Ülkemizde nüfus ders notları



ÜLKEMİZDE NÜFUS

NERELERDE YAŞIYORUZ?

Nüfus: Sınırları belli bir alanda, belli bir zamanda yaşayan insan sayısıdır.

Nüfus Yoğunluğu: Bir Kilometre kareye düşen insan sayısına denir. Şu formülle hesaplanır.

Nüfus Yoğunluğu.=Yaşayan İnsan Sayısı

                                       Yüzölçümü

Nüfusun Dağılışını Etkileyen Faktörler:

1- Doğal Faktörler: İnsanın etkisi dışında ortaya çıkan faktörlerdir. İklim, yükselti, yeryüzü şekilleri vb.. 

2- Beşeri Faktörler: İnsana bağlı faktörlerdir. Sanayi kuruluşları, ticaret, sosyal imkânlar (eğitim, sağlık, sinema vb). gibi.

**Bir yerin nüfusunun fazla olmasına neden olan sebepler şunlardır.

* Uygun iklim şartları

* Verimli tarım alanlarına sahip olması

* Endüstri kuruluşlarının fazla oluşu

* Yeraltı kaynakları açısından zengin olması

* Turizmin gelişmiş olması

* Eğitim imkânlarının fazla oluşu

* Sahip olduğu sosyal, kültürel ve tarihi özellikler.

Not: Günümüzde bir yerin nüfus artışında o yerin sahip olduğu iş imkânları birinci derecede etkilidir.

**Bir yerin nüfus yoğunluğunun fazla oluşu o yeri şu şekilde etkiler.

* İş gücü ucuzlar

* Tüketim artar

* Konut sıkıntısı yaşanır

* Eğitim, sağlık vb. sorunlar artar

* Trafik sorunları yaşanır.

**Bir yerin nüfus artış hızı, yıllara veya çeşitli dönemlere göre farklılık gösterebilir.

Bunda;

* Doğumlar

* Savaşlar

* Salgın hastalıklar

* Doğal afetler

* Turizm faaliyetleri

* Yaşam koşullarının iyileşmesi etkenler etkili olabilir.

NOT:

0–14 yaş –çocuk nüfus,   

* 15–64 arası- çalışabilir nüfus ( faal,),   

65 yaş ve üzeri- yaşlı nüfus olarak kabul edilir.

** 15 – 64 yaş arası nüfus üretime katkı sağladığından, üretken nüfus olarak tanımlanır.

** 0–14 yaş arasındaki çocuk nüfus ve 65 üzeri nüfus yaşlı nüfus genel olarak ekonomik anlamda bağımlı nüfus (tüketici nüfus) olarak kabul edilmektedir.

Türkiye’de Nüfusun Dağılışı:

– Ülkemizde en çok nüfus deniz kenarlarına ve iç kesimlerde ise verimli ovalara yerleşmiştir.

– Nüfusun yoğunluğu en fazla olan bölgelerimiz sırasıyla;

1- Marmara Bölgesi

2- Güney Doğu Anadolu Bölgesi,

3- Ege Bölgesi,

4- Akdeniz Bölgesi,

5- İç Anadolu Bölgesi,

6- Karadeniz Bölgesi,

7- Doğu Anadolu Bölgesidir

– Bölgelerimizde nüfus yoğunluğunun az olduğu bazı yerler;

Akdeniz’de; Taşeli Platosu çevresi

 İç Anadolu Bölgesinde;  Tuz gölü çevresi,

Güney ve Doğu Anadolu Bölgesinde: Mardin Eşiği ve Hakkari çevresi,

Marmara Bölgesinde; Trakya’nın kuzeyi Karadeniz Bölgesinde; Doğu Karadeniz Bölümü seyrek nüfuslu yerlerdir.

NİÇİN SAYILIYORUZ?

Nüfus Sayımı: Sınırları belli bir alanda belli bir zamanda yaşayan insan sayısını tespit edilmesidir. Nüfus Sayımı ile sadece insan sayısı değil insanların beslenme sağlık eğitim vb ihtiyaçları ile yapılması gereken yatırım ve planlamalar belirlenir. 

Nüfus Sayımı sonucunda şu bilgilere ulaşılır

* Yaşayan insan sayısı

* Nüfusun eğitim-öğretim durumu

* Nüfusun yaş durumu

*Nüfusun ekonomik faaliyet kollarına dağılımı

* Kırsal ve Kentsel nüfus bilgileri

* Nüfusun medeni durumu

* Çalışan insan sayısı

            Osmanlı Devleti’nde ilk nüfus sayımı padişah II. Mahmut döneminde 1831 yılında yapıldı. O dönemdeki nüfus sayımının yapılma nedeni; askerlik çağındaki müslüman asker sayısının ve vergi verecek insan sayısının tespit edilmesiydi.

            Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı.1990 yılına kadar sonu 0 ve 5 ile biten yıllarda yapılan nüfus sayımı bu tarihten itibaren 10 yılda bir yapılmaya başlandı.

            2000 yılında yapılan nüfus sayımı da dahil nüfus sayımında sokağa çıkma yasağıuygulanırken, 2007 yılından itibaren sokağa çıkma yasağına gerek kalmaksızın adrese dayalı nüfus sayımı sistemine geçilmiştir.

Not: Ülkemizde nüfus sayımını Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yapar.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  1926 yılında Atatürk’ün isteğiyle Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) adıyla kurulmuş 2005 yılında adı TÜİK olarak değiştirilmiştir. 

DEVLET VATANDAŞ ELELE

        Devlet insanların eğitim, sağlık gibi imkânlarını karşılar. Ancak gönüllü vatandaşlar da devlete yardım ederek okul, hastane gibi devlet kurumu yaptırarak devlete yardım edebilir. Yada dernek vakıflar aracılığıyla kişilere veya öğrencilere maddi ve manevi yardımda bulunabilir.

– “Haydi Kızlar Okula” kampanyası ile okul çağındaki bir çok kız öğrencinin okuması sağlanmıştır.

– “Temel Eğitime Destek” kampanyası ile vatandaş ile devlet okullar yapmakta, onarmakta, ekonomik durumu zayıf öğrencileri okutmaktadır.

– Darüşşafaka Cemiyeti: Kendi okullarını açarak genelde babası olmayan çocukları alarak okutmaktadır. Bu görevi topladığı bağışlarla yerine getirmektedir.

– ÇATOM (Çok Amaçlı Toplum Merkezi): GAP projesi kapsamında Güney Doğu Anadolu’daki illerde kurulmuştur amacı kız ve kadınlara kurslar açarak onlara meslek edindirmektir.

Devlete bağlı sosyal güvenlik kurumları: Sosyal güvenlik kurumları: hastalık, işsizlik, yaşlılık, çocuk yetiştirmek kira giderleri, yol giderlerini karşılayan olanaklar sağlar. Devletimiz her vatandaşının devlet güvenlik kurumlarına kayıtlı olmasını sağlamaya çalışmaktadır. Sigortasız işçi çalıştıran kurumları uyarmakta veya cezalandırmaktadır.

1- Emekli Sandığı: Memurların bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumudur.

2- Bağ-Kur: Esnaf ve sanatkârların bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumudur.

3- SSK: Özel kurumlarda veya fabrikalarda çalışanların bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumudur.

4.Yeşil Kart Uygulaması: Devletin hiçbir geliri ve taşınmazı olmayan vatandaşlar için yaptığı uygulamadır.

MERHABA DOYDUĞUM TOPRAK

GÖÇ: İnsanların bir yerden başka yere taşınmasına göç denir. Yer değiştirmeler ülke içinde olursa “iç göç” ; ülke dışına olursa “dış göç” denir.

– İç göçün temel sebepleri: Ekonomik imkanlar, eğitim imkanları, kan davası, terör gibi olaylar etkilidir.

– Mevsimlik Göç: Kişilerin belli süreler için başka yerlere giderek çalışması sonra yerine dönmesidir.

– Dış göç: Kişilerin ülke dışına taşınmasıdır. Ülkemizde birçok vatandaşımız başta Almanya olmak üzere birçok ülkeye çalışmak için göç etmiştir.

– Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerdeki Türk vatandaşları oradaki baskılardan dolayı ülkemize eşyalarını ve mallarını bırakarak zorunlu olarak göç etmiştir.

**Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusun üçte ikisi köylerde yaşarken, günümüzde yarıdan çoğu kentlerde yaşamaktadır.

Kırsal Yerlerden Kentlere Göçün Nedenleri:

1- Tarımda makineleşmenin artması

2- Hızlı nüfus artışı

3- Kentlerdeki iş olanakları

4- Kentlerdeki eğitim ve sağlık olanakları

** En çok göçü Karadeniz ve Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri verir. Göç veren başlıca iller; Artvin, Kars, Gümüşhane, Sinop, Kastamonu, Siirt, Trabzon, Kırklareli ve Rize’dir.

**En çok göç alan yerler; İstanbul, İzmir, Adana, mersin gibi büyük ve sanayisi gelişmiş illerdir.

Kentlere Göçün Sonuçları:

1- Kentlerde altyapı ve eğitim sorunları oluşur.

2- Gecekondulaşma sorunu.

3- Çevre kirliliği ve gürültü kirliliği.

4-  Çevreye uyum sorunu yaşanması (kültür çatışması)

5- Doğal çevrenin bozulması

6- Yol, su, elektrik, sağlık kuruluşlarının yetersizliği. 

YERLEŞME VE SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ 

*Anayasamızın 23. maddesi gereğince istediği yere yerleşebilir veya seyahat edebilir.

* Ancak bu hakları savaş, terör, salgın hastalık, tarihi eser bölgelerine zarar vermemek gibi nedenlerle bu hakları kanunlarla kısıtlanabilir.

– İnsanlar salgın hastalık olan yerlere, tarihi eser kalıntıları olan yerlere (sit alanları), hazine ve ya özel arazilere yerleşemez.

– Seyahat hakkı ise kişinin suç işlenmesi, sağlın hastalık bölgelerine gitme veya ayrılma gibi durumlarda kısıtlanabilir

Beyin Göçü (Yetişmiş insan gücü hareketi): Doktor, mühendis, bilim adamı gibi yetişmiş kişilerin başka ülkelerde çalışmasına beyin göçü denir. Beyin göçü ülkenin gelişmesini yavaşlatır.

Beyin göçünün sebepleri ülkede imkanların sınırlı olması, devletin ilgisizliği, ülkedeki kanuni düzenlemelerin yetersiz yada karmaşık olmasıdır.

       **Ülkemizde beyin göçü daha çok Avrupa ülkeleri ile ABD’ne gerçekleşmektedir.

İlgili Kategoriler

Coğrafya Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir