Ülkemiz coğrafyasında çok sayıda anıt, antik kent ve tarihi eser bulunmaktadır. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Cevapla
Kullanıcı avatarı
öğretmenim
Mesajlar: 516
Kayıt: 16 Ara 2017 21:56
İletişim:

27 Şub 2018 11:16

Ülkemiz coğrafyasında çok sayıda anıt, antik kent ve tarihi eser bulunmaktadır. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Ülkemiz çok sayısı da millete ev sahipliği yapmıştır bu nedenle çok fazla tarihi eserimiz bulunmaktadır. Bu kültürel olarak gelişmemizi ve geçmişimize ışık tutmamızı sağlıyor nasıl bir kültürden geldik değerlerimiz neler. Bunların hepsi bizim milli bilincimizi oluşturur ve gelecek nesillere de milli değerlerimizi göstermemize yardımcı olur.

Unutulmamalı ki geçmişini bilmeyen nesil geleceğinden bihaberdir.
Çok eski yerleşim alanında yaşıyoruz. En verimli en değerli topraklara Mezopotamya’ya sahibiz. Birçok ulusun göç nedeniyle durak yerlerinde yaşıyoruz ve bu da bize miras kalan tarihi izlerin fazlalığıdır. Bütün bunları bizim de korumamız sahip çıkmamız ve değerlerini yeni nesle de aşılamamız gerekiyor ki bizlerden de torunlarımıza bizden sonra gelen nesle faydalı tarihi değerleri miras olarak bırakalım.

Ülkemiz 3. jeolojik zamanda oluşmuş bir ülkedir. Bulunduğu konum itibariyle de Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü konumundadır. 3 tarafı denizlerle çevrili 4 mevsimi yaşayan birçok bitki ve hayvan türü yer alan bir ülkedir. Eskiden yaşayan insanlar yerleşim alanı kurarken suya yakın olmasına özen gösterirmiş gerek suya yakınlığıyla gerekse diğer saymış olduğum özelliklerinden dolayı Türkiye'de eskiden bugüne birçok medeniyet yaşamıştır. Farklı kültürlere sahip medeniyetlerden hala bugün bile izler vardır. Yapılan arkeolojik kazılarda hala Bizanslara Romalılara ait kalıntılara ulaşılmaktadır.

Eskiden bazı medeniyetler ölüleri eşyalarıyla gömdüğünden ya da farklı mimari eserleri olduğundan bunlar günümüze tarihi eser olarak kalmıştır. Bulunanların çoğu müzelerde sergilenirken hala kazılarla ulaşılan birçok eser vardır. Mesela ben Bartın Amasralıyım. Geçen yaz bile ev yapmak için kazılan yerden Romalılara ait olduğu söylenen surlar çıkarıldı ve bu belediye tarafından koruma altına alındı. Ve orda bana çok ilginç gelen Fatih döneminden kalma su altından geçen bir yol var ama kapalı bir şekilde pislik içinde duruyor. Biz toplum olarak böyle şeyleri çok göz ardı ediyoruz. Ama bu kalan eserler kalıntılar eğer biz bunu doğru değerlendirirsek bizim turizmimize çok büyük katkı sağlayabilir. Çünkü sırf buraları görmek için yurtdışından gelen bunlara önem veren milyonlarca insan var. Tarihi kalıntılar bize geçmişimizden emanet onları korumalı yarınlarımıza da taşımalıyız. Bu bizim görevimiz. Onları yok etmemeliyiz.

Anadolu coğrafyası üzerinde anıt, antik kent ve tarihi yönünden oldukça zengindir. Bunun temel nedeni bu coğrafyanın tarih öncesi çağlardan bu yana yoğun bir yerleşme alanı olmasıdır. Anadolu tarih öncesinden bu yana içinde bulunduğu iklim, su kaynağı şartları ve ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle hep bir cazibe merkezi ve mücadele merkezi olmuştur her toplum Anadolu'ya hâkim olmak istemiştir. Sultan Alparslan'dan bu yana Türk ve İslam yurdu plan Anadolu kıyamete kadar da öyle kalacaktır.

Ülkemiz anıt, antik kent ve tarihi eser bakımından zengindir. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni ülkemiz coğrafyasının medeniyetlerin beşiği olmuş olmasıdır. Var olduğu günden beri bu coğrafyalarda çeşitli birçok medeniyet, devlet kurulmuş ve bu devletler bu kıymetli coğrafyalar için sayısız savaş ve istilalara maruz kalmıştır. Kıtalar arasında geçiş bölgesi olması, verimli toprakları, dağları bu coğrafyayı eşsiz hale getirmiştir. Günümüze kalan bu eserler de bize bu coğrafyanın tarihinin en büyük mirasıdır.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj

“Öğretmenlik Mülakat Soruları” sayfasına dön

  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 21 misafir