Lojistik Maliyet Analizi 1-7 Üniteler Özeti

Cevapla
notcu
Mesajlar: 332
Kayıt: 10 Nis 2018 11:33
İletişim:

14 May 2018 15:01

ÜNİTE 1 LOJİSTİK MALİYET ANALİZİ
İşletmelerde lojistik kavramını; planlama, uygulamaya koyma, verimliliği kontrol etme, etkili dağıtımı sağlama, ürünlerin, servislerin ve bunların tüketici gereksinimlerini karşılaması için üretim noktasından tüketim noktasına gitmesinde gerekli olan bilgilerden oluşan bir süreç olarak tanımlayabiliriz. İşletmeler için lojistiği tanımlarken bu tanım biraz daha kısıtlanabilmektedir. Lojistik tanım olarak aynı zamanda, mamullerin ve malların bir noktadan başka bir noktaya taşınmasına ilişkin kararları ve materyallerin nakliyesini de kapsamaktadır. YAPISAL OLARAK LOJİSTİK TİPLERİ Lojistik tipleri genel olarak üçe ayrılır: 1) şirketin kendi lojistik departmanı, 2) departmanlar arası ortak yürütülen lojistik 3) üçüncü parti lojistik hizmeti. Günümüzde ise firmaların tercih ettiği yöntem genellikle ayrı bir lojistik firması ile anlaşma yaparak bu görevi o alanda daha deneyimli kuruluşlara bırakma yoluna gitmektir. Bu yönteme üçüncü parti lojistik hizmeti denmektedir. LOJİSTİĞİN İLK ORTAYA ÇIKIŞI 1900’lü yıllarda askerî bir terim olarak literatürdeki yerini alan “lojistik”, ordulara ait malzeme ve personelin taşınma, tedarik, bakım ve yenilenmesi anlamına gelmekteydi. Lojistik gerçek anlamda II. Dünya Savaşı’ndan sonra 1960 yıllarında kullanılmaya başlansa da aslında 1900’lerin başında farkında olunmadan ihtiyaç gereği kullanılıyordu. 1960’lı yıllardan bugüne, lojistik iş dünyasında yaygın biçimde kullanılmaya başlanmıştır. LOJİSTİĞİN İŞ HAYATINA GİRİŞİ Lojistiğin askeri alandan normal hayata geçişi ise sanayi devriminden sonra üretim sektöründe meydana gelen patlamayla birlikte gerçekleşmiştir. 1960 yıllarının lojistik açısından önemi lojistikle alakalı bazı terimlerin literatüre girip lojistiği bir bilim haline getimesi ile doğrudan alakalıdır. Savaş esnasında lojistiğin askerî alanda destek faaliyetleri olarak kullanılması ve öneminin gittikçe artması, yöneylem araştırması adı verilen matematik disiplininin de ortaya çıkmasına neden olmuştur. 1950’li yıllarda fiziksel dağıtım, malzeme yönetimi, tedarik yönetimi ve dağıtım yönetimi gibi terimler gündeme gelerek literatüre girmeye başladı. 1960’lı yıllarda ise işletmelerin organizasyon şemalarında fiziksel dağıtım direktörü, malzeme müdürü gibi görev adları kullanılmaya başlanmış; endüstriyel lojistik, iş lojistiği, pazarlama lojistiği, lojistik yönetimi gibi sayısız terim ortaya çıkmıştır. 1970 li yıllarda dağıtım zincirinin yapısı ve kontrolü ile ilgili değişimlerin de olduğu bir dönemdir. Üreticilerin ve tedarikçilerin gücünde azalma görülürken perakendecilerin gücünde artışlar gözlemlenmiştir. 1970-1980’li yıllarda lojistik, taşımacılık sektöründeki yasal düzenlemelerden oldukça fazla etkilenmiştir. Taşımacılıktaki deregülasyon hareketi işletmelere birden fazla seçenek sunmuş olup taşıma işlevleri arasında rekabeti arttırmıştır. Nakliye şirketleri böyle bir ortamda başarılı olabilmek için müşteri odaklı, yaratıcı çözümler sunan, esnek ve rekabetçi bir yapıya bürünmek durumunda kalmışlardır. Bunun dışında 1970-1980 arası yıllar lojistiğin çok sayıda özel ve kamu girişimleri ile birlikte kurumsallaştığı bir dönem olmuştur. Deregülasyon, belirli bir iş alanı ya da kesimde devlet denetimi ve kısıtlamalarının kısmen ya da tamamen kaldırılmasıdır. 1980 li yillarda bilgisayar teknolojisindeki akıl almaz gelişmelere paralel olarak lojistik sektöründe de belirgin bir değişim gözlenmiştir. Uzun mesafeler kat edebilen büyük kargo uçakları, hızlı trenler, büyük hacimli yük gemileri, elleçleme makineleri, büyük tonajlı vinçler ve GPS ile donatılmış taşıma araçları bu değişimin önemli birer parçası olmuşlardır. Elleçleme; Malların limanda yüklenmesi, boşaltılması, tasniflenmesi, bağlanması, depoya aktarılması ve istiflenip depolanması vb. faaliyetlerin tümüne denir. LOJİSTİĞİN BİRLEŞMESİ 1980’lerden sonra devam eden bir başka lojistik gelişme ise organizasyonlardaki bölümler arası uyumu arttırmayı hedefleyen entegrasyon trendinin yarattığı birleşmeler, alımlar, dengeli satın almalar gibi faaliyetlerdir. Birleşmeler şirketleri lojistikle ilgili madde, malzeme ve hizmetleri daha çok dış kaynaklardan almaya yönlendirmiştir. Dolayısı ile sorumluluk bölümler arasında fazla dağılmayıp, daha az bölümle fakat ilgili çalışanlara daha fazla sorumluluk ve öz-kontrol (self-control) yetisi kazandıran bir yapı meydana gelmiştir. Lojistiğin 1960 yıllarında bilim olarak kabulünün ardından iş hayatında da artan lojistik talepleri karşılamak adına konusunda deneyimli lojistik uzmanlar yetiştirilmeye başlanmış ve 1990’lı yılların sonunda lojistik çalışma alanı olarak yer bulmuştur. Müşteriler coğrafi olarak dağınık bölgelerde yeni oluşan ve daha önce oluşmuş global pazarlarda daha iyi kalitedeki malları daha ucuza ve daha çabuk elde etmeyi amaçlamaya başlamışlardır. Kısacası müşteriler, hız, esneklik ve kaliteyi bir arada görmek istemekteydiler. Tarihsel bir akış içerinde değerlendirdiğimizde lojistiğin gelişimini temelde üçe ayırmak mümkündür: 1. Parçalanma (1960 – 1980) : • Talep Tahminleme • Satın Alma • İhtiyaç Planlama • Üretim Planlama • Süreç İçi Envanter • Depolama • Malzeme Elleçleme • Endüstriyel Paketleme • Bitmiş Ürün Envanteri • Taşıma • Dağıtım Planlama • Sipariş İşleme • Müşteri Hizmetleri
2. Birleşme (1980 – 1990) : • Malzeme Yönetimi • Fiziksel Dağıtım
3. Toplam Bütünleşme (1990 – 2000 ) : Bu dönemde parçalanma ve birleşme dönemlerinde adı geçen yukarıda bahsettiğimiz işlevler bir çatı altında toplanmış ve stratejik planlama, bilgi teknolojileri, pazarlama ve satış faaliyetlerinin de eklenmesiyle 1990’lı yıllarda lojistik 2000’li yıllarda ise tedarik zinciri yönetimi başlığı adı altında yer almıştır.
Lojistik faaliyetlerin entegrasyonuna sebep olan etkenleri aşağıdaki maddelerle özetleyebiliriz: • Global ticarette meydana gelen gelişmeler • Gelişmiş müşteri hizmetlerine olan talep • Taşıma faaliyetlerinde özelleştirme ve serbestleştirme • Çevresel faktörler • Stok anlayışının değişmesi • Bilgi işlem ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler • E-ticaret
ÜNİTE 2 LOJİSTİK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR Faaliyet alanı; Lojistik başlarda ulaşım ve depolamayla sınırlı iken daha sonra satın alma, dağıtım, stok yönetimi, sipariş yönetimi ve işleme, paketleme, parça ve hizmet desteği, üretim programlama, iadeler, talep tahmini, atıkların geri kazanılması ve imha edilmesi ve hatta müşteri hizmetlerini de içine alarak genişlemiştir. Lojistiğin bilgi teknolojilerinin gelişmesine paralel 21. yüzyıla damgasını vurmasıyla birlikte faaliyet alanı ulaşım ve depolamanın dışında işletmelerin neredeyse bütün alanlarına yayılmıştır. BÜTÜNLEŞİK LOJİSTİK : Genel olarak birçok işletme açısından lojistik faaliyetlerinin amacı, hammadde ve malzeme, yarı mamul ve mamüllerin doğru zamanlarda, doğru yerlerde, doğru miktarlarda ve kullanılabilir biçimlerde en düşük maaliyet ve en hızlı yöntemlerle alıcıya teslimidir; Bütünleşik lojistik, işletmelerde geleneksel olarak ayrı ve dağınık bir biçimde yürütülen lojistik ve dağıtım faaliyetlerinin bütünleşik bir biçimde, tek bir performans sistemi olarak ele alınmasıdır. TEDARİK ZİNCİRİ : Tedarik; araştırıp bulma, sağlama, elde etme olarak tanımlanabilir. Not: Bir konserve üreticisinin ürettiği domates salçasının tüketiciye ulaştırılması aşamasında kullanılan domates, konserve, ambalaj, dağıtım gibi elemanlar tedarik zincirinin birer parçasıdır. •Üretilen ürünün pazara sunulması da bir tedarik işlemidir. Tedarik Zinciri; hammaddeleri nihai ürünlere dönüştürmek ve bunları nihai müşterilere ulaştırmak amacı ile •Yan sanayiciler • Üreticiler • Taşımacılar • Dağıtımcılar • Perakende ve toptan satıcılardan oluşan sistemdir.
Tedarik, ürünün üretilebilmesi ve tüketilebilmesi için gereken ihtiyaçların edinilmesine denirken; Tedarik zinciri bu ihtiyaçların edinimi sırasında rol alan elemanlardan oluşan sistemdir. tedarik zincirini oluşturan süreçler: 1) Hammaddenin üretim tesisine gelmesi, 2) üretim tesisine gelen hammaddenin işlenmesi,3) işlenen hammaddenin (ürün) dağıtıma gitmesi,4) dağıtıma giden ürünün mağazalara sevk edilmesi süreçleri Bir tedarik zinciri içsel ve dışsal olmak üzere iki ana kısımdan oluşmaktadır. İçsel kısım tedarik zinciri, işletmenin kendi iç tedarik zinciri faaliyetlerini kapsarken; bir firmanın tedarik, üretim ve sevkiyat süreçlerini kapsar. dışsal kısım tedarik zinciri, işletmenin dışındaki diğer partilerle olan faaliyetlerini kapsar. tedarikçiler, müşteriler, depolar, taşeronlar, hizmet sağlayıcılar vb. faktörleri kapsar Tedarik zinciri yönetiminin amacı ürünleri, • Doğru yer • Doğru miktar • Doğru fiyat • Doğru kalite •Doğru zamanda karşı tarafa ulaştırmaktır. tedarik zinciri yönetimi kapsamında 3 ayrı karar seviyesinde kararlar alınması gerekir; bunlar stretejik seviye, taktiksel seviye ve operasyonel seviye kararlarıdır . Stratejik kararlar, Tesis ve kapasite yatırımı, yeni ürün sunumu ve bir lojistik ağı kurulması gibi kararları içerisine almakta olup genellikle 3 yıldan 10 yıla kadar olan bir dönemi kapsar. Taktiksel kararlar, stratejik kararların uygulanmasını sağlayan ara kararlardır, üç ay ile 2 yıl arası bir dönemi kapsar. Operasyonel kararlar ise günlük işleyişi düzenleyen kararlardır, 2 aydan kısa sürelidir. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ İÇ SÜREÇLERİ -Satın alma - dağıtım -stok yönetimi - sipariş işleme -sipariş yönetimi -paketleme - parça ve hizmet desteği -üretim planlama -iadeler ya da tersine lojistik -talep tahmini -müşteri hizmetleri -Dış kaynak kullanımı veya 3.parti lojistik Müşteri hizmetleri , servis desteği, yerleşim, geri dönen malların değerlendirilmesi, mal kurtarma ve müşteri şikayet ve taleplerinin değerlendirilmesi gibi lojistik iş akışında destek hizmetler arasında yer almaktadır.
ÜNİTE 3 Lojistik Faaliyetler ve Rekabet Stratejisi
Pazarda rekabet edebilmenin ve rekabetçi avantaja sahip olabilmenin bazı koşulları vardır. Bunlardan birincisi işletmenin müşterilerin gözünde kendisini farklılaştırabilme yeteneğidir. İkinci olarak da işletmenin faaliyetlerini yerine getirirken en düşük maliyet ve en yüksek kâr marjı ile çalışabilmesidir. Lojistik kavramının temelinde yatan felsefe, bütünleşik bir sistem yaklaşımı çerçevesinde ilk madde ve malzemelerin ilk kaynağından alınıp mamul durumuna gelinceye kadar olan süreçlerde ve daha sonra son tüketicinin eline geçene kadar olan aşamalarda iyi bir planlama ve koordinasyon anlayışı ile yerine getirilmesidir. İşletmelerin tüm faaliyetlerinde rekabetçi avantajı sürdürebilmesindeki kritik nokta birçok unsura bağlıdır. İşletmelerin ticari anlamdaki bu başarısı, ya maliyet avantajı ya da değer yaratma avantajına, ya da her ikisinin başarılı bir biçimde bütünleştirilebilmesine bağlıdır. Bu bütünleştirmeyi sağlayabilen işletmelerin faaliyetlerini daha etkin ve verimli bir biçimde yerine getirdiği görülmektedir. Verimlilik stratejileri işletmelere en düşük maliyetle ürün veya hizmet üretme olanağı sağlarken, değer yaratma stratejileri işletmenin ürünlerinin rakiplerin ürünlerinden farklılaşmasına ve işletmenin ürünlerine artı bir değer katılmasına olanak sağlar. LOJİSTİK FAALİYETLER VE REKABET AVANTAJI “Rekabetçi avantaj” işletmeye bir bütün olarak bakılmadığı sürece tam olarak anlaşılamaz. İşletmelerde birbirinden farklı birçok faaliyet yerine getirilmektedir. Bu faaliyetler temel olarak tasarım, üretim, pazarlama, teslim etme ve ürün veya hizmeti destekleyici diğer faaliyetler olarak sayılabilir. Faaliyetlerin rakiplere kıyasla çok daha düşük maliyetlerle ve daha etkin bir biçimde yapılmasına bağlıdır. Lojistik yönetimi ise, işletmelerin temel ve destekleyici faaliyetlerini yerine getirirken gerek değer avantajı gerekse maliyet / verimlilik avantajı yaratılmasında işletmelere destek veren bir faaliyettir. NOT: iyi planlanarak örgütlenmiş lojistik faaliyetleri sonucu hem değer avantajı hem de verimlilik avantajı yaratılabilmektedir. Yapılan bu faaliyetlerdeki temel hedef ise müşteriler için daha yüksek değer yaratabilmektedir. Değer Avantajı Lojistik Kaldıraç Fırsatları • Uygun Servis • Güvenilirlik • Yanıt Verme vb Verimlilik Avantajı Lojistik Kaldıraç Fırsatları • Kapasite Kullanımı • Varlık Devir Hızı • Tedarikçi ve Alıcıların Programlarının LOJİSTİK YÖNETİMİ VE LOJİSTİĞİN DEĞİŞEN ÇEVRESl Lojistik faaliyetleri kapsam olarak iki açıdan ele alınmaktadır: (1) malzeme yönetimi (2) fiziksel dağıtım. Malzeme yönetimi açısından lojistik; ilk madde ve malzemelerin, parçaların vb. tedarik kaynaklarından alınarak zamanında işletmeye getirilmesi ve işletme içerisinde gerekli süreçlerden geçerek yarı mamul durumuna gelmesi süreçlerindeki faaliyetlerin yönetilmesidir. Fiziksel dağıtım açısından ele alındığında ise; bitmiş ürünlerin müşterilere ulaştırılması faaliyetleridir. İşletmeleri yakından etkileyen ve lojistik faaliyetlerinin önemini daha da ortaya çıkaran bu değişimler: • Müşteri hizmetlerindeki artış • Zaman baskısı • Endüstrilerin küreselleşmesi • Kurumsal bütünleşme LOJİSTİK FAALİYETLERİNDE DAHA DOĞRU MALİYET BİLGİLERİNE OLAN GEREKSİNİM Son yıllarda işletmelerde yapılmakta olan lojistik faaliyetlerinin nitelik ve nicelik olarak önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. İşletmelerin karmaşık operasyonlarının yönetilmesi ve ağların kurulması için gerekli olan maliyet bilgileri de işletme yönetimlerinin gereksinimlerine yanıt veremez duruma gelmiştir. Lojistik maliyetlerinin son yıllarda giderek öneminin artması ve bu maliyet bilgilerinin işletmeler açısından bilinmek istenmesinin temelinde yatan nedenler ise; direkt maliyetlerin çok daha iyi bir biçimde belirlenme gereksinimi, maliyet – hacim – kâr arasındaki ilişkinin daha iyi bir biçimde analiz edilme gereksinimi, maliyet azatlımı için gerekli olan fırsatların yakalanabilmesi, yeni teknoloji yatırımlarının daha iyi değerlendirmelerinin yapılabilmesinin sağlanması vb. sıralanabilir. ÜRÜN, MÜŞTERİ VE TEDARİK KANALI KÂRLILIĞI Stratejik maliyet yönetimi anlayışı çerçevesinde kullanılan yöntemlerden birisi de faaliyet tabanlı maliyetleme yaklaşımıdır. Genişletilmiş maliyet muhasebesinin temelindeki anlayış yalnız ürünlerin değil aynı zamanda tedarikçilerin ve müşterilerin de maliyetlerinin hesaplanabileceğidir. Stratejik maliyet yönetimi, faaliyet tabanlı maliyetleme ilkeleri doğrultusunda müşteri karlılığı analizlerini müşterilerle ilişkili maliyetler ile müşteri arasında bir ilişki kurarak çok daha doğru bir biçimde yerine getirir. “Tedarikçi maliyetlemesi” nin doğru bir biçimde yapılmadığı işletmelerde satın alma yöneticisi tedarikçisini yalnız satın aldığı ürünlerin fiyatları açısından değerlendirecektir. Bu gibi durumlarda alınan kararlar ise işletmenin optimal satın alma kararını verip vermediği sorusunu gündeme getirmektedir. İşletmeler tedarik kaynaklarını değerlendirirken yalnız ürün fiyatlarını göz önüne aldıklarında işletmelerinin stratejik pozisyonlarında önemli sorunlarla karşılaşabilirler. NOT:işletmelerin tedarik kaynaklarını gerçek anlamda değerlendirebilme olanağı da kaçırılmış olur. Stratejik maliyet yönetimi bu sorunun çözümünde iki yol önermektedir. Bunlar; (1) tedarik kaynaklarından tedarik edilen ilk madde ve malzemelerin, parçaların vb. maliyetlerini geniş bir bakış açısıyla ele alma (2) elde etme maliyetleriyle ürünler arasında mantıklı bir ilişki kurarak bu maliyetleri ürünlere ve müşterilere daha doğru bir biçimde yükleme. Tedarikçi maliyetlemesindeki ikinci adım ise, tedarikçi maliyetlerinin veya elde etme maliyetlerinin faaliyet tabanlı maliyetleme yöntemi yardımıyla ürünlere yüklenmesidir. Geleneksel muhasebe uygulaması hacme dönük dağıtım anahtarları kullanarak FTM uygulamasından bu anlamda ayrılmaktadır. Geleneksel sistem maliyet hesaplamalarında sadece hacim tabanlı dağıtım ölçülerini kullanırken FTM yöntemi birçok dağıtım anahtarı kullanmaktadır. FTM yöntemi depolama faaliyetleri içerisinde farklı müşteri grupları için yapılan işlemler sonucu oluşan maliyetleri her müşteri grubuna yüklemede daha doğru dağıtım anahtarları kullanarak daha doğru maliyetleme yapılmasına olanak sağlamaktadır. FTM yönteminin geleneksel yönteme göre bir diğer avantajı da sipariş yönetimi, ulaştırma ve satış gücü faaliyetleri vb. diğer önemli maliyet unsurlarının maliyetlerinin değerlendirilmesine olanak sağlamasıdır.
ÜNİTE 4 MALİYET KAVRAMI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
Maliyet, belirli bir varlığı elde edebilme için katlanılan, bir değer birikimi yaratan ve parayla belirtilen fedakârlığa verilen addır. Başka bir ifade ile maliyet, mal ve hizmet üretiminde işletme tarafından yapılan çeşitli giderlerin (ilk madde, işçilik, ve genel üretim giderleri), uğranılan kayıpların (amortisman ve fire)ve para ile ölçülebilen fedakarlıkların (sosyal sigorta işveren payı, sosyal yardımlar) toplamı olarak tanımlanabilir. Fayda açısından maliyet ise, fayda yaratılması amacıyla üretim faktörlerinin tüketilmesi olarak tanımlanabilir. Şekil faydası, zaman faydası ve mekân faydası şeklinde farklı biçimlerde ortaya çıkarlar YASALAR AÇISINDAN MALİYET KAVRAMI Maliyet kavramı vergi kanunlarımızda da yer almıştır. Özellikle muhasebe belge ve kayıt düzenini ele alan Vergi Usul Kanunu maliyeti gerek bir iktisadi kıymetin değerlemesi açısından gerekse bir üretim işletmesinde üretilen mamul maliyeti açısından ele almıştır. Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder. Görüldüğü gibi, bir iktisadi varlığın satın alınması veya değerinin arttırılması sırasında katlanılan tüm giderler, söz konusu iktisadi varlığın maliyetini oluşturur. Söz konusu katlanılan giderler ise, •faturalarda yazılı alış bedeli, • iş yerine veya mağazaya nakil dolayısıyla yapılan nakliye masrafları, • alış komisyonları, • alış veya depolanması sırasında ödenen sigorta primleri, • ambalaj masrafları gibi giderlerden oluşur. İmal edilen emtianın (tam ve yarı mamul mallar) maliyet bedeli aşağıda yazılı unsurları ihtiva eder: •Mamulün vücuda getirilmesinde sarf olunan iptidai ve ham maddelerin bedeli, •Mamule isabet eden işçilik, • Genel imal giderlerinden mamule düşen hisse, • Genel idare giderlerinden mamule düşen hisse (Bu hissenin mamulün maliyetine katılması ihtiyaridir.), •Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zaruri olan mamullerde ambalaj malzemesinin bedeli, bir mamulün maliyetine; •Direkt hammadde, • Direkt işçilik, • Genel üretim giderlerinin
yüklenmesi zorunlu tutulmaktadır. Genel Üretim Giderleri grubunu oluşturan maliyet giderlerinin bazıları ise şunlardır : • Endirekt işçilik • Yardımcı malzemeler • İşletme malzemesi • Bakım ve tamir giderleri • Enerji ve yakıt giderleri • Amortismanlar • Vergiler MALİYETLERİN SINIFLANDIRILMASI Maliyetler aşağıdaki gibi farklı açılardan ele alınarak sınıflandırılabilir 1) Yönetim Fonksiyonlarına göre maliyetler a) Üretim Maliyetleri b) Üretim Dışı Maliyetler (Satış Ve Yönetim Maliyetleri) 2) Üretilen mamul veya hizmet ile ilişkisine göre maliyetler a) Direkt Maliyetler b) Endirekt Maliyetler 3) Faaliyet hacmi ile duyarlılıklarına göre maliyetler a) Değişken Maliyetler b) Sabit Maliyetler c) Yarı-Değişken Maliyetler 4) İşletme Fonksiyonlarına göre maliyetler a) Üretim Maliyet i b) Ar-Ge Maliyetleri c) Pazarlama Maliyetleri d) Genel Yönetim Maliyetleri e) Finansman Maliyetleri 5) Kontrol ve karar alma amacına yönelik maliyetler a) Kontrol Edilebilen veya Kontrol Edilemeyen Maliyetler b) Standart Maliyetler c) Ek (Farklılaşan) Maliyetler d) Batık Maliyetler e) Fırsat Maliyeti f) Geçerli Maliyetler YÖNETİM FONKSİYONLARINA GÖRE MALİYETLER 1) Üretim Maliyeti :İşletmenin üretim faaliyetleriyle ilgili katlanılan tüm maliyetlerden oluşur. Bu maliyetleri genel olarak üç temel gruba ayırarak ele almak mümkündür. •Madde ve malzeme maliyetleri • İşçilik maliyetleri • Diğer üretim maliyetleri Madde ve Malzeme Maliyetleri: Örneğin; ranza yatak üretimi için kullanılan kereste, tutkal ve üretim faaliyetinin gerçekleşmesi için kullanılan temizlik malzemesi. İşçilik Maliyetleri: . Örneğin, bir üretim şirketindeki makine operatörlerinin işi direkt işçilik olarak düşünülürken, ambar sorumlusunda ödenen işçilik endirekt işçiliktir. Diğer üretim maliyetleri : Madde ve malzeme ile işçilik dışındaki diğer tüm üretim maliyetlerini kapsar. Bu maliyetlere örnek olarak, elektrik, ısınma, amortisman, kira, bakım onarım ve yemek giderleri verilebilir. 2) Üretim Dışı Maliyetler Pazarlama ve Satış Maliyetleri: Mamul dağıtımı ve satışlarıyla ilgili bütün giderleri içerir. Örneğin; reklam giderleri, satış komisyonları gibi. Genel Yönetim Maliyetleri: İşletmenin tüm yönetim faaliyetlerini içeren giderleri kapsar. Örneğin; yönetici ve büro çalışanları maaşları, kırtasiye malzemeleri gibi. ÜRETİLEN MAMUL VEYA HİZMET İLE İLİŞKİSİNE GÖRE MALİYETLER 1)Direkt Maliyetler: Bu maliyetler üretilen mamul veya hizmet açısından doğrudan izlenebilen maliyetler olup direkt (doğrudan) maliyetler olarak adlandırılır. •Direkt İlk Madde ve Malzeme Maliyetleri • Direkt İşçilik Maliyetleri 2)Endirekt Maliyetler: Üretilen mamul veya hizmet açısından doğrudan izlenmesi mümkün olmayan ve direkt maliyetler dışında kalan tüm maliyetler ise endirekt (dolaylı) maliyet olarak adlandırılır. •Genel Üretim Maliyetleri İlk Maliyet = Direkt İlk Mad. ve Malz. + Direkt İşçilik Maliyeti Şekillendirme Maliyeti = Direk İşçilik Maliyeti + Genel Üretim Maliyeti Direkt İşçilik Maliyetinin iki grupta da yer aldığını belirtmekte yarar vardır. FAALİYET HACMİ İLE DUYARLILIKLARINA GÖRE MALİYETLER faaliyet hacmi ile duyarlılıklarına göre maliyet davranışları üç farklı şekilde ortaya çıkar
Değişken Maliyetler : Faaliyet hacmine doğrudan doğruya bağlı olarak artış veya azalış gösteren maliyetlerdir. Bu maliyetler toplam olarak ele alındığında faaliyet hacmiyle birlikte artan özellik gösterirken birim başına ele alındığında ise faaliyet hacmiyle birlikte azalan özellik gösterirler. Sabit Maliyetler: geçerli zaman aralığı içerisinde faaliyet hacmi ile birlikte artış veya azalış göstermeyen maliyetlerdir. Bu maliyet türüne, fabrika, bina amortismanı veya kirası, fabrika müdürünün maaşı örnek olarak verilebilir. Bu maliyetler toplam olarak ele alındığında faaliyet hacmine karşı sabit özellik gösterirken birim başına ele alındığında ise faaliyet hacmiyle birlikte ters orantılı olarak azalan özellik gösterir. Yarı Değişken Maliyetler: Bu maliyetler, hem değişken hem de sabit maliyetlerin özelliğini birlikte içeren özelliğe sahiptirler. yarı değişken maliyetlerin değişkenliği, üretim miktarıyla tam orantılı olmayabilir. Bu maliyet çeşidine örnek olarak bakım ve onarım giderleri verilebilir. İŞLETME FONKSİYONLARINA GÖRE MALİYETLER a) Üretim Maliyetleri • Direkt İlk Madde ve Malzeme Maliyetleri • Direkt İşçilik Maliyetleri • Genel Üretim Maliyetleri b) Araştırma ve Geliştirme Maliyetleri c) Pazarlama ve Satış Maliyetleri d) Genel Yönetim Maliyetleri e) Finansman Maliyetleri KONTROL VE KARAR ALMA AMACINA YÖNELİK MALİYETLER • Kontrol Edilebilen veya Kontrol Edilemeyen Maliyetler • Standart Maliyetler • Ek (Farklılaşan) Maliyetler • Batık Maliyetler • Fırsat (Alternatif) Maliyeti • Geçerli Maliyetler 1)Kontrol Edilebilen Kontrol Edilemeyen Maliyetler : Bir sorumluluk merkezi yöneticisinin insiyatifinde bulunan maliyetler kontrol edilebilir maliyetlerdir. Buna karşılık bir sorumluluk merkezi yöneticisinin insiyatifinde olmayan maliyetler ise kontrol edilemeyen maliyetlerdir . Standart Maliyetler: Standart maliyetler üretim gerçekleşmeden önce olması gereken rakamlarla belirlenmiş maliyetlerdir. Ek (Farklılaşan) Maliyetler: kapasite kullanımını artırma, yenileme veya değiştirme amaçlı üretimde yapılan herhangi bir değişikliğin işletmenin toplam maliyet üzerinde meydana getirdiği artış veya azalıştır. NOT: Ek maliyet ile karıştırılan marjinal maliyet ise, üretim miktarındaki bir birimlik artışın ortaya çıkaracağı maliyettir Batık Maliyetler: Yöneticilerin karar verme sürecinde etkili olmayan ve geçmişte katlanılmış, kısmen veya tamamen geri alınması olanağı bulunmayan maliyetler batık maliyetlerdir. Fırsat (Alternatif) Maliyeti: Alternatif maliyet olarak da ifade edilen fırsat maliyeti, karar verilen bir seçenek dışında, vazgeçilen diğer seçeneklerden en yüksek alternatif getiriyi sağlayan seçeneğin vazgeçilen getirisidir. Geçerli Maliyet :Karar verme sürecinde farklı alternatifler arasında farklı olan ve gelecekte gerçekleşmesi beklenen maliyetler geçerli maliyetlerdir.




ÜNİTE 5 GENEL OLARAK MALİYET HESAPLAMA YÖNTEMLERİ İşletmelerde Maliyet Hesaplama Sistemleri, maliyetlerin izlenmesi, hesaplanması ve kontrolüne yardımcı olmak amacına yönelik olarak kullanılan sistemlerdir. Lojistik işletmelerde de uygulanacak maliyet hesaplama sisteminin belirlenmesi çeşitli etkenlere bağlı olacaktır. Bu bölümde lojistik işletmelerde maliyet hesaplama yöntemleri; giderlerin kapsamına göre, giderlerin gerçekleşme durumuna göre, giderlerin dağıtımında esas alınan baza göre ve mamul maliyetlerinin hesaplanma şekline göre farklı şekillerde ele alınacaktır. Bir mamul, hizmet ya da çıktının birim maliyetinin hesaplanmasında kullanılan yöntemler dört grup altında toplanabilir. 1)Giderlerin Kapsamına Göre •Tam Maliyet Yöntemi • Değişken Maliyet Yöntemi • Normal Maliyet Yöntemi • Direkt Maliyet Yöntemi 2)Giderlerin Gerçekleşme Durumuna Göre • Fiilî Maliyet Yöntemi • Tahminî Maliyet Yöntemi • Standart Maliyet Yöntemi 3)Giderlerin Dağıtımında Esas Alınan Baza Göre •Hacim Tabanlı Maliyet Yöntemi • Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Yöntemi • Zamana Dayalı Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Yöntemi 4)Mamul Maliyetinin Hesaplanma Şekline Göre • Sipariş Maliyet Yöntemi • Safha Maliyet Yöntemi • Karma Maliyet Yöntemi . Bu yöntemlerden en az bir yöntemin seçilmesi ile bir araya getirilen yöntemler bütünü, bir ürünün birim maliyet hesaplama sistemini oluşturur. Bazı maliyet hesaplama yöntemleri birbirlerinin alternatifi olmakla birlikte, aynı zamanda birbirlerinin tamamlayıcısıdır. İşletmeler hangi yöntemi seçerse seçsin, işletmelerin maliyet kalemleri incelendiğinde iki tür maliyetle karşılaşılır. Bunlar direkt ve endirekt maliyetler olarak sıralanabilirler. İşletmeler bu sınıflandırmayı yapmak zorundadırlar. Geleneksel maliyet sistemlerinde bu sınıflandırmanın “Tekdüzen Muhasebe Sistemi - TDMS” ndeki Hesap Planına uygun yapıldığı görülür. Direkt maliyetlerin en büyük özelliği, üretilen ürünlerle direkt bir ilişki içinde olabilmesi yani direkt olarak o ürüne yüklenebilmesidir. Endirekt maliyetler ise, üretilen ürünle ilişkisi olmasına rağmen üretilen ürüne direkt olarak yüklenemeyen maliyetlerdir. MALİYET HESAPLAMA YÖNTEMLERİ Giderlerin Kapsamına Göre Tam Maliyet Yöntemi : Bu yöntemde, üretimle ilgili tüm maliyetler bunların içeriğine ve değişkenlik derecesine bakılmaksızın üretilen mamullere, hizmetlere yüklenir ve böylece işletmenin stoklarına aktarılmış olur. Değişken Maliyet Yöntemi : Bu yöntemde üretilen malın veya hizmetin maliyeti hesaplanırken direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik ve değişken genel üretim giderleri üretilen malın maliyetine dâhil edilirken, sabit genel üretim giderleri ise dönem gideri olarak kabul edilir. Normal Maliyet Yöntemi : Bu yönteme göre üretilen malın veya hizmetin maliyeti hesaplanırken; direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik ve değişken genel üretim giderlerinin tamamı dikkate alınırken, sabit genel üretim giderleri işletmenin kapasite kullanım oranlarına göre üretilen malın veya hizmetin maliyetine yüklenmektedir. Direkt Maliyet Yöntemi : Bu yöntem aynı zamanda asal maliyet yöntemi olarak da bilinir. Bu yöntemde, üretilen malın veya hizmetin maliyetine; sadece direkt ilk madde ve malzeme ve direkt işçilik giderleri yüklenir. Genel üretim giderleri üretim maliyetleri dışında düşünülmekte ve dönem gideri olarak değerlendirilmektedir. Giderlerin Gerçekleşme Durumuna Göre Fiilî Maliyet Yöntemi : Fiilî ya da tarihî maliyet sisteminde, belirli bir dönemde üretilen bir grup mamulün, o dönemde gerçekleşen tüm maliyetleri, o dönemde üretilen tüm mamullere yüklenir. Genellikle de maliyet çıkarma dönemi olarak bir aylık bir süre kabul edilir. Tahminî maliyet sistemi: gelecekteki belirli bir zaman aralığı için yine gelecekteki birtakım beklentileri de göz önünde bulundurarak işletmenin geçmiş dönem verilerinden de yararlanarak olması beklenen ortalama maliyetleri hesaplayan bir maliyet hesaplama sistemidir. Standart Maliyet Yöntemi : bu yöntemde maliyetler, bilimsel ve teknik temellere dayanılarak hesaplanır ve belirli koşullar altında oluşması istenen maliyetlerdir . Giderlerin Dağıtımında Esas Alınan Baza Göre Hacim Tabanlı Maliyet Yöntemi: Geleneksel maliyet muhasebesi sistemlerinde üretim sürecinde oluşan genel üretim giderleri üretilen ürün veya hizmetlere direkt işçilik saati, makine saati vb. hacim tabanlı ölçüler kullanılarak yüklenmektedir. Hacme dayalı maliyet hesaplamalarında ürün maliyetleri iki aşamada hesaplanır. Öncelikle, oluşan genel üretim giderleri gider merkezlerine dağıtılır, daha sonra hacim tabanlı ölçüler yardımıyla ürünlere yüklenir. Geleneksel sistemdeki temel sorun işletmelerin üretmiş olduğu ürünlerin çok çeşitli olması ve bu nedenle ürünlerle maliyetler arasında ilişki kuran dağıtım ölçülerinin her ürünün maliyetini belirlemede çok sağlıklı bilgi verememesi ve bunun sonucunda da işletmelerin fiyatlama ve pazarlama politikaları gibi politikalarının belirlenmesinde yanlış adımların atılmasına neden olmasıdır. Faaliyet tabanlı maliyetleme yöntemi, maliyet taşıyıcılarının (ürünlerin vb.) işletmenin kaynaklarını faaliyetler bazında tükettiği, dolayısıyla endirekt giderlerin faaliyetler bazında sınıflandırılması gerektiği anlayışı ile hareket eden ve ürün ile endirekt giderler arasında yalnız üretim hacmine bağlı olmaksızın çeşitli düzeylerde ilişki kuran bir maliyet ve yönetim anlayışı olarak tanımlanır. NOT: Günümüzün modern işletmeleri 1990’lı yıllarda, faaliyet tabanlı maliyetleme uygulamalarından çok büyük yararlar elde etmişlerdir. Zamana Dayalı Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Yöntemi: Zamana dayalı faaliyet tabanlı maliyetleme sistemi karmaşık özel işlemlerin birim sürelerinin hesaplanmasına izin vererek daha doğru maliyet dağıtım oranlarına ulaşılmasını sağlamaktadır. birinci kuşak faaliyet tabanlı maliyetleme sistemleri, faaliyet dağıtım maliyet oranlarını ortalama rakamlarla (ortalama sipariş maliyeti, ortalama fatura maliyeti vb.) hesaplamaktadır. Prof. Robert S. Kaplan tarafından daha geliştirilmiş bir faaliyet tabanlı maliyetleme sistemi hayata geçirilmiştir. Bu sistem, hem daha kolay bir faaliyet tabanlı maliyetleme sisteminin oluşturulabilmesine, hem yaklaşım yapısındaki değişimlerin kolaylıkla güncellenebilmesine, hem de kapasitenin belirlenip dinamik bir biçimde faaliyet maliyetlerine yansıtılabilmesine ve aynı zamanda duruma göre değişen faaliyet dağıtım maliyet oranlarının hesaplanabilmesine olanak tanımaktadır. Mamul Maliyetinin Hesaplanma Şekline Göre Sipariş Maliyeti Yöntemi: birbirinden fiziksel açıdan farklı her iş ya da üretim grubu (üretim partisi) için katlanılan üretim giderlerinin ayrı ayrı izlenip sipariş kartlarında biriktirildiği (toplandığı) bir yöntemdir. Safha Maliyeti Yöntemi: birbirine benzer nitelikte (homojen) olan mamulleri sürekli olarak kitle (yığın) hâlinde üreten işletmelerde stokların maliyetini bulmak amacıyla kullanılır. Evre maliyet yöntemi olarak da bilinir. Safha maliyeti sistemi, şeker, çimento, kimya, petrol, lastik, plastik, sabun, yağ, tekstil, un, demir, gıda maddeleri, cam, çelik vb. sürekli bir üretim sürecine sahip işletmelerde kullanılabilir. Karma Maliyet Yöntemi: Bazı işletmeler hem sipariş maliyet yöntemini hem de safha maliyeti yöntemini aynı anda kullanabilirler. Bu tür işletmeler üretimin belli bir aşamasına kadar safha maliyeti sistemini kullanırken, bir noktadan sonra müşteri istek ve ihtiyaçlarına uygun olarak üretimini şekillendirebilir.

ÜNİTE 6 LOJİSTİK MALİYET KAVRAMI VE LOJİSTİK MALİYET UNSURLARI Lojistik ise, işletmelere hizmet farklılaştırma ve maliyetleri düşürerek kârlılığı artırma ile rekabet avantajı sağlamaktadır. Lojistik maliyetler, bir ürünün tedarik edilmesine ilişkin girişimlerde bulunulmasından, müşteriye teslim edildiği ana kadar yapılan tüm faaliyetlere ilişkin maliyetlerdir. İşletmelerin lojistik faaliyetler ile rekabet avantajı elde edebilmeleri bütünleşik lojistik yaklaşımını benimsemelerini gerektirir. LOJİSTİK MALİYET KAVRAMI ve LOJİSTİK MALİYET UNSURLARI Bir işletmenin pazarda rakiplerine göre rekabette bir adım önde olabilmesi için iyi bir maliyet kontrolü uygulaması gerekmektedir. Bu kontrol sisteminde bir işletmenin rakiplerine göre maliyetlerindeki pozisyon, değer zinciri içinde toplanan maliyetleri ile ölçülür. Maliyet verileri, operasyonel, stratejik ve finansal içerikleri ile işletmeler için çok önemli bir yer tutmaktadır. Lojistik maliyetlerinin muhasebesi, lojistik fonksiyonların daha kesin olmasını ve işletmenin “bütünleşik lojistik yaklaşımı”nı desteklemesini gerektirmektedir. Lojistik maliyetler, bir ürünün tedarik edilmesine ilişkin girişimlerde bulunulmasından, müşteriye teslim edildiği ana kadar yapılan tüm faaliyetlere ilişkin maliyetler olup depolama, ambalajlama, sevkiyata hazırlama, taşıma, montaj ve ilişkili tüm hizmet maliyetleri ile fatura hazırlama ve bu işlemlerin muhasebeleştirilmesi ve tahsilat maliyetlerinden oluşmaktadır. Lojistik maliyetler; müşteri hizmetleri, talep tahmini, dağıtım, stok yönetimi, malzeme yönetimi, sipariş yönetimi, yedek parça ve servis desteği, fabrika ve depo yeri seçimi, satın alma, ambalajlama, atıkların yok edilmesi, depolama ve saklama maliyetleri olarak da sıralanabilir. İşletmelerde en önemli lojistik maliyet kalemleri ise aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir: •Müşteri Hizmetleri Maliyetleri • Stok Bulundurma Maliyetleri • Üretim Planlaması Maliyetleri • Ulaştırma (Nakliye) Maliyetleri • Depolama Maliyetleri • Birim Miktar Maliyetleri • Sipariş İşleme ve Bilgi Maliyetleri Lojistik maliyetlerinin daha ayrıntılı bir başka sınıflandırması aşağıdaki gibi yapılabilir: • Ulaştırma (Nakliye) Maliyetleri • Depolama Maliyetleri o Kabul / Alma o Muayene o Raflama o Stoklama o Toplama o Paketleme o Taşıma (Aktarma) •Satın alma Maliyetleri •Stok Taşıma Maliyetleri • Tedarik Maliyetleri • Sipariş İşleme Maliyetleri • Ödeme İşlemleri Maliyetleri • Üretimde Malzeme Yönetimi Maliyetleri . • Satış Maliyetleri (Sipariş alma dahil) • Geri Dönüşüm Maliyetleri Müşteri Hizmetleri Maliyetleri Lojistik müşteri hizmetleri maliyetleri, kaybedilen satışlar, karşılanmayan müşteri taleplerinin işletmeye yüklediği maliyetler ve iade kabul maliyetleridir. Taşıma, depolama, sipariş işleme ve bilgi sistemleri, üretim hazırlıkları, satın alma, stok yönetimi gibi lojistik faaliyetlerin giderleri ve maliyetleri de işletmenin müşteri hizmetleri maliyetleri olarak kabul edilebilir. Müşteri hizmeti yönetimi; optimal, dengeli bir hizmet maliyet bileşimi ikilemi içerisinde, müşteriyle olan ilişkilerin tüm boyutlarını birleştiren ve yöneten müşteri odaklı bir anlayıştır. Müşteri hizmetleri genel olarak üç grupta toplanabilir: 1) İşlem Öncesi Ögeler: Yazılı müşteri hizmetleri politikaları öncelikle müşteri ihtiyaçlarına dayandırılmalıdır. Hizmet standartları belirlenmelidir. 2)İşlem Ögeleri: Eksik stok seviyesi üretim uygunluğunun belirlenmesinde bir ölçü olarak kullanılabilir. 3)İşlem Sonrası Ögeler: Başlıca işlem sonrası ögeler kurulum, garanti, değiştirme, tamir, parça desteği, ürün takibi, müşteri iddia, şikâyet ve geri dönüşümleri ve geçici ürün değişimleridir. Stok Bulundurma Maliyetleri : Stoklar, işletmenin varlıkları içinde önemli bir bölümü oluşturur. Stok yönetimindeki temel maliyet unsurları; satın alma maliyeti, sipariş maliyeti, elde bulundurma maliyeti, elde bulundurmama maliyeti, fırsat maliyeti, kalite maliyeti olarak sıralanabilir. Stok, belirli bir dönemde oluşan talebi karşılamak için fiziki mallara yapılan yatırımdır. Diğer bir değişle potansiyel ekonomik değeri ve aynı zamanda fırsat maliyeti de olan varlıklardır. Stok yönetimi ise; ilk madde ve malzemelerin nihai tüketiciye ulaşmasına kadar olan tedarik zinciri boyunca sürecin herhangi bir anında yer alan fiziksel varlıkların planlanması ve kontrol edilmesinden sorumlu lojistik alt fonksiyonudur. NOT: Her ne kadar stok ve envanter kavramları birbirlerinin yerine kullanılsalar da aslında bu iki kavramın birbirlerinden farklı oldukları söylenebilir. stok hareketsiz duran her çeşit malzemeyi ifade eder ve bir fiziksel varlığı temsil eder. Envanter ise daha geniş anlamlıdır. Envanter stok kavramını da içine alır, ancak stoğun parasal değeri olarak anlaşılmalıdır. Kullanım alanlarına göre stoklar; yığın stokları, hazırlık stokları, emniyet stokları ve süreç stokları olarak sıralanabilir. İşletmelerde stok bulundurmanın başlıca nedenleri de; satın alma, taşıma ve üretimde ölçek ekonomisinden faydalanarak tasarruf sağlamak, arz ve talepteki mevsimlik değişikliklere karşı korunmak, talep ve sipariş süresindeki belirsizliklerden, fiyat artışlarından, kıtlıklardan korunmak ve müşteri hizmet düzeyini geliştirmek, dağıtım kanalı üyeleri arasındaki ilişkilerde tampon görevi görmek olarak sıralanabilir. Stok bulundurma maliyetleri stok bulundurma sonucu ortaya çıkan maliyetlerdir. Bunlar; stoklara bağlanan yatırımın maliyeti, depolama maliyetleri, stoklar için ödenen; vergi, sigorta, malzeme aktarma, stokların fiziksel sayımı ile ortaya çıkan giderler, stokların eskimesi, çalınması, kaybolması, hasar görmesi, bozulması sonucu ortaya çıkan maliyetler olarak sıralanabilir. Stok maliyetleri ise; stok bulundurmama veya stok kalmadığı zaman ortaya çıkan maliyetlerdir. Üretim Planlaması Maliyetleri: İşletmecilikte üretim yönetimi; doğru ürünün, istenilen kalitede, istenilen miktarda, doğru zamanda ve en düşük maliyetle üretiminin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde bir işletmenin elinde bulunan üretim kaynakları (ilk madde ve malzeme, tesis-makine ve cihaz, işgücü vb.) ile planlanması, üretimin gerçekleştirilmesi, kontrol edilmesi ve geliştirilmesi sürecidir. Diğer bir değişle önceden belirlenmiş zaman, kalite ve bütçe hedeflerine uygun olarak ürünlerin müşteri veya stoklara sevkinin sağlanmasıdır. Üretimi planlamak için başlangıç noktası; satış tahminleri ve kabul edilen siparişlerdir. Ulaştırma (Nakliye) Maliyetleri: İki nokta arasındaki taşıma için yapılan ödeme ve transite yatırılan stoklarla ilgili giderleri kapsar. Malların yer değiştirmesi ulaştırma maliyetlerini ortaya çıkarır. İşletmelerin ulaştırma faaliyetlerinin performansını etkileyen unsurlar maliyet, hız ve tutarlılıktır. Depolama Maliyetleri : Depolama maliyetlerini; depolama ve ambar faaliyetleri, fabrika ve depo yerinin seçim süreçlerinde gerçekleşen maliyetler oluşturur. Birim Miktar Maliyetleri: Dağıtımı gerçekleştirilecek ürünlerin sayısına, hacmine ve ağırlığına bağlı olarak değişebilen maliyetleri kapsar. Dağıtımı yapılan ürünlerin birim miktarları arttıkça dağıtım maliyetleri de artmaktadır. Sipariş İşleme ve Bilgi Maliyetleri: Lojistikte sipariş süreci; (1) iletişim (2) sipariş işleme ve (3) ulaştırma gibi üç elemandan oluşur. Sipariş işleme maliyetleri; hammadde siparişlerinin verilmesi ve/veya müşteri (toptancı, perakendeci, tüketici) siparişlerinin alınması, kayıtlarının yapılması, kontrolü, sipariş edilen ürünlerin yerlerinin belirlenip ayrımlanması, ilgili depolar veya taşıma sistemleri ile ilişki kurularak yüklenmesi, irsaliye, proforma fatura, ödeme ve tahsilatla ilgili iletişim, doküman, evrak işleminin tamamlanması gibi faaliyetlere ilişkin iç ve dış maliyetleri kapsar. Lojistik yönetiminin en önemli sorumluluklarından birisi de bilgi akışlarının tasarlanması ve kontrolüdür. Lojistik yönetiminin en önemli sorumluluklarından birisi de bilgi akışlarının tasarlanması ve kontrolüdür. Sektörler itibariyle lojistik maliyetler incelendiğinde, satışlar ile ters orantılı olarak işlem görmekte; satışlar arttıkça lojistik maliyetlerin satış içindeki payı azalmaktadır. Genel olarak lojistik sistemi içerisinde maliyetlerle ilgili neden – sonuç ilişkisi kurabilmenin iki yolu vardır : (1) toplam maliyet analizlerinin yapılması (2) toplam maliyetlerin satış gelirleri üzerindeki etkisinin ölçülmesi lojistik performansın izlenmesinde kullanılan yöntemler; standart maliyet yöntemi, bütçeler, verimlilik standartları istatistiksel süreç kontrol
ÜNİTE 7 LOJİSTİK MALİYETLERİNİN TEKDÜZEN HESAP PLANINA GÖRE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ Ülkemizde 01.01.1994 tarihinden beri yürürlükte olan “Tekdüzen Muhasebe Sistemi – TDMS” ülke sınırları içerisinde faaliyette bulunan tüm işletmelerin muhasebe faaliyetlerini yerine getirirken uymak zorunda oldukları bir düzenlemedir. Diğer taraftan muhasebe uygulamalarına yön veren bir başka önemli düzenleme de “Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği – MSUGT” dir. Gerek MSUGT olsun gerekse TDMS olsun her iki düzenleme de muhasebe işlemlerinin kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenerek ilgililere raporlar hâlinde sunulması gibi birçok faaliyetin yapılmasında her işletmenin uymakla mükellef olduğu bir dizi kurallar manzumesidir. Bir hizmet işletmesi türü olan lojistik işletmelerinde meydana gelen mali nitelikteki olaylar, diğer bir değişle değer hareketleri “Tekdüzen Muhasebe Sistemi – TDMS” ne uygun olarak muhasebe defterlerine kaydedilir ve raporlanır. Lojistik işletmelerinde yapılan dönemiçi değer hareketleri işletmenin muhasebe defterlerine aktarılırken “Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği – MSUGT”nde belirtilen ilkelere uygun olarak muhasebeleştirilir. Lojistik işletmelerine özgü işlemler ise kısaca şunlardır; yurt dışı navlun gelirlerinin tahsili, yurt dışı irtibat bürosu giderlerinin karşılanması, yurt dışına seyahat eden personelin gündeliklerinin ve harcırahlarının hesaplanması ve katma değer vergisi iadesi, malların teslim alınması işlemleri özellik gösteren işlemlerdir. Muhasebe Bilgi Sistemi; işletme içi ve dışındaki bilgi kullanıcılarına ekonomik ve finansal nitelikli veri akışını sağlayan ve yönetimde anahtar rol oynayan “Yönetim Bilgi Sistemi- YBS”nin en önemli alt sistemlerinden biri olarak tanımlanır. Bu alt sistemler işletme fonksiyonları olarak da adlandırılmaktadır. Bu fonksiyonlar; satış ve pazarlama, üretim, finans, muhasebe, insan kaynakları olarak sıralanabilir. Muhasebe süreci; bilgilerin tanımlanması, geliştirilmesi, ölçülmesi ve iletimi süreçlerinden oluşur. Muhasebe Bilgi Sistemi’nde veri veya bilgiler her sistemde olduğu gibi, “Girdi, Süreçleme, Çıktı” akışını izler. Muhasebe Bilgi Sistemindeki Girdi aşaması: İlk işlem Belgeleri Muhasebe Bilgi Sistemindeki Süreçleme aşaması: Yevmiye Defteri Maddeler , Büyük Defter Hesaplar, Mizanlar, Dosyalar. Muhasebe Bilgi Sistemindeki Çıktı aşaması: Finansal Tablolar, Diğer Raporlar.
LOJİSTİK İŞLETMELERİNDE MUHASEBE KAYIT DÜZENİ Muhasebe alanında yaşanan gelişmelere bakıldığında gerek ulusal gerekse uluslararası alanda birçok yeniliğin muhasebe uygulamalarına yön verdiği görülmektedir Bu gelişmeler kısaca şunlardır; • Uluslararası Finansal Raporlama Standartları – UFRS • Türkiye Finansal Raporlama Standartları – TFRS • Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler İçin Türkiye Finansal Raporlama Standardı – KOBİ TFRS, • Yeni Türk Ticaret Kanunu – YTTK • Sermaye Piyasası Kanunu – SPK Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına uygun olarak hazırlanması gereken finansal tablolar; • Finansal Durum Tablosu (Bilanço) • Kapsamlı Gelir-Gider Tablosu • Nakit Akım Tablosu • Özkaynakla r Değişim Tablosu • Finansal Tablo Dipnotları Lojistik İşletmelerinde Maliyetlerin 7/A Seçeneğine Göre Muhasebeleştirilmesi 7/A seçeneğinde giderler esas defterlerde fonksiyon esasına göre belirlenmiştir. 7 / A seçeneğinde, maliyet hesap grupları aşağıdaki gibi bölümlenmiştir; 70 Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları ise maliyet muhasebesinin genel muhasebeden bağımsız çalışması durumunda çalıştırılır. 7/A seçeneğine göre tutmak zorunda olan mükellefler hakkında aşağıdaki düzenlemelerin yapılması uygun görülmüş ve Ek Mali Tabloları Düzenlemek Zorunda Olan Mükellefler ile 7/A Seçeneğini Uygulamak Zorunda Olan Mükelleflerle ilgili belirleme yapılmış ve izleyen yıllar için bu tebliğde yer alan parasal hadlerin, takip eden yıllarda ayrıca bir belirleme yapılmadığı takdirde, her yıl bir önceki yıl için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı, bu şekilde yapılacak hesaplamada 50 lira ve daha düşük olan tutarların dikkate alınmayacağı, 50 liradan fazla olan tutarların ise 100 liraya yükseltileceği düzenlemesi yer almıştır. 7 / A seçeneğinde, maliyet hesap grupları aşağıdaki gibi bölümlenmiştir; 70 Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları ise maliyet muhasebesinin genel muhasebeden bağımsız çalışması durumunda çalıştırılır. 7 / A seçeneğine göre hesap grupları ve ayrıntılı hesap kodları aşağıda verilmiştir.
Gider Çeşitleri 0–9 sayılı hesaplarda, Gider Yerleri ise 10–99 sayılı hesaplarda, Gider hesaplarına yapılacak kayıtlara ilişkin olarak düzenlenecek muhasebe fişlerinde gider yerleri ve gider çeşitleri hesaplarına ait numaralar birlikte yazılır. Gider Hesapları: Bu hesaplar, dönem içinde yapılan ve tahakkuk ettirilen giderlerin izlendiği ve borçlarına kaydedildiği hesaplardır. Gider hesaplarına yapılacak kayıtlara ilişkin olarak düzenlenecek muhasebe fişlerinde gider yerleri ve gider çeşitleri hesaplarına ait numaralar birlikte yazılır. Gider Yansıtma Hesapları: Bu hesaplar, "fiili maliyetlerin" uygulandığı durumlarda gider hesaplarında toplanan giderlerin tümünün; önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin kullanılması durumunda ise, bunlara göre saptanan giderlerin ilgili hesaplara yansıtılmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Fark Hesapları: Bu hesaplar, önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin uygulanması hâlinde fiilî giderler ile önceden saptanmış giderler arasındaki farkların kaydedildiği hesaplardır. Fark hesapları borç ve alacak kalıntısı verebilir. 70-Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları: Bu grupta yer alan hesaplar genel muhasebe ile maliyet muhasebesinin birbirinden ayrı olarak yürütülmesinin istenmesi durumunda, genel muhasebe ile maliyet muhasebesi arasında bağlantıların kurulmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları hesap grubunda aşağıdaki hesaplar yer alır: 700 Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesabı 701 Maliyet Muhasebesi Yansıtma Hesabı 71-Direkt İlk Madde ve Malzeme Giderleri: Bu grupta yer alan hesaplar, üretilen mamulün bünyesine ana madde olarak katılan ve hangi mamulden ne kadar tüketildiği, ekonomik bakımdan ayrı olarak izlenebilen ilk madde ve malzemelerle ilgili gider, yansıtma ve fark hesaplarını kapsar. Direkt İlk Madde ve Malzeme Giderleri hesap grubunda aşağıdaki hesaplar yer alır: 710 Direkt İlk Madde Ve Malzeme Giderleri 711 Direkt İlk Madde Ve Malzeme Yansıtma Hesabı 712 Direkt İlk Madde Ve Malzeme Fiyat Farkı 713 Direkt İlk Madde Ve Malzeme Miktar Farkı 72-Direkt İşçilik Giderleri: Bu grup bir mal veya hizmetin üretim maliyetine doğrudan doğruya verilebilen işçilik giderleri ile ilgili gider, yansıtma ve fark hesaplarından oluşur. Direkt İşçilik Giderleri hesap grubunda aşağıdaki hesaplar yer alır: 720. Direkt İşçilik Giderleri 721. Direkt İşçilik Giderleri Yansıtma Hesabı 722. Direkt İşçilik Ücret Farkları 723. Direkt İşçilik Süre Farkları 73-Genel Üretim Giderleri: Bu grup işletmenin üretimi ve bu üretime bağlı hizmetler için yapılan direkt ilk madde ve malzeme ve direkt işçilik dışında kalan giderlerle ilgili gider, yansıtma ve fark hesaplarından oluşur. Genel üretim giderleri hesap grubunda aşağıdaki hesaplar yer alır: 730. Genel Üretim Giderleri 731. Genel Üretim Giderleri Yansıtma Hesabı 732. Genel Üretim Giderleri Bütçe Farkları 733. Genel Üretim Giderleri Verimlilik Giderleri 734. Genel Üretim Giderleri Kapasite Farkları 74-Hizmet Üretim Maliyeti: Bu grup hizmet işletmeleri ile ilgilidir. Hizmet işletmelerinde 71, 72 ve 73 gruplarda yer alan hesaplar kullanılmaz. Bu hesaplar yerine bu gruptaki hesaplar kullanılır. Hizmet işletmelerinin üretim maliyetlerinin izlenmesinde kullanılan hesaplar bu grupta yer alır. Hizmet üretim maliyeti hesap grubunda aşağıdaki hesaplar yer alır: 740. Hizmet Üretim Maliyeti 741. Hizmet Üretim Maliyeti Yansıtma Hesabı 742. Hizmet Üretim Maliyeti Fark Hesapları Yukarıda yapılan tüm açıklamalara paralel olarak konu lojistik işletmeleri özelinde ele alındığında lojistik işletmelerinde oluşan maliyetler 740 Hizmet Üretim Maliyeti hesabında izlenmektedir. Diğer bir değişle, lojistik işletmelerinin bir hizmet işletmesi olması nedeniyle üretim işletmelerinin maliyet hesaplamalarında kullanmış oldukları 710 Direkt İlk Madde ve Malzeme Giderleri, 720 Direkt İşçilik Giderleri ve 730 Genel Üretim Giderleri hesaplarının yerine 740 Hizmet Üretim Maliyeti hesabı kullanılmaktadır. Aynı zamanda lojistik işletmelerinde 600 Yurtiçi Satışlar, 601 Yurtdışı Satışlar ve Nazım Hesapların da sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Lojistik İşletmelerinde Maliyetlerin 7/B Seçeneğine Göre Muhasebeleştirilmesi 2012 yılı aktif toplamı 1.941.500 TL veya net satışlar toplamı 3.882.800 TL’nin altında kalan üretim ve hizmet işletmelerinden isteyenler 2013 yılı için giderlerin izlenmesinde 7/ B seçeneğini kullanırlar. Buna göre açıklanan sınırlar altında kalan lojistik işletmeleri de işletmelerinde oluşan değer hareketlerinin muhasebeleştirilmesinde 7/B seçeneğini kullanırlar. Giderler tahakkuk ettikçe dönem boyunca 790–797 numaralı çeşit esasına göre bölümlenmiş ilgili gider hesaplarının borcuna kaydedilir. LOJİSTİK İŞLETMESİ ÖRNEK UYGULAMALAR Navlun Ücretlerinin Tahsili: Navlun kelimesinin sözlük anlamı; bir yerden başka bir yere ulaştırmak için gemiye alınan eşyanın bütünü veya taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret olarak tanımlanabilir. Navlun, “dış ticarette bir yerden başka bir yere ulaştırmak için gemiye alınan eşyanın bütünü ve taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret” olarak tanımlanır. Ancak zamanla beraber gümrükleme sektöründe “navlun” kelimesi sadece deniz yoluyla yapılan taşımacılık için değil, dış ticaret işlemlerinde herhangi bir ulaşım yolu ile (deniz, kara, hava ve demir yolu) yapılan taşıma hizmetine ve taşıma hizmeti karşılığında ödenen bedele verilen genel isim olmuştur.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 11 misafir