Mali tabloların ve mali analizin amaçları



Muhasebenin sosyal sorumluluk kavramına göre işletme yönetimi ortaklara ve işletme dışındaki bilgi kullanıcılarına işletmesiyle ilgili doğru ve güvenilir bilgi iletmekten sorumludur. Bunun içinde finansal işlemlerin Genel Kabul Görmüş Muhasebe ilkelerine göre kaydedilip mali (finansal) tablolar şeklinde raporlanması ve bağımsız denetim yaptırılıp bilgi kullanıcılarının tablolara olan güvenlerinin artırılması gerekir. Mali analiz denetlenmiş mali tablolar üzeninden yapılır.

MALİ TABLOLARIN VE ANALİZLERİN AMAÇLARI

Mali Tabloların Amacı

İşletmeyle olan iş ve çıkar ilişkilerine göre kararlar alacak olan bilgi kullanıcıları ilgili oldukları işletme hakkında finansal bilgilere ihtiyaç duyarlar. Bilgi kullanıcılarının her birine bekledikleri bilgileri ayrı ayrı raporlamanın anlam ve olanağı yoktur Bu nedenle bütün kullanıcıların ihtiyacı olan bilgiler ortak amaçlı olarak hazırlanan finansal tablolarla kendilerine iletilir. Bu yönüyle de bu tabloların üç amacı vardır.

1)      İlgililer için karar almada yararlı bilgiler sağlamak.

2)      Gelecekteki nakit akımlarının değerlendirmede yararlı bilgiler sağlamak

3)      Varlıklar, kaynaklar ve bunlardaki değişiklikler ile işletme faaliyet sonuçları hakkında bilgi sağlamak

Mali Analiz Amacı

İşletmeler genelde cari dönemin ve önceki dönemin mali tablolarını birlikte yayınlarlar. Kapanan dönemlerle ilgili olmaları nedeniyle bu mali tablolar işletmelerin geçmişine ait bilgileri verir. Finansal kararların alınabilmesi için işletmenin geleceğine ilişkin bilgilere gereksinim vardır. İşte mali analiz yapmanın amacı geçmişe ait muhasebe bilgilerini finansal kararlarda kullanılabilecek işletmenin geleceğine ilişkin bilgilere dönüştürmektir.

MUHASEBENİN TEMEL KAVRAMLARI VE ANALİZ AÇISINDAN TAŞIDIĞI ÖNEM SOSYAL SORUMLULUK KAVRAMI:

Bu kavram muhasebenin işlerini yerine getirme konusundaki sorumluluğunu belirlemek muhasebenin kapsamını, anlamını, yerini ve amacını göstermektedir.Bu kavram muhasebe organizasyonunda uygulamanın yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesinde belirli bir kişi yada grubun değil tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla bilgi üretiminde gerçeğe uygun tarafsız ve dürüst davranılmasını ifade eder.

Mali tablolara analizinden faydalana bir çok grup vardır. Analize tabi olan mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde yansıtmasının yanı sıra belirli bir grubun çıkarları doğrultusunda hazırlanmamış olmaları analiz sonuçlarıyla ilgilenen herkese işletmeyle ilgili gerçek bilgilerin aktarılabilmesini sağlamaktadır.

DÖNEMSELLİK KAVRAMI:
Bu kavram işletmenin sürekliliği gereğince sınırsız kabul edilen ömrünün belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyetlerinin diğer dönemlerden ayrı olarak saptanması demektir.

Mali analiz açısından gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi bunların aynı dönemin maliyet ve zararlarıyla karşılaştırılarak hem o dönem için hemde zaman içinde değişimlerin ve gösterilen trendleri belirlemesine olanak tanır.

TUTARLILIK KAVRAMI:

Bu kavram muhasebe uygulamaları için seçilen politikaların birbirini izleyen dönemlerde de değiştirilmeden uygulanması gerektiğini ifade eder.

Bu kavram benzer olay ve işlemlerde kayıt düzeni ile değerleme ölçülerinin değişmediğinin ve mali tablolarda biçim ve içerik olarak tek düzenin olduğunu öngörür. Ancak geçerli durumlarda uygulamalar değiştirilebilir. Bu değişiklikler ve yaratacağı parasal sonuçlar açıklayıcı bilgilerde verilmektedir.

Mali analiz açısından karşılaştırılabilirlik önemlidir.Bu neden ile mali tabloların yıldan yıla değişmeden uygulanması analizde yanıltıcı sonuçların oluşmasını engeller. Eğer böyle bir değişiklik yapılmışsa yarattığı sonuçlar analizde ve yorumunda dikkate alınabilir.

İHTİYATLILIK KAVRAMI:

Bu kavram muhasebe olaylarında temkinli davranılmasını ve işletmenin karşılaşabileceği risklerin göz önüne alınmasını ifade eder. Bu kavram gereği işletmeler muhtemel gider ve zararları için karşılık ayırırlar. Muhtemel gelir ve kârları için ise gerçekleşene kadar bir işlem yapamazlar.

İşletmenin karşılaşabileceği risklerin azaltabilmesi için güçlü bir mali yapıya ihtiyacı vardır. Ve yapılan analizin amaçlarından biri işletmenin mali gücünü ölçmek olduğundan analizci işletmeyi zayıflatabilecek ve bu kavrama ters düşecek durumların olup olmadığını araştırmak ve yorumlamak zorundadır.

PARAYLA ÖLÇÜLME KAVRAMI:

Bu kavram parayla ölçülebilir iktisadi olay ve işlemlerin muhasebeye ortak bir ölçüt olarak yansıtılmasını öngörür ve muhasebe işlemleri ulusal para cinsinden yürütülür.

Mali analiz açısından özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde bunların mali tablolar üzerinde etkileri dikkate alınarak yorumlanması gerekir. Bu da ancak ortak bir ölçüt olarak ulusal para biriminin kullanılması gerekir.

SÜREKLİLİK KAVRAMI :

Bu kavram bize işletme faaliyetlerinin bir süreye bağlı olmaksızın sürdüreceğini ifade eder. Bu nedenle işletmenin ömrü işletme sahiplerinin ve hissedarlarının yaşam süresine bağlı değildir ve bu kavram maliyet kavramının esasına dayanır. Buda analizde doğru sonuçların alınabilmesi için önemli bir kavramdır.

KİŞİLİK KAVRAMI:

İşletmede oluşturulan tüm değerler muhasebenin bu kavram ışığı altında işletmenin sahiplerinden, ortaklarından, yöneticilerinden, personelinden ve diğer ilgililerden ayrı bir kişiliğe sahip olduğunu gösterir. Ve bu kavram tüm muhasebe işlemlerinin bu kişilik adına yürütülmesini öngörür.

Mali Tablolar işletmenin mali durum ve faaliyet sonuçlarını gösterir. İşletmenin ortak ve yöneticilerinin mali olanakları bu tablolarda yer almaz. Buda analizin işletmenin kişiliği adına yapıldığını gösterir.

MALİYET ESASI KAVRAMI:

Bu kavram para mevcudu, alacaklar ve maliyetinin belirlenmesi uygun ve mümkün olmayan tüm varlıklar hariç işletme tarafından edinilen varlıkların ve hizmetlerin muhasebeleştirilmesinde bunların maliyet bedellerinin esas alınması gerektiğinin ifade edilmesidir.

Enflasyonist ortamlarda işletme kârları bozulmakta ve gerçek olmayan değerler oluşmaktadır. Ancak uygulanacak olan yeniden değerleme ile düzeltilmiş maliyetler oluşturularak analizci enflasyonun bozucu etkilerini ortadan kaldırır.

TARAFSIZLIK VE BELGELENDİRME KAVRAMI:

Bu kavrama muhasebe kayıtlarının gerçek durumunu yansıtan ve usulüne göre düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılması ve muhasebe kayıtlarına esas yöntemlerin seçilmesini tarafsız ve önyargısız davranılması gerektiğini gösterir.

Analizde mali tabloların güvenilirliği önemlidir. Bu da ancak muhasebe verilerinin yasalarca öngörülmüş belgelere dayandırılmasıyla mümkündür.

TAM AÇIKLAMA KAVRAMI:

Bu kavram mali tablolardan yararlanacak olan kişi ve kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılabilir açıklamaların olmasını ifade eder.

Ülkemizde uygulamakta olan tekdüzen hesap planına uygun davranılmasıyla birlikte tam açıklama kavramı gerçekleşmiş olacak ve analizde yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkmayacaktır.

ÖNEMLİLİK KAVRAMI:

Önemlilik kavramı bir hesap veya mali bir olayın nispi ağırlık ve değerinin mali tablolara dayanarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eder.

İşletmeyi etkileyen veya etkileyecek olan bazı olayların mali tablolarda yer almaması durumunda analiz sonucunu kullanacak olanlar yanıltılmış olur.

ÖZÜN ÖNCELİĞİ KAVRAMI:

İşlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve bunlara ilişkin değerlemelerin yapılmasında biçimde çok özlerin esas alınması gerektiğini ifade eder. Ve her zaman öz biçime göre öncelik taşır.

İlgili Kategoriler

Muhasebe Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir