Afet hukuku

Cevapla
kasan
Mesajlar: 1
Kayıt: 16 May 2019 10:53
İletişim:

16 May 2019 10:56

hukuk kurallarının özellikleri :
• Hukuk kuralları, toplumdaki egemen güç, yani siyasal iktidar tarafından belirlenir,
• Hukuk kuralları, kişilerin dışa yansıyan davranışlarını düzenler,
• Hukuk kuralları, genel olarak kişiler arasındaki ilişkileri düzenler,
• Hukuk kuralları, örtülü siyasal mekanizma aracılığıyla gerçekleşir,
• Hukuk kuralları, maddi yaptırımlarla desteklenir,
• Hukuk kuralları, toplumsal barışı, hukuk güvenliğini ve adaleti sağlamayı amaçlar.
. hukuk kurallarının açık veya örtülü, üç temel öğesi bulunduğu görülebilir. Bunlar; konu, emir (irade) ve yaptırımdır.
. hukuk kuralları, kişilerin içsel davranışlarını, yani kendi vicdanlarını konu alan kurallar değillerdir; kişilerin dışa
yansıyan davranışlarıyla ilgilenirler.
. Soyut kurallar olarak, somut olaylara uygulanırlar. Ayrıca hukuk kuralları, genel nitelik taşırlar.
. tek tek somut durum, olay ve belirli kişiler için değil; benzer durum ve olayları ve de bu durum ve olaylar içerisinde yer alan herkesi kapsayan ve herkes için bağlayıcı olan kurallardır. Buna hukuk kurallarının nesnelliği adı verilir.
Hukuk kurallarının diğer sosyal düzen kurallarından ayrılan farklı özellikleri : 1- maddi yaptırımlarla Desteklenmesi. 2- yazılı olması 3- yaptırımı devlet eliyle desteklenir 4- uymayanlar kolluk güçleri, ceza infaz kurumları, icra daireleri, mahkemeler gibi kurumlarla cezalandırılır.
. HUKUK KURALLARININ TÜRLERİ : emredici (buyurucu), yorumlayıcı, tanımlayıcı, tamamlayıcı.
. Emredici (buyurucu) hukuk kuralları, aksine bir hukuki işlemin yapılması mümkün olmayan, tarafların kendi iradeleri ile değiştiremeyeceği ve bertaraf edemeyeceği kurallardır.
. Hukukun temel amaçlarından biri de, toplum içinde güçsüz olan kimseleri güçlü olanlar karşısında korumaktır.
. TCK’ya göre suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır.
. Yoklukta: hukuki işlem kanunun öngördüğü kurucu unsurlardan biri veya birkaçına uyulmadan yapıldığı için hiç oluşmamış sayılır.
. Butlanda: kendi içinde “mutlak butlan”, “kısmi butlan” ve “nispi butlan” olarak ayrılır. Mutlak butlanda, kanunun öngördüğü kurucu unsurlara sahip olan ancak kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak yapılan hukuki işlemler aleyhine uygulanan yaptırımdır. Nispi butlanda, kanunun öngördüğü unsurlara sahip olan ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayan bir işlemin o işlemi oluşturan iradelerden birindeki sakatlık sebebiyle geçersiz sayılmasıdır. Kısmi butlanda ise, hukuki işlemin tamamı değil bir kısmının geçersiz olması söz konusudur. İptal edilebilirlik, hukuk kurallarına aykırı bir biçimde yapılmış idari işlemlerin idari yargı organlarınca ortadan kaldırılması halinde ortaya çıkar.
. Tamamlayıcı Hukuk Kuralları taraflara başka bir çözüm biçimini kararlaştırabilme imkânı tanımıştır.
. Yorumlayıcı Hukuk Kuralları Taraflar hukuki işlem yaparken kullandıkları ve ne anlama geldiği iyi anlaşılmayan niyetleri, beyan ve davranışları bu tür kurallarla yorumlanır.
. Tanımlayıcı Hukuk Kuralları Kanunun daha iyi anlaşılması için bazen belirli hususların açıkça tanımlanması, anlamının ve içeriğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu tanımları getiren düzenlemeler.
. hukukun kaynağı onu yaratan toplumdur.
. hukuk kurallarının yayınlandığı araçlar hukukun biçimsel kaynağıdır. Hukukun biçimsel kaynaklarına üçe ayrılmaktadır. Bunlar, asli kaynak olarak gelenek hukuku ve yazılı hukuk, yardımcı kaynak olarak da içtihat hukukudur.
. hukuk, bilgi kaynakları ve organsal kaynaklar olarak da ayrılabilir.
. Bilgi kaynakları, hukuk hakkında bilgi veren, hukuk hakkındaki bilgiye ulaşılmasını sağlayan kaynaklardır.
. Hukukun bilgi kaynakları olarak Resmi Gazete, meclis tutanakları, hukuk kitapları, internet siteleri,
içtihat derlemeleri gösterilebilir.
Organsal kaynaklar ise, hukuku yaratan organa göre yapılan ayrımdır. Burada normu, hukuk kuralı haline getiren organ esas alınır. Kanunları çıkartan TBMM, tüzükleri düzenleyen Bakanlar Kurulu, yönetmelik çıkarabilen kamu tüzel kişileri yaratıcı kaynak özelliği gösterir.
. gelenek hukuku kuralları herhangi bir yerde yazılı olmayan, toplumun vicdanında doğan kurallardır.
. Gelenek kuralının hukuk kuralı olarak kabul edilebilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bu koşullar süreklilik, genel inanç ve devlet tarafından desteklenmedir. Genel olarak kabul edildiği gibi en az kırk yıl olarak uygulanan, bağlayıcılığı ve zorunluluğu konusunda genel inanç bulunan, içeriği akla ve hukuka aykırı olmayan ve devletçe de desteklenen kurallar hukuk kuralı haline gelebilir.
. Yasada veya örf ve adet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuca içtihat denmektedir. Bu bakımdan iki tür içtihattan bahsedilebilir. Bunlardan ilki yargısal içtihat, diğeri ise bilimsel içtihattır.
. Yargısal içtihat, mahkemelerin önlerine gelen uyuşmazlıklarla ilgili verdiği kararlardır.
. Bilimsel İçtihat ise hukuk bilginlerin hukuki konulara ilişkin görüş ve yaklaşımlarıdır.
. Bilimsel içtihada uygulamada doktrin de denmektedir.
. Yasaların nasıl yorumlanması gerektiği Bilimsel içtihat türleri şerhler, sistematik eserler, monografiler, makaleler, içtihat derlemeleri ile bibliyograflardır.
. Şerhler, bir şeyi açıklamak amacıyla yazılan kitaplardır.
. Sistematik eserler, bilim insanlarınca, kanunların ya da hukuksal konuların belli bir sistematikle incelenmesidir.
. Monografi, bilimsel alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan incelemedir. Burada ele alınan tek müessese tüm detaylarıyla karşılaştırmalı olarak incelenmektedir.
. Makaleler ise bilimsel eserlerde yer alan açıklayıcı ve yorumlayıcı niteliği olan kısa inceleme yazılarıdır.
….. Bilimsel içtihatlar ve yargısal içtihatlar hukukun yardımcı kaynaklarıdır.
Yazılı Hukuk Devletin yetkili organları tarafından konulan tüm hukuk kurallarını kapsayan yazılı kaynaklar anayasa, uluslararası sözleşmeler, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmeliklerden oluşur.
Bu kurallar hiyerarşik bir sıralama içerisinde olup hâkimi bağlar.
Normlar Hiyerarşisi Yazılı hukuk kaynakları arasında bir altlık-üstlük ilişkisi bulunmaktadır. Bu ilişki piramide benzer. İşte bu hiyerarşik yapıya normlar hiyerarşisi denilmektedir. Bu piramidin en üstünde
Anayasa yer almaktadır. Yani en üst düzenleyici norm Anayasadır. Anayasayı kanunlar, kanunları tüzükler, tüzükleri ise yönetmelikler takip eder. Kanun hükmünde kararnameler ile uluslararası sözleşmeler kanunlarla aynı küme içinde yer almaktadır.
. Türkiye’de bugüne kadar 1976, 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları olmak üzere beş Anayasa uygulanmıştır.
. 1923 anayasa değişikliği ise cumhuriyetin bir hükümet şekli olarak resmileştirmiştir.
. Milletvekili seçilebilme yaşı son Anayasa değişikliği sonrası yirmi beşten on sekize inecektir. (600 vekil)
. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılacaktır.
. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevleri son Anayasa değişikliği sonrası “kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.”
. yürütme organı artık sadece Cumhurbaşkanı olmuştur.
. Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
. Anayasa’da belirtilen Yüksek Mahkemeler; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesidir.
. bir hukuk alanına giren ve sınırlı ilişkileri düzenleyen kanunlar da bulunmaktadır. Bu kanunlara özel kanun denir.
. Kanun yapılma süreci öneri, görüşme, kabul ve yayın şeklinde dört aşamadan oluşur.
. Kabul yeter sayısı toplantıya katılanların salt çoğunluğudur. yeter sayısı hiçbir şekilde 139 milletvekilinden az olamayacaktır.
. Kanun metninde kanunun hangi tarihte yürürlüğe gireceği belirli değilse Resmi Gazete’de yayınlandığı günü izleyen günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girer.
. Kanunun başka bir kanunun yürürlükten kaldırmasına ilga denir. Sonradan yapılan kanunda açık hüküm ile önceki kanun yürürlükten kaldırılıyorsa buna açık ilga denir. Sonraki kanun önceki kanun hükümleriyle çelişen düzenlemeler yapmak suretiyle yürürlükten kaldırmışsa buna örtülü (zımnî) ilga denir.
Kanun Hükmünde Kararnameler Hukukumuza ilk defa 1961 Anayasasında 1971 değişikliği ile girmiştir.
. 1982 Anayasası’nda iki çeşit KHK mevcuttur. Bunlardan ilki olağan dönem KHK, diğeri ise olağanüstü
KHK’leridir.
. “Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler”. Ancak bazı KHK’larda yürürlük tarihi daha sonraki bir tarih olarak kararlaştırılabilir.
. KHK’lerde içerik bakımından Anayasa’ya uygun olmak durumundadır. Bu konudaki denetim organı Anayasa Mahkemesi’dir.
. Uluslararası sözleşmeler, evrensel ve üstün değerleri gerçekleştirmenin yanında ekonomik, ticari ve askeri çıkarları gerçekleştirmek amacıyla yapılır.
. Uluslararası sözleşmeler (andlaşmalar) hukuk sistemimize göre kanun hükmündedirler.
. onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
. çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümleri esas alınacaktır.
Tüzükler Bakanlar Kurulu’nun, kanuna dayalı ve kanunun yürütülmesini amaçlayan düzenleyici işlemlere tüzük denir.
. tüzük çıkarma yetkisi Bakanlar Kurulu’ndadır. Tüzükler kanunlar gibi Cumhurbaşkanı’nca imzalanır.
. tüzüklerin konusu, “kanunların uygulanmasını göstermek” veya “kanunun emrettiği işleri belirtmektir”.
. tüzükler Danıştay’ın incelemesinden geçmek zorundadır. Bu zorunluk anayasal zorunluluktur. Ancak Danıştay’ın vereceği görüş bağlayıcı değildir.
. Yönetmelikler, Başbakanlık, bakanlar ve kamu tüzel kişileri tarafından, kendi görev alanlarıyla ilgili olmak üzere, kanunlar ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere çıkartılan düzenleyici işlemlerdir.
. Yönetmeliklerin hepsinin Resmi Gazete’de yayınlanmak zorunda değildir.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir