Herkese aynı kitabı önermem; biri için son derece ufuk açıcı olan bir kitap, ufku zaten gelişmiş bir başkası için uygun olmayacaktır.

Bu cümlede verilmek istenen, aşağıdakilerden hangisidir?

Deha, eserlerini gözyaşlarıyla sular çünkü

Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle devam ettirilirse “ Eser yaratmanın çok zahmetli olduğu” anlamı elde edilmiş olur?

I. İçinde bulunduğu ânı yaşadığını sanır insan; oysa hep çok kipli bir zaman yaşamaktadır, II. Dünden ve yarından kopuk, bağımsız, apayrı bir gün söz konusu değildir. III. Yaşamın her ânının hakkını verebilmektir “dolu dolu yaşamak” dedikleri. IV. Elinden kayıp giden zaman, insanoğlunu kalıcı eserler bırakmaya iter.

Yukarıda verilen cümlelerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?

(I) Romancı olmak, yalnızca yazı yazmayı bilmek demek değildir. (II) Romancının anlatacak konuları, olayları, okuyucuya söyleyeceği bir sözü olmalıdır. (III) Okur, sınırlı bir yaşantıya sahiptir, dar bir çerçeveye hapsolmuştur. (IV) Fakat okuduğu romanlar sayesinde başkalarının yaşantılarını, duygularını paylaşır. (V) Böylece, sınırlı olan yaşantısı, duygu ve düşünce evreni zenginleşir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde, romanın okura sağlayacağı yararlardan söz edilmiştir?

(I) Tiyatro insana ruhunun varlığını, duygularını hatırlatır, hayatla olan bağlantılarını deşer, anlık da olsa hayata tutunmasını sağlar. (II) Batı dünyası bu durumun fazlasıyla farkında, bu yüzden Batı’daki birçok ülkede, harp sonrası çok sayıda tiyatro ve opera binası yapılmış. (III) Toplumla sosyal yaşam arasında bağlantı kurmak için sanat, tiyatro gibi canlı performanslar şart. (IV) Sanatı bir toplumdan yok ederseniz, o toplum mekanikleşir, duygusuzlaşır. (V) Oysa sanat, insanlara paylaşıma yönelik bir bakış açısı kazandırır, kişinin egolarından arınmasına yardımcı olur.

Bu parçayla ilgili aşağıda verilen yargıların hangisi doğru değildir?

(1) Slgmund Freud’e göre; insanın bilinçaltında gizlenmiş kuşkuları, eğilimleri, arzuları rüyada bütün çıplaklığı ile kendisini gösterir; ruh hâli hiçbir baskı altında değildir. (II) Bu akımın sanatçıları, bunu “düşüncenin gerçek faaliyeti” olarak görürler. (III) Onlara göre bilinçaltı sanatın gerçek kaynağıdır. Özellikle şiirde ve öyküde bu anlayışla dizeleri, cümleleri rüyadaki gibi kopuk, birbiriyle ilgisiz görünen eserler vermişlerdir. (IV) Andre Breton, Aragon gibi sanatçılar bu akımın öncüleri ve kalburüstü sanatçılarıdır. (V) Bizde Cumhuriyet döneminde bu akımın yani sürrealizmin etkisi daha fazla hissedilmeye başlanmıştır.

Bu parçadan yola çıkılarak aşağıda verilen yargıların hangisine varılamaz?

En son söyleyeceğini en başta söyleyen bir yazarın yapıtını sonuna kadar kim okur? Böyle bir yazar, okuruna saygılı değildir, çünkü ...

Düşünce akışına göre, bu cümlenin sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Yazarlar, yazma eylemine doğuştan sahip oldukları yeteneklerin yönlendirici etkisiyle girişseler bile, bu kıvılcım yeterli değildir; yazarları kendi yapıtlarını üretmeye heveslendiren şey, başka sanatçıların örnek alınan kişilikleri ve yapıtlarıdır.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakındır?

I. Gerçek bilgi, bencilliği de boş güveni de yok eder.

II. Bilgili kişi bencil olmadığı için toplumcu, güvensiz olduğu için de kuşkucudur.

III. Bilgiye ulaşan kişi, kendisine olan aşırı güveni dizginler, onun yerine insana saygı gelişir.

IV. Kendisini başkalarından sorumlu sayan, “ben” yerine “biz” diyebilen kişi, gerçek anlamda bilgilidir.

V. Bilimsel düşünme yöntemlerini bilen, tutum ve davranışlarında ölçülü olan kişi, bilgiyi hazmetmiş demektir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi, diğerlerinden farklı bir düşünceyi ele almıştır?

I. Yeni gelen öğrencinin nasıl birisi olduğunu önceden anlamıştık.

II. Bu seçimlerde insanlar doğru idareciyi bulacak gibi.

III. Tüm çabalarıma rağmen, beni görmezlikten geliyor.

IV. Önce yaptıklarına dikkat edip sonra ilkelerine uysun.

Aşağıdakilerin hangisinde, numaralanmış cümlelerin bildirdiği durum yoktur?

(I) Yapı Kredi Yayınları arasında yeniden yayımlanma aşamasındaki Beş Şehir, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın en önemli yapıtlarından biridir. (II) Tanpınar, kitabın ön sözünde, eski ile yeninin değerlendirmesini ve kıyaslamasını yapar, değişimin önemine değinir. (III) Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul’da yaşayan kendi toprağının nsanlarını, bu insanların yaşamını, özlemlerini  ve kültürlerini ele alır bu yapıtta. (IV) Tanpınar’ın Beş Şehir’i geçmişle gelecek arasında yansıyan, gerçekle masal arasında gidip gelen seçkin özellikler taşır. (V) Kimi kez de tanrısal söylemler göze çarpar ve sonuçta kitap bir solukta okunur.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinin anlatımı nesneldir?

(I) Dün, elli tablodan oluşan sergide, Nuri İyem’in eserlerini inceledim. (II) Bu resimlerde benzerlerine göre, müthiş bir renk cümbüşü var. (III) Ressam; renkleri mütevazı, şamatasız bir gayretle, doyulmaz lezzetlerde sunuyor. (IV) Bakıyorsunuz bir Boğaziçi manzarası... Boğaziçi demenize kalmıyor; ağaç, deniz, karşı kıyı Nuri İyem’in renklerine dönüşüyor. (V) Onlara baktıkça, bildiğiniz renklerin bunlardan farklı olduğunu ve aslında renkleri hiç tanımadığınızı anlıyorsunuz.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde “karşılaştırma” söz konusudur?