Borçlar hukuku

Cevapla
Kullanıcı avatarı
sefa.Çelik
Mesajlar: 1
Kayıt: 12 Nis 2019 21:44
İletişim:

12 Nis 2019 21:45

Genel Bakış
Borçlar hukuku medeni hukukun bir bölümü olup borç ve
borç ilişkilerini düzenler. Borçlar hukukunun ana kaynağı
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk
Borçlar Kanunu’dur. Borçlar Kanunu, genel hükümler ve
özel borç ilişkileri olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.
Genel hükümler bölümünde borcu doğuran sebepler, ifayı
ve borcu sona erdiren sebepler vb. konular düzenlenir.
Özel borç ilişkilerinde ise satım, kira gibi sözleşme
çeşitlerini ve havale, vekâletsiz iş görme gibi hukuki
ilişkileri düzenlemektedir.
Borçlar Hukukunun Ana İlkesi: Sözleşme
Özgürlüğü
Sözleşme özgürlüğü borçlar hukukunun ana ilkelerinden
en başlıcasıdır. Sözleşme özgürlüğü ilkesi, irade özerkliği
ilkesinin görünüm şekillerinden biridir. İrade özerkliği
ilkesi, Medeni Hukukun temelini teşkil eden kişi
özgürlüğünün, Borçlar Hukukunun temelini oluşturan
sözleşme özgürlüğünün, Miras Hukuku alanında hâkim
olan ölüme bağlı tasarruf yapma özgürlüğünün ve Eşya
Hukuku alanında geçerli olan mülkiyet özgürlüğünün
ortak düşünsel temelini oluşturur. Sözleşme özgürlüğü ya
da irade özerkliği karşı tarafla sözleşme yapıp yapmama,
sözleşmenin içeriğini tespit etme konularında tarafların
özgür olmasını ifade etmektedir. Ancak sözleşme
özgürlüğünün istisnaları da vardır. TBK’nın 27. maddesi
sözleşmenin içeriği yönünden sınırlamaları
düzenlemektedir. Yine sözleşme yapma özgürlüğünün
istisnası da vardır.
Borç İlişkisinin Temel Kavramları
Borç ilişkisi kavramı, geniş anlamı itibarıyla, çeşitli
borçların doğumuna dayanak oluşturan hukuki ilişkiyi
ifade etmektedir. Bu yönüyle, Türk Borçlar Kanunu’nun
m. 1-48 hükümlerinde düzenlenen Sözleşmeden Doğan
Borç ilişkileri, TBK 49-76 hükümlerinde düzenlenen
Haksız Fiillerden Doğan Borç ilişkileri ve TBK 77-82
hükümlerinde düzenlenen Sebepsiz Zenginleşmeden
Doğan Borç ilişkileri bu anlamda çeşitli borçlara kaynak
oluşturan geniş anlamda borç ilişkileri olarak nitelendirilir.
Öte yandan, yukarıda belirtilen borç ilişkilerinden doğan
çeşitli borçları, geniş anlamda borç ilişkisi kavramından
ayırmak için dar anlamda borç ilişkisi veya kısaca borç
kavramı kullanılmaktadır. Borç kavramı, borçlunun
alacaklıya karşı borç konusu olan şeyi (edimi) yerine
getirme yükümlülüğünü ifade eder.
Bir borç ilişkisinde yerine getirilmesi gerekli borcun
konusuna da edim denmektedir. Edimi çeşitli yönlerden
sınıflandırmak mümkündür. Öncelikli olarak edim
vermek, yapmak ya da yapmamak olarak üç şekilde
gerçekleşir. Vermek ve yapmak edimleri olumlu iken
yapmamak edimi olumsuz bir edimdir.
Verme edimleri nitelikleri yönünden parça borcu, çeşit
borcu ve seçimlik borç olarak sınıflandırılırlar. Eğer
taraflar borcun konusunu özelliklerini belirterek
somutlaştırmış ise parça borcu; buna karşılık, borcun
konusu cinsi belirtilerek ifade edilmiş ise çeşit borcu söz
konusu olur. (X) parsel numaralı taşınmazın satışı; bir
kişinin boynundaki altın kolyeyi bağışlaması hâllerinde,
edim, parça borcu niteliğindedir. Buna karşılık, bir kilo
pirinç satışı çeşit borcu olarak nitelendirilir. Çeşit borcu,
bazen belirli bir stok içinden borçlanılmış ise (belirli bir
tarlada yetişen üründen bir kısmının veya depodaki
kömürlerden bir ton kömür satış gibi), sınırlı çeşit
borcundan söz edilir. Borcun konusunun taraflarca birden
çok edimden oluşacağının ancak bu edimlerden seçilecek
birinin ifa edileceği tarzında kararlaştırılması hâlinde
seçimlik borç söz konusu olur.
Edimin yerine getirilmesi borçlunun süregelen tarzda veya
tekrarlayan davranışları ile gerçekleşiyor ve alacaklının
edimin yerine getirilmesindeki menfaati de bu sürece
yayılarak gerçekleşiyorsa sürekli edim söz konusu olur.
Buna karşılık alacaklının edimin yerine getirilmesindeki
menfaati tek bir anda gerçekleşiyor ise âni edimden söz
edilir. Örnek olarak satış sözleşmesinde gerek satıcının
satış konusunun mülkiyetini alıcıya devir borcu gerekse
alıcının satış bedelini ödeme borcu âni edim niteliğindedir.
Buna karşılık, kira sözleşmesinde kiralayanın kira konusu
eşyayı kiracının kullanımına bırakma borcu, vekâlet
sözleşmesinde vekilin, hizmet sözleşmesinde işçinin iş
görme borçları sürekli edim niteliği taşır.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 19 misafir