alonot.com

İsimler

breakfast : kahvaltı
can : teneke kutu
dinner : akşam yemeği
food : yemek, yiyecek
grocery store : bakkal
habit : alışkanlık
* eating habit : yeme alışkanlığı
help : yardım
lunch : öğle yemeği
meal : yemek
server : garson
service : servis, hizmet
sprinkles: serpme, tutam, parçacık
* chocolate sprinkles : çikolata parçacıkları
vegetarian : vejeteryan, et yemez

Fiiller

be on a diet : diyette olmak
buy : satın almak
cook : yemek pişirmek
eat : yemek
eat out : dışarıda yemek yemek
go out : dışarı çıkmak
hang out (with friends) : (arkadaşlarla) takılmak
invite : davet etmek
need : ihtiyacı olmak
recommend : tavsiye etmek
skip a meal : öğün atlamak
take a break : ara vermek
try : denemek

Sıfatlar

allergic (to) : alerjisi olmak
* I’m allergic to tomato. : Domatese alerjim var.
alone : yalnız
awful : berbat
cheap : ucuz
cold : soğuk
delicious : lezzetli
excellent : mükemmel
fast : hızlı
filling : doyurucu
formal : resmi
fresh : taze
* fresh fruit and vegetables : taze meyve ve sebzeler
fun : eğlenceli
friendly : cana yakın, dostane
full : dolu, doymuş, tok
hot : sıcak
hungry : acıkmış
lazy : tembel
light : hafif (yemek, vs.)
picky : seçici
* picky eater : yemek seçen kişi
salty : tuzlu
slow : yavaş
special : özel
sweet : tatlı, şekerli
tasteless : tatsız, lezzetsiz
tasty : lezzetli
terrible : berbat
thirsty : susamış
unfriendly : soğuk, samimiyetsiz
wonderful : muhteşem

Çeşitli İfadeler

Can I get you some tea? : Sana çay getireyim mi?
How many? : Kaç tane?
How much? : Ne kadar?
I guess : Sanırım
I have another idea. : Başka bir fikrim var.
I’m on a diet. : Diyetteyim.
I need some help fast : Acil yardıma ihtiyacım var.
Would you like ...? : İster misin?
Vegetables (Sebzeler)

carrot : havuç
cucumber : salatalık
garlic : sarımsak
green beans : taze fasülye
green pepper : yeşil biber
lettuce : marul
onion : soğan
pea : bezelye
pepper : biber
potato : patates
spinach : ıspanak
tomato : domates

Fruit (Meyve)

apple : elma
banana : muz
coconut : Hindistan cevizi
grapes : üzüm
mango : mango
melon : kavun
orange : portakal
peach : şeftali
pineapple : ananas
strawberry : çilek

Meat (Et)

beef : biftek
chicken : tavuk
fish : balık
hamburger meat : burger köftesi
lamb : kuzu eti
salmon : somon balığı
shrimp : karides
steak : biftek
turkey : hindi

Drinks (İçecekler)

coffee : kahve
iced tea : buzlu çay
juice : meyve suyu
milk : yağsız süt
* skim milk : yağsız süt
soda : gazlı içecek
tea : çay
water : su

Sweets and Snacks
(Tatlılar ve Atıştırmalıklar)

chocolate : çikolata
cookie : kurabiye
dessert : tatlı
ice cream : dondurma
muffin : çörek
peanut : yer fıstığı
popcorn : patlamış mısır
potato chips : patates cipsi
sugar : şeker

Carbohydrates (Karbonhidratlar)

bread : ekmek
cereal : mısır gevreği
French fries : patates kızartması
pasta : makarna
rice : pirinç; pilav

Diğer Yiyecek Adları

butter : tereyağı
cheese : peynir
egg : yumurta
oil : sıvı yağ
salad : salata
yogurt : yoğurt

Sayılabilen Kelimeler

carrot : havuç
cucumber : salatalık
garlic : sarımsak
green beans : taze fasülye
green pepper : yeşil biber
onion : soğan
pea : bezelye
pepper : biber
potato : patates
tomato : domates
apple : elma
banana : muz
coconut : Hindistan cevizi
grapes : üzüm
mango : mango
melon : kavun
orange : portakal
peach : şeftali
pineapple : ananas
strawberry : çilek
cookie : kurabiye
peanut : yer fıstığı
potato chips : patates cipsi
French fries : patates kızartması
egg : yumurta
shrimp : karides
muffin : çörek


KISA NOT :

Fruit (meyve) kelimesinin sayılmadığına ve vegetables (sebze) kelimesinin sayıldığına dikkat ediniz.

Para, et isimleri, sıvılar, tanecikli yapılar (toz halindeki şeker, tuz, vs. gibi) ve fruit kelimesi sayılamaz.
Sayılamayan Kelimeler

money : para
coffee : kahve
iced tea : buzlu çay
juice : meyve suyu
milk : yağsız süt
* skim milk : yağsız süt
soda : gazlı içecek
tea : çay
water : su
fruit : meyve
meat : et
beef : biftek
chicken : tavuk
fish : balık
hamburger meat : burger köftesi
lamb : kuzu eti
salmon : somon balığı
steak : biftek
turkey : hindi
chocolate : çikolata
dessert : tatlı
ice cream : dondurma
popcorn : patlamış mısır
sugar : şeker
salt : tuz
bread : ekmek
pasta : makarna
rice : pirinç; pilav
butter : tereyağı
cheese : peynir
oil : sıvı yağ
salad : salata
yogurt : yoğurt
lettuce : marul
spinach : ıspanak

ÖNEMLİ :

Hayvan adları sayılır.
 chickens, lambs

Fakat hayvanın eti sayılmaz !
 some chicken, some lamb

İngilizce 2 dersi kelimeleri
two of us : ikimiz
class : sınuf
fun : eğlence
movies: Film
only child : tek çocuk
college : Üniversite
major : önemli , başlıca
neighborhood: mahalle
parents : ebeveynler yani anne-baba
wreck: batık-enkaz-yıkılma
just : sadece yanlız
an animal : bir hayvan sever
well : şey
guess: sanırım
broke: beş parasız, parası yok
sleep late : geç yatmak
apples: elmalar
mangoes: mangolar
strawberries: çilekler
butter: tereyağı
jacket: ceket
jeans: kot pantolon
sweater: kazak
CD: cd
black: siyah
green: yeşil
red: kırmızı
color: renk
baseball: beyzbol
basketball:basketbol
volleyball:voleybol
singing:şarkı söylemek
cat : kedi
dog: köpek
fish: balık
pet: evcil hayvan
juice: meyve suyu
milk: süt
water: su
dessert: tatlı
It's cold tonight: bu gece soguk
actually: aslında
really: gerçekten
people: insanlar
human: insan
pretyy: güzel
cool: havalı
suggestions: öneri
important: önemli
why= niçin
where = nerede
what = ne
which = hangi
when = ne zaman
should take: almalı
you take: sen al
want to take: istemek almak
a good idea to take: almak için iyi bir fikir
forget to take: almayı unutma
nervous: gergin
married : evli
sing: tek-bekar
any: hiç
good: iyi
Frenc: Fransız
restaurant: restoran, lokanta
neighborhood : mahalle
Are you a student sorusunun cevabı daima “Yes I am” veya “No I'm not” şeklinde verilir... yani soruda “Sen öğrencimisin ?” diye soruyor.. cevabımı ise “Evet be öyleyim..” veya “Hayır öyle değilim” şeklinde verilir..
to them: onlara
at them: onlara
theirs: onların
them:Onları
their:onların
want to : istemek
something: birsey
special: özel
last week : gecen hafta
went (go verb 2 yani Go fiilinin 2. hali went tir.. geçmiş zamanda) gitti demek...
anniversary : yıl dönümü
İrregular kelimelerin yani düzensiz fiillerin 2. ve 3. halleri
1. HaliBase Form
2. HaliPast Simple
3. HaliPast Participle
TürkçeAnlamı
awake
awoke
awoken
uyanmak
be
was, were
been
olmak
beat
beat
beaten
vurmak
become
became
become
olmak
begin
began
begun
başlamak
bend
bent
bent
bükmek
bet
bet
bet
bahse girmek
bid
bid
bid
emretmek
bite
bit
bitten
ısırmak
blow
blew
blown
esmek
break
broke
broken
kırmak
bring
brought
brought
getirmek
broadcast
broadcast
broadcast
yayımlamak
build
built
built
inşa etmek
burst
burst
burst
patlamak
burn
burned/burnt
burned/burnt
yakmak
buy
bought
bought
satın almak
catch
caught
caught
yakalamak
choose
chose
chosen
seçmek
come
came
come
gelmek
cost
cost
cost
değer biçmek
creep
crept
crept
emeklemek
cut
cut
cut
kesmek
deal
dealt
dealt
anlaşmak
dig
dug
dug
kazmak
do
did
done
yapmak
draw
drew
drawn
çekmek
dream
dreamed/dreamt
dreamed/dreamt
rüya görmek
drive
drove
driven
sürmek
drink
drank
drunk
içmek
eat
ate
eaten
yemek yemek
fall
fell
fallen
düşmek
feed
fed
fed
beslemek
feel
felt
felt
hissetmek
fight
fought
fought
dövüşmek
find
found
found
bulmak
flee
fled
fled
firar etmek
fly
flew
flown
uçmak
forbid
forbade
forbidden
yasaklamak
forget
forgot
forgotten
unutmak
forgive
forgave
forgiven
affetmek
freeze
froze
frozen
donmak
get
got
gotten
elde etmek
give
gave
given
vermek
go
went
gone
gitmek
grow
grew
grown
büyümek
hang
hung
hung
asmak
have
had
had
sahip olmak
hear
heard
heard
duymak
hide
hid
hidden
saklamak
hit
hit
hit
vurmak
hold
held
held
tutmak
hurt
hurt
hurt
yaralanmak
keep
kept
kept
saklamak
know
knew
known
bilmek
lay
laid
laid
yaymak
lead
led
led
rehberlik etmek
learn
learned/learnt
learned/learnt
öğretmek
leave
left
left
ayrılmak
lend
lent
lent
ödünç vermek
let
let
let
izin vermek
lie
lay
lain
yalan söylemek
lose
lost
lost
kaybetmek
make
made
made
yapmak
mean
meant
meant
anlamına gelmek
meet
met
met
buluşmak
pay
paid
paid
ödemek
put
put
put
koymak
read
read
read
okumak
ride
rode
ridden
binmek
ring
rang
rung
çalmak
rise
rose
risen
yükselmek
run
ran
run
koşmak
say
said
said
söylemek
see
saw
seen
görmek
sell
sold
sold
satmak
send
sent
sent
göndermek
show
showed
showed/shown
göstermek
shut
shut
shut
kapamak
sing
sang
sung
şarkı söylemek
sit
sat
sat
oturmak
sleep
slept
slept
uyumak
speak
spoke
spoken
konuşmak
spend
spent
spent
harcamak
stand
stood
stood
ayakta durmak
swim
swam
swum
yüzmek
take
took
taken
almak
teach
taught
taught
öğretmek
tear
tore
torn
yırtmak
tell
told
told
anlatmak
think
thought
thought
düşünmek
throw
threw
thrown
fırlatmak
understand
understood
understood
anlamak
wake
woke
woken
uyanmak
wear
wore
worn
giymek
win
won
won
kazanmak
write
wrote
written
yazmak
Did: geçmiş zaman ekidir.. geçmişte ne yaptıysak bu ek ile sorular sorulur.. örneğin What did you do last week ? Geçen hafta ne yaptın ? Did ( geçmiş zaman ) do ( yapmak ) last week ( geçen hafta ) last ( geçen ) week ( hafta)..
We went to the movies... Biz sinemaya gittik.. we ( biz ) wetn to ( go fiilinin 2. hali ) gitmek.. movies ( sinema )
di'li geçmiş zaman ekleri ise was-were.. be fiilinin ( am-is-are ) 2. hali was-were'dür..
I,He,She ve It = was kullanılır
You,We,They ve özne çoğul ise ( parents yani ebeveynler ) = were kullanılır.. örneğin Ali was born in 1980.. Ali 1980 de doğdu. Ali 2. tekil kişi (yani He oldugundan) was kullanılır.. born ( doğmak ).. in 1980 ( 1980 'de ).. burada unutlmaması gereken Bir şey var tarihlerde daima “in” eki alır kullanılır...
so: yani
then: sonra
and: ve
but: fakat
if : eğer
have a cold : soguk algınlıgı
Make : yapmak
Take :almak
Put :halletmek
Blow : üflemek
Get: almak
come on: hadi ama
candles: mumlar
cake : pasta
wish: dilek,arzu,istek
Atm: Atm
video arcade : video carsı
parking lot : otopark
bank : banka
pay phone:ankesörlü telefon
but : fakat
because : çünkü
or: veya
and : ve
alse : ayrıca
decide: karar vermek
Can I help you : yardımcı olabilir miyim ? Bu soruda ki “can I help ” bi kalıptır unutmayalım..
Do: yapmak
Have: sahip olmak
Would: istemek
Can: yapabilmek
Did: geçmiş zaman ek
eat up: yiyip bitirmek
get up : kalmak
take up: almak
give up: bırakmak-vazgeçmek-pes etmek
make up: uydurmak- sallamak-ödemek-toplamak..
Is there = tekil kelimelerde kullanılır eğer cümlede tekil bir ek varsa for example: Is there an Internet cafe in the mall ? Türkçesi: Alışveriş merkezinde ( mall) bir internet kafe var mı ? Buradaki mall tekil oldugu için Is there kullanılmıştır..
Are there = çoğul kelimelerde kıllanılır eğer cümlede cogul bir ek varsa for example: Are there any cash machines near here ? Buraya yakın bankomat ( cash machines ) var mı ? Buradaki cash machineS cogul çünkü bankomat yani para makinesi bir cogul ektir.. burada Are there kullanılmıştır..
az kelime yazaliım değil mi sınavda bircok işimize yardımcı olacaktır :)
ilk basta sözlüğümüz : http://tureng.com/tr/turkce-ingilizce
live: yaşamak
as: olarak
work : çalışmak
fun: eğlence
alone: yanlız
movies=cinema : sinema, film
each other : birbirimizi
everyday: hergün
because: çünkü
bark: havlamak
everymorning: her sabah
before: önce
set: batmak
west : batı
too much: aşırı
junk food : abur cubur
pretty crowded: oldukça kalabalık
interested: ilgili-alakalı
noisy: gürültülü
together: birlikte
parent: ebeveyn ( anne-baba)
neighborhood:mahalle-muhit
pet: evcil hayvan
look:bakma-görünüş-bakış
guess:tahmin etmek
wreck:enkaz
broke:parasız
afford:parası yatmek
loud: yüksek
encourage: cesaretlendirmek
comment:yorumlamak
conversation: konuşma