FİN104U_FİNANSAL KURUMLAR (1. Ünite Özet)

Cevapla
boran
Mesajlar: 1
Kayıt: 17 May 2019 02:51
İletişim:

17 May 2019 02:56

Genel Olarak Finansal Piyasalar ve Finansal Kurumlar
Finansal piyasa, fon arz ve taleplerinin karşılandığı piyasalardır. Sağlıklı gelişen ve sürdürülebilir olması beklenen ekonomiler için finansal piyasalara ve finansal aracı kurumlara ihtiyaç vardır. Yasal ve idari çerçevesi dikkate alındığında, finansal piyasaların dört temel ögesi vardır. Bunlar;
• Fon arz ve talep edenler,
• Finansal araçlar,
• Finansal kurumlar ve
• Finansal sistemin düzenlemesinden ve
denetlenmesinden sorumlu kurumlardır. (S.4 Şekil 1.1 inceleyiniz.)
Dolaysız finansmanda, fona ihtiyacı olanlar, finansal araç ihraç ederek ve satarak, fon sunucuları ile herhangi bir aracı olmaksızın karşılaşırlar. Dolaylı finansmanda ise, fon sunucusu ve kullanıcısını karşılaştıracak finansal
aracılara ve finansal sistemin denetim ve düzenlenmesinden sorumlu kurumlara ihtiyaç vardır.
Sağlıklı işleyen finansal sistemin ekonomiye faydaları şu şekildedir:
• Gelir ve refahı artırır.
• Vade ayarlaması yapar.
• Miktar ayarlaması yapar.
• Risk ayarlaması yapar.
• Büyük ölçekli firmaların kurulmasını sağlar.
• Rekabet artışını sağlar.
• Mülkiyetin tabana yayılmasını sağlar.

Finansal Piyasaların Türleri
Borçlanma Piyasası/Özkaynak Piyasası: Finansal piyasalardan kaynak sağlamanın bir yolu borçlanma araçlarını kullanmaktır. Burada en yaygın kullanılan araç
ise tahvillerdir. Borçlanma araçları, vadelerine, çıkarıcısına ve güvencelerine vb. göre farklı isimler alabilirler. Kısa dönemli borçlanma araçları hazine bonosu, finansman bonosu vb. iken, uzun süreli borçlanmalarda tahvil kullanılır. Özkaynak sağlamanın yolu hisse senedi ihraç etmektir. Hisse senetleri de oy hakkının kullanımına göre adi ve oydan yoksun olarak çıkarılabilirler.
Birincil ve İkincil Pazarlar: Birincil piyasalar, fon arz ve talebinin ilk kez karşılaştıkları piyasalardır. Fon ihtiyacı olan birimler, tahvil, hisse senedi gibi finansal araçları ilk kez halka satarak karşılığında fon sağlarlar. Daha sonra bu finansal araçlar, örgütlenmiş veya örgütlenmemiş piyasalarda işlem görmeye devam ederler. Bu piyasalar ise ikincil piyasalar olarak ifade edilir.
Para ve Sermaye Piyasası: Piyasaların bu ayrımında fonların el değiştirdiği süre dikkate alınır. Para piyasası bir yıl veya daha kısa süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı pazarlardır. Kısa vadeli fon ihtiyacının karşılanmasında hazine bonosu, finansman bonosu, ticari senetler vb. finansal araçlar kullanılmaktadır. Sermaye piyasası ise uzun dönemli fon değişiminin yapıldığı piyasalardır ve bu piyasaların temel araçları hisse senedi ve tahvillerdir. Tahvillerin vadesi en az 1 yıl iken hisse senetlerinde vade yoktur. (S.5 Tablo 1.1 inceleyiniz.)
Borsalar ve Tezgâhüstü Piyasalar: Para piyasalarının örgütlenmiş kesimini banka sektörü, sermaye piyasasının örgütlenmiş kesimini ise menkul kıymet borsası oluşturmaktadır. Örgütlenmemiş piyasalar (tezgâhüstü piyasalar) ise örgütlenmiş borsalarda işlem göremeyen, menkul kıymetlerin örgütlenmiş piyasaların kotasyon koşullarını sağlayamayan küçük ve yeni şirketlerin menkul kıymetlerinin daha esnek kurallarla alım satımının gerçekleştiği aracı piyasalarıdır.

Finansal Araçlar
Fon sunanların fon isteminde bulunanlara devrettikleri fonların karşılığında, yaptıkları alışveriş sonucu doğan alacak veya ortaklık haklarını gösteren belgeye, finansal araç denir. Finansal araçlar belirli bir satın alma gücünü temsil ederler ve fon talebinde bulunanlar tarafından yaratılıp, fon sahiplerine fonlarının karşılığında verilirler. Fon alışverişi sırasında yapılan sözleşmenin niteliğine, fon sunan veya fon kullananın özelliğine, sağladıkları güvence ve haklara, gelir düzeylerine, sürelerine ve likiditelerine göre değişiklik gösterecek şekilde düzenlenirler.
Hisse senedi, satın alanla ihraç eden kuruluş arasında ortaklık bağı oluşturan ve satın alana kârdan pay alma, ihraç edene tasfiye anına kadar fonları kullanma hakkı sağlayan belgelerdir. Hisse senetlerinin, adi hisse senedi ve oydan yoksun hisse senedi olmak üzere iki türü vardır.
Tahvil, devletin ve firmaların çıkardıkları uzun vadeli bir borç senedidir. Devlet yabancı para birimleri ile ihraç etmiş olduğu tahviller aracılığı ile yurt dışından da borçlanmaktadır. Devletin bir yıldan daha kısa süreli olarak ihraç etmiş olduğu borçlanma araçları hazine bonosu; özel sektörün kısa süreli borçlanmaları finansman bonosu aracılığı ile yapılmaktadır.

Finansal Kurumlar, Yararları ve Türleri
Finansal kurumlar, temel aktifleri büyük ölçüde finansal araçlardan oluşan ve faaliyetlerini bunlar üzerinde yoğunlaştıran kurumlardır. Gelirlerini, finansal araçlarla ilgili işlemlerden sağlayan kurumlardır.
Finansal kurumların birincil uzmanlık alanları, bilgi maliyetini, likidite maliyetini ve fiyat riskini azaltmaları ve sundukları diğer özel hizmetlerdir.
Finansal kurumların olmadığının varsayımı üzerine bireyler sadece kazandıklarından daha az harcayarak tasarruflarını gerçekleştirebilirler. Ancak finansal kurumlar vasıtasıyla bireyler tasarruflarını finansal araçları satın alarak doğruca şirketlere kanalize olurlar. Burada bireylerin yapması gerekli olan önemli nokta şirketlere devretmiş oldukları fonlarının nasıl kullanıldığını izlemek zorunda olmalarıdır. Ayrıca tasarruflarını nakit olarak tutabilecek olan bireyler için bu iki husus maliyet oluşturmaktadır. İzleme maliyeti, likidite maliyeti ve fiyat riski nedenleriyle para tutmayı, finansal araç almaya tercih ederler. Oysaki bireylerin tasarruflarının, şirketlere dolaylı bir şekilde akışının sağlanması da mümkündür. Likidite maliyeti, izleme maliyeti ve fiyat riski nedeniyle, bireyler, şirketlerin çıkardığı değil, finansal kurumların çıkardığı finansal araçları almayı tercih ederler ve böylece dolaylı finansman devreye girer.
Dolaylı finansmanda finansal kurumların üstlendikleri fonksiyonlardan olan aracılık fonksiyonunda finansal kurumlar, sadece bu görevi üstlenmişlerse, tasarruf sahibine bilgi sunan ve onun adına işlemleri gerçekleştiren bir acente gibi hareket ederler.
Varlık dönüşüm fonksiyonunda finansal kurumlar, bireylerin tasarruflarını çekebilmek için finansal araç çıkarırlar. Bireyler, daha düşük izleme maliyeti, likidite maliyeti ve fiyat riski nedeniyle, bu finansal araçları şirketlerin çıkarmış olduğu finansal araçlara tercih ederler. Finansal kurumların çıkardıkları finansal araçlar, şirketler tarafından ihraç edilmiş finansal araçlara dayalı olduğu için ikincil finansal araçlar (mevduat ve sigorta poliçeleri gibi) olarak isimlendirilir.
Finansal kurumların para politikalarının geçişkenliği, kredi tahsisi, tasarrufların gelecek nesillere transferi ve ödeme hizmetleri gibi diğer uzmanlık alanları da bulunmaktadır.
Finansal piyasaların sınıflandırılmasına bağlı olarak finansal kurumları da sınıflandırmak olanaklıdır. Örneğin finansal piyasalar para piyasaları ve sermaye piyasaları olarak ayrıldığında, para piyasasının kurumları olarak bankacılık ve bankacılık dışı esim gösterilebilir. Bankacılık kesimi, merkez bankası ve diğer bankalardan, bankacılık dışı finansal kesim ise, finansal kiralama şirketleri, faktöring şirketleriyle sigorta şirketlerinden oluşmaktadır. Sermaye piyasası kurumlarına örnekler ise menkul kıymet borsalarını ve aracı kuruluşlarıdır.

Para Yaratan Finansal Kurumlar
Merkez bankaları ve mevduat bankaları ve katılım bankaları gibi para yaratan finansal kurumlar, fon arz ve talebinin büyük bir kısmını karşılaştıran ve satın alma gücü yaratan finansal kurumlardır. Bu kurumlar ayrıca kayıtsal para yaratarak ekonomideki yatırılabilir fonları artırırlar.
Merkez bankaları, ticari bankaların kuruluşundan sonra, toplumdaki sosyal ve iktisadi gelişmenin bir sonucu olarak doğmuştur. Para basma yetkisine sahip olan merkez bankaları, para, kredi ve döviz politikalarını belirleyip uygulayan finansal para kurumlarıdır. Merkez bankalar› ayrıca en son kredi veren, bankaların likidite gereksinimini karşılayan kurumlar olarak ulusal banka sisteminin başı, uluslararası finansal sistemin de bir parçasıdırlar.
İlk ortaya çıkan bankacılık türü olan ticari bankalar, mevduat kabul eden ve kredi veren kurumlardır. Borç alma ve borç verme gibi iki önemli işlevi yerine getiren ticari bankalar tüm ülkelerde bankacılık sisteminin önemli bir ağırlığını oluşturur.
Ülkemizdeki adıyla katılım bankaları, dini inanışı gereği faizi haram kabul eden bireylerin tasarruflarını değerlendirmesi için bir alternatiftir. Bu bankalara ‘Faizsiz Bankalar, İslam Bankaları” gibi isimler de verilmektedir. Faizsiz çalışan bu bankaları fon toplama ve kullandırma biçimleri diğerlerinden farklıdır. Bu bankalar, üç tür hesapta fon toplarlar ve bu fonları değişik finansman yöntemleri ile kullandırırlar. Bunlar, Cari Hesaplar, Tasarruf Hesapları, Yatırım Hesaplarıdır.

Para Yaratmayan Finansal Kurumlar
Para yaratmayan finansal kurumlar, kendileri satın alma gücü yaratmaksızın, topladıkları fonları ödünç veren kurumlardır. Yatırım ve kalkınma bankaları, sigorta kurumları, yatırım ortaklıkları ve yatırım fonları, faktöring şirketleri, finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri, varlık yönetim şirketleri, risk sermayesi şirketleri ve aracı kurumlar bu tür finansal kurumlardır.
Yatırım bankaları, finansal araç çıkararak uzun vadeli fon sağlamak amacında olan kuruluşlarla, fon fazlası olan bireyler/kurumlar arasında aracılık yapan finansal kurumlardır.
Kalkınma bankaları orta ve uzun vadeli kredi vermeyi amaçlar. Az gelişmiş ülkelerin kalkınma çabalarını desteklemek, dış ülkelerden, özellikle gelişmiş ülkelerden teknoloji ve sermaye transferlerinde hem yerli hem de yabancı kuruluşlara yardımcı olmak, sermaye pazarlarının gelişmesini sağlamak amacıyla kurulmuş finansal kurumlardır.
Sigorta kurumları, gelecekte oluşabilecek tehlikelerin, gelir kesilmesi veya gelir eksikliği olarak ortaya çıkan zararlarını parasal açıdan karşılamak veya azaltmak amacıyla faaliyette bulunan kurumlardır.
Aracı kurumlar, hem birincil piyasalarda finansal araçların ihracına ve halka arz yoluyla satışına aracılık yapan, hem de ikincil piyasalarda alım/satıma aracılık yapan kurumlardır.
Menkul Kıymet Borsaları, borsaya kote olmuş finansal araçların alım satımın yapıldığı, örgütlenmiş, bir merkezi bulunan pazar yerleri olarak tanımlanır.
Faktöring/forfaiting şirketleri, alacakların vadesinden önce nakde dönüşmesini sağlayan finansman şirketleridir.
Finansal kiralama, şirketler açısından herhangi bir varlığı satın almak yerine kiralama seçeneğini veren bir yöntemdir. Leasing şirketleri ise finansal kiralama konusunda uzmanlaşmış kurumlardır.
Finansman şirketler, mal ve hizmet alımını kredilendirmek amacıyla ödünç para vermek üzere kurulmuş kurumlardır.
Bu şirketler, hane halkına borç verebildikleri gibi iş çevrelerine de borç verebilmektedirler.
Varlık yönetim şirketleri, mali kurumlara ait alacakların ve varlıkların alınması, tahsili ve yeniden yapılandırılması ve satılması amacına uygun olarak faaliyet gösterirler.
Yatırım ortaklıkları menkul kıymet ya da gayrimenkule dayalı olarak oluşturulan portföyü kendi adına işleten ve katılanlara kendi hisse senetlerini satan kuruluşlardır.
Risk sermayesi finansman biçiminin işlemesi için mucit, girişimci, risk sermayedarı olmak üzere üç tarafa gereksinim vardır. Risk sermayedarı; risk sermayesi yatırımlarında gerekli sermayeyi sağlayan kişi veya kuruluştur.

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar
Finansal sistemin yasal yönetsel ve denetim çerçevesinden sorumlu olan bu kurumlar, para ve sermaye piyasalarının işleyişine ilişkin bir taraftan ilkeleri ve kuralları belirlerken, diğer yandan bu piyasalarda denetim ve gözetim işlevini yerine getirirler. Ülkemizde bankacılık sisteminin denetim, gözetim ve düzenleme fonksiyonunu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yerine getirilmektedir. Sermaye piyasasının denetleyici ve düzenleyici kuruluşu ise Sermaye Piyasası Kurulu’dur. Türkiye’de finansal sistemin denetim ve gözetiminden sorumlu tek bir üst kurul yoktur.
1981 yılında kurulmuş olan Sermaye Piyasası Kurulu, yetkilerini kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan, idari ve mali özerkliğe sahip düzenleyici bir kamu kurumudur. Temel amaçları;
• Sermaye piyasalarının işleyiş kurallarını belirlemek,
• Piyasadan fon kullanan şirketlerin belli kurallara uygun olarak en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak,
• Sermaye piyasasına yatırım yapan tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarını korumak,
• Piyasaların adil ve etkin çalışmasını sağlamaktır.
Tüzel kişiliği olan idari ve mali özerkliğe sahip olan BDDK Bankacılık Kanunu ve Mevzuat ile kendisine verilen düzenleme ve denetleme ile ilgili görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurul’u ise BDDK’nin karar organıdır. Birincil görevi, sorumlu bulunduğu alanla ilgili uluslararası ilke ve standartlarla uyumlu ikincil düzenlemeleri yapmak ve kararlar almaktır.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 8 misafir