Çevre yönetimi sorunları Ders Notu

Cevapla
Zeki duman
Mesajlar: 1
Kayıt: 10 Ara 2018 23:48
İletişim:

10 Ara 2018 23:50

1. BM DÜNYA ÇEVRE VE GELİŞME KOMİSYONU
Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın 1982 yılındaki yönetim konseyi toplantısında alınan bir kararın BM Genel Kurulunda kabul edilmesiyle birlikte, 1983 yılında bağımsız bir komisyon olarak “BM Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu” kurulmuştur.
Brutland başkanlığında oluşturulan komisyona, “Değişmenin Global Gündemini” belirleme görevi verilmiştir.
Komisyon çalışmalarını 1987 yılına kadar sürdürmüş ve yapılan çalışmaların sonuçlarını ve önerileri içeren bir raporu BM, Genel Kuruluna sunmuştur.
Ortak Geleceğimiz (Our Common Future) adını taşıyan rapor, Genel Kurulda onaylanarak, yayımlanmıştır.
Raporun ana fikrini "sürdürülebilir kalkınma“ kavramı oluşturmaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma; bugünkü kuşakların ihtiyaçları karşılanırken, gelecek kuşakların ihtiyaçlarından taviz verilmemesi gerektiğini belirten bir kalkınma modelidir.
Yani sürdürülebilir kalkınma anlayışı, kuşaklararası adaleti ifade etmektedir.
BM'in çevre konusunda uluslararası alanda gerçekleştirdiği diğer bir etkinlik de, 1992 yılında Rio'da toplanan Konferanstır.
2. RİO KONFERANSI (BM ÇEVRE VE KALKINMA KONFERANSI)
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 22 Aralık 1989'da; çevre ve kalkınma konularında küresel bir toplantı yapılmasını öngören kararı kabul etmesiyle birlikte, Rio'da yapılacak toplantıların hazırlıkları başlamıştır.
Uzunca bir hazırlık süreci sonucunda toplantılar, Çevre ve Kalkınma Konferansı (3-11 Haziran 1992) ve Dünya Zirvesi (12-14 Haziran 1992) olarak iki aşamalı gerçekleştirilmiştir.
Dünya Zirvesine 64 Devlet Başkanı, 46 Hükümet Başkanı ve 8 Başkan Yardımcısı katılmıştır. Konferansa ise, 178 ülkeden 3000'i aşkın delege katılmıştır.
Bu açıdan Rio toplantısı uluslararası alanda en fazla katılımın gerçekleştiği ve Stockholm'den sonra dünyanın ikinci en önemli çevre etkinliği olarak kabul edilmektedir
Rio Konferansı'nda aşağıdaki konular ele alınmış ve tartışılmıştır:
• Atmosferin korunması
• Arazi kaynaklarının korunması
• Biyolojik çeşitliliğin korunması,
• Tatlı su kaynaklarının korunması,
• Okyanusların, denizlerin ve kıyı alanlarının korunması
• Biyoteknolojinin çevreye duyarlı yönetimi,
• Toksik ürün ve atıkların yasal olmayan trafiğinin önlenmesi,
• Yaşam kalitesinin ve insan sağlığının iyileştirilmesi,
• Çevre bozulmasının durdurularak yoksulların yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte yoksulluğun giderilmesi.
Konferansta ayrıca çevre üzerinde baskı oluşturan kalkınma biçimleri ile gelişmekte olan ülkelerdeki yoksulluk, gelişmişlik düzeyleri, üretim ve tüketim biçimleri, demografik baskılar ve uluslararası ekonominin etkileri gibi konular da ele alınmıştır.
Konferansın Dünya Zirvesi'nde "Rio Deklarasyonu", "Gündem 21" ve "Ormancılık Prensipleri" zirveye katılan Devlet ve Hükümet Başkanları düzeyinde onaylanmıştır. Ayrıca Zirve'de “İklim Değişikliği Sözleşmesi” ile “Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Sözleşmesi” imzaya açılmıştır.
A. RİO DEKLARASYONU
Rio Deklarasyonu, çevre ve kalkınma konusunda ülkelerin hak ve yükümlülüklerini kapsayan, hukuki olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, hükümetlere politik bir yükümlülük getiren bir ilkeler dizisidir.

Deklarasyon Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelerin devlet ve hükümet başkanları tarafından onaylanmıştır.
Deklarasyon, taraf devletlerin çevre ve gelişmeye dair konularda birbirleriyle ve devletlerin kendi yurttaşlarıyla olan ilişkileri düzenlemektedir. Küresel çevre bilinci ile sorumluluk adına oldukça önemli görülen Bildiri’ye göre, gelişme hakkının içeriğinde; yoksullukla savaşım ve sanayileşmiş ülkelerin, gelişime katkı yapmaları gereği bulunmaktadır.

Deklarasyonun diğer önemli noktaları ise tüm politika alanları ile çevre koruma politikalarının bütünleştirilmesi, kamuoyunun çevre koruma politikalarına katılım ve çevresel etki değerlendirmesinin mutlaka uygulanmasıdır.






B. GÜNDEM 21
Gündem 21, çevre ve ekonomiyi etkileyen tüm alanlarda hükümetlerin, kalkınma örgütlerinin, BM kuruluşlarının ve bağımsız sektörlerin 21.Yüzyıla girerken yapması gereken faaliyetleri tanımlayan bir eylem planıdır.
Diğer bir anlatım ile, Gündem 21 Rio Deklarasyonunda yer alan ilkelerin uygulamaya aktarılmasını sağlayacak bir eylem planıdır.
Bu belge dört temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlar:
• Sosyal ve Ekonomik Boyutlar,
• Kalkınma İçin Kaynakların Korunması ve Yönetimi,
• Etkin Grupların Rolünün Güçlendirilmesi,
• Uygulama Mekanizmaları’ dır.
Sosyal ve ekonomik boyutlar başlığı altında, uluslararası işbirliği, yoksullukla mücadele, tüketim kalıplarının değiştirilmesi, demografik hareketler, insan sağlığı ve insan yerleşmeleri konularında çevre ve kalkınmanın entegrasyonu konuları ele alınmıştır.
Kalkınma İçin Kaynakların Korunması ve Yönetimi başlıklı ikinci bölümde ise, atmosferin korunması, çevresel değerlerin korunması ve yönetimi, zararlı faaliyetlerin önlenmesi ve yönetimi gibi konular ele alınmıştır.
Etkin Grupların Rolünün Güçlendirilmesi başlığı altında, kadınlar, gençler, yerli halklar, hükümet dışı kuruluşlar, bilimsel ve teknolojik topluluklar gibi grupların etkinliklerinin arttırılması öngörülmüştür.
Gündem 21’in son bölümü olan Uygulama Mekanizmalarında ise, finansman, teknoloji transferi, bilim, bilinçlendirme, uluslararası işbirliği, hukuki araçlar ve enformasyon konuları incelenmiştir.

C. ORMANCILIK PRENSİPLERİ
Tüm orman tiplerinin yönetimi, korunması ve sürdürülebilirliğinde genel bir uzlaşma için yasal bağlayıcılığı olmayan resmi prensiplerdir.
Bu belge, hem doğal hem de sonradan yetiştirilen, tüm bölgelerdeki ve iklim kuşaklarındaki ormanların yönetimine, korunmasına ve geliştirilmesine ilişkin ilkeleri içermektedir.
Bu prensipler, ormanların üzerinde ilk genel fikir birliğini yansıtmaktadır.



D. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ
21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, 1992 yılında gerçekleştirilen Rio Zirvesi’nde ortaya çıkan Biyolojik Çeşitlilik ve Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi ile beraber, sürdürülebilir kalkınmanın kurumsal çerçevesini oluşturan en önemli yapıtaşları arasında yer almaktadır.
Amacı, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve bu amaçla alınacak tedbirler için gelişme yolundaki ülkelere finansman kaynağı ve teknoloji transferi sağlanmasıdır.
Yürürlüğe giren bu sözleşmeye189 ülke ve Avrupa Birliği taraf olmuştur.
Gelişmekte olan Türkiye, OECD (İktisadi ve Kalkınma İşbirliği Teşkilatı) üyesi olması sebebiyle Sözleşmenin Ek-I ve Ek-II listelerinde yer almıştır.
Sözleşme iki ek liste içermektedir:
Teknoloji transferi ve mali yükümlülükleri yerine getirecek ülkeleri içeren Ek-II listesi, 1992 yılında OECD’ye üye 24 ülke ile AB üyelerinden meydana gelmektedir (Ek-II listesindeki ülkeler, listelerde yer almayan, başka bir deyişle gelişmekte olan ülkelere teknik ve mali açıdan yardım yapmakla yükümlüdürler).
Ek-I listesi ise, Ek-II listesindeki ülkelere ilave olarak Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Bulgaristan, Hırvatistan, Romanya, Polonya, Estonya, letonya, Litvanya, Slovenya ve Slovakya’dan teşekkül etmektedir
Türkiye, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne gelişmiş ülke statüsünde yer alması nedeniyle 2004 yılına kadar taraf olmamıştır. Ancak, Sözleşme’ye taraf olabilmek için, Sözleşme’de belirtilen “ortak, fakat farklı sorumluluk ilkesi” doğrultusunda eklerde gerekli değişikliklerin yapılması yönünde mücadelesini uzun yıllar sürdürmüştür.
Bu çerçevede, 28 Ekim-9 Kasım 2001 tarihleri arasında Fas (Marakeş)’de yapılan 7. Taraflar Konferansı’nda, “Sözleşme’nin Ek-1 listesinde yer alan diğer ülkelerden farklı bir konumda olan Türkiye’nin özel koşullarının tanınarak, isminin Ek-II’den silinmesi” yönündeki karar “Taraflar Konferansı Genel Kurulu”nda oybirliği ile kabul edilmiştir.
Bu gelişmeden sonra, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (4990 sayılı Kanun) TBMM Genel Kurulu’nda 21 Ekim 2003 tarihinde kabul edilmiş, anılan sözleşmeye taraf olmamıza ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ise 18 Aralık 2003 tarihli ve 25320 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 37 misafir