AÖF Kamu ekonomisi 2 dersi 1.8.ünite notları
Gönderilme zamanı: 02 Ara 2017 00:09
Kamu ekonomisi ıı ünite 5 özet
è Asimetrik enformasyon kavramını ilk kez ortaya atan isim “ A. AKERLOF “ tur .( 1970 de )
è Rasyonel karar almanın güç olmasında en önemli faktör “ enformasyon yetersizliği “ dir
è 19. Yy dahakim olan klasik demokrasi teorisi şu koşullar üzerine kurulmuştur ;***
v Halk kamu işlerine saygı duyar.
v Halk olup biten her şeyden haberdardır.
v Halk akılcı çözümlere varır.
v Akılcı biçimde oluşan bireysel kanılar toplumun bütünü içinde geçerlidir
v Halk bir yargıya veya sonuca ulaştıktan sonra bunu seçimlerde ortaya koyar
v Halkın iradesi ya da hiç değilse çoğunluğun görüşleri yasalaştırılır.
v Toplumsal ahlak ve adalet ilkelerine dayalı bir kamu siyasetinin sürdürülmesini sağlar.
è “ siyasal talep “ ve “ siyasal arz “ siyasal süreçte enformasyonun yönleri arasında yer alır.
Not : “ siyasal görüş “ bunlar arasında yer almaz.
è Tam enformasyon genel olarak şu tür bilgileri kapsar;
v Ülkedeki tüm ekonomik, siyasi ve sosyal olaylar
v Tarih, egemenlik kavramı ve kullanım şekilleri
v Devletin hak ve yetkileri
v Ekonominin temel kavramları
v Ekonomi politika ve sonuçları
v Diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkiler
v Sivil toplumun önemi
Not : “ vakıfların önemi “ bunlar arasında yer almaz
è Siyasal süreçte seçmen enformasyon gerektiren politik kararlararasında ;
v Seçmenin hangi partiye oy vereceği
v Hükümet politikalarının oluşumu üzerinde doğrudan etkiye sahip olan politikalar konusunda karar vermesi yer alır .
Not : “ seçimi hangi partinin kazanacağı “ yer almaz.
è Siyasal süreçte ortaya çıkan enformasyon sorunlardan bir kısmı süreçte rol oynayan birimlerin rasyonel davranmaları sonucunda ortaya çıkan sorunlardır.Bunlar ;
v Rasyonel bilgisizlik
v Rasyonel ilgisizlik
v Bürokrasinin bilgi hakimiyeti
v Gizlilik ve örtbas
v Yanlış ve aşırı enformasyon sorunları
v Mali aldanma sorunu
Not : seçmen bilgisizliği “ bunlar arasında yer almaz.
è Bazı enformasyon sorunları aktörlerin rasyonel davranışları dışındaki faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Bunlar ;
v Doğal bilgisizlik
v Doğal ilgisizlik
v Seçmen unutkanlığı
v Seçmen miyopluğudur
è Seçmenin eksik enformasyona sahip olmasına “ seçmen bilgisizliği “ adı verilir.
è Bilginin kaynağı üzerine ileri sürülen felsefi öğretile şunlardır ;***
v Bilginin ustan geldiğini ileri süren bütün öğretiler usçuluk ( rasyonalizm )
v Bilginin duyumlarla geldiğini ileri süren bütün öğretiler duyumculuk ( sansüalizm)
v Bilginin doğuştan geldiğini, doğduğu anda bütün bilgilerin insanda mevcut bulunduğunu ileri süren bütün öğretiler doğuştancılık ( ineizim- nativizm)
v Bilginin sezgilerle elde edildiğini ileri süren bütün öğretiler sezgicilik (entüvizyonizm- miztisizm)
Not : “ bilginin teokrasiden geldiğini ileri süren öğreti( teokrasizm) “ bunlar arasında yer almaz.
è “ Tabularasa” deyimini ortaya atan isim “ johnlocke “ dur. Latince bir deyimdir.
è Bilgi, tamlığın doğrultusunda ilerleyen eksik ve tamamlanmamış bir süreçtir, her zaman da böyle kalacaktır. Çünkü değişme sürekli ve sonsuzdur, bilgide sürekli ve sonsuz olarak gelişecektir. Bu duruma “ doğal bilgisizlik “ adı verilir.
è Doğal bilgisizlik alanı, insanın yaşı ilerledikçe ve enformasyon toplandıkça küçültülür.
è Bireyin bir olgunun var olduğunu bilmekle birlikte bu olgunun detayları hakkında tamamen bilgisiz kalmayı tercih etmesine “ rasyonel bilgisizlik “ adı verilir.
è Seçmen bilgisizliğinin nedenleri;***
v Seçmenlerin siyasal etkinlik duygusunun düşük olması
v Kamusal kararların bir bohça şeklinde oylanması
v Enformasyonun temin etme isteksizliği
v Eğitim seviyesinin düşük olması
v Enformasyon toplama imkanın az olması.
è “Rasyonel seçmen bilgisizliği “ durumunu ilk kez “ A. Downs“ tarafından ele alınmıştır.***
è Kişinin siyasal süreçte yer alarak sonuca etkide bulunabileceği inancını taşıyıp taşımadığını ifade eden ve düşüklüğü siyasal bilgisizliğe ve siyasal ilgisizliğe neden olabilen kavram “ siyasal etkinlik duygusu” dur.
è Tam enformasyonun geçerli olduğu bir demokraside siyasal iktidarın sahip olduğu bilgiler arasında ;
v Seçimden beklediği olaylar
v Reel olaylar
v Muhalefetin stratejileri
v Hükümet faaliyetleri
v Faaliyetlerinden elde edilen bireysel faydalar
Not : “ muhalefetin oy oranı “ bunlar arasında yer almaz.
è Piyasa süreci ile siyasal süreç arasındaki farklar ;
v Piyasaya göre siyasal karar alma sürecinde seçmenlerin enformasyon temin etmek için daha az teşvike sahip olmasıdır.
v Siyasal tercihte seçmenlerin tercihte bulunacakları adayları değerlendirmeleri zor bi iştir.
v Siyasal süreçte enformasyon akışı doğrudan değildir.
è Downs a göre 3 tür en formasyon söz konusudur ;
v Tam enformasyon ( sıfır bilgisizlik ) : vatandaşların bütçede ki mevcut ve potansiyel maddeleri ve her maddenin tüm fayda ve maliyetlerini bilmesini ifade eder.***
v Kısmi bilgisizlik ( kısmı enformasyon ) halinde seçmenler bütçedeki tüm mevcut ve potansiyel maddeleri bilmekle birlikte , her maddeye ilişkin tüm fayda ve maliyetlerini bilmezler.
v Yüksek bilgisizlik durumunda vatandaşlar hem bütçedeki maddeler hem de bu maddelerin fayda ve maliyetleri konusunda bilgisizdirler.
è Bireysel tercihlerin siyasal karar alma süreci aracılığıyla toplumsal tercihlere ulaşımını önlemesine “siyasal bilgisizlik “ adı verilir.
è Amerikalı siyaset bilimci R. Dalh a göre siyasal katılımın boyutları şunlardır :
v İlgi
v Önemseme
v Bilgi
v Eylem
Not : “güç “ bunlar arasında yer almaz.
è R.Dalhın siyasal katılmayı arttırmak için toplumu 4 gruba ayırmıştır :
v Siyasal olmayan tabaka
v Siyasal tabaka
v İktidar peşinde koşanlar
v İktidar sahipleri
Not : muhalefet konumunda olanlar “ bunlar arasında yer almaz.
è Depolitizasyon : bilgiye ve siyasal katılıma olan ilginin yok edilmesidir.
è Politikacılar için uzun dönemde ekonomiye yararlı olabilecek politikaların yürürlüğe konulması yerine, kısa sürede sonuç alınabilecek politikaları yürürlüğe koyma çabalarına “ politik miyopluk “ denir.
è Kamuoyunun siyasal karar alma sürecinde olan bitenden haberdar olmasına “açıklık “denir.
è Mali aldanma kavramı ilk kez “ A. Puviani “ tarafından açıklanmıştır.
è Mali aldanma teorisine 1967 de yayınladığı “ demokratik süreçte kamu maliyesi- mali
kurumlar ve bireysel tercihler “ kitabıyla katkı da bulunan isim “ Buchanan “ dır
è Seçmenlerin federal bir sistemde eyaletler ve yerel yönetimlerin uygulamaları hakkında enformasyon sahibi olarak kendi çıkarlarına uygun bir bölgeye yerleşmeleri ve o bölge de oy kullanmaları esasına dayanan model “Tiebout modeli”dir
è Mali aldanma sorunun giderilmesi için yapılabilecek en önemli reform “ devletin küçültülmesidir “
è “ TabulaRasa “ öğretisinde insanın yeni doğduğu dönemdeki bilgi seviyesi “doğal bilgisizliktir “
è Eksik enformasyon nedeniyle , aynı zamanda birer yargı mükellefi olan seçmenlerin, bazı kamusal mal ve hizmetlerin kendilerine olan maliyetini tam olarak fark edememelerine “ mali aldanma “denir.
***İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır…
BİR İNSANA VAZGEÇİLMEZ OLDUĞUNU HİSSETTİRDİĞİN AN;VAZGEÇECEĞİ İLK İNSAN SEN OLURSUN…
Kamu ekonomisi II ---- >6. Ünite özet
è Teorik bazda demokrasiye eleştiri yönelten düşünürlerin başında ;
v Arrow
v Downs
v Mosca
v Pareto
v Michels
v Hayek
v Buchanan
v Tullock
v Marksist düşünürler
Not : “ weber“ bunlar arasında yer almaz
è K .Arrowa göre demokratik bir yönetimde tutarlı toplumsal tercihlere ulaşmayı sağlayacak oylama kuralının karşılaması gereken koşullar şunlardır;
v Söz konusu toplumda diktatörlük yönetimi olmamalıdır.
v Bireysel tercihlerin sıralaması ne şekilde olursa olsun , geçerli olan karar alma kuralı bir sonuç üretebilmelidir.
v Tüm olası sonuçları sıralamak mümkün olabilmelidir.
v Karar alma kuralı bireylerin tercihlerine cevap verebilmelidir.
v Toplumda eğer A Bye , B de C ye tercih edilirse A da C ye tercih edilmelidir.
v Toplumun A ve B sıralaması, sadece A ve B sıralamasına bağlıdır.
è Arrow a göre demokratik sistemlerde uygulamada yağın kullanılan çoğunluk kuralı yetersiz kalmaktadır. Arrow un bu görüşleri “ arrow paradoksu ya da imkansızlık teoremi “ olarak adlandırılmaktadır .
è Seçmenin rasyonel davranarak bilgisiz kalmayı tercih etmesine “ rasyonel seçmen bilgisizliği “ adı verilir. Bu durumu ele alan ilk kişi “ Downs “ dur ***
è Eksik enformasyon sorunu en önemli etkisini “ devlet bütçesinde “ göstermektedir.
è Elitistteorisyenler ;
v G .Mosca
v V .Pareto
v R .Michels
è Elitist teorisyenlerden G. Mosca ya göre toplumu yöneten “ siyasal sınıftır. “
è “Siyasal elit “ kavramını ortaya koyan ve ilk kez kullan kişi “ V. Pareto “ dur
è Politik gücün toplumun küçük bir grubunun elinde olduğu yönetim şekli “ oligarşi”dir
è Demokrasinin önündeki en önemli engeli sınırsız demokrasi ve bunun sonucu olarak siyasal gücün kötüye kullanımı olarak gören 2 önemli düşünür ; “ Hayek – Buchanan “ dır
è Hayek e göre “ halk egemenliği fikri kanun hakimiyetini süratle 2. Plana itmiş ve Fransız devriminin ardından kanun hakimiyetiyle bağdaştırılamayacak talepler ve idealler yükselmiştir.
è Anayasa da bireylerin hak ve özgürlüklerinin açıkça tanımlandığı ve korunduğu, siyasal gücün hak ve yetkilerinin doğru bir biçimde tespit edildiği ve sınırlarının açık olarak belirlendiği demokrasi anlayışına “ anayasal demokrasi “ denir.
è “Kamu Tercihi Teorisi “nin temellerini atan isim “ Buchanan “dır
è Siyasal süreçteki aktörlerin davranışlarında hakim olan faktör “ fayda maksimizasyonu “ dur
è 1800 lü yıllarda ki demokrasiyi burjuvazinin egemen olduğu bir demokrasi olarak nitelendirmiş ve ideal demokrasiyi proletaryanın egemen olduğu bir demokrasi olarak tanımlayan “ Karl Marx “ tır .
è Marx a göre “ siyaset “ , yöneten- yönetilen ilişkisinde baskı , kabul veya iknayı sağlamada , kısacası hakim olmayı veya tabi olmayı belirleme de güce dayanan en önemli araçtır.
è Günümüzde uygulama yönünden geçerliliği olan demokrasi uygulaması “ temsili- katılımcı demokrasi “ dir .
è Parlamenter yönetim sisteminin geçerli olduğu demokratik yapıya “ parlamenter demokrasi “ adı verilir.
è Parlamenter sisteminin ayırt edici özelliği ; “ seçime dayalı ve temsil niteliği olan parlamentoya karşı sorumlu bir hükümetin bulunmasıdır.”
è Dahlın ideal demokrasi ölçütleri şunlardır ;
v Etkili katılım
v Oy kullanma eşitliği
v Aydınlanmış anlama
v Gündemin denetlenmesi
v Halkın kapsamı
Not : “ gündemin serbestliği “ ölçütü yoktur.
è Dahl a göre demokratik ölçütlere tatminkar düzeyde ulaşabilen ülke sistemlerine “ Poliarşi “ adı verilir.
è Çoğunluk ilkesini azınlık lehine sınırlayan araçlar ;
v Anayasacılık
v Anayasa yargısı
v Kuvvetler ayrılığı
v Denetim mekanizması
Not : “ yargısal bağımsızlık “ diye bir araç yoktur.
è Temsili- katılımcı demokrasiye en önemli eleştiri “ siyasal katılımın yetersizliğinden “ gelmektedir
è Çıkar ve baskı gruplarının siyasal iktidar ve bürokrasi üzerinde oluşturduğu baskı yöntemleri ;***
v İkna
v Lobicilik
v Seçim kampanyası yardımları
v Rüşvet
v Tehdit
v Sabotaj
v Toplu eylemler
v Medya
Not : “ sandık başına gitmeme “ bunlar arasında yer almaz
è Çıkar ve baskı gruplarını hakim olduğu demokratik yapıya “ plütokrasi “ denir
è Sivil toplumun demokrasi için tehlikeleriarasında ;
v Sivil toplumun faaliyeti i demokratik amaçlar gütmeyebilir
v Kötü bilgilendirilmiş veya yanıltılmış olan bir sivil toplum demokrasiyi azaltabilir.
v Sivil toplum, yetersiz temsil sorunu nedeniyle demokrasiye zarar verebilir.
v Sivil toplum kuruluşu , antidemokratik uygulamalardan zarar görebilir.
Not : sivil toplum faaliyetleri seçmenini seçim sürecine tam enformasyonu sahip olmasını engeller “ görüşü bunlar arasında yer almaz.
è “Demokrasilerde azınlığın hakimiyeti kaçınılmazdır “ görüşünü ileri süren “ Mosca “ dır***
è Pareto , toplumun tabakaları arasında aşağıdan yukarıya doğru devamlı bir hareket olduğunu, bu hareketin elit tabakasının iç yapısının değişmesi sonucunu doğurduğunu açıklayan kavram “ elit dolaşımı “ dır***
è Siyasal partilerin kendi çıkarları için anlaşarak toplumsal tercihlerde sapmaya yol açmasına “ negatif oy ticareti” adı verilir.***
***İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır…
Annem hep: "Herkesin kaderini kendisinin çizdiğine inanırım. Yaradanın sana verdiğiyle en iyisini yapmalısın" derdi…
“ForrestGump” filminden
Kamu ekonomisi II -----> 7. Ünite özet
è Bireylerin karşı karşıya kaldıkları ikilemleri ortadan kaldırmak ya da çözmek için kullandıkları yöntemler ve oluşturdukları stratejiler “ oyun teorisinin “ temellerini oluşturur.
è Oyunların temsil ettiği durumlar ;
v İş birlikçi oyun
v İş birliksiz oyun
v Karma-güdülü oyun
è Sonucun oyuncuların hem kararlarının hem de çıkarlarının çakışmasına bağlı olduğu , oyunda oyuncuların diğer oyunculara kendi niyetlerini belirttiği oyunlara “ iş birlikçi oyun “ adı verılır
è Bir oyuncunun kazancının diğer oyuncunun kaybına eşit olduğu, bir oyuncu kazanırken diğerinin kaybettiği oyuna “ sıfır –toplamlı oyun” adı verilir.***
è Oyuncuların çıkarlarının eş zamanlı olarak kısmen zıt ve kısmen ortak olduğu oyunlara “ karma-güdülü oyun “ adı verilir.***
è Oyuncuların kendi kişisel stratejilerini ve netice fonksiyonlarını diğer oyuncular gibi bildikleri oyun “tümel bilgili oyun “ denir.
è 3 çeşit oyun sınıflandırması bulunmaktadır;
v Yetenek oyunları
v Şans oyunları
v Strateji oyunları
è Her oyuncunun stratejisinin diğer oyuncuların stratejilerine en uygun “Nash dengesi “ dir.( odak noktası dengesi)***
è Rakibin tercihi hakkında bilgi eksikliğine ve gelecekte etkileşimine ilişkin ilgisizliğe dayanan “ statik oyun “ dur.
è Bir oyuncunun diğer bütün stratejilerine baskın gelen strateji “ dominant strateji “ dir***
è “ Dinamik oyunlar da “ ; Bir oyunda daha sonra hareket eden oyuncu kendisinden önceki oyuncuların daha önce yaptıkları hamleleri bilmektedir .***
è Oyun teorisi kavramlarıylaiş birlikçe davranış kuralları 3 şekildesınıflandırılabilir ;
v Mahkum açmazı oyunları
v Korkak tavuk oyunları
v İtimat oyunları
è Bir oyun aynı oyuncular tarafından belirli bir dizi halinde tekrarlanarak oynanıyorsa bu tür oyunlara “ süper oyun “ adı verilir.
è Kamu kesiminde karar alma ve tercihleri analiz eden yeni ekonomi disiplini “ kamu tercihi “ dir.
è Kamu tercihinin ele aldığı temel problemler arasında ;
v Kollektif faaliyet sorunu
v Toplam tercihler sorunu
Not : “ ekonomik disiplin sorunu “ bunlar arasında yer almaz.
è “Oyun Teorisinin Gelişmesi ve Kamu Tercihi : Karşılıklı Etkileşim “ adlı çalışmasında ilk bakışta oyun teorisi ve kamu tercihi teorisinin birbirinden tamamen ayrı 2 disiplin gibi göründüğünü
belirten “ FORTE “ dir.
è Matematikteki olasılık teorisyle oyun teorisine ilişkin rasyonel teoriyi geliştiren “ PASCAL “ dır.
è 1883 de düopol oyunlarını geliştirerek iş birlikçi olmayan Nash dengesini ortaya koyan “ BERTRAND “ dır.
è Kamu ekonomisi paradigması “ Marco- Mazzola “ tarafından ortaya atılmıştır.
è Bir toplumda maksimum refahın nasıl elde edileceğini açıklayan “ Pareto “dur .
è Gündem kontrolü oyunları “ Mackay–Weaver “tarafından ortaya konulmuştur.
è “ Semiriyeli Çıkmazı “ adlı çalışma “ Buchanan “ ele alınmıştır.
è Kamusal yardım alanların ve yardımları verenlerin pazarlık ettiği ve yardımların istismar edildiği oyun türü “ Semiriyeli çıkmazı “dır***
è Bireysel menfaatlerle toplumsal menfaat ya da bireysel davranmakta iş birliği yapmak arasındaki muhtemel çelişkiyi ortaya koyan oyuna “ Mahkum Açmazı “ adı verilir.***
è Buchanan ın analitik olarak başlangıç noktası “Leviathan “ dır
è 1980 de yaymladığı “ rant kollayan toplumda reform “ adlı çalışmasında oyun teorsinikullanarak , rant kollamaya imkan sağlayan etkinsiz yasalardan , iyi sonuçlar alınabilecek etkili yasalara geçişin , özellikle rant kollamanın yaşandığı bir ekonomide zor olabileceğini ifade eden “ Buchanan “ dır.
è Anayasal yaklaşım ile oyun teorisi perspektifini beraber ele alarak ekonomi teorisine yeni bir dal kazandıran iktisatçılar “J.M.Buchanan – G. Tullock” durr.***
è 1987 de ortaya koyduğu çalışmasında makroekonomik politikaya ilişkin olarak 2 partili bir sistemde yaşanan seçimleri birer birer tekrarlayan oyun olarak ele alan ve her seçime ilişkin tek –atışlı Nash dengesini ortaya koyan “ A. Alesina “ dır***
è Oyuncuların yalnızca diğer oyuncuların ne yapacağını tahmin ederek , bir başka oyuncunun hamlesini bilmeden hareket ettiği oyun “ eksik bilgili oyun” dur.***
***İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır…
“Hayatta asıl önemli olan; hala yaşıyorken, asla geç olmadığına inanmaktır.”
è Asimetrik enformasyon kavramını ilk kez ortaya atan isim “ A. AKERLOF “ tur .( 1970 de )
è Rasyonel karar almanın güç olmasında en önemli faktör “ enformasyon yetersizliği “ dir
è 19. Yy dahakim olan klasik demokrasi teorisi şu koşullar üzerine kurulmuştur ;***
v Halk kamu işlerine saygı duyar.
v Halk olup biten her şeyden haberdardır.
v Halk akılcı çözümlere varır.
v Akılcı biçimde oluşan bireysel kanılar toplumun bütünü içinde geçerlidir
v Halk bir yargıya veya sonuca ulaştıktan sonra bunu seçimlerde ortaya koyar
v Halkın iradesi ya da hiç değilse çoğunluğun görüşleri yasalaştırılır.
v Toplumsal ahlak ve adalet ilkelerine dayalı bir kamu siyasetinin sürdürülmesini sağlar.
è “ siyasal talep “ ve “ siyasal arz “ siyasal süreçte enformasyonun yönleri arasında yer alır.
Not : “ siyasal görüş “ bunlar arasında yer almaz.
è Tam enformasyon genel olarak şu tür bilgileri kapsar;
v Ülkedeki tüm ekonomik, siyasi ve sosyal olaylar
v Tarih, egemenlik kavramı ve kullanım şekilleri
v Devletin hak ve yetkileri
v Ekonominin temel kavramları
v Ekonomi politika ve sonuçları
v Diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkiler
v Sivil toplumun önemi
Not : “ vakıfların önemi “ bunlar arasında yer almaz
è Siyasal süreçte seçmen enformasyon gerektiren politik kararlararasında ;
v Seçmenin hangi partiye oy vereceği
v Hükümet politikalarının oluşumu üzerinde doğrudan etkiye sahip olan politikalar konusunda karar vermesi yer alır .
Not : “ seçimi hangi partinin kazanacağı “ yer almaz.
è Siyasal süreçte ortaya çıkan enformasyon sorunlardan bir kısmı süreçte rol oynayan birimlerin rasyonel davranmaları sonucunda ortaya çıkan sorunlardır.Bunlar ;
v Rasyonel bilgisizlik
v Rasyonel ilgisizlik
v Bürokrasinin bilgi hakimiyeti
v Gizlilik ve örtbas
v Yanlış ve aşırı enformasyon sorunları
v Mali aldanma sorunu
Not : seçmen bilgisizliği “ bunlar arasında yer almaz.
è Bazı enformasyon sorunları aktörlerin rasyonel davranışları dışındaki faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Bunlar ;
v Doğal bilgisizlik
v Doğal ilgisizlik
v Seçmen unutkanlığı
v Seçmen miyopluğudur
è Seçmenin eksik enformasyona sahip olmasına “ seçmen bilgisizliği “ adı verilir.
è Bilginin kaynağı üzerine ileri sürülen felsefi öğretile şunlardır ;***
v Bilginin ustan geldiğini ileri süren bütün öğretiler usçuluk ( rasyonalizm )
v Bilginin duyumlarla geldiğini ileri süren bütün öğretiler duyumculuk ( sansüalizm)
v Bilginin doğuştan geldiğini, doğduğu anda bütün bilgilerin insanda mevcut bulunduğunu ileri süren bütün öğretiler doğuştancılık ( ineizim- nativizm)
v Bilginin sezgilerle elde edildiğini ileri süren bütün öğretiler sezgicilik (entüvizyonizm- miztisizm)
Not : “ bilginin teokrasiden geldiğini ileri süren öğreti( teokrasizm) “ bunlar arasında yer almaz.
è “ Tabularasa” deyimini ortaya atan isim “ johnlocke “ dur. Latince bir deyimdir.
è Bilgi, tamlığın doğrultusunda ilerleyen eksik ve tamamlanmamış bir süreçtir, her zaman da böyle kalacaktır. Çünkü değişme sürekli ve sonsuzdur, bilgide sürekli ve sonsuz olarak gelişecektir. Bu duruma “ doğal bilgisizlik “ adı verilir.
è Doğal bilgisizlik alanı, insanın yaşı ilerledikçe ve enformasyon toplandıkça küçültülür.
è Bireyin bir olgunun var olduğunu bilmekle birlikte bu olgunun detayları hakkında tamamen bilgisiz kalmayı tercih etmesine “ rasyonel bilgisizlik “ adı verilir.
è Seçmen bilgisizliğinin nedenleri;***
v Seçmenlerin siyasal etkinlik duygusunun düşük olması
v Kamusal kararların bir bohça şeklinde oylanması
v Enformasyonun temin etme isteksizliği
v Eğitim seviyesinin düşük olması
v Enformasyon toplama imkanın az olması.
è “Rasyonel seçmen bilgisizliği “ durumunu ilk kez “ A. Downs“ tarafından ele alınmıştır.***
è Kişinin siyasal süreçte yer alarak sonuca etkide bulunabileceği inancını taşıyıp taşımadığını ifade eden ve düşüklüğü siyasal bilgisizliğe ve siyasal ilgisizliğe neden olabilen kavram “ siyasal etkinlik duygusu” dur.
è Tam enformasyonun geçerli olduğu bir demokraside siyasal iktidarın sahip olduğu bilgiler arasında ;
v Seçimden beklediği olaylar
v Reel olaylar
v Muhalefetin stratejileri
v Hükümet faaliyetleri
v Faaliyetlerinden elde edilen bireysel faydalar
Not : “ muhalefetin oy oranı “ bunlar arasında yer almaz.
è Piyasa süreci ile siyasal süreç arasındaki farklar ;
v Piyasaya göre siyasal karar alma sürecinde seçmenlerin enformasyon temin etmek için daha az teşvike sahip olmasıdır.
v Siyasal tercihte seçmenlerin tercihte bulunacakları adayları değerlendirmeleri zor bi iştir.
v Siyasal süreçte enformasyon akışı doğrudan değildir.
è Downs a göre 3 tür en formasyon söz konusudur ;
v Tam enformasyon ( sıfır bilgisizlik ) : vatandaşların bütçede ki mevcut ve potansiyel maddeleri ve her maddenin tüm fayda ve maliyetlerini bilmesini ifade eder.***
v Kısmi bilgisizlik ( kısmı enformasyon ) halinde seçmenler bütçedeki tüm mevcut ve potansiyel maddeleri bilmekle birlikte , her maddeye ilişkin tüm fayda ve maliyetlerini bilmezler.
v Yüksek bilgisizlik durumunda vatandaşlar hem bütçedeki maddeler hem de bu maddelerin fayda ve maliyetleri konusunda bilgisizdirler.
è Bireysel tercihlerin siyasal karar alma süreci aracılığıyla toplumsal tercihlere ulaşımını önlemesine “siyasal bilgisizlik “ adı verilir.
è Amerikalı siyaset bilimci R. Dalh a göre siyasal katılımın boyutları şunlardır :
v İlgi
v Önemseme
v Bilgi
v Eylem
Not : “güç “ bunlar arasında yer almaz.
è R.Dalhın siyasal katılmayı arttırmak için toplumu 4 gruba ayırmıştır :
v Siyasal olmayan tabaka
v Siyasal tabaka
v İktidar peşinde koşanlar
v İktidar sahipleri
Not : muhalefet konumunda olanlar “ bunlar arasında yer almaz.
è Depolitizasyon : bilgiye ve siyasal katılıma olan ilginin yok edilmesidir.
è Politikacılar için uzun dönemde ekonomiye yararlı olabilecek politikaların yürürlüğe konulması yerine, kısa sürede sonuç alınabilecek politikaları yürürlüğe koyma çabalarına “ politik miyopluk “ denir.
è Kamuoyunun siyasal karar alma sürecinde olan bitenden haberdar olmasına “açıklık “denir.
è Mali aldanma kavramı ilk kez “ A. Puviani “ tarafından açıklanmıştır.
è Mali aldanma teorisine 1967 de yayınladığı “ demokratik süreçte kamu maliyesi- mali
kurumlar ve bireysel tercihler “ kitabıyla katkı da bulunan isim “ Buchanan “ dır
è Seçmenlerin federal bir sistemde eyaletler ve yerel yönetimlerin uygulamaları hakkında enformasyon sahibi olarak kendi çıkarlarına uygun bir bölgeye yerleşmeleri ve o bölge de oy kullanmaları esasına dayanan model “Tiebout modeli”dir
è Mali aldanma sorunun giderilmesi için yapılabilecek en önemli reform “ devletin küçültülmesidir “
è “ TabulaRasa “ öğretisinde insanın yeni doğduğu dönemdeki bilgi seviyesi “doğal bilgisizliktir “
è Eksik enformasyon nedeniyle , aynı zamanda birer yargı mükellefi olan seçmenlerin, bazı kamusal mal ve hizmetlerin kendilerine olan maliyetini tam olarak fark edememelerine “ mali aldanma “denir.
***İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır…
BİR İNSANA VAZGEÇİLMEZ OLDUĞUNU HİSSETTİRDİĞİN AN;VAZGEÇECEĞİ İLK İNSAN SEN OLURSUN…
Kamu ekonomisi II ---- >6. Ünite özet
è Teorik bazda demokrasiye eleştiri yönelten düşünürlerin başında ;
v Arrow
v Downs
v Mosca
v Pareto
v Michels
v Hayek
v Buchanan
v Tullock
v Marksist düşünürler
Not : “ weber“ bunlar arasında yer almaz
è K .Arrowa göre demokratik bir yönetimde tutarlı toplumsal tercihlere ulaşmayı sağlayacak oylama kuralının karşılaması gereken koşullar şunlardır;
v Söz konusu toplumda diktatörlük yönetimi olmamalıdır.
v Bireysel tercihlerin sıralaması ne şekilde olursa olsun , geçerli olan karar alma kuralı bir sonuç üretebilmelidir.
v Tüm olası sonuçları sıralamak mümkün olabilmelidir.
v Karar alma kuralı bireylerin tercihlerine cevap verebilmelidir.
v Toplumda eğer A Bye , B de C ye tercih edilirse A da C ye tercih edilmelidir.
v Toplumun A ve B sıralaması, sadece A ve B sıralamasına bağlıdır.
è Arrow a göre demokratik sistemlerde uygulamada yağın kullanılan çoğunluk kuralı yetersiz kalmaktadır. Arrow un bu görüşleri “ arrow paradoksu ya da imkansızlık teoremi “ olarak adlandırılmaktadır .
è Seçmenin rasyonel davranarak bilgisiz kalmayı tercih etmesine “ rasyonel seçmen bilgisizliği “ adı verilir. Bu durumu ele alan ilk kişi “ Downs “ dur ***
è Eksik enformasyon sorunu en önemli etkisini “ devlet bütçesinde “ göstermektedir.
è Elitistteorisyenler ;
v G .Mosca
v V .Pareto
v R .Michels
è Elitist teorisyenlerden G. Mosca ya göre toplumu yöneten “ siyasal sınıftır. “
è “Siyasal elit “ kavramını ortaya koyan ve ilk kez kullan kişi “ V. Pareto “ dur
è Politik gücün toplumun küçük bir grubunun elinde olduğu yönetim şekli “ oligarşi”dir
è Demokrasinin önündeki en önemli engeli sınırsız demokrasi ve bunun sonucu olarak siyasal gücün kötüye kullanımı olarak gören 2 önemli düşünür ; “ Hayek – Buchanan “ dır
è Hayek e göre “ halk egemenliği fikri kanun hakimiyetini süratle 2. Plana itmiş ve Fransız devriminin ardından kanun hakimiyetiyle bağdaştırılamayacak talepler ve idealler yükselmiştir.
è Anayasa da bireylerin hak ve özgürlüklerinin açıkça tanımlandığı ve korunduğu, siyasal gücün hak ve yetkilerinin doğru bir biçimde tespit edildiği ve sınırlarının açık olarak belirlendiği demokrasi anlayışına “ anayasal demokrasi “ denir.
è “Kamu Tercihi Teorisi “nin temellerini atan isim “ Buchanan “dır
è Siyasal süreçteki aktörlerin davranışlarında hakim olan faktör “ fayda maksimizasyonu “ dur
è 1800 lü yıllarda ki demokrasiyi burjuvazinin egemen olduğu bir demokrasi olarak nitelendirmiş ve ideal demokrasiyi proletaryanın egemen olduğu bir demokrasi olarak tanımlayan “ Karl Marx “ tır .
è Marx a göre “ siyaset “ , yöneten- yönetilen ilişkisinde baskı , kabul veya iknayı sağlamada , kısacası hakim olmayı veya tabi olmayı belirleme de güce dayanan en önemli araçtır.
è Günümüzde uygulama yönünden geçerliliği olan demokrasi uygulaması “ temsili- katılımcı demokrasi “ dir .
è Parlamenter yönetim sisteminin geçerli olduğu demokratik yapıya “ parlamenter demokrasi “ adı verilir.
è Parlamenter sisteminin ayırt edici özelliği ; “ seçime dayalı ve temsil niteliği olan parlamentoya karşı sorumlu bir hükümetin bulunmasıdır.”
è Dahlın ideal demokrasi ölçütleri şunlardır ;
v Etkili katılım
v Oy kullanma eşitliği
v Aydınlanmış anlama
v Gündemin denetlenmesi
v Halkın kapsamı
Not : “ gündemin serbestliği “ ölçütü yoktur.
è Dahl a göre demokratik ölçütlere tatminkar düzeyde ulaşabilen ülke sistemlerine “ Poliarşi “ adı verilir.
è Çoğunluk ilkesini azınlık lehine sınırlayan araçlar ;
v Anayasacılık
v Anayasa yargısı
v Kuvvetler ayrılığı
v Denetim mekanizması
Not : “ yargısal bağımsızlık “ diye bir araç yoktur.
è Temsili- katılımcı demokrasiye en önemli eleştiri “ siyasal katılımın yetersizliğinden “ gelmektedir
è Çıkar ve baskı gruplarının siyasal iktidar ve bürokrasi üzerinde oluşturduğu baskı yöntemleri ;***
v İkna
v Lobicilik
v Seçim kampanyası yardımları
v Rüşvet
v Tehdit
v Sabotaj
v Toplu eylemler
v Medya
Not : “ sandık başına gitmeme “ bunlar arasında yer almaz
è Çıkar ve baskı gruplarını hakim olduğu demokratik yapıya “ plütokrasi “ denir
è Sivil toplumun demokrasi için tehlikeleriarasında ;
v Sivil toplumun faaliyeti i demokratik amaçlar gütmeyebilir
v Kötü bilgilendirilmiş veya yanıltılmış olan bir sivil toplum demokrasiyi azaltabilir.
v Sivil toplum, yetersiz temsil sorunu nedeniyle demokrasiye zarar verebilir.
v Sivil toplum kuruluşu , antidemokratik uygulamalardan zarar görebilir.
Not : sivil toplum faaliyetleri seçmenini seçim sürecine tam enformasyonu sahip olmasını engeller “ görüşü bunlar arasında yer almaz.
è “Demokrasilerde azınlığın hakimiyeti kaçınılmazdır “ görüşünü ileri süren “ Mosca “ dır***
è Pareto , toplumun tabakaları arasında aşağıdan yukarıya doğru devamlı bir hareket olduğunu, bu hareketin elit tabakasının iç yapısının değişmesi sonucunu doğurduğunu açıklayan kavram “ elit dolaşımı “ dır***
è Siyasal partilerin kendi çıkarları için anlaşarak toplumsal tercihlerde sapmaya yol açmasına “ negatif oy ticareti” adı verilir.***
***İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır…
Annem hep: "Herkesin kaderini kendisinin çizdiğine inanırım. Yaradanın sana verdiğiyle en iyisini yapmalısın" derdi…
“ForrestGump” filminden
Kamu ekonomisi II -----> 7. Ünite özet
è Bireylerin karşı karşıya kaldıkları ikilemleri ortadan kaldırmak ya da çözmek için kullandıkları yöntemler ve oluşturdukları stratejiler “ oyun teorisinin “ temellerini oluşturur.
è Oyunların temsil ettiği durumlar ;
v İş birlikçi oyun
v İş birliksiz oyun
v Karma-güdülü oyun
è Sonucun oyuncuların hem kararlarının hem de çıkarlarının çakışmasına bağlı olduğu , oyunda oyuncuların diğer oyunculara kendi niyetlerini belirttiği oyunlara “ iş birlikçi oyun “ adı verılır
è Bir oyuncunun kazancının diğer oyuncunun kaybına eşit olduğu, bir oyuncu kazanırken diğerinin kaybettiği oyuna “ sıfır –toplamlı oyun” adı verilir.***
è Oyuncuların çıkarlarının eş zamanlı olarak kısmen zıt ve kısmen ortak olduğu oyunlara “ karma-güdülü oyun “ adı verilir.***
è Oyuncuların kendi kişisel stratejilerini ve netice fonksiyonlarını diğer oyuncular gibi bildikleri oyun “tümel bilgili oyun “ denir.
è 3 çeşit oyun sınıflandırması bulunmaktadır;
v Yetenek oyunları
v Şans oyunları
v Strateji oyunları
è Her oyuncunun stratejisinin diğer oyuncuların stratejilerine en uygun “Nash dengesi “ dir.( odak noktası dengesi)***
è Rakibin tercihi hakkında bilgi eksikliğine ve gelecekte etkileşimine ilişkin ilgisizliğe dayanan “ statik oyun “ dur.
è Bir oyuncunun diğer bütün stratejilerine baskın gelen strateji “ dominant strateji “ dir***
è “ Dinamik oyunlar da “ ; Bir oyunda daha sonra hareket eden oyuncu kendisinden önceki oyuncuların daha önce yaptıkları hamleleri bilmektedir .***
è Oyun teorisi kavramlarıylaiş birlikçe davranış kuralları 3 şekildesınıflandırılabilir ;
v Mahkum açmazı oyunları
v Korkak tavuk oyunları
v İtimat oyunları
è Bir oyun aynı oyuncular tarafından belirli bir dizi halinde tekrarlanarak oynanıyorsa bu tür oyunlara “ süper oyun “ adı verilir.
è Kamu kesiminde karar alma ve tercihleri analiz eden yeni ekonomi disiplini “ kamu tercihi “ dir.
è Kamu tercihinin ele aldığı temel problemler arasında ;
v Kollektif faaliyet sorunu
v Toplam tercihler sorunu
Not : “ ekonomik disiplin sorunu “ bunlar arasında yer almaz.
è “Oyun Teorisinin Gelişmesi ve Kamu Tercihi : Karşılıklı Etkileşim “ adlı çalışmasında ilk bakışta oyun teorisi ve kamu tercihi teorisinin birbirinden tamamen ayrı 2 disiplin gibi göründüğünü
belirten “ FORTE “ dir.
è Matematikteki olasılık teorisyle oyun teorisine ilişkin rasyonel teoriyi geliştiren “ PASCAL “ dır.
è 1883 de düopol oyunlarını geliştirerek iş birlikçi olmayan Nash dengesini ortaya koyan “ BERTRAND “ dır.
è Kamu ekonomisi paradigması “ Marco- Mazzola “ tarafından ortaya atılmıştır.
è Bir toplumda maksimum refahın nasıl elde edileceğini açıklayan “ Pareto “dur .
è Gündem kontrolü oyunları “ Mackay–Weaver “tarafından ortaya konulmuştur.
è “ Semiriyeli Çıkmazı “ adlı çalışma “ Buchanan “ ele alınmıştır.
è Kamusal yardım alanların ve yardımları verenlerin pazarlık ettiği ve yardımların istismar edildiği oyun türü “ Semiriyeli çıkmazı “dır***
è Bireysel menfaatlerle toplumsal menfaat ya da bireysel davranmakta iş birliği yapmak arasındaki muhtemel çelişkiyi ortaya koyan oyuna “ Mahkum Açmazı “ adı verilir.***
è Buchanan ın analitik olarak başlangıç noktası “Leviathan “ dır
è 1980 de yaymladığı “ rant kollayan toplumda reform “ adlı çalışmasında oyun teorsinikullanarak , rant kollamaya imkan sağlayan etkinsiz yasalardan , iyi sonuçlar alınabilecek etkili yasalara geçişin , özellikle rant kollamanın yaşandığı bir ekonomide zor olabileceğini ifade eden “ Buchanan “ dır.
è Anayasal yaklaşım ile oyun teorisi perspektifini beraber ele alarak ekonomi teorisine yeni bir dal kazandıran iktisatçılar “J.M.Buchanan – G. Tullock” durr.***
è 1987 de ortaya koyduğu çalışmasında makroekonomik politikaya ilişkin olarak 2 partili bir sistemde yaşanan seçimleri birer birer tekrarlayan oyun olarak ele alan ve her seçime ilişkin tek –atışlı Nash dengesini ortaya koyan “ A. Alesina “ dır***
è Oyuncuların yalnızca diğer oyuncuların ne yapacağını tahmin ederek , bir başka oyuncunun hamlesini bilmeden hareket ettiği oyun “ eksik bilgili oyun” dur.***
***İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır…
“Hayatta asıl önemli olan; hala yaşıyorken, asla geç olmadığına inanmaktır.”