AÖF Sağlık Kurumları yönetimi 2 dersi 1.4.ünite notları

Cevapla
süleyman bb
Mesajlar: 94
Kayıt: 02 Ara 2017 12:07
İletişim:

03 Ara 2017 00:58

1.ÜNİTE

Zaman ve mekân kavramı içerisinde gerçekleştirilen tüm insan faaliyetleri gibi sağlık kuruluşlarının da içerisinde gerçekleştirilecek faaliyetlerin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi amacıyla somut mekânlara ihtiyaçları vardır. Bir sağlık kuruluşunun açılmasının ilk aşaması sunduğu hizmetlerin kalitesi, yatak ve personel kapasitesi vb. özelliklerinin iyi bir şekilde planlanmasının yanı sıra şehirdeki konumunun da iyi bir şekilde belirlenmesidir. Sağlık kuruluşlarının bir bölgede konumlandırılması günümüz şartlarında kurumların içinde bulundukları rekabetçi pazar düşünüldüğünde oldukça önemli bir hal almaktadır. Kuruluş öncesi bu tip önlemlerin alınmaması sağlık kuruluşlarının hizmet kalitesinin düşmesine ve maliyet giderlerinin de artmasına yol açmaktadır. Kuruluş Çalışmalarıyla İlgili Temel Kavramlar Kuruluş aşamalarına değinilmeden önce yatırım, yatırım projesi ve fizibilite etüdü kavramlarının açıklanması gerekmektedir. • Yatırım: Farklı literatürlerde değişik biçimlerde ifade edilmektedir. İşletmeci açısından yatırım, parasal sermayenin bina, arazi, makine ve stoklar gibi maddi ve patent veya imtiyaz şeklindeki maddi olmayan değerlere dönüştürülmesidir. Yatırım sonucunda girişimci, çaba ve masraflarının karşılığını kar olarak geri alır. Söz konusu yatırımlar, pazarda yeni olan bir ürünün üretilmesi şeklinde olabileceği gibi, mevcut işletmeler tarafından yeterince karşılanmayan potansiyel ihtiyaçları gidermek için yapılan yatırımlar şeklinde de olabilir. • Yatırım Projesi: Yatırıma göre daha kapsamlı bir kavramdır. Özet olarak; ileride belli bir ekonomik yarar sağlayacağı umularak yapılan yatırımla ilgili olarak geliştirilen bir plandır. • Fizibilite Etüdü: Bir yatırım projesi hazırlanırken kesin yatırım kararı alabilmek için girişimcinin, yapacağı yatırıma yönelik bazı ön bilgileri elde etmesine imkân veren çalışmalardan oluşan bölüme denir. Ön proje olarak da adlandırılabilmektedir. İşletmelerde Kuruluş Çalışmaları ve Planlanması Fikir aşamasından işletmenin kuruluşuna kadar geçen tüm süreçlere ‘’kuruluş çalışmaları’’ denilmektedir. İşletmelerin kurulması, ekonomik, teknik, mali ve yasal yönleri olan bir süreçtir. Bu bakımdan başarılı bir işletme kurmak için bir dizi ana ilkeye uygun bir şekilde kuruluş çalışmalarının yapılması gerekir. İşletme kurma, işletmecilik açısından bir yatırım yapma şeklinde değerlendirilir. Dolayısıyla kuruluş çalışmalarının planlanması, yatırım projelendirilmesi veya yatırım planlaması olarak adlandırılır. Kuruluş aşamasındaki bu planlama çalışmaları, yatırım projesinin hazırlanması sürecini oluştururlar. Yatırım projesinin hazırlanmasında izlenecek süreç 8 aşamadan oluşmaktadır ve kitabınızın 6. Sayfasında açık bir şekilde gösterilmiştir. Sağlık Kuruluşlarında Fizibilite Araştırmaları Genel işletmelerin kuruluş çalışmalarında yapılan araştırmaların sağlık kuruluşlarının kuruluş çalışmalarında da yapılması gerekmektedir. Ancak günümüz şartlarında hastane işletmeciliği ayrı bir önem kazanmıştır. Gerek kamu ve gerekse özel sağlık kuruluşlarının verimli ve etkin bir şekilde çalışması ve kar getirmesi isteniyorsa, genel işletmelerde olduğu gibi sağlık yatırım projelerinin de ekonomik, teknik, mali ve yasal analizlerinin planlı bir şekilde yapılması gerekmektedir. Sağlık kuruluşlarında fizibilite araştırmaları ekonomik, teknik, mali ve yasal analiz olmak üzere dört aşamada gerçekleştirilir ve bu analizlerin sonuçlarına göre yatırım yapılır ya da yatırım fikrinden vazgeçilir. Ekonomik Analiz Ekonomik yönden yatırımın rasyonel olup olmadığı araştırılır. Ekonomik analiz aşağıdaki 3 ana başlık altında detaylı bir şekilde incelenmiştir. • Piyasa araştırması ve talep tahmini • Büyüklük ve kapasite seçimi • Kuruluş yeri seçimi Ekonomik analizin yapılmasındaki esas amaç; beklentileri ve ön görülere en yakın tahminlerin yapılarak kurulacak işletmenin gerek hizmet kalitesi gerekse maliyet oranları açısından optimum seviyeyi yakalamasıdır. Piyasa araştırması ve talep tahmini başlığı altında; Sağlık Hizmetleri Talebi, Rekabet Ortamının Analizi, Sağlık Hizmetleri Arz Durumunun Analizi konuları ayrıca işlenmiş ve detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Büyüklük ve kapasite seçimi alt başlığı içinde de benzer olarak; piyasa araştırması ve talep tahmininden sonra işletmenin hangi kapasite ile kurulacağının tespiti için pazar araştırması ve talep tahmini çalışmalarından elde edilen bilgilere göre kurulacak işletmenin kapasitesi belirlenir. Kuruluş yeri seçimi için ise; Kuruluş Yeri Faktörleri, Pazara Yakınlık, Hammaddeye Yakınlık, Ulaşım İmkânları, İşgücü Temini, Arsa Bedeli, Enerji ve Su Kaynakları, İklim Koşulları, Teşvikler ve Sınırlamalar, Sosyal ve Kültürel Koşullar, En Uygun Kuruluş Yeri, Verimlilik, Ekonomiklik ve Karlılık konuları ayrı ayrı ele alınarak raporlanmalı ve her bir alt başlık için uygun olan optimum durum belirlenmelidir. Ekonomik analizin son aşaması hastane tipinin belirlenmesidir. Hastane yapı tipleri, genelde pavyon sistemi ve blok sistemi olmak üzere iki modele uygun olarak yapılmaktadır. Pavyon sisteminde, hastaneye ait hasta istasyonları, idare, hasta kabul, servisler, operasyon kısmı, tedavi kısmı gibi bölümler her biri ayrı ayrı olarak binalara yerleştirilmiştir. Blok sistemi, ilk kez 1900’lü yıllarda Amerika’da yapılmış daha sonrada Almanya ve tüm Avrupa’da uygulanmıştır. Günümüzde uygulanmakta olan blok sistemde hastanenin çeşitli kısımları aynı bina içinde yer alır. Çeşitli hasta istasyonları yan yana ve üst üste konulmuş, bunlar gerek birbirlerine gerekse operasyon, tedavi, servis vb. ünitelere koridor, hol, asansör ve merdivenlerle bağlanmıştır. Yolların fazla uzamaması, asansör bağının daha kolay ve çabuk olması, küçük arsaya sığmak veya daha büyük alan elde etmek endişeleri blok hastaneleri çok katlı hale getirmiştir. Teknik Analiz Ekonomik analizden sonraki aşama teknik analizdir. Yeterli talep imkânının olduğu tespit edilen ürün ya da hizmetin teknik açıdan üretilebilir olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla yapılan teknik analiz daha çok mühendislik konularını kapsamakla birlikte pek çok çalışmayı bir arada gerekli kılmaktadır. Teknik analiz aşamasında sorulması gereken temel sorular şunlardır: • Konunun gerektirdiği bütün teknolojik ayrıntılar ele alınmış mı? • Konuyla ilgili bütün teknoloji seçenekleri dikkate alınmış mı? • Alternatif çözümler, maliyet, fayda ve hammadde ihtiyacı yönünden karşılaştırılmış mı? • Seçilen teknoloji, ülkenin, sektörün ve/veya bölgenin yapısına uygun mu? • Seçilen teknoloji ülkenin bilim ve teknoloji kapasitesini geliştiriyor mu? • Seçilen teknoloji ticari ölçekte uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiş mi? • Talep ve donanım yapısına göre kapasite ne kadar olmalı? • Ürün ya da hizmetler teknik olarak üretilebilir nitelikte mi? • Hammadde-malzeme ve işçilik tedarikinde sorunla karşılaşılabilir mi? Yukarıdaki soruların yanıtlanabilmesi için teknik analiz sırasında incelenmesi gereken konular ise şunlardır: • Ürün ya da hizmetin teknik özellikleri ve kalite standartları • Optimum üretim kapasitesinin seçilmesi • Projenin ekonomik ömrü • Üretim süreci ve alternatif teknolojiler • Teknoloji seçimi ve gerekçesi • Teknoloji ihtiyacı ve maliyeti • Yerli ve yabancı donanım seçimi • Mevcut ve ihtiyaç duyulan altyapı hizmetleri • Yerleşim düzeni • İnşaat ve montaj programı • Üretim programı • Zemin etütleri • İşgücü ihtiyacının belirlenmesi • Örgütsel yapının belirlenmesi Mali Analiz Genel olarak mali analiz, bir yatırım projesine ilişkin nakit giriş ve çıkışları ışığında gerekli mali kaynakların ihtiyacını, bunların nereden ve nasıl sağlanacağını belirleyerek projenin ekonomik açıdan arzu edilebilirlik derecesini (karlılık ve fayda düzeyini) ve potansiyel bir işletme olarak faaliyetini ya da işleyişini devam ettirip ettiremeyeceğini değerlendirmeyi amaçlar. Mali analiz yapılırken aşağıdaki çalışmalar yürütülür: • Kurulacak işletmenin yatırım tutarının hesaplanması • İşletmenin gelir ve gider tahminleri • Finansal kaynakların hesaplanması • İşletmenin karlılığının belirlenmesi ve bununla ilgili analizler Mali analiz, ilk planda yatırım giderlerinin saptanmasına yönelik rol oynar. Bu açıdan ele alınan gider kalemleri ve hesapları önemlidir. Mali analiz aşamasında göz önünde bulundurulacak bazı gider kalemleri şunlardır: • Tüm etüt ve proje giderleri • Arsa bedelleri • İnşaat ve kiralama giderleri • Makine ve teçhizat giderleri • Taşıt ve diğer araç giderleri • Patent ve lisans haklarını satın alma • Teknik bilgi (know-how) transferi giderleri vb. Mali analizde, yapılacak yatırımla ilgili olarak aşağıdaki değerleme ve yatırım kararı alma ölçütleri ve bilgileri de bulunabilir: • Karlılık (vergi öncesi ve sonrası karlılık, yatırımın yıllar itibariyle sağlayacağı gelirlerin bugünkü değerlerle ifadesi sonucu elde edilen karlılık gibi) • İşletmenin borç ödeme yeteneği ve katsayısı • Yatırımın ülkeye döviz tasarrufu sağlama yönü • Yatırımın ulusal ekonomiye sağlayacağı katma değer • İnsan gücü verimliliği açısından yatırımın değerlendirilmesi • Sermaye-verim oranı açısından yatırımın durumu. Yasal Analiz Yatırım projesinin uygulamaya geçmeden önceki son aşaması ise yasal analizdir. Hammadde üretiminden ürünün tüketiciye teslimine hatta satış sonrası hizmetlere kadar işletmeler bir takım yasal yaptırımlara tabidirler. Özetle, yasal analiz yapılırken aşağıdaki sorulara cevap bulunmaya çalışılır: • Ülkede kalkınma planı var mı, varsa kapsamına hangi bölgeler ve sektörler giriyor? • Yatırım teşvikleri kapsamına giren yatırım türleri nelerdir? • Yatırım teşvikleri kapsamında ne tür teşvikler var? • Projenin uygulamaya konulması ve üretime geçmesi ile ilgili yasal bir kısıtlama var mı? • Ödenmesi gereken vergi oranları ve tutarları ne kadar?

2.ÜNİTE


Sağlık Kurumları, hasta ve yaralıların, hastalıktan şüphe edenlerin ve sağlık durumlarını kontrol ettirmek isteyenlerin, ayaktan veya yatarak müşahede, muayene, teşhis, tedavi ve rehabilite edildikleri, aynı zamanda doğum yapılan kurumlardır. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere sağlık kurumları çok farklı sağlık hizmeti üretebilmektedirler. Bu bağlamda yöneticilerin üretilen sağlık hizmeti türlerini bilmeleri gerekmektedir. Türü ne olursa olsun sağlık kurumlarında üretilen hizmetleri 4 ana grup altında toplamak mümkündür. Bu gruplar tıbbi hizmetler, tıbbi destek hizmetler, yönetim hizmetleri ve teknik hizmetlerdir. Sağlık hizmeti üretiminde yönetsel görevleri olmayan ve genel olarak tıbbi personel olarak adlandırılan sağlık çalışanları ile yönetici ve diğer sağlık çalışanları arasındaki ilişkiyi anlamak hem ekip çalışması anlayışı içinde sağlık hizmetlerini sunmak hem de sınırlı kaynakları daha iyi kullanabilmek için oldukça önemlidir. Bu bölümde bu hizmetlerin nasıl olması gerektiği açıklanmıştır. Tıbbi Hizmetler Tıbbi hizmetler, hekimlerin önemli bir kısmını oluşturduğu sağlık personeli tarafından sunulan koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici tüm hizmetleri kapsamaktadır. Bütün sağlık personelinin sağlık hizmetleri sunumunda oynamış oldukları roller çok önemli olsa bile özellikle hekimler tarafından sunulmakta olan hizmetler diğer sağlık personeli tarafından yerine getirilen hizmetleri yönlendirdiği için sağlık hizmetleri sunumunda hekimlerin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Poliklinik Hizmetleri: Hastaların yatırılmadan ihtiyaç duydukları sağlık hizmetinin verildiği birimlerdir. Ayakta muayene, tetkik, teşhis ve tedavi hizmetlerinin yapıldığı birimlerdir. Hasta mahremiyeti gereği muayene hizmeti verilirken odada sağlık personelinden başka kimsenin olmaması gerekir. Polikliniklerde bakılan hasta sayısı kurumun kapasitesine ve hekim sayısına göre değişmektedir. Özellikle yoğun nüfuslu bölgelerde poliklinikler hastane hizmetlerinin en değerli birimlerinden birini teşkil etmektedirler. Günübirlik kategorisine düşen sağlık hizmetlerinin artık sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenmeye başlanmasıyla birlikte bu türden hizmetlerin önemi her geçen artmaktadır. Çünkü bu hizmetler hem sunumu açısından ucuz hem de sağlık hizmeti kullanıcılarının memnuniyet düzeyini artırıcı potansiyele sahiptir. Poliklinik, hastane ile halkın ilk irtibat yeridir. Birçok hasta, daha poliklinikte hastane hakkında bir yargıya varır. Eğer polikliniklerde hastalara iyi hizmetler sunulursa hastane hakkında hastalarda olumlu yargılar oluşurken aksi takdirde hastane hakkında olumsuz imaj oluşabilecektir. Poliklinikler hastanenin en hızlı büyüyen birimleri arasında yer alırlar. Çünkü teşhis usulleri artmakta, laboratuvarlar gelişmektedir. Tıp bilgisi gelişmekte ve buna bağlı olarak hekimlik uygulamaları çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Bunun için, poliklinikler daha ilk planlanırken mimari proje genişlemeye çok müsait olmalıdır. Ayrıca, sağlık hizmetlerinin farklı disiplinlerin bir arada olmasını gerektirdiği gerçeğinden hareketle, fonksiyonel açıdan birbiriyle yakın ilişkide olan poliklinik birimlerinin bir arada toparlanmaları önemlidir. Ayrıca, poliklinik hastane içinde hastaların kolayca ulaşabilecekleri bir yerde tesis edilmelidir. Ayrıca röntgen veya laboratuvarlar poliklinik içinde veya yakınında olmalıdır. Polikliniklerde sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşların kaliteli ve uygun ortamda sağlık hizmetlerine ulaşabilmeleri için polikliniklerde yer alacak bölümlere ve bunların mimari düzenlerine önem verilmelidir. Polikliniklerde bulunan ve özen gösterilmesi gereken bölümler kısaca şunlardır: • Bekleme Salonu • Muayene ve İstirahat Odaları • Poliklinikler ve Teşhis Üniteleri • Poliklinik Hizmetleri ve Personeli • İlk Müracaat Yeri • Diğer Gerekli Bölümler Yataklı Tedavi Servislerinde Sunulan Klinik Hizmetler: Hastanelerde yatarak sunulmakta olan tedavi hizmetleri klinik veya servis olarak adlandırılan birimlerde sunulmaktadır. Hastanenin büyüklüğüne veya eğitim amaçlı olup olmaması gibi pek çok kritere göre hastaneler farklı sayıda klinik veya servise sahip olabilirler. klinik hizmetlerini sunmaktan büyük ölçüde sorumlu olan hekimler 43 farklı alanda uzmanlık yapabilirler. Bu bölümde hastanelerde yer alan bazı ana servisler hakkında bilgi verilecektir. Servis hizmetleri uzman, uzmanlık eğitimi görenler, hemşire ile eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi branşla ilgili diğer meslek mensupları tarafından birlikte yürütülen bir ekip çalışması olup, hastaya en iyi koşullarda, güvenilir araçlarla isabetli teşhisi koyarak, bakımının ve en kısa zamanda tedavisinin sağlanmasını, eğitim hastanelerinde ayrıca hasta başı eğitimlerini de gerçekleştirmeyi amaçlar. Hastanelerde yer alan başlıca servis hizmeti birimleri ile ilgili olan uzmanlık alanları şunlardır: • İç Hastalıkları (Dahiliye) • Kardiyoloji • Göğüs Hastalıkları • Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji • Nöroloji • Ruh Sağlığı ve Hastalıkları • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları • Deri
ve Zührevi Hastalıklar • Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon • Genel Cerrahi • Çocuk Cerrahisi • Göğüs Cerrahisi • Kalp ve Damar Cerrahisi • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Ortopedi ve Travmatoloji • Üroloji • Kulak-Burun-Boğaz (KBB) Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Radyasyon Onkolojisi • Radyoloji • Nükleer Tıp • Tıbbi Patoloji • Tıbbi Genetik • Tıbbi Biyokimya • Tıbbi Mikrobiyoloji • Tıbbi Farmakoloji • Spor Hekimliği • Askeri Sağlık Hizmetleri • Hava ve Uzay Hekimliği • Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp • Acil Tıp • Adli Tıp • Halk Sağlığı • Fizyoloji • Aile Hekimliği • Anatomi • Histoloji ve Embriyoloji • Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi • Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları • Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Diş hekimleri ile ilgili uzmanlık dalları ise şunlardır: • Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi • Endodonti • Ortodonti • Pedodonti • Protetik Diş Tedavisi • Periodontoloji Tıbbi Hizmetler, Bilimsel Kurullar ve Komiteler Hastane Konseyi: Türkiye’de mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre yataklı tedavi kurumlarında baştabibin başkanlığı altında bütün servis, laboratuvar şef veya uzmanları, hastane müdürü ve başhemşirenin katılması ile bu konsey kurulur. Konsey, salt çoğunlukla yılda en az 4 defa toplanır. Eğitim Planlama ve Koordinasyon Kurulu: Mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre eğitim hastanelerinde ayrıca baştabiple birlikte genel dal yataklı tedavi kurumlarında 5, özel dal tedavi kurumları ile yataksız kurumlarda 3 şeften oluşan Eğitim Planlama ve Koordinasyon Kurulu kurulur. Kurum amiri kurulun başkanıdır. Sağlık Kurulları: Türkiye’de mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre sağlık kurulları tek tabibin yetkisi dışında kalan hususlarda veya mevzuatta sağlık kurulu raporu öngörüldüğü hallerde, kişilerin sağlık durumları hakkında karar vermeye yetkili organlardır. Durum bildirir sağlık raporları için; kurumda en az üç ayrı dal uzmanının bulunması, varsa bu kurula iç hastalıkları, genel cerrahi, göz, kulak burun boğaz, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanının dâhil edilmesi, ayrıca, raporun kullanılacağı iş veya yerin özelliğinin gerektirdiği dal uzmanının veya uzmanlarının bulunması zorunludur. Bünyesinde iç hastalıkları, genel cerrahi, göz, kulakburun-boğaz, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları bulunan ve bu uzmanların katılımıyla sağlık kurulu/kurulları teşekkül edebilen sağlık kurumları tam teşekküllü hastane sayılır. Tıbbi Personel Komitesi: Sağlık kurumlarında sıklıkla karşılaşılan komitelerden birisidir. Bu komite belirli aralıklarla yaptığı toplantılarda tıbbi personelin görev alanındaki işleri yapmakta ve organize etmektedir. Bu komite çoğunlukla tıbbi personel işlerini takip etmek için ayda bir kez toplanmaktadır. Tıbbi Kayıtlar Komitesi: Bu komite bütün hastane hastaları için tutulan dosyaların tam olarak tutulmasını garanti altına alır. Aynı zamanda bu komite, tıbbi kayıtlar ve hasta dosyaları konusundaki formlara, politikalara ve işlemlere karar verir. Tıbbi kayıtlar hastanelerde kalite güvencesini değerlendirmede çok önemli bir araç haline geldiği için son zamanlarda tıbbi kayıt komitesi son derece önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Kullanım Değerlendirme ve Doku Kontrol Komitesi: Bu komite hastanede yapılan bütün cerrahi müdahalelerin gerekli olup olmadığını inceler. İnsan vücudundan alınan organların alınmasının gerekli olup olmadığı konusundaki bütün kararlar bu komite tarafından verilmektedir. Çok genel olarak bu komite şu üç temel sorunun cevabını arar: (1) işlem gerekli mi? (2) işlem uygun bir tarzda yapılmış mı? (3) Yapılan iş tatmin edici veya uygun mu? Ayrıca bu komite hastanedeki cerrahi müdahaleler konusunda bir veri tabanı geliştirmek sorumluluğuna da sahiptir. Enfeksiyon Kontrol Komitesi: Bu komite hem hastaneye yatan hastaların hem de hastane personelinin herhangi bir enfeksiyona yakalanma riskini minimuma indirme sorumluluğuna sahiptir. Bu komite aynı zamanda enfeksiyon kontrolü konusundaki politika ve prosedürleri geliştirir ve hastanede görülen bütün enfeksiyonları raporlama sorumluluğunu da taşır. Eczane ve İlaç Komitesi: Bu komite ilaçların hastane içinde kullanımı ve kliniklere dağıtımı konusunda politikalar geliştirir. Hastane ilaç deposunda bulundurulması ve tıbbi personel tarafından kullanılması öngörülen ilaç listesini onaylar. Ayrıca hastane içinde ilaçların nasıl ve hangi amaçlarla kullanıldığını, ilaç masraflarını ve ilaçların yan etkilerini izler. Kalite Güvence Komitesi: Bu komite hasta bakımını değerlendirmede geniş bir sorumluluğa sahiptir. Komite hasta bakım çıktıları konusunda gerekli bilgileri toplar ve analiz eder, hastane personel ve diğer komitelerden ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaşır ve daha önceden planlandığı gibi hasta bakımı değerlendirme çalışmalarını yürütür. Personel Değerlendirme Komitesi: Hastane tıbbi personeli olmak için başvuran kişilerin başvurularını değerlendirir ve başvuruda olması gereken bütün bilgi ve belgelerin olmasını sağlar, başvuru sahibi kişilerin diğer hastane ve kurumlardaki önceki deneyimlerini gözden geçirir ve sonunda başvuruları kabul veya reddeder. Kan Kullanım Komitesi: Bu komite hastane içinde kan ve kan ürünleri konusundaki bilgi ve belgeleri toplar ve değerlendirir; hastanede yapılan kan transfüzyonlarının gerekli olup olmadığını değerlendirir; kan ve kan ürünlerinin uygun bir şekilde depolanması, kullanılması ve yönetimi konusunda politika ve prosedürleri geliştirir. Tıbbi Eğitim Komitesi: Bu komite tıbbi personelin eğitim ihtiyaçlarını değerlendirmek ve bu ihtiyaçlara ve aynı zamanda sürekli kalite güvence aktiviteleri sonunda belirlenen problemlere uygun eğitim programlarını planlamakla sorumludur. Yönetmelik Komitesi: Bu komite sağlık çalışanları ve çalışma şekilleri ile ilgili hastane yönetmeliklerini geliştirir ve ihtiyaç duyulduğunda yönetmelikte, kurallarda ve düzenlemelerde yapılması gereken değişiklikleri teklif eder. Diğer Komiteler: Yukarda sıralanan ve çoğu hastanede olan genel komitelerin yanı sıra bazı hastanelerde çok daha özel bazı sorumlulukları olan başka komitelerin kurulduğu görülmektedir. Bu komitelerin önemli olanlarından bazıları etik ve araştırma değerlendirme komitesidir. Bu komitelerden Etik Komitesi, sağlık hizmetlerinin sunulmasında ortaya çıkan ahlaki bazı problemler konusunda rehber ve standartlar geliştirirken Araştırma-Değerlendirme Komitesi, hastalara verilen bütün deneysel terapileri onaylar ve hastane içinde yapılan deneysel araştırmalar sırasında muhtemel etik, ahlaki ve hukuki gerekliliklerin yerine getirilmesini sağlar. Ayrıca, satın alma komisyonu ve muayene-kontrol komisyonları da idari birimlerde kurulması gerekli olan komitelere örnek olarak verilebilir. Tıbbi Hizmet Yöneticileri ve Görevleri Sağlık kurumlarındaki poliklinik ve klinik hizmetlerin sunumu ve yönetiminde sorumlu yöneticilerin unvan, çeşit ve görevleri ve kendi aralarındaki koordinasyon şekilleri hastaneden hastaneye farklılık göstermektedir. Tıbbi hizmetler, hekim, hemşire, eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi branşla ilgili diğer sağlık çalışanları tarafından birlikte yürütülen bir ekip çalışması olup, hastaya en iyi koşullarda, güvenilir araçlarla isabetli teşhisi koyarak, bakımının ve en kısa zamanda tedavisinin sağlanmasını, eğitim hastanelerinde ayrıca hasta başı eğitimlerini de gerçekleştirmeyi amaçlar. Hekimlik Hizmetleri ve Organizasyonu: Sağlık kurumlarında hekimlik hizmetlerinin organizasyonu genellikle tıbbi uzmanlıklar içinde yapılmaktadır. Örneğin dâhiliye, cerrahi ve kadın hastalıkları ve doğum bölümleri olabilir. Daha büyük hastanelerde bu ana bölümler daha alt dallara ayrılabilir. Başhekim veya Tıbbi Direktör: Genellikle hastaneler tam gün çalışan bir başhekime veya tıbbi direktöre sahiptirler. Tıbbi hizmetlerin özellikle de hekimler eliyle yürütülmekte olan sağlık hizmetlerinin yönetiminden sorumluluğu olan bu yönetici, kaliteli sağlık hizmeti sunma sorumluluğunun yerine getirilmesinde en uygun yol olarak görülmektedir. Baştabip diğer kurumlarda da imkan ölçüsünde klinik ve laboratuvarların bilimsel çalışmaları ile ilgilenir ve bunlara yön verir. Klinik Şefleri: Hastane servisleri kendi içinde dahiliye, cerrahi, çocuk, kadın hastalıkları ve doğum, radyoloji veya kardiyoloji gibi birimlere ayrılarak örgütlenmektedir. Hastane içinde bu birimlerden hangilerinin olacağına karar verilir verilmez, her birimin, (1) klinikte genel yönetimi sağlayan bir klinik şefine, (2) klinik çalışanlarına rehberlik edecek ve çabaları koordine edecek olan kural ve düzenlemelere sahip olması zorunluluk haline gelir. Hemşirelik Hizmetleri ve Organizasyonu: Türkiye’de hemşirelik ve hemşirelik hizmetleri, kapsamı, organizasyonu, hemşirelerin görev, yetki ve sorumlulukları 6283 Sayılı Hemşirelik Kanunu ve 8 Mart 2010 Tarih ve 27515 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Hemşirelik Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmektedir. Ayrıca 19 Nisan 2011 Tarih ve 27910 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan ve Hemşirelik Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle, “Çalışılan Birim/Servis/Ünite/Alanlara Göre Hemşirelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları” ile “Hemşirelik Girişimleri Listesi” belirlenmiş ve ilgili Yönetmeliğe eklenmiştir. Başhemşireler: Başhemşire olabilmek için hemşirelikte en az lisans eğitimine sahip olmak gerekir. Ancak kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. Sorumlu Hemşire: Sorumlu hemşire yatan hasta üniteleri/klinikleri, yoğun bakım üniteleri, ayaktan tanı ve tedavi birimleri, acil, evde bakım gibi alanlarda hemşirelik hizmetlerinin yerine getirilmesinde başhemşireye karşı sorumlu olup, öncelikle ilgili alanda uzman hemşireler, yoksa üç yıl deneyimli ve hemşirelikte lisans mezunları arasından başhemşire tarafından görevlendirilir. Hastane Yönetimi ve Tıbbi Personel ile İlişkiler Hastane içi karar verme sürecinde yönetmelikler ve yönergeler önemli
olmasına rağmen kişisel etkileşimler, yerel politik faktörler, ekonomik çıkarlar, bireysel rekabet, tıbbi personel, hastane yönetimi ve yönetim kurulu arasındaki karşılıklı iletişim verilen kararı önemli ölçüde etkilemektedir. Ancak, her hastane uzun dönemli amaçlarını gerçekleştirmesine olanak sağlayacak kendine uygun bir çalışma sistemi geliştirmelidir. Tıbbi personel ve hastane yönetimi arasındaki ilişki çoğu zaman bürokratiktir. Komiteler, hastane yönetimi ve tıbbi personel arasındaki iletişimi sağlamada kritik bir rol üstlenir. Çoğu iyi hastanede bu iki grup arasındaki gerilim minimize edilmiştir ancak bu gerilimin tamamen ortadan kalkmasını beklemek de gerçekçi değildir. Bu iki grup arasındaki düşünce farkı hastane iç problemlerin çözümünde anlayışı ve karşılıklı saygıyı gerekli kılar. Ne yazık ki her iki grubun beklentileri her zaman farklılaştığı için bu iki grup arasında anlayışı ve saygıyı düzenli olarak sürdürmek çok zordur ve nadiren yapılabilir. Tıbbi Personel ve Hastane Yönetimi Arasındaki İletişimde Değişen Eğilimler: Türk Sağlık Sistemi çok radikal bir değişim süreci yaşamaktadır ve bu değişimlerden tıbbi personel ve hastane yönetimi arasındaki iletişim yapısı da nasibini almaktadır. Geri ödemelerde yaşanan sıkıntılar, akreditasyon, hasta hakları ve performans yönetimi gibi alanlarda yaşanan gelişmelerden dolayı hastane içinde bireysel olarak hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının yeri çok önemli bir şekilde değişmektedir. Teoride olmasa bile uygulamada hastane ve tıbbi personel gücünün ayrılması veya ayrı olarak görülmesi gerektiği hususu giderek eskimeye başlamıştır. Hekim-hasta ilişkisi her zaman önemli bir husus olarak kalmaya devam etse bile gelecekte hastaneye hastalar hekimler tarafından değil, büyük bir sağlık kurumu olma, ilan ve reklam, sosyal pazarlama ve sözleşme araçlarını etkili olarak kullanan hastaneler tarafından hastalar hekimlere getirilecektir. Çoğu hekim için ya rakip ya da potansiyel işveren olarak hastanelerin devamlı olması ihtimali daha gerçekçi olsa bile aslında bu durum hekimlerin huzurunu kaçıran bir ihtimaldir. Her iki grup arasında çok yakın işbirliği ihtiyacı da oldukça açıktır. Hastane-Tıbbi Personel İlişkileri: Temel Unsurlar: Hastaneler ve tıbbi personel geleneksel ilişkilerini yeniden tanımlamalı ve güçlendirmelidirler, ancak bu nasıl ve ne şekilde olacaktır? Gelecekte tıbbi personelin örgütlenme biçimi günümüzdeki örgütlenme biçiminden oldukça farklı bir şekil alacaktır. Daha önceki dönemlerle karşılaştırıldığında son zamanlarda sağlık endüstrisinde ortaya çıkan gelişmelerin ortaya çıkardığı değişimlerin daha önemli olması hastaneleri ve tıbbi personeli daha sıkı olarak birbirine bağlamıştır. Hastane endüstrisinde yaşanan gelişme ise yönetici ve yönetim kurulunun hekimlerle daha sıkı işbirliği içinde çalışmaları gerektiği yönündedir. İşbirliği içinde yakın olarak çalışmak hastane yöneticileri ve hekimler için kolay bir iş değildir. Hekim ve yöneticilerin almış oldukları eğitim onların farklı düşünmelerine neden olmaktadır. Örneğin hekimlerin bağımsız çalışmaları gerektiği öğretilirken yöneticilere grup veya ekip halinde çalışmanın önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca daha önceki deneyimler bu iki grubun birbirlerine önyargılı olarak yaklaşmalarına neden olmaktadır.

3.ÜNİTE

Büyük veya küçük olsun bütün sağlık kurumları hizmetleri tıbbi hizmetler, yönetim hizmetleri, mali hizmetler ve teknik hizmetler olarak gruplanabilmektedir. Tıbbi hizmetler doğrudan hastalık tedavisi ile ilgili hizmetler iken, diğer birimler tedavi hizmetleri için tanı ve tedaviye yardımcı hizmetler olarak verilmektedir. Ara hizmetler olarak da nitelendirilebilen bu hizmetler klinik destek hizmetleri veya tıbbi destek hizmetleri olarak da isimlendirilir. Bu hizmetler, hastalara doğrudan müdahale eden, hastalık teşhisini kolaylaştıran, tedaviye yardımcı olan ya da tıbbi eğitimi destekleyen hizmetler olabilmektedir. Bazı hizmetler ise hem tanı hem de tedavi amaçlı olabilmektedir. Hangi hizmeti sunarlarsa sunsunlar insan kaynakları açısından çok farklı ve birçok eğitimden geçmiş personel tarafından verilen bu hizmetlerin aralarında bir koordinasyon şarttır. Laboratuvarlar, ameliyathaneler, eczane, fizik-tedavirehabilitasyon ünitesi, sosyal hizmet birimleri ve bazen psikologlar tarafından verilen hizmetler klinik destek hizmetlerine örneklerdir. KDH birimlerinin hastaların ihtiyaç duydukları hizmetleri uygun sayıda ve nitelikte sunabilmeleri önemlidir. Aksi halinde hizmetlerin toplam kalitesini düşürerek sunulan hizmetlerin toplam maliyetlerini artıracaktır. Sayıları giderek artan özel ve tek amacı KDH olan kurumlarla karşılaştırıldığında, hastane KDH birimlerinin daha rekabetçi olmaları gerektiği düşüncesi yaygınlaşmaktadır. Bu beklentileri karşılamak isteyen KDH birimleri, gelişen teknolojik hizmetleri hizmetlerine yansıtmalı ve hizmetlerini düzenli olarak değerlendirmelidir. Bu da yenilikçi pazarlama ve yönetim tekniklerinin KDH yönetiminde pay olması ile gerçekleştirilebilecek ir hedeftir. Klinik Destek Hizmeti Birimlerinin Önemi, Görev ve Fonksiyonları Günümüz koşullarında KDH birimlerinin amacı, sundukları hizmetlerin maliyetlerini azaltarak hizmet kalitesini arttırmak olduğu için nerdeyse sürecin her kesiminde rol almaları tüm sistemin elzem bir parçası olduklarını göstermektedir. KDH hizmetleri doğru ve uygun yani eğitimli kişiler tarafından verildiği takdirde amacına ulaşacak ve etkin bir şekilde sunulmuş olacaktır. Bu hizmetler ne kadar çok hasta ile buluşursa, sunulan hizmetlerin kalitesi ve sunanların becerileri de yüksek ihtimalle o derece ilerleme kaydedecektir. Küçük hastanelerde daha az KDH birimine sahip iken büyük hastaneler radyoloji birimi, eczane ve EKG birimleri başta olmak üzere neredeyse tüm KDH birimlerine sahiptir. KDH birimlerinde sunulan hizmetler tanı, tedavi ve genel amaçlı hizmetler olmak üzere üç grupta toplanabilirler. Büyük bir hastanede olması muhtemel KDH birimlerinde sunulan hizmetler ve amaçları işte şu şekildedir. (S:60, Tablo 3.1). Sunulan hizmetlerin; teknik kalite, uygunluk, memnuniyet ve hizmetlerin verimliliği olarak dört önemli yönü vardır. Bu etmenler kendi aralarında ilişkili olmakla beraber, her bir etmen ayrıca ulaşılması gereken önemli bir amaçtır. Teknik kalite ihtiyaçların sürekli olarak değiştiği durumlarda hasta için sürekli doğru olan şeyi yapmaktır. Buna ulaşmak için ise verilen hizmetlerin sonuçlarının sürekli olarak ölçülmesi ile gereklidir. Değerlendirme sürecinde ise; izlenen süreçler, kullanılan araç-gereç ve diğer kaynaklar, eğitim ve uygulama göz önüne alınarak bu konuda bir sonuca ulaşılmaya çalışılır. Alınan eğitimlerin yanı sıra kalite güvencesinde süreklilik kazanmak; hizmet sunan personel becerilerinin güncellenmesi ve yeni becerilerin kazandırılması, çalışan personel arasındaki farklılıkların giderilmesi veya azaltılması, profesyonel olmayan personelin eğitim ve denetimi ile sağlanabilmektedir. KDH birimlerinde yürütülmekte olan hizmetler klinik ve idari hizmetler olmak üzere iki ana grup altında toplanabilir. Bu hizmetlerin kısa açıklamaları ve örnekleri ise şu şekildedir; (S:61, Tablo 3.2). Klinik Destek Hizmeti Birimlerinin Planlanması KDH birimlerindeki hizmet kalitesini arttırarak maliyetleri azaltmak için sunulacak hizmetlerin çeşidinin, çalıştırılacak personel sayı ve niteliğinin, kullanılacak olan araç-gerecin ve hizmet sunulacak birimlerin fiziki koşullarının önceden titizlikle planlanması gerekir. Fiziksel Mimari, Cihazlar ve Hijyen İnsan kaynağı sonrası gelen en önemli konu fiziki unsurlardır. KDH birimlerinin hizmet karması, iş yükü, insan kaynakları ve iş akımı gibi unsurlarının göz önünde bulundurulması gerekir. Hizmet karması ve iş yükü, ne kadar personel çalıştırılacağını ve hangi cihazların kullanılacağını ortaya koyarken aynı zamanda ne kadarlık bir alana ihtiyaç duyulduğunu da ortaya koyar. Bu konuda hastane boyutları, güncel gelişmeler (gelişen teknoloji ile cihazların her geçen gün daha kompakt hale gelmesi) ve diğer hastane birimleri ile olan fonksiyonel ilişkiler (yoğun bakımlara ve ameliyathanelere yakın olmak gibi) belirleyici olmaktadır. İş akımının kapsamı ise, birimlerin ne kadar çok kullanımda olduğu ve bu kullanım sonrası havalandırma, hijyen gibi önlemlerin alınması gerekliliğine dikkat çeker. Hizmet Karması Hizmet karmasına bağlı olarak çalıştırılacak olan personel sayısı ve meslekleri, personelin sahip olması gereken yetenekleri, kullanılacak olan araç-gereç, mimari planlama ve genel olarak iş planlaması konusunda önemli kararların verilmesi gerekecektir. Tıbbi ihtiyaçlar, yasal ve mesleki gereklilikler, teknik kapasite ve personel becerileri ve idari unsurlar olarak sıralanabilecek ölçütler dikkate alındığında verim istenilen seviyeye gelecektir. Yukarıda sıralanan unsurların değerlendirilmesi için özel olarak geliştirilecek fikir alma araçları kullanılması önem teşkil eder. Klinik Destek Hizmetleri Birimlerinin Büyüklüğünün Belirlenmesi ve Bütçe KDH planlaması ile hizmet sunulacak olan her birimin büyüklüğü ve sunacağı hizmetler ve hizmet sunumu için gerekli araç-gerecin ne olması gerektiği ile ilgili kararlar verilmektedir. Her başlıkta önemine değinilen KDH ile gerekli değerlendirmeleri yapmak için bazı formüller geliştirilmiştir. Bunlardan biri olan KDH talebini belirlemek için şu formül kullanılmaktadır: KDH Talebi = Hizmet için risk altında bulunan nüfus x insidans oranı x vaka başına kullanım oranı x pazar payı Bir diğer geliştirilen formül ise hastanede yatan hastalara ait ameliyat talebi tahmin içindir: Ameliyat talebi = Yıllık yatan hasta sayısı x ameliyat olan hasta sayısı x ameliyat olan hasta başına düşen işlem sayısı x 1 Bütçeyi yakından ilgilendiren, yapılacak yeni yatırımlar veya değişikliklerin faydalarının değerlendirilmesinde; kaliteye ilişkin faydalar, maliyete ilişkin faydalar rekabete ilişkin faydalar(hasta tahmini) göz önüne alınmalıdır. Bu üç öğeye dikkat edilirken hastane bir bütün olarak düşünülmedir, aksi takdirde bütünlük gözden kaçırılabilir. Klinik Hizmeti Birimlerinde Sunulan Hizmetleri Değerlendirme Kriterleri Teknik kalite, hasta ihtiyaçlarına uygunluk, hizmet sunucu ve kullanıcıların memnuniyeti ve hizmetlerin etkili ve verimli sunumu KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetlerin değerlendirilmesinde göz önüne alınan dört önemli noktadır. Teknik Kalite Hastanın faydasına olacak şekilde en yüksek kaliteli hizmet sunumu olarak ifade edilebilir. Düşük teknik kalite, sonuçta hekimin güvenilirliğini azaltır ve gereksiz yere yapılan maliyet arttıran işlemlerin artmasına sebebiyet verebilir. Teknik kalite için KDH birimlerinde hizmet üretim veya klinik rehberlerin (Klinik rehber, (bazen tıbbi rehber, tıbbi protokol veya klinik uygulama rehberi olarak da adlandırılır) belirli hastalıkların veya belirli bir tür sağlık hizmetlerinin sunumunda teşhis, tedavi veya yapılması gereken eylemlerle ilgili kararlara ve kriterlere yol göstermek amacıyla hazırlanan dokümanlardır.) kullanılması bireylere kolaylıklar sağlaması açısından önem arz eder. KDH birimleri, düzenli olarak performans denetimlerini gerçekleştirebilmek için klinik rehber tarzı ucuz ve doğru sonuçları üretmeye yönelik yaklaşımları kullanabilmelidir. Hasta İhtiyaçlarına Uygunluk KDH birimleri tarafından ortaya kona hizmetler hastaların tedavilerine yönelik olmaları açısından gereksiz maliyet kalemleri yaratmamaları adına düzenli ve doğru şekilde denetlenmelidir. Hizmet Sunucu ve Kullanıcıların Memnuniyeti Hasta memnuniyetinin yüksek olması, hastanın sisteme karşı güvenini arttırmak ve bu sayede de gereksiz ve fazla maliyet arttırıcı tetkik işlemlerine karşı talebini azaltmak açısından çok önemlidir. Hem gereksiz ve fazla işlem talepleri, hem de istenmeyen hatalar sebebiyle beklentilerin ve kalite standartlarının karşılanmaması maliyet arttıran etmenlerdir. Bundan dolayı hastaların planlanması, park kolaylığı, temizlik ve rahat bir ortamda hizmeti beklemek gibi hizmetler hasta memnuniyet açısından sürekli olarak değerlendirilmelidir. Hizmetlerin Etkili ve Verimli Sunumu Maliyet ve kalite standartları sınırlarında olmak kaydıyla, mümkün olan en fazla hizmetin, hızlı, güvenilir ve konforlu verilebilmesine bağlıdır. Değişen şartlar ile birlikte beklentilerin de değiştiği göz önüne alınarak bu konularda gerekli adımların atılması doğru hizmetin verilmesi açısından çok önemli olup, hizmetlerin kalitesini istenilen noktalara çekebilmektedir. Hasta Planlama, Sınıflandırma ve Randevu Sistemi Tüm hastalar ihtiyaç duydukları tedaviye en kısa zamanda kavuşmak arzusundadır. Bir gün daha uzayan tedavi süreci, hastalar için hem maddi hem de manevi giderleri arttırmakla beraber, onların lüzumsuz artan tedavi süreçleri KDH hizmetlerinin maliyetlerinin de artışı anlamına gelir. Bu nedenlerden ötürü KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetlerin koordinasyonu önemlidir. Bu koordinasyonda klinik rehberleri ve tedavi planları önemli yardımcı donanımlardır. Bunların yanı sıra gelişen teknoloji ile birlikte hem bu bilgilendirme ve planları içeren hem de birçok kolaylığı beraberinde getiren kompakt programlama sistemleri önemli yer tutmaya başlamıştır. İyi bir programlama sistemi hastaların ihtiyaçlarının yapısı, kaynakların mevcudiyeti ve sunulan hizmetin kalite ve maliyete etkisinin bilinmesine yardımcı olur. Bu sistemler ile birlikte önceliklendirme işlemi (acil hastaların uygunluk açısından sürekli olarak izlenmesi, uygun tedavisinin yapılması ve hastalara hizmet sunumundaki suiistimallerin önlenmesi gibi işlemler) yapılabilir. Hastane randevu sistemleri de, sahip olunan odaların, araç-gereçlerin ve personel kaynaklarını göz önüne tutarak talepleri değerlendirmelidir. Hasta talepleri “acil”, “acele” ve “programlanabilir” olarak üç kategoride toplanabilir (S:68, Şekil 3.1). Öncelik kategorilerini belirlemenin yanı sıra bütçe planlaması açısından elzem olan taleplerin günün hangi saatlerinde, haftanın hangi günlerinde, yılın hangi mevsimlerinde değişkenlik gösterebileceğini tutulan kayıtlar ile bilmek konusunda yardımcı olan randevu sistemleri ileriye dönük planlar ve hazırlıklar açısından da çok kullanışlı olabilmektedirler. Klinik Destek Hizmetleri İnsan Kaynakları Yönetimi Hekimler (alanında uzmanlaşmış ortopedi radyolojisti gibi), teknisyenler (radyoloji teknisyeni gibi), destek hizmetleri personeli (hemşireler, arşivlerde çalışanlar, tıbbi sekreterler, faturalama memurları, kalite kontrol elemanları), biyomedikal mühendisleri gibi çok farklı personel gruplarına yönelik olması ve sorumluluk beslemesi sebebiyle KDH insan kaynakları yönetimi; işe alma, uyum ve başlangıç eğitimi, personelin çapraz eğitimi, ödül ve teşvikler, personel programlama, iş güvenliği unsurlarını göz önünde tutar. İnsan Kaynakları Yönetimi Personel yönetimini etkin kılmak ve daha iyi gerçekleştirmek için, iş yükü, personel görevleri, iş istasyonları arasındaki ilişki, yetenek karması ve çapraz eğitim gibi unsurlar önem arz etmektedir. İş Yükü ve Personel Görevleri İş yükü; teknik iş yükü (KDH birimi tarafından analiz edilmesi gereken testlerdir ve bu analizler için ihtiyaç duyulan zamanın hesaplanması, birimlerde ne kadar personel çalıştırılacağı, hangi yeteneklerin olacağının belirlenmesi gereklidir.) ve teknik olmayan iş yükü (ihtiyaç duyulan malzemelerin tedarik edilmesi ve sipariş verilmesi, sürekli eğitim ve alınan malzemelerin değerlendirilmesi ile ulaşılan iş yüküdür.) olarak ikiye ayrılır. Son zamanlarda artan KDH hizmetlerinde artan maliyetleri, hastane yönetimlerinin, maliyetlerini azaltmak için gereksiz iş süreçlerini belirleme, kendi içinde iş etüdü ve analizi çalışmalarına daha fazla ağırlık verme işlemlerinin önemini daha iyi kavramasını sağlamıştır. Bu çalışmalar, sürmekte olan diğer maliyet analizleri ile birlikte yürütülürse daha faydalı sonuçlar elde edilecektir. İş İstasyonlarının Tasarımı KDH birimlerinde işlerin gruplandığı ve aynı tür işlerin yapıldığı temel fonksiyonel ünitelerdir. Büyük hastanelerde her iş istasyonunda iki veya üç kişi çalışır. Her çalışan çok az çeşitlilikteki testleri yaparlar. Küçük hastanelerde ise bir çalışana bazen mesai saati içinde çok farklı testleri yapma görevi verilir. Kişilere farklı işler veriliyorsa, bu durum yöneticiler için bilinmesi gereken bir husustur. Çünkü bu durum çalıştırılacak personelin yetenek karmasını ve personele çapraz eğitim verilip verilmemesini etkileyecektir. Yetenek Karması ve Çapraz Eğitim KDH birimi çalışanlarının yetenek karmalarını belirlemek için destek personeli yüzdesi (memur/yardımcı personel) tekniker ve sertifikalı çalışanların oranı, tam zamanlı ve yarı zamanlı çalışan personel oranının hesaplanması elzemdir. Sertifikalı personel veya tekniker oranının fazla olması KDH birimlerinde sunulan hizmetlerin birim maliyetlerini artıracaktır. Çalışan Rolleri KDH birimi yöneticisi rolleri; verilen hizmetleri ve birim bütçesini takip etmek, kaliteyi temel alarak gelecek yıl tahminleri yapmak, bütçe yöneticisinin hazırladığı raporları göz önünde tutarak hedefler doğrultusunda gerekli değişiklikleri önermek, verimlilik açısından personel, kalite tahminleri yapmak, teşvikleri belirlemektir. KDH birimi bütçe yöneticisi rolleri; önceki yıl bütçe verisini hazırlamak, KDH talep tahminlerini oluşturmak, toplam gelir ve giderler ile ilgili değişikleri belirlemek ve ilgili birime bildirmek, ücretleri ve malzeme fiyatlarını takip etmek, üstlerine finansal konularda yardımcı olmaktır. KDH birimi fonksiyonel yönetici rolleri; bütçe çalışmalarının kaliteden uzaklaştırıp uzaklaştırmayacağı yönünde fikir sunmak, kararlı ve gerçekçi iyileşmeyi hedeflemek, diğer birimler ile her konuda koordineli çalışmak, çalışanların performansları açısından teşvik mekanizmasında rol oynamaktır. Performans Yönetimi Bir KDH daha önceden hazırlanan ve uyulması gereken rehberleri izlemez ise organizasyonun bir bütün olarak stratejisi ile KDH biriminin kendisi ve sunduğu hizmetler sorgulanabileceği için performans yönetimi çok önemlidir. Klinik Destek Hizmetleri Yönetimi ve Organizasyonu KDH birimlerinde yapılan işler farklı tıp dallarının, teknik, idari, profesyonel ve destek hizmetlerinin birlikte yürütülmesini gerektirdiği için özel uzmanlık eğitimleri, genel yönetim, teknik bilgi gibi yetenekler şarttır. Genel Yönetim KDH birimi üst yöneticisi (farklı isimler alabilir) genellikle bir hekimdir. Hekim yönetici ile birlikte KDH birimi konusunda bilgi sahibi olan, ancak sağlık kurumları yönetimi ya da işletme yönetimi konusunda eğitimi olan birisi de KDH birimi genel yöneticisi olarak çalışabilir. Teknik Yönetim KDH birimlerinin teknik yönetimi, birim içinde yürütülen faaliyetleri koordine eden, farklı uzmanlık alanları olan hekim ve diğer teknisyenlerle yakın işbirliği içinde çalışan teknik yönetici ve şef unvanı olan bir teknisyen tarafından yerine getirilebilir. Yönetim ve Organizasyon Kompleks teknoloji, hastalara uygun hizmetleri sunma ve KDH birimleri arasında artan koordinasyon ihtiyacı sebebiyle sorunlara sık sebep olan yönetim konusu, KDH birimi yöneticilerinin, yönetsel ve mesleki becerilerini birlikte kullanmaları gerektiği önemli bir konudur. Hastane tıbbi direktörü veya başhekimin KDH birimlerinden temel beklentileri; mevcut bilgiler ışığında uygun hizmet karmasının belirlenmesi, uygun test çeşitliliğinin belirlenmesi, çalışılan testlerle ilgili uygun tamamlanma sürelerinin belirlenmesi ve kalite ve verimlilik açısından tolerans limitlerinin belirlenmesidir. Bu görevin başarılması ise iyi bir KDH yönetim ekibinin olmasını, tıbbi direktör veya başhekimin sürekli olarak bilgilendirilmesini ve günlük birim işleriyle uğraşabilmeyi gerekli kılar. Klinik Destek Hizmetleri Bilgi Sistemleri KDH bilgi sisteminin en temel amacı, gelişmiş sistemlerle üretilen bilgiyi güvenilir, zamanında ve sıralı bir şekilde üretmek ve kontrol edebilmektir. Bilgi sistemleri; hasta planlaması, personel planlaması, isteklerin işlenmesi, sonuç raporlama, hasta tıbbi kayıtları ve klinik performans değerlendirmesi bileşenlerinden oluşmaktadır. Hekimlerin, KDH performansının ve hasta alışkanlıklarının gün geçtikçe değişen ihtiyaçları bu sistemlerin tüm sürecin önemli bir parçası haline gelmesini sağlamıştır. Günümüzde büyük hastaneler, KDH hizmetleri için sadece performans ölçütlerini değil, aynı zamanda uygun hasta zamanlamasını yapabilen, personel ihtiyaçlarını ve zamanlamasını verebilen, kalite ve memnuniyet için örnekleme yapabilen, maliyet analizi yapabilen ve örnek bir bütçe geliştiren birim karar destek sistemlerine sahiptir. Gelinen nokta gelecekte KDH yöneticilerinin, kendi birimleri ve hastanenin günlük bilgi yönetim sistemleriyle daha yakından ilgilenmek zorunda kalacaklarını bizlere göstermektedir. İletişim Sistemi; KDH birimlerinin düzenli ve etkin çalışması sonuçların mümkün olan ek kısa sürede hasta veya sorumlu hekimlere verilmesi ile sağlanacağı için iyi bir iletişim sistemi sürecin olmazsa olmazıdır. Sonuçların Verilmesi; Son zamanlarda raporların zamanında ve uygun bir şekilde hazırlanmasının ötesinde bir olarak görülmektedir ve sorumluluk KDH personellerine aittir. Kayıt, Rapor ve Faturalama Ortaya çıkarabileceği hukuki sonuçların öneminin yanı sıra birim hizmetlerinin değerlendirilmesi ve izlenebilmesi için belirli kayıtların tutulması ve bu kayıtların iyi ve güvenli bir şekilde saklanması gereklidir. Veri Yönetimi Her bir KDH birimi için, talep, kalite, memnuniyet, kapasite, maliyet, insan kaynakları ve performans göstergeleri belirlenmelidir (S:78, Tablo 3.4). Temel Klinik Destek Hizmeti Birimleri Ve Görevleri Acil Hizmetler: sağlık kurumunun acil polikliniği veya acil servisi, bunlar yoksa nöbetçi tabibi tarafından yürütülen bu hizmetler 24 saat süre ile kesiksiz hizmetlerdir. Laboratuvar Hizmetleri: Tıbbi veya klinik laboratuvarlar; teşhis, tedavi ve hastalıkların önlenmesine yardımcı olmak üzere hastaların sağlık durumları konusunda bilgi edinmek amacıyla hastalardan alınan numuneler üzerinde gerekli inceleme işlemlerinin yapıldığı yerlerdir. Radyoloji Ameliyathane Hizmetleri, Merkezi Sterilizasyon Hizmetleri: Ameliyathane, poliklinikler, laboratuvarlar, yoğun bakım gibi hizmet bölümlerinde kullanılacak alet ve malzemelerin hizmete uygun olarak, setler halinde topluca sterilize edilerek, kullanılmaya hazır vaziyette dağıtılmasından görevli olan yerlerdir. Yoğun Bakım ve Reanimasyon Hizmetleri: Tabip ve hemşire hizmetleri ile diğer teknik, sağlık ve laboratuvar hizmetleri bakımından düzenli gözlem ve kontrol ihtiyacı olan hastaların, bakımlarının sağlandığı yataklı bakım üniteleridir. Uyandırma ve Ameliyat Sonu Bakım Ünitesi Hizmetleri: Ameliyat sonrası hastaların servise nakledilmeden önce uyanmaları ve kısa süreli cerrahi komplikasyonların düzeltilmesi için en fazla 24 saat kaldıkları yataklı bakım üniteleridir. Eczane Hizmetleri: Kurum eczaneleri yatan hastalarla, kanun, tüzük, yönetmelik ve emirler gereğince ilaç verilmesine lüzum görülen hastalara ilaç ve sıhhi malzeme sağlanan yerlerdir. Merkezi Tıbbi Arşiv, Kitaplık, Tıbbi Fotoğrafhane: Özellikle eğitim hastanelerinde üzerinde durulan bu birimler verilmiş olan tüm hizmetlerin kayıtlarını barındıran, çeşitli kaynaklar sağlaması açısından her hizmet birimi için kullanışlı olan, bilimsel çalışmalar ve eğitim, öğretim materyali sağlamak yönünden de elzem olan birimlerdir. Klinik Destek Hizmeti Personeli ve Unvanları KDH birimlerinde eğitimleri, unvanları ve sorumlulukları olarak birbirinden farklı çok sayıda personel görev yapmaktadır. Türkiye’deki sağlık kurumlarında yer alan KDH birimlerinde sıklıkla karşılaşılan personel türleri olarak; laboratuvar şef ve uzmanları, eczacılar, fizikoterapistler, diyetisyenler, sosyal hizmet uzmanları veya sosyal çalışmacılar, radyasyon fizikçileri, klinik psikologları, anestezi teknisyenleri, ameliyathane teknisyenleri, eczacı teknisyenleri, laboratuvar teknisyenleri, röntgen teknisyenleri, radyoterapi teknisyenleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon teknisyenleri, diş protez teknisyenleri, ruh sağlığı klinik teknisyenleri, patolojik anatomi teknisyenleri, acil tıp teknisyenleri sıralanabilir.

4.ÜNİTE

Hastanelerin asli fonksiyonlarından olan; teşhis, tedavi, eğitim ve araştırma işlevlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi iyi bir yönetime ve güçlü bir destek hizmetlerinin varlığına bağlıdır. Hastanelerde hizmetler üç ana başlık altında toplanabilmektedir. Bunlar; tıbbi hizmetler, hasta bakım hizmetleri, idari ve mali hizmetlerdir. Bu birimlerin başında ise; ev idaresi, mutfak, arşiv, çamaşırhane, hasta kabul, personel, bina yönetimi ve teknik hizmetler gelmektedir. Ev İdaresi Hizmetleri Ev idaresi, bir kurumun sahip olduğu tüm kaynaklardan en üst düzeyde yararlanarak, mevcut olanaklarla, temiz, sağlıklı, güvenli, düzenli, güzel bir çevre yaratmak amacındadır. Ev idaresi hizmetleri; hedeflenen standartlara ve mali portreye sadık kalarak tesisin, hijyenik, estetik, temizlik ve bakım işlevlerini yerine getiren bölümüdür. Bu bölüm doğrudan gelir getirmeyen destek birimi olmasına rağmen, kurumun gelir artışını etkileyerek yapılan yatırımı ve çevreyi korumaktadır. Ev idaresi hizmetlerinin iyi yürütülmesi ile iyi ve sağlıklı bir fiziksel çevrenin yaratılmasının yanı sıra, kurumlara önemli ekonomik yararlar da sağlamaktadır. Genel olarak ev idaresi hizmetlerinin amacı: hasta, ziyaretçi, personel ya da insanla gelebilecek mikroorganizmaların sayısını azaltmaktır. Hastane ev idaresi hizmetleri sorumlusu; kliniklerin, polikliniklerin, idari ofislerin, genel alanların, doğumhane, bebek ünitesi, yoğun bakım ünitesi, endoskopi gibi özel birimlerin genel temizlik, bakım ve korunmasından, çamaşırhane ve terzihane hizmetlerinden sorumludur. Enfeksiyon kontrol komitesi ile beraber çalışarak enfeksiyonların azaltılmasında etkin rol oynayacaktır. Etkili programların uygulandığı hastanelerde enfeksiyonların ortalama %32 oranında azaldığı, böyle programların olmadığı hastanelerde ortalama %18 arttığı gözlenmiştir. Temizlik Hizmetleri Temizlik; temizlik araçlarını kullanarak uygun yöntemlerle kirleri bulundukları yerlerden uzaklaştırmaktır. Temizlik hizmeti iki ana fonksiyonu vardır. İlk fonksiyonu, hastane çevresinin görünümünü düzenlemek ve meydana gelen bozulmaları önlemektir. İkinci fonksiyonu ise, yüzeylerde ve hastanedeki alanlarda mevcut olan mikropların ve patojenlerin sayısını azaltmaktır. Hastaneler de dâhil insanların yaşadığı her yerde mikroorganizmalar yaşamaktadır. Enfeksiyonun oluşması için çevrede etken patojenin yoğun şekilde bulunması ve bu etkenin canlı ve virülan olması gerekmektedir. Enfeksiyon ajanı olabilecek mikroorganizmaların yoğunluklarının azaltılması için temizlik önlemlerinin alınması bu sebepten dolayı gereklidir. Temizlik açısından hastane alanları dört risk alanında ele alınmaktadır. Kontaminasyon riski açısından yapılan sınıflandırmaya göre alanlar: ‘düşük’, ‘orta’, ‘yüksek’ ve ‘çok yüksek’ riskli alanlara ayrılmıştır. Düşük riskli alanlar: İdari ofis alanları, steril olmayan depolar, tıbbi kayıt arşivi, mühendislik ofisleri, dış cephe, ilave dahili alanlar. Orta riskli alanlar: Günlük aktivite alanları, mutfaklar, lavabolar, bekleme salonları, eczane, girişim odaları, patoloji laboratuvarları, rehabilitasyon alanları, tedavi odaları, kafeterya, morg. Yüksek riskli alanlar: Acil servis, sterilizasyon ünitesi, mikrobiyoloji laboratuvarları. Çok yüksek riskli alanlar: Ameliyat odaları, yoğun bakım ünitesi, yeni doğan yoğun bakım ünitesi, özel alanlar, yanık üniteleri, onkoloji üniteleri, enfeksiyon hastalıkları üniteleridir. Hastaneler konusunda standartlar belirleyen bir kurum olan Joint Commission International, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı gibi uluslararası ve ulusal kurumlar her türlü enfeksiyonun önlenmesi için el hijyeni rehberlerinin oluşturulmasını önermektedirler. Ellerinde yara, çizik vs. olan temizlik personeli toz alma esnasında steril olan temiz eldiven kullanmalıdır. Atık Hizmetleri Atık; günlük yaşamda mal veya hizmet üretimleri ve tüketimler sonucunda oluşan katı, sıvı, gaz halindeki maddelere denir. Hastane atıkları potansiyel enfeksiyon kaynağıdır. Atıkların toplanması ve imha edilmesinde en önemli hususlardan biri bunların çeşitlerine göre ayrılarak toplanmasıdır. Sağlık kurumlarında oluşan atıklar; evsel atıklar, ambalaj atıkları, enfekte atıklar, patolojik atıklar, kimyasal atıklar, radyoaktif atıklar olarak sıralanabilir. Sağlık kurumlarında üretilen atıkların %75-80’i evseldir. Geri kalanı enfeksiyöz atıklar, kesici-delici özellikteki atıklar, kimyasal atıklar ve radyoaktif atıklardan oluşur. Tıbbi atıklar, oluştuğu ünitelerde ve mümkün olduğunca kullanım alanı yakınında ve kalınlığı 100 μm olan çift kat, sızdırmaya, yırtılmaya, kırılmaya, patlamaya, delinmeye ve taşımaya dayanıklı kırmızı renkli polietilen plastik torbadan oluşmalı ve ‘Dikkat Tıbbi Atık’ ibaresi olmalıdır. Kesici ve delici atıklar sarı/kırmızı renkli, sızdırmaz, yüksek yoğunluklu sert plastik kovalarda toplanmalı ve ‘Dikkat Kesici-Delici Tıbbi Atık’ ibaresi olmalıdır. Ülkemizde tıbbi atıkların toplanması, depolanması ve bertaraf işlemi 22.07.2005 tarih ve 25883 Sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen düzenlemelere uygun olarak yapılmak zorundadır. Hastanelerde, tıbbi atıklar kırmızı renkli torbalara, ambalaj atıkları mavi renkli torbalara ve evsel atıklar siyah renkli torbalara konmak zorundadır. Ayrıca radyoaktif atıklar, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumunun öngördüğü koşullarda toplanmaktadır. Çamaşırhane Hizmetleri Sağlık kurumlarında çamaşır işleri; kirli çamaşırların servislerden çamaşırhaneye gelişi, yıkama ve kurutma, ütüleme, tasnif, servislere dağıtılması ve depolama hizmetlerinden oluşur. Hastanelerdeki çamaşırlar, çarşaflar, ameliyathane önlükleri, hasta elbiseleri ve ameliyathane bohçalarından oluşur. Çamaşırların sadece temizlenmesi değil, en iyi şekilde dezenfekte edilmesi de gerekmektedir. Çamaşırlar, %0,5 çamaşır suyu olan suda 30 dakika bekletilmeli, daha sonra deterjanlı su ile iyice yıkanarak çamaşır suyundan arındırılmalıdır. Kurutma makinesinde veya güneşte kurutulmalıdır. Çalışanların, çalışma esnasında maske ve eldiven takmaları, önlük giymeleri zorunlu hale getirilmeli ve kişisel temizliklerine dikkat etmeleri sağlanmalı ve çamaşırlara bulaşmış olan kan, vücut sıvısı gibi materyallerden enfeksiyon kapma riski taşıdıkları için çamaşırların ayrılması, saklanması, taşınması aşamalarında dikkatli olmalıdır. Mutfak Hizmetleri Sağlık kurumları da toplu beslenme hizmetinin verildiği en önemli hizmet alanlarından biri mutfak hizmetleridir. Hastalara verilen diyet yemekleri dışında gerek diğer hastalar ve gerekse personel için çıkartılan yemeklerin kalitesi iyi bir restoranda çıkan yemek kalitesinde olmalıdır. Hastanelerde beslenme hizmetleri; yalnızca hasta ve personelin yemek gereksinmelerinin karşılanmasına yönelik üretim ve dağıtım etkinliklerinin yanında, gıda malzemelerinin satın alınması, muayene edilmesi etkinliklerini de içermektedir. Hastanelerde baş diyetisyen yemek hizmetlerinin yürütülmesinden sorumludur. Hastane çalışanları ve hastalar için normal yemek ve rejim yemeği olmak üzere iki çeşit yemek hazırlanmaktadır. Normal yemekler her öğünde üç kaptır. Hastalara tıbbi zorunluluk veya tedavi gereği olarak verilecek her türlü yemek ve besin maddeleri rejim yemeğine girer. Hastanede yatan hastalar yeterli beslenemediklerinde, komplikasyonların arttığı ve hastanede kalış sürelerinin uzadığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle; sağlığına kavuşturmak amacıyla hastanede yatırılan hastaların sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmesi, ancak besleyici ve güvenilir besin maddeleri ile sağlanabilir. Santral Sağlık kurumlarında santral birimi, kurumun iç ve dış haberleşme hizmetlerini görür. Santral hizmeti 7/24 kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Santralde çalışan personeller, hastane dışından gelen aramaları yanıtlar, kurum içindeki aramaları yönlendirir ve gerçekleştirilen konuşmaların fatura işlemlerini idareye bildirir. Birimde çalışan personelin, konuşmasının düzgün, nazik, hızlı, dikkatli, telefon santralini kullanabilecek teknik yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Danışma, Hasta, Müracaat, Hosteslik ve Sekreterlik Hizmetleri Danışma; hasta ve hasta yakınlarının hastanedeki uygulamalar ve süreçlerle ilgili bilgi aldıkları birimdir. Hasta ve hasta yakınlarının kolayca fark edebilecekleri bir yerde danışma birimi oluşturulmalı ve telefon, bilgisayar gibi ekipmanlar yer almalıdır. Hastaların zaman kaybını, hastanenin kirlenmesini ve hastaların gereksiz birimlere girmesini önler ve güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunur. Polikliniğe başvuran günlük ortalama hasta sayısı 0-750 ise en az 1 danışma görevlisi. Hasta sayısı 751-1500 ise en az 2 danışma görevlisi. Hasta sayısı 1500 kişi üzerinde ise ilk 1500 hasta için 2 ve ilave her 1500 hasta için 1 danışma görevlisi ilave edilir. Hastanelerde ayrıca müracaat memurlarının yanında hastaların kabul işlemlerini yapmada, muayene sonrası tetkik ve yatış işlemlerini yürütmede, hasta ve yakınlarını bilgilendirmede ve onlara rehberlik edecek, hasta danışmanları (hostesler) istihdam edilebilir. Gerek idari birimlerde ve gerekse poliklinik, laboratuvar ve kliniklerde yazışmaları yapacak, randevuları verecek, telefonlara bakacak, raporları yazacak, iletişimi sağlayacak ve bulunduğu birimde yönetimin vereceği diğer görevleri yapacak olan sekreterlerin (tıbbi sekreterler) bulunmalıdır. Hasta Kayıt, Kabul, Taburcu ve Transfer Hizmetleri Hasta kabul birimleri hastanelerde hastaların yatış (kayıt kabul), taburcu ve transfer işlemlerinin yapıldığı birimlerdir. Bu birimlerdeki personelin hastaneye yatan hasta ve yakınlarına hastane kuralları, hastaların hak ve sorumluluklarının neler olduğu konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir. Yataklı tedavi kurumlarında ücretli ve ücretsiz olmak üzere iki şekilde hasta muayene ve tedavi edilir. Hastane bilgi sistemlerinde yer alan bu bölüm, hastanenin tüm bölümleriyle ilgili yeni hasta kabulü için kayıt oluşturur ve ilk veri dizisini toplar. Hasta taburcu olduktan sonraki veriler ve işlevleri bilir. Sosyal Hizmetler Hastanın tedavisi ve iyileşmesini etkileyen, hastayla ilgili sosyal, ekonomik ve psikolojik faktörleri incelenerek hekimin tedavi hizmetinde yardımcı olan hasta taburcu olduktan sonra ihtiyacı olan hastalar için maddi ve manevi yardım sağlanması, bu amaçlarla yardımsever kuruluşlarla ilişki kuran, hastane kaynaklarının amaca uygun olarak kullanan ve denetleyen birim, sosyal hizmetlerdir. Sosyal hizmetler, sosyal hizmet uzmanları tarafından yürütülür. Gece İdaresi Başhekimlik gece idaresi, mesai saatleri dışında, hafta sonları ve resmi tatil günlerinde, mesai saatlerinde verilen hizmetlerin aksamadan, kesintisiz olarak sürdürülmesi için çalışan birimdir. Mesai saatlerinde hastane müdürlerinin sahip oldukları sorumluluklar (satın alma işlevi hariç) ve yaptıkları işlevi yerine getiren bir birimdir. Faturalama Hizmetleri Hastaneden hizmet alan hastalara ait faturaların kliniklere göre sınıflandırmasını yaparak bu hastalara ait kurumlar veya kişilere gönderilmek üzere zamanında eksiksiz ve hatasız düzenlenmesini sağlar. Gönderilen faturalara ilişkin ödemelerde gecikme olması durumunda ilgili kuruma telkid yazısı yazar. Gönderilen fatura bedelleri ile kurumların hastanede yaptıkları ödemeleri karşılaştırarak mevcut kasa durumunun takibini yapar. Süresinde ödenmeyen ücretler için ödeme mektubu yazar. Netice alınmazsa Maliye Bakanlığı Muhakemat Müdürlüğü'ne evrakı göndererek gerekli tahsilatın buradan sağlanmasını talep eder. Üniversite hastanelerinde ve özel hastanelerde bu birim, Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilecek fatura ve eklenecek diğer belgeleri hazırlar, gönderimini sağlar ve takip eder. Morg Hizmetleri Ölüm vukuunda servis tabibi/nöbetçi hekim ölüm sebebini ve zamanını tespitle tabelasına kayıt ve altını imza eder. Ölüm tespitinden sonra servis hekimi veya nöbetçi hekim, kurumda görevli iki kişi İle birlikte ölünün yanında bulunan kişisel eşyası, tespit ve müfredatıyla tabelasına kayıt edilerek usulüne göre muhafaza edilir. Ölenlerin adı, soyadı, doğduğu yeri ve kuruma girerken tespit edilen adresi, ölüm nedeniyle birlikte on gün içinde hastanın bulunduğu yerin nüfus dairesine yazılı olarak bildirilir. Arşiv Hizmetleri Yataklı tedavi kurumlarına muayene, teşhis ve tedavi amacıyla gelen hastalara, yaralılara, acil ve adlî vakalara ait kayıtların, düzenlenen ve kullanılan dokümanların toplanmasına ve bu dokümanların hastaların daha sonraki başvurularında veya araştırmacılar veya adlî makamlarca her istenildiğinde derhal hazır bulunduran birimdir. Hasta dosyaları elektronik ortamda da tutulabilir. Adli vakalara ve adli raporlara ait kayıtların gizliliği ve güvenliği açısından, vakayı takip eden hekim dışında vaka hakkında veri girişi yapılamaması ya da adli raporu hazırlayan hekimin onayından sonra kendisi dâhil hiç kimsenin rapor ile ilgili değişiklik yapamaması için gerekli yazılım düzenlemeleri yapılmalıdır. Satın Alma ve Ayniyat Hizmetleri Kurum için gerekli tüketim maddeleri, ilaç, yiyecek, temizlik, yakacak benzeri tıbbi ve sıhhi malzeme, demirbaş, döşeme ve cihazların satın alınması, muayene ve tesellüm depolama, sarf işleri ile her çeşit onarım ve mali işlemlerin tüzük, yönetmelik ve kararname hükümlerine göre yapılmasını sağlayan birimdir. Yataklı tedavi kurumlarında satın alma işleri, satın alma komisyonu tarafından ilgili mevzuata göre yapılır. Hastanelerde malzeme ve hizmet alımlarında kullanılan satın alma yöntemleri; açık ihale usulü, belli istekliler arasında ihale usulü, pazarlık usulü ve doğrudan temin yöntemi bulunur. Ayniyat birimi kurum içi satın alma kanalı ile alınan her türlü mal ve malzemenin teslim alınması, depolanması, dağıtılması ve kayıt işlemlerini malzeme yönetimine uygun olarak, gerekli stok kayıtlarının tutularak ihtiyaç duyulan malzemelerin temin edilmesi ve korunmasından sorumlu olan birimdir. Personel Hizmetleri Hastanede çalışan personelin hastanede işe alınmasından başlayarak, hastaneden çeşitli nedenlerle ilişiğinin kesilmesi, tüm özlük işleri ile ilgili kayıtları tutmak, personel hakkında çıkan kanun-kararname, yönetmelik gibi yürütme kararlarının uygulanmasını sağlamak, personelin hak ve sorumluluklarını takip etmektir. Bunlara ilave olarak her personele ait bir dosya tutarak atama, tayin, terfi, disiplin, rotasyon, istifa, izin, ölüm ve emeklilik işlemleri, ücretleme, nöbet çizelgelerinin hazırlanması vb. işlemleri yapmaktadır. Bilgi İşlem Hizmetleri Bilgi işlem, bilginin optimum koşullarda elde edilmesi, saklanması ve işlenmesidir. Bilginin elde edilmesi, depolanması, işlenmesi, işletmenin türü ve yapısına göre kurulmuş donanım (hardware) ve üzerinde çalışacak yazılım (software) iki özellik vardır. Hastanelerde kullanılan yazılım paketlerinde temel alınan program grubu hastane bilgi sistemidir. Bu sistemde hastanın tıbbi ve finansal kayıtları ana hatları ile tutulmaktadır. Klinik Tanı Kodlama Birimi Yatan hastalar, belirli verilere göre, belirli algoritma kullanılarak sınıflanmaktadır. Teşhis ilişkili grupların oluşturulmasındaki temel amaç, benzer çıktılar veya hizmetler alması beklenen vaka tiplerinin bir tanımı yapılarak hastaların kıyaslanması sağlanmaktır. Hastaları benzer sağlık gereksinimlerine sahip hasta gruplarına kategorize edebilirsek, herhangi bir hastaya sağlanan bakımı, gruptaki diğer bütün hastalara sağlanan bakımla (ortalamayla) karşılaştırabilme olanağı sağlayan birimdir. Teknik Bakım Onarım Hizmetleri Teknik bakım onarım hizmetleri, hastanedeki mekanik, elektrik, sıhhi tesisat, ısıtma soğutma, jeneratör, yangın sistemleri gibi sistemlerin bakım ve onarımını yapar. Bu işlemlerin yanında hastane binasının bakım onarım ve boya, izolasyon, dekorasyon işlemlerinin yapılmasında, arıza, bakım, sarf malzeme yönetimi, periyodik bakım, yedek parça takibi, sözleşme yönetimi, garanti takibi gibi hizmetleri de yerine getiren hizmet grubudur. Bu işlemler yapılırken gerekli güvenlik tedbirleri alınmalı, zamanında ve ekonomik olarak gerçekleştirilmedir. Hastane işletmelerinde esas maliyet yerleri, poliklinik ve kliniklerdir. Teknik hizmet merkezlerinin verimli bir şekilde çalışması hastane maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayacaktır. Sağlık kurumlarında yürütülmekte olan tamir bakım hizmetleri; tamir ve koruyucu bakım olmak üzere ikiye ayrılır. Tamir hizmetleri, kullanılmakta olan cihazların bozulması sonucu gerçekleşen faaliyetlerdir. Koruyucu bakım faaliyetleri ise makine ve cihazların düzenli bakımlarının ve kontrollerinin sürekli yapılarak bozulmayı ertelemeyi ve cihazların hiç bozulmamasını sağlamaya çalışır. Bina Yönetimi Bina yönetimi, bir iş yerinin faaliyetlerini yürüttüğü bina, fabrika, ofis veya site gibi çalışma mekânlarının, yürütülen iş ve çalışanlarla birlikte, en uygun ve rahat çalışma ortamı sağlamak amacıyla, dinamik olarak koordine edilmesidir. İş yönetimi, mimarlık, davranış ve mühendislik bilimleri prensiplerinin entegre edilmesiyle ortaya çıkan, modern çağın çalışma ortamı gereksinimlerini inceleyen ve uygulayan bir bilim dalıdır. Güvenilir ve sağlıklı bina yönetim işletimi, bilgisayarların kullanılmasını zorunlu kılmış ve bina yönetim sistemleri yaşamımıza girmiştir. Bina yönetim sistemiyle sağlanan merkezi kontrol, teknik eleman sayısının azalmasına, tesisat ve sistemlerdeki sorunların anında fark edilerek çözümlenmesine, cihazların ömrünün uzamasına katkı sağlar. Modern binalarda; iklimlendirme sistemleri, internet/veri altyapısı, telefon altyapısı, yangın tesisatı, CCTV/kamera sistemleri, hırsız alarm/güvenlik sistemleri, kartlı geçiş sistemleri, seslendirme/anons sistemleri, aydınlatma sistemleri bulunmaktadır. Bu sistemler, planlamacıların teknik ve idari isteklerine tam olarak uyum sağlayabilecek şekilde hazırlanan yazılımıyla, binada optimum bir işletim sağlamaktadır. Tesis Güvenliği Ve Güvenlik Hizmetleri Hastanelerin karmaşık yapısı ve geniş bir hizmet/çalışan yelpazesi vardır. Hemen her noktasında hizmetlerin, kayıtların ve mal-mülkünün kontrol altında tutulması, hem de buradan hizmet alan kişilerin mal-mülk, mahremiyet ve can güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması zorunluluğu doğmaktadır. Hastanelerde tesis güvenliğindeki amaç: hasta, hasta yakınları, ziyaretçiler ve çalışanlar için güvenli, işlevsel sağlık tesisinin oluşturulmasıdır. Bu, sağlık tesisinde; tehlike ve risklerin azaltılıp kontrol altına alınması, kazaların ve yaralanmaların önlenmesi, emniyet koşullarının sağlanması için etkin bir yönetim oluşturulması ile mümkündür. 01.01.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun tanımlar başlıklı 4. maddesinde tanımlanan ‘Hizmet’ kavramının içerisinde yer alan ‘koruma ve güvenlik’ hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurum ve kuruluşlarca döner sermaye kaynaklarından temin edilmesine ‘genel izin' verilmiştir. Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğe göre özel güvenlik; ‘kişiler tarafından özel güvenlik görevlisi istihdam edilerek; kurum veya kuruluş bünyesinde özel güvenlik birimi kurularak veya özel güvenlik şirketlerinden hizmet satın alınmak suretiyle sağlanabilir.’ şeklinde açıklanmaktadır. Sağlık Bakanlığı, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un yürürlüğe girmesiyle birlikte yayımladığı genelgeyle sağlık kurum ve kuruluşlarının güvenlik hizmeti satın alabilmesinin önünü açmıştır. Bakanlık bu kanunla birlikte sık sık yaşanan hastane basma, personele saldırı ve rezalet çıkarma olaylarının önüne geçebilmeyi hedeflemiştir.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir