Çocuk ve Oyun 8.Ünite
Gönderilme zamanı: 29 Ara 2018 00:21
*Çocuk ve Oyun 8. Ünite*
*Oyun Etkinlikleri IIl*
• Oyun; gerçek yaşamın bir provasıdır. Çocuk oyun sırasında gerçek hayatta şahit olduklarını taklit eder, deneyimlediklerini tekrar eder; böylece edindiği bilgi ve deneyimler kalıcı hâle gelir.
• Çocuklar bir düzen içinde ve aşamalı olarak gelişir. Bu süreç, basitten karmaşığa, somuttan soyut düşünceye giden özellikler gösterir. Zamanla benmerkezcilikten kurtulan çocuklar çevrelerindeki insanlarla iletişim kurmaya başlar. Bu gelişim düzeyi oyunda da kendini gösterir; çocukların oynadıkları oyunlar, oyuncaklar, oyun içerikleri, oyun dilleri yaş ve gelişime paralel olarak değişir.
*OYUN TÜRLERİ:*
• *Gelişimsel Özelliklerine Göre Oyun Türleri;* Burada oyunu gelişimsel özelliklere göre ele alan kuramcılardan Erikson, Hutt, Sheridan, Parten ve Hughes’a yer verilmiştir.
• *Erikson:* Erikson’a göre oyun, çocuğun psikososyal gelişiminin aynasıdır ve gelişim dönemlerine göre farklılık göstermektedir. Oyunu gelişimsel olarak üç gruba ayırmıştır.
1) *Kişisel-evrensel oyun;* Yaşamın ilk yılı, çocukların bedenlerini ve duyularını keşiflerinde en önemli gelişimsel dönemdir.
2) *Mikroküresel oyun;* İki yaş civarında çocukların nesnelerle oynamaya ve kendi hareketlerinin çevre üzerinde etkisi olduğunu fark etmeye başladığı evredir.
3) *Makroküresel oyun;* Üç yaş civarında oyun, özellikle de anaokulu ya da kreşe başladıklarında çocuklar için daha sosyal bir etkinlik olmaya başlar. Çocuk sosyal çevreyi fark eder ve oyunlarına dâhil eder.
• *Hutt:* Piaget ve diğer bazı kuramcıların çalışmalarından etkilenmiş olan Hutt’a göre çocuklar, nesne ve olguların özelliklerine keşfetmek isterler. Keşfettikten sonra ise onlarla neler yapabileceklerini oynayarak bulmaya çalışırlar. Hutt, bu bağlamda oyunu üç aşamada ele almıştır.
1) *Epistemik Oyun;* Yaşamın ilk iki yılında çocuk bilgiye ulaşmak için bütün duyu organlarını kullanır. Ulaşmak istediği bilgi ise merak ettiği bilgidir.
2) *Oyuncu Oyun;* Bu oyun türü; çocukların imgesel, fantastik ve sembolik oyunlarına atıf yapmaktadır. Çocuğun dil dağarcığının gelişmesi ve somuttan soyuta ilerleyen düşünce sistemi sayesinde gelecekte olabilecekleri ‘’-miş gibi yaparak’’ oynamasıdır. Çocuklar bu oyunla rolleri, olayları, olguları ve olabilirlikleri deneyimler ve prova ederler.
3) *Kurallı Oyun;* Çocukların anlaşmalı kurallar çerçevesinde planladıkları kendi basit oyunlarıdır.
• *Sheridan:* Okul öncesi dönem çocuklarının serbest oyun etkinliklerini gözlemiş ve oyunları altı aşamada toplamıştır.
1) *Aktif Oyun; Bu tür oyunlar çocukların koşma, atlama, zıplama, tırmanma, sürünme, oturma, kalkma, ayakta durma, fırlatma, yakalama ve itme gibi birçok davranışı öğrenmelerine ve kullanmalarına olanak sağlar ve fiziksel gelişimi destekler. Bu oyunların oynanabilmesi için çocukların rahat hareket edebilmelerini sağlayacak geniş alanlara, doğal ya da yapay engellere ve hareketli/hareketsiz oyun alanı materyallerine ihtiyaç vardır. Bu oyun türü, *Smilansky’nin fonksiyonel oyunu ve Piaget’nin alıştırma oyun ile benzerlik* gösterir.
2) *Keşfe ve Manipülasyona Dayalı Oyun;* Çocuğun oyuncaklarını ve diğer materyalleri aktif olarak manipüle edebildiği oyunlardır. Çocukların bu tür oyunlar oynayabilmesi için gerekli ince ve kaba motor beceriler ile duyusal becerilere sahip olmaları; ayrıca çevrelerinde manipüle ederek keşfedebilecekleri birçok basit oyuncak ve materyal bulunması gerekir.
3) *Taklide Dayalı Oyun;* Çocuğun gördüğü, izlediği bir hareketi, davranışı taklit edebilmesidir. Bu oyun türü yedi ile dokuz ay civarında başlar. Oynanabilmesi için belirli seviyede vücut kontrolü, objeleri manipüle etme, basit konuşmaları anlama ve duyusal deneyimlere cevap verme gibi beceriler gerekir. Başlangıçta çocuk yalnızca çevresinde gördüğü bir hareketi o anda taklit eder, uzun süreli hafızasının gelişimi ile birlikte çocuk aynı hareketleri yapmak için modele ihtiyaç duymaz; kendini eğlendirmek, hoşça vakit geçirmek ya da başka bir ihtiyacını karşılamak için bu hareketleri hatırlar ve tekrar eder.
4) *Yapısal Oyun;* 18 ile 20 ay civarında ortaya çıkan ve daha önce öğrenilmiş olan motor ve duyusal becerilerin yeni yapılar inşa etmek için kullanılmasına imkân veren bir oyun türüdür. Smilansky tarafından tanımlanan yapısal oyun ile benzerlik göstermektedir.
5) *Yap-İnan Oyunu;* İki yaşından itibaren ortaya çıkan ve erken çocukluk döneminde de devam eden bir oyun türüdür. Smilansky tarafından dramatik oyun, Piaget tarafından sembolik oyun olarak adlandırılan oyunlara çok benzer. Dramatik oyunda olduğu gibi bu oyunlarda da çocuklar geçmişte kazandıkları deneyimlerini kullanarak spontane oyun senaryoları geliştirir ve oynarlar.
6) *Kurallı Oyun;* Çocuğun kuralları anlamasını ve kabullenmesini, sırasını beklemesini, kazansa da kaybetse de centilmence bir oyun sergilemesini ve sonuçları doğru olarak kaydetmesini gerektiren bir oyun türüdür.
• *Parten:* Parten, okul öncesi dönem çocuklarının oyuna katılma davranışlarını *‘’sosyalleşme’’* açısından ele almış ve basitten gelişmişe doğru olmak üzere altı aşamaya ayırmıştır.
1) *Oyuna Katılmama;* Bu evrede çocuk oyunlara katılmaz, çevresinde olup biteni sadece izler. Genellikle küçük bebeklerde görülür. Tam olarak bir oyun gibi görülmese de çevreyi keşfetmeye yönelik olan bu davranış sonraki oyun becerilerinin oluşmasında önemli bir adımdır.
2) *Oyunu İzleme;* Bebeklik çağında görülen bir davranıştır. Çocuk çevresinde yer alan diğer çocukların oynadıkları oyunları bir oyunun ya da etkinliğin kurallarını öğrenmek, bir oyuncağın nasıl kullanıldığını görmek ya da çevresinde olup bitenlere alışmak gibi nedenlerle izler, seyreder; ama oyuna katılmaz, oyun oynayanların etrafında dolaşmayı tercih eder.
3) *Yalnız Oyun;* Genellikle üç yaşından küçük çocuklar motor, bilişsel, dil ve sosyal gelişim açısından yeterli olgunlukta olmadıklarından başka çocuklarla ilişki kurmaz, başkalarının ne yaptığı veya ne oynadığı ile ilgilenmezler. Sosyal iletişim ve oyuncak paylaşımı söz konusu değildir. Çocuk seçtiği oyuncaklarla kendi başına oynar.
4) *Paralel Oyun;* Üç yaş civarında görülür. Oyun materyalleri çocukları birbirinin yakınına getirir, ancak bu fiziksel yakınlığa rağmen çocukların birbirleriyle sosyal ilişkileri yok denecek kadar azdır. Çocuğun diğer çocukların da oyun oynadığı bir yerde aynı oyuncakları kullanarak, diğer çocuklar ile ya hiç ya da kısa süreli etkileşimde bulunarak benzer oyunlar oynamasıdır. Dışarıdan bakıldığında birlikte aynı oyunu oynuyormuş ve oyunla ilgili konuşuyormuş gibi görünürler, ama birbirlerinden bağımsızdırlar. Bu oyun türünde çocuklar birlikte oynamasalar ve sosyal etkileşimde bulunmasalar bile birbirlerinin hareketlerini taklit ederek yeni davranışlar öğrenirler. Bu nedenle paralel oyun diğer gelişmiş oyun davranışlarının kazanılmasında önemli bir köprü vazifesi görür.
5) *Birlikte Oyun;* Çocuk, bir oyun grubu (en çok 2-3 kişi) içinde aynı oyuncakları kullanarak diğer çocuklarla birlikte oynar. Örneğin, evcilik oyunu. Oyun, doğaçlama olarak çocukların isteklerine göre gelişir. Benmerkezci davranış henüz ağır basar, ancak birbirleriyle sosyal iletişim ve materyal alışverişi başlamıştır. Ortak bir amaca odaklanılır. Bu oyun türünü paralel oyundan farklı kılan çocuklar arasındaki etkileşimin daha yoğun oluşudur. Bu oyun türü çocuğun sosyalleşmesine yardımcı olduğu gibi problem çözme, dil ve konuşma, yardımlaşma ve dayanışma becerilerini kazanmasını da destekler.
6) *İş Birliğine Dayalı Oyun;* Parten’e göre sosyalleşme açısından en gelişmiş oyun türüdür. Bu aşamada çocuklar birlikte bir şey inşa etmeye, yarışmaya, dramatize edilmek üzere senaryolar oluşturmaya ve kuralları belirlenmiş oyunlar oynamaya doğru gelişim gösterir. Çocuklar aynı oyuncakları kullanarak ortak bir amaç doğrultusunda grup hâlinde birlikte oynarlar. Oynayacakları oyunu, rolleri seçer ve planlarlar. Oyunun kuralları, aralarında aldıkları kararlara göre belirlenir ve sorumluluklar verilir. Liderlik özellikleri öne çıkar, bir veya iki çocuk oyunun başını çeker. Bu aşamadaki oyun çocukların sosyal becerileri kazanmalarında ve öğrendikleri sosyal becerileri kullanmalarında önemli rol oynar.
• Parten’in bu aşamalarına gelişimsel olarak bakıldığında ilk ikisi *’’oyun dışı’’* davranış, diğer dördü de *’’sosyal oyun’’* davranışlardır. Ancak yalnız oyun ve paralel oyun aşamaları *’’olgunlaşmamış sosyal davranış’’* olarak kabul edilir. Çocuklar üç yaşına kadar yalnız ve paralel oyun oynama eğilimindedir. Birlikte ve iş birliğine dayalı oyunlar ise *’’sosyal yaşam ilkelerini kapsayan’’* davranışları içerir ve çocuğu yetişkin dünyasına hazırlar.
• *Hughes:* Hutt’un belirlediği tipolojiyi genişletmiş; sosyal iletişim ve etkileşimi temel alarak 15 farklı oyun türü ortaya koymuştur;
1) *Kıran kırana oyunu;* Dokunma, gıdıklanma ve görece güç gerektiren oyunlardır; çocuklar arası yakınlaşmayı gerektirir. Çocuklar arasında görülen kavgayla karıştırıldığından belli bir dönem öğretmenler tarafından önerilmemiştir. Bu oyun türünün çocukların *’’öfke kullanmadan yarışma’’* becerilerini geliştirdiği saptanmıştır.
2) *Sembolik oyun;* Bir şeyin diğeri yerine geçebildiği oyundur. Çocuğun gelişiminde önemli bir kilometre taşı olan bu oyun türü, gelişimsel olarak yaşamın ikinci yılında görülür ve çocukta temsili düşünceyi geliştirerek zihinsel işlemlerde esnekleşmeye destek olur.
3) *Sosyodramatik oyun; Gerçek ya da gerçekleşebilecek, insana özgü deneyimlerin çocuklar tarafından canlandırıldığı oyun türüdür. Sosyodramatik oyunun bilişsel, sosyal ve okuryazarlık gelişimlerini olumlu yönde etkilediği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.
4) *Sosyal oyun;* Sosyal sorumluluk için kurallarıyla oynama oyunu olarak tanımlanmaktadır. Yapılan bir çalışmada, bu tür oyunda en önemli faktörün oyun ortamı olduğu bulunmuştur. Oyun ortamının sadece sosyal oyunu etkilemediği aynı zamanda oyun gruplarının sayısını da belirlediği elde edilen önemli bir bulgudur.
5) *Yaratıcı oyun;* Olası pek çok sonuç veya cevaba imkân sağlayan oyun türüdür. Çocukların daha önceden belirlenmiş metinlere ya da kurallara bağlı olmaksızın, gelişim düzeylerine uygun, değişik şartlarda tek başlarına veya gruplar hâlinde kendi koydukları kurallarla oynadıkları serbest oyundur.
6) *İletişim oyunu;* Kelimeleri, nüansları veya vücut hareketlerini kullanarak oynanan oyundur.
7) *Dramatik oyun;* Çocuğun doğrudan katılımcı olmadığı, olayların dramatize edildiği oyun türüdür.
8) *Derin oyun;* Çocuğa riskli deneyim imkânı tanıyan oyun türüdür.
9) *Keşif türünden oyun;* Nesne ya da kavramlar hakkında gerçeklere dayalı bilgi edinmeye yönelik oyundur. Oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir ve pek çok unsurdan etkilenebilir. Bunlar çocuğun mizacı, çocuğun sahip olduğu enerji seviyesi ve çocuğun yarar sağlamak için yaptığı davranışlar olabilir.
10) *Hayali oyun;* Bu oyun türü ile ilgili olarak yapılan bir araştırmada elde edilen sonuçlara göre, hayalî oyun oynayan çocuklarda öfke davranışları daha az görülmekte, sosyal olarak olgunlaşmış davranışlara daha çok rastlanmaktadır.
11) *Lokomotor oyun;* Herhangi bir yöne veya her yöne doğru yapılan hareketlerden oluşmuş oyun türüdür.
12) *Kontrol oyunu;* Çevrenin maddesel ve manevi içeriklerini kontrol eden oyun türüdür.
13) *Nesne oyunu;* El-göz manipülasyonları ve hareketlerin sınırsız ve ilginç sıralamalarını kullanan oyun türüdür.
14) *Rol oyunu;* Normal olmayan bir şekilde de olsa, yoğun kişisel, sosyal, ailevi veya kişilerarası yapıda varlığı çeşitli yollarla arama oyunudur.
15) *Özetleyici oyun;* Çocuğun soy, tarih, ritüeller, hikâyeler, kısa şiirler, ateş ve karanlığı araştırmasına izin veren oyunlardır.
*ÖZ YAPILARINA GÖRE OYUN TÜRLERİ:*
• *Araştırma Oyunları:* Birçok uzman, her tür çocuk oyununda belli düzeyde *’’araştırıcı-deneysel’’* yön bulunduğunu ifade eder. Bebeklerin her türlü uyarana ilgi göstermesi doğuştan var olan bir davranıştır ve *’’uyarı gereksinimi’’* olarak adlandırılır. Bebekler ve küçük çocuklar bu gereksinimi karşılamak için uyanık oldukları tüm zamanı çevrelerine bakarak, sesleri dinleyerek, uzanabildiklerine elleyerek geçirirler, çünkü tüm duyularını kullanarak çevrelerinde bulunan her şeyi tanımaya, tanıyabilmek için özelliklerini araştırmaya çalışırlar. Çocuk tanıdığı nesnelerle yeni neler yapabileceğini de araştırır.
• *Manipülatif Oyunlar;* Tüm çocuklar bir şeyler yapmadan ve yaratmadan önce bozmak, yıkmak isterler. Nesneleri, onları oluşturan parçalara ayırmadan ne olduklarını bir türlü anlayamazlar. Eğer oyuncağı parçalara ayrılmıyorsa çocuk çok çabuk sıkılır. Çocuklar yoğurulan, biçim verilebilen bir malzemeyle oynarken malzemenin doku, biçim, esneklik, dayanıklılık gibi özelliklerini sınarlar. Gözleri, kasları egzersiz yapmış olur, koordinasyonları gelişir.
• *Yıkıcı Oyunlar;* Yıkıcı oyunlar çocuğun içinde biriken sıkıntıyı ve enerjiyi atmasına yardımcı olur. Gerekli gözetim altında ve önlem alınmış bir oyun ortamında tahrip edici, yıkıcı türden oyunlara izin verilebilir. Bu tür oyunda çocuk yaptıklarını bozmak ve yıkmak özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlük çocuğu cesaretlendirir ve pek çok deneme yapmasına fırsat verir.
• *Doğa Malzemeleriyle Oyun;* Çocukların kum, çamur, taş, yaprak ve benzeri doğa malzemeleri ile oynadığı oyunlardır. Çocuklar bu tür oyunu çok keyif alıp uzun süre oynayabilirler. Üstleri başları batar, ama engellemek yerine önlük, eski kıyafet vs. giydirmelidir.
• *Macera Oyunları;* Uzmanlara göre çocuklar, cesaret, güçlüklerle yüzleşme ve bunları aşma becerilerini erken yaşlarda kendilerine bu tür fırsatlar verilirse geliştirebilmektedirler. Bunu en güvenli bir biçimde yapabilmenin yolu, küçük ve fazla zararlı olmayan engelleri aşma deneyimlerini çocukların yaşamalarını sağlamaktır. Kırsal kesimde yaşayan çocukların bu tür olanakları olmasına rağmen, özellikle kent yaşamındaki çocuklar bu tür yaşantılardan yoksun kalmaktadır. Okul öncesi eğitim kurumları çocukların bu yoksunluğunu telafi edecek yaşantılar kazandıracak küçük geziler, fırsatlar, doğa alanları planlayıp çocuklara çok sevecekleri macera oyunlarını sunmalıdır.
• *Yapı-İnşa Oyunları;* Bu oyun türü, çocukların nesneleri bir şeyler inşa etmek veya bir şeyler yaratmak üzere manipüle etmeleri olarak tanımlanmıştır. Bu oyunların temel malzemesi olan bloklarla oyun oynama, çocuklarda alan, mekân, denge gibi bilişsel kavramların gelişmesine yarar. Küpler, Legolar, kova-kürek gibi malzemeler de bu tür oyunlarda kullanılır.
• *Yaratıcı Oyunlar;* Genellikle resim yapma, plastik sanatlara yönelik modeller-maketler yapma gibi serbest çalışmalar sonucu malzemenin ham hâline yeni işlevler kazandırma süreci ele alınmaktadır. Ancak her tür oyunda yaratıcılık vardır, çünkü çocuklar her oyuna kendilerinden bir şeyler katarlar, aynı oyunu bile her seferinde farklı oynarlar. Çocuklar özgür bırakılmalı, müdahale edilmemelidir.
• *Hayalî-Sembolik Oyunlar;* Çocuğun bir nesneyi başka bir nesne gibi, bir olguyu başka bir olgu gibi düşünerek kurduğu oyunlara *’’hayalî oyun’’* denir. Çocuklar düşüncelerinde yeni olaylar yarattıkları ya da bilinenlere yenilerini yaratarak ekledikleri için hayalî oyunlara *’’yaratıcı düşünce oyunları’’da* denir. Çocuk oyunda bir rol üstlendiği ve bir durumu temsil ettiği için hayalî oyun yerine *’’rol oyun’’* ya da *’’temsili oyun’’* ifadeleri kullanılabilir. Bu oyunlarda sembolleştirme söz konusu olduğundan *’’sembolik oyun’’* olarak da tanımlanır. Hayalî oyun, çocukların 10 yaşına kadar ilgilerini çeken ve zevkle oynadıkları bir oyun türüdür. Uzmanlar, küçük çocukların zihinsel, sosyal, dil, özellikle de yaratıcı düşünce gelişimini destekleyen en etkin yolun hayal gücü, hayalde ve düşüncede semboller yaratmak olduğunu kabul eder. *İki yaş* civarında başlayan sembolik oyunlar taklide dayalıdır. Sembolik dil seviyesinde canlandırmalarla genişletilmiş oyunlar ise *dört yaş* civarında görülebilir. İki-üç yaşındaki çocukların kendi başına oynadığı hayalî oyunlar yaş büyüdükçe arkadaş grupları içinde oynanmaya başlanır. Hayalî oyun çocuklara dünyayı kendi anladıkları biçimde ifade etme fırsatı verir.
• *Kurallı Oyunlar;* Kurallı oyunlar; toplumun kültürü içinde bir kuşaktan diğerine aktarılmış geleneksel oyunları, organize oyunları ve belirli kuralları olan sportif oyunları kapsar. Birçok kurallı oyun yarışma-rekabet niteliği taşır, oyun sonunda kazanan ve kaybeden belirlenir. Bu tür oyunların önceden belirlenmiş, kendine özgü ve değiştirilmeye açık olmayan kuralları vardır. Bu nedenle esnekliğe ve yaratıcılığa izin vermediğini düşünen kimi erken çocukluk dönemi eğitimcileri tarafından gerçek anlamda oyunu olarak kabul edilmez. Kurallı oyunları çocuk için önemli yararları da vardır. Gelişimsel olarak çocuklar benmerkezci düşünceden uzaklaştıkça sosyal anlaşma ve kuralların önemini anlayan bir sürece girerler.
*OYNANDIĞI YERE GÖRE OYUN TÜRLERİ:*
• *Kapalı Alan Oyunları;* Bu gruba giren oyunlar; ev, sınıf, oyun odası, spor salonu gibi kapalı mekânlarda oynanabilen tüm oyunlardır; kurallı ya da kuralsız olabilir, çocuklar oyuncaklarıyla ya da oyuncaksız, tek başına ya da grupça, masa başında ya da yerde oynayabilirler. Sınıfta bulunan eşyalar ve malzemeler çocukların görme, işitme, dokunma duyuları yoluyla özgürce keşiflerde bulunabilmeleri için imkân sağlamalıdır. Okul öncesi eğitim programının doğru uygulanabilmesi ve istenen yararı sağlayabilmesi için kapalı oyun alanları/sınıflar; çocukların arkadaşlarıyla hemen hemen her tür oyunu rahatça oynayabilecekleri, kendi seçimlerini yapabilecekleri, en az 3-4 çocuğun birlikte olabilecekleri farklı öğrenme merkezlerini (ilgi köşeleri) içerecek şekilde düzenlenmelidir. Bir sınıfta kaç öğrenme merkezi olacağı, sınıftaki çocuk sayısına ve sınıfın fiziksel koşullarına göre değişir.
• *Açık Alan Oyunları;* meydan, sokak, bahçe, park, kır, orman, arsa gibi açık ve geniş alanlarda oynanan, genellikle hareketli ve gürültülü oyunlardır. Açık alan oyunları için en uygun mekânlardan biri de okul öncesi eğitim kurumlarının bahçeleridir. İç mekânlarda rahatlıkla oynanamayan, fiziksel gelişimi destekleyici hareketli bazı oyunlar ve doğa, macera oyunları ile salıncak, kaydırak gibi bazı oyun malzemeleri için açık hava alanlar daha uygundur. Kapalı oyun alanları ile açık oyun alanları ayrı alanlar değil, birbirine bağlantılı çalışmaların yapılabildiği bütünün parçaları olmalıdır. Çocuk hangi alanı istiyorsa o alanda oyununu sürdürmeli, oyun gerektiriyorsa alanlar arasında gidip gelebilmeli, başka bir alanın oyun araç ve malzemelerini kullanabilmelidir. Ancak bu şekilde içeride ve dışarıda bulunan ve çocuğa sunulan inceleme, araştırma, deneme ve oyun olanakları eşit olabilir ve birbirlerini tamamlayabilir. Çocuğun sağlıklı gelişmesine büyük etkisi olan açık havanın öğretmenler tarafından dikkate alınması ve günlük eğitim akışında açık alan oyun etkinliklerine mutlaka yer verilmesi gerekir.
*ARAÇ KULLANIMINA GÖRE OYUN TÜRLERİ:*
• *Araçla Oynanan Oyunlar;* Bir oyun aracı, oyun malzemesi kullanılarak oynanan oyunlardır. Top oyunları, iple oynanan oyunlar, labut devirme, hulahop oyunları ve oyuncaklarla oynanan tüm oyunlar bu gruba girer.
• *Araçsız Oynanan Oyunlar;* Saklambaç, kovalamaca, taklit oyunları, şarkılı oyunlar, halka oyunları gibi hiçbir araç gerektirmeden oynanabilen oyunlardır.
• *Araçta Oynanan Oyunlar;* Tırmanma merdiveni, denge aleti, jimnastik minderi, atlama kasaları, tahteravalli, salıncak, kaydırak, içine binilebilen büyük taşıtlar gibi bir oyun aracının üzerinde ya da içinde oynanan oyunlardır.
*HAREKETLİLİK DERECESİNE GÖRE OYUN TÜRLERİ:* Okul öncesi eğitim kurumlarında oyun saatinde açık havada ya sınıfta oynanan kurallı oyunlar üç aşamada uygulanır. Bunlar ısındırıcı, hareketli ve dinlendirici oyunlardır.
• *Isındırıcı Oyunlar;* Çocuklara hareketli oyunlara bedenen hazırlamak için oynanan oyunlardır. Oyunlaştırılmış basit beden hareketleri, müzikli ya da müziksiz jimnastik hareketleri, insan, hayvan ya da taşıt taklitleri, parmak oyunları ısındırıcı oyunlara örnektir.
• *Hareketli Oyunlar;* Halka oyunları, yarışmalı oyunlar, açık hava oyunları, bazı kurallı oyunlar gibi belirli kurallara göre oynanan ve hareket özelliği ağır basan oyunlardır. Hareketli oyunlar bedensel gelişimin yanı sıra bilişsel gelişimi de destekler.
• *Dinlendirici Oyunlar;* Hareketli oyunlarla yorulmuş olan çocukların dinlendirilmesini amaçlayan oyunlardır. Oturarak ve/veya az hareketle oynanabilen oyunlar bu kapsamda düşünülebilir.
*KAZANDIRILARAK İSTENEN DAVRANIŞLARINA GÖRE OYUN TÜRLERİ:* Oyunlarda öğretmenin rolünü esas olarak yapılan sınıflamadır.
• *Yapılandırılmış Oyunları;* Kurallı oyunların bir kısmının kuralları, süresi başkaları, özellikle de yetişkinler tarafından kesin olarak belirlenmiştir ve değiştirilemez. Bu tür oyunlara yapılandırılmış oyun denir. geleneksel çocuk oyunları bu kategoride yer alır.
• *Yarı Yapılandırılmış Oyunlar;* Çocukların tüm gelişim alanlarında desteklenmesini hedefleyen, öğretmen ya da çocuk tarafından başlatılan, çocukların aktif katılımı ile sürdürülen, birbiriyle ilişkili geçişli birçok etkinlikten oluşan, çocuk merkezli, açık uçlu bir süreç olarak işleyen yaratıcı oyun etkinliklerinden oluşan oyunlardır. Çocuklar süreç içinde bir oyundan diğerine geçerler, süreç ve sonuç çocukların ilgisi ve gereksinimleri doğrultusunda yönlendirilir.
• *Yapılandırılmamış Oyunlar;* Oyun köşelerinde-öğrenme merkezlerinde bireysel, eşli, küçük ya da büyük grup halinde oynanan oyunlar sırasında çocuklar tamamen kişisel ilgi ve tercihleri doğrultusunda oynarlar. Nerede, kiminle, ne ile ve nasıl oynayacaklarına çocuklar karar verir. Tüm günlük okul programlarında sabah okula gelişte ve akşamüstü okuldan ayrılmadan önce mutlaka yapılandırılmamış oyun köşelerinde serbest oyun oynanması sağlanmalıdır.
*Oyun Etkinlikleri IIl*
• Oyun; gerçek yaşamın bir provasıdır. Çocuk oyun sırasında gerçek hayatta şahit olduklarını taklit eder, deneyimlediklerini tekrar eder; böylece edindiği bilgi ve deneyimler kalıcı hâle gelir.
• Çocuklar bir düzen içinde ve aşamalı olarak gelişir. Bu süreç, basitten karmaşığa, somuttan soyut düşünceye giden özellikler gösterir. Zamanla benmerkezcilikten kurtulan çocuklar çevrelerindeki insanlarla iletişim kurmaya başlar. Bu gelişim düzeyi oyunda da kendini gösterir; çocukların oynadıkları oyunlar, oyuncaklar, oyun içerikleri, oyun dilleri yaş ve gelişime paralel olarak değişir.
*OYUN TÜRLERİ:*
• *Gelişimsel Özelliklerine Göre Oyun Türleri;* Burada oyunu gelişimsel özelliklere göre ele alan kuramcılardan Erikson, Hutt, Sheridan, Parten ve Hughes’a yer verilmiştir.
• *Erikson:* Erikson’a göre oyun, çocuğun psikososyal gelişiminin aynasıdır ve gelişim dönemlerine göre farklılık göstermektedir. Oyunu gelişimsel olarak üç gruba ayırmıştır.
1) *Kişisel-evrensel oyun;* Yaşamın ilk yılı, çocukların bedenlerini ve duyularını keşiflerinde en önemli gelişimsel dönemdir.
2) *Mikroküresel oyun;* İki yaş civarında çocukların nesnelerle oynamaya ve kendi hareketlerinin çevre üzerinde etkisi olduğunu fark etmeye başladığı evredir.
3) *Makroküresel oyun;* Üç yaş civarında oyun, özellikle de anaokulu ya da kreşe başladıklarında çocuklar için daha sosyal bir etkinlik olmaya başlar. Çocuk sosyal çevreyi fark eder ve oyunlarına dâhil eder.
• *Hutt:* Piaget ve diğer bazı kuramcıların çalışmalarından etkilenmiş olan Hutt’a göre çocuklar, nesne ve olguların özelliklerine keşfetmek isterler. Keşfettikten sonra ise onlarla neler yapabileceklerini oynayarak bulmaya çalışırlar. Hutt, bu bağlamda oyunu üç aşamada ele almıştır.
1) *Epistemik Oyun;* Yaşamın ilk iki yılında çocuk bilgiye ulaşmak için bütün duyu organlarını kullanır. Ulaşmak istediği bilgi ise merak ettiği bilgidir.
2) *Oyuncu Oyun;* Bu oyun türü; çocukların imgesel, fantastik ve sembolik oyunlarına atıf yapmaktadır. Çocuğun dil dağarcığının gelişmesi ve somuttan soyuta ilerleyen düşünce sistemi sayesinde gelecekte olabilecekleri ‘’-miş gibi yaparak’’ oynamasıdır. Çocuklar bu oyunla rolleri, olayları, olguları ve olabilirlikleri deneyimler ve prova ederler.
3) *Kurallı Oyun;* Çocukların anlaşmalı kurallar çerçevesinde planladıkları kendi basit oyunlarıdır.
• *Sheridan:* Okul öncesi dönem çocuklarının serbest oyun etkinliklerini gözlemiş ve oyunları altı aşamada toplamıştır.
1) *Aktif Oyun; Bu tür oyunlar çocukların koşma, atlama, zıplama, tırmanma, sürünme, oturma, kalkma, ayakta durma, fırlatma, yakalama ve itme gibi birçok davranışı öğrenmelerine ve kullanmalarına olanak sağlar ve fiziksel gelişimi destekler. Bu oyunların oynanabilmesi için çocukların rahat hareket edebilmelerini sağlayacak geniş alanlara, doğal ya da yapay engellere ve hareketli/hareketsiz oyun alanı materyallerine ihtiyaç vardır. Bu oyun türü, *Smilansky’nin fonksiyonel oyunu ve Piaget’nin alıştırma oyun ile benzerlik* gösterir.
2) *Keşfe ve Manipülasyona Dayalı Oyun;* Çocuğun oyuncaklarını ve diğer materyalleri aktif olarak manipüle edebildiği oyunlardır. Çocukların bu tür oyunlar oynayabilmesi için gerekli ince ve kaba motor beceriler ile duyusal becerilere sahip olmaları; ayrıca çevrelerinde manipüle ederek keşfedebilecekleri birçok basit oyuncak ve materyal bulunması gerekir.
3) *Taklide Dayalı Oyun;* Çocuğun gördüğü, izlediği bir hareketi, davranışı taklit edebilmesidir. Bu oyun türü yedi ile dokuz ay civarında başlar. Oynanabilmesi için belirli seviyede vücut kontrolü, objeleri manipüle etme, basit konuşmaları anlama ve duyusal deneyimlere cevap verme gibi beceriler gerekir. Başlangıçta çocuk yalnızca çevresinde gördüğü bir hareketi o anda taklit eder, uzun süreli hafızasının gelişimi ile birlikte çocuk aynı hareketleri yapmak için modele ihtiyaç duymaz; kendini eğlendirmek, hoşça vakit geçirmek ya da başka bir ihtiyacını karşılamak için bu hareketleri hatırlar ve tekrar eder.
4) *Yapısal Oyun;* 18 ile 20 ay civarında ortaya çıkan ve daha önce öğrenilmiş olan motor ve duyusal becerilerin yeni yapılar inşa etmek için kullanılmasına imkân veren bir oyun türüdür. Smilansky tarafından tanımlanan yapısal oyun ile benzerlik göstermektedir.
5) *Yap-İnan Oyunu;* İki yaşından itibaren ortaya çıkan ve erken çocukluk döneminde de devam eden bir oyun türüdür. Smilansky tarafından dramatik oyun, Piaget tarafından sembolik oyun olarak adlandırılan oyunlara çok benzer. Dramatik oyunda olduğu gibi bu oyunlarda da çocuklar geçmişte kazandıkları deneyimlerini kullanarak spontane oyun senaryoları geliştirir ve oynarlar.
6) *Kurallı Oyun;* Çocuğun kuralları anlamasını ve kabullenmesini, sırasını beklemesini, kazansa da kaybetse de centilmence bir oyun sergilemesini ve sonuçları doğru olarak kaydetmesini gerektiren bir oyun türüdür.
• *Parten:* Parten, okul öncesi dönem çocuklarının oyuna katılma davranışlarını *‘’sosyalleşme’’* açısından ele almış ve basitten gelişmişe doğru olmak üzere altı aşamaya ayırmıştır.
1) *Oyuna Katılmama;* Bu evrede çocuk oyunlara katılmaz, çevresinde olup biteni sadece izler. Genellikle küçük bebeklerde görülür. Tam olarak bir oyun gibi görülmese de çevreyi keşfetmeye yönelik olan bu davranış sonraki oyun becerilerinin oluşmasında önemli bir adımdır.
2) *Oyunu İzleme;* Bebeklik çağında görülen bir davranıştır. Çocuk çevresinde yer alan diğer çocukların oynadıkları oyunları bir oyunun ya da etkinliğin kurallarını öğrenmek, bir oyuncağın nasıl kullanıldığını görmek ya da çevresinde olup bitenlere alışmak gibi nedenlerle izler, seyreder; ama oyuna katılmaz, oyun oynayanların etrafında dolaşmayı tercih eder.
3) *Yalnız Oyun;* Genellikle üç yaşından küçük çocuklar motor, bilişsel, dil ve sosyal gelişim açısından yeterli olgunlukta olmadıklarından başka çocuklarla ilişki kurmaz, başkalarının ne yaptığı veya ne oynadığı ile ilgilenmezler. Sosyal iletişim ve oyuncak paylaşımı söz konusu değildir. Çocuk seçtiği oyuncaklarla kendi başına oynar.
4) *Paralel Oyun;* Üç yaş civarında görülür. Oyun materyalleri çocukları birbirinin yakınına getirir, ancak bu fiziksel yakınlığa rağmen çocukların birbirleriyle sosyal ilişkileri yok denecek kadar azdır. Çocuğun diğer çocukların da oyun oynadığı bir yerde aynı oyuncakları kullanarak, diğer çocuklar ile ya hiç ya da kısa süreli etkileşimde bulunarak benzer oyunlar oynamasıdır. Dışarıdan bakıldığında birlikte aynı oyunu oynuyormuş ve oyunla ilgili konuşuyormuş gibi görünürler, ama birbirlerinden bağımsızdırlar. Bu oyun türünde çocuklar birlikte oynamasalar ve sosyal etkileşimde bulunmasalar bile birbirlerinin hareketlerini taklit ederek yeni davranışlar öğrenirler. Bu nedenle paralel oyun diğer gelişmiş oyun davranışlarının kazanılmasında önemli bir köprü vazifesi görür.
5) *Birlikte Oyun;* Çocuk, bir oyun grubu (en çok 2-3 kişi) içinde aynı oyuncakları kullanarak diğer çocuklarla birlikte oynar. Örneğin, evcilik oyunu. Oyun, doğaçlama olarak çocukların isteklerine göre gelişir. Benmerkezci davranış henüz ağır basar, ancak birbirleriyle sosyal iletişim ve materyal alışverişi başlamıştır. Ortak bir amaca odaklanılır. Bu oyun türünü paralel oyundan farklı kılan çocuklar arasındaki etkileşimin daha yoğun oluşudur. Bu oyun türü çocuğun sosyalleşmesine yardımcı olduğu gibi problem çözme, dil ve konuşma, yardımlaşma ve dayanışma becerilerini kazanmasını da destekler.
6) *İş Birliğine Dayalı Oyun;* Parten’e göre sosyalleşme açısından en gelişmiş oyun türüdür. Bu aşamada çocuklar birlikte bir şey inşa etmeye, yarışmaya, dramatize edilmek üzere senaryolar oluşturmaya ve kuralları belirlenmiş oyunlar oynamaya doğru gelişim gösterir. Çocuklar aynı oyuncakları kullanarak ortak bir amaç doğrultusunda grup hâlinde birlikte oynarlar. Oynayacakları oyunu, rolleri seçer ve planlarlar. Oyunun kuralları, aralarında aldıkları kararlara göre belirlenir ve sorumluluklar verilir. Liderlik özellikleri öne çıkar, bir veya iki çocuk oyunun başını çeker. Bu aşamadaki oyun çocukların sosyal becerileri kazanmalarında ve öğrendikleri sosyal becerileri kullanmalarında önemli rol oynar.
• Parten’in bu aşamalarına gelişimsel olarak bakıldığında ilk ikisi *’’oyun dışı’’* davranış, diğer dördü de *’’sosyal oyun’’* davranışlardır. Ancak yalnız oyun ve paralel oyun aşamaları *’’olgunlaşmamış sosyal davranış’’* olarak kabul edilir. Çocuklar üç yaşına kadar yalnız ve paralel oyun oynama eğilimindedir. Birlikte ve iş birliğine dayalı oyunlar ise *’’sosyal yaşam ilkelerini kapsayan’’* davranışları içerir ve çocuğu yetişkin dünyasına hazırlar.
• *Hughes:* Hutt’un belirlediği tipolojiyi genişletmiş; sosyal iletişim ve etkileşimi temel alarak 15 farklı oyun türü ortaya koymuştur;
1) *Kıran kırana oyunu;* Dokunma, gıdıklanma ve görece güç gerektiren oyunlardır; çocuklar arası yakınlaşmayı gerektirir. Çocuklar arasında görülen kavgayla karıştırıldığından belli bir dönem öğretmenler tarafından önerilmemiştir. Bu oyun türünün çocukların *’’öfke kullanmadan yarışma’’* becerilerini geliştirdiği saptanmıştır.
2) *Sembolik oyun;* Bir şeyin diğeri yerine geçebildiği oyundur. Çocuğun gelişiminde önemli bir kilometre taşı olan bu oyun türü, gelişimsel olarak yaşamın ikinci yılında görülür ve çocukta temsili düşünceyi geliştirerek zihinsel işlemlerde esnekleşmeye destek olur.
3) *Sosyodramatik oyun; Gerçek ya da gerçekleşebilecek, insana özgü deneyimlerin çocuklar tarafından canlandırıldığı oyun türüdür. Sosyodramatik oyunun bilişsel, sosyal ve okuryazarlık gelişimlerini olumlu yönde etkilediği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.
4) *Sosyal oyun;* Sosyal sorumluluk için kurallarıyla oynama oyunu olarak tanımlanmaktadır. Yapılan bir çalışmada, bu tür oyunda en önemli faktörün oyun ortamı olduğu bulunmuştur. Oyun ortamının sadece sosyal oyunu etkilemediği aynı zamanda oyun gruplarının sayısını da belirlediği elde edilen önemli bir bulgudur.
5) *Yaratıcı oyun;* Olası pek çok sonuç veya cevaba imkân sağlayan oyun türüdür. Çocukların daha önceden belirlenmiş metinlere ya da kurallara bağlı olmaksızın, gelişim düzeylerine uygun, değişik şartlarda tek başlarına veya gruplar hâlinde kendi koydukları kurallarla oynadıkları serbest oyundur.
6) *İletişim oyunu;* Kelimeleri, nüansları veya vücut hareketlerini kullanarak oynanan oyundur.
7) *Dramatik oyun;* Çocuğun doğrudan katılımcı olmadığı, olayların dramatize edildiği oyun türüdür.
8) *Derin oyun;* Çocuğa riskli deneyim imkânı tanıyan oyun türüdür.
9) *Keşif türünden oyun;* Nesne ya da kavramlar hakkında gerçeklere dayalı bilgi edinmeye yönelik oyundur. Oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir ve pek çok unsurdan etkilenebilir. Bunlar çocuğun mizacı, çocuğun sahip olduğu enerji seviyesi ve çocuğun yarar sağlamak için yaptığı davranışlar olabilir.
10) *Hayali oyun;* Bu oyun türü ile ilgili olarak yapılan bir araştırmada elde edilen sonuçlara göre, hayalî oyun oynayan çocuklarda öfke davranışları daha az görülmekte, sosyal olarak olgunlaşmış davranışlara daha çok rastlanmaktadır.
11) *Lokomotor oyun;* Herhangi bir yöne veya her yöne doğru yapılan hareketlerden oluşmuş oyun türüdür.
12) *Kontrol oyunu;* Çevrenin maddesel ve manevi içeriklerini kontrol eden oyun türüdür.
13) *Nesne oyunu;* El-göz manipülasyonları ve hareketlerin sınırsız ve ilginç sıralamalarını kullanan oyun türüdür.
14) *Rol oyunu;* Normal olmayan bir şekilde de olsa, yoğun kişisel, sosyal, ailevi veya kişilerarası yapıda varlığı çeşitli yollarla arama oyunudur.
15) *Özetleyici oyun;* Çocuğun soy, tarih, ritüeller, hikâyeler, kısa şiirler, ateş ve karanlığı araştırmasına izin veren oyunlardır.
*ÖZ YAPILARINA GÖRE OYUN TÜRLERİ:*
• *Araştırma Oyunları:* Birçok uzman, her tür çocuk oyununda belli düzeyde *’’araştırıcı-deneysel’’* yön bulunduğunu ifade eder. Bebeklerin her türlü uyarana ilgi göstermesi doğuştan var olan bir davranıştır ve *’’uyarı gereksinimi’’* olarak adlandırılır. Bebekler ve küçük çocuklar bu gereksinimi karşılamak için uyanık oldukları tüm zamanı çevrelerine bakarak, sesleri dinleyerek, uzanabildiklerine elleyerek geçirirler, çünkü tüm duyularını kullanarak çevrelerinde bulunan her şeyi tanımaya, tanıyabilmek için özelliklerini araştırmaya çalışırlar. Çocuk tanıdığı nesnelerle yeni neler yapabileceğini de araştırır.
• *Manipülatif Oyunlar;* Tüm çocuklar bir şeyler yapmadan ve yaratmadan önce bozmak, yıkmak isterler. Nesneleri, onları oluşturan parçalara ayırmadan ne olduklarını bir türlü anlayamazlar. Eğer oyuncağı parçalara ayrılmıyorsa çocuk çok çabuk sıkılır. Çocuklar yoğurulan, biçim verilebilen bir malzemeyle oynarken malzemenin doku, biçim, esneklik, dayanıklılık gibi özelliklerini sınarlar. Gözleri, kasları egzersiz yapmış olur, koordinasyonları gelişir.
• *Yıkıcı Oyunlar;* Yıkıcı oyunlar çocuğun içinde biriken sıkıntıyı ve enerjiyi atmasına yardımcı olur. Gerekli gözetim altında ve önlem alınmış bir oyun ortamında tahrip edici, yıkıcı türden oyunlara izin verilebilir. Bu tür oyunda çocuk yaptıklarını bozmak ve yıkmak özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlük çocuğu cesaretlendirir ve pek çok deneme yapmasına fırsat verir.
• *Doğa Malzemeleriyle Oyun;* Çocukların kum, çamur, taş, yaprak ve benzeri doğa malzemeleri ile oynadığı oyunlardır. Çocuklar bu tür oyunu çok keyif alıp uzun süre oynayabilirler. Üstleri başları batar, ama engellemek yerine önlük, eski kıyafet vs. giydirmelidir.
• *Macera Oyunları;* Uzmanlara göre çocuklar, cesaret, güçlüklerle yüzleşme ve bunları aşma becerilerini erken yaşlarda kendilerine bu tür fırsatlar verilirse geliştirebilmektedirler. Bunu en güvenli bir biçimde yapabilmenin yolu, küçük ve fazla zararlı olmayan engelleri aşma deneyimlerini çocukların yaşamalarını sağlamaktır. Kırsal kesimde yaşayan çocukların bu tür olanakları olmasına rağmen, özellikle kent yaşamındaki çocuklar bu tür yaşantılardan yoksun kalmaktadır. Okul öncesi eğitim kurumları çocukların bu yoksunluğunu telafi edecek yaşantılar kazandıracak küçük geziler, fırsatlar, doğa alanları planlayıp çocuklara çok sevecekleri macera oyunlarını sunmalıdır.
• *Yapı-İnşa Oyunları;* Bu oyun türü, çocukların nesneleri bir şeyler inşa etmek veya bir şeyler yaratmak üzere manipüle etmeleri olarak tanımlanmıştır. Bu oyunların temel malzemesi olan bloklarla oyun oynama, çocuklarda alan, mekân, denge gibi bilişsel kavramların gelişmesine yarar. Küpler, Legolar, kova-kürek gibi malzemeler de bu tür oyunlarda kullanılır.
• *Yaratıcı Oyunlar;* Genellikle resim yapma, plastik sanatlara yönelik modeller-maketler yapma gibi serbest çalışmalar sonucu malzemenin ham hâline yeni işlevler kazandırma süreci ele alınmaktadır. Ancak her tür oyunda yaratıcılık vardır, çünkü çocuklar her oyuna kendilerinden bir şeyler katarlar, aynı oyunu bile her seferinde farklı oynarlar. Çocuklar özgür bırakılmalı, müdahale edilmemelidir.
• *Hayalî-Sembolik Oyunlar;* Çocuğun bir nesneyi başka bir nesne gibi, bir olguyu başka bir olgu gibi düşünerek kurduğu oyunlara *’’hayalî oyun’’* denir. Çocuklar düşüncelerinde yeni olaylar yarattıkları ya da bilinenlere yenilerini yaratarak ekledikleri için hayalî oyunlara *’’yaratıcı düşünce oyunları’’da* denir. Çocuk oyunda bir rol üstlendiği ve bir durumu temsil ettiği için hayalî oyun yerine *’’rol oyun’’* ya da *’’temsili oyun’’* ifadeleri kullanılabilir. Bu oyunlarda sembolleştirme söz konusu olduğundan *’’sembolik oyun’’* olarak da tanımlanır. Hayalî oyun, çocukların 10 yaşına kadar ilgilerini çeken ve zevkle oynadıkları bir oyun türüdür. Uzmanlar, küçük çocukların zihinsel, sosyal, dil, özellikle de yaratıcı düşünce gelişimini destekleyen en etkin yolun hayal gücü, hayalde ve düşüncede semboller yaratmak olduğunu kabul eder. *İki yaş* civarında başlayan sembolik oyunlar taklide dayalıdır. Sembolik dil seviyesinde canlandırmalarla genişletilmiş oyunlar ise *dört yaş* civarında görülebilir. İki-üç yaşındaki çocukların kendi başına oynadığı hayalî oyunlar yaş büyüdükçe arkadaş grupları içinde oynanmaya başlanır. Hayalî oyun çocuklara dünyayı kendi anladıkları biçimde ifade etme fırsatı verir.
• *Kurallı Oyunlar;* Kurallı oyunlar; toplumun kültürü içinde bir kuşaktan diğerine aktarılmış geleneksel oyunları, organize oyunları ve belirli kuralları olan sportif oyunları kapsar. Birçok kurallı oyun yarışma-rekabet niteliği taşır, oyun sonunda kazanan ve kaybeden belirlenir. Bu tür oyunların önceden belirlenmiş, kendine özgü ve değiştirilmeye açık olmayan kuralları vardır. Bu nedenle esnekliğe ve yaratıcılığa izin vermediğini düşünen kimi erken çocukluk dönemi eğitimcileri tarafından gerçek anlamda oyunu olarak kabul edilmez. Kurallı oyunları çocuk için önemli yararları da vardır. Gelişimsel olarak çocuklar benmerkezci düşünceden uzaklaştıkça sosyal anlaşma ve kuralların önemini anlayan bir sürece girerler.
*OYNANDIĞI YERE GÖRE OYUN TÜRLERİ:*
• *Kapalı Alan Oyunları;* Bu gruba giren oyunlar; ev, sınıf, oyun odası, spor salonu gibi kapalı mekânlarda oynanabilen tüm oyunlardır; kurallı ya da kuralsız olabilir, çocuklar oyuncaklarıyla ya da oyuncaksız, tek başına ya da grupça, masa başında ya da yerde oynayabilirler. Sınıfta bulunan eşyalar ve malzemeler çocukların görme, işitme, dokunma duyuları yoluyla özgürce keşiflerde bulunabilmeleri için imkân sağlamalıdır. Okul öncesi eğitim programının doğru uygulanabilmesi ve istenen yararı sağlayabilmesi için kapalı oyun alanları/sınıflar; çocukların arkadaşlarıyla hemen hemen her tür oyunu rahatça oynayabilecekleri, kendi seçimlerini yapabilecekleri, en az 3-4 çocuğun birlikte olabilecekleri farklı öğrenme merkezlerini (ilgi köşeleri) içerecek şekilde düzenlenmelidir. Bir sınıfta kaç öğrenme merkezi olacağı, sınıftaki çocuk sayısına ve sınıfın fiziksel koşullarına göre değişir.
• *Açık Alan Oyunları;* meydan, sokak, bahçe, park, kır, orman, arsa gibi açık ve geniş alanlarda oynanan, genellikle hareketli ve gürültülü oyunlardır. Açık alan oyunları için en uygun mekânlardan biri de okul öncesi eğitim kurumlarının bahçeleridir. İç mekânlarda rahatlıkla oynanamayan, fiziksel gelişimi destekleyici hareketli bazı oyunlar ve doğa, macera oyunları ile salıncak, kaydırak gibi bazı oyun malzemeleri için açık hava alanlar daha uygundur. Kapalı oyun alanları ile açık oyun alanları ayrı alanlar değil, birbirine bağlantılı çalışmaların yapılabildiği bütünün parçaları olmalıdır. Çocuk hangi alanı istiyorsa o alanda oyununu sürdürmeli, oyun gerektiriyorsa alanlar arasında gidip gelebilmeli, başka bir alanın oyun araç ve malzemelerini kullanabilmelidir. Ancak bu şekilde içeride ve dışarıda bulunan ve çocuğa sunulan inceleme, araştırma, deneme ve oyun olanakları eşit olabilir ve birbirlerini tamamlayabilir. Çocuğun sağlıklı gelişmesine büyük etkisi olan açık havanın öğretmenler tarafından dikkate alınması ve günlük eğitim akışında açık alan oyun etkinliklerine mutlaka yer verilmesi gerekir.
*ARAÇ KULLANIMINA GÖRE OYUN TÜRLERİ:*
• *Araçla Oynanan Oyunlar;* Bir oyun aracı, oyun malzemesi kullanılarak oynanan oyunlardır. Top oyunları, iple oynanan oyunlar, labut devirme, hulahop oyunları ve oyuncaklarla oynanan tüm oyunlar bu gruba girer.
• *Araçsız Oynanan Oyunlar;* Saklambaç, kovalamaca, taklit oyunları, şarkılı oyunlar, halka oyunları gibi hiçbir araç gerektirmeden oynanabilen oyunlardır.
• *Araçta Oynanan Oyunlar;* Tırmanma merdiveni, denge aleti, jimnastik minderi, atlama kasaları, tahteravalli, salıncak, kaydırak, içine binilebilen büyük taşıtlar gibi bir oyun aracının üzerinde ya da içinde oynanan oyunlardır.
*HAREKETLİLİK DERECESİNE GÖRE OYUN TÜRLERİ:* Okul öncesi eğitim kurumlarında oyun saatinde açık havada ya sınıfta oynanan kurallı oyunlar üç aşamada uygulanır. Bunlar ısındırıcı, hareketli ve dinlendirici oyunlardır.
• *Isındırıcı Oyunlar;* Çocuklara hareketli oyunlara bedenen hazırlamak için oynanan oyunlardır. Oyunlaştırılmış basit beden hareketleri, müzikli ya da müziksiz jimnastik hareketleri, insan, hayvan ya da taşıt taklitleri, parmak oyunları ısındırıcı oyunlara örnektir.
• *Hareketli Oyunlar;* Halka oyunları, yarışmalı oyunlar, açık hava oyunları, bazı kurallı oyunlar gibi belirli kurallara göre oynanan ve hareket özelliği ağır basan oyunlardır. Hareketli oyunlar bedensel gelişimin yanı sıra bilişsel gelişimi de destekler.
• *Dinlendirici Oyunlar;* Hareketli oyunlarla yorulmuş olan çocukların dinlendirilmesini amaçlayan oyunlardır. Oturarak ve/veya az hareketle oynanabilen oyunlar bu kapsamda düşünülebilir.
*KAZANDIRILARAK İSTENEN DAVRANIŞLARINA GÖRE OYUN TÜRLERİ:* Oyunlarda öğretmenin rolünü esas olarak yapılan sınıflamadır.
• *Yapılandırılmış Oyunları;* Kurallı oyunların bir kısmının kuralları, süresi başkaları, özellikle de yetişkinler tarafından kesin olarak belirlenmiştir ve değiştirilemez. Bu tür oyunlara yapılandırılmış oyun denir. geleneksel çocuk oyunları bu kategoride yer alır.
• *Yarı Yapılandırılmış Oyunlar;* Çocukların tüm gelişim alanlarında desteklenmesini hedefleyen, öğretmen ya da çocuk tarafından başlatılan, çocukların aktif katılımı ile sürdürülen, birbiriyle ilişkili geçişli birçok etkinlikten oluşan, çocuk merkezli, açık uçlu bir süreç olarak işleyen yaratıcı oyun etkinliklerinden oluşan oyunlardır. Çocuklar süreç içinde bir oyundan diğerine geçerler, süreç ve sonuç çocukların ilgisi ve gereksinimleri doğrultusunda yönlendirilir.
• *Yapılandırılmamış Oyunlar;* Oyun köşelerinde-öğrenme merkezlerinde bireysel, eşli, küçük ya da büyük grup halinde oynanan oyunlar sırasında çocuklar tamamen kişisel ilgi ve tercihleri doğrultusunda oynarlar. Nerede, kiminle, ne ile ve nasıl oynayacaklarına çocuklar karar verir. Tüm günlük okul programlarında sabah okula gelişte ve akşamüstü okuldan ayrılmadan önce mutlaka yapılandırılmamış oyun köşelerinde serbest oyun oynanması sağlanmalıdır.