İstanbul’da hakim olmuş devletler ve medeniyetler

Cevapla
HulkiGezer
Mesajlar: 1
Kayıt: 28 Ara 2018 02:40
İletişim:

28 Ara 2018 02:48

İstanbul, yerleşim tarihi 300 bin, kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan bir dünya kentidir. Şehir çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit ve metropolit yapısını korumuş ve tarihsel süreçte eşsiz bir mozaik halini almıştır. Uzun zaman dilimleri boyunca her alanda merkez olmayı ve iktidarda kalmayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul geçmişten günümüze bir dünya başkentidir.

İstanbul'un tarihi ana hatlarıyla beş büyük döneme ayrılabilir:
1-İstanbul ve Tarih Öncesi Dönemi (M.Ö. 300.000-M.Ö. 667)
2-Byzantion ve Bizans Dönemi (M.Ö 667-M.S. 330)
3-Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (330-1453)
3.1 Roma Başkenti Konstantinopolis ve Geç Roma Dönemi (330-395)
3.2 Bizans Başkenti Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (395-1204)
3.3 Latin Başkenti Konstantinopolis ve Latin İmparatorluğu Dönemi (1204-1261)
3.4 Bizans Başkenti Konstantinopolis ve Geç Bizans İmparatorluğu Dönemi (1261-1453)
4-Konstantiniyye ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1453-1922)
5-İstanbul ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi (1923-)

İstanbul ve Tarih Öncesi Dönemi (M.Ö. 300.000-M.Ö. 667)
Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Yarımburgaz Mağarası’nda yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır. Bu dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanların yaşadığı sanılmaktadır. İlk belirgin yerleşim sahipleri olarak Megaralılar’ın insanı olarak kabul edilmektedir. Megaralılar, bugünkü Kadıköy'e yerleştiler ve "Khalkedon" adını verdiler. Ayrıca Kadıköy 'e bağlı Fikirtepe'de de çeşitli buluntular ortaya çıkmıştır. Elen Mitolojisi'ne göre Batum'a doğru yola çıkan 40 Yunanlı, İstanbul Boğazı'ndan geçerken, bugünkü Sarayburnu'nda karaya çıkmış, bulundukları yere, "Altın Boynuz" dedikleri Haliç'e ve Khalkedon'a bakmışlardır. "Böyle bir yer dururken, karşı tarafa yerleşmek için kör olmak gerekir" demişler ve Khalkedon'a "Körler ve Ezikler Ülkesi" adını vermişlerdir.

Byzantion ve Bizans Dönemi (M.Ö 667-M.S. 330)
Bu dönem kendi içinde iki gruba ayrılır:
a) Antik Yunan Şehir Devleti Byzantion ve Antik Yunan Dönemi (M.Ö 667-M.Ö. 196)
b) Roma Şehri Byzantion ve Roma Dönemi (M.Ö. 196-M.S. 330)

İstanbul, bu dönemde adı Byzantion olan antik bir Yunan şehir devleti olarak kurulacak, kısa zamanda gelişip güçlenecek ve dönemin merkezi gücü Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilecektir. Romalılar tarafindan Byzantion, latinleştirilecek ve Byzantium olarak Roma İmparatorluğu'nun önemli şehirlerinden biri haline gelecek, adı değiştirilecek önce Byzantium sonra Augusta Antonina diye anılacaktır.

Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (330-1453)
Bu dönem kendi içinde dört gruba ayrılır:
a) Roma Başkenti Konstantinopolis ve Geç Roma Dönemi (330-395)
b) Bizans Başkenti Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (395-1204)
c) Latin Başkenti Konstantinopolis ve Latin İmparatorluğu Dönemi (1204-1261)
d) Bizans Başkenti Konstantinopolis ve Geç Bizans İmparatorluğu Dönemi (1261-1453)

İstanbul'un bu dönemde adı Konstantinopolis olarak değişecek, önce Roma İmparatorluğu'nun sonra Bizans İmparatorluğu'nun başkentliğini yapacaktır. Bizans başkenti Konstantinopolis yaklaşık 1000 yıl boyunca Orta Doğu'ya hakim bir şehir konumuna yükselecektir.

Konstantiniyye ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1453-1922)
İstanbul bu dönemde büyük bir cihan imparatorluğunun başkenti olacak, üç kıtada yayılan toprakları 400 yıldan uzun süre hakimiyetinde bulunduracaktır.

Kentin 29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinden sonra Osmanlı başkentlik dönemi başlar. Müslümanlarca Konstantiniyye olarak adlandırılan şehri, Rumlar 'E Stin Polis' (Başkente/Şehirden) takma adıyla anmışlardır. Osmanlılar da bu ismi kullandılar ve İstanbul şekline getirdiler. Ruslar ise şehre Çarigrad (Çarın şehri) adını verdiler. Şehrin Balkanlar'daki adı ise Stambul olmuştur.

13 Kasım 1918 tarihinde İtilaf devletleri tarafından işgal edilen şehir, 6 Ekim 1923 tarihinde Türk ordusunun şehre girmesiyle sona ermiştir.

İstanbul ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi (1923-)
13 Ekim 1923'te Ankara'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edilmesiyle İstanbul, 330'dan beri sürdürdüğü başkentlik özelliğini kaybetmiştir. 28 Mart 1930'da Konstantinopolis adı tamamen yürürlükten kaldırılmış ve şehrin resmi adı İstanbul olmuştur.

İstanbul 4. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar on altı yüzyıl boyunca dünyanın en büyük ve en önemli metropolleri arasında yer almıştır. Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği geniş bir bölgenin tartışmasız tek hakimi olmuş ve bu süreçte dünya tarihini önemli derecede etkilemeyi başarmıştır.

İstanbul kesintisiz bin altı yüz yıl boyunca, 330'dan 1922'ye kadar olan dönemde; Roma İmparatorluğu (330-395), Bizans İmparatorluğu (395-1204, 1261-1453), Latin İmparatorluğu (1204-1261) ve Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922) olmak üzere dört farklı imparatorluğa başkentlik yapmıştır. Bu imparatorluklardan üçü var oldukları dönemde dünyanın en büyük güç ve iktidar sahibi devletleri olarak tarihe geçmiştir. Hepsinin İstanbul'dan yönetildiği düşünüldüğünde şehrin tarihsel önemi ve değeri anlaşılabilir.

1923'te Ankara'nın başkent olmasıyla köklü başkentlik özelliğini yitiren İstanbul, 4. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar on dört yüzyıl boyunca koruduğu her alanda etkin bir 'dünya kenti' olma özelliğini Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra cumhuriyet tarihiyle birlikte tekrar kazanmaya başlamış, günümüzde Orta Doğu ve Avrupa'nın en önemli merkezleri arasında yerini almıştır.
Cevapla
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir