Açıköğretim fakültesi Özel vergi hukuku notu

Cevapla
sevgi
Mesajlar: 57
Kayıt: 25 Mar 2017 20:56
İletişim:

30 Kas 2017 00:30

AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Katma değer vergisi ilk kez 1954 yılında Fransa'da uygulanmıştır. Ardından 1968 yılından itibaren Avrupa Birliği'nin resmî vergisi olmuştur. Bugün dünyada 150'yi aşkın ülkede (Amerika Birleşik Devletleri hariç) uygulanmaktadır. Türkiye'de ise 1 Ocak 1985 tarihinden itibaren yürürlüktedir. Yürürlüğe girmesi ile birlikte mal ve hizmetler üzerinden daha önce alınan sekiz adet vergi yürürlükten kaldırılmıştır. Bugün katma değer vergisi Türk Vergi Sistemi'nin en önemli vergilerinden biridir.
Katma değer vergisi, katma değer üzerinden alınan bir vergidir. Bu sayede "çifte vergilendirmeyi" ve dikey bütünleşmeyi" önler. Katma değer vergisinde ihracat vergiden tamamen muaf tutulmak suretiyle teşvik edilmektedir. Vergi indirimi mekanizması sayesinde belge kullanımını cazip hâle getirerek kaçakçılığı önlemektedir. Ayrıca tüketim tipi katma değer vergisi yatırımları vergi dışında tutarak teşvik etmektedir.
Gayrisafi hasıla tipi, gelir tipi ve tüketim tipi olmak üzere üç tür katma değer vergisi vardır. Gayrisafi hasıla tipinde sermaye malları matraha dahildir. Gelir tipinde sermaye mallarının amortismanlarının indirilmesine izin verilir. Tüketim tipinde ise sermaye malları matraha dahil edilmemektedir. Türkiye'de tüketim tipi uygulanmaktadır. Katma değer vergisi iki şekilde hesaplanmaktadır. Katma değer yöntemi olarak bilinen ilkinde; her aşamadaki katma değere, vergi oranı uy-gulanarak hesaplanırken vergi indirimi yöntemi olarak bilinen ikincisinde ise her aşamadaki satış üzerinden hesaplanan vergiden, alışlarda ödenen verginin düşülmesi ile bulunmaktadır. Ancak her iki yönteme göre bulunan sonuç da aynıdır.
Türkiye'de katma değer vergisine geçilmesinin başlıca nedenleri; i)sanayi üzerindeki vergi yükünü düşürmek, ii) gelir vergisi sistemini tamamlamak, iii) vergi kaçakçılığını azaltmak, iv) ihracatı teşvik etmek, v) Avrupa Birliği ile uyum sağ-lamak ve vi) verginin olumlu özelliklerinden faydalanmak şeklinde özetlenebilir.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Katma değer vergisinin konusuna; mal teslimleri ve hizmet ifaları (uluslararası ve transit taşımacılık hizmetlerinin iç parkura isabet eden kısmı dahil), her türlü mal ve hizmet ithalatı ve Kanun'da sayılan diğer teslim ve hizmetler girmektedir. Ancak bunlardan uluslararası ve transit taşımacılık hizmetlerinin iç parkura isabet eden kısmı Bakanlar Kurulu Kararı ile katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Katma değer vergisinin mükellefleri; mal teslimi ve hizmet ifasında bulunanlar, mal ve hizmet ithal edenler, gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar, PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları, şans ve talih oyunlarını tertipleyen teşkilat müdürlükleri, gösteri, konser, sportif faaliyet, yarış ve yarışmaları tertipleyenler, iktisadi işletmeye dahil mal ve hakları kiraya verenler, isteğe bağlı mükellefiyet talebinde bulunanlar şeklinde sıralanmıştır.
Katma değer vergisini doğuran olay, vergiye tabi işlemlerin özelliklerine göre ayrı tayin ve tespit edilmiştir. Buna göre; malın teslimi ya da hizmetin ifa edilmesi, fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi, kısım kısım mal teslimi, komisyoncu ya da konsinyatör vasıtasıyla yapılan satışlarda malın alıcıyla teslimi, malın alıcı adına yetkili kişiye gönderilmesi, su elektrik, gaz ve benzeri dağıtımı, mal ve hizmet ithalatı, uluslararası ve transit taşımacılık ve lisanslı tarım ürünlerinin depodan çekilmesi ayrı birer vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmiştir.
Varış ülkesi prensibinin uygulandığı bütün ülkelerde ve ülkemizde ihracatı teşvik etmek için ihracat katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Buna göre ihrcat teslimleri, yurt dışındaki müşterilere yapılan teslimler, serbest bölgelerdeki müş-teriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla Türkiye'de vergiler roaming hizmetleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir. İhraç kaydıyla
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
yapılan teslimlerde istisnadan yararlanabilmek için malın 3 ay içinde yurt dışına çıkartılması gereklidir.
Katma Değer Vergisi Kanunu'nda ihracatın dışında; ekonomik, sosyal, kültürel, ilmi ve sağlık amaçlı birçok istisna düzenlenmiştir. Bunlardan başlıcaları; Deniz, hava ve demir yolu taşıma araçları istisnası, petrol ve kıymetli maden arama istisnası, teşvik belgeli yatırım istisnası, transit taşımacılık istisnası, askerî, sosyal ve kültürel istisnalar, ithalat istisnaları ve diğer birtakım istisnalardır.
Katma değer vergisinde matrah mal ve hizmetin karşılığını teşkil eden bedeldir. Tarifeli işlemlerde ve biletle girilen yerlerde bedele dahildir. İthalatta matrah gümrük vergisi kıymeti, değilse CIF bedeli ve ödenen vergi ve benzerinin topla-mıdır. Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında (transit taşımacılık dahil) iç parkura isabet eden kısımdır. Bunun dışında ayrıca özel matrah şekilleri söz konusudur. Bu gibi durumlarda da matrah genellikle katılma bedeli ve giriş karşılığında alınan bedeldir. Ziynet eşyasında ise külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan kısımdır.
Katma değer vergisi indirim esasına dayalı bir vergidir, yani bir önceki aşamada ödenen vergi düşüldükten sonra kalan kısım ödenir. Ancak bazı hâllerde bu indirime izin verilmemektedir. Şöyle ki;
i. vergiye tabi olmayan veya istisna edilen malların vergisi,
ii. binek otomobillerine ait olan vergi,
iii. zayi olan mallara ait olan vergi,
iv. gelir ve kurumlar vergisinden indirilemeyen giderlere ilişkin vergi indirilememektedir.
Katma değer vergisi gerçek usulde hesaplanan bir vergidir. Ödenecek vergi üç aylık ve aylık dönemler itibarıyla iş yerini bulunduğu vergi dairesine, vergilendirme
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
dönemini takip eden ayın 24'üne kadar beyan edilir ve söz konusu ayın 26'sına kadar ödenir. Ancak tanınan yetkiye dayanılarak vergilendirme dönemi genel olarak bir ay olarak belirlenmiştir. İşi bırakma, ölüm ve memleketi terk gibi hâllerde ise özel ödeme zamanları düzenlenmiştir.
Türk Vergi Sistemi'nde katma değer vergisi dışında harcamalar üzerinden alınan özel tüketim vergisi, şans oyunları vergisi, özel iletişim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ve gümrük vergisi de yer almaktadır.
Özel tüketim vergisi Özel Tüketim Vergisi Kanun'a ekli 4 listede yer alan malları Kanun'un belirttiği aşamada vergilendiren bir tüketim vergisidir. Mallar yalnızca bir aşamada vergilendirilmektedir. Verginin konusu söz konusu listelerde yer alan mallar oluşturmaktadır. Mükellef verginin konusunu oluşturan malları ithal eden, imal eden veya müzayede mahallerinde satan kimselerdir. Vergi listelere göre 15 gün, ayın kalan gün sayısı ya da birer aylık dönemlerle hesaplanmaktadır. Vergilendirme dönemini izleyen on gün ya da birer aylık vergilendirme dönemlerinde 15 günlük sürelerde beyan edilip ödenmektedir.
Verginin konusu genel olarak müşterek bahis ve şans oyunlarıdır. Verginin mükellefi bu oyunları tertipleyenlerdir. Şans oyununun veya at yarışının ilgili kuponunun doldurulması ve ilgili yere yatırılması ile vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olur. Verginin matrahı tertip edilen şans oyunlarından elde edilen hasılat tutarıdır. Vergilendirme dönemi, çekiliş ya da şans oyunlarını tertip eden kişi ya da kuruluşların faaliyet gösterdiği takvim yılının birer aylık dönemleridir.
Tek aşamalı bir özel tüketim vergisidir. Verginin konusuna,her türlü mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri, radyo ve televizyon yayınlarının uydu
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri, kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti, elektronik haberleşme hizmetleri girmektedir. Sırasıyla yüzde 25, 15, 5 ve 10 oranları uygulanmaktadır. Verginin mükellefi yukarıda sayılan elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmecilerdir. Vergini matrahını katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlar teşkil eder. Bir aya ait özel iletişim vergisi, izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir.
Banka ve sigorta şirketlerinin, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün işlemler dolayısıyla kendi lehlerine her ne ad altında olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. Verginin mükellefi banka ve bankerlerle sigorta şirketleridir. Sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde de verginin mükellefi sigorta şirketleridir. Vergiyi doğuran olay, bu verginin mükellefi olan bankalar, bankerler ve sigorta şirketlerinin yapmış oldukları bütün işlemler dolayısıyla kendi lehlerine her ne ad altında olursa olsun nakden veya hesaben para almalarıdır. Çok sayıda muafiyet ve istisna söz konusudur. Verginin matrahı verginin mükellefi olan, banka, banker ve sigorta şirketlerinin yaptıkları işlemler dolaysıyla lehlerine her ne ad altında olursa olsun aldıkları paralardır. Kambiyo alım ve satım işlemlerinde alınan komisyon değil, kambiyo satışlarının tutarı verginin matrahını teşkil eder. Sigorta işlemlerinde ise verginin matrahı, bu işlem dolayısıyla poliçede yer alan prim tutarıdır. Genel oran yüzde 15 olmakla birlikte Bakanlar Kurulu sahip olduğu yetkiye dayanarak farklı oranlar belirlemiştir. Vergilendirme dönemi takvim yılının her bir ayıdır. Verginin mükellefi olan kurumlar, birer aylık dönemde yaptıkları işlemler dolayısıyla ertesi ayın on beşinci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine bir beyanname vermek zorundadır. Tarh ve tahakkuk ettirilen vergi beyanname verme süresi içinde ödenir.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Genel olarak gümrük vergilerinin konusu, uluslararası ticaret işlemlerine konu olan ve ülke sınırlarını aşan taşınabilir eşyadır. Herhangi bir eşyanın gümrük vergisine konu olabilmesi için; eşyanın uluslararası ticarette değişim konusu olması ve eşyanın taşınabilir olması gerekmektedir. Gümrük vergileri, gümrük yükümlülüğünün doğ-duğu tarihte yürürlükte bulunan gümrük tarifesine göre hesaplanmakta ve tahsil edilmektedir. Gümrük vergi oranları, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca İthalat Rejimi Kararı ile belirlenmektedir. Gümrük vergisinin konusunu, gümrük tarifesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesine giren eşya teşkil eder. Gümrük vergisinin mükellefi, gümrüğe beyanda bulunan kişidir. Dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişi de mükelleftir. Gümrük vergisinde vergiyi doğuran olay ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi, gümrük giriş beyannamesinin tescili, ithalat vergilerine tabi eşyanın ithalat vergilerinden kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalatın yapılması olarak belirlenmiştir. Gümrük Vergisi Kanunu'nda çok sayıda muafiyet ve istisna hükmü yer almaktadır. Gümrük vergisi esas olarak mükellefin yazılı beyanı (gümrük giriş beyannamesi) üzerine tarh olunur. Ancak Gümrük Kanunu'nun 59'ncu maddesinde gümrük beyanının bilgisayar veri işleme tekniği yoluyla, sözlü olarak eşya sahibinin bu eşyayı bir gümrük rejimine tabi tutma isteğini ifade ettiği herhangi bir tasarruf yoluyla yapılabileceği belirtilmiştir. Gümrük vergisi tebliğ tarihinden sonraki 10 gün içinde Türk lirası olarak, bir defada (defaten) ödenir. Bu süre mükellefin talebi üzerine gecikme faizi alınmak suretiyle 30 gün daha uzatılabilir. Gümrük vergisi, yetki verilen bankalar aracılığıyla da tahsil edilebilir.
Emlak vergisi Türk vergi sistemi içinde yer alan önemli bir servet vergisidir. Emlak vergisi en eski ve en yaygın vergilerden biridir. Sürekli ve özel nitelikteki bir servet vergisi olan bu verginin yönetimi çoğunlukla yerel yönetimlere bırakılmıştır. Esas itibarıyla yerel yönetimler için önemli bir gelir kaynağı olan emlak vergisinden elde
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
edilen gelir, diğer vergilere göre daha düşüktür. Türkiye'de toplanan tüm vergi gelirleri içindeki payı düşük olmakla birlikte milyonlarca mükellefi ilgilendirmesi bakımından bilinmesi gereken önemli bir vergi türüdür.
Vergi sistemimizde emlak vergisinin varlık nedenini üç olguya dayanarak açıklamak mümkündür; Birincisi emlak vergisi, bütün diğer vergiler gibi az ya da çok belediyelerin gelir ihtiyacına cevap veren bir vergidir. Sürekli yeni finansman kaynaklarının arandığı bir ortamda politikacıların böyle bir kaynaktan vazgeçemeyecekleri düşünülebilir. İkincisi, emlak vergisi eski bir vergidir. Bu yüzden mükellefler bu vergiye alışmışlardır. Bu da vergiye yönelik tepkileri azaltması bakımından uygulamayı kolaylaştıran bir faktördür. Üçüncüsü ise vergi konusunu gizlemenin zorluğu nedeniyle idari açıdan bu vergiyi uygulamanın bir başka kolaylık olmasıdır. Bütün bunlar emlak vergisini cazip kılmaktadır. Emlak vergisini uygulamada önemli kılan bir başka sebep de şudur: Emlak vergisi miktarını hesaplamada esas alınan vergi değeri, aynı zamanda tapu harçlarının, veraset ve intikal vergisinin ve kira gelirleri bakımından göz önünde tutulan emsal kira bedelinin hesaplanmasında da kullanılmaktadır. Emlak vergisi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan bina, arsa ve araziden alınan hasılatı ve yönetimi çoğunlukla yerel idarelere bırakılmış, sürekli, objektif ve özel nitelikte bir servet vergisidir.
Emlak vergisi objektif nitelikte bir vergidir. Subjektiflik yani kişisellik unsurları olan gelir ya da servetin toplanması ve artan oranlı tarife uygulanması gibi hususları içermemektedir. Objektif nitelikteki emlak vergisinde gayrimenkuller dolayısıyla ödenen vergiden, bu varlıkların neden olduğu borçlar için hiçbir ayarlama ve indirim yapılmasına izin verilmediği gibi yükümlülerin kişisel ve ailevi durumları da dikkate alınmamaktadır. Ayrıca emlak vergisinde tek oran uygulanmaktadır. Vergi oranı mükellefin kişisel durumuna göre değil, vergiye konu gayrimenkullerin türüne göre değişiklik göstermektedir. Emlak vergisi kapsam bakımından özel bir
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
servet vergisidir. Verginin adından da anlaşıldığı üzere, konu unsuru servetin tamamı değil sadece arsa, arazi ve bina kavramlarını içeren gayrimenkullerdir.
Emlak vergisi mükellef sayısı dikkate alındığında hasılatı ve yönetimi yerel yönetimlere bırakılmış olan önemli bir vergidir. Emlak vergisi niteliği ve yapısı itibarıyla yerel bir vergi olarak uygulamaya oldukça elverişli bir vergi olduğundan hemen hemen tüm ülkelerde genel eğilim emlak vergilerinin yerel nitelikte bir vergi özelliğine sahip olması yönündedir. Emlak vergisinin mükellefi, genel olarak bina ve arazinin maliki, intifa hakkı varsa bu hakkın sahibi, bunlar yoksa bina ve araziyi malik gibi kullananlardır. Emlak Vergisi Kanunu'nun içeriğine bakıldığında, gelir ve harcamalar üzerinden alınan diğer vergilerden farklı olarak bu vergi kanununda iki ayrı verginin düzenlendiği görülmektedir. Emlak Vergisi Kanunu başlığı altında bina vergisi ve arazi olmak üzere iki ayrı vergiye yer verilmiştir. Başka bir ifadeyle Emlak Vergisi Kanunu konu unsurunu oluşturan gayrimenkulleri ikili bir ayrım çerçevesinde ele almakta ve binalar ile arsa ve arazileri birbirinden ayırmaktadır. Ancak, her iki vergiye ilişkin düzenlemeler büyük ölçüde bir bütünlüğe sahiptir. Bu ayrım çerçevesinde Emlak Vergisi Kanunu üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda bina vergisine ilişkin hükümler, ikinci kısımda arazi vergisine ilişkin hükümler, üçüncü kısımda ise bina vergisi ve arazi vergisine ilişkin ortak hükümler yer almaktadır.
Bina vergisinin konusuna Türkiye'de bulunan ve sabit inşaat niteliğini taşıyan her türlü bina girer. Mükellef, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerdir.
Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binalar, ilke olarak, emlak vergisinden muaftır. Bunun dışında, genel olarak çeşitli kamu binalarına sürekli muafiyet tanınmıştır. Bina vergisinin matrahı, binanın vergi değeridir. Oranı konutlarda %o 1, diğer binalarda %o 2'dir. Büyükşehir belediyelerinde bu oranlar %100 artırılarak uygulanır.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Arazi vergisinin konusuna ise Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsalar girer. Belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazi arsa sayılır.
Arazi vergisini arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa malik gibi tasarruf edenler öder.
Kamu idarelerine ait arazi ve arsalara sürekli muafiyet tanınmıştır. Bazı arazilere de belli koşullar çerçevesinde geçici muafiyet getirilmiştir. Örneğin, orman hâline getirmek amacıyla ağaçlandırılan arazilerde 50 yıl; üzerinde tarım yapılamayan arazilerin yeniden tarıma elverişli hale getirilmesinde 10 yıllık bir muafiyet söz konusudur. Arazi vergisinin oranı % 1, arsalardaysa % 3'tür. Büyükşehir belediyesi sınırlarında bu oranlar %100 artırımlı uygulanır.
Bina ve arazi vergileri uygulamasında göz önünde tutulan ortak hükümler bildirim verme, ödeme süresi ve zamanaşımı konularına ilişkindir. Vergi değerini değiştiren sebeplerin ortaya çıkması halinde emlak vergisi bildirimi verilmesi zorunludur. Bildirim, kural olarak, değişikliğin gerçekleştiği bütçe yılı içerisinde verilir. Yeni inşa edilen binalar için de inşaatın sona erdiği veya fiilen kullanılmaya başlandığı yıl içinde ilgili belediyeye bildirim verilir. Vergi, bildirimin verildiği yılı izleyen yılın Ocak ayı içinde tahakkuk eder.
Emlak vergisi, birinci taksiti MartNisanMayıs aylarında, ikinci taksiti Kasım ayı içinde olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.
Veraset ve intikal vergisi veraset vergisi ve intikal vergisi olmak üzere iki vergiden oluşan ve servet transferi üzerinden alman bir vergidir. Veraset vergisi, ölen bir kişiden başkalarına miras veya vasiyet yoluyla meydana gelen intikalleri vergilendirir. İntikal vergisi ise hayatta olan kişiler arasında bağış yoluyla veya diğer şekillerde meydana gelen intikalleri vergilendirir. Bu verginin mükellefi kendisine veraset yoluyla veya diğer şekillerde mal intikal eden gerçek ve tüzel kişilerdir.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
VİV veraset yoluyla veya herhangi bir suretle ivazsız bir şekilde bir kişiden diğer bir kişiye intikal eden mallar üzerinden alınır. VİV'de vergiyi doğuran olay veraset yoluyla ivazsız mal intikali ile veraset dışı (sağlar arası) diğer ivazsız mal intikalidir.
Kendilerine mal intikal eden mükelleflerin, intikal eden malların değerini bir değerleme ölçüsü ile hesaplayarak bu hesaplamaya göre belirledikleri matrahı beyan etmeleri gerekmektedir. Bu beyan üzerine ilk tarhiyat yapılır. Ancak vergi dairesi ikinci bir değerleme yaparak ikinci tarhiyat yapabilir.
VİV artan oranlı bir tarifeye göre hesaplanır. Bu tarife veraset yoluyla intikalleri daha düşük oranda, diğer intikalleri daha yüksek oranda vergilendirmektedir.
Tapu memurları, vergi dairesi tarafından verilmiş ilişik kesme belgesi (borcu yoktur belgesi) olmadan gayrimenkullerin devir ve ferağ işlemi yapamazlar. Aksi hâlde VİV'in ödenmesinden mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Kamu kurum ve kuruluşları, bankalar, bankerler, kasa kiralayanlar, sigorta şirketleri sair şirket ve kuruluşlar, mahkemeler ve icra daireleri istihkak sahiplerine (mükelleflere), bu verginin konusuna giren herhangi bir işlem dolayısıyla para ve senet verebilmek için, öncelikle verginin ödenmiş olduğuna dair vergi dairesinden verilmiş bir belge isterler. Bu belgeyi ibraz etmeyen hak sahiplerinin istihkaklarından, veraset yoluyla intikallerde yüzde beş, ivazsız intikallerde yüzde on beş oranında vergi karşılığı olarak tevkifat yaptıktan sonra, kalan tutarı verebilirler.
MTV'nin konusuna giren araçlar MTV Kanunu'na ekli tarifelerde yer alan ve Karayolları Trafik Kanununa göre trafik şube veya bürolarına kayıt ve tescil edilmiş bulunan; otomobil, arazi taşıtı, kaptıkaçtı, motosiklet, panelvan, kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs vb. motorlu kara taşıtlarıdır. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne kayıt ve tescil edilmiş olan uçak ve helikopterler de MTV'nin konusuna girer. Deniz taşıtları harca tabi olduğu için bu verginin konusuna girmez.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Bu araçların MTV'si, motor silindir hacmi, yaş, azami toplam ağırlık, azami kalkış ağırlığı, koltuk sayısı gibi kriterlerin uygulanması ile belirlenmektedir.
MTV'nin mükellefi; trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığınca tutulan sivil hava araçları sicilinde adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzelkişilerdir.
Motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti, motorlu taşıtların trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığı tarafından tutulan sivil hava araçları siciline kayıt ve tescili ile başlar.
Mükellefiyet, takvim yılının ilk altı ayı içinde yeni kayıt ve tescil edilen taşıtlarda; kayıt ve tescilin yapıldığı takvim yılı başından takvim yılının son altı ayı içinde yeni kayıt ve tescil edilen taşıtlarda ise son altı aylık dönemin başından itibaren başlar.
Kayıt ve tescilli olup da devir ve temlik sebebiyle kayıt ve tescil yapılan taşıtlarda değişiklik, takvim yılının ilk altı ayında yapılmış ise mükellefiyet o yılın son altı aylık dönemin başından itibaren başlayacaktır. Kayıt ve tescil takvim yılının son altı ayında yapılmış ise mükellefiyet takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacaktır. Bu taşıtların kayıtlarının silinmesi hâlinde, silinme takvim yılının ilk altı ayı içinde yapılmış ise ikinci altı aylık dönemin başından, ikinci altı aylık dönem içinde yapılmışsa takip eden takvim yılı başından itibaren mükellefiyet sona erer. MTV her yılın Ocak ayı başında tahakkuk ettirilmiş sayılır. Bu şekilde otomatik olarak tahakkuk ettirilen vergi, aynı gün tebliğ edilmiş sayılır. Tahakkuk eden bu vergi her yılın 131 Ocak tarihlerinde birinci taksit, 131 Temmuz tarihlerinde ikinci taksit olarak ödenir.
Damga vergisi, bireyler ve topluluklarının kendi aralarında veya devletle yaptıkları hukuki işlemler dolayısıyla düzenlenen, bir hususu ispat ve belli etme niteliğini taşıyan kâğıt ya da elektronik belgeler üzerinden alınan bir mali yükümlülük olarak tanımlanabilir. Damga vergisi cebri ve karşılıklılık esasına dayanan bir kamu geliridir. Damga vergisi, bir hukuki işlemin kâğıda dökülmesi suretiyle kazandığı ispat ayrıcalığı karşılığında alındığı için Türk Vergi Sistemi içinde vergi adı altında düzenlenmiş olmasına rağmen aslında resim niteliğinde bir mali yükümlülüktür.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Damga vergisi vergi sistemi içinde harcamalardan alınan vergiler kapsamında bir hukuki muamele vergisidir. Dolaylı (vasıtalı), objektif (gayrişahsi) ve genel nitelikte bir vergi olup merkezi yönetim tarafından tahsil edilir.
Damga vergisinin konusunu Damga Vergisi Kanunu'na ekli (1) sayılı tabloda 4 grup altında sayılmış bulunan, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan doküman anlamında kâğıtlar ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler oluşturur. Damga vergisi açısından vergiyi doğuran olay verginin konusunu oluşturan bir kâğıdın düzenlenmiş olmasıdır. Bu suret ile kâğıtlar ilgili olduğu hukuki işlemlere dair bir hususu ispat ve belli etme ve bu husus açısından hüküm ifade etme niteliğini kazanır.
Damga vergisinin yükümlüsü vergiye tabi kâğıtları imza edenlerdir. Bunlar kâğıdın ilgili olduğu hukuki işlemin tekemmülü için imzası gereken kişi veya kişilerdir. Yasada bazı kişi ve kuruluşlar damga vergisine dair çeşitli ödevleri yerine getirmek zorunda bırakılarak vergi sorumlusu yapılmıştır.
Damga vergisinde değer esaslı (ad valorem) ve miktar esaslı (spesifik) matrah türleri bir arada uygulanır. Maktu vergiye tabi kâğıtlar açısından miktar esaslı (spesifik) matrah söz konusu iken, nispi vergiye tabi kâğıtlar açısından ise değer esaslı (ad valorem) matrahtan söz edilir. Damga vergisi kapsamındaki kâğıtlar açısından nispi ve maktu vergileme olmak üzere iki temel vergilendirilme biçimi söz konusudur. Damga vergisine tabi kâğıtlar matrah türü ve belli bir parayı içerip içermeme ölçütleri uyarınca maktu veya nispi biçimde vergiye tabi tutulurlar. Damga vergisinde oran unsuru ancak değer esaslı matraha dayalı nispi vergilemede söz konusu olur. Yasaya ekli (1) sayılı tabloda belli kâğıt türleri için binde 1,65 ile binde 8,25 arasında değişen bindelik damga vergisi oranları öngörülmüştür. Gerek Damga
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Vergisi Kanunu gerekse de özel kanun hükümlerinde vergi muafiyeti ya da istisnası biçiminde çeşitli vergi kolaylıkları getirilmiştir.
Damga vergisi uygulaması açısından damga vergisine tabi kâğıtların niteliklerinin tayin edilmesi, vergiye tabi kâğıt nüshalarının birden fazla olması, kâğıtta birden fazla akit ve işlem bulunması, kâğıda konulan imzanın birden fazla olması ve vergiye tabi kâğıtlarda belli para gösterilmesi zorunluluğu ile kağıdın yabancı para cinsinden düzenlenmiş olması durumları özellik arz eder
Damga vergisi günümüzde makbuz karşılığında ödeme, basılı damga konulması suretiyle ödeme ve istihkaktan kesinti yapılması suretiyle ödeme şeklinde üç temel ödeme biçiminden biri kullanılarak ödenir.
Yargı işlemlerinden Harçlar Kanunu'ndaki ve (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir. Vergi yargısı işlemlerinden bu Kanun'a ekli (3) sayılı tarifede yazılı olanlar, vergi yargısı harçlarına tabidir.
Noter harçları, Harçlar Kanunu'na bağlı (2) sayılı Tarife'deki belgeler kapsamına girmekle birlikte, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların kuruluş işlemleriyle bu vakıflara yapılacak bağışlamalar noter harcına tâbi tutulmaz. Aynı şekilde, kamu hukuku ile ilgili işlerde, yetkili makamların isteyecekleri suretlerden de harç alınmaz. Noter harçlarında, birden çok kimseler, bir kağıda ayrı ayrı işler için imza atıyorlarsa her birinden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı harç alınır. Tapu harçlarında, tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi hâlinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re'sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, Vergi Usul Kanunu'nda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Tapu ve kadastro harcları, tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır. Ancak çeşitli
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
işlemler aynı zamanda yapılırsa (ifrazen yapılan taksimler) her işlem ayrı ayrı harca tabidir.
Türkiye Cumhuriyeti muvazzaf konsolosları yanında, fahri konsoloslukları tarafından yapılacak konsolosluk işlemleri de (5) sayılı tarifedeki konsolosluk harçlarına tâbidir. Konsolosluk harçlarından, yabancı para ile tahsil edilecek harçların hesabında, konsolosluk harçları ile Türkiye Cumhuriyeti Muvazzaf ve Fahri Konsolosluklarının yaptıkları her türlü işlemlere ait harçlar Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek döviz kurlarına göre ve bu işlemlerle ilgili tarifelere ayrı ayrı veya birlikte emsal uygulanmak suretiyle hesap edilerek tahsil edilir.
Gemi ve liman harçları bakımından, inşa hâlindeki gemilere mahsus sicil işlemleri de, gemi sicil işlemleri gibi harca tabidir. Ancak inşa halindeki gemilere mahsus sicilde kayıtlı bir geminin, asıl sicile geçirilmesinde evvelce yapılmış ve harca tabi tutulmuş işlemlerden ayrıca harç alınmaz.
Harçlar Kanunu, istisna ve muafiyete ilişkin özel düzenlemeler yer vermekle birlikte, bu konudaki özel kanunlardaki düzenlemeleri saklı tutmuştur. Bu çerçevede, özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz.
Aksine hüküm bulunmadıkça, harçların tamamı peşin olarak ödenmeden harca mevzu olan işlem yapılmaz. Ancak, gerekli harçları tamamen almadan işlem yapan memurlar harcın ödenmesinden mükellefler ile müteselsilen sorumludurlar.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, ilan ve reklam vergisine tabidir. İlan ve reklam vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar dâhil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzelkişilerdir. Ancak ilan ve reklam işlerini mutat meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludurlar. Verginin süresi içinde ve tam olarak yatılmasından, bu işi meslek olarak edinenler sorumlu tutulacaklardır. Belediye sınırları ile mücavir alanlar içinde yer alan eğlence işletmelerinin faaliyetleri eğlence vergisi'ne tabidir. Buna göre, yerli ve yabancı film gösterimleri, tiyatro, opera, operet, bale, karagöz, kukla ve ortaoyunu sergilenmesi, spor müsabakaları, at yarışları ve konserler düzenlenmesi, sirkler, lunaparklar, çalgılı bahçeler ve benzeri yerlerin işletilmesi ve müşterek bahis düzenlenmesi eğlence vergisinin konusu oluşturmaktadır. Verginin mükellefi, vergiye konu eğlence yerlerini işleten gerçek veya tüzelkişilerdir. Çevre temizlik vergisi; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konutlar için su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle Kanun'da yazılı tarifeye belediyelerce intibak yapılmak suretiyle tarh, tahakkuk ve tahsil edilen vergidir; çevre temizlik hizmetlerinden yararlananlardan alınan bir vergidir. Çevre temizlik vergisinin mükellefi binaları kullananlardır. Vergi mü-kellefiyeti binaların kullanımı ile başlar. Binaların boş olması durumunda mükellefiyet söz konusu değildir.
Belediye sınırları içinde bulunan Kanunla belirlenen yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla ve yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınarak geçici olarak işgal edilmesi, işgal harcına tabidir:
Hafta tatili ve ulusal bayram günlerinde çalışmaları belediyelerce izne bağlı işyerlerine ruhsat verilmesi, tatil günlerinde çalışma ruhsatı harcına tabidir.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının (işlenmiş sular dâhil) belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulması, kaynak suları harcına tabidir. Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyelere ait hâl, balıkhane, mezat yerleri ve ilgilinin isteğine bağlı olarak belediye münadisi veya tellalı bulundurulan sair yerlerde, gerçek veya tüzelkişiler tarafından her ne surette olursa olsun her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mahsullerin satışı, tellallık harcına tabidir. Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde, belediyelerce veya yetkili mercilerce verilen izne dayanılarak özel kişi ve kuruluşlarca tesis edilen mezbaha ve kanaralarda kesilen hayvanların kesim öncesi ve sonrası muayenesi veya belediye sınırları ve mücavir alanlar dışında kesilmiş olup da belediye sınırı içinde satışa arz edilecek etlerin sağlık bakımından muayene ve denetlenmesi, hayvan kesimi muayene ve denetleme harcına tabidir.
Ölçü ve tartı alet ve vasıtaları ile ölçeklerin ilgili kanun ve tüzük hükümlerine göre belediyelerce damgalanması, ölçü ve tartı aletleri muayene harcına tabidir.
Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dâhil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Kanun'da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir. Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden yol harcamalarına katılma payı alınır. Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması hâlinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede belirli şekillerde su tesisleri yapılması halinde, dağıtımın yapıldığı saha dâhilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden, su tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
İlan ve reklam vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar dahil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzelkişilerdir. İlan ve reklam işlerini mutat meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludurlar. İlan ve reklam vergisi beyana dayalı olarak tarh ve tahakkuk ettirilir. Eğlence vergisi, biletle girilen yerlerde bilet bedellerine eklenmek suretiyle hesaplanır ve belediye tarafından özel damga konulması sırasında ödenir. Müşterek bahislerde her aya ait vergi o ayı takip eden ayın 20' nci günü akşamına kadar ilgili belediyeye bir beyanname ile bildirilir ve aynı sürede ödenir.
Biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinde her aya ait vergi o ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili belediyeye yatırılır. Çevre temizlik verginin kapsamına, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediye hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalar girmektedir. Ancak, merkezî yönetim bütçesine dâhil idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler, darülaceze ve benzeri kuruluşlar ve üniversiteler tarafından münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar, Kızılay Genel Merkezi ile şubeleri ve kampları, Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait öğrenci yurtları ile umuma açık ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin ikametine mahsus olan binalar, milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan binalar ile bunların müştemilatı vergiye tabi değildir.
Haberleşme vergisinin mükellefi, telefon, teleks, faksimili ve data ücretlerini tahsil eden Posta Telgraf Telefon idaresidir. Elektrik ve hava gazı tüketim vergisinin mükellefi, elektrik ve hava gazı tüketenler mükellefidir. Yangın sigorta vergisinin mükellefi sigorta şirketleridir. İşgal harcını, işgali harca tabi yerleri işgal edenler ödemekle mükelleftir. İşgal harcının matrahı, işgal edilen yerlerin metrekare olarak alanı veya hayvan adedi ya da taşıt adedidir. İşgal harcı belediyelerin yetkili kılacakları memur veya kişilerce makbuz karşılığında tahsil edilir. www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
AÖF DERS ÖZETLERİ SERİSİ
ÖZEL VERGİ HUKUKU 2
DERSİ ÖZETİ
Bina inşaat harcını inşaat, ilave tadilat için inşaat ruhsatı alanlar öder. İnşaata ruhsatsız başlanılmasında mükellef, inşaat ruhsatı olmak mecburiyetinde olanlardır. Binanın kullanış tarzının değiştirilmesi hâlinde mükellef, binanın sahipleridir. Bina inşaat harcının matrahı, her bir konut veya iş yeri biriminin ayrı ayrı inşaat sahasının yüzölçümleridir.
Yol harcamalarına katılma payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, su tesisleri ile kanalizasyon harcamalarına katılma payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89. maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir.
www.dersnotlarin.com
dersnotlarin.com
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 10 misafir