Bahçe Tarımı 1 Dersi 8.Ünite Bahçe Ürünlerinin Muhafaza ve Pazara Hazırlanması

Cevapla
notcu
Mesajlar: 332
Kayıt: 10 Nis 2018 11:33
İletişim:

14 May 2018 15:27

Bahçe Ürünlerinin Muhafaza ve Pazara Hazırlanması
BAHÇE ÜRÜNLERiNDE HASAT SONRASI KAYIPLAR
Bu kayıpların oranı gelişmiş ülkelerde ürüne ve hasat sonrası işlemlere bağlı olarak %5-20, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde ise %20-50 arasında değişmektedir. Hasat sonrası aşamalarda gerekli özen gösterilmezse, bu kayıpların oranı elma, armut, ayva, kivi, avokado, lahana, havuç, domates ve turunçgil gibi türlerde nispeten düşük olmasına rağmen, çilek, incir, Trabzon hurması ve özellikle de yapraklı sebzelerde kayıp miktarı %50’nin üzerine çıkabilmektedir. Bu kayıp oranları dikkate alındığında ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 10 milyon tonu aşan yaş meyve ve sebze daha tüketicilere ulaştırılamadan pazar değerini kaybetmekte yada bozulup atılmaktadır. Ülkemizdeki hasat sonrası kayıpların miktarı dünyada çok sayıda ülkenin üretim rakamından bile daha fazladır. Bahçe ürünlerinin sadece üretim aşamasında değil hasattan sonra da canlılıklarını devam ettirmeleri başka bir ifade ile tüm canlı organizmalar gibi solunum yapmaları kayıpların artmasındaki en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Hasat sonrası kayıplar hasat, ambalajlama, taşıma, depolama, pazarlama ve hatta tüketim aşamalarında meydana gelebilmektedir. Ülkemizde hasat sonrası kayıpların gelişmiş ülkelere oranla bu kadar yüksek olmasının en önemli nedenleri arasında ürüne özgü, uygun hasat sonrası teknolojilerin kullanılmaması ve hasat ile tüketim arasında çok sayıda ara kademenin bulunmasıdır. Bu kayıpların önlenmesi amacıyla bahçe ürünlerinde değişik muhafaza teknikleri geliştirilmiş olup, bunlar arasında en yaygın kullanılan teknolojiler ürünlerin soğukta, modifiye ve kontrollü atmosfer koşullarında depolanmalarıdır. Başka bir ifadeyle tüketiciye kaliteli ürün sunabilmenin ilk aşamasını ürün planlaması ve yetiştiricilik, ikinci aşamasını ise hasat sonrası işlemler ve tüketici beğenilerini kazanacak şekilde pazara sunma aşamaları oluşturmaktadır. Bu amaçla, hasat sonrası aşamalarda kalitenin korunması ve bozulmaların önlenmesi için gerekli en önemli faktör, meyve ve sebzelerin hasattan sonra en kısa sürede soğuk zincir içerisine dahil edilerek uygun şekillerde işlenmeleri, muhafaza edilmeleri ve en son tüketiciye ulaştırılıncaya kadar soğuk zincirin devamlılığıdır.

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT VE HASAT ZAMANININ SAPTANMASI
Hasat
Erken yapı- lan hasatta meyve büyümesi ve iriliği tam olarak oluşmadığı için üretici önemli ölçüde verim kaybına uğrar. Diğer yandan, erken toplanan bu meyvelerde, kabuk yüzeyinde bulunan kütikula tabakasının gelişimi tam olarak tamamlanmadığı için aşırı su kaybı nedeniyle ağırlık kayıpları artar. Ayrıca, erken toplanan ürünlerde meyve rengi iyi oluşmaz, tat ve aroma bozuk, meyveler gösterişsiz olur. Bu durum, kalitenin düşmesine yol açar ve ürünlerin pazar değerleri azalır. Erken toplanan meyve ve sebzelerde yeterli oranda kuru madde birikimi tamamlanmadığı için bu ürünler depolama sırasında düşük sıcaklıklara daha duyarlı olurlar. Erken hasat edilen ürünlerde değişik fizyolojik bozukluklar da ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, ‘Granny Smith’ elma çeşidinde yüzeysel kabuk yanıklığının (superficial scald) en önemli nedeni erken hasattır. Hasadın gecikmesi ise hasat önü dökümlerini artırır. Diğer yandan, geç hasat edilen bu ürünlerde depolama süresi kısalır ve mantarsal hastalıklara karşı duyarlılık artar. Bu nedenle, meyve ve sebze muhafazasında başarıya ulaşabilmek için gerekli en önemli faktör bu ürünlerin optimum hasat zamanında toplanmalarıdır. Meyve ve sebzelerde hasat iki farklı olgunluk dönemi dikkate alınarak yapılır. Bunlardan birincisi hasat (ağaç) olumu dönemidir. Hasat olumu, meyve ve sebzelerin hasat edilmeye hazır oldukları olgunluk aşamasıdır. Bu aşamada ürünlerde fiziksel gelişme durmuştur. Ancak, meyve ve sebzelerde biyokimyasal olaylar (nişastanın şekere parçalanması vb.) devam etmektedir. Bu aşamada meyveler, hasat edildikten sonra en iyi yeme kalitesine ulaşabilmek için hazır durumdadır. Örneğin, muzlar kabukları yeşil aşamada (hasat olumu) iken hasat edilir ve etilen ile olgunlaştırılarak yeme olumuna getirilirler. Bu nedenle, bu işleme olgunlaştırma adı verilir. Muz olgunlaştırmasında yaygın olarak etilen gazı kullanılır. Bu amaçla muzlar, 18°C sıcaklık ve %85-90 oransal nemde 500 ppm etilen kullanılarak olgunlaştırılırlar. Hasat olumunda %16-18 oranında nişasta, %2 oranında şeker bulunurken, olgunlaşmayla birlikte bu oranlar %16-18 şeker, %2 nişasta şekline dönüşür. Elma, armut, ayva, muz, kivi, domates, kavun, kayısı, şeftali, erik ve avokado gibi meyveler hasat olumunda toplanırlar. ikinci olgunluk dönemi ise yeme olumu dönemidir. Bu dönem meyve ve sebzelerin sofralık tüketim ve endüstriyel değerlendirme için en uygun olgunluk aşamasıdır. Turunçgiller, kiraz, vişne, çilek, nar, üzüm, karpuz, patlıcan, biber, marul, maydanoz ve lahana gibi ürünler yeme olumunda hasat edilirler. Bu türlerde hasattan sonra meyvenin biyokimyasal yapısında (nişasta, şeker, asitlik, fenol, tanen, aroma vb.) bir değişiklik meydana gelmez. Bu nedenle bu ürünler en iyi yeme kalitesine ulaşıncaya kadar dalında bekletilmelidir. Portakal, mandarin, limon ve altıntop gibi turunçgil meyveleri dış kabuklarının yeşil olduğu dönemde bile yeme olumuna gelebilirler. Ancak bu ürünlerin özellikle dış pazarlarda satılabilmeleri için kabuk renklerinin sarıya dönmesi gereklidir. Bu amaçla turunçgillerde etilen ile sarartma işlemi yapılır. Bu işlem sırasında turunçgillerin kabuğunda bulunan ve yeşil rengi veren klorofil pigmenti parçalanarak yeşilden sarıya döner. Sarartma sırasında turunçgillerin biyokimyasal yapılarında bir değişiklik oluşmaz. Bu nedenle, muzlarda yapılan işleme olgunlaştırma, turunçgillerde yapılan işleme ise sarartma adı verilir.
Bahçe ürünlerinde hasat iki şekilde yapılır:
Kademeli hasat: Bu hasat şeklinde ağaç yada bitki üzerinde hasat yada yeme olumuna gelmiş meyveler toplanır. Henüz gelişmesini tamamlamayan yada olgunlaşmamış meyveler bitki ve ağaç üzerinde bırakılır. Örneğin, çilek, hıyar, domates, kabak, biber, patlıcan, fasulye, enginar, kavun, karpuzda kademeli hasat yapılır. Tümden hasat: Bu hasat şeklinde ağaç yada bitki üzerindeki ürünler tek bir seferde toplanır ve hasat bitirilir. Örneğin, elma, armut, ayva, kiraz, kayısı, şeftali, erik, badem, ceviz ve sanayilik domates ve biberlerde tümden hasat yapılır.
Hasatta Özen
Hasada sabah erken saatlerde başlanmalı ve meyvelere mümkün olduğu kadar az zarar verilmelidir. Hasat sırasında meyve yüzeyinde oluşacak çizik, berelenme, yaralanma ve sopalarla hasat sonucu oluşacak mekanik zararlanmalar, depolama sırasında çürümelerin artmasına ve kalitenin azalmasına neden olur. Bu nedenle, toplama sırasında çalışanların tırnakları uzun olmamalı, mümkünse eldiven giyilmeli ve sofralık olarak tüketilen ürünlerde sopalarla hasat yapılmamalıdır.



Hasat Zamanının Saptanmasında Kullanılan Yöntemler
Meyvenin daldan kopma durumu: Bu tabakanın oluşması baş- ta elma ve armut olmak üzere bazı ürünlerin hasat zamanının belirlenmesinde yaygın olarak kullanılır. Kabuk rengi: Kabuk renginin belirlenmesi amacıyla ürüne özel renk kartları (Fotoğraf 8.1) yada renk kromametreleri (Fotoğraf 8.2) kullanılır. Meyve eti sertliği: Meyve eti sertliği penetrometre adı verilen aletler (Fotoğraf 8.3) ile ölçülür. Suda çözünebilir kuru madde miktarı (SÇKM): Meyve suyunda bulunan ve büyük bir kısmını şekerlerin oluşturduğu kuru maddelerin % veya °Briks olarak miktarının belirlenmesidir. Başta kivi ve üzüm olmak üzere bazı meyvelerin hasat zamanının belirlenmesinde faydalanılır. Bu amaçla refraktometre adı verilen aletler kullanılır (Fotoğraf 8.4). Titre edilebilir asit miktarı (TA): Bazı meyvelerin olgunlaşmasıyla birlikte titre edilebilir asit miktarları azalır. Değişik bahçe ürünlerinde bulunan serbest asitler; sitrik, malik ve tartarik asit cinsinden hesaplanır. Turunçgiller, nar, çilek, domates ve marul sitrik asitçe, elma, armut, şeftali, kayısı, kiraz, muz, soğan ve brokoli malik asitçe ve üzüm tartarik asitçe zengindir. Nişasta parçalanması: Nişasta taşıyan meyvelerde hasat olumuna yaklaştıkça nişasta parçalanarak şekerlere dönüşür. Özellikle elma ve armut gibi meyve türlerinde kullanılan pratik bir yöntemdir. Meyve suyu (usare) miktarı: Meyveden el presi yardımıyla çıkarılan suyun yüzde miktarı başta turunçgiller olmak üzere bazı ürünlerde hasat zamanının belirlenmesinde kullanılır. Örneğin, limonlar için hasat zamanında minimum meyve suyu miktarı %25 olmalıdır. Olgunluk indeksi (SÇKM/TA): Meyve suyunda bulunan SÇKM miktarının TA miktarına oranıdır. Sofralık olarak tüketilen turunçgillerde yaygın olarak kullanılan hasat zamanı kriteridir. Örneğin, portakallarda olgunluk indeksi 8’dir. Tam çiçeklenmeden hasada kadar geçen gün sayısı: Meyvelerin tam çiçeklenmesinden hasada kadar geçen günler sayılarak belirlenir. Elma ve armutların hasat zamanının belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Örneğin, erkenci elma çeşidi ‘Jerseymac’da bu süre 100-105 gün iken, geççi ‘Starking Delicious’ çeşidinde 145-150 gün, ‘Golden Delicious’ çeşidinde 150-155 gün, ‘Granny Smith’ ve ‘Braeburn’ çeşitlerinde 180 gün, ‘Pink Lady’ çeşidinde ise 210 gündür. ‘Williams’ (‘Bartlett’) armut çeşidinde ise 115-120 gündür. irilik ve şekil: Meyve ve sebzelerin çeşide özgü irilik ve şekillerini aldıkları dönem en uygun hasat zamanı olarak kabul edilir. Yine muzlarda parmakların köşeliliklerini kaybederek yuvarlak konuma geldikleri aşama en uygun hasat zamanıdır. Solunum hızı: Solunum klimakteriği gösteren meyvelerde en doğru sonuç veren hasat zamanı belirleme yöntemidir. Bu yöntemde meyvelerin solunum hızları Gaz Kromatografi (GC) adı verilen aletler kullanılarak belirlenir. Bu amaçla meyvelerin solunum hızlarının en düşük olduğu dönem başka bir ifade ile klimakterikminimum dönemi en uygun hasat zamanıdır. Solunum hızı aynı zamanda hasat sonrası dayanma süresinin de bir göstergesidir. Bir ürünün solunum hızı ne kadar yüksekse, hasat sonrası ömrü o kadar kısadır. Bu nedenle, bahçe ürünlerini solunum hızını yavaşlatacak ortamlarda muhafaza etmemiz kalitenin korunması ve depolama süresi bakımından son derece önemlidir.



Bahçe ürünleri solunum hızı bakımından iki gruba ayrılırlar:
Solunum klimakteriği gösteren meyveler: Bu gruptaki meyvelerde yüksek sıcaklık ve etilen gibi faktörlerin ortamda bulunması solunum hızını artırır. Örneğin, elma, armut, ayva, domates, şeftali, kayısı, erik, muz, avokado, kavun, kivi ve Trabzon hurması solunum klimateriği gösteren ürünlerdir. Solunum klimakteriği göstermeyen meyveler: Bu ürünler hasattan sonra olgunlaşmaya devam etmez. Bu nedenle, bu meyvelerin yeme olumunda toplanmaları gerekir. Örneğin, çilek, kiraz, vişne, üzüm, turunçgil meyveleri, biber, patlıcan, kabak ve nar solunum klimateriği göstermeyen ürünler arasındadır. içsel etilen miktarı: Meyvelerin olgunlaşmasıyla birlikte içsel etilen miktarları artar. Örneğin, elmalarda içsel etilen miktarının 0.01 ppm’den 0.15-0.17 ppm’e ulaştığı dönem en uygun hasat zamanı olarak kullanılır. Aroma (koku) üretimi: Elma ve kavun gibi olgunlaşmayla birlikte aroma bileşimi ve miktarında değişiklik meydana gelen meyvelerin hasat zamanının belirlenmesinde kullanılır. Örneğin, elmalarda bütil asetatın açığa çıkması hasat olumunda maksimum seviyeye ulaşır ve bütil asetat çıkışı belirlenerek elmaların hasat zamanına geldiği anlaşılır.
Hasat edilen ürünler en kısa zamanda pazarlanmak amacıyla paketleme yada depolanmak amacıyla soğuk hava tesisine ulaştırılmalıdır. Buraya getirilen başta kiraz, çilek, üzüm, şeftali, domates, marul, brokoli gibi çabuk bozulabilen ürünlerde en kısa sürede ön soğutma işlemi yapılmalıdır. Ön soğutma işlemi; soğuk depo (oda), tazyikli hava, su, buz ve vakumla ön soğutma olmak üzere 5 farklı yöntemle yapılabilir. Ürünlerin fizyolojik ve morfolojik özelliklerine göre farklı ön soğutma teknikleri kullanılabilir. Örneğin, kirazlar için en uygun ön soğutma yöntemi su ile yapılan ön soğutmadır. Buna karşılık çileklerde su ile ön soğutma işlemi uygun olmayıp en yaygın kullanılan yöntem tazyikli hava ile yapılan ön soğutma işlemidir.
BAHÇE ÜRÜNLERİNİN SOĞUKTA MUHAFAZASI
Bahçe ürünlerini soğukta muhafaza etmenin başlıca yararları şunlardır: • Bahçe ürünlerinde ağırlık (su) ve kalite kayıplarını en aza indirmek • Tüketicilere daha uzun bir süreçte kaliteli ürün sunabilmek, • Bahçe ürünlerinin pazarlama sürelerini uzatabilmek, • Endüstrinin ihtiyacı olan hammaddeyi daha uzun bir süreçte sağlayabilmek, • Endüstride çalışanlar için yeni iş imkanları ve yıl boyu istihdam olanağı yaratmak, • Dış satımın sürekliliğini sağlamak, • iç pazarlarda arz/talep dengesini sağlayarak üretici ve tüketiciler için uygun bir fiyat oluşturmaktır.
Meyve ve sebzelerin soğukta muhafazasında farklı soğutma yöntemleri kullanılabilir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: Doğal soğutmalı soğuk hava depoları: Soğuk havanın mekanik bir soğutucu kullanılmaksızın doğal yollarla dış ortamdan sağlandığı muhafaza sistemidir. Ülkemizde özellikle Nevşehir bölgesinde başta limon olmak üzere değişik ürünlerin muhafaza edildiği depolar bu muhafaza sistemine örnek olarak gösterilebilir. Makina ile soğutulan soğuk hava depoları: Bu depolarda ortam sıcaklığı makina tarafından üretilen soğuk hava ile istenilen sıcaklık derecesine kadar düşürülerek soğutma işlemi yapılır. Makina ile soğutulan depolarda kullanılan soğutucularda amonyak ve freon (F 22 ve F 404A) gibi kaynama sıcaklıkları çok düşük olan soğutucu akışkanlar kullanılır. Bu depoların soğutulmasında kullanılan soğutma sistemi kompresör (sıkıştırıcı), kondansör (yoğunlaştırıcı) ve evaporatör (buharlaştırıcı) olmak üzere üç üniteden oluşur. Soğuk hava depolarında etkili bir soğutma için, soğutma sisteminin uygun büyüklükte olması gerekir. Oda içinde iyi bir hava sirkülasyonu için de fan büyüklüğü uygun olmalıdır. Makina ile soğutulan depolar ise ortamda bulunan oksijen ve karbondioksit gazlarının oranları bakımından iki gruba ayrılır:

1. Normal atmosferli soğuk hava depoları: Bu depolarda sadece sıcaklığın düşürülmesi işlemi yapılır. Ürünün bulunduğu ortamdaki karbondioksit (CO2), oksijen (O2) ve azot (N2) gazlarının oranları normal atmosferdeki oranlardadır. Bu nedenle bu depolarda sadece sıcaklık yalıtımı yapılır. 2. Kontrollü atmosferli soğuk hava depoları: Kontrollü atmosferde muhafaza meyvelerdeki solunum ve buna bağlı olarak da olgunlaşma ve yaşlanmayı yavaşlatmak amacıyla düşük sıcaklık ve farklı atmosfer bileşimlerinin aynı anda kullanıldığı bir depolama tekniğidir. Bu şekilde depo içerisinde sıcaklık yanında, CO2, O2, N2 ve etilen (C2H4) gazlarının konsantrasyonları değiştirilerek meyve ve sebzeler için istenilen gaz kombinasyonları oluşturulabilir. Kontrollü atmosferde muhafazanın avantajları: • Meyve ve sebzelerin solunum hızları düşer, • Pektin, klorofil, asit, karbonhidrat ve askorbik asit kaybı yavaşlar, • Etilen sentezi geriler ve etilene duyarlılık azalır, •Ürünlerde çürümelere yol açan mikroorganizmaların gelişmesi engellenir ve fare gibi kemirici hayvanlar bu depolarda yaşayamaz, • Depo sıcaklığı daha yüksek tutulabildiği için ürünlerde üşüme zararı görülmez ve işletme maliyetleri azaltılabilir, • Bu depolarda fizyolojik bozulmalar engellenebilir, • Kontrollü atmosferli depodan çıkarılan meyve ve sebzeler manav koşullarında daha uzun süre dayanabilirler. Bahçe ürünlerinin muhafazasında hasat sonrası kalitenin korunması ve ürün kayıplarının azaltılması amacıyla kullanılan diğer bir muhafaza şekli de modifiye atmosfer (MA) de muhafaza yöntemidir. Bu amaçla değişik kalınlığa ve gaz geçirgenliğine sahip polietilen (PE), polipropilen (PP), polivinil klorür (PVC), polistren (PS) vb. filmler MA’da muhafaza amacıyla son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu muhafaza yöntemi ürünün bulunduğu ortama dışarıdan müdahale edilip edilmemesine göre aktif MA ve pasif MA olmak üzere ikiye ayrılır.

BAHÇE ÜRÜNLERİNİN MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER
Hasat Öncesi Faktörler
Çeşit: Meyve ve sebzelerin kalitesi ve muhafazası üzerinde en etkili hasat öncesi faktördür. Muhafaza sırasında ürün kalitesinin korunması, bozulmalara dayanıklılık ve raf ömrü büyük ölçüde çeşide bağlıdır. Çevresel faktörler: Gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkları, denizden yükseklik, oransal nem, rüzgâr, hasat öncesi yağan yağmur, dolu vb. faktörler ürünün kalitesini ve depolama süresini olumlu yada olumsuz şekilde etkiler. Eğirdir Gölü’nün oransal nemi artırıcı özelliği sayesinde bu bölgede yetiştirilen elmaların kabuk renkleri daha koyudur. Kültürel uygulamalar: Yetiştiricilik sırasında uygulanan budama, gübreleme, malçlama ve sulama gibi kültürel işlemler de meyve ve sebzelerin kalite ve depolama süresini etkileyen hasat öncesi faktörler arasındadır. Örneğin, elmalarda depolama sırasında ortaya çıkan ve fizyolojik bir bozukluk olan acı benek (bitter pit) oluşumunun en önemli nedeni kalsiyum eksikliğidir. Hasat Sonrası Faktörler
Sıcaklık: . Solunum için gerekli enerjiyi ise ağaç yada bitki üzerinde iken bünyelerine biriktirdikleri depo maddelerinden sağlarlar. Solunum hızı üzerine etki eden faktörlerin başında ise sıcaklık gelmektedir. Bu nedenle, meyve ve sebzeleri düşük sıcaklık koşullarında muhafaza etmemizin temel amacı da bu ürünlerdeki solunum hızını yavaşlatmaktır. Meyve ve sebzelerde solunumun tamamen durdurulması mümkün değildir ve istenmez. Solunumun tamamen durdurulması ile birlikte oksijensiz solunum (fermentasyon) başlar. Bahçe ürünlerinde sıcaklığın 10°C düşürülmesi genel olarak solunum hızını 2-3 kat azaltır. Sıcaklığın düşürülmesi ile birlikte meyve ve sebzelerde, nişastanın parçalanması, asit, vitamin ve şekerlerin kaybı da gecikir. Benzer şekilde, düşük sıcaklık mikroorganizma faaliyetlerini azaltır ve ürünlerin çürüme hızlarını yavaşlatır. Hava Oransal Nemi: Hasat edilen ürünlerde su kaybını belirleyen en önemli faktör ortam oransal nemidir. Bu nedenle, özellikle yapraklı sebzelerin depolanmasında sınırlayıcı faktör olan aşırı su kaybı ve solma, ancak ortam oransal neminin yüksek tutulması ile önlenebilir. Su kaybı ortam ile ürün arasındaki buhar basıncı farkına bağlıdır. Ürünün bulunduğu ortamın sıcaklığını düşürmek ve oransal nemini artırmak su kaybını önemli derecede azaltır. Su kaybı, kabukta buruşma ve sapta kuruma şeklinde ortaya çıkar ve kaliteyi önemli ölçüde düşürür. Hava Hareketi: Ürünün muhafaza edildiği ortamda düzenli bir hava hareketinin bulunması kasalar ve paletler arasında homojen bir sıcaklık ve atmosfer bileşiminin yaratılması bakımından son derece önemlidir. Hava hareketi, istenilenden yüksek olursa bu durum meyveler üzerinde kurutucu bir etki yaparak su kayıplarını artırır. Buna karşılık hava hareketi yavaş olursa beklenen faydalar sağlanamaz. Bu nedenle, muhafaza ortamında 1 - 0.5 m/s’lik bir hız, ideal bir hava hareketi için yeterlidir. Havalandırma ve Etilenin Uzaklaştırılması: Depolama sırasında meyveler tarafından açığa çıkarılan etilen ve diğer uçucu maddelerin depo dışına atılması amacıyla havalandırma yapılır. Depolama sırasında meyve ve sebzelerin kalitesinin korunmasında en etkili faktörlerden birisi de ortamda bulunan etilen miktarıdır. Meyveler tarafından açığa çıkarılan etilen olgunlaşmada önemli rol oynar. Bu nedenle, etilene olgunlaştırma hormonu adı verilir. Süs Bitkilerinin Muhafazası
Kesme çiçeklerin hasat sonrası vazo ömrü üzerine etkili en önemli faktörlerin başında çiçeğin hasat olgunluğu gelmektedir. Bir kesme çiçek için minimum hasat olgunluğu; hasattan sonra vazo ömrü sırasında tamamen açabilecek düzeydeki gonca aşamasıdır. Gümüş tiyosülfat (STS) ile muamele bazı çiçeklerde etilenin etkisini azaltır. Tohumların ve Aşı Kalemlerinin Muhafazası
Tohumların muhafaza süresi; bitki ve meyve türüne, tohum tipine, tohumun olgunlaşma derecesine, tohumlara uygulanan ön işlemlere, tohumun nem içeriğine, muhafaza ortamının sıcaklığına, atmosfer bileşimine ve ışık başta olmak üzere ortam koşullarına ve muhafaza şekline göre farklılık gösterebilir. Genel olarak aşı kalemleri meyve türüne göre +1°C, +5°C arasındaki bir sıcaklıkta muhafaza edilebilir. Eğer muhafaza süresi 2-3 haftayı geçmeyecekse 5-8°C arasındaki sıcaklıklar yeterli olur. Buna karşılık, 1-3 ay gibi daha uzun süreli muhafazalarda ise 0°C’ye yakın sıcaklıklar tercih edilmelidir.



BAHÇE ÜRÜNLERİNİN BOYLAMA, PAKETLEME VE PAZARA HAZIRLANMASI
Paketleme işleminde kullanılacak olan ambalaj tipi ve malzemesinin seçimi ürünün izleyeceği dağıtım zincirine, ürünün özelliğine, pazar ve tüketici taleplerine bağlı olarak farklılık gösterir. Diğer yandan, ambalaj, ürünün tüketicide yaratacağı ilk izlenimdir. Bu nedenle, bir ürüne ait ambalaj, o ürünü yetiştiren yada pazarlayan firmanın genel kalite anlayışı ve pazarlama becerisinin de bir göstergesidir. Ayrıca, ambalaj, pazarlama sırasında tüketiciye ulaşan tek reklam aracı olup, ürünlerin sessiz satıcısı olarak da adlandırılabilir. Ambalajlama o kadar önemlidir ki sadece çeşide ve meyvenin kabuk rengine uygun ambalaj kullanılması ile bir ürünün satış değeri %10-15 oranında artırılabilir. Bahçe ürünlerinin ambalaj ve paketlenmesi bu işlere uygun özel paketleme tesislerinde gerçekleştirilir. Paketleme Tesislerinde Uygulanan işlemler
Paketleme tesislerinde; boşaltma, ön ayıklama, temizleme ve yıkama, kurutma, mumlama, boylama, ambalajlama işlemleri uygulanmaktadır. Mumlama: Bazı meyve ve sebzelerde su kayıplarını azaltmak ve ürünlere daha gösterişli bir görünüm kazandırmak amacıyla mumlama işlemi yapılır. Mumlama işlemi sırasında mantarsal bozulmaları önlemek amacıyla mum içerisine bazı fungisitler de karıştırılabilir. Mumlama işleminde, bitki ve polietilen bazlı, parafin, bal mumu ve çam sakızı gibi kaplama maddeleri kullanılmaktadır. Turunçgil meyveleri, avokado, şeftali, elma, armut, nar, domates, kavun, hıyar, biber ve tatlı patates gibi ürünlerde mumlama yapılabilir. Boylama: Temizlenmiş ve mumlanarak parlak bir görünüm kazandırılmış meyve ve sebzelerde boylama işlemi yapılır. Boylama işlemi iki şekilde yapılabilir: Elle yapılan boylama, Mekanik olarak boylama: • iriliğe (çapa), • Ağırlığa, • Kabuk rengine göre üç farklı şekilde boylanırlar. Ambalaj kaplarında aranan özellikler: • içindeki ürünü mekanik zararlara karşı koruyabilmeli, • Üst üste yapılacak istiflemelerde alttaki ürünleri koruyacak kadar sağlam olmalı, • Ürünün pazarlanmasını kolaylaştırmak için temiz ve gösterişli olmalı, • Havalandırma ve soğutulmaya uygun olmalı, • Boş iken az yer kaplamalı, mümkünse katlanabilir özellikte olmalı, • istifleme ve taşımaya uygun olmalı, • Hammaddesi kolay bulunabilir ve ucuz olmalıdır. Paketlenen ürün üzerinde şu bilgiler yer almalıdır: Paketlenen ürünün ağırlığı ve boyutları, • Ürün ve çeşidin adı, şekli ve rengi, • Ürünün sınıfı, • Paketleme tarihi, • Depolanma sıcaklığı, • Ürünün gönderileceği açık adres.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 10 misafir