtiçi hasıladan sermaye tüketim karşılığı şeklinde de nitelendiren yıpranmayı yani amortismanın çıkarılması gereklidir.
Yanıt, A seçeneği
94-) Klasik İktisat Model’ine göre, kamu harcamalarının artırılması sonucu aşağıdakilerden hangisi gerçekleşecektir ? (Sayıştay 2012)
A- Hasıla artar
B- Toplam arz eğrisi sola kayar
C- Toplam talep eğrisi sola kayar
D- Toplam arz eğrisi sağa kayar
E- Tam dışlama gerçekleşir
Cevap : Klasik İktisat Okulu’na göre bireylerin reel para talebi faiz oranına karşı tam duyarsız olması nedeniyle LM eğrisi faiz oranının bulunduğu eksene paralel dik bir doğrudur. Kamu harcamalarının artırılması sonucunda yani genişletici maliye politikasının uygulanması ile IS eğrisi sağa kayar. IS eğrisinin sağa kayması ile faiz oranları da artmıştır. Para talebinin faiz oranına karşı tam duyarsız olması nedeniyle faiz oranında yaşanan artış sonucunda özel firmaların yapacakları yatırım harcamaları dışlanacaktır ve eğrinin şekli nedeniyle tam dışlama olması gereklidir. Yani artan faiz oranı nedeniyle, kamu harcamalarında artışa eşit düzeyde özel sektör yatırım harcamaları azalacaktır.
Yanıt, E seçeneği
95-)
I- Sabit Oranlı Gelir Vergisi
II- Kamu Cari Harcamaları
III- İşsizlik Sigortası
IV- Artan Oranlı Gelir Vergisi
Yukarıdakilerden hangileri, otomatik istikrarlandırıcılık özelliği göstermektedir ? (Sayıştay 2012)
A- I-III
B- II-III
C- III-IV
D- I-II-III
E- I-III-IV
Cevap : Otomatik stabilizatörler ekonomide yaşanan konjonktürel dalgalanmaların etkisini hafifletmek için hükümetin herhangi bir ekstra karar almadan kendiliğinden harekete geçen uygulama araçlarına denir.
Yanıt, E seçeneği
96-) Reel milli gelirin paranın dolaşım hızına oranı aşağıdaki ifadelerin hangisine eşittir ? (Sayıştay 2012)
A- Nominal para stoku
B- Reel para stoku
C- Para çoğaltanı
D- Satın alma gücü paritesi
E- Nominal milli gelir
Cevap : Soruyu cevaplandırabilmek için Mübadele Denklemi’nin bilinmesi gereklidir (MV=PY). Bu denklemde reel milli geliri temsil eden ve hasıla olarak nitelendirilen (Y)’yi denklemde yalnız bırakırsak;
Y=MV/P (1 nolu denklem)
1 nolu denklemin her iki tarafı paranın dolanım hızına (V)’ye bölersek;
Y/V=M/P (2 nolu denklem)
2 nolu denklem ile, reel milli gelirin paranın dolaşım hızına oranlanması reel para stokuna eşit olacağı anlaşılmaktadır.
Yanıt, B seçeneği
97-)
I- Reel döviz kuru düşer, ihracat artar.
II- Nominal servetin satın alma gücü azalır, tüketim harcamaları azalır.
III- Reel para stoku azalır, faiz oranı yükselir, yatırım harcamaları azalır.
Bir ekonomide, tüm diğer unsurlar sabit iken fiyatlar genel düzeyi yükseldiğinde yukarıdaki ifadelerden hangileri gerçekleşir ? (Sayıştay2012)
A- Yalnız I
B- Yalnız II
C- I-II
D- II-III
E- I-II-III
Cevap : Fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi sonucunda bireylerin sahip olduğu nominal servetlerin reel değeri düşecektir. Nominal para arzı sabitken fiyatların artması ise reel para arzının azalmasına bu da faiz oranlarının artmasına bu da özel firmaların yatırımlarını azaltmasına yol açacaktır.
Yanıt, D seçeneği
98-) Sadece kalem üretilen ve tüketilen bir ekonomide bir yılda 1 TL’ den 100 tane kalem satılıyor. Her 1 TL yılda 5 kere el değiştirdiğine göre bu ekonomide miktar denklemine göre, para stoku aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2012)
A- 10 B- 15 C- 20 D- 25 E- 30
Cevap : Sorunun çözümü için miktar denkleminin bilinmesi gerekmektedir (MV=PY). Sorudaki verileri denklemde yerine koyarsak para stoku yani M’yi bulmuş oluruz. Soruda P=1 Y=100 ve V=5 olarak verilmiştir. Buna göre M x 5=1 x 100 bu işlemden hareketle M=20 olur.
Yanıt, C seçeneği
99-) Aşağıdakilerden hangisi, devlet borçlanmasının başlıca nedenlerinden biri değildir ? (Sayıştay 2012)
A- Gelir dağılımında adaleti sağlayıcı etkiler oluşturulması
B- Olağanüstü harcamaların karşılanması
C- Bütçe açıklarının finansmanı
D- Ekonomik dengeyi sağlayıcı veya koruyucu etkiler oluşturulması
E- Vadesi gelmiş borçlara finansman sağlanması
Cevap : Hükümet, olağanüstü harcamalarda, bütçe açıklarının finansmanında, ekonomik dengeyi sağlamak ve koruyucu etkiler oluşturmak ve vadesi gelmiş borçlara finansman sağlaması açısından borçlanmalıdır. Fakat gelir dağılımında adalet sağlamaya yönelik bir etki (analiz,teori) oluşturmak hükümetin görevi değil, biz iktisatçıların görevidir.
Yanıt, A seçeneği
100-) Toplam kamu harcamaları 300 milyar TL, kamu gelirleri 290 milyar TL ve faiz ödemeleri 30 milyar TL iken birincil bütçe dengesi aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir ? (Sayıştay 2012)
A- 10 milyar TL fazla
B- 10 milyar TL açık
C- 20 milyar TL fazla
D- 20 milyar TL açık
E- 30 milyar TL açık
Cevap :
Birincil Bütçe Dengesi = Vergiler-(Kamu harcamaları-Faiz Ödemeleri)
Formülü kullanılırsa;
Birincil Bütçe Dengesi = 290 milyar TL-(300 milyar TL-30 milyar TL)
= 20 milyar TL fazla vermektedir.
Yanıt, C seçeneği
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir