Bahçe Tarımı 1 Dersi 7.Ünite Bahçe Tesisi ve Genel Kültürel Uygulamalar

Cevapla
notcu
Mesajlar: 332
Kayıt: 10 Nis 2018 11:33
İletişim:

14 May 2018 15:28

Bahçe Tesisi ve Genel Kültürel Uygulamalar
BAHÇE TESİSİ
Meyve Bahçesi ve Bağ Tesisi
Meyve ve bağ tarımında bahçe tesisi yetiştiricilik faaliyetinin en temel aşamasını oluşturmaktadır. Bahçe tesisine başlamadan önce ekolojik ve ekonomik birçok faktörün etkisi ayrıntılı olarak incelenmelidir. Meyve bahçesi ve bağ tesis edilirken; yer seçimi, yetiştirilecek tür ve çeşitlerin özellikleri, anaç, dikim sistemi, arazinin dikime hazır hale getirilmesi, dikim işleriyle ilgili planlamalar baştan yapılmalıdır.
Yer Seçimi
Yer seçiminde özellikle iklim, toprak, yöney ve suyun varlığı değerlendirilmelidir.
İklim: Bahçe yerinin seçimine etki eden temel faktörlerin başında iklim gelmektedir. İklimi oluşturan elemanlardan sıcaklık en önemlisidir. Bir bölgede herhangi bir tür veya çeşidin yetişip yetişemeyeceğini düşük kış sıcaklıkları belirlemektedir. Örneğin zeytin -7°C, elma, armut, erik ve kiraz ise çeşitlere göre değişmekle birlikte -20°C -25°C’nin altındaki sıcaklıklarda zarar görmektedir. Asmalar günlük sıcaklık ortalaması 10°C’nin üstüne çıktığında sürmeye başlamakta, vejetasyon süresince ortalama 18°C’lik sıcaklık istemektedir. Bağcılık yapılması istenilen bir bölgede yıllık ortalama sıcaklık 9°C’ nin, vejetasyon süresi 160 günün altında olmamalıdır.
Toprak: Meyve bahçesi için en uygun topraklar derin, kolay işlenebilen, havalanması yeterli, su tutma kapasitesi ve drenajı iyi, çok hafif veya çok ağır olmayan, kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu yapıda olmakla birlikte belirli bir düzeye kadar kil içeren, aşırı asit veya bazik karakterde olmayan ve yüksek oranda tuz ve kireç bulundurmayan topraklardır. Genel olarak meyve ve bağtesis edilecek yerlerde toprak derinliği 100-120 cm’den az olmamalıdır. Ayrıca toprağın alt kısmında geçirimsiz tabaka bulunmamalıdır. Toprak pH’sının 6.0-7.0 aralığında bulunması bir çok tür için uygunluk göstermektedir. Bağlarda 60-70 cm, meyvelerde ise 100 cm’den daha fazla toprak yüzeyine taban suyu yaklaşan alanlarda meyve bahçesi ve bağtesisinden kaçınılmalıdır. Taban suyunun yükselme riski bulunan yerlerde drenaj hendekleri ile suyun uzaklaştırılmasına çalışılmalıdır.
Yöney: Meyve ve bağlarda tomurcukların sürmesi, sürgünlerin pişkinleşmesi, meyve olgunlaşması, kalitesi ve verimi üzerine yer ve yöneyin etkisi vardır.
Su: Yıllık yağış ortalaması 500-600 mm olan bölgelerde sulama olmadan da birçok meyve türü ve asma yetiştiriciliği yapılabilmektedir.
Tür ve Çeşit Seçimi
Özellikle, meyve ve bağlarda sıcak yörelerde erken olgunlaşan, yüksek rakımlı yerler için ise geç olgunlaşan çeşitlerle tesisler kurulmalıdır. Meyve ve üzüm çeşitlerinin tozlanma durumları da bahçe kurulmadan önce göz önünde tutulması gereken diğer bir konudur.

Anaç Seçimi
Genellikle toprak yapısı, taban suyu, toprak kökenli hastalık ve zararlıların varlığı dikkate alınarak anaç seçimi yapılmaktadır. Örneğin şeftali ve kayısı anaçları nemli topraklara duyarlı iken, erik anaçları aynı toprak koşullarında iyi performans göstermektedir. Filoksera zararlısına karşı Vitis vinifera türüne giren çeşitler duyarlıyken, Amerikan asma anaçları bu zararlıya dayanıklılık göstermektedir.
Dikim Sistemleri
Planlamada tür ve çeşitler ayrı parsellere yerleştirilerek dikim yapılmalıdır. Yeni bir tesiste meyve ağacı ve omcalara verilecek aralık ve mesafelerin belirlenmesine; anaç ve çeşidin büyüme kuvveti, iklim ve toprak özellikleri, toprağın işlenme şekli, sulama yöntemi, uygulanacak terbiye sistemi ile bahçede mekanizasyondan yararlanma durumu etki etmektedir. Genellikle çöğür anaçlar üzerindeki ağaçlar kuvvetli gelişmekte, iri yapılı olmaktadır. Ülkemizde yaygın olarak 1.5 x 3.0 ve 2.0 x 3.0 m dikim aralıkları kullanılmaktadır. Meyve bahçelerinde dikdörtgen, kare, üçgen, satranç, kontur, tekli ve çoklu çit (duvar) dikim sistemleri, bağlarda ise genellikle kare, dikdörtgen, üçgen veya kontur dikim sistemlerinden biri uygulanmaktadır.
Kare Dikim: Bu dikim şeklinde bahçede sıra arası ve sıra üzeri mesafeler eşit aralıktadır. Dikimin kolaylıkla uygulanabildiği ve aralıkların her iki yönünde de kolayca çalışılabilen bir sistemdir. Dikdörtgen Dikim: Dikdörtgen şeklinde yapılan işaretlemelerde bahçeye fidanların dikdörtgenlerin köşelerine gelecek şekilde dikildiği sitemdir. Kare dikime göre her sıraya daha fazla ağaç dikilebilir. Satranç Dikim: Bu sistemde kare şeklinde yapılan işaretlemelerde dört fidan karenin köşelerine ve bir ağaç da karenin merkezinde yer alır. Erken dönemde fazla ürün elde elde etmek amacıyla uygulanır. Üçgen Dikim: Fidanlar bu dikim şeklinde bahçede eşkenar üçgen şeklinde yapılan işaretlemelerde üçgenin köşelerinde yer almaktadır. Kare şeklinden daha fazla fidan kullanılır. Kontur Dikim: Teraslar yapılarak tesviye eğrilerine paralel olarak yapılan dikim şeklidir. Fidanlardaki dikim aralığını topoğrafik yapı ve terasların şekli belirler. Çit (duvar) Sistemi: Bu sistemde diğer dikim şekillerine göre sıra arası ve sıra üzeri mesafeler oldukça daralmıştır. Işıklanma ile ilgili sorun yaşanmayan bölgelerde ve daha çok bodur meyve yetiştiriciliğinde tercih edilen sitemdir. Dikim tek sıralı, iki sıralı, üç sıralı şekillerde yapılabilir. Diğer sitemlerde dekarda 10- 40 arasında değişen fidan sayısı, bu şekilde 250-300’e kadar ulaşabilmektedir. Bu sistem bodur gelişen çeşitlere ve yoğun bakım için uygundur. Bu sistem, fidanların erken ürüne yatmasına ve ilk yatırım masraşarının erken dönemde karşılanmasına ve mekanizasyon uygulamalarına imkân sağlamaktadır.
Arazi hazırlığı ve fidan dikimi:
Toprağın 10-30 cm derinliğinde oluşan ve fidanlarda kök gelişim ve dağılımını sınırlandıran sert pulluk tabakasının kırılması gereklidir. Bu işlem için toprağa krizma denilen derin sürüm işlemi uygulanır. Fidan dikimi sırasında şu hususlar dikkate alınmalıdır;
• Kırılmış, kurumuş, aşırı uzamış köklerle sürgünlerde budama yapılır ve kök taç dengesi sağlanır. • Dikim sırasında köklerin temas edeceği toprağın yeterince nemli olması gerekir. • Dikimde toprak köklerle iyice temas etmelidir
• Dikimde toprak köklerle iyice temas etmelidir • Dikim sırasında toprağa belirli oranda çiftlik gübresi gibi organik materyal karıştırlabilir. • Dikimden sonra can suyu verilmelidir.
Sıraların düzgün oluşması için, fidan dikiminde dikim tahtası kullanılır. Fidan dikiminde aşı noktası toprak yüzeyinden yaklaşık 8-10 cm daha yukarı- da olacak şekilde ayarlanır.
Sebze Bahçesi Tesisi
Açıkta Sebze Yetiştiriciliği: Sebze bahçesinde yer seçiminde ekolojik ve ekonomik faktörler dikkate alınır. Bir yörede sebze tarımına karar vermede iklim özelliklerinden ilk ve son don tarihleri, sıcaklık değerleri, ışıklanma yağış miktarı ve dağılımı, hava nemi, rüzgar vb faktörler ayrıntılı bir şekilde incelenir. ideal sebze bahçesi toprağı, sıcak, nemli ve süzek, derin, gevşek ve yumuşak, humusca ve besin maddesince zengin, yeterli kök gelişimini sağlayabilecek tınlı yapıda hafif topraklar olması istenir. Yer seçiminde vejetasyon süresinin 6-8 aydan az olmaması, yeterli sulama olanağının bulunmasına, arazi eğiminin fazla olmamasına ve soğuk rüzgârlardan korunmuş alanlar olmasına dikkat edilmelidir. Sebzecilik tarımı yapılacak bahçe yerinin seçiminde ekonomik faktörlerden; ulaşım kolaylığı, deneyimli işçi bulunabilecek merkezlere, pazara, işleme tesislerine, ambalaj evlerine, soğuk hava depolarına yakınlık durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Tesislerin planlanmasında; bahçede kullanılacak alet ekipmanlar ve bunların içerisine konulacağı hangarlar, gübre ve ilaç depoları, sulama sistemleri ve sulama havuzlarına, gübreliklere, hasattan sonra saklama ve ambalaj evlerine yer verilmelidir. Aşırı rüzgâr alan yerlerde bina vb. tesisler rüzgarın estiği yöne kurularak rüzgar kıran görevi üstlenmeleri sağlanmalıdır. Örtü altı Sebze Yetiştiriciliği: Bu yetiştiricilik şeklinde al- çak ve yüksek sistemler kullanılmakta ve değişik örtü tiplerinden yararlanılmaktadır. Alçak sistemlerde ısıtma yapılmaz, ürünün tarladan biraz erken veya geç çıkmasına çaba gösterilir. Bu sistemle elde edilen erkencilikle pazarda ürünün yüksek fiyata satılması sağlanır. Bu yetiştiricilik yönteminde toprak malçlaması, toprak üstü plastik örtüler, yastıklar ve alçak tüneller kullanılır. Yüksek sistemler; yüksek plastik tüneller ve seralar olarak grublandırılır. Dış ortamın bitki yetiştirilmesine uygun olmadığı dönemlerde de bu yapılar içerisinde sebze yetiştiriciliği yapılabilmektedir.
BAHÇE BİTKİLERİNDE TOPRAK İŞLEME
Bahçe bitkileri tarımında toprak işleme; toprağın havalandırılması, toprak yüzeyinde yağmur ve sulamadan sonra oluşan kaymak tabakasının kırılması, boğaz doldurma, yabancı ot kontrolünün sağlanması, topraktaki mikroorganizma faaliyetlerinin artırılması, bitki besin maddelerinin bitki tarafından alımının kolaylaştırması gibi nedenlerden dolayı yapılır.
Meyve Bahçeleri ve Bağlarda Toprak işleme
Meyve bahçelerinde ve bağlarda açık ve örtülü olmak üzere iki değişik toprak işleme yöntemi kullanılmaktadır. Açık toprak işlemesinde; Bahçede yapılan sürümlerle yabancı ot gelişimine izin verilmemektedir. Bu yöntem daha çok yağışların kış döneminde düştüğü, yazların sıcak ve kurak geçtiği ekolojilerde uygulanmaktadır. Yaz döneminde yapılan sürümlerle bahçe içerisinde topraktan kapilariteyle su kaybı engellenmekte, yabancı otlar ortadan kaldırıldığından bunların kullanacağı su meyve ağacı ve asmaların kullanımına bırakılmaktadır.
Sebze Bahçelerinde Toprak işleme
Sürüm derinliği yetiştirilecek bitki türüne, toprağın yapısına ve işleme mevsimine bağlı olarak değişmektedir. Genelde sürüm derinliği 12-20 cm arasında uygulanmaktadır. Ancak derin köklü sebzelerin yetiştiriciliği söz konusu olduğunda sürüm derinliği 20-30 cm ye kadar indirilmektedir. Bu sürüme derin sürüm denir. Derin sürüm yılda bir kez sonbahar aylarında yapılırken, diğer mevsimlerdeki toprak işlemesi genellikle yüzeysel olarak yapılmaktadır. Sebze bahçelerinde tohum yatağının hazırlanması, toprak yüzeyinin düzeltilmesi, kaymak tabakasının kırılması, yabancı otların ortadan kaldırılması ve fidelerde boğaz doldurma amaçları için toprak 8-12 cm derinliğinde yüzeysel olarak işlenmektedir. Bitkilerin kök (domates), yumru (tatlı patates, patates) ve sürgünlerinin (kuşkonmaz) daha iyi gelişmesi sağlanır. Bu işleme boğaz doldurma denir. Bu işlemler yapılırken, diskaro, kazayağı, freze, rotavator, çapa makinesi, tırmık gibi traktör yardımıyla çekilen aletlerden ve ayrıca çapa, çepin, el tırmığı vb el aletlerinden yararlanılmaktadır. Sebze yetiştiriciliğinde ekim ve dikim yöntemleri değişik biçimlerde uygulanır. Sebzecilikte ekim ve dikim; düze, karığa, tavalara, tahtalara ve masuralara yapılır.
BAHÇE BİTKİLERİNDE SULAMA
Bitkilerin normal gelişimleri için ihtiyaç duydukları suyun doğal yağışlarla karşılanamayan kısmının değişik yöntemlerle toprağa verilmesine sulama denir. Ülkemizde birçok bölgede bahçe bitkilerinin ihtiyaç duyduğu su miktarını karşılayacak yağış olmamakta ve özellikle de yaz aylarında hemen hemen hiç düşmemektedir. Özellikle sebzeler, köklerinin yüzlek olması nedeniyle suya karşı çok daha fazla duyarlılık göstermektedir. Kuru soğan, sarımsak, karpuz, kavun gibi türler ve Doğu Karadeniz gibi yöreler dışında sebze tarımında mutlaka sulamaya ihtiyaç bulunmaktadır. Bahçe bitkilerinde sulamada yeterli su kaynağının bulunması ve sulama suyunun kalitesi önemli bir faktördür. Bahçe tesis edilirken öncelikle bu durumun dikkate alınması gerekmektedir. Bahçelere verilecek suda, tuz içeriği düşük ya da hiç tuz olmamalı, özellikle yağmurlama sulamada yapraklar üzerine gelen damlacıklarda yaprağa zarar verecek elementler bulunmamalıdır. Tuzluluğu 17.5-30.0 mg/lt düzeyindeki sular fasulye kereviz, turp, hıyar, soğan, havuç gibi sebze türlerinde sorunlar ortaya çıkarır. Kullanılan suyun içme suyu kalitesinde olması istenilir. Su kaynağının sanayi artığı kimyasal maddeleriyle bulaşık olmaması önemlidir. Özellikle yaprağı yenen, maydanoz, nane, ıspanak, marul vb sebzelerde sulama suyundan geçen mikroplar insan sağlığı açısından tehlike oluşturabilmektedir. Bu nedenle sulamada kullanılan suyun mikrobiyolojik açıdan da temiz olması gerekmektedir. Sulamanın meyve, sebze ve bağlarda bitki gelişimi, verim ve kalite özellikleri üzerine olumlu etkileri bulunmaktadır. Bunlar; kök gelişimi, sürgün gelişimi, gövde ve taç büyümesi, çiçek tomurcuğu oluşması ve gelişmesi, meyve dökümlerinin azaltılması, meyve veriminin artması, meyvelerde irilik artışı, meyve renginin iyileşmesi şeklinde sıralanabilir. Elma, erik gibi meyve türlerinin nemli ortamı sevmeleri nedeniyle su istekleri öteki bazı meyve türlerine göre daha fazladır. Bunları armut, kiraz, şeftali ve kayısı türleri izlemektedir. Badem, vişne, incir, zeytin, antepfıstığı ise su tüketimi az olan meyve türleri olarak bilinmektedir. Antepfıstığı, badem, zeytin kurak koşullara dayanabilme özelliği de olabilen meyve türleridir. Ancak bu meyve türlerinde de uygun miktarda sulamayla, periyodisite (antepfıstığı ve zeytindeki), verim ve kalite olumlu yönde etkilenmektedir. Çeşitlerin sofralık ya da kurutmalık olması sulama isteği bakımından da farklılık göstermektedir. Örneğin, sofralık üzüm bağlarındaki sulama aralığı, kurutmalık ve şaraplık çeşitlerdekine göre daha sık tutulmaktadır. Meyve, sebze bahçelerinde ve bağlarda toprak (evaporasyon) ve bitki yüzeyinden (transpirasyon) sürekli olarak buharlaşma yoluyla su kaybı meydana gelmektedir. Evapotranspirasyon olarak isimlendirilen bu kayıplar sulama aralığının belirlenmesinde de göz önünde bulundurulmaktadır. Yetiştiriciler ve sulama konusunda deneyimli kişiler, toprağın ilk 20-30 cm’lik kısımdan aldıkları toprak örneklerini avuç içerisinde sıkarak parçacıkların birbirine yapışma veya dağılma durumuna göre yaptıkları nem kontrolüyle bitkinin sulama isteyip istemediğine karar verebilmektedirler. Ancak, bahçe bitkilerinde gerçek sulama zamanı ve verilecek su miktarı, tansiyometre ve toprak nemini dijital olarak ölçebilen teknik cihazlar yardımıyla hassas bir şekilde saptanabilmektedir. Meyve ve bağlarda sulama genellikle ilkbahar sonlarından başlayarak sonbahar ortalarına kadar devam etmektedir. Bahçe bitkilerinde genellikle damla, karık, tava, yağmurlama, alttan sızdırma vb. yöntemlerle sulama yapılmaktadır. Damla sulama yöntemi tercih edilmektedir.
BAHÇE BİTKİLERİNDE GÜBRELEME
Bahçe bitkilerinde gübre ihtiyacının belirlenmesinde toprak ve yaprak analizlerinin birlikte yapılması gerekmektedir. Toprak ve yaprak analizleri sonuçlarına göre bahçeye verilecek gübrenin çeşidi ve miktarı belirlenmektedir. Bitki besin elementlerini içeren gübreler organik ve inorganik olmak üzere iki grupta yer almaktadır. Meyve ağaçlarının yeterli ve dengeli beslenip beslenmediğinin belirlenmesinde en önemli ölçütlerden biri sürgün uzunluklarıdır. Yetersiz beslenmede sürgün gelişiminde gerilemeler görülür. Ayrıca her elemente özgü olmakla birlikte yapraklarda besin elementi noksanlık belirtileri ortaya çıkar. Bunlar içerisinde en önemlisi azot ve demir noksanlığında yapraklarda sararma şeklinde ortaya çıkan klorozdur.
Organik gübreler: Ahır gübresi, yeşil gübre, kompost, kan ve kemik unu gibi bazı organik kökenli artıklardır. Bunlar toprağa besin elementi sağlamakla kalmayıp, ortamın fiziksel yapısının iyileşmesine, organik madde kapsamının ve mikroorganizma aktivitesinin artmasına da katkı yaparlar. Özellikle çiftlik gübresinin meyve, sebze ve bağ yetiştiriciliğinde geniş kullanım ve uygulama alanı bulunmaktadır. inorganik gübreler: Besin elementlerini tek veya kombine olarak yüksek dozlarda içerirler ve bitkinin ihtiyaç duyduğu elementin eksikliğinin giderilmesinde kullanılırlar. Fosfor ve potasyumun topraktaki hareketinin yavaş olması nedeniyle bu gübreler ağaç taç iz düşümünde toprağın 20-25 cm derinliğine verilmekte, azotlu gübrelerin çözünürlüğünün ve hareketinin hızlı olmasından dolayı bu gübreler ise taç altına toprak yüzeyine uygulanmakta, çapa veya tırmıkla toprağa karıştırılmaktadır. Yaprak gübrelemesi öncelikle sebzelerde olmak üzere, meyve ve bağ yetiştiriciliğinde de yoğun şekilde uygulama alanı olan bir gübreleme yöntemidir. Bahçe bitkilerinde modern yetiştirme teknikleri kapsamında yer alan ve oldukça yaygın kullanım alanı bulan damla sulama sistemi ile de gübre uygulamaları yapılmaktadır. Fertigasyon olarak bilinen bu yöntemde suda çözünebilir formdaki gübreler sulama suyuyla birlikte bitkilere verilmektedir.
BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA
Meyve Ağaçları ve Bağlarda Budama
Budama; meyve ağaçları ve bağlarda herhangi bir bitki organının kesilerek veya koparılarak bitkiden uzaklaştırılması işlemidir. Meyvecilik ve bağcılıktaki bu işlemler fidanlara genellikle 4-5 yıl sürekli tekrarlanarak uygulanmakta ve sonuçta ağaca istenilen şekil verilmiş olmaktadır. Meyvecilikte ve bağcılıktaki bu işleme terbiye denilmektedir. Meyve ağaçlarında ve bağlarda budama: (1) kısa sürede verime yatırmak ve uzun süre verimde tutmak, (2) kök ve toprak üstü organları arasında denge sağlamak, (3) tacın düzgün olmasını sağlayarak, fotosentez için güneşlenmenin iyi olmasını ve yaprak alanının artmasını sağlamak, (4) verim ve kalitenin artmasını sağlamak, (5) yaşlı ve verimden düşen ağaçlarda gençleştirme yapmak amaçları için uygulanmaktadır. Budama kış dinlenme ve yaz gelişme dönemlerinde yapılabilir. Meyve ve bağlarda budama genel olarak; şekil, verim (ürün) ve gençleştirme budaması olmak üzere 3’e ayrılır.


Meyve Ağaçlarında Budama
şekil Budaması
Aşırı kesimler fidanı geç meyveye yatırır. Meyve ağaçlarında en yaygın goble, doruk dallı, piramit ve palmet terbiye şekilleri uygulanmaktadır. Goble: Gövdeyle 45-60°’lik açı yapan genellikle 3 ana daldan oluşan ve çoğunlukla nemli bölgelerde uygulanan, orta kısmı açık, üstten görünümü vazoya benzeyen terbiye şekildir. Doruk Dallı şekil: Üç ana dal ile bu dalların ortasında bir doruk dalın yer aldığı, dört daldan oluşan, yağış miktarı az, yaz aylarında nispi nemin düşük ve ışık şiddetinin yüksek olduğu bölgelerde meyve ağaçlarına uygulanan bir terbiye şeklidir. Elma, armut, şeftali, kayısı, erik, kiraz, vişne gibi meyve türlerine uygulanmaktadır. Fidanlara şekil verme işlemi kış ve yaz mevsimlerinde yapılır. ilkbahar gelişme periyodu başlamadan önce üzerinde 4-5 göz bulunan bir yıllık fidan 40-60 cm yükseklikten kesilir. Piramit şekli: Armut, kiraz gibi dikine büyüme özelliği gösteren meyve türlerinde spiral veya katlı olarak uygulanan bir terbiye şeklidir. Spiral piramitte dallar gövde üzerinde düzenli olarak dağılmakta, katlı piramitte ise 3 dal bir araya gelerek gruplaşmakta ve kat oluşturmaktadır. Palmet şekli: Bu terbiye şeklinde dallar bir düzlem üzerine yayılmakta, yatay, meyilli, şamdan kollu gibi şekilleri bulunmaktadır. Meyilli palmette ana dallar gövdeyle 45-60°’lik açı yaparken, yatay palmette 90°’lik açı yapmaktadır. Yumuşak ve sert çekirdekli meyve türlerinin çoğunda uygulanabilmektedir.
Bodur Meyvecilikte Terbiye fiekilleri: Dünyada çok geniş uygulama alanı bulan bodur meyve yetiştiriciliğinde çok değişik terbiye sistemleri kullanılmaktadır. Dünyada bodur meyve yetiştiriciliğinde kullanılan bazı terbiye şekilleri: Spindle (iğ), Vertical-Axis (Dikey Eksen), Hybrid Tree Cone, Lincoln Canopy, Tatura Trellis, Mikado olarak isimlendirilmektedir. Bu sistemlerin çoğunluğunda ağaçların fazla boylanmasına izin verilmemekte, ağaçlardaki ilk dallanma yüksekliği diğer sistemlere göre daha aşağıdan başlamakta, ağacın gövdesi üzerinde dallar dengeli bir şekilde dağıtılmakta ve ağacın meyve verim yüzeyi arttırılmaktadır.
Ürün Budaması
şekil verme işlemleri tamamlanan meyve ağaçlarında verim ve gelişme arasındaki dengeyi sağlamak ve uzun süre devam ettirmek için verim budaması yapılır. Verim budamasında; kuru, hastalıklı veya zayışamış dallar dip kısımlarından kesilerek uzaklaştırılır.
Bağlarda Budama
şekil Budaması
Modern bağcılıkta birçok terbiye şekli olmakla birlikte yetiştiricilikte yaygın şekilde goble, guyot ve kordon terbiye şekilleri kullanılmaktadır. Gövde yüksekliğinin ayarlanması en önemli husustur. iklim ve toprak koşullarıyla omcanın desteğe alınıp alınmaması dikkate alınarak gövde yüksekliği belirlenir. Serin ve kurak iklimler ile desteksiz yetiştirme sistemlerinde gövde yüksekliği 25-50 cm, sıcak ve yağışlı iklimler ile telli destek sisteminin uygulandığı bağlarda gövde yüksekliği 80-120 cm, bazı durumlarda 160 cm ye kadar çıkabilmektedir.
Goble: Genellikle 25-50 cm yüksekliğinde bir gövde üzerinde 3-6 adet kol bulunan, görünüşü ayaklı bir kâseye benzeyen, genellikle kısa budama yapılan ve omcaları desteğe alınmayan, daha çok geleneksel yetiştiricilikte kullanılan bir terbiye şeklidir. Yaklaşık 4 yılda omcalara bu şekil verilir. Guyot: Telli destek sistemi kullanılarak tek veya çift kollu olarak oluşturulan bir terbiye şeklidir. Kordon: Çok telli dikey ya da çok telli yatay dayanak sistemleriyle kombine edilebilen, hem kısa ve hem de karışık budama isteyen üzüm çeşitleri için kullanılabilen bir terbiye şeklidir. Ürün Budaması
Uygun terbiye şekli verilen omcalara kış dinlenme döneminde yapılan budamadır. Kısa veya karışık (uzun) olmak üzere iki şekilde uygulanır. Kısa budama; bir yaş- lı dalların genellikle 2-3 göz üzerinden budanması işlemidir. Bir yaşlı dallarının dip gözleri daha verimli olan üzüm çeşitleriyle, iri taneli ve salkımlı sofralık üzüm çeşitlerinde (Çavuş, Razakı, Cardinal, Hönüsü, Müşküle) uygulanır. Karışık Budama (uzun budama): Bir yaşlı dalların dip gözleri daha az verimli olan üzüm çeşitleri (Kalecik Karası, Öküzgözü, Sultani Çekirdeksiz) ile küçük taneli ve salkımlı şaraplık çeşitlerde kullanılır.
Meyve Ağaçları ve Bağlarda Gençleştirme Budaması
Bu sürgünlerle ağacın tacı yenilenir. Bu sayede ağaçlarda verim yeniden artırılabileceği gibi, meyve kalitesi de iyileştirilmiş olur.
Sebzelerde Budama
Özellikle domates, hıyar ve kavunlarda 2 m yüksekliğe kadar çekilen ipe dayalı gövde oluşturulmaktadır. Bu sistemde domateste gövdedeki yaprak koltuklarından çıkan sürgünler koparılmakta ve bu işleme “koltuk alma” denilmektedir. Üç sebze türünde de ipe alınan gövdeler istenilen uzunluğa ulaştıktan sonra gövdenin büyüme uçları koparılarak büyüme sınırlandırılmaktadır. Gövde ucunun bu şekilde koparılmasına “tepe alma” denilmektedir.
BAHÇE BİTKİLERİNDE TARIMSAL MÜCADELE
Bahçe bitkilerinde hastalık, zararlı ve yabancı otlarla mücadelede genellikle 3 yöntem kullanılmaktadır. Bahçelerde kimyasal mücadeleye başvurmadan önce koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu amaçla kullanılan fide ve fidanların temiz olması, hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşitlerin seçilmesi, bahçelerin temiz tutulması, bakım işlemlerinin zamanında ve düzenli yapılması, böcek ve hastalık etmenlerinin bahçede barınmasını sağlayacak ortamların ortadan kaldırılması gibi önlemler öncelikle alınmalıdır. 1. Mekanik mücadele: Hastalık veya zararlının bulunduğu bitki materyali toplanır, kesilir, toprağa gömülür veya yakılır. 2. Biyolojik Mücadele: 3. Kimyasal Mücadele:
MEYVECİLİKTE SEYRELTME
Elma, armut, kayısı, şeftali erik gibi meyve türlerinde ağaçlarda açan çiçeklerin % 10 - 20 sinin meyveye dönüşmesi ekonomik bir ürün için çoğunlukla yeterli görülmektedir. Ağacın aşırı meyve yüklü olması dalların kırılmasına, meyvelerin küçük kalmasına meyve renginin tam oluşmamasına ve böylece kalitesinin düşük olmasına neden olmaktadır. Seyreltmede; elle, mekanik ve kimyasal madde kullanımı olmak üzere üç yöntem kullanılmaktadır. Elle seyreltmede meyveler arasında belirli aralık kalacak şekilde (5-40 cm arası) veya meyve başına düşen yaprak sayısı (20-60 yaprak arası) ya da hüzmelerde 2-3 meyve olacak şekilde, gelişimi geri kalmış küçük meyveler koparılarak seyreltme yapılır. Kimyasal seyreltmede; NAA DNOC, Carbaryl, Ethepon gibi kimyasal maddeler kullanılmaktadır.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir